TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/174
KARAR NO : 2021/971
HAKİM : ...
KATİP :...
DAVACI :..
VEKİLİ : Av...
DAVALI : 1-...
VEKİLİ : Av..
DAVALI : 2...
VEKİLİ : Av. ...
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/02/2016
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Olay günü olan 15/11/2011 tarihinde Bursa ili, Yıldırım ilişindeki Hacivat altı tali yoldan İstanbul istikametine seyir halindeyken ... plakalı aracın müvekkili ... ...'e aracın sağ ayna kısmının çarpmasıyla meydana geldiğini, kaza sonrasında bir yıl müddetince çalışmasına engel olduğunu, ayrıca müvekkilimizin hastane, ilaç, yol gibi çeşitli masraflar yapmasıyla maddi anlamda da kayıpları olduğunu, müvekkilinin daimi bir şekilde maddi zorluklarla karşılaşmakla birlikte bunun sonucunda hem kendisinde hem ailesinde derin bir üzüntü ve huzursuzluğa uğradığını, maddi ve manevi zararın tazmin edilebilmesi ve müvekkilinin acılarının bir nebze hafifleyebilmesi fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere şimdilik 1.000-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ve 40.000-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 15/11/2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsili talep edilmiştir.
Davalı ... Sigorta Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin kazaya karışan aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğunu, sigorta poliçesinin düzenlenme tarihi
15/11/2011 olduğunu ve kaza tarihi ile aynı olduğunu, bu nedenle kazanın oluş saatinin tespiti
gerektiğin, 22:22 saatinden önce olması halinde davayı kabul anlamına gelmemekle
birlikte teminat dışı kabul edilmesi gerektiğini,
davacılar Sosyal Güvenlik Kurumundan geçici iş göremezlik ödeneği, ölüm/cenaze
masrafı , tedavi gideri ya da peşin sermaye değeri almış ise, bu sosyal Güvenlik
kuruluşlarının kendi özel Kanunlarına göre müvekkili şirket ... Sigortaya rücu
imkanı doğduğunu, ... Sigortanın davacıların dışında, Sosyal Güvenlik
Kuruluşlarının da aynı kazadan dolayı aynı rücu talepleriyle karşı karşıya kalmaması için
bu konudaki araştırmaların re’sen yapılması gerektiğini, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şartlar gereği geçici iş göremezlik
zararı sağlık giderleri teminatına alındığını, sağlık giderleri teminatı Sosyal
Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu ve sigorta şirketlerinin sorumluluğu
Bulunmadığının belirtildiğini,
davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğunin Trafik
Poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, Zorunlu Mali
Mesuliyet Sigortası, meblağ sigortası olmadığından, poliçede üst limit olarak belirlenen
tutarın her olayda otomatik olarak ödenmesinin mümkün olmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddi
talep etmiştir.
Davalı ... ...'in usulüne uygun tebliğ edilen dava dilekçesine cevap vermediği anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava trafik kazası nedeniyle maluliyet tazminatı, manevi tazminat ve araçta oluşan zarardan kaynaklı tazminat davasıdır.
Trafik kazası olay günü olan 15/11/2011 tarihinde Bursa ili, Yıldırım ilişindeki Hacivat altı tali yoldan İstanbul istikametine seyir hafindeyken ... plakalı aracın davacı ... ...'e aracın sağ ayna kısmının çarpmasıyla meydana gelmiştir, trafik kazasında davacı ... ... yaralanmış ve bu yaralanma dolayısıyla maluliyet tazminatı talep etmiştir.
Dava dosyasından alınmış kusur raporu olmadığı Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/72032 sayılı dosyasından alınan kusur raporunda davacının asli kusurlu,davalı ... plakalı araç sürücüsünün tali kusurlu olduğunun bildirildiği tespit edilmiştir. Hesaplamada davalının %25 kusuru olduğu varsayılarak hesaplama yapılmış olup alınacak kusur raporu çerçevesinde kusurun zarar miktarından indirimi olacaktır.
Davacının tedavi evrakları dosya arasına celp edilmiş ve maluliyet oranı hususunda İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulundan rapor alınmıştır.
Dosya kapsamında ATK 2.İhtisas Kurulunun 09/09/2019-19763 sayılı raporunda E cetveline göre: %12.2(yüzdeonikinoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4(dört) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
İtiraz neticesinde ATK 2.Üst kurulun 27.02.2020/324 karar no’lu raporunda E cetveline göre: %12.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4(dört) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. Davacının dava dışı SGK tarafından dosyaya sunulmuş rücua tabi geçici iş göremezlik ödemesi ve PSD olmadığı tespit edilmiştir.
11.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda; ATK 2.İhtisas Kurulun 27.02.2020/324 karar no’lu raporunda E cetveline göre: %12.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4(dört) aya kadar uzayabileceği, belirtilmekle kazalının engellilik oranının %12,2 olduğunun, iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceğinin belirtilmesi sebebiyle, 15.11.2011-15.03.2012 Tarihleri arasında %100 malul sayılacak, takip eden dönemde ise, varsayımsal gelire 12,2% oranı uygulanacaktır. Bu kabulle yapılan hesaplamada davacının net zararının 38.368,08 TL olacağı hesaplanmıştır. Hesaplama da kusur raporu alınmadığından Cumhuriyet Başsavcılığı’nın raporuna göre davalının tali kusurlu olduğu dikkate alınarak %25 kusur dikkate alınarak hesaplama yapılmıştır. Davacının zararının %75 kusura göre 28.368,08 Tl olacağı tespit edilmiştir.
Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde kusur yönünden bir rapor alınmadığı anlaşılmakla; trafik kazasında kusur durumu için bilirkişi raporu alınmıştır. 23.03.2021 tarihli kusur raporunda ... Plaka sayılı otomobil sürücüsü davalı ... ...'in sürücü belgesiz olarak gerçekleştirdiği dava konusu trafik kazasının oluşumunda 2918 Sayılı K.T.K.’ nın 81/a, b ve c maddesi ile, aynı kanunun 52/b '' Sürücüler; Hızlarını, Kullandıkları Aracın Yük Ve Teknik Özelliğine, Görüş, Yol, Hava Ve Trafik Durumunun Gerektirdiği Şartlara Uydurmak Zorundadırlar '' maddesini ihlal ettiğinden % 25 (Yüzde Yirmi Beş) oranında kusurlu olduğu, Davacı Yaya ... ...' in dava konusu trafik kazasının oluşumunda 2918 Sayılı K.T.K.’ nın yayalara ait kusurlardan 68/b maddesi ve aynı kanuna bağlı Yönetmeliğin 138/b maddesini ihlal ettiğinden % 75 (Yüzde Yetmiş Beş) oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Rapordaki belirleme kazanın oluş biçimine göre uygun bulunmuştur.
Davacının maluliyet oranına göre aktüer bilirkişiden tekrardan hesaplama yapılması istenilmiş, 08.07.2021 tarihli bilirkişi raporu ile yapılan hesaplamada TRH-2010 tekniği uygulanmıştır. Zira yerleşik Yargıtay uygulaması da TRH2010 tablosunun ülke gerçeklerine daha uygun olduğu yeknesak uygulama olarak kabul edilmiştir.
Hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvelleri ile saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/10352 E., 2021/2596 K.)
Yargılama sırasında davalı sigorta şirketi tarafından davacı için Davalı sürücü ... ...’in sevk ve idaresindeki araç ile karıştığı kaza neticesinde kusurunun %25 olduğunun belirtildiği davacının kusurunun %75 olduğuna, Yargıtay 17.HD.nin 14.01.201 tarih 2020/2598 E.,2021/34 K. Sayılı ilamı gereğince hesaplamada TRH 2010 Kadın/Erkek tabloları dikkate alınarak hesaplama yapıldığına, Davacı ... ...’in; ATK 2.Üst kurulun 27.02.2020/324 karar no’lu raporunda E cetveline göre: %12.2(yüzdeonikinoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4(dört) aya kadar uzayabileceği, belirtildiğinin, Dava dışı SGK tarafından dosyaya PSD ve geçici iş görmezlik ödediğine ilişkin belge olmadığına, Davacının zararının kusur durumuna göre 40.622,34 TL olacağı tespit edilmiştir.
Davacı 01.04.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını ıslah etmiştir.
Davacıların manevi tazminat istemleri de bulunmaktadır.
Manevi tazminatın belirlenmesi konusunda ise; hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Davacının kazada % 12.2 oranında malul kaldığı belirlenmiştir. Davalı araç sürücüsü kazanın oluşumunda %75 oranında kusurludur. Yine diğer davacı kazada hem yaralanmış hem de tedavi sürecinden manevi olarak etkilenmiştir. Davacı için 15.000,00 TL manevi tazminata hükmolunmuştur.
HÜKÜM
1- Maddi tazminat talepleri yönünden davanın KABULÜ İLE, 28.368,08 TL davacının destekten yoksun kalması sebebiyle maddi tazminat kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limitleri sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini,
2-Manevi tazminat talepleri yönünden davanın KISMEN KABULÜ İLE,
15.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte davalı ... ...'den alınarak davacıya verilmesini,
Manevi tazminat yönünden fazlaya ilişkin taleplerin reddine
3-Maddi tazminat davası açısından alınması gereken 1.938,00 TL ve manevi tazminat davası açısından alınması gereken 1.024,65 TL harcın başlangıçta alınan 140,04 TL peşin harç ve 93,48 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 2.729,13 TL harcın 1.938,00 TL'sinin davalı ... ... Sigorta Şirketi'nden 791,13 TL'sinin davalı ... ...'den alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
4-a-Davacı tarafından yapılan 262,72 TL harç ve 2.371,00 TL yargılama gideri toplamı 2.633,72 TL'nin davanın kabul ret oranına göre 1.659,24 TL'sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davalılar tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Maddi tazminat davası açısından;
a-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.255,21 TL vekalet ücretinin davalı davalı ... ... Sigorta Şirketi'nden alınarak davacıya verilmesine,
6-Maddi tazminat davası açısından;
a-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı ... ...'den alınarak davacıya verilmesine,
b-Davalı ... ... kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... ...'e verilmesine,
7-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/10/2021
Katip ...
¸(e-imzalıdır)
Hakim ..
¸(e-imzalıdır)