3. Ceza Dairesi 2021/7912 E. , 2021/9053 K.
I- TALEP:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.05.2021 tarih ve 2021/48859 sayılı yazısı ile Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan sanık ...'ın beraatine, sanığın kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 8.200,00 Türk lirası vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine dair ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/12/2020 tarihli ve 2019/411 esas, 2020/198 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 150. maddesinin 2 ve 3. fıkralarında yer alan, “..(2) Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir. (3) Alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada ikinci fıkra hükmü uygulanır.” şeklindeki,
1136 Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/4. maddesinde yer alan, “Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir.” şeklindeki,
Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafi ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin 2020 Yılı Tarifesi'nin 4. maddesinde yer alan, '(1) Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince yapılan hukuki yardımlara yönelik işlemlerde..ç) Ağır ceza mahkemelerinde takip edilen davalar için 1.280 TL..' şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında,
Somut olayda, sanık hakkında ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/411 esas sayılı dosyasında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 150. maddesi gereği zorunlu müdafi atanması için ... Barosu'ndan 15/11/2019 tarihli yazı ile talepte bulunulduğu, ... Barosu'nun 26/11/2019 tarihli ve 2019/2646 sayılı yazısı ile sanığa Avukat ...'ın müdafii olarak atandığının bildirildiği, kovuşturma sonucunda sanığın beraatine karar verildiği anlaşılmakla, ilgili yasal düzenleme gereği sanığa zorunlu olarak atanan müdafi lehine ve hazine aleyhine ancak Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafi ve Vekillere
Yapılacak Ödemelere İlişkin 2020 Yılı Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilebileceği, kaldı ki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nde 2020 yılı için Ağır Ceza Mahkemelerinde vekaleten takip edilen davalar için maktu vekalet ücretinin de 6.180,00 Türk lirası olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde fazla vekalet ücretine hükmedilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 01/04/2021 gün ve ...-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden gönderilen ve Yargıtay 16 Ceza Dairesinin 2020/3108 esasına kaydolunan ihbar ile mevcut evrak, 23.06.2021 tarih ve 31520 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.07.2021 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 22.06.2021 tarihli ve 196 sayılı kararının II/1-a maddesi gereğince Yargıtay 16. Ceza Dairesi numarasının 3. Ceza Dairesi olarak değiştirilmesine müteakip Dairemizce devralınmıştır.
II- OLAY;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan süreçte ... ve ... Cumhuriyet Başsavcılıklarınca yürütülen soruşturma dosyalarında ortaya çıkan yetki uyuşmazlıklarının ...Ağır Ceza Mahkemesinin değişik iş kararları ile çözülmesine müteakip tanzim olunan ... Cumhuriyet Başsavcılığının 07.03.2019 tarih, 2019/1539 soruşturma sayılı iddianamesi ile sanık ...'ın 'Silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 314/2, 53, 58/9, 3713 sayılı TMK'nın 5/1 maddeleri uyarınca cezalandırılması istenilmiştir.
... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.03.2019 tarih, 2019/347 sayılı kararı ile iddianamenin kabulüne karar verilmesi üzerine, mahkemenin 2019/405 Esasına kayden başlayan kovuşturmada, 13.03.2019 tarih, 2019/405 Esas, 2019/289 Karar sayılı yetkisizlik kararı ile dosyanın ... Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, kararın kesinleşmesine müteakip dosyanın gönderildiği ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.04.2019 tarih, 2019/156 esas, 2019/175 karar sayılı yetkisizlik kararı ile de dosyanın ... Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Bu kararın kesinleşmesine müteakip dosyanın gönderildiği ... 2. Ağır Ceza Mahkemesince de bu kez 11.06.2019 tarih, 2019/253 Esas, 2019/270 Karar sayılı yetkisizlik kararı ile davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin ... Ceza Mahkemesi olduğu gerekçesi ile karşı yetkisizlik kararı verilerek ortaya çıkan olumsuz yetki uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay ilgili Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. Yargıtay 5. Ceza Dairesinin, 08.10.2019 tarih, 2019/7191 Esas ve 2019/9421 Karar sayılı ilamı ile ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.06.2019 tarih, 2019/253 Esas, 2019/270 Karar sayılı yetkisizlik kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Yetki uyuşmazlığının çözümüne müteakip ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/411 Esasına kaydedilen dosya kapsamında, 30.10.2019 tarihli tensiple sanığın istemde bulunması halinde tayin ettiği müdafiine duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliğine karar verildiği de belirtilerek duruşmanın 30.01.2020 tarihinde yapılmasına karar verildiği belirtilmiştir.
Mahkemenin 15.11.2019 tarihli müzekkeresi ile ... Baro Başkanlığından, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan sanık hakkında, tensip kararı gereğince CMK'nın 150 maddesince vekil bulundurulması zorunlu olduğundan vekil tayini ile duruşmanın bırakıldığı 30.01.2020 günü saat 10:00'da mahkemede hazır bulundurulması istenilmiştir.
... Barosunun 26.11.2019 tarih, 2019/2646 sayılı yazısı ile 5271 sayılı CMK'nın 150 maddesi gereğince Av. ...'ın sanığa müdafii olarak tayin edildiği bildirilmiştir.
Kovuşturma sürecini yansıtan duruşma tutanaklarından anlaşıldığı üzere, 30.01.2020, 10.09.2020 ve 10.12.2020 tarihli duruşmalarda, haklarını anladığını, süre talep etmediğini, savunmasını huzurda bulunan müdafii huzurunda yapacağını beyan eden, hazır bulunan müdafiinin hukuki yardımından yararlanmıştır.
İddia makamının sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verilmesine dair mütalaası kapsamında yapılan yargılama sonunda, 10.12.2020 tarihinde tefhim olunan hükümle, sanığın üzerine atılı suçu işlediği sabit olmadığından CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca atılı suçtan beraatine karar verilmiştir.
Tefhim olunan gerekçeli karara esas teşkil eden hüküm şöyledir;
'Sanık hakkında her ne kadar silahlı terör örgütüne üye olma suçundan TCK'nın 314/2, 58/9 ve 3713 Sayılı Kanunun 5/1 maddeleri gereğince cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmış ise de sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olmadığı anlaşıldığından CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca atılı suçtan beraatine,
Yapılan yargılama giderlerinin kamu üzerine bırakılmasına,
Sanık kendisini vekaletname ile yetki verdiği müdafii aracılığıyla temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürülükte bulunan AÜTT'ye göre 8.200,00 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine,
Beraat eden sanığın üzerine atılı suçlardan tutuklulukta ve gözaltında geçirdikleri süreler sebebiyle CMK'nın 141/1-e ve 141/2. maddelerine göre tazminat haklarının bulunduğu anlaşılmakla CMK'nın 142/1. maddesine göre kararın kesinleştiğinin sanığa tebliğinden itibaren 3 ay ve herhalde kararın kesinleşmesini izleyen 1 yıl içinde oturdukları yer Ağır Ceza Mahkemesinde tazminat isteminde bulunabileceğinin ihtarına, (ihtarat yapıldı)
Dair sanık ve müdafiinin yüzüne karşı, iddia makamının huzuruyla, kararın tefhiminden itibaren 7 gün içerisinde mahkememize sunulacak dilekçeyle yada tutanağa geçirilmek üzere zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle ... Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yoluna başvurabileceği bildirilerek mütalaaya uygun olarak oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. '
... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.12.2020 tarih, 2019/411 Esas ve 2020/198 Karar sayılı gerekçeli kararında ise belirtildiği şekilde;
' ...Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tanık beyanlarının sanığın
örgüte ait evlerde kalmasına ilişkin olduğu ve örgütsel eylemine ilişkin herhangi bir anlatım içermediği, bu haliyle tanık beyanlarının sanığın silahlı terör örgütü içerisinde süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz eden eylemde bulunduğuna ve örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olduğuna ilişkin yeterli delil mahiyetinde olmadığı, sanığın Bank Asya hesap hareketlerinin yapılan incelemesinde; banka hesabında yalnızca burs ödemesi adı altında vakıf kaynaklı ödeme yapıldığının, en fazla 400 TL şeklindeki bu miktarların da sürekli olarak çekildiğinin anlaşılması nedeniyle Bank Asya hesap hareketlerinin rutin bankacılık işlemleri niteliğinde olduğu, örgüte müzahir dernekte üyelik kaydının bulunmasının tek başına örgüt üyeliğini ispat etmeye yeterli örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince de suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesi gerektiği, gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılmamış olan olaylar ve iddiaların sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağı anlaşılmakla; sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından 5271 sayılı CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar hükümde sanığın kendisini özel vekaletname ile temsil ettirmesi nedeniyle 8.200 TL vekalet ücretine hükmedilmiş ise de; sanık müdafiinin baro tarafından görevlendirildiği, bu hususta sehven hata yapıldığı anlaşılmıştır.'
Denilmiştir.
25.01.2021 tarihli kesinleşme şerhine göre istinaf edilmediğinden karar 18.12.2020 tarihinde kesinleşmiştir.
Dosyanın süreçte 05.01.2021 ve 08.02.2021 tarihlerinde görüldüleri yapılmıştır.
... Cumhuriyet Başsavcılığı İdari İşler Bürosunun 12.05.2020 tarihli yazısında, 1280-TL müdafiilik ücretinin dosyada müdafiilik yapan Avukat ...'a ödendiği bildirilmiştir.
... 2. Ağır Ceza Mahkemesi 18.01.2021 tarih 2019/411 Esas sayılı yazısı ile yapılan yargılama sonucunda verilen hükümde, sanığın kendisini özel vekaletname ile temsil ettirmesi nedeniyle '8.200 TL' vekalet ücretine hükmedilmiş ise de; sanık müdafiinin baro tarafından görevlendirildiği, bu hususta sehven hata yapıldığının anlaşıldığından, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 07.10.2019 tarihli ...Karar sayılı ilamı da nazara alınarak iş bu dosyadaki vekalet ücreti yönünden kanun yararına bozma yoluna başvurulması hususunda ihbar ve istemde bulunulmuştur.
... Cumhuriyet Başsavcılığı, 01.03.2021 tarihli yazısı ile Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne yargılama safahatında ve sanık hakkında verilen hükümde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak sanığın yargılama safahatında kendisini baro tarafından yetkilendirilen zorunlu müdafii ile temsil ettirdiği, hükümde 'sanığın kendisini özel vekaletname ile temsil ettirmesi nedeni ile 8.200,00 TL vekalet ücretine hükmedildiği, bu hususun kanuna aykırı olduğu, dosyanın kanun yoluna gidilmeden kesinleştiği, bu itibara olağanüstü kanun yoluna gidilerek, belirtilen kısmın düzeltilmesi gerektiğinden ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/411 Esas 2020/198 Karar ve 10.12.2020 tarihli kararının 5271 sayılı CMK'nın 309 maddesi uyarınca vekalet ücreti yönünden kanun yarına bozulması görüşünde bulunulmuştur.
III-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan ve beraatine karar verilen, bir müdafii seçmemesi nedeni ile 5271 sayılı CMK'nın 150/3. maddesi gereğince baro tarafından görevlendirilen müdafiinin hukuki yardımından yararlanan sanık lehine vekalet ücreti hükmedilmesinde hukuki isabet bulunup bulunmadığına ilişkindir.
IV-HUKUKİ DEĞERLENDİRME;
Konu ile ilgili yasal düzenlemeler şöyledir;
Yargılama giderleri
Madde 324 – (1) Harçlar ve tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesinden yapılan her türlü harcamalar ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderleridir.
(2) Hüküm ve kararda yargılama giderlerinin kimlere yükletileceği gösterilir.
(3) Giderlerin miktarı ile iki taraftan birinin diğerine ödemesi gereken paranın miktarını mahkeme başkanı veya hâkim belirler.
(4) Devlete ait yargılama giderlerine ilişkin kararlar, Harçlar Kanunu hükümlerine göre; kişisel haklara ilişkin kararlar, 9.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu hükümlerine göre yerine getirilir. (Ek cümle: 2/7/2012-6352/100 md.) Devlete ait yargılama giderlerinin 21.7.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.
(5) Türkçe bilmeyen ya da engelli olan şüpheli, sanık, mağdur veya tanık için görevlendirilen tercümanın giderleri, yargılama gideri sayılmaz ve bu giderler Devlet Hazinesince karşılanır.
Sanığın yükümlülüğü
Madde 325 – (1) Cezaya veya güvenlik tedbirine mahkûm edilmesi hâlinde, bütün yargılama giderleri sanığa yüklenir.
Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince müdafi ve vekillerin görevlendirilmeleri ile yapılacak ödemelerin usul ve esaslarına ilişkin yönetmelik
Üçüncü Bölüm
Ödeme Usul ve Esasları
Ücret
MADDE 8 – (1) Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince baro tarafından görevlendirilen müdafi veya vekile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinden ayrık olarak hazırlanacak 'Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafi ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin Tarife' gereğince ödenecek meblağ Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanır.
(2) (Değişik:RG-10/6/2011-27960) Müdafi veya vekilin görevi gereği yaptığı zorunlu yol giderleri ile kendisi tarafından karşılanması durumunda temyiz, istinaf ve itiraz harçları ayrıca ödenir.
(3) (Değişik:RG-10/6/2011-27960) Müdafi veya vekile Tarife gereğince ödenen meblağ, zorunlu yol giderleri ve müdafi veya vekil tarafından ödenen temyiz, istinaf ve itiraz harçları yargılama giderlerinden sayılır.
Tarife
MADDE 9 – (1) Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince baro tarafından görevlendirilen müdafi veya vekile ödenecek meblağ, Türkiye Barolar Birliğinin görüşü de alınmak suretiyle Adalet ve Maliye Bakanlıkları tarafından her yıl Aralık ayında hazırlanan ve 1 Ocak tarihinden geçerli olmak üzere düzenlenen Tarifede gösterilir. Tarife ayrıca Resmi Gazete’de yayımlanır.
Ödemeye ilişkin esaslar
MADDE 10 – (1) Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince görevlendirilen müdafi veya vekile soruşturma ve kovuşturma evreleri için ayrı ayrı olmak üzere Tarifede belirlenen ücret ödenir.
(2) Soruşturma evresinde kolluk görevlileri, Cumhuriyet savcısı ve mahkeme huzurunda yapılan ifade alma veya sorgu için farklı avukatların görevlendirilmesi hâlinde tek bir ücret ödenir ve bu ücret görevli avukatlara katkıları oranında paylaştırılır.
(3) Aynı soruşturma veya kovuşturma evresinde bir kişi için aynı avukata birden fazla ücret ödenmez.
(4) (Değişik:RG-22/7/2016-29778) Aralarında menfaat çatışması bulunmayan birden fazla şüpheli, sanık, mağdur, şikâyetçi, suçtan zarar gören veya katılan için görevlendirilen aynı müdafi ya da vekile bu kişilerin her biri için ayrı ücret ödenir.
(5) Yetki belgesi ile görevlendirilen avukata ayrıca ücret ödenmez.
(6) Müdafi veya vekil olarak görevlendirilen avukatın mesleği bırakması ya da kanunî engellerle davadan çekilmesi halinde baro tarafından yeniden görevlendirilen müdafi veya vekile de Tarifede yazılı ücret ödenir.
(7) Bu Yönetmeliğin 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde belirtilen görevsizlik ile yetkisizlik veya davanın nakli sebebiyle müdafilik ya da vekillik görevinin sona ermesi hâllerinde Tarifede yazılı ücret ödenir.
(8) Kovuşturma evresinde görevsizlik kararı verilerek dosyanın yargılamanın yapıldığı il veya ilçe içindeki üst dereceli mahkemeye gönderilmesi hâlinde Tarifede yazılı ücretler arasındaki fark ilâveten ödenir.
(9) Kişinin kendisine bir müdafi veya vekil seçmesi nedeniyle görevi sona eren müdafi ya da vekile Tarifede yazılı ücret ödenir.
(10) Cumhuriyet savcılığı veya mahkemenin talebi üzerine istinabe işlemi sırasında görevlendirilen müdafi veya vekile Tarifede yazılı ücretin yarısı ödenir.
(11) (Değişik:RG-21/05/2007-26528) Müdafi veya vekillik ücretinin belirlenmesinde ücrete hak kazanılan hukuki yardımın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan tarife esas alınır.
Ücretin ödenme usulü
MADDE 11 – (Değişik:RG-21/05/2007-26528)
(1) Müdafi veya vekil; soruşturma evresinde ifade alma ve sorguya, kovuşturma evresinde ise bir oturuma katılmakla Tarifede belirlenen meblâğı almaya hak kazanır.
(2) Zorunlu yol giderlerine de buna ilişkin belge, gider pusulası veya avukatın rayice uygun yazılı beyanı üzerine hak kazanılır.
(3) (Değişik:RG-7/11/2020-31297) Müdafi veya vekilin; görevlendirme yazısı, katıldığı soruşturma veya kovuşturma evresine ilişkin tutanağın onaylı örneği, evrakın çok sayıda olması halinde ilk ve son sayfası ve varsa yapmış olduğu zorunlu yol giderlerine ilişkin belge, gider pusulası veya rayice uygun yazılı beyanı ile serbest meslek makbuzunu baroya, birden fazla baronun bulunduğu illerde ise büroya vermesi üzerine, baro veya büro tarafından, bu Yönetmelik ve Tarife hükümlerine göre gerekli incelemeler yapılıp hukukî yardımın yapıldığı Cumhuriyet Başsavcılığı veya mahkemelere göre gruplandırılmış ayrıntılı ödeme listeleri, geliş tarihi esas alınmak suretiyle en geç on gün içinde hazırlanır ve ekindeki dayanak belgeler ile birlikte soruşturma veya kovuşturmanın yapıldığı yer Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edilir.
(4) Müdafi veya vekil sigortalı olarak çalışmakta ise yanında çalıştığı avukatın, avukatlık bürosu ya da avukatlık ortaklığı şeklinde çalışmakta ise büro veya ortaklığın serbest meslek makbuzunu kullanır.
(5) (Değişik:RG-10/6/2011-27960) Cumhuriyet Başsavcılığınca listeler ve ekindeki dayanak belgeler incelendikten sonra, müdafi veya vekile ödenmesi gereken Tarifede yazılı meblağ ile varsa zorunlu yol giderlerini de kapsayan toplam ücret, ödeme emri belgesiyle, serbest meslek makbuzunu düzenleyen müdafi veya vekilin bildireceği banka hesabına ödenir.
(6) (Ek:RG-10/6/2011-27960)(1) Cumhuriyet Başsavcılığınca, müdafi veya vekil tarafından karşılanması durumunda temyiz, istinaf ve itiraz harçlarına ilişkin dayanak belgeler incelendikten sonra ödenmesi gereken meblağ, 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 67'nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince herhangi bir kesintiye tabi olmaksızın müdafi veya vekilin bildireceği banka hesabına ödenir.
(7) (Ek:RG-10/6/2011-27960) (1) Beşinci ve altıncı fıkra gereğince yapılan ödemeler, yargılama giderlerinin hesabında dikkate alınmak üzere soruşturma ya da kovuşturma dosyasına bildirilir.
(8) (1) Ödeme emri belgeleri, soruşturma veya kovuşturmanın yapıldığı yer Cumhuriyet Başsavcılığınca gecikmeksizin düzenlenir.
16 Ocak 2020 tarihli 31010 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafi ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin 2020 Yılı Tarifesi
Tarife
MADDE 4 – (1) Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince yapılan hukuki yardımlara yönelik işlemlerde;
..
ç) Ağır ceza mahkemelerinde takip edilen davalar için 1.280 TL,
...ödenir.
Yürürlük
MADDE 5 – (1) Bu Tarife 1.1.2020 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
1136 sayılı Kanun;
'Avukatlık ücreti' başlıklı 164/1. maddesi;
Avukatlık ücreti, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade eder.
'Avukatlık ücret tarifesinin hazırlanması' başlıklı 168. maddesi;
Baronun yönetim kurulları, her yıl Eylül ayı içerisinde, yargı yerlerindeki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgari hadlerini gösteren birer tarife hazırlayarak Türkiye Barolar Birliğine gönderirler.
Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca, baro yönetim kurullarının teklifleri de göz önüne alınmak suretiyle uygulanacak tarife o yılın Ekim ayı sonuna kadar hazırlanarak Adalet Bakanlığına gönderilir. (Ek cümle: 16.6.2009-5904/35 md.) Şu kadar ki hazırlanan tarifede; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir. Bu tarife Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren bir ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya tarife onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı tarifeyi bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu tarife, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir. 8'inci maddenin altıncı fıkrası hükümleri kıyasen uygulanır.
Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır
'Yargı mercilerine karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücretinin miktarı' başlıklı 169. maddesi;
Yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamaz.
02 Ocak 2020 tarih ve 30996 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi;
Ceza davalarında ücret
MADDE 14 – (1) Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısmın ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir.
...
(4) Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir.
2. kısım 2. bölüm 'Yargı Yerleri ile İcra ve İflas Dairelerinde Yapılan ve Konusu Para Olmayan veya Para ile Değerlendirilemeyen Hukuki Yardımlara Ödenecek Ücret' başlığı altındaki 12. maddesi;
Ağır Ceza Mahkemelerinde takip edilen davalar için 6.810,00 TL. ödenmesini öngörmektedir...
Şeklindedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.09.2011 tarih ve 2011/3-167 Esas, 2011/194 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere; Avukatlık sözleşmesinden kaynaklanan avukatlık ücreti ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre karşı tarafa yüklenen avukatlık ücreti olarak ikiye ayrılan avukatlık ücreti, 1136 sayılı Avukatlık Yasasının 164. maddenin 1. fıkrasında; avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade eder.
5271 sayılı Kanunun 324. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre vekalet ücreti yargılama giderleri kapsamında bulunmaktadır. Bu maddenin gerekçesinde, “...soruşturma ve kovuşturma evrelerinde, kamu davasının gerektirdiği yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesi ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderlerini oluşturur. Avukatlara, bilirkişi ve tanıklara verilen gündelik, yolluk ve ücretlerle keşif, muayene, tahlil ve posta giderleri yanında harçlar, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre taraflara ödenmesi gereken avukatlık ücretleri de yargılama giderlerine dahildir. Yargılama giderlerinin ve taraflardan birinin diğerine ödemesi gereken paranın miktarını hakim veya mahkeme başkanı belirler. Bunların hüküm, karar ve ceza kararnamelerinde ayrıntıları ve dayanakları ile gösterilmesi, kimlere yükletildiğinin de belirtilmesi gereklidir... ” denilmek suretiyle vekil ile temsil durumunda vekâlet ücretinin kimin üzerinde bırakılacağı hususunun hükümde açıkça ve ayrıntılı olarak gösterileceği ifade edilmiştir.
Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 31.1.2012 tarih ve 2011/258 E, 2012/8 K sayılı kararında; “...CMK'nın 324. maddesinde ise yargılama giderlerinin kapsamı belirlenmiştir. Harçlar ve tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hâzinesinden yapılan her türlü harcamalar ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama gideridir. Bu hükme göre, vekâlet ücretinin de yargılama gideri kapsamında bulunduğu hususunda kuşku bulunmamaktadır... ” denilerek, vekâlet ücretinin de yargılama giderleri kapsamında olduğu vurgulanmıştır.
Bu kapsamda vekalet ücretinin yargılama giderlerine dahil olmasının en önemli sonuçlarından biri dava sonucunda vekalet ücreti konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi ve davada haklı çıkan, kendisini vekil ile temsil ettiren taraf lehine takdir edilmesindeki zorunluluk karşısında asıl lehine hükmedilmesi gereken bir hak olduğudur.
26.05.1935 gün ve 111-7 sayılı İçtihadi Birleştirme Kararında da; 'Ceza davalarındaki yargılama giderlerinin hükmün tamamlayıcı bir parçası (mütemmim
cüzü) olduğu, bu sebeple ilamlarda açıklanması ve kime yükletileceğinin belirtilmesi gerektiği, yargılama giderleriyle ilgili kararların da Yargıtay incelemesine tabi olup kendiliğinden temyiz yeteneğinin bulunduğu' sonucuna ulaşılmıştır. Hükmün tamamlayıcı parçası olan yargılama giderleri hüküm ve kararlarda gösterilmeli ve giderlerin kim tarafından karşılanacağı da tereddüte yer vermeyecek biçimde belirtilmelidir. Bu kapsamda mahkemece yargılama giderlerinden olan avukatlık ücretlerinin de kararda gösterilmesi ve ücretlerin hangi tarafça karşılanacağının belirtilmesi gerekmekte olup, aksine bir uygulama 5271 sayılı CMK'nın 324. maddesine aykırılık oluşturacaktır.
Diğer yönden, Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince baro tarafından görevlendirilen müdafii veya vekile ödenecek meblağ, Türkiye Barolar Birliğinin görüşü de alınmak suretiyle Adalet ve Maliye Bakanlıkları tarafından her yıl Aralık ayında hazırlanan ve 1 Ocak tarihinden geçerli olmak üzere düzenlenen tarifeye göre ödenecektir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan ve beraatine karar verilen sanığa, bir müdafii seçmemesi nedeni ile 5271 sayılı CMK'nın 150/3. maddesi gereğince baro tarafından görevlendirilen müdafiin, ücreti vekaletinin Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin görevlendirilmeleri ile yapılacak ödemelerin usul ve esaslarına ilişkin yönetmeliğin 8. maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılandığı gözetilmeden, hukuki dayanaktan yoksun ve kabule göre de belirlenen tarifenin üzerinde yazılı şekilde 'Sanık kendisini vekaletname ile yetki verdiği müdafii aracılığıyla temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürülükte bulunan AÜTT'ye göre 8.200,00 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine' karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır.
V-SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.05.2021 tarih ve 2021/48859 sayılı Kanun Yararına Bozma istemi yerinde görüldüğünden, ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.12.2020 tarihli ve 2019/411 Esas, 2020/198 sayılı kararının vekalet ücreti yönünden CMK'nın 309/4-a maddesi uyarınca Kanun Yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, dosyanın mahalli mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.