Ceza Genel Kurulu 2020/137 E. , 2021/664 K.
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 1. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Sayısı : 294 - 293
Sanık ...'nin maktul ...'a yönelik eylemi nedeniyle TCK'nın 81/1, 62. maddeleri uyarınca 25 yıl hapis cezasıyla, mağdur ...'a yönelik eylemi nedeniyle TCK'nın 81/1, 35/2, 62. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına; sanık ...'in maktul ...'a, mağdur ...'a ve katılan sanık ...'ya yönelik eylemlerinin her birinin ayrı ayrı kasten yaralama suçuna teşebbüsü oluşturduğu kabul edilerek TCK'nın 86/2, 86/3-e, 35/2, 62. maddeleri uyarınca üç kez 6 ay 20 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına; sanık ...'ın, mağdur ...'a yönelik eylemi nedeniyle TCK'nın 86/2, 86/3-e, 35/2, 62. maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına; sanık ...'nın, mağdur ...'e yönelik eyleminin kasten yaralama suçunu oluşturduğu kabul edilerek TCK'nın 86/1-3-e, 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına; hak yoksunluklarına ve müsadereye ilişkin ... 11. Ağır Ceza Mahkemesince kurulan 30.11.2015 tarihli, 294 - 293 sayılı ve sanık ... açısından kurulan ceza miktarı yönünden resen temyize tabi olan hükümlerin, haklarında mahkûmiyet hükmü kurulan sanıklar müdafileri, Cumhuriyet savcısı ve katılan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 08.10.2019 tarih ve 2368 - 4225 sayı ile;
Sanık ...'ın, maktul ...'i kasten öldürme, mağdur ...'ı öldürmeye teşebbüs, sanık ...'ın, mağdur ...'ı kasten yaralamaya teşebbüs, sanık ...'un, mağdur ...'a yönelik kasten yaralamaya teşebbüs, sanık ...'ın, mağdur ...'i kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlerin düzeltilerek onanmasına,
Sanık ... hakkında, maktul ... ile mağdur ...'a yönelik kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından kurulan hükümlerin ise;
'Oluşa, dosya kapsamına ve dosya içeriğinde mevcut görüntü kayıtlarına göre, sanık ...'ın maktulün öldürücü bölgelerine doğru ateş etmesi esnasında sanık ...'un da eş zamanlı olarak maktul ...'i hedef alarak ateş ettiği ve fiilin icrası üzerinde ortak hakimiyet kurarak ...'in öldürülmesine müşterek fail olarak katıldığı, mağdur ...'un ise sanıklar ... ve ...'in ateş etmeleri sonucu yere düşmesinden sonra sanık ...'un da aynı suç işleme kararının icrası kapsamında yerde yatan mağdur ...'a yönelik öldürme kastıyla ateş etmeye devam ettiği ancak isabet ettiremediği anlaşılmakla;
a) Sanık ...'un, maktul ...'e yönelik kasten öldürme, mağdur ...'a yönelik de kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması yerine yazılı biçimde suç vasfında hataya düşülerek kasten yaralamaya teşebbüs suçundan hükümler kurulması,
b) 24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin iptal edilen bölümlerinin nazara alınması zorunluluğu,' nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 13.01.2020 tarih ve 129049 sayı ile;
'...1- Başsavcılığımızca yukarıda izah ve arz edilen gerekçe ve açıklamalar ışığında ... ...'in, maktul ...'e yönelik kasten öldürme, mağdur ...'a yönelik de kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması gerektiğine ilişkin yüksek Dairenin bozma gerekçesine Başsavcılığımızca iştirak edilmemiştir.
Şöyle ki:
İlkeleri, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun istikrar bulunan ve süregelen kararlarında açıklandığı üzere, bir eylemin kasten öldürmeye teşebbüs mü, yoksa kasten yaralama mı sayılacağının belirlenmesinde; fail ile mağdur arasında husumet bulunup bulunmadığı, varsa husumetin nedeni ve derecesi, failin suçta kullandığı saldırı aletinin niteliği, darbe sayısı ve şiddeti, mağdurun vücudunda meydana getirilen yaraların yerleri, nitelik ve nicelikleri, hedef seçme imkânı olup olmadığı, failin fiiline kendiliğinden mi, yoksa engel bir nedenden dolayı mı son verdiği gibi ölçütler esas alınmalıdır.
Silahlı müsademe dar bir alanda, bir kaç metrelik mesahada cereyan etmiştir.
Sanık ... etkili mesafeden, hiçbir engel neden yokken maktulün ve mağdur ...'un vücutlarının ayak bölgelerini hedef alarak panik halinde ateş etmiş, hiçbir isabet sağlayamadan hareketinde, ısrar etmeksizin eylemini kendiliğinden sonlandırmıştır. Sanığın ...'nin fiiline TCK'nun 37 veya 39 maddeleri bağlamında asli fail veya fer'i fail olarak iştiraki söz konusu değildir.
Sanığın ...'in maktul ...'e, mağdur ...'a yönelik eylemlerinin kanıtlanmış haliyle TCK'nun 86/1, 86/3-e-son, 35/2, 62 maddeleri kapsamında ateşli silahla, haksız tahrik altında kasten yarlamaya teşebbüs boyutunda kalan eylemler olduğu düşünülmüştür.
2- a- Sanık ...'nin ...'ı kasten öldürme suçu nedeniyle TCK'nun 81, 62, 53/1,2,3 maddeleri uyarınca 25 yıl; ...'ı öldürmeye teşebbüs suçu nedeniyle TCK'nun 81, 35/2, 29/1, 62, 53/1,2,3 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay;
b- Sanık ...'in Maktul ...'a yönelik kasten yaralamaya teşebbüs eylemi nedeniyle TCK'nun 86/1, 86/3-e-son, 35/2, 62 maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına; ...'a yönelik kasten yaralamaya teşebbüs eylemi nedeniyle TCK'nun 86/1, 86/3-e-son, 35/2, 62 maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına; ...'ya karşı kasten yaralamaya teşebbüs suçu nedeniyle TCK'nun 86/1, 86/3-e-son, 35/2, 62 maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına;
c- Sanık ...'ın ...'a yönelik kasten yaralamaya teşebbüs eylemi nedeniyle TCK'nun 86/1, 86/3-e-son, 35/2, 62 maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına;
d- Sanık ...'nın Mağdur sanık ...'e karşı kasten yaralama suçu nedeniyle TCK'nun 86/1, 86/3-e,son, 62, 53/1,2,3 maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına; ilişkin hükümler yönünden taraflar arasında güç dengesinin bulunduğu, silahlı çatışmayı alevlendiren etkenler, nedenler, saikler konusunda tam bir netliğin bulunmaması; süreçte kuşkudan sanık yarlanır, in dubio pro reo kuralının işletilmesi zorunlu kılan nedenlerin bulunduğu; olayın vahamet boyutunun kavganın taraflarının ruhsal yapılarında yarattığı hiddetin şiddetli gazap yoğunluğuna ulaşması gözetildiğinde sanıkların yukarıda sözü edilen eylemlerinin, sanık ...'nin olayda maktulün ateş etmesi sonucu ölümcül derecede darbeye maruz kaldığı olgusu da gözetilerek TCK'nun 29. Maddesinde kapsamında tahrik altında işlendiği kabul edilerek; yukarıda isimlerinden söz edilen sanıkların eylemlerinden haksız tahrik nedeniyle TCK'nun 29. Maddesi uyarınca makul nicelikte, asgari hadden uzaklaşılarak indirim yapılması gerekirken; sanık ...'nin maktul ...'e yönelik adam öldürme eyleminden haksız tahrik nedeniyle makul düzeyde indirim yapılmamış olması; sanık ...'un olaydan önce sanık ...'a yönelik olarak yokluğunda ' ona etek giydireceğim!' söyleminde bulunması; gıyabında ölümle tehdit etmesi; olaysal süreçte tutum, tavır ve hareketleri gözetildiğinde; sanık ...'ın adam öldürmeye teşebbüs eylemi nedeniyle cezasından haksız tahrik nedeniyle; tahrik olarak nitelendirilen olayların nicelik ve niteliği çerçevesinde makul düzeyde indirim yapılması gerekirken; tahrikin niceliğinde yanılgıya düşülerek cezası miktarından düşük nicelikte indirim yapılması; sanıklar ..., ..., ...'nın, ...'in yukarıda sözü edilen eylemleri nedeniyle cezalarından haksız tahrik nedeniyle TCK'nun 29. Maddesi uyarınca makul düzeyde indirim yapılması gerekirken; hiç indirim yapılamamış olması yukarıda yapılan açıklamalara, yerleşik uygulamaya; TCK'nun 29. Maddesine aykırılık teşkil ettiği,'
İtiraz üzerine, 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 11.02.2020 tarih ve 327 - 461 sayı ile;
Sanıklar ..., ..., ... ve ... yönünden yapılan itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanıklar ..., ... ve ... hakkında 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri Özel Dairece onanmak suretiyle, katılan sanık ... hakkında mağdur ...'e karşı işlediği kemik kırığına neden olacak şekilde olası kastla yaralama suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü ile 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri Özel Dairece düzeltilerek onanmak suretiyle kesinleşmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme, sanık ... hakkında maktul ...'a yönelik kasten öldürme, mağdur ...'a yönelik kasten öldürme suçuna teşebbüs, sanık ... hakkında maktul ...'a, mağdur ...'a ve katılan sanık ...'ya yönelik kasten yaralama suçuna teşebbüs, sanık ... hakkında mağdur ...'a yönelik kasten yaralama suçuna teşebbüs, katılan sanık ... hakkında ...'e yönelik kasten yaralama suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümleri ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar;
1-Sanık ...'in maktul ...'a ve mağdur ...'a yönelik eylemlerinin kasten yaralama suçuna teşebbüsü mü, yoksa maktul ...'a yönelik eylemi bakımından müşterek fail sıfatıyla kasten öldürme suçuna iştirak, mağdur ...'a yönelik eylemi bakımından kasten öldürme suçuna teşebbüsü mü oluşturduğunun,
2-Sanık ...'in maktul ... ile mağdurlar ... ve ...'ya yönelik eylemlerini, sanık ...'ın mağdur ...'a yönelik eylemini ve sanık ...'nin ise maktul ...'a yönelik eylemini haksız tahrik altında işleyip işlemedikleri ile sanık ...'nin mağdur ...'a yönelik eylemi nedeniyle kurulan mahkûmiyet hükmünde uygulanan haksız tahrik indiriminin derecesinin isabetli olup olmadığının,
3-Katılan sanık ...'nın ...'e karşı gerçekleştirdiği kasten yaralama eylemi bakımından TCK'nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanma şartlarının bulunup bulunmadığının,
Belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
06.01.2014 tarihli olay yeri tespit ve ölü muayene tutanağında, olay günü saat 16.45’te Kasımpaşa Polis Merkezi tarafından ... Mahallesi, ... Caddesi, ... Sokak No:9 adresindeki ikametin önünde çıkan çatışmada bir kişinin öldürüldüğünün, birden fazla kişinin de yaralandığının bildirilmesi üzerine olay yerine gidildiğinin, Taht Kadısı Camii yanındaki ara sokakta bir şahsın yerde hareketsiz şekilde yatar vaziyette görüldüğünün, olay yerinde çok sayıda boş kovan, mermi çekirdeği parçası ve yerde yatan şahsın başının yanında bir adet 9 mm çapında mermi atan tabanca bulunduğunun, yerde yatan cesedin cami abdesthanesine taşınarak yapılan muayenesinde, ölen şahsın ... olduğu bilgisine ulaşıldığının, cesedin harici muayenesinde sol göz altında bir adet mermi giriş deliği bulunduğunun, başının arkasında mermi çıkışı tespit edilemediğinin, sol arka kolunda bir adet ateşli silah mermi giriş yarası olduğunun, sol pazıda bir adet ateşli silah mermisi çıkış deliği bulunduğunun, sol ön koltuk altı çizgisinde bir adet ateşli silah yaralanması olduğunun, sol kolda şüpheli bir kırık olduğunun, sol kolunda ve bilekte hareket fazlalığı görülüğünün, kesin ölüm sebebinin otopsi sonucu belirlenebileceğinin belirtildiği,
06.01.2014 günlü olay yeri inceleme raporunda, olay yerine saat 16.10'da intikal edildiğinin, olay yerinin sokak bağlantıları kesilip şerit çekilmek suretiyle trafiğe kapatılarak güvenlik altına alındığının, olay sonrasında ... isimli şahsın Çağlayan Memorial Hastanesi'ne, ..., ... ve ... isimli şahısların Okmeydanı Hastanesi'ne kaldırıldıkları bilgisinin alındığının, Taht Kadısı Camii önünde yerde yatan cesedin etrafının olay yeri inceleme ekibi paravanı ile kapatıldığının, olay yerine bağlantılı sokak ve caddenin fotoğraflanarak video kamera ile kayıt altına alındığının, sokakta çok sayıda ateşli silaha ait 7,65 mm ve 9 mm çapında mermi çekirdekleri ile deforme mermi çekirdeği parçalarının olduğunun, cami girişindeki tuvalet önünde yoğun kan izlerinin bulunduğunun, sokak üzerinde başı batı yönünde ... Caddesi çıkışına doğru, ayakları doğu yönünde cami girişine doğru yatan 35-40 yaşlarındaki cesedin sol yanında bir adet kırık ancak çalışır vaziyette Nokia marka cep telefonu, ... kart, bir adet beyaz düğme, bir adet hap, iki adet deforme mermi çekirdeği parçası, maktulün başı ile cami duvarı arasında yerde bir adet 7,65 mm çapında kovan, bir adet deforme mermi çekirdeği, kaldırım taşına doğru horozu kurulu hâlde bir adet 9 mm Belgique Brownings Depose yazılı kahverengi kabzalı tabanca bulunduğunun, maktulün elbiseleri çıkartıldığında; göğüs kısmında muhtemelen 112 sağlık ekiplerinin müdahale aparatları, sol göz altı şakak üzerinde bir adet mermi giriş deliği, sol kol üstünde dirsek ile omuz arasında bir adet mermi giriş deliği, alt bölge koltuk altına bakan yüzde bir adet mermi giriş deliği olmak üzere toplam üç adet mermi giriş deliği bulunduğunun, olay yerinden ayrılan yaralıların el svapları ile on parmak basım izlerinin mühürlü şekilde inceleme ekibine verildiğinin, maktulün el svapları ile on parmak izi alınarak olay yerinde ele geçen bulgularla birlikte incelenmek üzere teslim alındığının, olayın meydana geldiği Tahtakadı Sokakta toplam (5) adet 9 mm patlamamış fişek, (10) adet 7,65 mm mermi kovanı, (10) adet 9 mm mermi kovanı, (4) adedi deforme mermi çekirdeği ve (4) adedi deforme mermi nüvesi ve (9) adedi deforme mermi gömleğinden ibaret toplam (17) adet deforme mermi çekirdeği parçası, bir adet tabanca ile boş şarjör, kan lekeleri, maktulün kıyafetleri ve sair delillerin incelenmek üzere teslim alındığının belirtildiği,
06.01.2014 tarihli kolluk tutanağında, ... ve ... isimli şahısların Şişli Okmeydanı ve Memorial Hastanelerinde ağır yaralı olarak bulunduklarının ve ifade verebilecek durumda olmadıklarının, olay yerine yakın cadde ve sokaktan geçmekte olan ve olay sırasında seken kurşunlarla yaralanan ... ve ... isimli şahısların Şişli Okmeydanı Hastanesi'ne kaldırıldıklarının, ..., ..., ... ve ... isimli şahsıların ikametlerinde bulunamadıklarının, yakalama çalışmalarının devam ettiğinin bildirildiği,
06.01.2014 tarihli tutanakta, Şişli Okmeydanı Hastanesi acil servisinde kantin çalışanı olduğunu beyan eden ... isimli şahsın ihbarı üzerine, hastane acil kantini önündeki çöp bidonu içerisinde bir adet 7,65 mm çapında tabanca, içerisinde (6) adet patlamamış fişek basılı hâlde bir şarjör ele geçirildiğinin, kantin ve çevresini gören kamera kaydı olmadığının, bu nedenle tabancayı buraya bırakan şahsın kimliğinin belirlenemediğinin yazılı olduğu,
06.01.2014 tarihli tutanakta, Taht Kadısı Camii girişinde meydana gelen silahlı yaralama olayı ile ilgili olarak Cumhuriyet savcısının talimatı ile Taht Kadısı Camiine ait Panavise marka kamera kayıt cihazından elde edilen görüntü kayıtlarının cami imamı tarafından kolluğa teslim edildiğinin yazılı olduğu,
07.01.2014 tarihinde yapılan otopsi işlemine ilişkin olarak hazırlanan 30.01.2014 tarihli Adli Tıp raporunda, maktulün sol zygoma (elmacık kemiği) sol göz dış kantusunun 1 cm altında ateşli silah mermi çekirdeği giriş yarasının uzak atış sonucu meydana geldiği, sol göz altından giren mermi çekirdeğinin boyun sağ yanda büyük damar yaralanmasına yol açmadan cilt altında sonlandığı ve 7,65 mm çapında üzerinde set izleri bulunan dipten hafif deforme mermi çekirdeği elde edildiğinin, diğer atışların bitişik mesafeden yapılmış olduğunun, sol kol 1/3 alt arka yüzde ateşli silah mermi çekirdeği giriş yarasının ve 3 numaradaki sol orta aksiller bileşke altı yaralanmanın atış mesafesinin tayininin yapılamadığının, arcus aortada ateşli silah yaralanmasına bağlı tam kan inkomplet yırtık, sağ ve sol akciğer loplarda 2'şer adet silah mermi çekirdeğine bağlı deformite geçiş yerlerinde kontüzyon görüldüğünün, sol koltuk altından giren merminin sağ göğüs boşluğunu terk ederek sağ scapulada kaldığının görüldüğü ve bir adet üzerinde set izleri bulunan 7,65 mm çapında mermi çekirdeği elde edildiğinin, sonuç olarak; kişinin vücuduna (3) adet ateşli silah mermisi isabet ettiğinin, sol orta aksiller (koltuk altı) yerden giren mermi çekirdeğinin oluşturduğu yaralanmanın müstakilen öldürücü nitelikte olduğunun, diğer yaralanmaların öldürücü nitelikte olmadığının, sol kol arka yüzde ve sol orta aksiller (koltuk altı) atışların elbiseli bölgeye gelmesi nedeniyle atış mesafesi tayini yapılamadığının, cesetten muhtemelen 7,65 mm çapında biri forme diğeri dipten hafif forme, gömlekli, üzerinde set izleri bulunan toplam iki adet mermi çekirdeği elde edildiğinin, kişinin ölümünün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı ekstremite, kosta, yüz ve skapula kemik kırıklarıyla birlikte, iç organ ve büyük damar yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu meydana geldiğinin yazılı olduğu,
07.01.2014 tarihli Adli Tıp Kurumu tutanağında, maktul ...’ın vücudundan çıkartılan (2) adet 7,65 mm çapındaki mermi çekirdeğinin inceleme için kolluğa teslim edildiğinin belirtildiği,
08.01.2014 tarihli muhafaza ve gözaltına alma tutanağında, olay anında olay yerinde bulunduğu anlaşılan ... isimli şahsın yakalandığının, şahsın olayın hemen akabinde olay yerinden alıp götürdüğü ve olay sırasında sanık ...’nin kullanmış olduğu bir adet 914830 numaralı LLAMA CAL 32 marka 7,65 mm çapındaki tabanca ve bu tabancaya ait 1 adet şarjör ile 4 adet MKE marka fişeğini kolluğa teslim ettiğinin belirtildiği,
09.01.2014 tarihli kriminal uzmanlık raporunda, olay yerinde ele geçen 7,65 Browning tipi (4) adet kovanın, iki adedi üzerinde “...” ibaresi bulunan sarı zarf içerisinde yer alan (3) adet mermi çekirdeği ve olay yerinden elde edilen (1) adet mermi çekirdeği parçasının çap ve tipine uygun olarak yapılan incelemede; 4 adet kovan ve 3 adet mermi çekirdeği ve bir adet mermi çekirdeği parçasının 914830 numaralı Llama marka 7,65 çaplı Browning tipi fişek atar tabancadan atılmış olduklarının tespit edildiği,
09.01.2014 tarihli tutanakta, sanık ...'ın Şişli Memorial Hastanesinde iken olay sırasında kullandığı tabancanın yeri sorulduğunda, Tahtakadı Sokak No: 21 adresi karşısında bulunan metruk binanın köşesindeki pazar tahtaları arasında olduğunu beyan etmesi üzerine tarif edilen yere gidildiğinde, “T332540” seri numaralı 1 adet siyah renkli BROWNİNGS PATENT DEPOSE marka 9 mm çapındaki tabanca, bu tabancaya takılı hâlde bir adet şarjör ile şarjöre basılı (12) adet fişeğin ele geçirildiğinin belirtildiği,
09.01.2014 tarihli kriminal uzmanlık raporunda; olay yerinde ele geçen kovan ve mermi çekirdeği parçalarının, sanık ...'ın beyanı üzerine olay yerine yakın metruk bir binada ele geçirilen T332540 seri numaralı tabancadan atılıp atılmadıklarının tespit edilemediğinin raporlandığı,
09.01.2014 tarihli Adli Tıp raporunda, ...’ın boyun sol tarafında SCM adale önden mermi giriş deliği ve sağ boyun orta seviye anterior taraftan mermi çıkış deliği görüldüğünün, çekilen boyun USG’de yaygın cilt altı amfizemi saptandığının, büyük damar yaralanması görülmediğinin, sol crus ortasında anterimedialde mermi giriş ve crus orta posteriordan mermi çıkış deliği mevcut olduğu tarif edildiğinin, sonuç olarak kişinin yaralanmasının; yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığının, ancak basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte de olmadığının belirtildiği,
13.01.2014 tarihli tutanakta, sanıklar ... ve ...’in birlikte teslim olacaklarını beyan etmeleri üzerine bulundukları yere gidildiği, sanık ...’ın olay günü kullandığı ve üzerinde bulunan 3344 seri numaralı Pietro Beretta marka 9 mm çapındaki tabanca ile sanık ...’in olay sırasında kullandığı ve üzerinde 22233 seri numarası bulunan Remington & Gold marka 9 mm çapındaki tabanca ile birlikte teslim olduklarının yazılı olduğu,
13.01.2014 tarihli kriminal uzmanlık raporunda, olay yerinde ele geçirilen (3) adet 9 mm kovan ve aynı çapta (2) adet mermi çekirdeği gömleği parçasının, sanık ...'in olayda kullandığını beyan ettiği Parabellum tipi fişek atar Remington &Gold marka yarı otomatik tabancadan atılmış olduklarının tespit edildiğinin, olay yerinde ele geçen 7,65 mm mermi kovanlarının ve çekirdeği parçalarının bu silahlardan atılmasının mümkün olmadığının, ele geçen bazı mermi çekirdeği parçalarının deforme olduklarından tam bir tespit yapılamadığının, 9 mm'lik diğer mermi çekirdeği parçalarıyla kovanların ise sanık ...'ın olayda kullandığını beyan ettiği 3344 numaralı Pietro Beretta marka 9 mm silahtan silahtan atılıp atılmadığının tespit edilemediğinin belirtildiği,
16.01.2014 tarihli görüntü izleme tutanağında, olayın meydana geldiği Taht Kadısı Camii giriş kapısı üzerinde bulunan kamera kaydının, görüntüdeki kişileri teşhis eden inceleme dışı sanık ... ile birlikte izlenmesinde; saat 14.54'te olay yerine ilk gelen inceleme dışı sanık ... ile inceleme kapsamındaki ..., ... ve ...’nin Hakim Sokak üzerinden cami önüne geldiklerinin, hemen akabinde bu sanıkların karşılarına inceleme kapsamındaki sanıklar ... ve ... ile maktul ... ve inceleme dışı sanık ...’nin ise Tahtakadı Sokak üzerinden cami önüne geldiklerinin, saat 14.55'te bu şekilde dörder kişilik iki grubun karşılıklı buluştuklarının, birinci gruptan sanık ...’ın kameraya göre sağ arka uzak taraftaki duvar dibinde elleri arkada, sanık ...’in cami çıkışının tam karşısındaki duvar dibinde elleri montunun cebinde, sanık ...’in cami önündeki meydanda elleri üzerindeki siyah kabanının cebinde, birbirlerine yaklaşık 3-4 metre mesafeyle pozisyon aldıklarının, sanık ...’ın tam meydanın ortasında elleri boşta karşısındaki sanık ...’a doğru gelerek konuşmaya başladığının, bu sırada ikinci gruptakilerden sanık ...’un meydanın ortasında duran sanık ...'ın tam karşısında elleri cebinde, sanık ...’ın ...'un hemen sol arka tarafında sol eli cebinde, maktul ...’in ise yine sanık ...'ın karşısında ve sanık ...'ın arka çaprazında elleri cebinde pozisyon aldığının, inceleme dışı sanık ...’ın ise elindeki bir nesneyle oynarken olay yerine en son yürüyerek geldiğinin, sanık ... ile sanık ...'un karşılıklı konuşmaya başladıklarının, ... isimli şahsın, kameranın sağ tarafında duran inceleme dışı sanık ...’in arkasına doğru yürümeye devam ettiğinin, bunu fark eden ...’in sol eliyle “arkama geçme” şeklinde bir hareket yaptığının, ...’in aynı anda sağ eliyle paltosunun cebinden siyah bir tabanca çıkartarak yere tutup geriye doğru bir iki adım attığının, o sırada ...’un da tabancasını çıkartarak ...’e doğru yöneldiğinin, kameranın sağ uzak köşesinde elleri arkada bekleyen sanık ...’ın ...'un ...'e doğru hamle yaptığını görmesiyle tabancasını çıkartarak ...'un ayak kısmına doğru yönelttiğinin, bu sırada ...’un solunda meydanın ortasındaki sanık ...’nin pantolunun belinde bulunan tabancasını sağ eliyle çıkartarak doldur boşalt hareketi yaptıktan hemen sonra doğrudan ...’un kafasına doğru bir el ateş ettiğinin, ancak bu atışın ...'un boynunu sıyırdığının, aynı anda sanık ...’ın da beklediği yerden ...’un ayağına doğru ateş etmeye başladığının, ...'ın ateşinin caminin girişinde yerdeki mermere isabet ettiğinin, meydanın ortasındaki sanık ...’nin ...’a ateş ettikten sonra silahını hemen karşısında kendisine doğru bir adım atan ve elleri montunun cebinde bulunan ...'a çevirerek maktulü sol gözünün altından elmacık kemiğinden vurduğunun, bu atışla aynı anda ...’ın arkasındaki duvar dibinde pozisyon alan sanık ...'in maktul ...’in montunun cebinden bir şey çıkarttığını fark eder etmez kendi belinden çıkarttığı tabanca ile ...’in ayağına doğru sanık ... ile birlikte ateş etmeye başladığının, maktul ...’in tabancasını çıkartarak ...'a doğru yakın mesafeden bir iki el ateş ettiğinin, ancak ...'ın başını yana doğru kaçırarak maktulün üzerine doğru yöneldiğinin, sanık ... ve maktul ... arasında yakın mesafede karşılıklı bir çatışma yaşandığı sırada sol duvar dibinde bekleyen ...’in, ...’in ayağını hedef alarak ateş etmeye devam ettiğinin, ...’in ve ...’ın birbirlerine ateş ederek birlikte yere doğru düştükleri sırada sanık ...'ın inceleme dışı sanık ...'in arkasındaki duvar dibinde pozisyon alan sanık ...’dan gelen ateşten korunmak için cami girişine doğru geri adımlarla korunmaya çalıştığı anda ...’in sağ ayağına doğru bir el ateş etmesi ile birlikte tökezleyip sol yanına doğru yere düştüğünün, sanık ...'un yere düşerken sağ elindeki tabancası ile karşı duvar dibinde maktule ateş etmekte olan sanık ...’e doğru ateş etmeye çalıştığının, sanık ...’in ise yere düştüğünü gördüğü sanık ...’a doğru bir iki el ateş ettiğinin ancak isabet ettiremediğinin, ..., ... ve ...’ın yere düşmesi üzerine olay yerinden ilk kaçan ...’ın kamera görüntüsünden çıktığının, üç kişinin yere düştüğünü gören sanık ...’nın sağ cebinden çıkarttığı tabanca ile öncelikle olay yerinden Hakim Sokak yönüne doğru kaçmakta olan inceleme dışı sanık ...’in arkasından ateş ettiğinin, bu sırada sokaktan aşağı doğru kaçmaya başlayan sanıklar ... ve ...’in ise ...’nın ateşine karşı kaçarken geriye doğru bakıp ateş ederek cevap verdiklerinin, sanık ...’un cami girişindeki abdesthanenin önünde yaralı şekilde yattığı sırada içeriden çıkan ...’nin yerde yatan ...’un elindeki silahı alıp ... ve ...’e doğru yönelttiğinin ancak ateş etmediğinin, sıcak çatışmanın ardından sanık ...’un sanıklar ... ve ... tarafından kucaklanarak yerden kaldırıldığının, kimliği bilinemeyen bir şahsın kamerada sadece ayakları görünen sanık ...’ın yanındaki tabancayı Hakim Sokak'a doğru ayağıyla iteklediğinin, olay yerinin kalabalıklaştığının, kamera kaydı saat 15.00'i gösterirken ...’nin yanında kimliği belirlenemeyen bir şahısla birlikte olay yerine geri gelerek olay anında sanık ... tarafından kullanılan tabancayı yerden alarak uzaklaştığının görüntülendiğinin tespit edildiği,
12.02.2015 tarihli yakalama ve muhafaza altına alma tutanağında, ... isimli şahsın ikametinde yakalandığının, üzerinde olay günü kullandığını beyan ettiği STAR BECHEVERİA EİBAR ESPANA marka, üzerinde 33322 rakamları bulunan (1) adet 7,65 mm çapındaki tabanca ve tabancaya ait bir adet boş şarjörün ele geçirildiğinin belirtildiği,
18.02.2015 tarihli kriminal uzmanlık raporunda, olay yerinde ele geçirilen 7,65 mm çaplı Browning tipi (6) adet kovanın, bir mermi çekirdeğinin, bir mermi çekirdeği parçasının ve iki adet mermi çekirdeği gömlek parçasının 33322 seri numaralı tabancadan atılmış olduklarının tespit edildiği,
24.02.2014 tarihli kriminal uzmanlık raporunda, olay sırasında maktul ...'ın üzerinde bulunan montun sol kolunda (4) adet uzak atış sonucu meydana gelen mermi giriş deliği ve bir adet yırtık bulunduğunun, ...’ın el svaplarında atış artığı bulunduğunun, ... isimli şahsın elinden alınan svap numunelerinde atış artığı bulunduğunun belirtildiği,
06.03.2015 tarihli yer gösterme ve muhafaza altına alma tutanağında, ...’in olay sırasında kullandığını ifade ettiği silahın yerini göstereceğini beyan etmesi üzerine, Piyalepaşa Mahallesi, Efem Sokak No:4 adresine gidildiğinde, ... katta bulunan kömürlükte, tahtaların arasında beyaz torba içerisinde (1) adet Piettro Beretta Cardone marka ve üzerinde 4444 ibaresi bulunan 9 mm çaplı tabanca ile içinde (5) adet MKE 9 ibareli patlamamış fişek basılı halde bir adet şarjörün ele geçirildiğinin yazılı olduğu,
09.03.2015 tarihli kriminal inceleme raporunda, olay yerinde ele geçirilen (3) adet 9 mm çaplı parabellum tipi kovan ve (1) adet mermi çekirdeği gömleğinin; 4444 seri numaralı Pietro Beretta Cardone marka 9 mm tabancadan atılmış olduklarının tespit edildiği,
12.05.2014 tarihli tutanakta, inceleme dışı ...’in olay sırasında kullanmadığını beyan ettiği Pietro Beretta Gardone marka 9 mm bir adet tabanca ve içinde (8) adet patlamamış MKE 9 ibareli fişek basılı şarjör ile birlikte yakalandığının yazılı olduğu,
21.05.2014 tarihli Adli Tıp raporunda, sanık ...'nin akciğer kontüzyonu ve pnömotoraks ile sonuçlanan birinci kot ve iki adet omuz transvers kırıklarına neden olan ateşli silah yaralanmasının; kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğunun, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek derecede hafif olmadığının, vücuttaki kemik kırıklarının yaşam fonksiyonlarını 5 (Ağır) derecede etkileyecek nitelikte olduğunun, mağdur ...'in sağ bacakta kruris ve fibula açık kırığına neden olan ateşli silah yaralanmasının; kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığının, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek derecede hafif olmadığının, vücuttaki kemik kırıklarının hayat foknsiyonlarını 5 (Ağır) derecede etkileyecek nitelikte olduğunun, mağdur ... ...'nın yumuşak doku lezyonuna neden olan yaralanmasının; kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığının, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek derecede hafif nitelikte olduğunun, kemik kırığı tarif edilmediğinin tespit edildiği,
04.06.2015 tarihli Adli Tıp raporunda, ...'in ... Devlet Hastanesinden elde edilen raporunda sol kalça arkasında ve sol diz arkasında muhtemel ateşli silah yaralanmasına bağlı skar dokusu olduğunun, X-ray grafide sol iliak kanat ortasında muhtemelen mermi çekirdeği görüntüsünün mevcut olduğunun, şahsa ait önceki grafilerin asıllarının temin edilmesi gerektiğinin belirtildiği,
08.07.2015 tarihli Adli Tıp raporunda; ...'in yaralanmasının; kişinin yaşamını tehlikeye sokacak düzeyde olmadığının, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebielcek ölçüde hafif nitelikte olmadığının tespit edildiği,
Anlaşılmaktadır.
Katılan ... Mahkemede; oğlu olan maktul ...'in ölümünden dolayı tüm sanıklardan şikâyetçi olduğunu, olaydan bir hafta kadar önce temizlikçi kadının evde bir silah bulduğunu, oğluna sorduğunda bir arkadaşına ait olduğunu söylediğini, hemen götürmesini istediğini, onun da silahı evden götürdüğünü, davaya katılmak istediğini,
Tanık ... Cumhuriyet Savcılığında; olay günü saat 12.00-13.00 sıralarında inceleme dışı sanık ...'ın yanında iki kişi ile birlikte ... Cafe isimli iş yerine geldiğini, içeri sadece kendisinin girdiğini, belinde silahı olduğunu gördüğünü, sanık ...'ye ana avrat küfrettiğini, 'Ona etek giydireceğim' dediğini, kafeden ayrılırken 'Ben matbaadayım, ... oraya gelsin' dediğini,
Mahkemede; önceki beyanlarını tekrarladığını, olay günü ...'un ... Cafe'ye gelip 'Nerde lan abiniz' dediğini, arabadaki şahısların hiç inmediğini, sadece ...'un indiğini,
Tanık ... Cumhuriyet Savcılığında; cinayet olayıyla ilgili bir görgüsünün olmadığını, Ocak ayının başlarında tanıdığı ... isimli şahısla buluştuklarını, saat 12.00 sıralarında yemek yemeye gittiklerini, bu sırada ...'nin karşıdaki ganyan bayisine gittiğini, o anda siyah bir arabanın geldiğini, aracın içinden daha önce tanımadığı iri yarı açık tenli bir erkek şahsın indiğini, aracı bu şahsın kullandığını, aracın içinde üç şahıs daha gördüğünü, araçtan inen bu şahsın iner inmez küfrederek 'Çık dışarı sana etek giydireceğim' şeklinde bağırdığını, bu şahsın belinde tabanca olduğunu gördüğünü, sonra arabaya binerek olay yerinden ayrıldığını, bu ifadeyi ...'nin babası ...'nin, oğlunun vurulduğunu söylemesi sonrasında öğrenmesi ve ...'nin isteği üzerine verdiğini, hatta ...'ın tanık olarak ifade verebileceğini söylediğini,
İstinabe olunan Mahkemesi de; ...'ı ve ...'yi tanıdığını, olaya karışanları ... hariç tanımadığını, ... ile Ocak ayında buluştukları bir gün yemek yediği sırada bir arabanın geldiğini, içinden belinde silahı olan bir kişinin arabadan inip içerideki üç kişiden birine doğru tehdit edip gittiğini, bundan başka bir görgüsü olmadığını,
Tanık ... Cumhuriyet Savcılığında; tekstil işi ile uğraştığını, ... isimli şahsı 10 yıldır tanıdığını ve abi diye hitap ettiğini, Ocak ayı başlarında Kadir ile yemeğe çıktıklarını, yemek sırasında altılı ganyan oynamak için bayiye gittiğini, o sırada siyah bir aracın sokağın başına park ettiğini, içinden daha önce tanımadığı beyaz tenli bir şahsın belinde silah varken inerek 'İn ulan aşağıya sana etek giydireceğim' şeklinde bağırdığını, ana avrat küfrettiğini, ulu orta bağırdığını, tekrar araca binip hızla oradan ayrıldığını, bu kişileri tanımadığını, olay günü bu şahıslar arasında bir suç işlendiği anlaşılınca Kadir'in kendisini aradığını, tanık oldukları bu olayla ilgili ifade verip vermeyeceğini sorduğunu, kendisinin de kabul ederek bu ifadeyi verdiğini,
Mahkemede; önceki ifadesini tekrarladığını,
Tanık ... Cumhuriyet Savcılığında; cinayet günü arkadaşı ile ... Cafe'de langırt oynadıklarını, bir kişinin aşağı kata gelerek; 'Nerde o abiniz, ben matbaaya gidiyorum, oraya gelsin, ona etek giydireceğim' şeklinde sözler sarf ettiğini duyduklarını, şahsı tanımadıklarını,
Mahkemede; olay günü saat 12.30-13.00 sıralarında ... Cafe'ye ... isimli şahsın geldiğini, 'Nerede o abiniz, ona etek giydireceğim' dediğini, sonra gittiğini, abiniz dediği şahsın ... olduğunu sonradan kafe işletmecisi ...'tan öğrendiğini,
Tanık ... Cumhuriyet Savcılığında; ..., ... ve ...'i Kasımpaşa maçlarından dolayı tanıdığını, 2014 yılı Ocak ayının bir veya ikinci haftası, ... isimli arkadaşı ile ... Cafe isimli yerde olduklarını, saat 12.30 sıralarında ... isimli şahsın gelerek 'Nerde lan o abiniz' dediğini, sonra kafenin sahibi ...'ın ...'un yanına gittiğini, ...'un daha sonra 'Ben matbaaya gidiyorum, o abinize söyleyin, oraya gelsini etek giydireceğim' dediğini,
Mahkemede; önceki beyanlarını tekrarladığını, ...'un olay günü kafeye gelip 'Nerde lan abiniz' diye bağırdığını, ağza alınmayacak küfürler ettiğini,
Tanık ... Cumhuriyet Savcılığında; iddia bayisi işlettiğini, olaydan iki gün kadar önce ...'ın iddia oynamaya geldiğini, kendisine ... ve ...'la aralarında sıkıntı olduğunu söylediğini, bu üç şahsın Kasımpaşa 1453 adlı bir dernek kurduklarını, ancak resmiyeti olmadığını, dernek işlerinden aralarının açıldığını duyduğunu, ...'un, ... ve ...'ın kendisini vuracaklarına dair bir şeyler duyduğunu söylediğini, bunun üzerine 'Ben de onları vuracağım' dediğini, ...'un bu söylediklerini bir düğünde rastladığı ...'e aynen anlattığını,
Mahkemede; olayı görmediğini, ancak ...'un internetten bir şeyler gördüğünü, bunun üzerine ...'ı öldüreceğini söylediğini, ...'un bunları ...'a değil de ...'e anlattığını duyduğunu,
İnceleme dışı sanık ... Kollukta; yaklaşık 12-13 yıldır mahallede bir matbaada çalışmakta olduğunu, dedesinden kalma 9 mm'lik 14'lü tabir edilen silahı olduğunu, olay günü de yanında bulundurduğunu, içinde 7-8 fişek olduğunu, ...'nın kendi ortağı olduğu Gür Matbaası'nda işçi olarak yanında çalıştığını, ...'ı çocukluktan beri tanıdığını, ...'yi ise yaklaşık 20 yıldır tanıdığını, aralarında daha önceden sözlü bir tartışma yaşandığını, Kasımpaşa Spor Kulübü Taraftar Derneğinin başkanı olduğunu, 3,5 yıldır bu işle uğraştını, ...'nin de bu derneğe üye olduğunu, ...'ın ve kendisinin dernekten 1,5 ay önce ayrıldıklarını, ancak ...'ın Facebook isimli siteden sürekli kendisine hakaret etmeye başladığını, bunun sebebinin dernekte gruplaşmalar yaşanması olduğunu, bunun dışında aralarında bir kavga yaşanmadığını, daha önceden veya başka sebeple bir husumeti olmadığını, ticari bir alışverişleri de olmadığını, ...'ın da kendisi ile herhangi bir husumeti olmadığını, olay yerine gelen ...'in daha önceden cezaevinden çıktığını, kahvehanecilik yaptığını, derneğe onun da üye olduğunu ancak aralarında husumet veya ticari bir iş ilişkisi bulunmadığını, ...'in de ...'ın taraftar grubunda olduğunu, ... dernekten ayrıldıktan sonra ... ile bir kez tartışma yaşadıklarını, bunun sebebinin de dernekle alakalı olduğunu, olay günü sabahı kahvaltıdan sonra, iş yerindeki ...'nın kendisini aradığını, ...'ın iş yerine gelerek kendisini sorduğunu ve sonra 'Ben buralardayım ...'a söylersin' diyerek iş yerinden çıktığını söylediğini, iş yerinin oradaki büfeci ...'ın da ...'ın gelerek 'Nerde o ...' dediğini söylediğini, saat 14.30-15.00 sıralarında tanımadığı bir numaradan arandığını ve telefondaki şahsın ... olduğunu, 'Karşı sokağa gel, seninle bir şey konuşmamız lazım' dediğini, o sırada ...'in de iş yerine geldiğini ve birlikte çay içtiklerini, kendisinin ...'e 'Tamam geliyorum' dediğini, hemen iş yerinden çıkarken ... ve ...'ın da kendisiyle birlikte geldiklerini, olay yerinde ..., ... ve tanımadığı 2-3 kişi daha olduğunu, kendisinin ...'e 'Ne oldu, ne konuşacağız?' dediğinde ...'ın yüksek sesle bağırmaya başladığını, sonra ...'in birden paltosunun cebinden bir silah çıkardığını ve sonra kendisinin de koruma amacıyla cebindeki silahı çıkarmaya çalışırken boynunun solundan bir el ateşle vurulduğunu, o sırada dönüp baktığında ...'ın silahıyla ateş edip kendisini vurduğunu anladığını, sonra ...'a döndüğünde, ...'ın ...'e doğrulttuğu silahla bir el de ...'in yüzüne karşı ateş ettiğini, sonra kendisinin arkasından ayağına doğru bir el ateş edilince ayağından yaralandığını ve yere düştüğünü, bir süre yerde baygın yattığını, sonra ... ve ...'ın kendisini kaldırdığını ve çevredeki esnafın arabasıyla hastaneye gittiğini, ...'ın Facebook üzerinden yaptığı tehdit ve hakaret içeriklerine ulaşılabileceğini,
Cumhuriyet Savcılığında; olay yerinde bulunan ... isimli kişiyi tanımadığını, diğer sanıkları ve maktul ...'i tanıdığını, ... ve ...'ı çocukluğundan beri tanıdığını, aynı mahallede büyüdüklerini, diğer sanıklarla bir husumetinin olmadığını, dernek başkanlığından ayrıldıktan sonra bazı taraftarların ...'ın Facebook sayfasından kendisinin ismini vermeden kendisi hakkında hakaret ve tehdit içeren yazılar yazdığını söylediklerini, olay günü iş yerine giderken ...'nın saat 09.30 sıralarında telefonla kendisini aradığını, ...'ın iş yerine geldiğini ve 'Ben buradayım ...'a söylersin' dediğini, kendisinin de tedbir amaçlı olarak sıkıntı olabilir diye evde babasından kalma 9 mm ruhsatsız silahı yanına aldığını, bu arada iş yerine giderken büfeci ...'ın ...'ın gelerek 'Nerede o ...' dediğini ve kendisini sorduğunu söylediğini, saat 14.30-15.00 civarında ...'in kendisini arayarak 'Matbaanın karşısında ara sokaktayım, karşı sokağa gel, seninle bir şey konuşmamız lazım' dediğini, bu sırada yakın arkadaşı ...'ın da kendisi ile yürümeye başladığını, ...'nın da konuşmak için arkalarından geldiğini, olayla ilgisi olmayan ...'nin ise o gün tesadüfen peşlerinden geldiğini, caminin önüne geldiklerinde ...'in ..., ... ve sonradan ismini öğrendiği ... isimli şahısla olay yerinde olduklarını, ...'e hitaben 'Ne oldu, ne konuşacağız' dediğini, ...'in o anda caminin önünde geçen ...'ı gördüğünü ve ona doğru birşeyler söylediğini, sonra hemen silahını çektiğini, kendisinin de silahını çekmek istediğini ancak silah sesleri duyduğunu, boynundan vurulduğunu, kendisine ateş edenin ... olduğunu, ...'ın sonra ...'i hedef alarak ateş ettiğini, bu sırada ...'in çıkarttığı silahını bacağına doğru sıktığını, sol bacağından yaralandığını ve yere düştüğünü, bayıldığını, kendisini ...'nın kaldırdığını, ... ve ...'ın da yerde yattığını, kendisinin kimseye ateş etmediğini, silahı çıkardığı esnada vurulup düştüğünü, sonra polise teslim olurken de silahı sakladığı yerden çıkarttığını, bu olay nedeni ile ... ve ...'dan şikâyetçi olduğunu, ...'ı kendisinin yaralamadığını, kimin vurduğunu görmediğini,
Mahkemede; önceki ifadelerini tekrar ettiğini, sanık ...'a karşı bir eyleminin olmadığını, can havliyle yere düşerken silahı oraya doğru yöneltmiş olabileceğini, sanık ... ile aralarında kulübün taraftar derneği başkanı olması nedeniyle bir tartışması olduğunu, kimseyi yönetime karşı küfrettirmediğini, ...'a etek giydireceğine dair iddiaların doğru olmadığını, aksine ...'ın olay günü ... iş yerinde iken gelip bir şeyler sorduğunu ve kendisini öldüreceğini söylediğini, ...'ın ... ile beraber olduğunu düşünmediğini, ...'in kendisini caminin önüne davet edince oraya gittiğini, maktul ...'in de ... ile daha önceden tartışmaları olduğu için gelmek istediğini, kendisinin ...'e gelme dediğini ancak ...'in kendisini dinlemediğini, olayın olduğu yerin ...'ın evinin önü olduğunu, ...'ın gelme amacının yemek yemek olduğunu, kendisini taraftar derneği başkanı yapanlardan birinin de ... olduğunu, esasen kendisinin dernek başkanı olmak istemediğini, ancak olayların bu dereceye geleceğini tahmin edemediğini, olay sırasında sağ elini kullandığını, sol elindeki atış artıklarının başka bir yeren bulaşmış olabileceğini, sanık ...'in ... ile arasındaki husumeti çözmek için daha önceden kendisiyle konuştuğunu, ...'in de ... ile görüşmediğini, kendisi ile aynı şekilde ... ile aralarının soğuk olduğunu, olay yerine gittiğinde ...'ın silahlı olduğunu bilmediğini, ...'ın nerede olduğunu bilmediğini, ...'ın iddia ettiği borç para olayına dair; ...'dan bir keresinde 1.000 dolar borç aldığını ancak ...'ın bunu verecek maddi gücü olmadığını, fakat bu paranın Kasımpaşa Spor Kulübü ile bir ilgisi olmadığını, keza ...'ın böyle bir şey yapma imkânının da olmadığını, olay nedeniyle kimseden şikâyetçi olmadığını,
İnceleme dışı sanık ... Kollukta; 2011 yılı Mayıs ayında cezaevinden tahliye olduğunu, kahve işlettiğini, ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ı mahalleden tanıdığını, hiçbirisi ile husumeti, alacak verecek meselesi olmadığını, namazını kıldıktan sonra arkadaşı ...'ın işlettiği ... Cafe isimli iş yerine gittiğini, ...'ın kendisine ...'un iş yerine geldiğini ve matbaanın orada beklediğini söylediğini, bu arada ... ile ... arasında bilmediği bir meseleden kaynaklı olarak bir husumet olduğunu, Facebook sitesi üzerinden hakaret ve küfürleşme yaşandığını öğrendiğini, her ikisini de tanıdığı için amacının ... ve ...'un aralarını yapmak olduğunu, bildiği kadarıyla ...'ın sürekli silah taşıdığını, kendisinin de silahı olduğunu, bunun üzerine Taht Kadısı Camii önüne doğru gittikleri sırada yolda gördükleri ... ve ... isimli arkadaşların da kendilerinin peşinden cami önüne geldiklerini, caminin oraya gittiklerinde ...'u arayarak geldiklerini söylediğini, iki dakika sonra da ...'un yanında ..., ... ve ... isimli şahıslarla birlikte geldiğini, ...'un kendisine 'Hayırdır dayı' dediğini, '... burada konuşun, aranızdaki meseleyi halledin' dediğini, ... ile ... konuşmaya başladıkları sırada ... ve ...'ın kendisinin arkasına doğru geçmeye başladıklarını, kendisinin bunu görünce şahısların arkasına geçmesini engellemek için paltosunun cebindeki silahı çıkartıp yere doğru gösterdiğini, ...'un elinin montunun cebinde olduğunu, sonra ateş sesleri geldiğini, ...'un silah çıkarttığını görünce ...'un ayağına doğru bir veya iki el ateş ettiğini, ...'un sonra yere düştüğünü, başka kimseye ateş etmediğini, sonra ... ve ...'in yere yattığını gördüğünü, olay yerinden kaçarken arkasından üç el isabet aldığını, bunlardan birinin kalçasında hâlen durduğunu, diğerlerinin sol diz arkasında sıyrık şeklinde olduğunu, olayda kullandığı silahı bir çöpe attığını, sonrasında yakalanırken polise verdiği silahın başka olduğunu, olaydan dolayı pişman olduğunu,
Cumhuriyet Savcılığında; kolluktaki ifadesini tekrar ettiğini, ... ile ... arasında bir husumet olduğunu, iddia bayisi ...'nın kendisine ...'un ...'ı aradığını söylediğini, olay günü başka bir camide namaz kılıp, ...'ın işlettiği ... Cafe adlı iş yerine gittiğini, yaklaşık üç aydır araları açık olduğu için aralarını yapmaya çalıştığını, bir olay çıkmasını istemediğini, kafeye gittiğinde ...'ın kafede olduğunu, birlikte ... ile konuşmak amacıyla olay yerine gitmeye karar verdiklerini, mahalleden arakdaşları olan ... ve ...'ın da kendilerinin peşinden geldiğini, o sırada üzerinde 9 mm çapındaki silahının olduğunu, sürekli silah taşıdığını, tabancanın içinde 7-8 mermi olduğunu, dördünün birlikte Taht Kadısı Camii önüne geldiklerinde telefonla ...'u aradığını ve ...'un da 'Geliyorum dayı' diyerek telefonu kapattığını, kısa süre sonra ...'un olay yerine ..., ... ve ... ile birlikte geldiklerini, ...'un 'Hayırdır dayı' dediğini, kendisinin ...'a '... burda konuşun aranızdaki meseleyi halledin' dediğini, ... ile ... konuşmaya başladığı anda ...'nin arkalarına doğru geçmeye çalıştığını, kendisinin bir şey yapacağını zannederek, paltosunun cebindeki silahı yere doğru çıkardığını ve ...'a doğrulttuğunu, bunun üzerine herkesin silah çıkarttığını ve silahların patlamaya başladığını, sol diz kapağı arkasından iki, kalçasının üstünden bir isabet aldığını, kendisini kimin vurduğunu görmediğini, ancak ... veya ...'nın ateş ettiğini tahmin ettiğini, sol kalçasındaki mermi çekirdeğinin, olaydan hemen sonra röntgen çektirerek tespit ettiğini, ancak yakalanma korkusuyla kimseye bir şey demediğini, kendisinin olay sırasında ...'un ayağına doğru bir veya iki el ateş ettiğini, ancak öldürme kastı olmadığını, sonrasında olay yerinden uzaklaşırken ...'ya silah doğrultanın da kendisi olduğunu, ancak ...'a ateş etmediğini, kaçtığı sırada ruhsatsız silahını Okmeydanı Cemevi civarındaki çöp konteynırına attığını, yakalandığında üzerinde bulunan 9 mm'lik silahın olayda kullandığı silah olmadığını, olayın taraftar derneği ile ilgisi olmadığını tamamen ... ile ... arasındaki meseleden kaynaklandığını,
Mahkemede; yaralanması nedeniyle sanık ...'tan şikâyetçi olmadığını, olaydan bir süre önce ...'un matbaasının önünde ... ile bir itiş kakışmalarının olduğunu, ...'un ...'a 'Kafanı koparırım' gibi sözler söylediğini, olaydan ...'ın anlatması sonrasında haberdar olduğunu, olay günü amacının ... ile ...'ın barışması olduğunu, ...'ın kendi arkasına doğru geçmeye çalıştığı esnada birinin 'Vurun şu orospu çocuklarını' dediğini, bunun üzerine silahını çıkardığını, ... ve ...'in elleri cebinde olduğu için silah olduğunu anladığını, kendisinin sadece ...'un ayağına doğru ateş ettiğini, ...'un düştüğü anda ...'ın kendisine, sol diz kapağına isabet edecek şekilde ateş ettiğini, sonra sağa doğru baktığında ...'un yere düşerken ... ve ... tarafına doğru silahı doğrulttuğunu gördüğünü, sonra olay yerinden uzaklaşırken ...'ın kendisine ateş etmeye devam ettiğini, ancak kendisinin ...'a hiç ateş etmediğini, kaçarken ...'ın ateş etmesini engellemek için ona silahını doğrulttuğunu, ateş ettiğini hatırlamadığını, ...'ın arkasından kalçasına gelecek şekilde ateş etmesi nedeniyle isabet aldığını, silahını Okmeydanı Cemevi civarında çöpe attığını, sonra nerede olduğunu bilmediğini, sanıklar ... ve ...'ın peşlerinden geldiklerini, ancak kendisinin çağırmadığını, olaydan önce ...'un kendisine ...'un ...'ı vuracağını söylediğini duyduğunu, bunu da ...'a ilettiğini, ...'un olay günü ...'i evinden çağırıp getirdiğini, bunu maktulün annesinin cenazede söylediğini bildiğini, ancak doğruyu sakladıklarını,
İnceleme dışı sanık ... Kollukta; ...'ı, ...'yı, ..., ..., ... ve ...'u tanıdığını, ... ve ...'yı tanımadığını, video kaydında gösterilen ve üzerinde ceket olan (7) no'lu şahsın kendisi olduğunu, video kaydında olay yeri kalabalık iken yerde duran tabancayı daha fazla olay çıkmasın diye kendisinin aldığını ve yakalandığı sırada polise teslim ettiğini, olay günü erkenden ...'nın yanına gittiğini, sonra ..., ... ve ...'in bir yere gittiğini görmesi üzerine onlarla birlikte caminin önüne kadar geldiğini, cami önünde biraz arkada kalınca hızlı yürümeye başladığını, sonra birinci gruptaki ...'in kendisine 'Geç lan sen de buraya' dediğini, kendisinin 'Tamam abi' dediğini, ...'ın ...'a 'Neden arkamdan konuşuyorsun' dediğini duyduğunu, o sırada herkesten silah çıktığını ve patlamaya başladığını duyunca caminin tuvaletine saklandığını, iki dakika sonra silah sesleri bitince çıktığını, çıkışta yerde ...'un yattığını, elindeki silahı aldığını, ...'un boynunun solundan kan geldiğini gördüğünü, ..., ... ve ...'ın ellerinde silahla geriye bakarak kaçmaya başladıklarını, kendini korumak için silahı onlara doğrulttuğunu, ...'ın kendisine hitaben 'Seni de ....keceğim' dediğini, hiç ateş etmediğini, sonra bu şahısların olay yerinden kaçtıklarını, kendisinin de ... ile birlikte ...'un koluna girdiğini, silahı ...'a geri verdiğini, ...'un silahı beline koyduğunu, olay yerine geldikleri sokakta ...'in yerde yattığını gördüğünü, ...'ın da yerde ...'in yanında yattığını, ...'ın yanında bir silah gördüğünü, olay yerinden sonradan aldığı silahın bu silah olduğunu, olayla bir ilgisi olmadığını,
Cumhuriyet Savcılığında; olay yerinde silahlı kavgaya giren tüm diğer sanıkları ve maktulü tanıdığını, kimseyle bir husumeti olmadığını, olay günü kahvaltıdan sonra mahalleden yakın tanıdığı ...'nın çalıştığı matbaaya gittiğini, ara sıra parası kalmadığında ...'tan borç almaya gittiğini, o gün de ..., ... ve ...'in birlikte yürüyerek bir yere gittiklerini gördüğünü, o sırada ..., ..., ... ve ...'ın Taht Kadısı Camii önüne geldiklerini, kendisinin en son olay yerine yetiştiğini, o sırada yürüyüp eve gidecekken, ...'in kendisine 'Geç lan sen de bu tarafa' dediğini, bunun üzerine, camiinin abdesthane kapısının önünde durduğunu, ...'un ...'a 'Neden benim arkamdam konuşuyorsun' dediğini, bu esnada aniden silahların çekildiğini ve ateşlendiğini, olay bir anda cereyan ettiği için kimin kime ateş ettiğini görmediğini,
Mahkemede; olay günü parası olmadığından ...'ın yanına gittiğini, sigara aldığını, sigarayı sanık ...'a götürdüğünü, bu sırada olay yerine gittiklerini ve oradan geçerken ...'in kendisine tabanca göstererek 'Geç oraya' dediğini, sonra silah sesleri geldiğini, cami tuvaletine girdiğini, olay bitince geri çıktığını, ...'un yerde yaralı şekilde yattığını, ... ve ...'in de yerde yattığını gördüğünü, sokağın ilerisinde ...'ın kendisine ana avrat küfrettiğini duyunca ...'un elindeki silahı alıp o tarafa doğru yönelttiğini, sonrasında olay yerine gelip ...'ın kullandığı silahı olay yerinden aldığını, kimseye ateş etmediğini, delilleri saklama gibi bir kastı olmadığını, sigarayı ...'a vermek için ...'ın dükkânına doğru oradan geçmek zorunda olduğunu,
İfade etmişlerdir.
Sanık ... Kollukta ve Cumhuriyet Savcılığında; susma hakkını kullanmak istediğini,
Mahkemede; yaralanması nedeniyle kimseden şikâyetçi olmadığını, ...'un taraftar derneğinin başkanı olduğunu, taraftarları yönetim aleyhine küfrettirdiğini, bu nedenle ...’u birkaç kez uyardığını, olaydan 1-2 hafta önce ... ile birlikte ...'un iş yerine gittiklerini, ...'un orada kendisine hakaret ettiğini, yine Kasımpaşa Spor Kulübünün bir futbol maçında kendisine “Ne bakıyorsun lan şerefsiz” dediğini, olaydan bir gün önce kayınbiraderinin nişanındayken ...'in kendisini aradığını ve ...'un ...'a kendisini vuracağını söylediğini, bu nedenle kendisinin ...’le fazla dolaşmaması gerektiğini belirttiğini, ...'u aradığında bunu doğruladığını, eşini hastaneye götürdükten sonra bu olayı konuşmak için ...’un iş yerine gittiğini, ...'nın orada olduğunu, ...'a '... beni arıyormuş, beni vuracakmış, benim yerim yurdum belli, gelirse kendisine söyleyin' dediğini, saat 13.00 sıralarında ...'ın kahvesine gittiğini, kahve sahibi ...'ın kendisine; ...'un buraya geldiğini, “Nerde lan o ...” dediğini, orada olmadığını görünce, 'Matbaaya gelsin, ona etek giydireceğim' dediğini, tekrar gelebileceğini düşünerek evdeki silahı almak için evine doğru gittiğini, ancak evin aşağısındaki ganyan bayisini işleten kişilerin ...’un biraz önce oturduğu evin önüne gelerek; eve doğru yukarı bakıp 'İn lan aşağıya sana etek giydireceğim şerefsiz' şeklinde tehdit ve küfrederek oradan uzaklaştığını, bu kişilerin siyah bir araba ile gelip araçtan inen şahısların üzerinde silah olduğunu gördüklerini söylediklerini, bunun üzerine evden silahını alıp, ...'ın kahvesine gittiğini, saat 14.00'te ...'in geldiğini, ...’e olanları anlattığını, bunun üzerine ...'in “Gelin sizi barıştırayım” dediğini, birlikte kahveden çıktıklarını, yolda yürürken ... ve ...'la karşılaştıklarını, ...'e selam verdiklerini, ...'in ise 'İşimiz var” dediğini, sokağa girdiklerini, ...'in ...'u telefonla aradığını, ...'un ise olay yerine ..., ... ve ... ile birlikte geldiğini, ...'un ellerinin önce cebinde olduğunu gördüğünü, sonra ...'in “... burada, probleminizi konuşun” dediğini, sonra tam konuşacakken ...'in birisine 'Arkama dolanma' dediğini, aynı anda ...'un elini beline attığını, silah olduğunu fark eder etmez kendi silahını çıkarttığını, doldur boşalt yapıp ...'un boynuna ateş ettiğini, sonra sağa doğru döndüğünde, hiçbir husumeti olmayan ...'in kendisine silah doğrulttuğunu gördüğünü, aynı anda birbirlerine ateş ettiklerini, bu ateşle boynundan vurulduğunu, ...'in soluna kendi sağına doğru düştüğünü, ancak ...'deki ikinci yaralanmanın nasıl oluştuğunu bilmediğini, kendisinin bir el ateş ettiğini, ancak ...'in nasıl öldüğünü bilmediğini, başkalarının da ateş etmiş olabileceğini, olayın çok öncesinde sanık ...’un tefeciye borcu olduğunu kendisine söylediğini, ...'a bir kez 25.000 TL ve iki kez 2.000'er TL borç verdiğini, ancak bu parayı Kasımpaşa Spor Kulubünün parasından verdiğini,
Sanık ... Kollukta; susma hakkını kullanmak istediğini,
Cumhuriyet Savcılığında; ... ve ... isimli şahıslarla daha samimi olduğunu, diğer sanıkları ve maktulü ise Kasımpaşa maçlarına gittiğinden tribünden tanıdığını, sanıklarla aralarında bir husumet olmadığını, olay günü ... ile birlikte gezerken ... ve ...'i görünce yanlarına gittiklerini, onların cami önüne geldiklerini, o sırada kendisinde dedesinden kalma 9 mm'lik şarjörü mermi ile dolu tabancayı yanında taşıdığını, olay sırasında öncesi arkası dönük olduğunu, ilk kimin ateş ettiğini göremediğini, bir anda sağa doğru döndüğünde silahların patlamaya başladığını, sonra kendisinin de silahını çıkartıp ateş etmeye başladığını, kaç el ateş ettiğini hatırlamadığını, silah tutukluk yapınca olay yerinden kaçmaya başladığını, sonra ... isimli şahsın yerde yatan şahsın silahı ile kendisine arkasından ateş etmeye çalıştığını, ancak ateş edip etmediğini hatırlamadığını, sonra polislere teslim olurken silahı da teslim ettiğini, olay anında kimin kimle ne konuştuğunu hatırlamadığını, maktul ...'e doğru hedef alarak ateş etmediğini, ancak hedef gözetmeden birkaç el ateş ettiğini hatırladığını, ...'a da ateş etmediğini, olayın şoku ile kimin kime ateş ettiğini de hatırlamadığını,
Mahkemede; olay günü ilk ... ile buluştuklarını, yolda yürürken ... ve ... ile karşılaştıklarını, üzerinde sürekli silah taşıyan biri olduğunu, olay yerine geldiklerinde, ... ve ...'ın konuşmaya başladıklarını, kendisinin arkasının dönük olduğunu, dönüp baktığında ...'ın ...'a ateş ettiğini gördüğünü, kendisinin de belindeki silahı çıkarttığını, ...'un elindeki silahı kendisine doğru çevirince kimseyi hedef almadan birkaç el ateş ettiğini, olay yerinden uzaklaşırken ...'ın kendisine doğru ateş etmeye başladığını gördüğünü, olay sırasında kullandığı silahla birlikte teslim olduğunu, olayda kullandığı Remington &Gold marka 9 mm silahın kendisine ait olduğunu, olay yerinde toplam kaç el ateş ettiğini hatırlamadığını,
Sanık ... Kollukta; susma hakkını kullanmak istediğini,
Cumhuriyet Savcılığında; İspark'ta park görevlisi olarak çalıştığını, maktul ve diğer sanıkları gerek mahalleden gerekse Kasımpaşa maçlarından tanıdığını, aralarında herhangi bir husumet olmadığını, olay günü saat 13.30'da evden çıktığını, yolda kardeşi dediği ... ile karşılaştığını, maaşını o gün çektiğini ve yürümeye başladıklarını, sonra caminin önüne geldiklerinde, ..., ... ve diğerlerinin konuştuklarını görüklerini, ... ile birlikte kendisinin de yanlarında durduğunu, ...'nin arkalarına doğru dolandığını, ancak o arada bir silah sesi duyduğunu, ruhsatsız olarak başkasından aldığı silahını çıkartarak yere doğru iki el ateş etmiş olabileceğini, şarjörde kaç mermi olduğunu hatırlamadığını, ateş ederken hedef gözetmediğini, boşluğa ateş ettiğini, ... ve ...'le birlikte kendisinin de kaçmaya başladığını, ...'in belinden ve sol diz kapağından yaralandığını ve yaralandığı yerden kan aktığını gördüğünü, ...'nın ...'e ateş ettiğini ve yaraladığını gördüğünü, ... isimli şahsın ...'un yattığı yeren bir silah aldığını ancak kaçanların arkasından ateş edip etmediğini görmediğini, maktule ve ...'a ateş etmediğini, silahı ile birlikte teslim olduğunu, taraftar derneğinin başkanının ... olduğunu, ... ile ... arasında internet üzerinden bir polemik ve tartışma olduğunu duyduğunu, ...'in ise bunları barıştırmak istediğini bildiğini,
Mahkemede; olay günü İspark'ta çalıştığını, maaşını çektiğini, sokakta yürüken ... ve ...'i gördüğünü, ...'la birlikte onların arkasından gittiklerini, caminin önüne sonradan gelen ...'ın ...'in arkasına doğru dolanmaya çalıştığını gördüğünü, aynı anda birinin 'Öldürün şu orospu çocuklarını' diye bağırdığını, sonra ... ile ...'ın birbirlerine ateş ettiklerini gördüğünü, ...'un silahını kendisine doğru tuttuğunu görünce kendisinin de silahını çıkartarak ...'a hedef almadan yere doğru iki üç el ateş ettiğini, amacının kendisine ateş edilmesini engellemek olduğunu, sonra olay yerinden kaçtığını, kaçarken ...'ın ... ve ...'un arkasından ateş ettiğini, ayrıca sanık ...'ın da kaçanların ardından silahı doğrulttuğunu, ancak ateş etmediğini, bir söz söyleyip söylemediğini hatırlamadığını,
Sanık ... Mahkemede; olay günü sanık ...'ın matbaaya gelerek ... ve ...'i sorduğunu, elinde silah olduğunu, 'Onlara söyle onları öldüreceğim, sen de tarafını belli et' dediğini, ...'a telefonla bu olayı anlattığını, 1-2 saat sonra ... ve ...'in geldiklerini, aralarında konuşup çıktıklarını, kendisinin ise onların hemen arkasından eve yemek yemeye gittiğini, bir şey konuşmadıklarını, sonra cami önünde buluştuklarını, ...'ın silahını çekip ...'a ateş etmeye başladığını, ...'un yere doğru tökezleyip düşerken ...'in ...'a doğru ateş ettiğini, sonra ...'ın ...'e dönüp ateş etmeye başladığını, ...'ın ise ... ve kendisine doğru ateş etmeye başladığını, kendisini korumak maksadı ile havaya ateş ettiğini, bugüne kadar savunma vermekten kaçmadığını, mahkeme gününü ...'dan öğrendiğini, kamera görüntülerinde silahını havaya ateş ettiğinin görüldüğünü, silah boşalınca ...'e doğru gösterdiğini, ancak mermisi olmadığını, silahı evde sakladığını ve polislere teslim ettiğini, ...'ın matbaaya geldiğinde 'Sen de safını belirle, seni de öldürürüm, bundan sonra her şey farklı olacak' dediğini, ...'i arkasından yaralayan şahsın ... olabileceğini, çünkü onun ateş etmeye devam ettiğini, sanık ...'in ...'dan sonra kendisini de vurmak için ateş ettiğini, ancak kendisini koruduğunu, sanık ...’den şikayetçi olduğunu davaya katılmak istediğini,
Savunmuşlardır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında çözülmesi gereken uyuşmazlık konularının, sanık ...'in eylemlerinin hukuki nitelendirilmesinin; sanıklar ..., ... ve ...'ın eylemleri nedeniyle kurulan mahkumiyet hükümlerinde haksız tahrik hükümlerinin uygulanma şartlarının bulunup bulunmadığı ile ... yönünden uygulanan haksız tahrik indiriminin derecesinin isbaetli olup olmadığının ve sanık ... hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanma şartlarının bulunup bulunmadığının belirlenmesine yönelik olarak üç ana başlık altında ayrı ayrı değerlendirilmesinde fayda bulunmaktadır.
1-) Sanık ...'in maktul ...'a ve mağdur ...'a yönelik eylemlerinin iki farklı kasten yaralama suçuna teşebbüsü, yoksa maktul ...'a yönelik eylemi bakımından müşterek fail sıfatıyla kasten öldürme suçuna iştiraki, mağdur ...'a yönelik eylemi bakımından ise kasten öldürme suçuna teşebbüsü mü oluşturduğunun belirlenmesine yönelik olarak;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 'Suça teşebbüs' başlıklı 35/1. maddesinde;
“Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur” hükmü yer almaktadır.
Buna göre suça teşebbüs, işlenmesi kast olunan bir suçun icrasına elverişli araçlarla başlanmasından sonra, elde olmayan nedenlerle suçun tamamlanamamasıdır. Maddenin açık hükmüne göre, icra hareketlerinin yarıda kalması ya da sonucun meydana gelmemesi failin iradesi dışındaki engel nedenlerden ileri gelmelidir.
Öte yandan, suça teşebbüsle ilgili değerlendirme yapılabilmesi, failin hangi suçu işlemeyi kastettiğinin belirlenmesini gerektirir ki buna 'subjektif unsur' denir. Failin gerçekleştirdiği davranış ile bir suçu işlemeye teşebbüs edip etmediğini, eğer etmişse hangi suça teşebbüs ettiğini belirleyebilmek için öncelikle kastın varlığının belirlenmesi gerekmektedir. Başka bir deyişle, tıpkı tamamlanmış suçta olduğu gibi, teşebbüs aşamasında kalan suçta da, işlenmek istenen suç tipindeki bütün unsurlar failce bilinmelidir. (İçel Suç Teorisi, Kayıhan İçel, ... Sokullu-Akıncı, İzzet Özgenç, Adem Sözüer, Fatih .... Mahmutoğlu, Yener Ünver 2. Kitap, 2. Baskı, ..., 2000, ....315.)
Bu husus, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 765 sayılı TCK'nın yürürlükte olduğu dönemde verilmiş olup kabul edilen ilkeler açısından 5237 sayılı TCK'nın teşebbüse ilişkin 35. maddesi yönüyle de varlığını devam ettiren 04.06.1990 tarihli ve 101-156 sayılı kararında da; “Teşebbüste aranan kast, icrasına başlanmış cürmü teşebbüs aşamasında bırakma kastı olmayıp, söz konusu suçu tamamlamaya yönelmiş kasttır” şeklinde açıklanmıştır.
Kasten yaralama suçu ile kasten öldürme suçuna teşebbüs arasındaki ayırıcı kriter manevi unsurun farklılığına dayandığından, sanığın kastının öldürmeye mi, yoksa yaralamaya mı yönelik olduğunun çözülmesi gerekmektedir.
5237 sayılı TCK’nın 21/1. maddesine göre, suçun kanuni tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesi olan ve failin iç dünyasını ilgilendiren kast, dış dünyaya yansıyan davranışlara bakılarak, daha açık bir ifadeyle, failin olay öncesi, olay sırası ve olay sonrası davranışları ölçü alınarak belirlenmelidir.
İlkeleri, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun istikrar bulunan ve süregelen kararlarında açıklandığı üzere, bir eylemin kasten öldürmeye teşebbüs mü, yoksa kasten yaralama mı sayılacağının belirlenmesinde; fail ile mağdur arasında husumet bulunup bulunmadığı, varsa husumetin nedeni ve derecesi, failin suçta kullandığı saldırı aletinin niteliği, darbe sayısı ve şiddeti, mağdurun vücudunda meydana getirilen yaraların yerleri, nitelik ve nicelikleri, hedef seçme imkânı olup olmadığı, failin fiiline kendiliğinden mi, yoksa engel bir nedenden dolayı mı son verdiği gibi ölçütler esas alınmalıdır.
Kastın belirlenmesi açısından her bir olayda kullanılması gereken ölçütler farklılık gösterebileceğinden, tüm bu olguların olaysal olarak ele alınması gerekmektedir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 37. maddesinin birinci fıkrasında;
'(1) Suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur.” şeklinde yer alan hüküm ile müşterek faillik düzenlenmiştir.
Kanunda suç olarak tanımlanan fiilin, birden fazla suç ortağı tarafından iştirak hâlinde gerçekleştirilmesi durumunda TCK’nın 37. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen müşterek faillik söz konusu olacaktır.
Öğretideki görüşler de dikkate alındığında müşterek faillik için iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir:
1- Failler arasında birlikte suç işleme kararı bulunmalıdır.
2- Suçun işlenişi üzerinde birlikte hâkimiyet kurulmalıdır.
Müşterek faillikte, birlikte suç işleme kararının yanı sıra fiil üzerinde ortak hâkimiyet kurulduğu için her bir suç ortağı “fail” konumundadır. Fiil üzerinde ortak hâkimiyetin kurulup kurulmadığının belirlenmesinde suç ortaklarının suçun icrasında üstlendikleri rolleri ve katkılarının taşıdığı önem göz önünde bulundurulmalıdır.
Kişinin eyleminin, bir suça katılma aşamasına ulaşıp ulaşmadığı, ulaşmışsa da suça katılma düzeyinin belirlenmesi için, eylemin bir aşamasındaki durumun değil, eylemin yapılması için verilen kararın, bu kararın icra ediliş biçiminin, olay öncesi, sırası ve sonraki davranışların da dikkate alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekir. Zira müşterek faillikte aranan en önemli unsurlardan birisi, kişinin suçun işlenişi sırasında fiil üzerinde ortak hâkimiyetinin bulunmasıdır.
Bu açıklamalar ışığında, sanık ...'in maktul ... ve mağdur ...'a yönelik eylemlerine dair birinci uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
a-Sanık ...'in maktul ...'a yönelik eylemine dair;
Dosya kapsamında yer alan ve suça konu silahlı çatışmayı başından sonuna kaydeden Taht Kadısı Camiine ait güvenlik kamera görüntülerinde, sanık ...'in yanındaki sanıklar ..., ... ve ... ile birlikte caminin önünde yer alan meydana, maktul ... ile yanındaki sanıklar ..., ... ve ...'den birkaç saniye önce geldiği, sanık ...'un sanık ...'ın hemen yanında ve maktul ...'in tam karşısında, önce iki elini de belinin arkasına koyarak ayakta durduğu, çok kısa sürede diğer sanıklar ... ve ...'ın meydana geldiği ve sanık ... ve ...'in sanık ... ile konuşmaya başlamaları ile ...'in cami kapısının tam karşısındaki evin duvarına doğru giderek etraftan geçenleri kontrol etmeye başladığı, hemen sonra yüzünü ayaküstü ve karşılıklı konuşan sanıklar ... ve ...'ın durduğu yere doğru döndüğü, olay yerine gelenlerden ilk önce sanık ...'in paltosunun cebindeki silahı çıkardığı, hemen ardından sanıklar ... ve ...'ın da karşılıklı olarak silahlarını çıkardıkları, bunu gören sanık ...'un da elini beline götürdüğü ve tabancasını çıkardığı, sanık ...'ın önce ...'un sonra ...'in başını hedef alarak ateş etmesi ile aynı anda sanık ...'un da hemen önündeki maktul ...'in ayaklarına doğru sanık ... ile paralel yönde 1-2 metre mesafeden birkaç el ateş ettiği, sanık ...'un maktul ...’in ayağına doğru yakın mesafeden hedef alarak hareket etmek suretiyle maktulün direncini kırdığı, maktul ...’in kendisine doğru iki tabancadan aynı yönde gelen ateş altında panik hâlinde bir eliyle yüzünü koruyarak diğer eliyle sanık ...’a doğru ateş ettiği sırada geriye doğru bir iki adım atarak sırtüstü tökezlemesi ve üzerine doğru gelen sanık ... ile birlikte yere düşmesiyle olay yerinde sanık ...'ın silahından çıkan mermilerden aldığı isabet sonucu hayatını kaybettiği anlaşılmakla,
Sanık ...'un olay yerine, sanıklar ..., ... ve ... ile birlikte cebindeki silahla gitmesi nedeniyle arkadaşlarının bir suç işleme kararı aldıklarından haberdar olduğu, olay yerine silahla gelerek diğer sanıklara katkı sunmak yönündeki kastını belli ettiği, tarafların karşı karşıya gelmesi sırasında, önce maktul ...'in karşısına dikilerek, sonra etrafı kolaçan edip gözetleyerek ve sanık ...'ın hemen sağ çaprazında konum alıp arkadaşlarının başlattığı eylemde kendisinin de rol aldığını açıkça gösterdiği, çatışma anında sanık ...'a verdiği destek ateşi ile maktul ...'e karşı işlenen suça konu eylem üzerinde etkili bir şekilde ortak bir fiili hâkimiyet sağladığı, dolayısıyla maktul ...'e karşı ateşe başlayan sanık ...'ın kasten öldürme eylemine, maktulün direncinin kırılması suretiyle yeterince kendisini sakınamaması ve sanık ...'ın ateşine karşı bir anlık tereddütle zamanında cevap verememesi şeklinde gerçekleşen maddi bir katkı sağladığı, bu nedenlerle sanık ...'in sanık ...'nin maktul ... ...'a karşı işlediği kasten öldürme eylemi nedeniyle TCK'nın 37/1. maddesi kapsamında müşterek fail sıfatıyla sorumlu tutulması gerektiği,
b-) Sanık ...'in mağdur ...'a yönelik eylemine dair ise;
Yine dosyada mevcut kamera kayında yer alan çatışma görüntülerinden hareketle, sanık ...'in, maktul ... ile sanık ...'ın hemen önünde birlikte yere düşmelerinden sonra eylemini sonlandırmadığı, olay yerinden uzaklaşmak yerine, yanlarında çatışan sanık ...'in ayağından vurarak yere düşürdüğü mağdur sanık ...'ı hedef alarak bir iki el daha ateş ettiği ancak isabet ettiremediği anlaşılmakla,
Sanık ...'in, maktul ... ve sanık ...'ın yere düşmesi üzerine, hemen 5-6 metre yan tarafında sanıklar ... ve ... ile çatışan ve olay yerine birlikte geldiği arkadaşları sanık ... ile sanık ...'ın birlikte sanık ...'u silahla yaralayarak yere düşürüp olay yerinden kaçmaya başladıkları sırada, silahını yerde yatan sanık ...'a doğru yönelterek ateş etmeye başladığı, ancak kendi beyanına göre silahın tutukluk yapması nedeniyle eylemini sonlandıramadığı, dolayısıyla sanık ...'un karşı grubun üyesi olan ve yere düşen ...'a doğru birden fazla ateş ederek olay yerinden uzaklaştığı gözetildiğinde, sanık ...'un teşebbüs aşamasında kalan eylemindeki kastının öncesinde sanık ... tarafından boynundan vurulan akabinde inceleme dışı sanık ... tarafından ayağından vurulmuş vaziyette yere düşen mağdur ...'u öldürmeye yönelik olduğu, dolayısıyla sanık ...'in mağdur ... ...'a yönelik eylemi nedeniyle kasten öldürme suçuna teşebbüsten sorumlu tutulması gerektiği kabul edilmelidir.
Bu itibarla, sanık ...'in maktul ... ve mağdur sanık ...'a yönelik eylemlerinin Yerel Mahkemece silahla kasten yaralama suçuna teşebbüsü oluşturduğundan bahisle yapılan değerlendirmenin isabetsiz olduğu ve sanığın eylemlerinin iki farklı kasten öldürme suçuna teşebbüsü oluşturacağı gerekçesiyle bozulmasına dair Özel Daire kararı isabetli olup Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının suçun niteliğine yönelik itirazlarının reddine karar verilmelidir.
2-) Sanık ...'in maktul ... ile mağdurlar ... ve ...'ya yönelik eylemlerini, sanık ...'ın mağdur ...'a yönelik eylemini, sanık ...'nin maktul ...'a yönelik eylemini haksız tahrik altında işleyip işlemedikleri ile sanık ...'nin mağdur ...'a yönelik eylemi nedeniyle kurulan mahkûmiyet hükmünde uygulanan haksız tahrik indiriminin derecesinin isabetli olup olmadığına dair;
İnsanın dış dünyaya yansıyan davranışlarını esas alan ceza hukuku, onun davranışlarında iç dünyasının, o anki ruh hâlinin ve genel psikolojik özelliklerinin önemi bulunduğunu kabul ederek bu psikolojik durumlara belli bir hukuki değer vermektedir. Bu itibarla modern ceza hukuku sadece işlenen suçu değil, suçun işlenmesinde etkili olan nedenleri göz önünde bulundurarak cezalandırma yoluna gitmektedir(Devrim ..., Yeni Türk Ceza Kanunu'nda Haksız Tahrik, AÜHFD, 2004, C. 54, ....225.).
Haksız hareketin kişi üzerinde ve onun psikolojik aleminde bir tepki doğuracağını kabul eden modern ceza hukuku, failin bu durumunu değerlendirmekte, cezai sorumluluğunu azaltan bir sebep olarak görmektedir. Failin bu subjektif durumuna önem veren çeşitli ülkelerin ceza kanunlarında, failin cezasında belli oranlarda indirim yapılması esası kabul edilmiştir (M. Muhtar Çağlayan, Yargıtay İçtihatları Işığında Haksız Tahrik üzerine Bir İzah Denemesi, Adalet Dergisi, Ocak –Şubat, 1982, ....1, ....14.).
Bu düşünceden hareketle 5237 sayılı TCK'nın 29. maddesinde de haksız tahrik;
'Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir' şeklinde, ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak kabul edilmiştir.
Ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak düzenlenen haksız tahrik, kişinin haksız bir fiilin kendisinde meydana getirdiği hiddet ya da şiddetli elemin etkisi altında suç işlemesi durumunda kusur yeteneğindeki azalmayı ifade etmektedir. Bu hâlde fail, suç işleme yönünde önceden bir karar vermeden, dışarıdan gelen etkinin ruhsal yapısı üzerinde meydana getirdiği karışıklığın neticesi olarak bir suç işlemeye yönelmektedir. Bu yönüyle haksız tahrik, kusurun irade unsuru üzerinde etkili olan nedenlerden biridir. Başka bir anlatımla, haksız tahrik hâlinde failin iradesi üzerinde zayıflama meydana gelmekte, böylece haksız fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altındaki kişinin suç işlemekten kendisini alıkoyma yeteneği önemli ölçüde azalmaktadır.
Ceza Genel Kurulunun istikrar kazanmış kararları ile öğretide de kabul gören görüşler doğrultusunda haksız tahrik hükmünün uygulanabilmesi için;
a) Tahriki oluşturan haksız bir fiil bulunmalı,
b) Fail öfke veya şiddetli elemin etkisi altında kalmalı,
c) Failin işlediği suç bu ruhsal durumunun tepkisi olmalı,
d) Haksız tahrik teşkil eden eylem mağdurdan sadır olmalıdır.
01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda, 765 sayılı Kanun'da yer alan 'ağır – hafif tahrik' ayırımına son verilerek; tahriki oluşturan eylem, somut olayın özelliklerine göre hâkim tarafından değerlendirilip, sanığın iradesine etkisi göz önünde bulundurulmak suretiyle, maddede gösterilen iki sınır arasında belirlenen oranda cezasından indirim yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Haksız tahrik hükmünün uygulanabilmesi açısından, failin suçu ilk haksız fiilin doğurduğu öfke veya şiddetli elemin etkisiyle işleyip işlememesi önemlidir. Mağdur ya da ölenden gelen haksız hareketin psikolojik etkisinin devam ettiğinin kabulünde zorunluluk bulunan hâllerde, haksız tahrik hükmünün uygulanması gerekmektedir.
Yerleşmiş yargısal kararlarda kabul edildiği üzere, gerek fail, gerekse mağdurun karşılıklı haksız davranışlarda bulunması hâlinde, tahrik uygulamasında kural olarak, haksız bir eylem ile mağduru tahrik eden fail, karşılaştığı tepkiden dolayı tahrik altında kaldığını ileri süremez. Ancak maruz kaldığı tepki, kendi gerçekleştirdiği eylemle karşılaştırıldığında aşırı bir hâl almışsa, başka bir deyişle tepkide açık bir oransızlık varsa, bu tepkinin artık başlı başına haksız bir nitelik alması nedeniyle fail bakımından haksız tahrik oluşturduğu kabul edilmelidir.
Karşılıklı tahrik oluşturan eylemlerin varlığı hâlinde, fail ve mağdurun biri diğeri yönünden tahrik oluşturan bu haksız davranışları birbirlerine oranla değerlendirilmeli, öncelik-sonralık durumları ile birbirlerine etki-tepki biçiminde gelişip gelişmediği göz önünde tutulmalı, ulaştıkları boyutlar, vahamet düzeyleri, etkileri ve dereceleri gibi hususlar dikkate alınmalı, buna göre; etki-tepki arasında denge bulunup bulunmadığı gözetilerek, failin başlangıçtaki haksız davranışına gösterilen tepkide aşırılık ve açık bir oransızlık saptanması hâlinde, failin haksız tahrik hükümlerinden yararlandırılması yoluna gidilmelidir.
Evrensel bir ceza hukuku temel ilkesi olan 'kuşkudan sanık yararlanır' prensibi uyarınca bir olayda ilk haksız hareketin sanıktan mı, yoksa maktul ya da mağdurdan mı kaynaklandığının her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanamaması halinde, oluşan kuşku sanık lehine yorumlanarak sanığın TCK'nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükmünden yararlandırılması gerektiği hususunda herhangi bir tereddüt bulunmadığı açık ise de bu kabulün dosya kapsamında olayın anlaşılan gerçekleşme biçimine, somut olayın özelliklerine ve hayatın olağan akışına uygun düşmesi zorunluluğu karşısında her olayın kendine özgü koşulları değerlendirilerek bir sonuca varılmalıdır.
Bu açıklamalar ışığında, sanıklar ..., ... ve ...'ın eylemlerine dair ikinci uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
a-Sanık ...'in maktul ... ile mağdurlar ... ve ...'ya yönelik eylemleri, sanık ...'ın mağdur ...'a yönelik eylemi ve sanık ...'nin maktul ...'a yönelik eylemlerini haksız tahrik altında işleyip işlemediklerine dair;
Sanıklar ..., ... ve ...'ın, olay günü Taht Kadısı Camii önüne gelme nedenlerinin; arkadaşları olan sanık ...'nin inceleme dışı sanık ... ile arasında taraftar derneği başkanı olan sanık ...'un icraatları ve taraftarlar üzerindeki etkisi sebebiyle çıkan anlaşmazlıklardan, internet ve benzeri sosyal ortamlarda yapılan paylaşımlardan ve birbirlerine karşı gıyaplarında sarf ettikleri sözlerden kaynaklandığı, olayın öncesinde ... ve ... dışındaki sanıkların birbirleri arasında husumet derecesine varan bir anlaşmazlık bulunmadığı, incelemeye konu sanıkların sanık ... ile birlikte olay yerine, ... ile ...'un arasındaki husumeti çözmek amacıyla silahlı bir şekilde geldikleri, iki grubun karşı karşıya geldiği olay sırasında maktul ... ile sanıklar ..., ... ve ...'nin bulunduğu arkadaş grubunun sanıklar ..., ... ve ...'a yönelik haksız tahrik oluşturacak müstakil bir eylem veya söylemlerinin bulunmadığı, sanık ...'nin olay öncesi söylemleri nedeniyle inceleme dışı sanık ...'a sinirlenerek olay yerine giderken yanında arkadaşlarını da getirdiği, olay anında maktul ...'ın sanık ...'a yönelik haksız tahrik olarak kabul edilmesini gerektirir hiçbir haksız eyleminin bulunmadığı, keza olay günü taraflar karşı karşıya gelmeden önce, inceleme dışı sanık ...'in sanık ... ile telefonla konuşarak ...'u olay yerine davet ettiği, tarafların cami önünde buluşması üzerine sanık ... ve ...'un sözlü olarak tartışmaya başladığı, cebindeki silahı ilk çıkaran kişinin inceleme dışı sanık ... olduğu, devamla ...'un silahını çıkarmasıyla birlikte, sanık ...'nin cebindeki silahı çıkararak doğrudan ...'un hemen akabinde maktul ...'in kafasına ve vücuduna doğru ateş etmeye başladığı, olay yerine gelen sanıklar ..., ..., ... ve ...'dan oluşan grubun çatışma sırasında atik davranarak karşı gruptan bir kişiyi öldürdüğü, diğerini ağır yaraladığı, çatışma sırasında sanık ...'nin yakın mesafeden meşru savunma şartları dahilinde ateş eden maktul ... tarafından yaralandığı anlaşılmakla,
Olayı başından sonuna kadar gösteren kamera kayıtlarının izlenmesinde, silahı ilk önce çıkartıp karşı tarafa gösteren, haksız fiil olarak nitelendirilebilecek ilk haksız hareketi yapan ve ilk ateşi başlatan tarafın; sanık ..., sanık ..., sanık ... ve sanık ...'ın içinde bulunduğu grubun olduğunun, dolayısıyla sanık ...'in maktul ...'a, mağdur sanık ...'a ve ...'ya yönelik eylemini, sanık ... ...'nın mağdur sanık ...'a yönelik eylemini, sanık ...'nin maktul ...'a karşı eylemlerini, karşı taraftan hasıl olan bir eylem nedeniyle ve haksız tahrik koşulları altında duydukları öfke ve şiddetli elem etkisi altında işlemedikleri, öte yandan itiraz gerekçesinde belirtildiği gibi incelemeye konu sanıklar hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için ortada kavgayı veya çatışmayı kimin başlattığına dair bir belirsizliğin de bulunmadığı,
b-Sanık ...'nin mağdur ...'a karşı işlediği kasten öldürme suçuna teşebbüsten kurulan mahkumiyet hükmünde alt hadden uygulanan haksız tahrik indiriminin derecesinin isabetli olup olmadığı;
Sanık ...’nin olay sırasında mağdur ...’a yönelik eylemini, ... ile aralarında uzun süre önceki taraftar derneği meselelerinden kaynaklı tartışmalarının etkisi altında işlediği, olaydan bir gün önce ...’un ... hakkında “Ona etek giydireceğim” şeklinde sarf ettiği sözlerin haksız tahrik koşullarının oluşmasına yeterli bir neden olarak değerlendirilmesi mümkün olmakla birlikte; sanıkların daha önceden birbirleri arasında ticari bir iş ilişkisinin ya da geçmişe dönük bir alacak verecek meselesine dair husumetlerinin olmadığını beyan etmeleri, birlikte üye oldukları aynı spor kulübünün taraftar derneğinde sadece bazı şahsi itibar meselelerini tartışma konusu yapmaları, inceleme dışı sanık ...'un, sanık ... tarafından subjektif anlamda küçük düşürücü bir söz olarak algılanan 'Ona etek giydireceğim' şeklindeki ifadeleri dışında, haksız fiil olarak değerlendirilecek başkaca bir eylemi bulunduğunun dosya kapsamında ispatlanamadığı da gözetildiğinde; Yerel Mahkemece inceleme dışı sanık ...'ın, sanık ...'yi tanıyan ve bilen umum içinde ... hakkında sarf ettiği 'Ona etek giydireceğim' şeklindeki sözlerinin haksız tahrik oluşturduğu ve sanığın bu sözlerden ve geçmişe dayalı husumetten kaynaklı öfke ve şiddetli elem etkisi altında suç işlediği gerekçesiyle, sanık ... hakkında haksız tahrik indiriminin yapılmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, haksız tahrik indiriminin derecesine gelince, mağdur sanık ... tarafından geçmişte sanık ... hakkında sarf edilen bu sözlerin sanık üzerinde yarattığı etkiye istinaden tayin edilen ceza miktarında 1/4 oranında alt sınırdan uygulanan indirim derecesinin de isabetli olduğu kanaatine varılmıştır.
Bu itibarla, mahkemece uyuşmazlık konusu sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümde haksız tahrik indiriminin uygulanmamasına ve sanık ... hakkında kurulan hükümde uygulanan haksız tahrik indiriminin derecesine dair bir isabetsizlik görülmediğinden bahisle verilen Özel Daire kararı isabetli olup Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının haklı nedene dayanamayan itirazının reddine karar verilmelidir.
3-Sanık ...'nın ...'e karşı gerçekleştirdiği kasten yaralama eylemi bakımından TCK'nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanma şartlarının bulunup bulunmadığı;
Bir kısım Ceza Genel Kurulu üyelerince, inceleme kapsamındaki sanık ...'nın inceleme dışı sanık ...'e yönelik kasten yaralama eylemini haksız tahrik altında işleyip işlemediği noktasında toplanan üçüncü uyuşmazlık konusunun isabetli şekilde değerlendirilebilmesi amacıyla, öncelikle sanık ...'nın mağdur sanık ...'e karşı eyleminin kasten yaralama mı yoksa kasten öldürme suçuna teşebbüsü mü oluşturduğunun tespit edilmesi gerektiğinin ileri sürülmesi üzerine, bu hususun, sanığın eylemini haksız tahrik şartları altında işleyip işlemediği yönündeki uyuşmazlıktan önce ele alınıp değerlendirilmesi gerekmiştir.
Sanık ...'nın inceleme dışı sanık ...'e yönelik gerçekleştirdiği eylemini başından sonuna kadar gösteren kamera kayıtlarından hareketle; olay sırasında ilk önce inceleme dışı sanık ...'in cebinden tabancasını çıkardığı, bu sırada katılan sanık ...'nın hemen sanık ... ile mağdur sanık ...'un arasında durmakta iken sanık ...'in elini tabancasını ateşlememesi için tutmaya çalıştığı ancak bunu başaramadığı, inceleme dışı sanık ...'in yanındaki iş yeri sahibi mağdur sanık ...'u gözünün önünde ayağından vurmasına tanıklık ettiği, dar bir alanda çok kısa bir süre içinde yaşanan sıcak çatışma sırasında üç kişinin yere düşmesi üzerine bu durumun etkisi altında telaşlı bir şekilde cebindeki silahı olay yerinden uzaklaşmak isteyen inceleme dışı sanık ... ve diğer sanık ...'un arkasından, savunmasında belirttiği gibi havaya doğru veya bu kişilerin ayaklarına veya yere doğru değil, bu kişilerin gövde hizalarını hedef alarak en az iki veya üç kez ateş ettiği, ateş sonucu silahından çıkan mermilerin inceleme dışı sanık ...'in kalçasından yaralanmasına ve hatta sokağın uzak tarafında yol kenarında yürüyen mağdur ...'in de yaralanmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla,
Olay yerinde ele geçen 7,65 mm çapındaki (6) adet boş kovanın bulunduğu yerlerin sanık ...'ın bu amaçla gerçekleştirdiği atış yönü ile uyumlu olduğunun tespit edilmesi, sanığın bu eylemi sırasında seken kurşunlardan birinin yola paralel şekilde bir seyir izleyerek olay yerine bağlanan ana caddenin kaldırımı üzerinde yürüyen ve olayla ilgisi olmayan üçüncü bir kişinin yaralanmasına sebebiyet vermesi karşısında; sanığın eylemi işleyiş şekli, atış sayısı ve hedef alınan bölgeler gözetildiğinde; sanık ...'ın inceleme dışı sanık ...'e karşı gerçekleştirdiği eylemin esasen kasten öldürme suçuna teşebbüsü oluşturduğu kabul edilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan iki Ceza Genel Kurulu Üyesi, 'Sanık ...'nın inceleme dışı sanık ...'e yönelik eyleminin kasten yaralama suçunu oluşturduğu' düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
Sanık ...'nın mağdur ...'e karşı gerçekleştirdiği kasten öldürme suçuna teşebbüsü haksız tahrik şartları altında işleyip işlemediğine ilişkin olarak;
Katılan sanık ..., sanık ...'ın husumetli olduğunu bildiği mağdur sanık ...'ın işlettiği matbaada işçi olarak çalışmaktadır. Sanık ...'ın, sanık ... ile birlikte suç mahalline gelen diğer sanıklarla ve özellikle silahla yaraladığı inceleme dışı sanık ... ile arasında eskiye dayalı bir husumeti, alacak verecek meselesi yoktur. Ancak, sanık ..., olay günü ve öncesinde sanık ...'ın matbaaya gelerek sanık ...'u aradığına ve tehdit ettiğine tanıklık etmekte, ayrıca sanık ...'ın kendisini de 'Sen de tarafını belli et' diyerek üstü kapalı şekilde tehdit ettiğini savunmaktadır. Sanık ..., olay günü sanık ...'un kendisini ... ile konuşmaya gitmek için yanında çağırması üzerine silahlı bir şekilde olay yerine gitmiştir. Sanık ...'ın gündüz vakti çalıştığı matbaanın sahibi ile birlikte olay yerine silahla gitmesi karşısında orada bir çatışma çıkabileceği ihtimalini yüksek bir olasılık olarak gördüğü anlaşılmaktadır. Sanık ...'nın olay yerine üzerinde 7,65 mm çapındaki tabanca ile gelmesinin, sanık ...'ı doğrudan öldürme amacına yönelik bir kastı olduğunu tek başına gösteren bir durum olmadığı, keza sanık ...'ın karşı görüşlü grubun olay yerine kaç kişi geleceğini ve silahlı olup olmadıklarını da bilmediği, ancak her ihtimale karşı yanına silah alarak olay yerine gittiği değerlendirilmiştir. Bu nedenle, suça konu olay öncesinde katılan sanık ... ile olay yerine gelen diğer sanıklardan olan inceleme dışı sanık ... arasında haksız tahrik oluşturabilecek bir husumetin veya mağdur tarafından sanığa yönelen bir davranışın bulunmadığı görülmektedir. Olay sırasında meydana gelen çatışma anında yaşananların sanık ...'nın gerçekleştirdiği kasten öldürme suçuna teşebbüsü üzerindeki etkisine yönelik olarak yapılan incelemede ise; sanık ...'nın cebindeki silahı sanıklar ..., ..., ... ve ...'ın birlikte açtığı ateş sonucu matbaa sahibi sanık ... ile arkadaşı maktul ...'in vurularak yere düşmeleri üzerine cebinden çıkarttığı, dolayısıyla sanığın eylemini olay sırasında içine düştüğü hiddet ve şiddetli elemin etkisi altında işlediği kabul edilmelidir.
Bu itibarla, sanık ...'nın inceleme dışı mağdur sanık ...'e yönelik gerçekleştirdiği eylemin kasten öldürme suçuna teşebbüsü oluşturduğu ve sanığın eylemini haksız tahrik altında gerçekleştirdiği, dolayısıyla Özel Dairece sanık ...'nın eyleminin kasten yaralama suçunu oluşturduğundan bahisle haksız tahrik hükmü uygulanmaksızın kurulan mahkûmiyet hükmünün düzeltilerek onanmasının isabetsiz olduğu ancak;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca üçüncü uyuşmazlık konusunu oluşturan itirazın, sanığın eyleminin haksız tahrik altında kasten yaralama suçunu oluşturduğu gerekçesiyle sanık ... lehine yapıldığı, sanığın eyleminin haksız tahrik altında kasten öldürme suçuna teşebbüsü oluşturduğu gerekçesiyle ve sanığın aleyhine itiraz yoluna gidilmesinin ise 5271 sayılı CMK'nın 308/1. maddesinde öngörülen otuz günlük süre geçtiğinden mümkün olmadığı anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan dokuz Ceza Genel Kurulu üyesi; 'Sanığın eylemini haksız tahrik altında işlemediği' düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının tüm uyuşmazlık konuları yönünden REDDİNE,
2-Dosyanın mahalline gönderilmek üzere, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, birinci ve ikinci uyuşmazlık konusu yönünden 25.11.2021 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle, üçüncü uyuşmazlık konusu yönünden ise 25.11.2021 tarihli ilk müzakerede yeterli çoğunluk sağlanamaması nedeniyle 21.12.2021 tarihinde yapılan ikinci müzakerede oy çokluğu ile karar verildi.