11. Hukuk Dairesi 2019/5090 E. , 2021/5313 K.
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 17.10.2017 tarih ve 2013/238 E. - 2017/463 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 11.09.2019 tarih ve 2018/486 E. - 2019/827 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından duruşmalı, davacı vekili tarafından duruşmasız olarak istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 15.06.2021 günü hazır bulunan asıl ve birleşen davada davacı vekili Av. ... ile asıl ve birleşen davada davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili asıl davada, müvekkilinin ulusal ve uluslararası her türlü bilim, yetenek veya yabancı dil sınavları ile gerektiğinde yerleştirme işlemlerini yapmak hususunda yetkilendirdiğini, davalı şirketin FSEK’e aykırı olarak, müvekkilinin mali hak sahibi olduğu tıpta uzmanlık ve yandal uzmanlık sınav sorularını izinsiz kitap haline getirerek çoğalttığını ve sattığını, davalının bir sözleşme olmaksızın soruları çoğaltıp yayarak haksız kazanç elde ettiğini, dava konusunun 1987-2012 yılları dahil Tüm TUS Soruları (10 adet seri) adlı kitap olduğunu ileri sürerek, FSEK'in 66. maddesi uyarınca tecavüzün refine, 69. maddesi uyarınca tecavüzün menine, 68. maddesi gereğince 245.250,00 TL telif tazminatının, 70. maddesi gereğince HMK'nın 107/2. maddesi de dikkate alınarak şimdilik 100.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 18.09.2017 havale tarihli ıslah dilekçesi ile telif tazminatı talebini 1.198,500,00 TL'ye yükseltmiş, birleşen davada ise aynı iddiaları tekrarlamış ve davalının Optimum Çıkmış TUS Soruları (1988-2011 dahil) isimli 11 adet seri kitabı basıp, piyasaya sürdüğünü ileri sürerek, FSEK'in 66. maddesi uyarınca tecavüzün refine, 69. maddesi uyarınca tecavüzün menine, 68. maddesi gereğince 144.000,00 TL telif tazminatının, 70. maddesi gereğince HMK'nın 107/2. maddesi de dikkate alınarak şimdilik 50.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, asıl ve birleşen davada, ÖSYM’nin 03.03.2011 tarihli ve 6114 sayılı Teşkilat Kanunu ile kurulduğunu, bundan önce davacının Yüksek Öğretim Kurumu’na bağlı bir kuruluş olduğundan eldeki davayı açma yetkisinin olmadığını, müvekkili şirketin yönetim kurulu başkanı olan Sami Selçukbiricik’in ÖSYM hakkında yaptığı eleştirilerden dolayı bu davanın açıldığını, davacının bu yönde açmış olduğu başka telif davalarının bulunmadığını, ÖSYM'nin soruları ticari amaçla değil bir kamu hizmetinin yerine getirilmesi için çoğalttığını, söz konusu soruların bedelinin sınava girenlerden zaten alındığını, soruların ÖSYM'nin internet sitesinde ücretsiz olarak yayınlandığını, kişilerin sorulara verilen cevap ve açıklamalar için kitapları satın aldığını, soruların kaynak gösterilmek suretiyle kullanıldığını, soruları hazırlayanlar hakkında FSEK'in 18. maddesinin uygulanamayacağını, dava açıldıktan sonra müvekkilinin davacı idareye 199.750,00 TL ödeyerek mali hakların devrine ilişkin sözleşme imzaladığını, davacının telif ücreti çizelgesinde belirlenen ücretin 5 yıl için olduğunu, bu nedenle tek baskıdan bu ücretin talep edilmesinin mümkün olmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca FSEK'in 8. maddesi uyarınca bir eserin sahibinin, onu meydana getiren kişi olduğu, dolayısıyla sınavda sorulan soruların eser sahiplerinin, soruları hazırlayan kişiler olduğuna kuşku bulunmadığı, bununla birlikte, soruları hazırlayan kişileri bir araya getirenin davacı olduğu, öte yandan TUS'un, farklı branşlara ait sorulardan oluşturulan soru kitapçığı üzerinden yapıldığı ve ayrılmaz bütün oluşturduğu, FSEK'in 10/son maddesinde yer alan 'Birden fazla kimsenin iştiraki ile vücuda getirilen eser, ayrılmaz bir bütün teşkil ediyorsa bir sözleşmede veya hizmet şartlarında veya eser meydana getirildiğinde yürürlükte olan herhangi bir yasada aksi öngörülmediği takdirde birlikte eser üzerindeki haklar eser sahiplerini bir araya getiren gerçek veya tüzel kişi tarafından kullanılır...' hükmü uyarınca, sorular üzerindeki hakları kullanma yetkisinin, eser sahiplerini bir araya getiren davacıya ait bulunduğu, asıl ve birleşen davaya konu kitaplarda, davacının mali hak sahibi olduğu sorulara ve detaylı açıklamalarına yer verildiği, sınavda yer alan uzmanlık alanlarına bağlı kalınarak soruların ardından konu açıklamalarının bulunduğu, davalının, davacının hak sahibi olduğu soruları, yıllar itibariyle ve branşlara göre sınıflandırıp, konu bilgi ve açıklamaları ile işlediği ve sınava yardımcı kitap niteliğinde bir başka esere dönüştürdüğü, bu kitapları çoğalttığı ve satışa sunduğu, bu suretle davalının, hak sahiplerinin işleme, çoğaltma ve yayma haklarını ihlal ettiği, FSEK'in 68. maddesi uyarınca talep edilebilecek telif tazminatının belirlendiği, davacının ayrıca FSEK'in 70/2. maddesine dayalı tazminat talep ettiği, FSEK'in 70/2 maddesinde düzenlenen tazminatın haksız fiile dayandığı, bu nedenle zararın miktarının davacı yanca kanıtlanmasının gerektiği, uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hakimin, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirleyeceği, dosya kapsamında zararın miktarı tam olarak hesaplanamadığından 6098 sayılı TBK’nın 50/2 maddesi uyarınca takdir edildiği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, dava konusu 'Tüm Tus Soruları (1987-2012 yılları dahil)' isimli tıpta uzmanlık sorularının yer aldığı 10 adet kitap yayımı ile davacının eserine davalı tarafından yapılan tecavüzün men'i ve ref'ine, 5846 sayılı FSEK'in 68. maddesi gereğince 1.198.500,00 TL telif tazminatının 245.250,00 TL'sinin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile, 953.250,00 TL'sinin 18.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 5846 sayılı FSEK'ni 70/2 maddesi gereğince 50.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemlerin reddine, birleşen davada davanın kısmen kabulüne, dava konusu 'Optimum Çıkmış Tus Soruları (1988-2011 yılları dahil)' isimli tıpta uzmanlık sorularının yer aldığı 11 adet kitap yayımı ile davacının eserine davalı tarafından yapılan tecavüzün men'i ve ref'ine, FSEK'in 68. maddesi gereğince talep ettiği telif tazminatının, asıl dava olan 2013/238 E. sayılı dosya kapsamında değerlendirildiğinden yeniden değerlendirilmesine yer olmadığına, FSEK'in 70/2. maddesi gereğince 50.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı uyarınca dava konusu kitapların yalnızca belli branşlara ilişkin olduğu, dava konusu davalı eyleminin de esasen bir haksız fiil niteliği taşıdığı ve yalnızca davalının haksız fiil teşkil eden eylemine göre FSEK'in 68. maddesi uyarınca varsayımsal sözleşme bedelinin belirlenebileceği, yalnızca dava konusu kitapların ilişkin oldukları branşlar esas alınarak, davacının davalı ile sözleşme yapması halinde isteyebileceği bedelin tespiti gerektiği, tüm bu nedenlerle, taraflar arasındaki 24.12.2013 tarihli sözleşmenin somut olay yönünden emsal teşkil etmeyeceği, davalı tarafından izinsiz olarak kullanılan soruların niteliği, 2009 yılından beri tecavüzün devam etmesi, her yıl çıkarılan kitaba bir önceki yılın soruların eklenmesi, birden fazla kez kitabın basılmış olması, kullanılan soruların, tıpta uzmanlık sınavlarında sorulan sorulara oranları gibi hususlar gözetildiğinde, TBK'nın 50. maddesi uyarınca asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı taraflar arasında sözleşme yapılsaydı istenebilecek bedelin gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 17.10.2017 gün ve 2013/238 Esas - 2017/463 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile 5846 sayılı FSEK'in 68. maddesi uyarınca üç kat toplam 60.000,00 TL telif tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı tarafından gerçekleştirilen tecavüzün bu şekilde ref’ine, fazlaya ilişkin telif tazminatı talebinin reddine, asıl dava yönünden davacının FSEK'in 69. maddesi uyarınca tecavüzün men’i ve 5846 sayılı FSEK'in 70/2 maddesi uyarınca maddi tazminat taleplerinin reddine, birleşen dava yönünden davanın kısmen kabulü ile 5846 sayılı FSEK'in 68. maddesi uyarınca üç kat toplam 60.000,00 TL telif tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı tarafından gerçekleştirilen tecavüzün bu şekilde ref’ine, fazlaya ilişkin telif tazminatı talebinin reddine, birleşen dava yönünden davacının FSEK'in 69. maddesi uyarınca tecavüzün men’i ve 5846 sayılı FSEK'in 70/2 maddesi uyarınca maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-İlk derece mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taraf vekillerinin diğer temyiz istemlerine gelince, dava, davacının mali haklarına vaki tecavüzün tespiti, men'i, ref'i ile FSEK 68. madde uyarınca 3 kat telif tazminatı ile FSEK 70/2. maddesi uyarınca maddi tazminat istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada yukarıda özetlenen gerekçe ile, asıl davanın kısmen kabulüne, dava konusu 'Tüm Tus Soruları (1987-2012 yılları dahil)' isimli tıpta uzmanlık sorularının yer aldığı 10 adet kitap yayımı ile davacının eserine davalı tarafından yapılan tecavüzün men'i ve ref'ine, 5846 sayılı FSEK'in 68. maddesi gereğince 1.198.500,00 TL telif tazminatının 245.250,00 TL'sinin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile, 953.250,00 TL'sinin 18.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 5846 sayılı FSEK'in 70/2 maddesi gereğince 50.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemlerin reddine, birleşen davada davanın kısmen kabulüne, dava konusu 'Optimum Çıkmış Tus Soruları (1988-2011 yılları dahil)' isimli tıpta uzmanlık sorularının yer aldığı 11 adet kitap yayımı ile davacının eserine davalı tarafından yapılan tecavüzün men'i ve ref'ine, FSEK'in 68. maddesi gereğince talep ettiği telif tazminatının, asıl dava olan 2013/238 E. sayılı dosya kapsamında değerlendirildiğinden yeniden değerlendirilmesine yer olmadığına, FSEK'in 70/2. maddesi gereğince 50.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiştir. Taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince ise, yukarıda anılan gerekçe ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile 5846 sayılı FSEK'in 68. maddesi uyarınca üç kat toplam 60.000,00 TL telif tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, tecavüzün ref’ine, fazlaya ilişkin telif tazminatı talebinin reddine, asıl dava yönünden davacının FSEK'in 69. maddesi uyarınca tecavüzün men’i ve 5846 sayılı FSEK'in 70/2 maddesi uyarınca maddi tazminat taleplerinin reddine, birleşen dava yönünden davanın kısmen kabulü ile 5846 sayılı FSEK'in 68. maddesi uyarınca üç kat toplam 60.000,00 TL telif tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline tecavüzün ref’ine, fazlaya ilişkin telif tazminatı talebinin reddine, birleşen dava yönünden davacının FSEK'in 69. maddesi uyarınca tecavüzün men’i ve 5846 sayılı FSEK'in 70/2 maddesi uyarınca maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Her nekadar davacı ÖSYM'nin mali hak sahibi olduğu TUS geçmiş yıllara ait sorular, aralarında herhangi bir sözleşme olmaksızın davalı tarafça haksız olarak kullanılmış ve davacının yasal hakları ihlal edilmiş ise de, taraflar arasında bu davanın açılmasından sonra 24.12.2013 tarihinde 1987'den itibaren tüm TUS ve YDUS sorularını kapsar şekilde 5 yıl süreli ve sınırsız kullanım hakkı veren mali hak devir sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme ile 1987-2012 yıllarını kapsayan tüm soruların 5 yıl süre ile sınırsız kullanımı için 199.750,00TL bedel kararlaştırılmıştır. Dava açıldıktan sonra bile olsa tarafların iradeleri böyle tecelli ettiğine ve başkada emsal lisans sözleşmesi bulunmadığına göre, anılan sözleşme emsal alınıp, tüm soruların 5 yıl kullanımı için kararlaştırılan lisan bedeli tecavüzün vuku bulunduğu tarihlere uyarlanıp 5’er yıllık periyodik dönemlerin başlangıçlarına göre bedel belirlenip, böylece belirlenecek bu bedel tüm sorulara ilişkin olacağından, somut olayda dava konusu alana ve kapsamdaki, yani tüm TUS sınav soruları arasından yayınlanan dava konusu soru sayısına oranlanarak telif bedelinin bulunması sonrada FSEK m. 68 kapsamında tazminatın belirlenmesi ve talebe göre dava tarihinden itibaren faiz işletilecek şekilde hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Kabule göre de; FSEK 68. maddesi kapsamında tazminat talep edildiği durumlarda mahkemece verilen hüküm ile artık hak sahibi ile ihlalde bulunan kişi arasında farazi bir sözleşme kurulduğu kabul edildiğinden, davacının ref talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi de doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının taraflar yararına BOZULMASINA; HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan alınıp yek diğerine verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 22.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.