20. Ceza Dairesi 2017/5678 E. , 2018/469 K.
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : 1-Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme,
2-Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma,
3-Örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma,
Hükümler : 1-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme; örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından mahkumiyet
2-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ......, ..., ..., ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma ve örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından mahkumiyet
3-Sanık ... ( ...) hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma ve örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapmasuçlarından mahkumiyet, temyiz isteminin reddi
4-Sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma ve örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından beraat
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanıklar ... müdafii ile sanıklar ... ve ...'in temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteklerinin hükmedilen cezanın süresi dikkate alınarak; sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteğinin ise hükmolunan ceza miktarı ve süresinden sonra olması nedeniyle 5320 sayılı Kanun’un 8/1, 1412 sayılı CMUK’nın 318 ve CMK'nın 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek, duruşmasız olarak inceleme yapılmıştır.
Sanık ...'ın gıyabında verilen hükmün sanık müdafiine tebliği üzerine, sanık müdafiinin sanığın vekilliğinden çekildiğine ilişkin 04/08/2010 tarihli dilekçesinde, sanık ... hakkındaki hükmü temyiz ettiğine ilişkin bir beyanı olmadığı ve dilekçesinin sanığa tebliğ edilmediği; sanığa gerekçeli kararın tebliği için Mahkemece çıkarılan tebligatların ise sanığın daha önce bildirdiği adrese usulüne uygun şekilde bir tebligat yapılmamış olduğundan Tebligat Kanunun 35. maddesine göre tebliğinin usulsüz olduğu anlaşılmış olup, sanık müdafiinin istifa dilekçesinin ve gerekçeli kararın sanığa usulüne uygun şekilde tebliğinin sağlanması ve hükmün temyiz edilmesi durumunda sanık ... yönünden inceleme yapılması mümkün görülmüştür.
Sanıklar ... ve ... hakkında örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan Dairemizin 2017/5654 esas sırasına kayıtlı Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/260 esas ve 2010/401 karar sayılı dosyası bağlantı nedeniyle birlikte incelenmiştir.
Suç tarihinin Dairemizin ilamının 'suç tarihi' kısmında belirtildiği şekilde mahallinde Mahkemece düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
A-)Sanık ... hakkında örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma ve suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçlarından kurulan beraat hükümlerinin incelenmesinde:
Hükmün gerekçesine yönelik temyiz isteği bulunmayan sanık müdafinin, beraat hükümlerini temyizde menfaati bulunmadığından, temyiz isteğinin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. ve 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddeleri uyarınca REDDİNE,
B-)Sanıklar ..., ... ve ... hakkında örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma ve suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz isteklerinin süresinden sonra yapılmış olması nedeniyle reddi ile sanıklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz istekleri üzerine hükümlerin incelenmesinde:
1-)Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde:
TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile artırma ve indirme nedenleri tartışılarak yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz isteklerinin reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2-)Örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde:
TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile artırma ve indirme nedenleri tartışılarak yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz isteklerinin reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
C-)Sanık ... hakkında örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Anayasa’nın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca, hüküm fıkrasında, başvurulacak kanun yolunun, merciinin, başvuru şekli, süresi ve bu sürenin başlangıcının açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerektiği, 24/12/2009 gün, 2007/415 Esas ve 2009/265 Karar sayılı kararda kanun yolu süresinin ne zamandan itibaren başlayacağı belirtilmediğinden, sanık ... yönünden kararın kesinleşmediği ve buna bağlı olarak Mahkemenin daha sonra yapmış olduğu işlemlerin hukuki geçerliliğinin bulunmadığı anlaşıldığından, sanığın öğrenme tarihinden itibaren kararı süresi içerisinde temyiz ettiği belirlenerek yapılan incelemede:
TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile artırma ve indirme nedenleri tartışılarak yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın yerinde görülmeyen temyiz isteğinin reddiyle, hükmün ONANMASINA,
D-)Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz isteklerinin reddine, ancak;
1-)İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarınca uyuşturucu maddelerden alınan tanık numunelerin müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-)Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumlarının yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafiileri ile sanıklar ..., ..., ... ve ... temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1-)Hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin kısmında “...uyuşturucu madde” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarınca alınan tanık numunenin” ibaresinin eklenmesi,
2-)TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanıklar hakkında TCK'nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
E-)Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... (...) ve ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde:
İncelemeye konu kararın verildiği 24/12/2009 tarihinden itibaren zamanaşımını kesen başkaca bir işlem yapılmadığı, bu tarih ile inceleme tarihi arasında TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından; hükmün BOZULMASINA; 5320 sayılı Kanun’un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanıklar hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
F-)Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz isteklerinin reddine, ancak;
1-) Dosya içerisindeki belge ve bilgilere göre sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'nun örgütün hiyerarşik yapısına ve örgüt içerisindeki iş bölümüne dahil olduklarına yada örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım ettiklerine ilişkin kuşku sınırlarını aşan delil bulunmadığı, eylemlerini diğer sanıklarla aralarındaki iştirak ilişkisi içerisinde işledikleri gözetilmeden TCK'nın 188/5. maddesi uygulanarak cezalarının artırılması,
2-)Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumlarının yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ... müdafileri ile sanıklar ...,... , ..., ... ve ...'nın temyiz istekleri bu nedenle yerinde görüldüğünden hükümlerin BOZULMASINA,
G-)Sanık ... hakkında örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz isteklerinin reddine, ancak;
1-)Sanığın suçun kanuni tanımında yer alan eylemi gerçekleştirdiğine ilişkin delil bulunmadığı gibi üzerinde herhangi bir uyuşturucu veya uyarıcı madde ele geçirilemediği, kendisini arayan uyuşturucu madde kullanıcılarını sanıklar ..., ... ve ...'e yönlendirdiği anlaşılmakla, eyleminin TCK'nın 39-2-c maddesi kapsamında yardım niteliğinde olduğu dikkate alınarak TCK'nın 39/2-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-) Dosya içerisindeki belge ve bilgilere göre, sanığın örgütün hiyerarşik yapısına ve örgüt içerisindeki iş bölümüne dahil olduğuna yada örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım ettiğine ilişkin kuşku sınırlarını aşan delil bulunmadığı, eylemini diğer sanıklarla aralarındaki iştirak ilişkisi içerisinde işlediği gözetilmeden TCK'nın 188/5. maddesinin uygulanarak cezanın artırılması,
3-)Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumlarının yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz istekleri bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA,
H-)Sanıklar ..., ... ve ... hakkında örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde:
Üzerlerinde veya konutlarında herhangi bir uyuşturucu veya uyarıcı madde ele geçmeyen sanıkların savunmalarının aksine, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgileri bulunduğuna veya diğer sanıkların eylemlerine iştirak ettiklerine ilişkin, soyut telefon görüşmeleri dışında mahkumiyetlerine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıkların beraatleri yerine mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafii ile sanıklar ... ve ...'ın temyiz istekleri bu nedenle yerinde olduğundan hükümlerin BOZULMASINA,
23/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.