1. Ceza Dairesi 2021/11355 E. , 2021/14283 K.
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜMLER : 1- Sanık ... hakkında: TCK'nin 37, 81, 62,
53. maddeleri uyarınca 25 yıl hapis cezası,
2- Sanık ... hakkında: TCK'nin 37, 81, 62,
53. maddeleri uyarınca 25 yıl hapis cezası,
3- Sanık ... hakkında: TCK'nin 37, 81, 62,
53. maddeleri uyarınca 25 yıl hapis cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanıklar ..., ... ve Veli'nin maktul ...'a yönelik kasten öldürme suçundan mahkumiyetine yönelik Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/03/2016 tarih, 2014/21 E., 2016/92 Karar sayılı kararının sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine; Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 26/03/2019 tarih, 2019/490 E., 2019/696 K. sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı verdiği, bu hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 09/06/2021 gün, 2018/3018 Esas ve 2021/10247 Karar sayılı ilamı ile hükümlerin oy birliğiyle onanmasına karar verildiği,
Dairemizin 'onama' kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/09/2021 tarih, 1-KD-2016/205914 nolu yazısıyla;
'Başsavcılığımız ile Yüksek Daire arasında uyuşmazlık konusu olan husus, mevcut delillerin sanıklar hakkında kasten öldürme ve 6136 sayılı Yasa'ya aykırılık suçlarından mahkumiyet kararı verilmesine yeterli olup olmadığına ilişkindir.
Dava konusu olayı doğrudan gören bağımsız bir kamu tanığının bulunmadığı, sanıklar dışında olaya ilişkin doğrudan beyan verecek başka kişi ya da kişilerin de tespit edilemediği, tüm savunmalarında atılı suçları işlemediklerini beyan eden sanıkların birbirleri ile örtüşen beyanlarına göre;
Sanık ...’ın müteahhitlik yaptığı, sanık ... ...’ın ise hastanede şoför olarak çalıştığı, 13/06/2005 günü sanık ...’a ait araçla sanık ... ...’a pikap bakmak amacıyla Bingöl ilinden Erzurum iline gittikleri, sanık ...’ın akrabası olan ve yanında çalışan sanık ...’ün ise aynı gün sanık ...’ın yanında taşeron olarak çalışan maktul ...’a ait minibüs ile sanık ...’nin beyanına göre maktulün aracının kırık olan kapısına kaynak yaptırmak amacıyla Erzurum ili Çat ilçesine gittikleri, aynı gün akşam saatlerinde sanık ...’ın sanık ... ... ile birlikte Erzurum'dan ayrıldıkları, sanık ...’ın sanık ... ile telefonla görüştüğü ve maktul ile birlikte Çat ilçesinde olduklarını öğrendiğinde, sanık ...’ye kendilerini beklemelerini söylediği daha sonra sanıklar ..., ... ... ile maktul ... ve sanık ...’nin saat: 22.00 sıralarında Çat ilçesi çıkışında bulunan benzin istasyonunda buluştukları.
Sanık ... ...’ın maktulün kullandığı minibüse bindiği, sanık ...’nin ise sanık ...’ın kullandığı pikap’a binerek ... istikametine doğru yola çıktıkları, önde maktul ...’ın kullandığı minibüs arkasında sanık ...’ın kullandığı pikap olduğu halde yolun 73. kilometresinde bulunan ... köyü mevkiine geldiklerinde, sanıkların savunmalarına göre maktulün kullandığı minibüse doğru yolun sağ tarafından ateş edildiği, havada kıvılcımları gören ve silah seslerini duyan sanık ...’ın gaza basarak maktulün kullandığı aracı sollayarak 1-2 kilometre gittikten sonra durduğu, Bingöl’den Erzurum Yönüne gitmekte olan bir iki aracı durdurup, aracın aşağıda tarandığını bu yüzden gitmemelerini söylediği, cep telefonunun ilk çektiği noktadan 155’i aradığı, maktulün kullandığı minibüste bulunan sanık ... ...’ın ise olaydan önce uyuduğu, silah sesleri ile uyandığı, mermilerden sakınmak için şoför tarafına doğru aynı koltuğun üzerine eğildiği, sanığın bir hırıltı sesi duymasından sonra minibüsün geri geri giderek bir süre sonra durduğu, silah seslerinin kesildiğine kanaat getirince doğrulan sanığın sol kolundan hayati tehlike geçirmeyecek ve kemik kırığı oluşacak derecede yaralandığı, maktulün kafasından, sırtından, sağ dirsek ve sağ kolundan isabetle yaralandığı, sanık ... ...’ı yoldan geçmekte olan ancak kimlik bilgileri tespit edilemeyen bir kamyon şoförünün diğer sanıklar ... ve Veli’nin bulunduğu yere getirdiği, burada sanık ...’ın sanık ...’ye maktulün minibüsünün bulunduğu yere gitmesi talimatını verip yaralı olan sanık ... ...’ı aracına alarak ... Devlet Hastanesine götürdüğü, maktulün ise olayın akabinde yoldan geçmekte olan yolcu otobüsü şoförü tanık ... ve otobüste bulunan yolcuların yardımı ile minibüsten çıkartıldığı bu kişiler tarafından 155 ve 156’ya haber verilerek yolda Çat ilçesi girişindeki benzin istasyonunda ambulansa teslim edildiği ve hastaneye götürülürken yolda öldüğü şeklinde anlatılmıştır.
Dosya kapsamında bulunan delillere gelince;
14/06/2005 tarihinde olay yerinde yapılan incelemede; Yola 70 metre mesafede ve yola göre 3 metre yükseklikte 14 adet 7,62 mm. çapında kaleşnikof marka silaha ait boş kovanlar, yola 115 metre mesafede ve yola göre 7 metre yükseklikte 92 adet 7,62 mm. çapında bixi marka silaha ait boşkovanlar ile 5 adet izli bixi fişeği, yola 170 metre mesafede ve yola göre 15 metre yükseklikte 28 adet 5.56 mm. çapında boş kovanların bulunduğu, maktule ait aracın ön tekerleklerinin patlak, tekerlekler üzerinde mermi deliklerinin bulunduğu, minibüsün sağ yan bölgesinde değişik yerlerde 14 adet mermi giriş deliği bulunduğu, aracın sağ ön kelebek camı, arka sağ üst camı ve şoför mahalli camının kırık olduğu, sağ ön koltuk sırt kısmının sol üst köşesinde içeriden dışarıya doğru 1 adet mermi giriş deliğinin bulunduğunun tespit edildiği, sanık ...’ın kullandığı araçta ise herhangi bir mermi izine rastlanmadığı görülmüştür.
Çat Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği 14.06.2005 tarihli ölü muayene tutanağında; maktul ...'ın sağ frantol paryetel bölgede 4x5 cm genişliğinde 3 cm kadar mekik şeklinde ateşli silah yaralanması bulunduğu, yine altında prontal kemikte 2x1 cm ebadında mekik şeklinde kafatasının olmadığı görüldüğü, yine maktulün sırt bölgesinde 2x2 cm ebadında kenarlarında siyah is bulunan yara bulunduğu, yine 7-8 cm kadar uzağında kenarları siyah olan yara bulunduğu, yine 1 ve 8 hizasında 2 adet 0,5 x 0,5 cm ebatında yara bulunduğu belirtilmiştir.
Çat Sulh Ceza Mahkemesinin 20.06.2005 tarihli, 2005/64 müt. sayılı kararıyla olay yerinde yapılan keşif sonunda bilirkişi ... ... tarafından hazırlanan 29.06.2005 tarihli bilirkişi raporunda; mermi kovanlarının olduğu yerlerin yola 70-145-170 metre mesafelerde bulunduğu, olayın gerçekleştiği yolun Bingöl istikametine tehlikeli çıkış eğimli olduğu belirtilmiştir.
Erzurum Polis Kriminal Laboratuvarınca düzenlenen 22/06/2005 tarihli ekspertiz raporunda; 92 adet 7,62 mm. çapında boşkovanların tek bir silahla, 14 adet 7,62 mm. çapındaki boşkovanların tek bir silahla ve 28 adet 5,52 mm. çapındaki boş kovanların tek bir silahla atıldığı tespit edilmiş, aynı raporda olay yerinden elde edilen 7,62 mm. çapında iki adet ve maktulün vücudundan çıkartılan bir adet olmak üzere toplam üç adet mermi çekirdeği gömleğinin aşırı deforme olmaları nedeniyle kovanlar ile bire bir karşılaştırma yapılamadığı, kovanlardan hareketle suçta kullanılan silah ve kovanların arşivde kayıtlı diğer silah ve kovanlarla benzerlik taşımadığı bildirilmiştir.
Erzurum Polis Kriminal Laboratuvarınca düzenlenen 15/06/2005 tarihli ekspertiz raporunda; Maktulün sağ el içi ve üstü svaplarında atış artıklarına rastlandığı bildirilmiştir. Jandarma Kriminal Laboratuvarınca düzenlenen 16/06/2005 tarihli ekspertiz raporunda ise; Sanıklar ..., Veli ve maktulün sağ ve sol el içi ile el üstü svaplarında sanık ... ...’ın sağ el içi ile el üstü svaplarında atış artıklarına rastlandığı bildirilmiştir.
22/06/2005 tarihli Ekspertiz raporuna göre; Maktul ...’a ait mont üzerinde yapılan inceleme sonunuda, mont üzerinde tespit edilen delikler etrafındaki atış artıklarının yoğunluğuna göre toplam beş adet giriş deliğinden, 5 numaralı deliğin yakın atış yakın atış mesafesinden, 2 numaralı deliğin ise bitişik atış mesafesinden yapılmış olduğu, 1 numaralı deliğin 2 numaralı deliğe yakın olması nedeniyle kanaat edinilemediği belirtilmiştir.
Çat Jandarma Komutanlığının 26/02/2012 tarihli yazısı ekinde gönderilen üç ayrı ekspertiz raporuna göre; olay yerinden elde edilen 7,62 mm. bixi boş kovanların silahlı terör örgütü PKK tarafından 30/04/2010 tarihinde Tunceli, ...Jandarma Karakollarına yönelik silahlı saldırı olaylarında ele geçen kovanlar ile benzer olduğu, 7,62 mm. boş kaleşnikof kovanların 17/07/2010 tarihinde Erzincan, Tercan, ... mahallesi Mezbahane mevkiinde güvenlik kuvvetleri ile bölücü terör örgütü mensupları arasında gerçekleşen silahla çatışma olayında ele geçen kovanlar ile benzer olduğu, 5,56 mm. boş kovanların ise 18/03/2011 tarihinde Bingöl, Adaklı, Maltepe köyü civarında güvenlik kuvvetleri ile bölücü terör örgütü mensupları arasında gerçekleşen silahla çatışma olayında ölü ele geçen örgüt mensubu üzerinde bulunan Colt marka M-16 tüfekten atıldıklarının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Emniyet Kriminal Laboratuvarınca düzenlenen 30/04/2012 tarihli Ekspertiz raporunda; 09/04/2021 tarihinde Ortaçanak bölgesinde bir sığınakta ele geçen C-2592.1982 (gövde), A94017 (namlu) numaralı Bixi marka ahşap sabit dipçikli tüfeğe ait 4 kovan ile olay yerinde ele geçen toplam 92 adet kova'nın aynı silahtan atılmış oldukları, ayrıca olayda ele geçen toplam üç adet mermi çekirdiği gömleğinden, biri maktulün vücudundan çıkan olmak üzere iki adet 7,62 mm. mermi çekirdeği gömleğinin de bu silahtan atıldığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Mahkemenin maktul ve sanıklardan alınan svaplar üzerinde yeniden inceleme yapılması talebi üzerine Adli Tıp Kurumunun 18/12/2015 tarihli cevabi yazısında; Svaplar üzerinde bulunduğu belirtilen atış artıklarının hangi elementlere ait olduğu ve hangi oranda bulunduğu belirtilmemiş olduğundan, sanıkların maktulün hastaneye sevki sırasında ya da maktule dokunmaları sebebiyle oluşup oluşmayacağı hususunda bir mütalaa verilemeyeceği bildirilmiş, atış mesafesine ilişkin yeniden inceleme yapılması talebi üzerine Adli Tıp Kurumunca verilen 15/09/2015 tarihli cevapta ise; sanık ... ve maktule ait giysiler üzerinde önceden yapılan incelemenin yöntemi nedeniyle yeniden kimyasal inceleme yapılamayacağı aksinin hatalı sonuçlara yol açabileceği bildirilmiştir.
Sanık ...’ın savunmasına göre, olaydan sonra kendisini minibüsten çıkartarak kamyonu ile diğer sanıkların bulunduğu yere götüren kamyon sürücüsünün kimliği tespit edilememiştir.
Olay yerine yaklaşık beş kilometre mesafede bulunan ... köyü muhtarı ile olay yeri civarında çobanlık yapan bir kısım tanıklar olay günü silah sesi duymadıklarını beyan etmişlerdir.
Çat Jandarma Komutanlığınca yapılan araştırmaya ilişkin 15.07.2015 tarihli yazıda; Sanık ...’ün olay günü Çat ilçesinde üç köy muhtarı ve ... köyünden bir şahısla deprem konutları hakkında görüşme yaptığı, maktul ...’ın ne yaptığının belirlenemediği, ayrıca bölgeye herhangi bir terörist grubun uğramadığı, bölgede herhangi bir terörist faaliyetinin olmadığı, bölgede bulunan tüm çoban, göçebe ve yerleşim yerlerinde yapılan tespitlerden anlaşıldığı ve maktul ... ile sanık ... arasında alacak veya namus meselesi tespit edilmediği bildirilmiştir.
25/02/2011 tarihinde silahlı terör örgütü PKK tarafından kullanılan bir internet sitesinde, maktulün ölümü sanık ...’ın yaralanması ile sonuçlanan olayın, örgüt mensubu bir grup tarafından dikkatsizlik sonucu gerçekleştirildiği şeklinde bir açıklama yapılmış, MİT Müsteşarlığının 26/11/2014 tarihli yazısında açıklamanın yapıldığı internet sitesinin örgüt tarafından kullanıldığı bildirilmiştir.
Dosyadaki delillerin değerlendirilmesinde;
Hiçbir görgü tanığının bulunmadığı olayda, el svaplarındaki atış artıklarına ilişkin Jandarma ve Emniyet Kriminal Ekspertiz raporları arasında çelişki mevcut olması, bitişik atış yapılması durumunda kullanılan silahların niteliği itibarıyla vücutta mermi çekirdeği veya gömleğinin kalmayacağı halde maktulün vücudundan mermi gömleği çıkartılmış olması ve Adli Tıp Kurumunun svaplar ve atış mesafesi konusundaki yazıları karşısında, atış artıkları ve atış mesafesine ilişkin olarak olay ertesinde alınan ekspertiz raporlarının da hükme esas alınabilecek kesinlikte bulunmadıkları anlaşılmıştır.
Bu durumda hükme esas alınabilecek nitelikteki kesin deliller ve bu deliller ile doğrulanan ve aksi de kanıtlanamayan sanık savunmaları nazara alınarak maddi olayın ne şekilde gerçekleştiğine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
Sanıkların Çat ilçesinden ... istikametine doğru yola çıktıkları, maktulün idaresindeki minibüs ile sağ koltukta sanık ... ... oturduğu halde önde, sanıklar ... ve Veli'nin de ...’ın kullandığı pikapla arkadan seyrederken saat: 22.00 sıralarında, Çat İlçesi ... Köyü mevkiinde yolun sağ tarafından maktulün bulunduğu minibüse uzun namlulu silahlarla ateş edilmesi sonucunda maktulün minibüsünün sağ tarafında 14 adet mermi giriş deliği oluştuğu, maktulün başının sağ tarafından sağ kolundan birer adet, sırtından iki adet ve sol kol dirsek bölgesinden bir adet mermi girişine maruz kaldığı, sol dirseğinin üst tarafındaki yarasının bitişik atış, sırtındaki ve sağ kolundaki yaraların yakın atış mesafesinden yapıldığının tespit edildiği, maktulün sağ tarafında oturan sanık ... ...'ın sol kolunda kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı, maktulün arabasının arka tarafına 4 adet mermi isabet ettiği, aynı zamanda maktulün oturduğu şoför koltuğunda arkadan öne doğru mermi giriş deliğinin bulunduğu, maktulün minibüsünün ön tekerlerinin patladığı ve ateşleme yerinden geri geriye giderek yolun sol tarafında şarampole doğru çıktığı, ancak toprak zeminde sağa doğru yan yatmak üzereyken durduğu, olay yerinde yolun sağ tarafında ateşlemenin yapıldığı belirtilen yerde ve tepelik alanda 70 metre mesafede 14 adet kaleşnikof mermisi, 170 metre mesafede 92 adet bixi silahı kovanı ve 5 adet mermisi, 115 metre mesafede 28 adet M16 tüfeği mermisi kovanın bulunduğunun tespit edildiği, olaydan sonra yapılan svap incelemelerinde maktul ve sanıklardan alınan svaplarda atış artığının bulunduğunun tespit edildiği, sanık ... ...'ın kolundaki yaralanmanın ise ateşli silah yaralanması olduğu, ancak kıyafetindeki izin yakın atış mı uzak atış mı oduğunun, hatta aksi ispatlanamayan savunmasına göre yoldan geçen bir kamyoncunun yardımıyla ... İlçesine doğru giderken diğer sanıkları görünce onlarla ... Devlet Hastanesine gittiği, sanık ...'ın kullandığı pikapta mermi izi bulunmadığının anlaşıldığı, otobüs sürücüsü olan tanık ...'ın yoldan çıkan minibüsü fark ederek maktulü otobüsüne aldığı ve yolda 112 ve 156 ihbar hatlarını aradığı, yoldaki Petrol İstasyonunda bekleyen ambulansa maktulü teslim ettiği, 18/03/2011 tarihinde Bingöl'de meydana gelen çatışmada öldürülen teröristlerden elde edilen silahlardan birisinin maktulün vurulduğu olay yerinden elde edilen kovanları ateşleyen silah olduğu, maktulün ateşli silah yaralanmasına bağlı olarak öldüğü hususlarının sabit olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından sanıklar ile maktul arasında öldürmeyi gerektirecek bir husumetin varlığı kanıtlanamamış olup, öldürme suçunu hangi nedenle ve ne şekilde işledikleri hususunda kendi anlatımları dışında bir beyan veya delil de elde edilememiş olup, mahkemenin kabulü de bu yöndedir.
Maktulün ateşli silah yaralanması sonucunda ölmüş olması gerçeği karşısında suçun sebebinin tespit edilememesinin bir önemi bulunmamakta ise de, maddi olayın ne şekilde gerçekleştiği ve sanıkların eyleme ne şekilde iştirak ettikleri hususlarının hiç bir şüphe kalmayacak şekilde ispat edilmesi gerektiği aksi durumda şüpheden sanık yararlanır kuralı gereğince beraatlerine karar verilmesi gerektiği halde, atılı suçu işlediklerine dair aleyhlerine cezalandırılmalarına yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı herhangi bir delil elde edilemeyen sanıkların, soyut ve dosya kapsamı ile uyumlu olmayan yetersiz gerekçe ile kasten öldürme ve 6136 sayılı Yasa'ya aykırılık suçlarından mahkumiyetlerine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, Yüksek Dairece de bu yönde bozma kararı tesisi gerektiği kanaatinde olduğumuzdan, sanıkların kasten öldürme ve 6136 sayılı Yasa'ya aykırılık suçlarından mahkumiyetlerine ilişkin yerel mahkeme kararlarının onanmasına dair Yüksek Daire kararlarına karşı itiraz yasa yoluna başvurulması gerekmiştir. '
Denilerek itirazda bulunulduğu,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.07.2012 gün ve 2012/280, 2012/928 sayılı Kararı ile 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasa'nın 99. maddesiyle, 5271 sayılı CMK'nin 308. maddesinde yapılan değişiklik ve 101. maddesiyle 5320 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 5. madde uyarınca itiraz hakkında karar verilmek üzere dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 308. maddesinin, 6352 sayılı Yasa'nın 99. maddesi ile eklenen 3. fıkrası uyarınca yapılan incelemede;
Dosya incelendi;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 308. maddesinin 6352 sayılı Yasa'nın 99. maddesi ile eklenen 3. fıkrası uyarınca yapılan incelemede; Dairemizce verilen 09/06/2021 gün, 2018/3018 Esas ve 2021/10247 Karar sayılı 'Onama' kararı usul ve kanuna uygun olup, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz gerekçeleri yerinde görülmediğinden İTİRAZIN REDDİNE; dosyanın itiraz konusunda karar verilmek üzere Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi amacıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 22/11/2021 gününde oy birliği ile karar verildi.