T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/8
KARAR NO : 2019/221
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 07/01/2014
KARAR TARİHİ : 22/02/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat ve itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait .... plaka sayılı aracın davalı ... şirketi tarafından kasko sigortası ile sigortalanmış olduğu, müvekkiline ait aracın 07/01/2012 tarihinde dava dışı ..... sevk ve idaresinde iken dava dışı .....'nin takip mesafesini korumaması ve yolun kaygan olması nedeniyle bu kişinin kullandığı...... plaka sayılı araca çarptığını, kaza nedeniyle müvekkiline ait aracın pert olduğunu, müvekkiline isnat edilebilecek kusur bulunmadığı halde davalının müvekkilinin zararını karşılamadığını, müvekkiline ait aracın sürücüsü ..... hakkında Bakırköy ..... Sulh Ceza Mahkemesi'nin ..... Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, yargılama sonucunda beraat kararı verildiğini, ayrıca .....'un kanında alkol bulunmadığının tespit edildiğini belirterek 25.000,00 TL tazminatın davalı ... şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, kaza 07/01/2012 tarihinde meydana gelmesine rağmen davanın 07/01/2014 tarihinde açıldığını, bu nedenle saat farkı sonucunda davanın zamanaşımına uğradığını, davacıya ait aracın sicil kaydında VDF'nin rehin kaydı bulunduğunu, bu nedenle rehin hakkı sahibinin açık muvafakatının alınması gerektiğini, davacının tazminat talebinin riziko sonrası bildirim ve bilgilendirme yükümlülüğünün davacı tarafından yerine getirilmemesi nedeniyle reddedildiğini, kazanın olay tarihinden 20 gün sonra müvekkiline ihbar edildiğini, olayda sigortalı araç sürücüsünün olay yerinden firar etmiş olması nedeniyle olaya ilişkin ifade tutanakları ve alkol raporunun olaydan 6 ay sonra verildiğini, bu nedenle müvekkili tarafından olaya ilişkin araştırma yapılamadığını, kaza tutanağında araç sürücüsünün firar etmesi nedeniyle kimlik bilgileri ve alkol ölçümünün yapılamadığının belirtildiğini, ifade tutanaklarına göre sürücü .....'un arkadaş grubuyla birlikte kazadan önce dışarıda eğelenerek alkol aldıklarının tespit edildiğini, .....'un kazadan 43 saat sonra alındığı belirtilen kan örneğinde alkol bulunmadığının tespit edildiğini, bu nedenle hasarın kasko sigortası genel şartları uyarınca teminat kapsamı dışında kaldığını, bunun aksinin davacı tarafından kanıtlanması gerektiğini, dava dilekçesindeki iddianın kaza tespit tutanağı ile örtüşmediğini, kaza tutanağında sigortalı araç sürücüsünün kaza mahallinden firar etmesini haklı gösterecek bir neden gösterilmediğini, bu nedenlerle davacının tazminat talep etmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama sırasında Bakırköy ...... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin..... Esas sayılı dosyası dosyamızla birleştirilmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline kasko sigortası ile sigortalı olan davalıya ait .... plaka sayılı aracın 07/01/2012 tarihinde karıştığı kaza sonrasında olay yerini terk ettiğinden kimliği tespit edilemeyen sürücünün sevk ve idaresinde iken...... plaka sayılı araç ile çarpışması sonucu kaza meydana geldiğini, kazanın oluşumunda davalıya ait araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, kaza sonrasında...... plaka sayılı araç hasarının zarar gören aracın kasko sigorta şirketi olan .....Sigorta'ya 27/04/2012 tarihinde 50.000,00 TL olarak ödendiğini, kaza tespit tutanağında davalıya ait araç sürücüsünün olay sonrası firar etmesi nedeniyle kimlik bilgileri ile alkol ölçümünün yapılamadığının belirtildiği, kazaya sebebiyet veren davalıya ait aracın aynı zamanda müvekkiline kasko sigortalı bulunması nedeniyle kaza sonucu araçta oluşan hasarın müvekkili şirkete davalı tarafından ödenmesi istemiyle yapılan başvuruda kaza anında sürücüsünün ..... olduğu ileri sürülerek kazadan 43 saat sonra alınan alkol raporunun ibraz edildiğini, sigortalı araç sürücüsünün müvekkiline bildirim görevini kasten yerine getirmediğini, sigortalı araç sürücüsünün olay yerinden haklı sebeple uzaklaştığına dair bir delil bulunmadığını, sürücünün kasten ve kötüniyetli olarak olay yerini terk ettiğini, bu nedenle davalının sigorta haklarının ortadan kalktığını, bu nedenle müvekkili tarafından ödenmiş olan bedelin davalı tarafından karşılanması gerektiğini, ödenen tazminatın davalıdan tahsili için İstanbul ..... İcra Müdürlüğü'nün.... Esas sayılı dosyası ilamsız takip başlattıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava davalı vekili cevap dilekçesinde; kazanın havanın yağışlı ve yolun kaygan olması nedeniyle gerçekleştiğini, sürücünün firar etmediğini, olay gerçekleştiğinde olayın verdiği şokla ne yapacağını bilemediğini, ertesi günü polis merkezine gittiğini, kazanın oluşumunda müvekkiline ait araç sürücüsünü kusurunun bulunmadığını, bu nedenle ceza yargılamasında beraat kararı verildiğini, davacının ihbar yükümlülüğüne ilişkin beyanlarının gerçeğe uygun olmadığını belirterek davanın reddi ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul .....İcra Müdürlüğü'nün ..... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı .....Sigorta tarafından borçlu .... aleyhine 50.000,00 TL asıl alacağın işlemiş faiziyle birlikte tahsili istemiyle ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Bakırköy ...... Sulh Ceza Mahkemesi'nin ..... Esas, ...... Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; sanık ..... aleyhine taksirle yaralamaya neden olma suçundan kamu davası açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda müştekinin vücudunda herhangi bir yaralanma olmadığı, bu nedenle suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle sanığın beraatine karar verildiği ve kararın kesinleşmiş olduğu görülmüştür.
Kaza tespit tutanağının incelenmesinde; sürücüsü firar eden .... plaka sayılı aracın kazanın oluşumunda asıl kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Her iki dosya bakımından taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, getirtilen hasar dosyaları incelenerek değerlendirilmiştir.
Asıl dosya davacısı ve birleşen dosya davalısına ait .... plaka sayılı araç üzerinde rehin hakkı bulunan ..... A.Ş.tarafından sunulan 15/05/2014 tarihli dilekçe ile, söz konusu araç üzerinde rehin alacağı ve rehin haklarının sona erdiği, bu nedenle davaya muvafakat edildiği belirtilmiştir.
Tüm deliller toplandıktan sonra dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 27/10/2014 tarihli raporda; kazanın meydana gelmesinde .... plaka sayılı araç sürücüsü .....'un %100 oranında kusurlu olduğu,...... plaka sayılı araç sürücüsü .....'nin kusurunun bulunmadığı, tazminata konu aracın tam hasarlı (pert) durumunda olduğu, kaza tarihindeki değerinin 25.000,00 TL, sovtaj değerinin 4.000,00 TL ve hasar tutarının ise 21.000,00 TL olduğu, sürücü .....'un kazanın meydana gelmesinde münhasıran alkolün etkili olduğunun söylenmesinin mümkün olmadığı, davacı sigortalının ihbar yükümlülüğünü iyiniyet kurallarına uygun olarak gerçekleştirmediği kabul edilse dahi davacının rizikonun teminat kapsamı içinde kaldığını ispat ettiği, sigortalı araç sürücüsünün kaza sırasında alkollü olduğunun kanıtlanamadığı, bu nedenle 21.000,00 TL hasar bedelinden davalının sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna yönelik itirazları nedeniyle dosya farklı bir bilirkişi kuruluna tevdi edilerek yeniden rapor alınmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 09/07/2015 tarihli raporda; kazanın meydana gelmesinde sürücü .....'un %100 oranında kusurlu olduğu, kazanın münhasıran alkol etkisi altında gerçekleştiğinin ifade edilemeyeceği, talep edilebilecek hasar bedeli tutarının 22.000,00 TL olduğu; birleşen dosya bakımından ise, davacı ... şirketinin birleşen dosya davalısına rücu hakkının bulunmadığı belirtilmiştir.
Tarafların itirazları nedeniyle dosya farklı bilirkişi kuruluna tevdi edilerek yeniden rapor alınmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 22/04/2016 tarihli raporda; kazanın oluşumunda .... plaka sayılı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, söz konusu aracın kaza tarihi itibariyle değeri 25.000,00 TL olup, 4.000,00 TL hurda bedelinin indirilmesi sonucunda hasar tazminatının 21.000,00 TL olduğu, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleştiğinin söylenemeyeceği, bu nedenle davalı ... şirketinin davacının zararını karşılaması gerektiği, davacı sigortalının ihbar yükümlülüğünü ve rizikonun poliçe teminatı kapsamı içinde kaldığını ispat ettiği, davalı ... şirketinin araç sürücüsünün alkollü olduğu yönündeki iddiayı ispatlayamadığı, bu nedenle tazminattan davalı ... şirketinin sorumlu olduğu belirtilmiştir.
İtirazlar doğrultusunda son bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 19/03/2018 tarihli ek raporda: kök raporda belirtilen tespitlerin aynen geçerli olduğu belirtilmiştir.
Asıl dava tazminat, birleşen dava ise itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre; asıl dava davacısı .... adına kayıtlı bulunan ve asıl dava davalısı sigorta şirketi tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan .... plaka sayılı aracın 07/01/2012 tarihinde dava dışı .....'un sevk ve idaresinde iken...... plaka sayılı araca çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, tüm bilirkişi raporları ile tespit edildiği üzere kazanın oluşumunda .... plaka sayılı araç sürücüsünün %100 tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.
Asıl dava bakımından yapılan değerlendirmede; sigorta sözleşmesinde öngörülen rizikolardan herhangi birinin sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya ait olup, sigortacının bu hususu, yani rizikonun ihbardan farklı şekilde gerçekleştiğini ve bu hususun teminat dışında kaldığını somut delillerle kanıtlamalıdır. Somut olayda davacı araç sürücüsünün kaza sonrasında olay yerini terk etmesi nedeniyle alkol muayenesi yapılamamış ise de, ceza yargılamasında alınan tüm tanık beyanları ile belirtildiği üzere sürücünün kaza sırasında alkollü olduğuna dair herhangi bir delil bulunmadığı, mahkememizce yaptırılan tüm bilirkişi incelemeleri sonucunda alınan raporlarda da tespit edildiği üzere kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleştiğinin kanıtlanamadığı, bu nedenle asıl dava bakımından davacı aracında oluşan hasardan davalı ... şirketinin sorumlu bulunduğu, bilirkişi kurulu raporları ile tespit edildiği üzere davacının bu kapsamda talep edebileceği hasar bedelinin 21.000,00 TL olduğu ve davalı ... şirketinin 09/02/2012 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü sonucuna varılarak, bilirkişi kurulu raporları doğrultusunda asıl davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dava bakımından yapılan değerlendirmede; birleşen dosya davalısı şirkete ait olan ve davacı tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalanmış olan .... plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazası sonucunda, kasko sigortacısı davacı tarafından...... plaka sayılı araçta meydana gelen hasar bedelinin,...... plaka sayılı aracın kasko sigortacısı olan dava dışı .....Sigorta'ya 27/04/2012 tarihinde 50.000,00 TL olarak ödenmiş olduğu, yukarıda belirtildiği üzere kazanın oluşumunda .... plaka sayılı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, bu nedenle davacı tarafından dava dışı sigorta şirketine ödenmiş olan hasar bedelinden araç maliki olan birleşen dosya davalısının sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu, bu kapsamda davacı ... şirketinin ödemiş olduğu 50.000,00 TL tazminat bedelini araç maliki olan davalıdan talep edebileceği sonucuna varılarak birleşen davanın kabulü gerekmiştir. Alacak likit olmayıp miktarının tespitinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle birleşen dosya davacısının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Asıl davanın KISMEN KABULÜNE,
a-21.000,00 TL tazminatın 09/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari avans faiziyle birlikte davalı ...'dan alınarak davacı ....'e verilmesine,
b-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
c-Asıl dava bakımından Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 1.434,51 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 426,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.007,56 TL harcın davalı ...'dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
d-Asıl dava bakımından davacı tarafça sarf edilen 426,95 TL peşin harç, 552,20 tebligat ve posta masrafı, 1.650,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.629,15 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınarak takdiren 2.208,48 TL yargılama giderinin davalı ...'dan alınarak davacı ....'e verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
e-Asıl dava bakımından davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi gereğince takdiren 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı ...'dan alınarak davacı ....'e verilmesine,
f-Asıl dava bakımından davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukalık ücret tarifesi gereğince takdiren 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı ....'den alınarak davalı ...'ya verilmesine,
g-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
2-Birleşen davanın KABULÜNE,
a-Davalı ....'in İstanbul ...... İcra Müdürlüğü'nün ..... Esas sayılı icra takibine yönelik itirazının iptaline, takibin devamına,
b-Koşulları oluşmadığından davacı ...'nın tazminat isteminin reddine,
c-Birleşen dava bakımından Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 3.415,50 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 649,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.766,35 TL harcın davalı ....'den tahsili ile hazineye irat kaydına,
d-Birleşen dava bakımından davacı tarafça sarf edilen 649,15 TL peşin harç, 106,00 tebligat ve posta masrafı, 3.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.855,15 TL yargılama giderinin davalı ....'den alınarak davacı ...'ya verilmesine,
e-Birleşen dosya bakımından davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi gereğince takdiren 5.850,00 TL vekalet ücretinin davalı ....'den alınarak davacı ...'ya verilmesine,
f-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.'nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi. 22/02/2019
Katip ...
Hakim ...