T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
.
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2020
NUMARASI : ...
DAVA : Yargılamanın İadesi
DAVA TARİHİ : 17/02/2020
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/09/2021
Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin..... Esasına kaydı yapılan dava ile davalı banka müdürü ... ... tarafından zimmetine geçirilen paranın ilgili mevzuat uyarınca doğrudan ve kusursuz sorumluluğu bulunan davalıdan tahsili amacıyla açılan davada mahkemenin davanın kabulüne karar verdiğini, müteakiben Yargıtay bozma ilamına uyularak davanın Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin... Esas sayılı ilamı ile reddedildiğini, ancak İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin..... Karar sayılı ilamı ile açıkça hukuk mahkemesinin red kararına taban tabana zıt gerekçe ile ... ...'ın mahkumiyetine karar verildiğini, hukuk hakiminin ceza mahkemesince tespit edilen maddi vakıa ile bağlı olduğunu beyan ederek, öncelikle yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü ile Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 26/09/2013 tarih ve.... Karar sayılı ilamının ortadan kaldırılmasına, 160.020 Euro alacağın davalı bankanın temerrüt tarihinden itibaren aynı miktar ve oranda uyguladığı Euro döviz Mevzuatı faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, öncelikle yargılamanın iadesi koşullarının oluşmadığını, banka başmüfettişleri tarafından tanzim edilen soruşturma raporunda açıkça davaya konu talebin banka tarafından karşılanmasının mümkün olunmadığının tespit edildiğini, HMK 375 ve 376. maddelerinde yargılamanın iadesi sebeplerinin açıkça sayılmış olup, somut olayda bu sebeplerden hiçbirinin bulunmadığını, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; mahkememizin......Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verilmesine müteakip Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin......Esas sayılı ilamı ile açıkça ... Davalı bankanın adam çalıştıranın sorumluluğu hükümleri uyarınca sorumlu tutulabilmesi için banka çalışanına teslim edilen paranın banka nezdinde hesap açtırılması, paranın bankada değerlendirilmesi amacıyla tevdi edilmiş olması gerektiğini, somut olayda davacının parasının teminatını teşkil etmesi için şube müdürü ... ... tarafından verilen çek ve ipotek belgeleri ile ... ...’ın ceza davasındaki beyanları davalı bankanın savunmasını ispatlayan maddi vakıa ve deliller niteliğinde olmasına göre, davacı tarafından verilen paranın davalı banka nezdinde hesap açtırılması amacıyla verilmiş bir para olmadığı, bunun sonucu olarak sözkonusu paranın bankaya tevdi edilmediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile mahkemenin ilamına bozulmasına hükmedildiği ve mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine hükmedildiği, ancak İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin ...Karar sayılı ilamı ile açıkça mahkemenin red gerekçesinin tamamen zıttı yönünde davacının hesap açıp, hesaba yatırması için elden davalı banka çalışanı-müdürü ... ...'a 160.020 Euro verdiği, ancak hesabın açılmadığı ve banka çalışanı tarafından paranın mal edinildiği gerekçesi ile banka çalışanı ... ...'ın mahkumiyetine karar verildiği ve ilamın kesinleştiği, kesinleşmiş ceza mahkemesi ilamı ile tespit edilen maddi vakıanın TBK 74 maddesi uyarınca hukuk hakimini bağlayacağı göz önüne alındığında, davacının davaya konu 160.020 Euroyu davalı banka çalışanı ... ...'a banka nezdinde hesap açması amacıyla verdiğinin kabul edilmesi gerektiği, bu bağlamda davalı bankanın adam çalıştıranın sorumluluğu kapsamında çalışanı ... ...'ın 160.020 Euroyu mal edinmesinden davacıya karşı sorumlu olduğu, bu suretle davaya konu 160.020 Euronun davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğini, davacının .... 37. Noterliği'nin 02/03/2007 tarihle ... yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalıyı temerrüde düşürdüğü, ihtarnamedeki 3 günlük atifet süresi ve ihtarnamenin 08/03/2007 tarihinde davalıya tebliğ edildiği gözetildiğinde, davalının 12/03/2007 tarihinde temerrüde düştüğü nazara alınarak, HMK 375/1-ç ve HMK 380 maddesi uyarınca Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .... Karar sayılı ilamının ortadan kaldırılmasına, 160.020 Euro’nun 12/03/2007 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının bir yıllık mevduata uyguladıkları Euro faiz oranını uygulanmak suretiyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Mahkemenin gerekçeli kararında HMK'nın 375/1-c.maddesine dayanıldığını, bu maddeye dayanılarak yargılamanın iadesi yoluna gidilebilmesi için hükmün kesinleşmesinden sonra yeni bir senet veya belgenin ele geçirilmiş olması ve bu senet ya da belgenin hükmün verilmesi sırasında mevcut olması gerektiğini, hükmün verilmesinden sonra düzenlenen senet veya belgenin bu kapsamda sayılamayacağını ve bunlara dayanılarak yargılamanın iadesinin istenemeyeceğini,
Davaya konu paranın bankaya bankacılık işlemi için verilmediğinin Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin bozma kararında açıkça belirtildiğini ve bu nedenle davanın reddine karar verildiğini, verilen ilk kararın kesinleştiğini, mahkemenin yargılamanın yenilenmesi talebini usulden reddetmesi gerekirken kabulü kararının hatalı olduğunu,
HMK'nın 375.maddesinde tahdidi olarak sayılan durum ve koşullardan hiçbirisinin olayda mevcut bulunmadığını, davacı tarafça dekont, hesap cüzdanı ve sair belgelerin sunulamadığını, bu nedenle banka müdürünün zimmetinde sayılsa dahi bankanın adam çalıştırma sıfatıyla sorumlu tutulamayacağını, ceza yargılamasındaki zimmet nitelendirmesinin hukuk hakimini bağlayıcı bir husus ve TBK'nın 66.maddesi anlamında müvekkili bankanın adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğu hükümlerine göre sorumlu tutulabilmesini sağlamaya elverişli olmadığını, ceza mahkemesinin hukuk hakimini bağlamayacağı gibi zimmet iddiasını bekletici mesele yapılmaması sebebinin de bunun sonucuna etkisinin bulunmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesikararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 374. ve devamı maddeleri uyarınca yargılanmanın yenilenmesi istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin .... Karar sayılı ilamının incelenmesinde; katılanların ... ve müşterekleri, sanıklarının ... ...... 5411 Sayılı Yasaya Muhalefet Hizmet Nedeniyle Görevi Kötüye Kullanmak, Resmi Belgede Sahtecilik Ve Dolandırıcılık suçlarından ötürü sanıklar hakkında kamu davası açıldığı, mahkemece sanık ... ...'ın katılan ...'in 160.020 Euro'nun suç tarihi itibariyle efektif satış kuru karşılığı olan 307.846,47 TL, .... 8.000,00 TL,.....18.500,00 TL.... 126.100,00 TL, cezalandırılmasına, artırım ve indirimler sonucu neticede sanığın 15 sene 7 ay 15 gün müddetli hapis cezasına ve 1041 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın Yargıtay 7. Ceza Dairesi'nin....Karar sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 'Yargılamanın İadesi' başlıklı 375. Maddesinde, 'a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması, b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması, c)Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması, ç)Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması, d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması, e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması, f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması, g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması, ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması, h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması, ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması, i)Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması.'' düzenlenmiştir.
Düzenleme ile birlikte somut olaya gelince; Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin....Karar sayılı dosyasında davacı yanca davalı banka müdürü ... ... tarafından zimmetine geçirilen davacıya ait 160.020 Euro'nun ilgili mevzuat uyarınca doğrudan ve kusursuz sorumluluğu bulunan davalı bankadan tahsiline yönelik olarak açılan alacak davasında mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, kararın davalı bankaca temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin ..... Esas sayılı ilamı ile bozulduğu, ilk derece mahkemesince bozma ilamı gereğince yapılan yargılama sonucu davanın reddine karar verildiği, verilen ret kararıın davacı yanca temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin onama kararı ile karar kesinleşmiştir.
Aynı olayla ilgili olarak İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin.... Karar sayılı dosyasında ise davalı banka çalışanı ... ... hakkında açılan davada mahkemece sanık ... ...'ın katılan ...'in 160.020 Euro'sunu parayı bankaya yatırmak üzere kendisine teslim etmesine rağmen banka kayıtlarına geçirmeyerek mal edindiği gerekçesiyle Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... sayılı dosyası bozulmakla yeni esası....Karar sayılı ilamının tam aksi yönde gerekçe ile sanığın mahkumiyetine karar verildiği, verilen mahkumiyet kararının Yargıtay 7. Ceza Dairesi'nin onama kararıyla kesinleştiği dosya kapsamıyla sabittir.
TBK'nın 74.maddesi gereğince Ceza Mahkemesi'nin kesinleşmiş mahkumiyete yönelik ilamın tespit edilen maddi vakıalar Hukuk Hakimini bağlayacağından ve somut olayda da Ceza Mahkemesince açıkça davacı tarafından davalı banka çalışanına 160.020 Euro'yu bankaya yatırması için verildiği hususunun tespit edilerek mahkumiyet hükmü kurulduğu gözetildiğinde Ceza Mahkemesince yapılan bu tespitler Hukuk Hakimini bağlayacağından ilk derece mahkemesince HMK'nın 375/1-ç.maddesi gereğince aynı konuya dayalı olarak açılıp kesinleşmiş olan Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin.... Karar sayılı ilamının ortadan kaldırılmasına, davalı bankanın adam çalıştırma sorumluluğu gereğince banka müdürü olan ... ...'ın 160.020 Euro'yu bankaya yatırmayarak mal edinmesinden ötürü davacıya karşı sorumlu olduğu ve bu bedelin davalıdan tahsili gerektiğine yönelik kararı usul ve yasaya uygun olmakla davalı banka vekilinin istinaf başvurusuna itibar edilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 71.816,45 TL harçtan peşin alınan 17.955,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 53.861,45 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay'da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/09/2021
....
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.