3. Ceza Dairesi 2021/6848 E. , 2021/9054 K.
I- TALEP:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 31.03.2021 tarih ve 2021/35855 sayılı tebliğnamesi ile; Terör örgütü propagandası yapmak suçundan sanık ...’ın beraatine ve 3.960,00 Türk lirası vekalet ücretinin sanıktan alınarak maliye hazinesine verilmesine dair ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/05/2017 tarihli ve 2017/18 esas, 2017/73 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Benzer bir olay sebebiyle, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 08/11/2018 tarihli ve ... karar sayılı ilâmında '...yine anılan tarifenin 14. maddesinin dördüncü fıkrasında, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedileceğinin düzenlenmesi, Ceza Genel Kurulu'nun 19.02.2013 tarihli ve 2011/5.MD-137 esas, 2013/58 sayılı kararında aynı davada yargılandığı bir suçtan beraat eden, diğer suçtan ise mahkum olan sanık hakkında, müdafii tarafından sunulan avukatlık hizmetinin bölünmesi mümkün olmadığından beraat ettiği suç açısından da vekalet ücretine hükmedilmesine gerek olmadığının belirtilmesi, incelemeye konu dosyada...'nun tek suçtan yargılanıp beraat etmesi, aynı zamanda diğer sanık ...tarafından kendisine karşı işlenen suç yönünden davaya katılması ve kendisini vekille temsil ettirmesi, sanık ...'un...'ya yönelik eylemi nedeniyle cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi karşısında,...'nun beraat ettiği suç yönünden kendisini vekille temsil ettirmesi nedeniyle lehine vekâlet ücretinin Hazineden tahsili ile katılan...'ya verilmesine, ayrıca sanık ...tarafından...'ya karşı işlenen suç yönünden...'nun davaya katılması ve kendisini vekille temsil ettirmesi, ...'un bu suçtan cezalandırılması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle maktu vekâlet ücretinin katılan sanık ...'dan alınarak...'ya verilmesine engel olan yasal bir düzenlemenin bulunmadığı' şeklinde belirtildiği üzere, somut olayda, ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/05/2017 tarihli kararında kendisini vekil ile temsil ettiren sanığın söz konusu suçlardan beraatine karar verildiği ve bu nedenle lehine vekâlet ücretinin hazineden tahsiline karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, katılan olmadığı halde yazılı şekilde beraat eden sanık aleyhine Maliye Hazinesine ödenmek üzere vekalet ücretine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 01/03/2021 gün ve 94660652-105-20-20423-2020-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden gönderilen ve Yargıtay 16 Ceza Dairesinin 2021/2020 esasına kaydolunan ihbar ile mevcut evrak, 23.06.2021 tarih ve 31520 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.07.2021 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 22.06.2021 tarihli ve 196 sayılı kararının II/1-a maddesi gereğince Yargıtay 16. Ceza Dairesi numarasının 3. Ceza Dairesi olarak değiştirilmesine müteakip, Yargıtay 16 Ceza Dairesinin 01.07.2021 tarih, 2021/2020 esas ve 2021/11056 sayılı kararı ile esası kapatılmak ve yeni esas numarası verilmek sureti ile Dairemizce devralınmıştır.
II-OLAY;
14.03.2016 tarihinde, ... ili, ... ilçesi,...Caddesi üzerinde, ...Meydanında bulunan ...heykelinin platformuna, koli kartonlarının üzerine el yazısı ile yazılı şekilde bırakılan dövizler bulunduğunun tespiti üzerine, eylemi gerçekleştiren şahıs veya şahısların tespitine yönelik yapılan araştırma neticesinde, şüpheli şahsın gittiği tespit edilen ayrıca süreçte dedesine ait olduğu ve hakimlik kararına istinaden yapılan aramada da suç unsuruna rastlanılmadığı belirtilen adrese giden kolluk görevlilerine, eylemi kendisinin gerçekleştirildiğini beyan etmesine müteakip yakalandığı, 14.03.2016 tarihli 'olay yakalama muhafaza altına alma ve araştırma tutanağı' içeriğinden de kollukta yapılan mülakatta ayrıca belediye reklam panosuna, havuz tesisleri girişindeki duvara da dövizler astığını beyan ettiği belirtilen, suç tarihi itibari ile 18 yaşından büyük ve adli sicil kaydına göre sabıkasız olan sanık ... hakkında, 'pankart asma' suçundan düzenlenen fezleke kapsamında, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/375 soruşturma sayısına kayden, terör örgütü propagandası yapmak suçundan soruşturma başlatılmıştır.
Bu kapsamda, ...heykeli platformunda tespiti yapılan pankartlar haricinde sanığın süreçte vermiş olduğu ifadesine istinaden bildirdiği yerlerde yapılan araştırma neticesinde ele geçen, süreçte emanete alınan ve dosya içeriğinde görselleri bulunan ayrıca amblem, logo içermediklerinin de belirtildiği görülen dövizlerde/pankartlarda;
14.03.2016 tarihli tutanak kapsamında:
-Belediye ilan panosunda, üç ayrı kağıda el yazısı ile yazılmış halde 'Hükümet istifa', '...', 'Umrumdamı, iş,okul.Tayyip Gitsin Yeter' ibarelerinin,
-...Meydanında bulunan ...heykelinin önüne dört ayrı koli kartonu parçası üzerine el yazısı ile yazılmış halde '...', 'Bu Daha Başlangıç Mücadele Devam', '...', 'Hükümet İstifa' ibarelerinin,
-Belediye Havuz Tesisi Duvarına ise altı ayrı kağıda yazılı halde, 'Hiçbir parti altında direnmiyorum.Deniz','Hükümet İstifa', 'Korkmayın! Deniz Amazon Zeze', '...', '...', 'Faşizme karşı omuz omuza' ibarelerinin,
14.03.2016 tarihli, rıza gösteren olarak sanığın imzasının bulunduğu muhafaza altına alma tutanağında;
-Sanığın üzerinde bulunan sırt çantasında A4 kağıdına yazılı 'Hükümet İstifa' ibarelerinin bulunduğu kağıdın ele geçtiğinin,
14.03.2016 tarihli 15.30 da tanzim edilen tutanakta sanığın müdafii eşliğinde verdiği ifadesinde belirttiği belediye ilan panosu arkasında 'ülkemizin başkenti, yurdumun meclisi, ..., ... Hükümet istifa, ülkemizin kalbi ...'da atıyor, kahrolsun bazı şeyler, başkentsiz ülke olmaz' şeklinde ki dövizlerin yerinde olmadığının tespit edildiğinin,
Belirtildiği görülmüştür.
Savcı görüşme tutanağında şüphelinin avukat refakatinde ifadesinin alınmasına dair Cumhuriyet savcısı talimatının bulunulduğu belirtilmiştir.
14.03.2016 tarihli üst arama tutanağına göre sanığın üzerinden bir adet cep telefonu, 4 lira 25 kuruş para, sırt çantası, 2 adet tahta kalemi, boş A4 kağıtları çıkmıştır.
14.03.2016 tarihinde saat 14:00 da müdafii eşliğinde kollukta, şüpheli sıfatı ile alınan ifadesinde sanık özetle, belirtilen pankartları kendisinin hazırladığını, herhangi bir grup veya kişiden tavsiye almadan, yaşanan terör olayları nedeni ile duyduğu üzüntüden dolayı, düşünce ve görüşlerini açıklamak istediğinden eylemi gerçekleştirdiğini, sonrasında eylemini sosyal medya hesabından paylaştığını, insanlara korkmadan kendilerini savunmaları gerektiğini, bunun vatandaşlık hakkı olduğunu ve bir eylemi sessiz sedasız, devlet malına zarar vermeden ayrıca kimsenin canını yakmadan yapılabileceğini göstermek istediğini, daha önce böyle bir eylem gerçekleştirmediğini, başkalarının düzenlediği bir eyleme katılmadığını, 'bu daha başlangıç devam' pankartı ile yapılan terör saldırısı ve terör örgütünün mücadelesini değil tam tersine terör eylemlerine karşı tepki verilmesi, lanetlenmesi, halkın bilinçlenmesi için de bireysel mücadele edilmesi gerektiğini kastettiğini, 'korkmayın deniz amazon zeze' yazılı dövizde kullanılan kelimelerin rumuzu olduğunu, facebook hesabında bu rumuzu kullandığını, amazon kelimesinin amazon kadınlarının, Zeze'nin ise şeker portalı romanında geçen karakterin adı olduğunu, ...lü olduğunu, dedesi ve anneannesinin yanında kaldığını, telefonuna astığı dövizlerin fotoğrafını çektiğini, ayrıca belediye reklam panosu arkasında 'Ülkemizin başkenti, yurdumun meclisi ..., ..., Hükümet istifa, ülkemizin kalbi ... da atıyor, kahrolsun bazı şeyler, başkentsiz ülke olmaz gibi yazıları içerir dövizler astığını, bunların resimlerinin de cep telefonunda bulunduğunu ve telefonundan incelenmesine rıza gösterdiğini, facebook hesabında bunları paylaştığını beyan etmiştir. Müdafii ise özetle savunmasında ifade özgürlüğü kapsamında anayasal hakkını kullanan şüphelinin eylemi suç teşkil etmediğinden salıverilmesini talep etmiştir.
14.03.2016 tarihinde kollukta bilgisine başvurulan Hasan Hüseyin Şahin beyanında özetle eşgalini tarif ettiği bir bayanın sırtında sırt çantası, kollarının altında karton parçaları ile ...heykelinin önüne okunacak bir şeyler bıraktığını ve bunlarda ..., bu daha başlangıç, mücadele devam, hükümet istifa şeklinde yazıların bulunduğunu, yazıları bıraktıktan sonra Dr İbrahim Kocatürk Caddesine doğru kaçtığını, durumu polise bildirdiğini beyan etmiştir.
14.03.2016 tarihli, cep telefonu ve facebook hesabı inceleme tutanağında, sanığın rızası ile teslim ettiği telefonundan facebook adlı sosyal medya hesabında yapılan incelemede, tespit edilen 'denizamazonzeze' adlı hesabında '6 saat' önce tutanaklarda tespiti yapılan yerlerde yazılan pankartları da içerir resimleri;
'Dünkü yazdığım mesajda hiç tepkisiz olumlu olumsuz bir çok mesajınızı okudum. Vatanaşlık hakkıdır protesto etmek Medeni bir protesto gerçekleştirdim tek başıma. Bende özgürlükten yanayım. bende silahların susmasını terörün bitmesini istiyorum...Bende tüm dünyayı dolaşıp dünya vatandaşıyım demek istiyorum o hayalleri bende kuruyorum. 3 bilinen var İyi Kötü Çirkin diye. Bunları bile bile göre göre hiç bir şey yokmuş gibi yaşamak istemiyorum! direndim eylemimi yaptım dahada yapacağım! Bu Daha Başlangıç Mücadeleye Devam!'
'15 saat' önce ise
'Bugün....'den ...’ye 5 saatlik tren seyahati ile geldim. Yol yorgunluğu uyudum uyandım saat 23:00.. ...'da patlama olmuş! Evet Başkentte! Türkiye'nin Doğusundada patlama oluyor ama gözden uzak olunca gönüldende Irak olunurmuş misali patladığı yerde kalmıyor. Benim güzel Can'ım ülkemde! Bizim vatandaşı olduğumuz bu ülkede her bir şehrinde teröristler kol geziyor!. Biranda ailenden birisinin yarın bir daha yanında olamicağını. Olaylarda yaralı olan insanların yaraları geçse bile izlerinin kalacağını... En kötüsü Terör mağduru olup yaşadığın kaybını, acını paylaşıçak hukuksal bir platformun olmadığı!. İleride bu acılara umut serpecek güzel günler olmazsa, içimize attığımız öfkemizle yok olup gideceğiz! Yasta değilim hiç bir Zaman'da olmadım. Hep isyandaydım. isyan ediyorum. Artık Hükümet İstifa sloganları atılmanın! Sokağa çıkmanın, direnmenin vakti değil mi? Direnmenin Zaman'ı olur mu? Hain bir terörün kurbanı olmak istemiyorum Biranda ailemden birisinin yokolmasmı istemiyorum.Bulunduğum konum itibariyle ...'nin-... ilçesinde ...meydanında. Sloganımı atıcağım! İşini, okulunu, evini, borçlarını, aileni düşünüyorsan sen daha çok direnmelisin. Sokağa çık!'
Şeklinde paylaşımların yapıldığı tespit edilmiştir.
14.03.2016 tarihinde sanık serbest bırakılmıştır.
15.03.2016 tarihli mobese görüntü inceleme tutanağında saat 10:50:06 da bir şahsın dövizleri ...heykeli platformuna yerleştirdiğinin tespit edildiği belirtilmiştir.
... Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/375 soruşturma, 2016/13 numaralı fezlekesi ile özetle sanığın, olay günü ...heykeli platformuna '...', 'Bu daha başlangıç mücadele devam','...', 'Hükümet istifa' yazılı dövizleri bıraktığının ve dövizlerin bırakıldığı tarihten bir gün önce 13.03.2016 tarihinde ... Kızılay Güvenparkta meydana gelen, terör saldırısına gönderme yaptığının tespit edildiği, her ne kadar savunmasında dövizleri kendisinin astığını, kimseden talimat almadığını, ...'da meydana gelen terör olaylarını protesto etmek, halkın terör eylemlerine karşı tepki vermesi gerektiğini düşünerek dövizleri astığını, hiçbir terör örgütüne üye olmadığını beyan etmiş ise de 'Bu daha başlangıç mücadele devam' yazılı dövizin ve diğer dövizlerin bir önceki gün terör örgütünce gerçekleştirilen bombalı saldırının
propagandasını yapmak amacı taşıdığı hususunda yeterli şüphe bulunduğundan Terör Örgütü Propagandası Yapmak suçundan yargılamasının yapılması için soruşturma dosyası ... Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.
... Cumhuriyet Başsavcılığının 12.04.2016 tarih, 2016/10842 soruşturma, 2016/308 numaralı iddianamesi ile özetle, olay günü ... ilçesinde bulunan ...heykelinin önündeki platformuna koli kartonlarının üzerine '...', 'Bu daha başlangıç mücadele devam', '...', 'Hükümet istifa ' yazılı dövizleri bırakan sanığın dövizlerin tarihten bir gün önce olan 13.03.2016 tarihinde ... Kızılay Güvenparkta meydana gelen, çok sayıda insanın hayatını kaybettiği terör saldırısına gönderme yaptığının tespit edildiği, bıraktığı dövizlerden olan 'Bu daha başlangıç mücadele devam' yazılı dövizin ve diğer dövizlerin bir önceki gün terör örgütünce gerçekleştirilen bombalı saldırının propagandasını yapmak amacı taşıdığı hususunda yeterli şüphe bulunduğundan, Terör Örgütü Propagandası Yapmak suçundan, 3713 sayılı TMK'nun 7/2, TCK 53/1, 54/1 maddelerince cezalandırılması istenilmiştir.
... 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 18.04.2016 tarih, 2016/78 iddianame değerlendirme numaralı kararı ile özetle, iddianame ve dosya içeriğine göre terör örgütü propagandası iddiası olmasına karşın şüphelinin hangi terör örgütünün propagandasını yaptığı delillendirmeden kamu davası açıldığından, deliller toplanmadan eksik soruşturmaya dayalı olarak düzenlenen iddianamenin iadesine karar verilmiştir.
... Cumhuriyet Başsavcılığının, 26.04.2016 tarih, 2016/12255 soruşturma ve 2016/642 karar sayılı yetkisizlik kararı ile özetle, belirtilen iade nedenine dayalı olarak soruşturma dosyası eksiklikler giderildikten sonra yeterli delil varsa kamu davası açılması için yeniden fezleke düzenlenmesi, yeterli delil yoksa gereğinin yapılması hususunda ... Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.
... Cumhuriyet Başsavcılığı, 05.05.2016 tarihli müzekkere ile sanığın hangi örgütün propagandasının yaptığının tespitini kolluktan istemiştir. 11.05.2016 tarihli İl Emniyet Müdürlüğü yazısında sanığın Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü arşivine intikal etmiş bir kaydının bulunmadığı İlçe Emniyet Müdürlüğüne bildirilmiştir.11.05.2016 tarihli İlçe Emniyet Müdürlüğü yazısı ile sanığın Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü arşivine intikal etmiş bir kaydının bulunmadığına dair yazı ile ifadesinde eylemi bir örgüt adına yapmadığını, terör eylemlerini protesto ettiğini bu kapsamda şahsın terör örgütleri ile bağlantısına rastlanılmadığı hususu Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilmiştir.
... Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/624 soruşturma ve 2017/1 sayılı fezlekesi ile bu kez özetle, sanığın her ne kadar kollukça yapılan araştırma sonucunda tanzim edilen raporlarda kaydının bulunmadığı, aranan şahıslardan olmadığı, herhangi bir örgüt ile bağlantısına rastlanmadığı belirtmiş ise de bıraktığı dövizlerden 'bu daha başlangıç mücadeleye devam' yazılı döviz ve diğer dövizler ile ...'da bir önceki gün gerçekleştirilen bombalı saldırının ve PKK terör örgütünün propagandasını yaptığı hususunda yeterli şüphenin oluştuğu belirtilerek, soruşturma dosyası ...
Cumhuriyet Başsavcılığına, Terör Örgütü Propagandası Yapmak suçundan gereği için gönderilmiştir.
... Cumhuriyet Başsavcılığının 09.01.2017 tarih 2017/796 soruşturma, 2017/236 sayılı iddianamesi ile özetle; sanık ...'ın 14.03.2016 günü ... ilçesinde ...Meydanında bulunan ...heykelinin önündeki platformun üzerine, koli kartonlarının üzerine '...', 'Bu daha başlangıç mücadele devam', '...', 'Hükümet istifa 'yazılı dövizleri bıraktığı, her ne kadar savunmasında söz konusu dövizleri kendisinin astığını, kimseden talimat almadığını, son günlerde ve ... da meydana gelen terör olaylarını protesto etmek, halkın terör eylemlerine karşı tepki vermesi gerektiğini düşünerek dövizleri astığını, hiçbir terör örgütüne üye olmadığını beyan etmiş ve ... TEM'in araştırması sonucu herhangi bir kaydının bulunmadığı, aranan şahıslardan olmadığı, herhangi bir örgüt ile bağlantısının rastlanmadığını raporlarda belirtmiş ise de, bıraktığı dövizlerden olan 'bu daha başlangıç mücadeleye devam' yazılı döviz ve diğer dövizlerle bir önceki gün gerçekleştirilen ... da ki bombalı saldırının ve PKK bölücü terör örgütünün progpagandasını yaptığı anlaşıldığından Terör Örgütü Propagandası Yapmak suçundan, 3713 sayılı TMK'nun 7/2, 5237 sayılı TCK'nun 53/1, 54/1 maddelerince cezalandırılması, emanette kayıtlı pankartların TCK'nun 54.maddesince müsaderesine karar verilmesi talep olunmuştur.
... 3 Ağır Ceza Mahkemesinin 16.01.2017 tarih, 2017/8 iddianame değerlendirme numaralı kararı ile iddianamenin kabul edilmesine müteakip, mahkemenin 2017/18 esasına kayden kovuşturmaya başlanılmıştır.
16.01.2017 tarihli tensip zaptında, sanığın iddianame ekli duruşma gününü içerir davetiye ile duruşmaya çağrılmasına, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde müdafii bulunup bulunmadığının bildirilmesi, bildirimde bulunmadığı takdirde Barodan bir müdafii görevlendirilmesinin istenileceği, görevlendirilen müdafiiye ödenecek ücretin yargılama giderlerinden sayılacağı ve mahkumiyeti halinde kendisinden tahsil edileceği hususunun ihtarına, ön görülen süre içerisinde cevap verilmezse 5271 Sayılı CMK.nun 150/3. maddesi gereği sanığa müdafii tayini ve tayin edilen müdafiinin duruşma günü mahkemede hazır olmasının temini amacıyla Baronet sistemi üzerinden işlem yapılmasına karar verildiği, ayrıca sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile irtibat ve iltisakına dair araştırma yapılmasına yönelik ara kararlar tesis edildiği görülmüştür.
Bu kapsamda ... Barosunun 03.03.2017 tarih, 42948 sayılı yazısı ile 5271 sayılı CMK'nun 150 maddesince müdafii görevlendirmesinin yapıldığı bildirilmiştir.
Sanığa duruşma günü bildirir davetiyenin çıkarıldığı ancak ... de kaldığı ikamete çıkartılan davetiyenin...nın beyanına göre ... taşındığı bildirildiğinden, 27.01.2017 tarihinde iade edildiği görülmüştür.
09.03.2017 tarihinde yapılan ilk celseye sanık müdafii katılmış, sanığın yokluğunda ancak müdafii huzurunda tanık Hasan Hüseyin Şahin dinlenilmiş, gelen yazı cevapları okunmuş ve sanığın savunmasının alınması için adresinin araştırılmasına, duruşma gününün SMS ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Duruşma gününün UYAP sisteminden mesajla sanığa bildirildiğine dair döküm ile adres tespitine dair tutanaklar dosya içerisinde bulunmaktadır. Bu kapsamda 11.04.2017 tarihinde tanzim olunan talimat evrakı ile sanığın savunmasının alınması ... Ağır Ceza Mahkemesinden istenilmiştir.
05.05.2017 tarihinde ... 2. Noterliğince düzenlenen ve sanık tarafından vekil tayin edilen müdafiilere yönelik vekaletname, harçlandırılarak dosyaya ibraz edilmiştir.
Uyap sisteminden 15.05.2017 tarihinde, vekaletname ibraz eden müdafii tarafından, iddianamenin usule uygun tanzim edilmediği, lekelenmeme hakkının ihlal edildiği, eylemin suç ve kabahat teşkil etmediği, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında ifade özgürlünü barışçıl amaçlar ile kullandığından ifade özgürlüğü kapsamında kaldığına dair savunma ve beyanları içerir dilekçe gönderilmiştir.
... Ağır Ceza Mahkemesinde 15.05.2017 tarihinde 2017/134 sayılı talimatla yasal hakları hatırlatılarak alınan ifadesinde sanık, duruşmadan vareste tutulmak istediğini, soruşturma aşamasında verdiği ifadesini tekrar ettiğini, 21 yaşında olduğunu, açıktan lise öğrenimini tamamladığını, öğrenci olduğunu, pankartları astığını ancak bunu kesinlikle herhangi bir terör örgütü propagandası ile ilgisinin olmadığını, bununla nasıl bağlantı kurulduğunu bilemediğini , hiçbir terör örgütüne üyeliğinin veya bağlılığının söz konusu olmadığını, 'Bu daha başlangıç, mücadeleye devam' derken ve diğer dövizleri asarken son zamanda meydana gelen terör olaylarını protesto etmek istediğini, Kızılay'da meydana gelen terör saldırısına gönderme yapma gibi bir niyetinin olmadığını, suçlamayı kabul etmediğini, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanmasını istemediğini ve beraatini talep ettiğini beyan etmiştir.
15.05.2017 tarihinde yapılan duruşmaya, aynı tarihli dilekçesi ile başkaca bir duruşması nedeni ile katılamayacağına dair mazeret bildirdiği de görülen ve süreçte baro tarafından görevlendirilen müdafii ile birlikte, sanığın vekil olarak tayin ettiği müdafisinin birlikte katıldıkları, CMK'nun 150 maddesince tayin edilen müdafii tarafından sanığın kendisine vekil tayin etmesi nedeni ile görevinin sona erdiğini beyan ederek duruşma salonundan ayrıldığı, özel olarak tayin ettiği müdafii tarafından ve aynı gün talimatla alınan sanık savunmasını sunarak sözlü savunmada bulunduğu, yazılı dilekçesinin ve sanığın talimatla alınan savunmasının okunduğu, iddia makamının mütalaasında dövizlerde terör örgütünün isminin ve terör örgütlerini övücü bir yazısının bulunması, suç vasfında bir davranışının görülmemesi nedeni ile CMK 223/2-a maddesi uyarınca beraatine karar verilmesi hususunda mütalaada bulunduğu, sanık müdafiince mütalaaya karşı beyanda bulunulduğu görülmüştür. Yapılan yargılama neticesinde sanığın yokluğunda ancak müdafiinin huzurunda tefhim olunan hükümle terör örgütü propagandası yapmak suçunun unsurları oluşmadığından sanığın CMK 223/2-a maddesi uyarınca beraatine, davasını vekille takip eden maliye hazinesi lehine AAÜT'ye göre hesaplanan 3.960-TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine, yargılama giderlerinin kamu üzerinde
bırakılmasına, adli emanetin 2016/1078 sırasında kayıtlı pankartların dosyada delil olarak saklanmasına, kesinleşmiş karar örneğinin soruşturma aşamasında görev yapan kolluk birimine gönderilmesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verilmiştir.
... 3 Ağır Ceza Mahkemesinin 15.05.2017 tarih 2017/18 esas ve 2017/73 karar sayılı ilamının gerekçesinde özetle, sanığın herhangi bir terör örgütü ile bağının tespit edilemediği, suç konusu döviz'in incelenmesinde herhangi bir terör örgütü lehine veya övücü nitelikte olmadığı, facebook paylaşımı ile birlikte göz önüne alındığında eyleminin ...'da meydana gelen terör saldırısı nedeniyle bireysel tepki niteliğinde olduğu, yazılarının herhangi bir terör örgütünün propagandasını oluşturmayıp hükümet istifa şeklindeki paylaşımlarının ise Anayasa ve AİHM sözleşmesi ile güvence altına alınan düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, gerek facebook gerek yazılı beyanlarının şiddet çağrısı içermediği veya cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemleri meşru göstermediği göz önüne alındığında atılı suçun unsurları oluşmadığı belirtilmiştir. Karar başlığında sanığın müdafiilerinin ad ve soyadları gösterilmiştir. Gerekçeli karar içeriğinde vekalet ücretine yönelik tesis edilen hükme dair bir anlatım yapılmamıştır.
Sanık müdafii 17.08.2020 tarihli dilekçesi ile mahkemeden beraat eden sanık lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekli iken hükümle maliye hazinesi lehine vekalet ücretinin alınarak sanıktan tahsiline karar verilerek maddi hata yapıldığından, dosya kapsamında katılan sıfatına kimsenin de bulunmadığı nazara alınarak sanık lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine Göre hesaplanan vekalet ücretinin maliye hazinesinden alınarak sanığa verilmesine şeklinde maddi hatanın düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
... 3. Ağır Ceza Mahkemesi 03.09.2020 tarih 2017/18 esas, 2017/73 karar sayılı ek kararı ile özetle, istinaf edilmeksizin 22.05.2018 tarihinde kesinleşen kararın tavzihi mümkün olmadığından ancak 5271 sayılı CMK.nın 309 maddesi uyarınca kanun yararına bozma talebinde bulunulabileceği anlaşıldığından talebin reddi ile kararın sanık müdafiine tebliğine itiraz kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verilmiştir.
Ek karar 16.09.2020 tarihinde sanık müdafiinin daimi çalışanına tebliğ edilmiştir.
Ek kararın 04.09.2020 tarihinde UYAP detaylı evrak işlem kütüğü bilgilerine göre sanık müdafiince okunduğu görülmüştür.
17.09.2020 tarihli dilekçesi ile sanık müdafii ek karara itirazda bulunmuştur. ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.09.2020 tarihli kararı ile ek kararda herhangi bir değişiklik düşünülmediğinden ek karar, gerekçeli karar ve kesinleşme şerhi itirazen incelenmek üzere ... 4. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmiştir.
Cumhuriyet savcısınca ... 4 Ağır Ceza Mahkemesine sunulan bila tarihli mütalaada, yapılan itirazın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
... 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 28.09.2020 tarih 2020/851 değişik iş sayılı kararı ile ek kararın dayandığı gerekçeye ve gerekçede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması nedeni ile sanık müdafiinin itirazının reddine, Cumhuriyet savcısının yazılı görüşüne uygun olarak oy birliği ile kesin olarak karar verilmiştir.
22.10.2020 tarihli dilekçesi ile sanık müdafii Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne, beraat kararı verilen sanık lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, dosyada katılan sıfatına haiz olmamasına rağmen maliye hazinesi lehine vekalet ücretine hükmedilmesi kanuna aykırı olduğundan ve bu hususa dair yapılan maddi hatanın düzeltilmesine dair istemlerinde reddedilmesi nedeni ile ... 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen kararın vekalet ücreti yönünden kanun yararına bozulması hususunda ihbar ve istemde bulunmuştur.
16.12.2020 tarihli yazı ile ... Cumhuriyet Başsavcılığı Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne, ... 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 15.05.2017 tarihli 2017/18 Esas 2017/73 Karar sayılı kararının hüküm kısmının 2. Fıkrasında 'Davasını vekille takip eden maliye hazinesi lehine AAÜT'ye göre hesaplanan 3.960-TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine' şeklinde kurulan hükmün sehven yazıldığı değerlendirildiğinden ve dosya kapsamında katılan sıfatına haiz kimsenin bulunmadığı göz önüne alınarak, kesinleşen karara yönelik kanun yararına bozma yoluna gidilmesi hususunda görüş bildirmiştir.
III-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
Terör Örgütünün Propagandasını yapmak suçundan yapılan yargılamada seçtiği müdafiinin hukuki yardımından yararlanan ve yargılama sonunda beraat eden sanıktan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan vekalet ücretinin alınıp Maliye Hazinesine ödenmesine hükmedilmesinde hukuki isabet bulunup bulunmadığına ilişkindir.
IV-HUKUKİ DEĞERLENDİRME;
Konu ile ilgili yasal düzenlemeler şöyledir;
Yargılama giderleri
Madde 324 – (1) Harçlar ve tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesinden yapılan her türlü harcamalar ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderleridir.
(2) Hüküm ve kararda yargılama giderlerinin kimlere yükletileceği gösterilir.
(3) Giderlerin miktarı ile iki taraftan birinin diğerine ödemesi gereken paranın miktarını mahkeme başkanı veya hâkim belirler.
(4) Devlete ait yargılama giderlerine ilişkin kararlar, Harçlar Kanunu hükümlerine göre; kişisel haklara ilişkin kararlar, 9.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu hükümlerine göre yerine getirilir. (Ek cümle: 2/7/2012-6352/100 md.) Devlete ait yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 ncı maddesindeki terkin edilmesi
gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.
(5) Türkçe bilmeyen ya da engelli olan şüpheli, sanık, mağdur veya tanık için görevlendirilen tercümanın giderleri, yargılama gideri sayılmaz ve bu giderler Devlet Hazinesince karşılanır.
Sanığın yükümlülüğü
Madde 325 – (1) Cezaya veya güvenlik tedbirine mahkûm edilmesi hâlinde, bütün yargılama giderleri sanığa yüklenir.
(2) (Değişik: 6/12/2006-5560/27 md.) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve cezanın ertelenmesi hallerinde de birinci fıkra hükmü uygulanır.
(3) Yargılamanın değişik evrelerinde yapılan araştırma veya işlemler nedeniyle giderler meydana gelmiş olup da, sonuç sanık lehine ortaya çıkmış ise, bu giderlerin sanığa yüklenmesinin hakkaniyete aykırı olacağı anlaşıldığında mahkeme, bunların kısmen veya tamamen Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verir.
...
1136 sayılı Kanun;
'Avukatlık ücreti' başlıklı 164/1. maddesi;
Avukatlık ücreti, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade eder.
'Avukatlık ücret tarifesinin hazırlanması' başlıklı 168. maddesi;
Baronun yönetim kurulları, her yıl Eylül ayı içerisinde, yargı yerlerindeki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgari hadlerini gösteren birer tarife hazırlayarak Türkiye Barolar Birliğine gönderirler.
Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca, baro yönetim kurullarının teklifleri de göz önüne alınmak suretiyle uygulanacak tarife o yılın Ekim ayı sonuna kadar hazırlanarak Adalet Bakanlığına gönderilir. (Ek cümle: 16.6.2009-5904/35 md.) Şu kadar ki hazırlanan tarifede; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir. Bu tarife Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren bir ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya tarife onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı tarifeyi bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu tarife, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir. 8 inci maddenin altıncı fıkrası hükümleri kıyasen uygulanır.
Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır
'Yargı mercilerine karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücretinin miktarı' başlıklı 169. maddesi;
Yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamaz.
02 Ocak 2017 tarih ve 29936 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi;
Ceza davalarında ücret
MADDE 14 – (1) Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısmın ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir.
...
(4) Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir.
2. kısım 2. bölüm 'Yargı Yerleri ile İcra ve İflas Dairelerinde Yapılan ve Konusu Para Olmayan veya Para ile Değerlendirilemeyen Hukuki Yardımlara Ödenecek Ücret' başlığı altındaki 12. maddesi;
Ağır Ceza Mahkemelerinde takip edilen davalar için 3.960,00 TL. ödenmesini öngörmektedir... şeklindedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.09.2011 tarih ve 2011/3-167 esas, 2011/194 karar sayılı kararında açıklandığı üzere; Avukatlık sözleşmesinden kaynaklanan avukatlık ücreti ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre karşı tarafa yüklenen avukatlık ücreti olarak ikiye ayrılan avukatlık ücreti, 1136 sayılı Avukatlık Yasasının 164. maddenin 1. fıkrasında; ”avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır.
5271 sayılı Kanun’un 324. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre vekalet ücreti yargılama giderleri kapsamında bulunmaktadır. Bu maddenin gerekçesinde, “...soruşturma ve kovuşturma evrelerinde, kamu davasının gerektirdiği yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesi ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderlerini oluşturur. Avukatlara, bilirkişi ve tanıklara verilen gündelik, yolluk ve ücretlerle keşif, muayene, tahlil ve posta giderleri yanında harçlar, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre taraflara ödenmesi gereken avukatlık ücretleri de yargılama giderlerine dahildir. Yargılama giderlerinin ve taraflardan birinin diğerine ödemesi gereken paranın miktarını hakim veya mahkeme başkanı belirler. Bunların hüküm, karar ve ceza kararnamelerinde ayrıntıları ve dayanakları ile gösterilmesi, kimlere yükletildiğinin de belirtilmesi gereklidir... ” denilmek suretiyle vekil ile temsil durumunda vekâlet ücretinin kimin üzerinde bırakılacağı hususunun hükümde açıkça ve ayrıntılı olarak gösterileceği ifade edilmiştir.
Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 31/1/2012 tarih ve E.2011/258, K.2012/8 sayılı kararında; “...CMK'nun 324. maddesinde ise yargılama giderlerinin kapsamı belirlenmiştir. Harçlar ve tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hâzinesinden yapılan her türlü harcamalar ve taraflarca yapılan ödemeler
yargılama gideridir. Bu hükme göre, vekâlet ücretinin de yargılama gideri kapsamında bulunduğu hususunda kuşku bulunmamaktadır... ” denilerek, vekâlet ücretinin de yargılama giderleri kapsamında olduğunu vurgulanmıştır.
Bu kapsamda vekalet ücretinin yargılama giderlerine dahil olmasının en önemli sonuçlarından biri dava sonucunda vekalet ücreti konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi ve davada haklı çıkan, kendisini vekil ile temsil ettiren taraf lehine takdir edilmesinde ki zorunluluk karşısında asil lehine hükmedilmesi gereken bir hak olduğudur.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan yapılan yargılamada seçtiği müdafiinin hukuki yardımından yararlanan ve yargılama sonunda beraat eden sanık lehine, CMK'nun 325 ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunun belirtilen hükümleri uyarınca, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen ücreti vekaletin ödenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı olduğu şekilde; davasını vekille takip eden maliye hazinesi lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
V-SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 31.03.2021 tarih ve 2021/35855 sayılı kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/05/2017 tarihli ve 2017/18 esas, 2017/73 sayılı kararının vekalet ücreti yönünden CMK'nın 309/4-a maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, dosyanın mahalli mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.