10. Ceza Dairesi 2021/2584 E. , 2021/7981 K.
Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/04/2018 tarihli ve 2017/1129 esas, 2018/384 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 22/01/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Şüpheli ... hakkında, 11/10/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda, 04/12/2017 tarihli, 2017/125024 soruşturma, 2017/45184 esas ve 2017/33852 sayılı iddianame ile, sanığın 5237 sayılı TCK’nın 191/1 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede, şüphelinin 16/11/2014 tarihli eylemi nedeniyle 11/05/2015 tarihinde İzmir 19.Asliye Ceza Mahkemesine 2015/360 esas sayılı kamu davasının açıldığı, yargılama sonunda mahkumiyetine karar verildiği hususunun belirtildiği,
2-İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 16/04/2018 tarihli ve 2017/1129 esas,2018/384 sayılı kararı ile, sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, TCK’nın 51/1.maddesi gereğince cezanın ertelenmesine, 2 yıl denetim süresine tabi tutulmasına, daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı veren İzmir 19. Asliye Ceza Mahkemesine ihbarda bulunulmasına, karar verildiği, sanığın yüzüne karşı verilen kararın 30/04/2018 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
3-Şüphelinin daha önceden 16/11/2014 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 08/01/2015 tarihli ve 2014/109847 soruşturma, 2015/78 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına,denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulmasına, aynı Kanun'un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına, karar verildiği, kararda itiraz kanun yolu,mercii ve süresinin gösterilmediği, kararın doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı ve 15/01/2015 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2.maddesine gore tebliğ edildiği, infazı için 12/01/2015 tarihinde Ankara Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
Ankara Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 16/01/2015 tarihli ve 2015/197 DS sayılı çağrı yazısının doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 29/01/2015 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine gore tebliğ edildiği,müdürlüğe başvurmaması nedeniyle dosyanın kapatılarak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınıca erteleme kararı kaldırılarak 11/05/2015 tarihli, 2014/109847 soruşturma, 2015/16532 esas ve 2015/13687 sayılı iddianame ile, sanığın TCK’nın 191/1-2 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle İzmir 19. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
İzmir 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/09/2015 tarihli ve 2015/360 esas, 2015/659 sayılı kararı ile, sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, karar verildiği, kararın 07/10/2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
Kanun yararına bozma istemine konu İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/04/2018 tarihli ve 2017/1129 esas, 2018/384 sayılı kararı ile ihbarda bulunulması üzerine; İzmir 19.Asliye Ceza Mahkemesinin 17/10/2018 tarihli ve 2018/572 esas,2018/890 sayılı kararı ile; hükmün açıklanarak TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın kararı istinaf ettiği,
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 19/12/2019 tarihli ve 2018/4693 esas, 2019/2501 sayılı kararı ile, “erteleme kararının önce sanığın bildirdiği adresine tebliğe çıkarılmadan doğrudan MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, tebligatın Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre hatalı şekilde yapıldığı, erteleme kararının usulüne uygun şekilde tebliği beklenmeksizin Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, Ankara Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 16/01/2015 tarihli çağrı yazısının doğrudan sanığın MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı,Tebligat Kanunu’nun 21/2.maddesine gore tebliğ edildiği,ikinci çağrı yazısının çıkarılmadığı,müdürlüğe müracaat etmediği gerekçesiyle dosyanın kapatıldığı, gerek İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca gerekse Ankara Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce çıkarılan tüm tebligatların usul ve yasaya aykırı olduğu, ısrar şartının da gerçekleşmediği, bu nedenle durma kararı verilmesi gerektiği” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verildiği,
Bozma kararı üzerine, İzmir 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/12/2019 tarihli ve 2019/899 esas, 2019/1210 sayılı kararı ile; yargılamanın durmasına karar verildiği, kararın 24/01/2020 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında,
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının anılan Kanun'un 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine dair İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/04/2018 tarihli ve 2017/1129 esas, 2018/384 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Sanık hakkında daha önce 16/11/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı kamu davasının açılmasının ertelenmesi ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karar verilmesi sonrasında, adı geçen sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere uymadığı gerekçesiyle bu suçtan dolayı kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda sanığın mahkumiyetine dair İzmir 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/10/2018 tarihli ve 2018/572 esas, 2018/890 sayılı kararının istinaf edilmesi üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi'nin 19/12/2019 tarihli ve 2018/4693 esas, 2019/2501 sayılı kararı ile kamu davasının açılmasının
./..
ertelenmesi kararının, denetimli serbestlik müdürlüğünce düzenlenen çağrı yazısının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği ve ikinci çağrı yazısının çıkarılmadığından bahisle anılan hükmün bozulmasını müteakip, sanık hakkında İzmir 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/12/2019 tarihli ve 2019/899 esas, 2019/1210 sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi uyarınca yargılamanın durmasına karar verildiği,
11/10/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiasıyla aynı sanık hakkında yapılan soruşturma sonucunda ise, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmeden 04/12/2017 tarihli iddianameyle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda da İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/04/2018 tarihli ve 2017/1129 esas, 2018/384 sayılı kararıyla sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının anılan Kanun'un 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine dair karar verildiği, hükmün kanun yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinin 2. fıkrasında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle yapılan soruşturmalarda beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verileceği, 4. fıkrasında erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılması gereken durumlar sayılarak, maddenin 6. fıkrasında ise “Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.” hükmüne yer verildiği,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesinde ise, '...soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.' hükmünün yer aldığı,
Somut olayda, 16/11/2014 tarihli önceki kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı verilmiş olan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının durma kararı nedeniyle geçerliliği ortadan kalkmış olduğundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/6. maddesindeki şartın gerçekleşmediği ve sonraki eylemin tek başına dava konusu yapılmayıp her iki suça ilişkin dava dosyalarının birleştirilerek tek bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek, İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/04/2018 tarihli ve 2017/1129 esas, 2018/384 sayılı kararının, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istenilmiştir.
C-)Konunun Değerlendirilmesi ve Karar :
Sanık hakkında daha önce 16/11/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı kamu davasının açılmasının ertelenmesi ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere uymadığı gerekçesiyle bu suçtan dolayı kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda İzmir 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/10/2018 tarihli ve 2018/572 esas, 2018/890 sayılı kararı ile sanığın mahkumiyetine karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi'nin 19/12/2019 tarihli ve 2018/4693 esas, 2019/2501 sayılı kararı ile “kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının, denetimli serbestlik müdürlüğünce düzenlenen çağrı yazısının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği ve ikinci çağrı yazısının çıkarılmadığı” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verildiği, bozma kararı üzerine, İzmir 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/12/2019 tarihli ve 2019/899 esas, 2019/1210 sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza
./..
Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi uyarınca yargılamanın durmasına karar verildiği, durma kararının kesinleşmesinden sonra İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/12254 soruşturma, 2020/756 sayılı kararı ile 16/11/2014 tarihli eylem nedeniyle yeniden kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği,
Kanun yararına bozma incelemesine esas 11/10/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiasıyla sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmeden 04/12/2017 tarihli iddianameyle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda da İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/04/2018 tarihli ve 2017/1129 esas, 2018/384 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının TCK’nın 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine karar verildiği, kararın kanun yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği, anlaşılmaktadır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinin 2. fıkrasında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle yapılan soruşturmalarda beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verileceği, 4. fıkrasında erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılması gereken durumların sayıldığı, maddenin 6. fıkrasında ise “Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.” hükmüne yer verildiği,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesinde, '...soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.' hükmünün yer aldığı, tüm bu düzenlemeler karşısında,
İncelenen dosyada, sanığın 16/11/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı verilmiş olan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının durma kararı nedeniyle hukuki sonuç doğurmayacağı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/6. maddesindeki şartın gerçekleşmediği ve sonraki eylemin tek başına dava konusu yapılmayıp her iki suça ilişkin dava dosyalarının birleştirilerek tek bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi, kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-)Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle; mahkemece “durma” kararı verilerek, kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın infazının sonucunun beklenmesi gerektiği gözetilmeden sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan; İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/04/2018 tarihli ve 2017/1129 esas, 2018/384 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
23/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.