1. Ceza Dairesi 2018/5629 E. , 2021/5099 K.
MAHKEMESİ:Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR: Olası Kastla Öldürme, 6136 sayılı Kanun’a Muhalefet, Suç Delillerini Gizleme, Yok Etme veya Değiştirme
HÜKÜMLER:1) Sanık ... hakkında;
a) Olası kastla öldürme suçundan; 5237 sayılı TCK’nin 81/1, 21/2, 62, 53. maddeleri uyarınca 16 yıl 8 ay hapis cezası ile mahkumiyet;
b) 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan; 6136 sayılı Kanun’un 13/1. ve 5237 sayılı TCK’nin 62, 52/2, 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ve 1.000,00 TL adli para cezası ile mahkumiyet;
2) Sanık ...(... oğlu) hakkında;
a) Olası kastla öldürme suçundan; 5271 sayılı CMK’nin 223/2-b maddesi gereği beraat;
b) 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan; 6136 sayılı Kanun’un 13/1. ve 5237 sayılı TCK’nin 62, 52/2, 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ve 1.000,00 TL adli para cezası ile mahkumiyet;
3) Sanık ... hakkında;
Olası kastla öldürme suçundan; 5271 sayılı CMK’nin 223/2-b maddesi gereği beraat;
4) Sanık ... hakkında;
Olası kastla öldürme suçundan; 5271 sayılı CMK’nin 223/2-b maddesi gereği beraat;
5) Sanık ...(... oğlu) hakkında;
Suç Delillerini Gizleme, Yok Etme veya Değiştirme suçundan; 5237 sayılı TCK’nin 281/1, 281/3, 62, 53. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile mahkumiyet; 5271 sayılı CMK’nin 231/5. maddesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılması
TÜRK MİLLETİ ADINA
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1) Sanık ...(... oğlu) hakkında, “Suç Delillerini Gizleme, Yok Etme veya Değiştirme” suçundan verilen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararına yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nin 231/5. maddesi gereği verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 gün 2009/13-12 sayılı Kararı ile aynı Kanun'un 231/12. maddesi gereği itirazı kabil olup temyizinin mümkün bulunmadığı anlaşılmakla, temyizen incelenmeyen hükmün mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2) Sanıklar ... ve ... haklarında katılanlar vekilinin, “6136 Sayılı Kanun’a Muhalefet” suçuna yönelen temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Sanıklar ... ve ... haklarında, “6136 sayılı Kanun’a muhalefet” suçundan açılmış bir dava ve 5271 sayılı CMK’nin 223. maddesi uyarınca kurulmuş bir hüküm bulunmadığından, katılanlar vekilinin bu husustaki temyiz istemi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3) Sanıklar ... ve ...(... oğlu) haklarında “6136 Sayılı Kanun’a Muhalefet” suçundan kurulan hükümlere yönelik katılanlar vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Katılanların, bahse konu suçtan doğrudan zarar görmelerinin mümkün olmadığı, bu itibarla da açılmış davalara katılma haklarının bulunmadığı anlaşıldığından, katılanlar vekilinin bahse konu suç yönünden temyiz isteminin 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
4) Sanık ...(... oğlu) hakkında “6136 sayılı Kanun’a Muhalefet” suçundan kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Sanık hakkında kasti suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanmasına karar verilen hak yoksunlukları yönünden, Anayasa Mahkemesinin, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptal edilmiş olması ve hükümden sonra, 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrasının 1. cümlesine “ertelenen veya” ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen” ibarelerinin infaz aşamasında dikkate alınabileceği anlaşıldığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Toplanan delillerin karar yerinde incelenmesiyle, suç vasfının tayininde, suçun sübutunun kabulünde, takdiri indirim sebeplerine dayalı cezayı azaltıcı nedenlerin nitelik ve derecesinin takdiriyle ulaşılan vicdani kanaatin dosya kapsamına uygun şekilde gerekçelendirilmesi suretiyle kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin, 5271 sayılı CMK’nin 231/5. maddesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
5) Sanık ... hakkında “6136 sayılı Kanun’a Muhalefet” suçundan kurulan hükme yönelik sanık müdafiilerinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Güncel adli sicil kaydına göre tekerrürü esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nin 58. maddesi gereği tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık hakkında kasti suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanmasına karar verilen hak yoksunlukları yönünden, Anayasa Mahkemesinin, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptal edilmiş olması ve hükümden sonra, 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrasının 1. cümlesine “ertelenen veya” ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen” ibarelerinin infaz aşamasında dikkate alınabileceği anlaşıldığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Toplanan delillerin karar yerinde incelenmesiyle, suç vasfının tayininde, suçun sübutunun kabulünde, takdiri indirim sebeplerine dayalı cezayı azaltıcı nedenlerin nitelik ve derecelerinin takdiriyle ulaşılan vicdani kanaatin dosya kapsamına uygun şekilde gerekçelendirilmesi suretiyle kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafilerinin, eksik incelemeye, gerekçenin yetersizliğine, sanığın atılı suçu işlemediğine, mahkumiyete yeter delil bulunmadığına, fazla ceza tayinine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
6) Sanıklar ..., ... ve ...(... oğlu) haklarında “Olası Kastla Öldürme” suçlarından verilen “beraat” kararlarına yönelik katılanlar vekilinin; sanık ... hakkında “Olası Kastla Öldürme” suçundan kurulan “mahkumiyet” hükmüne yönelik, sanık ... müdafiileri ve katılanlar vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a) Oluşa ve dosya kapsamına göre; olay günü maktul ...’in, sanıklar ... ve ... oğlu ... ile birlikte ... Yaylası’na gezmeye çıktıkları, birlikte alkol alıp dolaştıkları, saat 14:15 sıralarında maktulün ayrıldığı, sanıkların araçlarının çamura saplandığı, araçlarını çamurdan çıkaramayınca ... oğlu ...'in telefonla maktulü arayarak yardım istediği, ayrıca sanıklardan ...’yı da arayarak yardım istediği, sanık ...’nın yardım için olay yerine geldiği, ancak yine aracı çıkaramadıkları, maktulün de yanında sanık ... ve tanık ...'le birlikte olay yerine geldiği, havanın kararmaya başlamış olduğu, çamura saplanan aracı çıkardıkları, çamurdan çıkarılan Ford Connect marka araçla sanıklar ... ve ...'in, fotoğraflar ve keşif icrasında elde edilen bilgilerden anlaşıldığı üzere biraz eğimli olan arazinin bulundukları yere göre 30-40 metre kadar yukarı kısımda bulunan yola çıktıkları ve beklemeye başladıkları, tanık ... ile sanıklar ... ve ... oğlu ... ile maktulün de yaya olarak, bulundukları yerden çapraz bir şekilde sanıklar ... ve ... beklemekte olduğu yola doğru en arkada tanık ..., onun 3-5 metre önünde maktul, onun önünde sanık ... ve en önde de sanık ... oğlu ... olacak şekilde tek sıra halinde yukarıya doğru, çapraz şekilde ve sol yanları sanıklar ... ve ...’ya denk gelecek şekilde yürümeye başladıkları, bu esnada sanıklar ... ve ... oğlu ...'in 6136 sayılı Yasa kapsamında kalan ruhsatsız tabancalarıyla rastgele ateş etmeye başladıkları, sanık ...'nın atış yönünün maktul ve onunla birlikte yürümekte olan diğer sanıkları önüne alacak şekilde olduğu, bu şekilde birçok kez atış yaptıkları, sanık ...'nın ise yukarıdan maktulün bulunduğu yöne doğru atışlarına devam ettiği esnada maktulün “vuruldum” diyerek yere düştüğü, maktule isabet eden merminin, sternum ve sağ 4. kotu kırarak sağ göğüs boşluğuna girdiği, soldan sağa, önden arkaya ve yukarıdan aşağıya seyrettiği, seyri sırasında perikardı, aortu, kalbi ve sağ akciğeri yaraladığı, sağ 7. kotu arka kısımdan kırdığı ve sağ skapula alt orta kısımdan çıkarak vücudu terk ettiği, maktule isabet eden merminin olay yerinde elde edilememesi nedeniyle kimin silahından atıldığının belirlenemediği, maktulün sanıklar tarafından hastaneye götürüldüğü sırada sanıklar ... ve ... tarafından, sanıklar ... ve ... oğlu ...’in atış yaptığı tabancalarla maktulün üzerinden çıkan tabancanın bir poşet içerisinde, temyiz dışı sanık ... oğlu ...’e teslim edildiği, ... oğlu ...’in, yaklaşık 1,5 saat sonra sanık ...’ya ait silahı kolluk güçlerine teslim ettiği, sanık ... oğlu ...’e ve maktule ait diğer iki silahı ise barakasında sakladığı, bilahare diğer iki silahı da yer gösterme ile kolluk güçlerine teslim ettiği, tüm sanıklarda ve maktulde svap artıklarına rastlanıldığı, maktule isabet eden merminin uzak atış mesafesinden atıldığı olayda;
Adli Tıp Kurumu ... Morg İhtisas Dairesince tanzim olunan 20/06/2013 tarihli otopsi raporunda, göğüs ön yüzde meme başı hizasında etrafında sadece vurma halkası bulunan 0,5 cm çaplı ateşli silah ürününün sternum ve sağ 4. kotu kırarak sağ göğüs boşluğuna girdiği, soldan sağa, önden arkaya ve yukarıdan aşağıya seyrettiği, seyri sırasında perikardı, aortu, kalbi ve sağ akciğeri yaraladığı, sağ 7. kotu arka kısımdan kırdığı ve sırtta sağ skapula alt orta kısımda düzensiz yırtık şeklinde 1 cm.'lik yarayı oluşturarak vücudu terkettiğinin belirtildiği,
Kovuşturma aşamasında bilirkişi ... ... tarafından tanzim olunan 30.05.2014 tarihli raporda;
“Sanık ... oğlu ...’in kullandığı silahla bulunduğu noktadan atış yapması durumunda kullandığı silahın çapı ve markası itibariyle etkili mesafede olduğu, vücuda giren merminin, kaburga kemiklerini kırsa da çıkmasının mümkün olacağı;
Sanık ...’ın kullandığı silahın özellikleri itibariyle, sanığın bulunduğu mesafeden atılan merminin vücuda isabet etse de vücuttan çıkamayacağı;
...’in kulandığı silahın ...’nın silahına göre tesirli menzile sahip olduğu” nun ifade edildiği anlaşılmakla;
Dosyanın bir bütün halinde Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kurulu’na gönderilmesiyle, maktulde meydana gelen yaralanmanın özelliği, isabet eden merminin seyir durumu, isabet bölgesi, vücudu terk etmesi ve sanıkların olay sırasındaki konumları ve suçta kullandıkları silahların teknik özellikleri, boş kovanların bulunduğu yerler de dikkate alınarak sonucun, hangi sanığın eyleminden sadır olabileceği hususunda görüş alınarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tespit ve tayini gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule ve uygulamaya göre de;
b) Güncel adli sicil kaydına göre, Maçka Asliye Ceza Mahkemesine ait, 30/07/2009 tarihli, 2008/68 Esas ve 2008/107 Karar sayılı ilamı tekerrüre esas olan sanık ... hakkında, 5237 sayılı TCK’nin 58. maddesi gereği tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Sanık ... hakkında, kasıtlı bir suçtan hükmolunan hapis cezasının kanuni neticesi olarak uygulanmasına karar verilen 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinde yer alan hak yoksunlukları yönünden; Anayasa Mahkemesinin, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi ve hükümden sonra, 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrasının 1. cümlesine “ertelenen veya” ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen” ibarelerinin eklenmiş olması gözetilerek, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafileri ve katılanlar vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenle 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.
24/03/2021 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ....'ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukatlar ... ve ...'nun yokluklarında ve katılan ... vekili ....'in yokluklarında 25/03/2021 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.