10. Ceza Dairesi 2021/14490 E. , 2021/14123 K.
Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki ... 10.Asliye Ceza Mahkemesinin 20/10/2020 tarihli ve 2020/425 esas, 2020/435 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 09/06/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Şüpheli ... hakkında, 05/11/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ... Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 09/12/2014 tarihli ve 2014/104292 soruşturma, 2014/2994 sayılı karar ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, 191/3.maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulmasına, aynı Kanun'un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda haklarında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararda itiraz kanun yolunun gösterilmediği, kararın doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 29/12/2014 tarihinde aynı konutta oturan yakını imzasına tebliğ edilerek 05/01/2015 tarihinde infazı için ... Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- ... Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 14/01/2015 tarihli ve 2015/144 DS sayılı çağrının doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 21/01/2015 tarihinde aynı konutta oturan babası Veysi Baran imzasına tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle dosyanın kapatılarak ... Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3- ... Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak 24/04/2015 tarihli ve 2014/104292 soruşturma, 2015/14826 esas, 2015/12262 sayılı iddianame ile , sanığın TCK’nın 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle ... 10.Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4- ... 10.Asliye Ceza Mahkemesinin 09/07/2015 tarihli ve 2015/320 esas,2015/523 sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1 ve 62/1.maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın kararı temyiz etmesi üzerine,
Dairemizin 03/07/2020 tarihli ve 2019/5604 esas,2020/2835 sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verildiği,
5- Hükmün bozulmasından sonra; bozma ilamına uyulmasına karar verilerek ... 10.Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 20/10/2020 tarihli ve 2020/425 esas, 2020/435 sayılı kararı ile, davanın düşmesine karar verildiği, kararın 05/11/2020 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 09/12/2014 tarihli ve 2014/104292 soruşturma, 2014/2994 sayılı kamu davası açılmasının ertelenmesi kararını müteakip, adı geçenin yükümlülüğünü ihlal etmesi sebebiyle açılan kamu davasına ilişkin yapılan yargılama sonucunda sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri gereği 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ... 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/07/2015 tarihli ve 2015/320 esas, 2015/523 sayılı kararının, kovuşturma şartlarının oluşmaması nedeniyle durma kararı verilmesi gerektiğinden bahisle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 03/07/2020 tarihli ve 2019/5604 esas, 2020/2835 karar sayılı ilâmı ile bozulmasını takiben, yeniden yapılan yargılama sonucunda kovuşturma şartlarının gerçekleşmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesine, sanık hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymamakta ısrar etmesi halinde kamu davasının yeniden açılması konusunun ... Cumhuriyet Başsavcılığınca değerlendirilmesine ilişkin ... 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/10/2020 tarihli ve 2020/425 esas ve 2020/435 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre; sanık hakkında suça konu 05/11/2014 tarihli eylemi nedeniyle ilk olarak 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun'un 191. maddesi uyarınca 09/12/2014 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verildiği, kararın infaz için Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği ve ilk çağrı yazısının 21/01/2015 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, sanığın kuruma başvuruda bulunmaması nedeniyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak, açılan kamu davası üzerine ... 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/07/2015 tarihli ve 2015/320 esas, 2015/523 sayılı mahkumiyet kararı verildiği, söz konusu mahkumiyet kararının sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 03/07/2020 tarihli ve 2019/5604 esas, 2020/2835 karar sayılı bozma ilâmı ile,
'1- 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin infaz işlemlerinde, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlamak üzere çıkarılan ilk uyarılı başvuru davetiyesinin tebliği üzerine, müracaatta bulunmayan sanığın, aynı Kanunun 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta 'ısrar' ettiğinin kabul edilebilmesi için; 'önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı' uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen başvuruda bulunmadığı takdirde, sanık hakkında kamu davasının açılması gerektiğinden; inceleme konusu olayda ikinci uyarı yapılmadığı için kamu davasını açma koşulları oluşmadan dava açılmış olduğu anlaşıldığından; 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine, yargılamaya devam edilerek sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,
2- Sanığın erteleme kararına itiraz hakkı bulunduğuna ilişkin, itiraz süresi ve merciinin de gösterilmesi suretiyle usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmadığı, dolayısıyla sanığa kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh
Ceza Hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden tebliğ edilmesi gerektiğinden, 09/12/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği ve kovuşturma şartlarının oluşmadığı, Anlaşıldığından; 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine, yargılamaya devam edilerek sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi, '
Şeklindeki gerekçelerle bozulmasını takiben, yeniden yapılan yargılama sonucunda Mahkemesince bozma ilamına uyulmasına ve anılan Yargıtay ilamında belirtilen şekilde kovuşturma şartlarının gerçekleşmediği kanaatine varılmasına rağmen, 5271 sayılı Kanun'un 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartlarının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek
... 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/10/2020 tarihli ve 2020/425 esas ve 2020/435 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında, 05/11/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca 09/12/2014 tarihli ve 2014/104292 soruşturma, 2014/2994 sayılı kamu davası açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, şüphelinin yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, ... 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/07/2015 tarihli ve 2015/320 esas, 2015/523 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri gereği 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın, Dairemizin 03/07/2020 tarihli ve 2019/5604 esas, 2020/2835 karar sayılı ilâmı ile kovuşturma şartlarının oluşmaması nedeniyle durma kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasından sonra, yeniden yapılan yargılama sonucunda ... 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/10/2020 tarihli ve 2020/425 esas ve 2020/435 sayılı kararı ile, “kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesine, sanık hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymamakta ısrar etmesi halinde kamu davasının yeniden açılması konusunun ... Cumhuriyet Başsavcılığınca değerlendirilmesine” karar verildiği, anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre; sanık hakkında suça konu 05/11/2014 tarihli eylemi nedeniyle ilk olarak 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun'un 191. maddesi uyarınca 09/12/2014 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verildiği, kararın infaz için Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği ve ilk çağrı yazısının 21/01/2015 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, sanığın müdürlüğe başvuruda bulunmaması nedeniyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak, açılan kamu davası üzerine ... 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/07/2015 tarihli ve 2015/320 esas, 2015/523 sayılı mahkumiyet kararı verildiği, söz konusu mahkumiyet kararının sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 03/07/2020 tarihli ve 2019/5604 esas, 2020/2835 karar sayılı bozma ilâmı ile bozulmasını takiben, yeniden yapılan yargılama sonucunda Mahkemesince bozma ilamına uyulmasına ve kovuşturma şartının gerçekleşmediği kanaatine varılmasına rağmen kamu davasının düşmesine karar verildiği,
1-28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte
verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş ise de; kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK'nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan 'Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır.' şeklindeki düzenleme gereği, 'Kamu davasının açılmasının ertelenmesi' kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların itiraz yolu açık olmak üzere verilmesi ve şüpheliye tebliğ edilmesi gerektiği, şüpheliye, hakkında verilen karara karşı itiraz hakkı tanınmadan ve kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, şüpheli hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 09/12/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararda itiraz kanun yolunun gösterilmediği, şüpheliye itiraz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmadığı, bu nedenle kararın kesinleşmediği, kovuşturma şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından kamu davasının durmasına karar verilmesi gerektiği,
2-Yine, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin infaz işlemlerinde, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlamak üzere çıkarılan ilk uyarılı başvuru davetiyesinin tebliği üzerine, başvuruda bulunmayan sanığın, aynı Kanunun 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta 'ısrar' ettiğinin kabul edilebilmesi için; 'önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı' uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen başvuruda bulunmadığı takdirde, sanık hakkında kamu davasının açılması gerektiğinden; inceleme konusu olayda ikinci uyarı yapılmadığı için kamu davasını açma koşulları oluşmadan dava açılmış olduğu anlaşıldığından; 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına karar verilmesi gerektiği,
Sonuç olarak; mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden “durma kararı” verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinin sağlanması ve usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesini takiben geçerli tebligat işlemleri yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden, davanın düşmesine karar verilmesi kanuna aykırı olup sanık lehine verilmiş olan ve davanın esasını çözen bu karardan dolayı yeniden yargılama yapılmamak ve aleyhe sonuç doğurmamak üzere, hukuka aykırılığa işaret edilerek, kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle; kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere 5271 sayılı CMK’nın 223/8-2. cümlesi uyarınca “kamu davasının durmasına” ve “şüpheliye kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte yeniden usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi ve infazının sonucunun beklenilmesi için ... Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine”
karar verilmesi gerektiği gözetilmeden davanın düşmesine karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan ... 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/10/2020 tarihli ve 2020/425 esas ve 2020/435 kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca yeniden yargılama yapılmamak ve aleyhe sonuç doğurmamak üzere, gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
22/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.