3. Ceza Dairesi 2021/2509 E. , 2021/10061 K.
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi :... Ağır Ceza Mahkemesinin 21.03.2018 tarih ve 2017/197 - 2018/111 sayılı kararı
Suç :Silahlı terör örgütüne üye olma, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme
Hüküm : 1- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında ayrı ayrı; 5237 sayılı Kanunun 314/2, 62/1, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca hükmedilen hapis cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
2- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında ayrı ayrı; 5237 sayılı Kanunun 314/2, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca hükmedilen hapis cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
3- Sanık ... hakkında; 5237 sayılı Kanunun 314/2, 220/7, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca hükmedilen hapis cezasına ilişkin İstinaf Başvurusunun Esastan Reddi
Temyiz edenler : Sanıklar müdafileri
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanaatin oluştuğu, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... müdafiilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin 01.02.2018 tarih ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
5070 sayılı Elektronik İmza Kanununun 5 ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile imzalandığı belirtildiği halde, UYAP'ta yapılan kontrolde Bölge Adliye Mahkemesinin 19.02.2020 tarihli gerekçeli kararının 41134 sicil numaralı üye tarafından elektronik olarak imzalanmaması mahallinde giderilebilir eksiklik olarak görülmüştür.
I- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanıklar ... ve ... hakkında tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde mahkemenin kabul, uygulama ve gerekçesi yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi karar başlığında sanıklar ... ve ... yönünden “20/08/2016”, sanık ... yönünden “16/08/2016” yazılması yerine tüm sanıklar yönünden suç tarihinin “15/07/2016” olarak yazılması yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hataları olarak kabul edilmiştir.
Sanık ...’un ByLock kullanıcısı olduğunu gösterir ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya getirilmeden hüküm kurulması, diğer delillerin suçun sübutu açısından yeterli olduğu görülmekle sonuca etkili bulunmamıştır.
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK'nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükümlere esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar müdafiilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık ...’in dosya kapsamındaki eylemlerinin, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmak suretiyle örgüte üye olma suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, TCK'nın 314/3 ve 220/7. maddelerinde atfın niteliği ve aleyhe temyiz bulunmaması karşısında bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık hakkında öncelikle temel ceza tayin edilip sonrasında TCK'nın 220. maddesi 7. fıkra 2. cümle ile indirim uygulandıktan sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması netice cezayı değiştirmediğinden sonuca etkili görülmemiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
a- Silahlı terör örgütüne yardım etmek suçunda, sanık yönünden suç tarihinin yardım oluşturan en son eylem tarihi olan '06.01.2014' yerine '15.07.2016' olarak gösterilmesi,
b-Sanık hakkında hüküm kurulurken uygulama maddesinin 'TCK'nın 314/3 ve 220/7 maddesi yollamasıyla 314/2. maddesi' olarak yazılması gerekirken doğrudan TCK'nın 314/2. maddesi olarak gösterilmesi,
c- Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan hüküm verilirken uygulama yeri olmayan TCK 58/9 maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanmasına karar verilmesi,
d- Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK'nın 53. maddesinin uygulanması yönünden gözetilmemesi,
e- Sanık hakkında belirlenen temel cezanın, suçun niteliği gereği artırılırken artırım oranı doğru yapıldığı halde uygulama maddesinin 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi yerine 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların CMK’nın 303/1-c. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “06.01.2014” yazılması suretiyle, hükmün birinci maddesine 'TCK'nın 314/3 ve 220/7 maddesi yollamasıyla 314/2. maddesi' ibaresinin eklenmesi, hükmün ikinci maddesindeki “3713 sayılı yasanın 5. maddesi” ibaresinin çıkarılarak yerine “3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi” ibaresinin yazılması, hükmün sekizinci maddesindeki “Sanığın atılı suçu örgüt faaliyetleri kapsamında işlediği anlaşılmakla hakkında hükmolunan cezanın 5237 sayılı TCK’nun 58/9.maddesi gereğince, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine” ibaresinin çıkarılması, hükmün altıncı maddesinin çıkarılarak “Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının gözetilerek TCK'nın 53. maddesinin uygulanması” ibaresinin eklenilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
1- Sanık ... yönünden;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı kararında ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespit edilmesi halinde sanığın örgütle bağlantısını gösteren bir delil olarak kabul edilmesi mümkün olacağı gözetilerek;
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun vasfı açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; istinaf aşamasında dosya içerisine geldiği anlaşılan 410977 ID numaralı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının CMK'nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyeceklerinin sorulup tüm delillerin bir bütün olarak değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve yetersiz belge ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi karar başlığında suç tarihinin sanık yönünden “20/08/2016” yazılması yerine “15/07/2016” olarak yazılması,
2- Sanık ... yönünden;
Dosya arasında bulunduğu anlaşılan ve suçun sübutu yönünden belirleyici delil niteliğinde bulunan...ve Burhanettin Yüce’nin soruşturma ve kovuşturma aşamalarındaki ifade örnekleri ile ilgili dava dosyasının getirtilerek, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde onaylı suretlerinin dosya arasına alınması, şahısların duruşmaya getirtilerek tanık sıfatıyla dinlenmesi gerektiği, ifadelerinin çelişmesi halinde hangi ifadesine üstünlük tanındığının gerekçelendirilmesi ve UYAP'ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi havuzunda sanık hakkında bilgi ve beyan bulunup bulunmadığı araştırılıp, varsa aşama beyanlarının aslı veya onaylı suretleri getirtilerek, CMK'nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafine okunup diyecekleri sorulduktan sonra, gerekirse tanık olarak ifadelerine başvurularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi karar başlığında suç tarihinin sanık yönünden “20/08/2016” yazılması yerine “15/07/2016” olarak yazılması,
3- Sanık ... yönünden;
Sanık müdafiinin sair temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
Yakalandıktan sonra samimi olarak, örgüte ne şekilde katıldığını, katılımına kimlerin vasıta olduğunu, sohbetlere katılıp himmet topladığını ikrar eden sanığa duruşmada TCK'nın 221. maddesinin mahiyetinin ve şartlarının açıkça anlatılması ve açıklanması suretiyle yeniden savunmasının tespitiyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 221. maddesinin 4. fıkrasının 2. cümlesinde yazılı etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerekip gerekmeyeceğinin karar yerinde tartışılmaması,
Kabule göre de;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi karar başlığında suç tarihinin sanık yönünden “16/08/2016” yazılması yerine “15/07/2016” olarak yazılması,
4- Sanık ... yönünden;
Dosya arasında bulunduğu anlaşılan ve suçun sübutu yönünden belirleyici delil niteliğinde bulunan...ve ...’un soruşturma ve kovuşturma aşamalarındaki ifade örnekleri ile ilgili dava dosyasının getirtilerek, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde onaylı suretlerinin dosya arasına alınması, şahısların duruşmaya getirtilerek tanık sıfatıyla dinlenmesi gerektiği, ifadelerinin çelişmesi halinde hangi ifadesine üstünlük tanındığının gerekçelendirilmesi, ayrıca ...’un beyanlarında sanığın kendi bylock listesinde ekli olduğunu belirtmesi karşısında ...’un ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosya arasına getirilerek sanığın ID numarasının tespitinin sağlanması ve UYAP'ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi havuzunda sanık hakkında bilgi ve beyan bulunup bulunmadığı araştırılıp, varsa aşama beyanlarının aslı veya onaylı suretleri getirtilerek, CMK'nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafine okunup diyecekleri sorulduktan sonra, gerekirse tanık olarak ifadelerine başvurularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi karar başlığında suç tarihinin sanık yönünden “20/08/2016” yazılması yerine “15/07/2016” olarak yazılması,
5- Sanık ... yönünden;
Kovuşturma aşamasında sanığın kendi seçmiş olduğu müdafiinin... Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/490 esaslı dosyasında 15.03.2018 tarihinde CMK 151/3 maddesi gereğince, kovuşturma konusu suçla sınırlı olmak üzere 1 yıl süre ile müdafilik görevinden yasaklanmasına karar verildiği, bu hali ile sanığın yargılama sırasında müdafiisiz kaldığı, bu sebeple CMK'nın 156. maddesi uyarınca da hakkında re'sen bir müdafii görevlendirilmesi gerektiği ancak mahkeme tarafından herhangi bir görevlendirmenin yapılmadığı, silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılanması yapıldığı dikkate alındığında, CMK'nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafi görevlendirilmesinin zorunlu olduğu, Anayasanın 36 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesine aykırı olacak ve savunma haklarının kısıtlanmasını doğuracak biçimde kovuşturmada müdafi hazır bulundurulmaksızın hakkında mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK'nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
Kabule göre de;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi karar başlığında suç tarihinin sanık yönünden “20/08/2016” yazılması yerine “15/07/2016” olarak yazılması,
6- Sanık ... yönünden;
Dosyaya istinaf aşamasında geldiği anlaşılan ve suçun sübutu yönünden belirleyici delil niteliğinde bulunan ... ID numaralı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının ve UYAP'ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi havuzunda sanık hakkında bilgi ve beyan bulunup bulunmadığı araştırılıp, varsa aşama beyanlarının aslı veya onaylı suretleri getirtilerek, CMK'nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyeceklerinin sorulup gerekirse tanık olarak ifadelerine başvurularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi karar başlığında sanık yönünden suç tarihinin “23/10/2017” yerine “15/07/2016” olarak yazılması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın... Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinegönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.11.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.