8. Hukuk Dairesi 2021/5664 E. , 2022/1535 K.
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında ... Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davalı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi değerden reddedilmiş olmakla temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Uygulama kadastrosu sırasında, ... İlçesi ... Mahallesi ... mevki çalışma alanında ve tapuda davacı adına kayıtlı bulunan eski 384 parsel sayılı 1.876 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 101 ada 46 parsel numarasıyla 1.784,45 m2 yüzölçümlü olarak; davalı adına tapuda kayıtlı bulunan eski 387 parsel sayılı 1320 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise, 101 ada 43 parsel numarasıyla ve 1.427,28 m2 yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
Davacı vekili, uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve yanlışlığın davalıya ait taşınmazdan kaynaklandığını, sınır olarak davalının davacının arsasına tecavüzlü inşa ettiği duvarın esas alındığını açıklayarak tesbitin iptalini talep etmiştir.
Davalı, sınırda bir hata olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; dava konusu taşınmazların arasında daha önceden çalı şeklinde ortak sınır olduğu, ayrıca sınıra yakın veya üzerinde davacıya ait olan ağaçların bulunduğu, bu ağaçların davacı tarafta bulunduğu, daha sonra bu çitin yıkılarak beton duvar örüldüğü, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/171 esas, 2014/33 karar sayılı kesinleşmiş karar içeriğinde davalının hakkı olmayan yere tecavüz suçundan davacı taşınmazına girmesi sebebiyle yaptığı duvarı yıkmayarak ve betonu kaldırmayarak cezalandırılmasına karar verildiği, ayrıca ağaçlara ilişkin olarak da ağaçların kesilmesi sebebiyle mala zarar verme suçundan cezalandırılmasına karar verildiğinin görüldüğü, yapılan keşifte de halen duvarın bulunduğu ve yıkılmadığı, mevcut durum ve önceki durum, tersimat hataları, önceki raporlar dikkate alınarak çelişki olmadan rapor düzenlendiği, aradaki miktar farklılıklarının mahkemece mahalli bilirkişi ve tanıkların gösterimlerine bağlı olarak yapılan (GPS) uydu sistemli hassas ölçüm aleti ile ölçümden ve özellikle krokilerde görüleceği üzere 103 nolu köşe uç noktalardan (eski ve yeni çalışmalarda da aynı) alınan ölçümlerden ve bu yanlış tersimata göre doğru yapılan ölçümden (çizgili kısım) kaynakladığı, bu durumun rapor içeriğinde ve gerekçesinde ayrıntılı olarak açıklandığı, dosyaya sunulan raporda E nolu krokide A harfi ile yeşil boyalı olarak gösterildiği, dava dışı 386 parsel maliki tarafından davacı 384 parsel malikine dava açılmamışsa da 384 ve 387 parsel malikleri arasında görülen davada bu tersimat hatasının doğru uygulanması ve buna göre hesap yapılması gerektiğinden bu durum hava fotoğraflarında, ortofotoda, eski ve yeni haritasında ve krokilerde gösterildiği, ilk tesis kadastrosundaki ölçü değerlerinin sık ve röperli olarak ölçüldüğünden olması gereken sınırın tespit edildiği ve buna göre de önceki raporda belirtildiği gibi 29,43 m2 tecavüzün olmadığını, 15,20 m2'lik kısımda tecavüzün olduğunun belirlendiği anlaşılmakla açılan davanın kabulüne ve taşınmazlara yönelik uygulama kadastrosu tesbitlerinin iptaline, (Eski 384) Yeni 101 ada 46 parsel numaralı uygulama parseline, 12.09.2017 havale tarihli bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan müşterek rapor ve E nolu ... krokisinde yeşil renk ve A harfi ile gösterilen 15,20 m2 lik kısmın 101 ada 43 parselden çıkarılarak eklenmesi suretiyle 1.799,65 M2 olarak tapuya tesciline, (Eski 387) Yeni 101 ada 43 parsel numaralı uygulama parselinden 12.09.2017 havale tarihli bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan müşterek rapor ve E nolu ... krokisinde yeşil renk ve A harfi ile gösterilen 15,20 m2 lik kısmın çıkarılarak 1.412,28 M2 olarak tapuya tesciline karar verilmiştir.
Hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesince; dosyada örneği bulunan ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/171 Esas, 2014/33 Karar sayılı dosyasının incelenmesinden, davalı ...'nin sanık olarak hakkı olmayan yere tecavüz ve mala zarar verme suçlarından yargılandığı ve yargılama sonunda; katılan ...'nın taşınmazının içine beton dökmek ve duvar çekmek ve taşınmazın sınırları içerisindeki 4-5 adet meyve ağacını kesmek eylemlerinden dolayı cezalandırılmasına karar verildiği ve verilen kararın ... 15. Ceza Dairesinin 2015/4562 Esas, 2015/23223 Karar sayılı ilamı ile onanarak 08.04.2015 tarihinde kesinleştiğinin anlaşıldığı, 12.09.2017 havale tarihli fen bilirkişi heyet raporunda, dava konusu taşınmazların bulunduğu 101 adadaki tüm taşınmazlar yönünden inceleme tablosu düzenlendiği ve dava konusu 101 ada 43 ve 46 parsellerdeki yüzölçüm değişiminin tecviz sınırları dışında bulunduğu, 1973 yılına ait hava fotoğrafı üzerinde kadastro durumu, 22-a madde uygulaması ve zemin durumlarının takeometrik ölçü sınırları ve olması gereken sınırların bir bütün olarak gösterildiği, yapılan incelemede dava konusu 384 ve 387 parsellerin ayrıca dava konusu olmayan 384 ile 386 parselin müşterek sınırının yanlış tersimat edildiği, ancak 1973 yılına ait hava fotoğrafının görüntü kalitesi yetirsiz olması sebebiyle dava konusu taşınmazlar arasındaki müşterek sınırın net olarak görülmediği, bu nedenle ilk tesis kadastrosundaki ölçü değerleri sık ve röperli olarak ölçüldüğünden olması gereken sınır olarak tespit edildiği, davalı 387 parsel maliki tarafından yapılan duvarın davacı tarafa ait 384 parsele 15,20m2 tecavüzlü olduğunun tespit edildiğinin anlaşıldığı, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/171 Esas, 2014/33 karar sayılı ilamında da davalı tarafından davacıya ait ağaçların kesildiğinin belirlendiği bir bütün olarak değerlendirildiğinde, İlk Derece Mahkemesi kararında dosya kapsamına, dayanılan gerekçeye göre vakıa ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı, her ne kadar taraflar arasında ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/407 Esas, 2015/564 Karar sayılı dosyasında karara çıkmış ve ... incelemesinde olduğu tespit edilen men'i müdahale ve kal davasında, dosyaya sunulan 28.11.2012 tarihli bilirkişi raporunda davalı tarafından yapılan duvarın, davacı parsele 29,43m2 tecavüzlü olduğu belirtilmiş ise de; dosyada alınan ayrıntılı bilirkişi raporunda bu miktarın 15,20m2 olduğu ve 28.11.2012 tarihli raporun incelenmesinde, sınırda bulunan yola yapılan duvarın da bir kısmının parsele eklendiği gözlemlendiği ve ayrıca Asliye Hukuk Mahkemesindeki davanın mülkiyete ilişkin olmadığı, kesinleşmiş parsel sınırlarına göre meni müdahale davası olduğu, Kadastro Mahkemesince bu dosyanın sonucunun beklenmesine gerek olmadığı, tam tersine Asliye Hukuk Mahkemesince Kadastro Mahkemesindeki eldeki davanın sonucunun beklenerek karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nin 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, 35,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 44,80 TL'nin temyiz edenden alınmasına, 23.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.