10. Ceza Dairesi 2020/13347 E. , 2020/9491 K.
Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Denizli 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/01/2019 tarihli, 2017/790 esas ve 2019/66 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 13/05/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Şüpheli ... hakkında, 23/06/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma su çundan yapılan soruşturma sonucunda, Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 29/09/2014 tarihli ve 2014/22883 soruşturma, 2014/30 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun'un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına, karar verildiği, kararın 06/11/2014 tarihinde infazı için Kahramanmaraş Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- Kahramanmaraş Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 02/12/2014 tarihli ve 2014/1841 DS sayılı çağrı yazısının 12/12/2014 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 25/12/2014 tarihli kararı ile dosyanın kapatılmasına karar verilerek 15/01/2015 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3- Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılarak 18/02/2015 tarihli, 2015/3855 soruşturma, 2015/1354 esas ve 2015/1143 sayılı iddianame ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/4-a maddesi delaletiyle 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4- Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/04/2016 tarihli ve 2015/118 esas, 2016/316 sayılı kararı ile, ısrar şartı oluşmadığındna sanığın beraatine karar verildiği, kararın 02/06/2016 tarihinde temyiz edilmeden kesinleşmesinden sonra sanık hakkındaki denetimli serbestlik tedbirine kaldığı yerden devam edilmesi için dosyanın 31/05/2016 tarihinde Denizli Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
5- Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 15/06/2016 tarihli ve 2016/15954 soruşturma, 2016/601 sayılı kararı ile; sanığın aynı eylemi nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve tedaviye tabi tutulmasına, aynı Kanun'un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu
davası açılacağının ihtarına, karar verildiği, kararın infazı için, önce Denizli Denetimli serbestlik Müdürlüğüne daha sonra da şüphelinin ikametgah adresi itibariyle yetkili Kahramanmaraş Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
6- Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, şüphelinin 02/03/2017 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine erteleme kararı kaldırılarak Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 21/11/2017 tarihli, 2016/15954 soruşturma, 2017/10414 esas ve 2017/7688 sayılı iddianamesi ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/4-b maddesi delaletiyle 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle Denizli 11.Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
7- Denizli 11. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 29/01/2019 tarihli ve 2017/790 esas, 2019/66 sayılı kararı ile, ; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62.maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, karar verildiği, kararın 27/02/2019 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine, 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 15/06/2016 tarihli ve 2016/15954 soruşturma, 2016/601 sayılı kararını müteakip, erteleme süresi içinde tekrar uyuşturucu madde ile yakalandığından bahisle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Denizli 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/01/2019 tarihli ve 2017/790 esas, 2019/66 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre;
1- 23/06/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eyleminden dolayı sanık hakkında başlatılan soruşturma evresi sonunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine, 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 29/09/2014 tarihli ve 2014/22883 soruşturma, 2014/30 sayılı kararını müteakip, erteleme süresi içinde denetime uymamakta ısrar ettiğinden bahisle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanığın “…sanığın tebligat yapılmasından sonra Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat etmediğinden bahisle dosyasının iade edildiği, herhangi bir uyarının yapılmadığı, bu hale göre TCK 191/4-a maddesinde düzenlenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etme şartının gerçekleşmediği kanaatine varıldığından…” gerekçesiyle beraatine dair Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/04/2016 tarihli ve 2015/118 esas, 2016/316 sayılı kararını müteakip, anılan Mahkemesince denetimli serbestlik tedbirinin kaldığı yerden devam etmesi için Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulmasını takiben, sanığın aynı eylemi nedeniyle kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine, 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 15/06/2016 tarihli ve 2016/15954 soruşturma, 2016/601 sayılı kararını müteakip, erteleme süresi içinde tekrar uyuşturucu madde ile yakalandığından bahisle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Denizli 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/01/2019 tarihli ve 2017/790 esas, 2019/66 karar sayısı ile karar verilmiş ise de;
5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/1. maddesinde, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.”
şeklinde hüküm çeşitleri tahdidi olarak sayılmış olup, anılan Kanun'un 223/7. maddesinde yer alan “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.” şeklindeki hüküm nazara alındığında, sanığın 23/06/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/04/2016 tarihli kararı ile beraatine karar verildiği gözetilmeksizin, aynı eylem nedeniyle yapılan yargılama sonucunda, mükerrer davanın 5271 sayılı Kanun’un 223/7. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2-Kabule göre de, suç tarihinden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile ceza miktarının “iki yıldan beş yıla kadar hapis” olarak değiştirildiği cihetle, suç tarihinin 23/06/2014 olması karşısında aleyhe kanun değişikliğinin sanık hakkında uygulanamayacağı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2. maddesi ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenleme karşısında, önceki ve sonraki temel ceza kanunlarının ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması gerekirken, yazılı şekilde lehe kanun değerlendirilmesi yapılmadan fazla cezaya hükmedilmesinde, isabet görülmemiştir.” denilerek Denizli 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/01/2019 tarihli ve 2017/790 esas, 2019/66 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
İncelenen dosyada;
1- 23/06/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eyleminden dolayı sanık hakkında başlatılan soruşturma sonucunda , Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 29/09/2014 tarihli ve 2014/22883 soruşturma, 2014/30 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine, 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında denetime uymamakta ısrar ettiği gerekçesiyle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda,Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/04/2016 tarihli ve 2015/118 esas, 2016/316 sayılı kararı ile TCK’nın 191/4-a maddesinde düzenlenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etme şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle sanığın beraatine karar verildiği ve Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesince denetimli serbestlik tedbirinin kaldığı yerden devam etmesi için Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulduğu, bunun üzerine Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 15/06/2016 tarihli ve 2016/15954 soruşturma, 2016/601 sayılı kararı ile, sanığın aynı eylemi nedeniyle kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine, 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve tedaviye tabi tutulmasına karar verilmesinden sonra, şüphelinin erteleme süresi içerisinde 02/03/2017 tarihinde tekrar uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine hakkında kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, Denizli 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/01/2019 tarihli ve 2017/790 esas, 2019/66 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/1. maddesinde, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” şeklinde hüküm çeşitleri tahdidi olarak sayılmış olup, anılan Kanun'un 223/7. maddesinde yer alan “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.” şeklindeki hüküm dikkate alındığında, sanığın 23/06/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/04/2016 tarihli kararı ile beraatine karar verildiği, beraat kararının kesinleşmesi ile davanın kesin olarak sonuçlandırılmasından sonra, sanığın aynı eylemi nedeniyle ikinci kez verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın infazına dair yapılan işlemlerin hukuki geçerliliğinin de bulunmadığı anlaşıldığından; yapılan yargılama sonucunda,sanığın aynı eylemi nedeniyle hakkında 28/04/2016 tarihinde beraatine karar verildiği ve beraat kararının kesinleştiği gözetilerek, “sanık hakkında açılan mükerrer davanın 5271 sayılı Kanun’un 223/7. maddesi gereğince reddine ve sanığın 02/03/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eyleminin müstakil suç olması karşısında , sanığın bu eylemi nedeniyle gereğinin takdir ve ifası için Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulmasına” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın mahkumiyetine karar verilmesi kanuna aykırıdır.
2-Kabule göre de;
Sanığın üzerine atılı suçun 23/06/2014 tarihinde işlendiği ve suç tarihinden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile ceza miktarının “iki yıldan beş yıla kadar hapis” olarak değiştirildiği dikkate alındığında, suç tarihinin değişiklik öncesi olması karşısında aleyhe kanun değişikliğinin sanık hakkında uygulanamayacağı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2. maddesi ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenleme gereğince , önceki ve sonraki temel ceza kanunlarının ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması gerekirken, lehe kanun değerlendirilmesi yapılmadan, fazla cezaya hükmedilmesi, kanuna aykırıdır.
Sonuç olarak; yukarıda ( 1 ) numaralı paragrafta açıklandığı üzere, sanığın 23/06/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/04/2016 tarihli ve 2015/118 esas, 2016/316 sayılı kararı ile sanığın beraatine karar verildiği ve beraat kararının kesinleştiği gözetilerek, “sanık hakkında açılan mükerrer davanın 5271 sayılı Kanun’un 223/7. maddesi gereğince reddine ve sanığın 02/03/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eyleminin müstakil suç olması karşısında , sanığın bu eylemi nedeniyle gereğinin takdir ve ifası için Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulmasına” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın mahkumiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle, mahkemesince; “sanık hakkında açılan kamu davasının, 5271 sayılı Kanun’un 223/7. maddesi gereğince reddine ve sanığın 02/03/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle gereğinin takdir ve ifası için Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulmasına” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın mahkumiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Denizli 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/01/2019 tarihli ve 2017/790 esas, 2019/66 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
23/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.