Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2021/394 E. , 2022/1356 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/394
Karar No : 2022/1356
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurulu/…
VEKİLİ : Av .…
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU :… İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının bozulmasına ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin 05/05/2017 tarih ve E:2016/17649, K:2017/12280 sayılı kararı üzerine … İdare Mahkemesince davanın kabulü yolunda verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Konya-Seydişehir Hakimi olarak görev yapmakta iken, 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun 69. maddesinin son fıkrası uyarınca 2003 yılında meslekten çıkarılmasına karar verilen ve … tarih ve … sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu kararı ile mesleğe iade edilen davacı tarafından, görevinden ayrı kaldığı döneme ilişkin maaş ve sosyal haklarının tarafına faizsiz olarak ödendiğinden bahisle, her maaşın ödeme tarihinden itibaren yasal faizinin ayrı ayrı hesaplanarak ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararında; 'Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunca, hakkındaki meslekten çıkarma kararı kaldırılan ve mesleğe kabulüne karar verilen davacının anılan dönemde alması gereken parasal hakları meslekten çıkarma cezası nedeniyle zamanında alamadığı, dolayısıyla bu işlem nedeniyle davacının tazmini gereken bir maddi zararının doğduğu, her ne kadar Hakimler ve Savcılar Kurulunun kararı ile davacı hakkında verilen disiplin cezasının kaldırılmasına karar verildiği ve bu karar sonrasında da alınan yeni bir kararla davacının intibakının geçmişe yönelik olarak yapılması suretiyle açıkta kaldığı sürelere ilişkin parasal haklarının anaparası davacıya ödenerek disiplin cezasının tüm etkilerinin ortadan kaldırıldığı açık ise de, davacının parasal haklarının meslekten çıkarma cezası nedeniyle geç ödenmesi sonucunda oluşan zararlarının da, dolayısıyla maaşların ödenmesi gereken tarihten itibaren hesaplanacak yasal faizinin de davacıya ödenmesi suretiyle davacının zararının tazmin edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.' Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Usul yönünden; dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanun'un 3'üncü maddesine uygun olmadığından dilekçenin reddine karar verilmesi gerektiği, davanın Adalet Bakanlığı husumetiyle görülmesi gerektiği, davada süre aşımı bulunduğu ve Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun meslekten çıkarma cezası dışındaki işlemlerine karşı yargı yolu kapalı olduğundan anılan işlemlere karşı açılacak tam yargı davalarının da esasa girilmeksizin incelenmeksizin reddi gerektiği, esas yönünden; 6087 sayılı Kanun'un Geçici 3. maddesinin sadece geçmişte meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmış hakim ve savcıların bu cezaların geleceğe etkili olarak ortadan kaldırılmasına ve avukatlık yapma veya şartlarını taşıması halinde mesleğe dönmeye imkan verdiğinden davacının geçmişe yönelik faiz talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, idarenin tazminat sorumluluğunun bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ : Davacının 6087 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi kapsamında meslekten çıkarma cezasının kaldırılması talebiyle yaptığı başvuru üzerine meslekten çıkarma kararının Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile kaldırılması işlemi nitelik itibariyle bir kaldırma işlemi olduğu ve tesis edildiği tarihten itibaren sonuç doğuracağı ve davacı hakkında yalnızca ileriye yönelik olarak uygulanabileceği açık ise de, davacının görevde olmadığı döneme ilişkin ödenen maaşlarının meslekten çıkarma cezasının kaldırılmasına ilişkin mezkur kararın sonucu olmadığı, davalı idarece 'kaldırma' kararından ari yeni bir Genel Kurul kararı ile intibakının geçmişe yönelik olarak yapılması suretiyle açıkta kaldığı sürelere ilişkin parasal haklarının ödenmesine karar verildiğinden ve iş bu karar da, geri alma ve/veya iptal edilmek suretiyle hükümsüz hale getirilmediğinden, halen hukuki olarak geçerli olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu durumda; Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunca, hakkındaki meslekten çıkarma kararı kaldırılan ve mesleğe kabulüne karar verilen davacının anılan dönemde alması gereken parasal haklarını meslekten çıkarma cezası nedeniyle zamanında alamadığı, dolayısıyla bu işlem nedeniyle davacının tazmini gereken bir maddi zararının doğduğu, her ne kadar Hakimler ve Savcılar Kurulunun kararı ile davacı hakkında verilen disiplin cezasının kaldırılmasına karar verildiği ve bu karar sonrasında da alınan yeni bir karar ile davacının intibakının geçmişe yönelik olarak yapılması suretiyle açıkta kaldığı sürelere ilişkin parasal haklarının anaparası davacıya ödenerek disiplin cezasının tüm etkilerinin ortadan kaldırıldığı dolayısıyla davacının parasal haklarının meslekten çıkarma cezası nedeniyle geç ödenmesi sonucunda oluşan zararlarının da, yani maaşların ödenmesi gereken tarihten itibaren hesaplanacak yasal faizinin de davacıya ödenmesi suretiyle davacının zararının tazmin edilmesi gerektiği sonucuna varılarak temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının Seydişehir Hakimi olarak görev yapmakta iken Hakimler ve Savcılar Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 69. maddesinin son fıkrası uyarınca meslekten çıkarılmasına karar verilmiştir. Yeniden inceleme talebinin Hakimler ve Savcılar Kurulunun … tarih ve … sayılı kararıyla, itiraz talebinin ise İtirazları İnceleme Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile reddedilerek meslekten çıkarma kararı kesinleşmiştir.
18/12/2010 tarih ve 27789 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu'nun Geçici 3. maddesi uyarınca davacı tarafından yapılan müracaat üzerine meslekten çıkarma kararının Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile kaldırılmıştır.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile; 'meslekten çıkarılan ilgilinin hakim ve Cumhuriyet Savcısı olmasına engel bir durum bulunmadığına, intibakı yapılarak mesleğe kabulüne, görevden uzaklaştırıldığında 5. derecenin 2. kademesinde olan ilgilinin görevden uzakta geçirdiği dönemi çalışmış kabul edilerek kademe ve dereceleri verilmek suretiyle 31/12/2008 tarihi itibariyla 1. derecenin 4. kademesine yükseltilmesine, … tarih ve … sayılı HSK Genel Kurulu kararı uyarınca iki ayrı yer değiştirme ve bir kınama cezasının bulunması, 2002 tarihli hal kağıdının 'zayıf' not ile düzenlenmesi ve içeriği, terfilerinin A-A-C olması ve meslekte 10. yılını doldurduğu 2005 yılından sonraki dönemde 1. sınıfa ayrılma şartları ve emsalleri arasında temayüz ettiğine dair verilerin bulunmaması nedeniyle birinci sınıfa ayrılamayacağına' karar verilmiştir.
Anılan kararın terfi ve 1. sınıfa ayrılamayacağına ilişkin kısmına karşı davacı tarafından yeniden inceleme talebinde bulunulması üzerine, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile, 'terfi ve 1. sınıfa ayrılma değerlendirmesine ilişkin kararın yerinde olduğuna, değiştirilmesine yer olmadığına, ilgininin görevden uzakta bulunduğu dönemde bir işte çalıştığı ve gelir elde ettiğinin tespiti halinde bunun mahsubu ile ücretlerinin kendisine ödenmesine' karar verilmiştir.
Bu karar doğrultusunda davacının 11/05/2012 tarihli dilekçesi ile görevden uzakta geçirdiği döneme ait maaşlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle … Cumhuriyet Başsavcılığına başvurduğu, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliğinin ödemenin nasıl yapılacağına dair 25/05/2012 tarihli yazısı sonrasında davacıya 21/06/2012 tarihinde 245.051,03-TL ana para ödemesi yapılmış ancak davacı tarafından, ödenen maaşların yasal faizlerinin ödenmediğinden bahisle maaşlarının ödenmesi gerektiği tarihlerden itibaren ayrı ayrı işleyecek yasal faizinin ödenmesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6087 sayılı Hakimler ve Savcılar Kurulu Kanunu'nun 'Hakkında Meslekten Çıkarma Kararı Verilmiş Olanların Durumu' başlıklı geçici 3. maddesinde; '(1) 2461 sayılı Kanun ile kurulan Hâkimler ve Savcılar Kurulunca, haklarında meslekten çıkarma cezası verilen hâkim ve savcıların, bu cezanın kaldırılması için idarî dava açmadan önce, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altmış gün içinde Kurula başvurmaları gerekir.
(2) Genel Kurul, usulüne uygun yapılan başvurular üzerine, dosya üzerinden yapacağı inceleme sonunda, talep halinde, başvuranın bizzat veya vekili aracılığıyla yazılı ya da sözlü savunmasını da almak suretiyle, başvurunun kabulüne veya reddine karar verir.
(3) Başvurunun kabulü halinde;
a) Önceki kararın kaldırılmasına,
b) Hâkimlik ve savcılık mesleğine kabulde aranan niteliklerin kaybedilmemiş olması şartıyla ilgilinin hâkimlik ve savcılık mesleğine tekrar atanmasına,
c) Önceden verilmiş olan meslekten çıkarma cezasına konu eylem sebebiyle başka bir disiplin cezası verilmesine gerek gördüğünde eyleme uyan disiplin cezasına,
karar verir.
(4) İkinci ve üçüncü fıkralar uyarınca verilen kararlara karşı, Başkan veya ilgili, tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde, Genel Kuruldan yeniden inceleme talebinde bulunabilirler. Yeniden inceleme talebi üzerine verilen kararlar kesindir.
(5) İkinci fıkra uyarınca verilen başvurunun reddine ilişkin kesinleşen kararların iptali talebiyle ilk derece mahkemesi olarak Danıştaya başvurulabilir. Bu dava, acele işlerden sayılır. Üçüncü fıkra uyarınca verilen kararlar yargı denetimi dışındadır.' hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdari işlem, idari makamların, kamu gücünü kullanarak tesis ettikleri ve bireyler hakkında tek taraflı hukuki sonuç doğuran işlemlerdir. Bir idari işlemin, işlemi yapan idarece sona erdirilmesi; geri alma, kaldırma, değiştirme ve düzeltme gibi farklı şekilde gerçekleşebilir. Kaldırma, idarece tesis edilen bir idari işlemin, yine idarenin alacağı bir kararla -yetkide paralellik ilkesi uyarınca- geleceğe yönelik olarak uygulanmasına son verilmesidir. Kaldırma işlemi hukuka aykırı işlemlere ilişkin olabileceği gibi hukuka uygun işlemlere ilişkin de olabilir ve geri alma işleminden farklı olarak geleceğe yönelik olarak sonuç doğurur. Geri alma işlemi ise; sadece hukuka aykırı işlemler açısından söz konusudur ve işlemin geri alınmasıyla birlikte işlem hiç gerçekleşmemiş gibi ilk tesis edildiği tarihten itibaren ortadan kalkar, başka bir ifadeyle geçmişe yönelik sonuç doğurur. Hukuki kapsam ve sonuç itibariyle kaldırma, geri almadan farklıdır. Zira geri alma sonuç olarak geriye yürür olmasına karşılık kaldırmanın sonucu gelecek için hüküm ifade etmektedir.
İdarenin, kural olarak bir hizmetin niteliğini dikkate alarak koşulları her zaman değiştirip, yeni koşullar getirebileceğinde ve daha önceki düzenlemeler ile yaratılmış olan hukuki durumları, ileriye yönelik olarak yürürlükten kaldırma yetkisine sahip bulunduğunda kuşku bulunmamaktadır. Bu kapsamda idareler kamu görevlilerinin statülerine ilişkin yeni kurallar koyabilir ya da var olan kuralları değiştirebilirler.
Olayda, Seydişehir Hakimi olarak görev yapmakta iken Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararıyla meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılan davacının yeniden inceleme talebi ve itirazı reddedilerek anılan kararın 12/01/2004 tarihinde kesinleştiği, davacı tarafından 6087 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi kapsamında meslekten çıkarma cezasının kaldırılması talebiyle yapılan başvuru üzerine meslekten çıkarma kararının Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile kaldırıldığı, bilahare Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile davacının hakim ve Cumhuriyet savcısı olmasına engel bir durumunun bulunmadığı, mesleğe intibakı yapılarak kabulüne, görevden uzakta geçirdiği dönemi çalışmış kabul edilerek 5289 ve 5435 sayılı Kanunlar gereği verilmesi gereken kademe ve dereceleri verilmek sureti ile 31/12/2008 tarihinde 1. derecenin 4. kademesine yükseltilmesine ve bu aşamada birinci sınıfa ayrılamayacağına karar verildiği, bu karara karşı davacı tarafından yeniden inceleme talebinde bulunulması üzerine, Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile davacının görevden uzakta bulunduğu dönemde bir işte çalıştığının ve gelir elde ettiğinin tespiti halinde bunun mahsubu ile kendisine ücretlerinin ödenmesi gerektiği kabul edilerek verilen Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel kurulunun … tarih ve … sayılı mesleğe kabul, terfi ve birinci sınıfa ayrılma değerlendirmesine ilişkin kararın yerinde olduğuna, değiştirilmesine yer olmadığına karar verildiği, bu karar üzerine 21/06/2012 tarihli ödeme emri belgesiyle davacıya görevden uzakta kaldığı dönem için 245.051,03-TL maaş ödemesi yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bakılmakta olan davada, davacı tarafından, görevden uzakta geçirdiği döneme ilişkin maaşlarının ödendiği ancak ödenen maaşların yasal faizlerinin ödenmediğinden bahisle maaşlarının ödenmesi gerektiği tarihlerden itibaren ayrı ayrı işleyecek yasal faizinin ödenmesine karar verilmesi talep edilmekte ise de, davacının 6087 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi kapsamında meslekten çıkarma cezasının kaldırılması talebiyle yaptığı başvuru üzerine meslekten çıkarma kararının Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile kaldırılması işlemi nitelik itibariyla bir kaldırma işlemi olduğu ve tesis edildiği tarihten itibaren sonuç doğuracağı ve davacı hakkında yalnızca ileriye yönelik olarak uygulanabileceği açıktır.
Bu durumda; 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun 69. maddesinin son fıkrası uyarınca 2003 yılında meslekten çıkarma cezası ilen cezalandırılan davacının, 6087 sayılı Hakimler ve Savcılar Kurulu Kanunu'nun geçici 3.maddesi uyarınca bu cezanın kaldırılması istemiyle yaptığı başvuru üzerine Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu'nun … tarih ve … ve … tarih ve … sayılı kararlarıyla meslekten çıkarma cezası verilmesine dair kararın kaldırılarak, mesleğe intibakının yapılmasına karar verilmiş ise de, 6087 sayılı Hakimler ve Savcılar Kurulu Kanunu'nun geçici 3.maddesi uyarınca verilen kaldırma kararının yukarıda açıklanan niteliği ve özelliği gereği geçmişe yürütülemeyeceği, geleceğe yönelik hukuki sonuçlar doğurabileceği açıktır. Dolayısıyla, davalı idarece, davacının meslekten çıkarma cezasının kaldırılması kararına rağmen geçmişe yönelik maaşlarının ödenmesine karar verilmiş olması, 6087 sayılı Hakimler ve Savcılar Kurulu Kanunu'nun geçici 3.maddesi uyarınca verilen 'meslekten çıkarma cezasını kaldırma kararının' hukuki nitelendirmesini değiştirmesi mümkün değildir.
Bu itibarla, davacının görevden uzakta kaldığı döneme ilişkin tazmin edilebilecek herhangi bir zararından bahsedilemeyeceğinden, davalı idarece davacıya ödenen maaşlarına yasal faiz işletilmemesinde hukuka aykırılık, aksi düşünceyle davayı kabul eden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne;
2. Temyize konu … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararın BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine.
4. 2577 sayılı Kanun'un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 22/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.