Hukuk Genel Kurulu 2017/2841 E. , 2022/182 K.
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
.
1. Taraflar arasındaki “eski hâle getirme ve maddi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonucunda, İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin 07.10.2015 tarihli 2015/247 E., 2015/398 K. sayılı karar davacı vekili ile davalılar ... Metal San. Tic. A.Ş. ve ...Madeni Eşya İmalat San. Tic. Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
2. Davacı vekili dava dilekçesinde; mülkiyeti müvekkili İdareye ait Maltepe ilçesi Büyükbakkalköy mahallesi Yakacık mevkiinde bulunan ham toprak vasıflı taşınmaz üzerine 01.01.2000 tarihinde davalılar tarafından müvekkilinin bilgisi olmadan toprak dökümü yapıldığını, toprak dökülerek işgal edilen kısmın ortalama yüksekliğinin dört metre olduğunun tespit edildiğini, izinsiz toprak dökülmesinden dolayı taşınmazın niteliğinin de bozulduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile taşınmazın eski hâle getirilmesi ile davalı ... San. Tic. A.Ş’den 14.836,50TL, davalı ... Madeni Eşya İmalat San. Ltd. Şti’den 9.891TL ve davalı ... Perakende Mağazacılık ve Tic. A.Ş’den 2.472,43TL olmak üzere toplam 27.200TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş ve yargılama aşamasında 12.05.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 189.659,59TL’ye yükseltmişir.
Davalılar Cevabı:
3. Davalılar ... San. Tic. A.Ş. ile ... Madeni Eşya İmalat Sanayi Ticaret Ltd. Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davacının iki talebini birlikte ileri sürmesinin mümkün olmadığını, kullanılmayan bir arsaya toprak dökülmesinden dolayı herhangi bir zararın doğmayacağını, terditli olarak açılmayan bu davanın eski hâle getirme davası olarak görülmesinin gerektiğini, dava açılmadan önce ihtarname gönderilerek uygun bir süre verildikten sonra bu davanın açılabileceğini, inşaat kazı işlerinin dava dışı üçüncü şahsa verildiğini ve yapılan sözleşme ile kazı toprağının döküleceği yerin belirlendiğini, müvekkilleri tarafından taşınmazın eski hâle getirilmesi gerektiğinin kabul edildiğini, zararın dava dilekçesinde gösterilen miktarda olmadığını, dökülen toprak miktarının çelişkili olduğunu ve olay tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
4. Davalı ... Perakende Mağazacılık ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacıya ait arsa üzerinde hafriyat dökme eyleminin olmadığını, eylemi üçüncü kişilerin gerçekleştirdiğini ve davacının iddiasını ispatlayamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı:
5. (Kapatılan) Kartal 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.03.2008 tarihli ve 2002/128 E., 2008/72 K. sayılı kararı ile; davalılardan ... Madeni Eşya İmalat Sanayi Ticaret Ltd. Şti.’ye ait 343 parseldeki kazı miktarının 13085,92m³, dolgu miktarının ise 13849,42m³ olduğu, bu şirket tarafından Hazineye ait 340 sayılı parsele toprak dökümü yapılmadığı, davalı ... Parakende Mağazacılık ve Tic. Ltd. Şti.’ye ait 341 sayılı parselde ise bina ve temel kazısı yapıldığının tespit edilemediği, davalı ... San. Tic. A.Ş. tarafından ise davacıya ait parsele 14963,52m³ toprak döküldüğü, Hazineye ait parselin büyük olmasından dolayı dava dışı kişiler tarafından da dökülmüş olabileceği, eski hâle getirme bedelinin 36.626,50TL olduğu gerekçesiyle davalılar ... Madeni Eşya İmalat Sanayi Ticaret Ltd. Şti. ve ... Parakende Mağazacılık ve Tic. Ltd. Şti. yönünden davanın reddine, diğer davalı ... San. Tic. A.Ş. yönünden ise kısmen kabulü ile dava konusu yerin eski hâle getirilmesine; mümkün olmadığı hâlde ise 36.626,49TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Özel Dairenin Birinci Bozma Kararı:
6. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuş; Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 14.09.2009 tarihli, 2008/14055 E., 2009/9834 K. sayılı ilamı ile karar onanmış, onama kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
7. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 14.12.2009 tarihli ve 2009/13740 E., 2009/14157 K. sayılı kararı ile;
“…Davacı, karar düzeltme dilekçesinde; davalıların, Hazine'ye ait taşınmazın bitişiğindeki taşınmazların sahibi olduklarını, üçüncü kişilerin davalı parsellerden geçerek Hazine'ye ait taşınmaza toprak dökemeyeceği gözetilmeden verilen kararın bozulmasını istemiştir.
Davalılardan ... Metal Sanayi ve Ticaret AŞ ile ... Madeni Eşya Ltd Ş cevap dilekçelerinde davacının taşınmazına toprak döktüklerini kabul etmiştir. Davacıya ait taşınmazın toprak dökülen bölümü, davalılara ait taşınmazlarına bitişiğindeki 5.500 m2lik bölümdür. İki davalının da 3. bilirkişi raporunda belirlenen 22.464,08 m3 toprağın kaldırılmasından sorumlu tutulması gerekirken, kendi taşınmazları üzerine yaptıkları inşaatlarda dolgu malzemesi olarak kullanılacak miktar indirilerek kalan 7.440,91 m3lük bölümden sadece davalılardan ... Metal Sanayi ve Ticaret AŞ'nin sorumlu tutulmuş olması doğru olmadığından kararın bozulması gerekirken onanmış bulunduğundan davacının karar düzeltme istemi kabul edilmeli, Dairemizin onama kararı kaldırılmalı ve karar yukarıda açıklanan nedenle bozulmalıdır…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesinin İkinci Kararı:
8. İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.10.2013 tarihli ve 2010/113 E., 2013/358 K. sayılı kararı ile; Özel Dairenin bozma kararına uyularak davacı taşınmazına davalılar ... Metal San. ve Tic. AŞ. ve ... Madeni Eşya İmalat ve Tic. Ltd. Şti. tarafından 22.464,08m³ kazı toprağı döküldüğünün belirlendiği, bozma ilamı doğrultusunda alınan ek bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu gerekçesiyle davanın davalılar ... Metal Sanayi Tic. A.Ş ile ... Madeni Eşya İmalat ve Ticaret Ltd. Şti. açısından kısmen kabulü ile bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 5.500m²’lik kısımda 22.464,08m³’lük toprak döküldüğü gerekçesiyle dava konusu yerin anılan davalılar tarafından eski hâle getirilmesine, eski hâle getirilmesi için davalılara kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren bir aylık süre verilmesine, eski hâle getirilmemesi hâlinde ise 110.658,07TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, diğer davalı ... Perakende Mağazacılık ve Tic. A.Ş. hakkında açılan davanın ise kesinleşmiş olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Özel Dairenin İkinci Bozma Kararı:
9. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalılar ... Metal San. Tic. A.Ş. ve ... Madeni Eşya İmalat San. Tic. Ltd. Şti. vekilleri temyiz isteminde bulunmuş; Özel Dairenin 02.12.2014 tarihli ve 2014/4879 E., 2014/16459 K. sayılı kararı ile hüküm onanmış, onama kararına karşı davacı vekili ile davalılar ... Metal San. Tic. A.Ş. ve ... Madeni Eşya İmalat San. Tic. Ltd. Şti. vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
10. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 11.05.2015 tarihli ve 2015/2133 E., 2015/5921 K. sayılı kararı ile;
“…Yapılan incelemede; yerel mahkeme tarafından verilen ilk kararın dairemizce davalılar ... Metal San. Tic. A.Ş. ve ... Madeni Eşya İmalat San. Tic. Ltd. Şti.'nin davacıya ait taşınmaz üzerine izinsiz dökülen 7.440,91m³ toprağın kaldırılması ve taşınmazın eski hale getirilmesinden sorumlu olması gerektiği belirtilerek bozulduğu ve bozma ilamına uyulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Buna rağmen mahkemece, davalıların 22.464,08m³ toprağın kaldırılmasından sorumlu olduğuna dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Netice itibariyle mahkeme kararının davalıların 7.440,91 m³ toprak dökümü (bedeli 36.626,50TL) ile sorumluluğuna karar verilmesi gerekir. Ne var ki; kararın belirtilen gerekçe ile daha önce bozulması gerekirken dairemizce onanmış olması doğru değildir. Açıklanan nedenlerle davalıların karar düzeltme istemi 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen 'Geçici madde 3' atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu 440-442 maddeleri uyarınca kabul edilmeli, 02.12.2014 gün ve 2014/4879 esas ve 2014/16459 karar sayılı onama kararı kaldırılmalı ve karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesinin Üçüncü Kararı:
11. İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.10.2015 tarihli ve 2015/247 E., 2015/398 K. sayılı kararı ile; davalı ... Perakende Mağazacılık ve Tic. Ltd. Şti. hakkında açılan dava ile ilgili kararın kesinleşmiş olması nedeniyle bu davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığı, diğer davalılar ... Metal Sanayi Tic. A.Ş. ve ... Madeni Eşya İmalat ve Tic. Ltd. Şti. yönünden ise davacıya ait taşınmaza 7.440,91m³ toprak döküldüğü anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile dava konusu yerin davalılar tarafından eski hâle getirilmesine, eski hâle getirilmesi için davalılara kararın kesinleşme tarihinden itibaren bir aylık süre verilmesine, eski hâle getirilmemesi hâlinde ise 36.626,50TL bedelin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Özel Dairenin Üçüncü Kararı:
12. Kararın davacı vekili ile davalılar ... Metal San. Tic. A.Ş. ve ... Madeni Eşya İmalat San. Tic. Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Özel Dairenin 05.06.2017 tarihli ve 2017/318 E., ve 2017/3650 K. sayılı kararı ile ; “…Dava, eski hale getirme ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davacı vekili, davalı ... Sanayi Ticaret Anonim Şirketi vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; mahkemece verilen ilk kararın karar düzeltme aşamasında Dairemizin 14/12/2009 gün, 2009/13740 esas ve 2009/14157 karar sayılı ilamı ile davalılardan ... Metal Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile ...'nin, üçüncü bilirkişi raporunda belirlenen 22.464,08 m³ toprağın kaldırılmasından sorumlu tutulmaları yönünde karar verilmesi için bozulduğu, yerel mahkemece bozma ilamına uyularak; belirtilen davalılarca 22.464,08 m³'lük bir toprak döküldüğü gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Ancak karar düzeltme aşamasında Dairemizin 11/05/2015 gün, 2015/2133 esas ve 2015/5921 karar sayılı ilamı ile adı geçen davalıların dava konusu alana 7.440,91 m³ toprak döktüğü gerekçesiyle bu miktar üzerinden hesaplama yapılmak üzere mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece tekrar bozma ilamına uyulmasına karar vermiş ve 07/10/2015 gün, 2015/247 esas, 2015/398 sayılı kararla; davalılar ... Metal Sanayi Tic. AŞ ile ... Madeni Eşya İmalat ve Tic. Ltd. Şirketi tarafından alana 7.440,91m³ toprak döküldüğü gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun, 6460 sayılı Kanun'un 1. maddesi ile düzenlenen 439/6. fıkrasında (...373/6), davanın esastan reddi veya kabulünü içeren bozmaya uyularak tesis olunan kararın önceki bozmayı ortadan kaldıracak şekilde yeniden bozulması üzerine alt mahkemece verilen kararın temyiz incelemesi, her hâlde Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılacağı düzenlenmiş olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine …” karar verilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
13. Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacı idareye ait araziye izinsiz olarak dökülen toprağın kaldırılarak taşınmazın eski hâle getirilmesine ve tazminat istemine ilişkin eldeki davada, davalılar ... Metal San. Tic. A.Ş. ile ... Madeni Eşya İmalat San. Tic. Ltd. Şti’nin sorumlu olacakları eski hâle getirme bedelinin ne şekilde hesaplanması gerektiği noktasında toplanmaktadır.
III. ÖN SORUN
14. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, işin esasının incelenmesine geçilmeden önce mahkeme kararına yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevinin, Hukuk Genel Kuruluna mı yoksa Özel Daireye mi ait olduğu hususu ön sorun olarak ele alınmıştır.
IV. GEREKÇE
15. 17.04.2013 tarihli ve 6460 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 1. maddesiyle, 18.06.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun/HUMK) 439. maddesinin 5. fıkrasından ve 1086 sayılı Kanunun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'un 16. maddesi ile değiştirilmeden önceki 429. maddesinin 3. fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen fıkra: “Davanın esastan reddi veya kabulünü içeren bozmaya uyularak tesis olunan kararın önceki bozmayı ortadan kaldıracak şekilde yeniden bozulması üzerine alt mahkemece verilen kararın temyiz incelemesi, her hâlde Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılır” şeklinde düzenlenmiştir.
16. Anılan maddenin gerekçesinde ise; “Madde ile, davanın esastan reddi veya kabulünü içeren kesin bozmaya uyularak tesis olunan kararların mevzuatta bir değişiklik olmadığı halde, önceki bozmayı ortadan kaldıracak şekilde yeniden bozulması üzerine ilk derece mahkemesince verilen hükmün temyiz incelemesinin Yargıtayın ilgili dairesi yerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılması öngörülmektedir. “Kesin Bozma” denetim mahkemelerinin yargılama hukukuna kazandırdığı bir kavramdır. Bu kavram, ilk derece mahkemelerinin davanın kabulüne ilişkin hükmünün reddedilmesini yahut davanın reddine ilişkin hükmünün kabul edilmesini öngören bozmaları içermektedir. Denetim mahkemesinin, aynı dava hakkında, verilerde değişme olmadan, birden fazla ve birbirine zıt kesin bozma kararı vermesi, başlı başına hukuk güvenliği sorununa işaret eder. İkinci kesin bozma kararı üzerine verilen ilk derece mahkeme kararlarının temyiz incelemesinin, veriler değişmediği hâlde, birbirleriyle çelişen bozma kararlarını veren dairece değil, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılması, hem sorunun doğasının, hem de adil yargılama hakkının bir gereğidir…” denilmektedir.
17. Yapılan bu değişiklikle kanun koyucu tarafından Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna yeni bir görev verilmiş, davanın esastan reddi veya kabulünü içeren bozmaya uyularak tesis olunan kararın önceki bozmayı ortadan kaldıracak şekilde yeniden bozulması üzerine mahkemece verilen kararın temyiz incelemesinin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunda yapılması öngörülmüştür.
18. Hukuk Genel Kurulunun görevi davanın esastan reddini veya kabulünü içeren bozmaya uyularak tesis olunan kararlarla sınırlı bulunmaktadır.
19. Bu nedenle, nihaî karar kavramı üzerinde durulmasında yarar vardır.
20. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nıun 294/1. maddesinde mahkemelerin usule veya esasa ilişkin bir nihaî kararla davayı sona erdireceği belirtilmektedir. Bilindiği gibi, hâkimin davadan el çekmesini gerektiren, davayı sonuçlandıran kararlarına nihaî kararlar denilmektedir. Nihaî kararlar, usule ilişkin nihaî kararlar veya esasa ilişkin nihaî kararlar (hükümler) olmak üzere ikiye ayrılır. Usule ilişkin nihaî kararlar, davanın esasıyla ilgili olmayan kararlar olup, başka bir ifade ile mahkemenin maddi hukuk bakımından değil de usul hukuku bakımından verdiği kararlardır. Bu nedenle, mahkemece verilen görevsizlik, yetkisizlik, davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararlar usule ilişkin nihaî kararlar olduğu gibi, dava şartı yokluğu nedeni ile verilen usulden ret kararları (HMK m. 115/2) da, usule ilişkin nihaî kararlardır.
21. Esasa ilişkin kararlar ise hâkimin uyuşmazlığın esasını inceleyerek verdiği kararlardır (HMK m. 294/1). Yani davada ileri sürülen taleplerin maddi hukuk açısından incelenerek esas bakımından kabul veya reddine ya da kısmen kabul ve kısmen reddine ilişkin kararlardır. Esasa ilişkin nihaî karar ile taraflar arasındaki uyuşmazlık (esastan) sona erer ve hüküm kesinleşince (kesin hüküm ortaya çıkınca), artık o uyuşmazlık (dava konusu) hakkında, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak yeni bir dava açılamaz; açılırsa, kesin hükümden dolayı reddedilir (HMK m. 303) (Kuru, Baki: Hukuk Muhakemeleri Usulü, İstanbul 2001, C. III, s. 3005).
22. Yapılan açıklamalar ışığında somut olaya gelince; eski hâle getirme ve tazminat istemine ilişkin eldeki davada, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Daire tarafından onanmış, karar düzeltme aşamasında ise Özel Dairenin 14.12.2009 tarihli ve 2009/13740 E. ve 2009/14157 K. sayılı kararı ile davalılardan ... Metal Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile ... Madeni Eşya İmalat Sanayi Ticaret Ltd. Şirketinin 22.464,08m³ toprağın kaldırılmasından sorumlu tutulmaları gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak anılan davalılar tarafından 22.464,08m³'lük toprak döküldüğü gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı vekili ile davalılar ... Metal San. Tic. A.Ş. ve ... Madeni Eşya İmalat San. Tic. Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece hüküm onanmış; ancak karar düzeltme aşamasında Özel Dairenin 11.05.2015 tarihli ve 2015/2133 E. ve 2015/5921 K. sayılı kararı ile adı geçen davalıların dava konusu alana 7.440,91m³ toprak döktüğü gerekçesiyle bu miktar üzerinden hesaplama yapılmak üzere mahkeme kararı ikinci kez bozulmuştur. Mahkemece tekrar bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve 07.10.2015 tarihli ve 2015/247 E., 2015/398 K. sayılı kararı ile davalılar ... Metal Sanayi Tic. A.Ş. ile ... Madeni Eşya İmalat ve Tic. Ltd. Şirketi tarafından alana 7.440,91m³ toprak döküldüğü gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
23. Az yukarda belirtildiği üzere 6460 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 1. maddesiyle usul yasalarına eklenen fıkra uyarınca davanın esastan reddi veya kabulünü içeren bozmaya uyularak tesis olunan kararın önceki bozmayı ortadan kaldıracak şekilde yeniden bozulması üzerine mahkemece verilen kararın temyiz incelemesi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılacaktır. Değişiklik gerekçesinden de anlaşılacağı üzere Hukuk Genel Kurulunca temyiz incelemesi yapılabilmesi için; davanın esastan reddi veya kabulünü içeren kesin bozmaya uyma kararı verilerek tesis olunan kararların, mevzuatta bir değişiklik olmadığı hâlde, önceki bozma kararını ortadan kaldıracak şekilde yeniden bozulması durumunun söz konusu olması gereklidir.
24. Yine gerekçede “kesin bozma” kavramından kanun koyucunun neyi kastettiği açıklanmış; bu kavramın “ilk derece mahkemelerinin davanın kabulüne ilişkin hükmünün reddedilmesini yahut davanın reddine ilişkin hükmünün kabul edilmesini ön gören bozmaları içermekte…” olduğu belirtilmiştir.
25. Maddenin farklı şekilde yorumlanması, Yargıtay dairelerinin mahkemeyi araştırmaya yönelten birden fazla bozma kararı vermiş olduğu tüm hâllerde temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca yapılacağı sonucunu doğurur ki, bu da HMK’nın 373/6. maddesinin ruhuna aykırıdır. Özel Dairece verilen 11.05.2015 tarihli ikinci kararın yukarıda açıklanan madde gerekçesinde belirtilen “…birden fazla ve birbirine zıt kesin bozma kararı vermesi...” gerekçesine uymadığı ve ikinci bozma kararının kesin bozma niteliğinde olmadığı anlaşıldığından, mahkemece verilen son kararın temyiz inceleme görevinin Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye ait olduğu sonucuna varılmıştır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Davacı vekili ile davalılar ... Metal San. Tic. A.Ş. ve ... Madeni Eşya İmalat San. Tic. Ltd. Şti. vekillerinin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.02.2022 tarihinde oy birliği karar verildi.
.