10. Ceza Dairesi 2021/3602 E. , 2021/9067 K.
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki ... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/07/2020 tarihli ve 2020/29 esas, 2020/276 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 05/02/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık ... hakkında 29/05/2010 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 22/06/2010 tarihli, 2010/15987 soruşturma, 2010/6636 esas ve 2010/4206 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı TCK’nın 191/1. maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle ... 2. Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
2- ... 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 23/03/2012 tarihli ve 2010/2196 esas, 2012/901 sayılı kararı ile sanığın 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 07/06/2012 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
3- ... Cumhuriyet Başsavcılığınca, sanığın yükümlülüklerini ihlal ettiğinden denetimli serbestlik kaydının kapatıldığının bildirilmesi üzerine, ... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/03/2016 tarihli ve 2016/167 esas, 2016/285 sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191 ve aynı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddesinin 2. fıkrasının amir hükmü uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 09/05/2016 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
4- Sanığın denetim süresi içerisinde 09/07/2017 tarihinde işlediği ruhsatsız tabanca taşıma suçundan, ... 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2018 tarihli ve 2017/256 esas, 2018/871 sayılı kararı ile 6136 sayılı Kanunun 13/1 ve TCK’nın 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren mahkemeye ihbarda bulunulmasına karar verildiği, kararın 20/12/2019 tarihinde kesinleştiği,
5- İhbar üzerine; kanun yararına bozma istemine konu ... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/07/2020 tarihli ve 2020/29 esas, 2020/276 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasına, sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve “Sanık hakkında, daha önceden mahkememizce bu suç için hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın denetim süresi içerisinde yeniden kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu (... 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2018 tarih 2017/256 esas, 2018/871 karar sayılı ilamı) anlaşıldığından sanığın suç
işlemedeki kararlı tutumu da dikkate alınarak yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varılması nedeni ile sanık hakkında tekrar HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASINA YER OLMADIĞINA” karar verildiği, kararın 09/10/2020 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında,
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak' suçundan sanık ...'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına dair ... 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 23/03/2012 tarihli ve 2010/2196 esas, 2012/901 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetimli serbestlik kurallarını ihlal ettiğine dair ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan ihbar üzerine anılan Kanunun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 65. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7/2, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/03/2016 tarihli ve 2016/167 esas, 2016/285 sayılı kararının 09/05/2016 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 09/07/2017 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum edildiğinin ihbar edilmesi üzerine hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanunun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/07/2020 tarihli ve 2020/29 esas, 2020/276 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Sanığın 29/05/2010 tarihinde işlemiş olduğu kullanmak için uyuşturucu madde satın almak veya bulundurmak suçu nedeniyle yapılan yargılama sonunda evvelce hakkında 5237 sayılı Kanunun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına dair ... 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 23/03/2012 tarihli kararının verildiği, anılan kararın kesinleşmesini müteakip, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığı ihbar edilen sanık hakkında, 6545 sayılı Kanun’un 65. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 2. ve 3. fıkrasında, “(2)Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191. maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191. madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir. (3) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191. maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi kararı verilmiş olup da bu yükümlülükleri ihlal eden kişilerin yargılanmasına devam olunur.' şeklinde yer alan düzenlemeye uyarınca, ... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/03/2016 tarihli kararı ile, 5271 sayılı Kanunun 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği halde, bu şekilde hüküm kurulduğu, bu durumda sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanabilmesi için denetim süresinde işlenen suçun da kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak veya kabul etmek suçu ile aynı neviden olmasının da gerekmeyeceği, pekala sanığın denetim süresi içerisinde 09/07/2017 tarihinde aynı neviden olmayan 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçunu işlediğinden bahisle hükmün açıklanmasına karar verilebileceği ancak,
... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/07/2020 tarihli kararında, '...sanığın denetim süresi içinde yeniden kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu...anlaşıldığından sanığın suç işlemedeki kararlı tutumu da dikkate alınarak yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varılması nedeniyle ...' şeklindeki gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de;
5320 sayılı Kanunun 7/2-3. maddeleri gereğince şartları aranmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmeyecek olan sanık hakkında, şartları bulunması halinde genel hükümlere nazaran hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesinin mümkün olduğu, bu halde yapılan yargılamalar sırasında alınan savunmalarında hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına rıza gösteren sanığın 5271 sayılı Kanunun 231. maddesinin uygulanması yönünden durumunun; suç tarihi itibari ile ayrıca dosya arasında bulunan ve adli sicil kaydının olmadığını gösterir 22/06/2010 tarihli adli sicil belgesi de dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin çelişki yaratacak şekilde yazılı gerekçe ile hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.' denilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca ... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/07/2020 tarihli ve 2020/29 esas, 2020/276 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ...'nın 29/05/2010 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ... 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 23/03/2012 tarihli ve 2010/2196 esas, 2012/901 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, sanığın denetimli serbestlik yükümlülüklerini ihlal ettiğinin bildirilmesi üzerine,
... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/03/2016 tarihli ve 2016/167 esas, 2016/285 sayılı kararı ile TCK’nın 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 65. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 7/2, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 09/05/2016 tarihinde kesinleşmesini takiben sanığın denetim süresi içerisinde 09/07/2017 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm edildiğinin ihbar edilmesi üzerine de, ... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/07/2020 tarihli ve 2020/29 esas, 2020/276 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanunun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Sanığın 29/05/2010 tarihinde işlemiş olduğu kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle yapılan yargılama sonunda, hakkında 5237 sayılı Kanunun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına dair ... 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 23/03/2012 tarihli kararının verildiği, kararın kesinleşmesini takiben, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığı ihbar edilen sanık hakkında, 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 7. maddede;
'(1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında hâlen denetimli serbestlik veya tedavi kararı uygulananlar bakımından Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde hükümleri çerçevesinde bu tedbirlerin uygulanmasına devam olunur.
(2) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.
(3) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi kararı verilmiş olup da bu yükümlülükleri ihlal eden kişilerin yargılanmasına devam olunur.' şeklinde yer alan düzenlemeye göre, somut olayda, ... 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 23/03/2012 tarihli kararı ile denetimli serbestlik tedbirine karar verilmiş olması nedeniyle, 5320 sayılı Kanunun geçici 7/2. maddesindeki koşulların gerçekleşmediği, ... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/03/2016 tarihli kararı ile 5320 sayılı Kanunun geçici 7/2. maddesine göre değil 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesindeki şartların gerçekleşmesi halinde CMK hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği, ancak, mahkemesince sanığın lehine olarak kanuna aykırı şekilde verilmiş 5320 sayılı Yasanın geçici 7/2. maddesine göre verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının yok sayılamayacağı, bu hukuka aykırılığın sanık lehine olması karşısında bozma nedeni yapılamayacağı, bu durumda sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanabilmesi için denetim süresinde işlenen suçun da kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu ile aynı neviden olması gerekeceği, sanığın denetim süresi içerisinde 09/07/2017 tarihinde aynı neviden olmayan 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçunu işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceği anlaşıldığından, hükmün açıklanmasına dair karar kanuna aykırıdır.
Mahkemece CMK’nın 231. maddesi gereğince açıklanması geri bırakılan hükmün, sanığın denetim süresi içerisinde işlediği 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan cezalandırıldığının ihbar edilmesi üzerine açıklanmasına karar verildiğinden, açıklanması geri bırakılan hüküm açıklandıktan sonra yeniden “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına” karar verilmesinin hukuki sonuç doğurmayacağı da gözetilerek yukarıda açıklanan nedenlerle “hükmün açıklanmasına” karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
D-) Karar :
Kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görüldüğünden ... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/07/2020 tarihli ve 2020/29 esas, 2020/276 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
22/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.