10. Ceza Dairesi 2020/13665 E. , 2020/9492 K.
Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/11/2019 tarihli ve 2019/735 değişik iş sayılı kararı ile Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/10/2019 tarihli ve 2019/374 esas, 2019/635 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 08/06/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Şüpheli ... ve dosyanın diğer şüphelisi ... hakkında, 03/10/2012 tarihinde işledikleri iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma ve uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından yapılan soruşturma sonucunda, Aydın Cumhuriyet Başsavcılığının 09/10/2012 tarihli, 2012/14802 soruşturma, 2012/4443 esas ve 2012/599 sayılı iddianamesi ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 188/3, 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları talebiyle Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
2- Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/12/2012 tarihli ve 2012/372 esas, 2012/375 sayılı kararı ile, sanık ...’un uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraatine, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık ...’un uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 188/3 ve 62. maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis ve 80,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanıkların kararı temyiz ettikleri,
3-Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesinin 15/04/2019 tarihli ve 2015/13507 esas, 2019/2342 sayılı kararı ile, sanık ... hakkındaki uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen hükmün düzeltilerek onanmasına, sanıklar ... ve ... hakkındaki kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kurulan hükmün, 6545 sayılı Kanun'la getirilen değişiklikler kapsamında yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması nedeniyle bozulmasına karar verildiği,
4-Yargıtay bozma ilamına uyularak Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 23/10/2019 tarihli ve 2019/374 esas,2019/635 sayılı kararı ile, sanıklar ... ve ...’un kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası gereğince 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince sanıklar hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına sanık ... müdafii tarafından itiraz edildiği,
5-İtirazı inceleyen mercii Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 20/11/2019 tarihli ve 2019/735 Değişik iş sayılı kararı ile; sanıklar ... ve ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğe ve Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesinin 2015/13507 esas sayılı ilamına aykırı olduğu gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının ayrı ayrı kaldırılmasına, kesin olarak karar verildiği,
6- Dosya içinde bulunan mahkeme kararlarından anlaşılacağı üzere,
a)Sanık ... hakkında; 22/08/2011 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/09/2012 tarihli ve 2011/420 esas, 2012/227 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 31/10/2012 tarihinde kesinleştiği,
b)Sanık ... hakkında; 25/11/2010 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, Diyarbakır 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 08/09/2011 tarihli ve 2011/250 esas, 2011/1439 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 22/11/2011 tarihinde kesinleştiği, Diyarbakır 1.Sulh Ceza Mahkemesinin 17/05/2013 tarihli ve 2011/250 esas, 2011/1439 sayılı ek kararı ile de, tedbirin 13/05/2013 tarihinde infaz edildiği, sanığın tedbirin gereklerine uygun davrandığı gerekçesiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesi gereğince kamu davasının düşürülmesine karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ...'un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/12/2012 tarihli ve 2012/372 esas, 2012/375 sayılı kararının Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 15/04/2019 tarihli ve 2015/13507 esas, 2019/2342 karar sayılı ilâmı ile bozulmasını müteakip yapılan yargılama neticesinde adı geçen sanığın 5237 sayılı Kanun'un 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 6545 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/10/2019 tarihli ve 2019/374 esas, 2019/635 sayılı kararı ile aynı kararda anılan dosyanın diğer sanığı ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara yönelik sanık ... müdafii tarafından yapılan itiraz üzerine yapılan inceleme neticesinde, itirazın kabulü ile sanıklar ... ve ... haklarında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kaldırılmasına ilişkin Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/11/2019 tarihli ve 2019/735 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
1-Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/11/2019 tarihli ve 2019/735 değişik iş sayılı kararı yönünden yapılan incelemede,
Mercii Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesince sanık ... müdafiinin itirazı üzerine, '... her ne kadar sanık ... hakkında verilen HAGB kararına yönelik bir itiraz bulunmasa da sanık ... hakkında daha önce Diyarbakır 1 SCM'nin 2011/250 esas ve 2011/1439 karar sayılı dosyasında tedavi ve denetimli serbestlik verildiği, bu kararın 22/11/2011 tarihinden kesinleşmesinden sonra sanığın bu tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazı sırasında 2019/374 esas sayılı dosyadaki suçu işlediği, mahkeme tarafından da bu durumun kabul edildiği ancak bu durumda Yargıtay bozma ilamının B/1-b maddesi gereğince düşme kararı verilmesi gerekirken sehven sanık hakkında HAGB kararı verilmesi nedeniyle gerekçeli karar ile hüküm arasında çelişki oluşturulduğu ve sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, gereğinin takdir ve ifası için HAGB kararına yapılan itirazın kabulüne...' şeklindeki gerekçe ile sanık ... hakkındaki Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/10/2019 tarihli kararına karşı itiraz bulunmadığı halde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına dair karar verilmiş ise de;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ikinci kısmında olağan kanun yollarının, itiraz, istinaf ve temyiz olarak düzenlendiği, istinaf kanun yoluna ilişkin olarak mezkur Kanun’un 280/3. maddesi ile “Birinci ve ikinci fıkra uyarınca verilen kararların sanık lehine olması hâlinde, bu hususların istinaf isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da istinaf isteminde bulunmuşçasına verilen kararlardan yararlanırlar.” ve temyiz kanun yoluna ilişkin olarak anılan Kanun’un 306/1. maddesinde de benzer şekilde “Hüküm, sanık lehine bozulmuşsa ve bu hususların temyiz isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanması olanağı varsa, bu sanıklar da temyiz isteminde bulunmuşçasına hükmün bozulmasından yararlanırlar.” şeklinde düzenlemeye yer verilmek sureti ile temyiz ve istinaf kanun yollarında kanun yoluna başvurmayan taraf açısından lehe sirayetin yapılabileceğinin açıkça hükme bağlandığı, buna karşın itiraz kanun yoluna ilişkin olarak kanun koyucu tarafından itiraz yoluna başvurmayan sanık açısından lehe mercii kararının sirayeti hususunda düzenleme yapılmadığı, bu durumda sanık ... açısından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, diğer sanık yönünden yapılan itiraz incelemesi sırasında kaldırılmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesinde,
2- Kabule göre de, Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/10/2019 tarihli ve 2019/374 esas, 2019/635 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede,
Sanık ... hakkında 6545 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. madde 2. fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmiş ise de,
Adı geçen sanığın daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma sonucunda Diyarbakır 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 08/09/2011 tarihli ve 2011/250 esas, 2011/1439 sayılı kararı ile hükmolunan ve 22/11/2011 tarihinde kesinleşen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazı sırasında aynı nitelikteki inceleme konusu suçu işlemesi sebebiyle, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,
İsabet görülmemiştir.” denilerek Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/11/2019 tarihli ve 2019/735 değişik iş sayılı kararı ile Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/10/2019 tarihli ve 2019/374 esas, 2019/635 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ...'un, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/12/2012 tarihli ve 2012/372 esas, 2012/375 sayılı kararının Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesinin 15/04/2019 tarihli ve 2015/13507 esas, 2019/2342 karar sayılı ilâmı ile bozulmasını takiben yapılan yargılama sonucunda, Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/10/2019 tarihli ve 2019/374 esas, 2019/635 sayılı kararı ile, sanık ...’in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu' nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 6545 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, aynı kararda dosyanın diğer sanığı ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik sanık ... müdafii tarafından yapılan itiraz üzerine, itirazı inceleyen mercii Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/11/2019 tarihli ve 2019/735 değişik iş sayılı kararı ile; itirazın kabulü ile sanıklar ... ve ... haklarında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların kaldırılmasına, karar verildiği anlaşılmıştır.
1-Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/11/2019 tarihli ve 2019/735 değişik iş sayılı kararı yönünden yapılan incelemede,
Mercii Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesince sanık ... müdafiinin itirazı üzerine, '... her ne kadar sanık ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik bir itiraz bulunmasa da sanık ... hakkında daha önce Diyarbakır 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/250 esas ve 2011/1439 karar sayılı dosyasında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, bu kararın 22/11/2011 tarihinde kesinleşmesinden sonra sanığın bu tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazı sırasında 2019/374 esas sayılı dosyadaki suçu işlediği, mahkeme tarafından da bu durumun kabul edildiği ancak bu durumda Yargıtay bozma ilamının B/1-b maddesi gereğince düşme kararı verilmesi gerekirken sehven sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle gerekçeli karar ile hüküm arasında çelişki oluşturulduğu ve sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, gereğinin takdir ve ifası için hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yapılan itirazın kabulüne...' şeklindeki gerekçe ile sanık ... hakkındaki Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/10/2019 tarihli kararına karşı itiraz bulunmadığı halde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun İkinci Kısmında olağan kanun yollarının, itiraz, istinaf ve temyiz olarak düzenlendiği, istinaf kanun yoluna ilişkin olarak anılan Kanun’un 280/3. maddesi ile “Birinci ve ikinci fıkra uyarınca verilen kararların sanık lehine olması hâlinde, bu hususların istinaf isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da istinaf isteminde bulunmuşçasına verilen kararlardan yararlanırlar.” ve temyiz kanun yoluna ilişkin olarak aynı Kanun’un 306/1. maddesinde, “Hüküm, sanık lehine bozulmuşsa ve bu hususların temyiz isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanması olanağı varsa, bu sanıklar da temyiz isteminde bulunmuşçasına hükmün bozulmasından yararlanırlar.” şeklinde düzenlemeye yer verilmek suretiyle temyiz ve istinaf kanun yollarında kanun yoluna başvurmayan taraf açısından lehe sirayetin yapılabileceğinin açıkça hükme bağlandığı, buna karşın itiraz kanun yoluna ilişkin olarak kanun koyucu tarafından itiraz yoluna başvurmayan sanık açısından lehe mercii kararının sirayeti hususunda düzenleme yapılmadığı, bu durumda sanık ... açısından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, diğer sanık ... yönünden yapılan itiraz incelemesi sırasında kaldırılmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi, kanuna aykırıdır.
2-Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/10/2019 tarihli ve 2019/374 esas, 2019/635 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede,
Sanık ... hakkında, 6545 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. madde 2. fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de,
Sanık ...’un daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma sonucunda Diyarbakır 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 08/09/2011 tarihli ve 2011/250 esas, 2011/1439 sayılı kararı ile hükmolunan ve 22/11/2011 tarihinde kesinleşen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazı sırasında aynı nitelikteki inceleme konusu suçu işlemesi nedeniyle, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden mahkumiyetine karar verilmesi, kanuna aykırıdır.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle, kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Aydın 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 20/11/2019 tarihli ve 2019/735 değişik iş sayılı kararı ile Aydın 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 23/10/2019 tarihli ve 2019/374 esas, 2019/635 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
23/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.