Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2016/2425 E. , 2021/2516 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No: 2016/2425
Karar No: 2021/2516
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem:
08/08/2011 tarihinde, Gaziantep ili, Islahiye ilçesi, … köyü civarında seyreden trenin geçişi sırasında oluşan kıvılcımın yakındaki otlara sıçraması sonucunda çıkan yangında davacılara ait … numaralı taşınmazda bulunan meyve ağaçlarının yanması nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zarar karşılığı 31.982,02 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Danıştay Onuncu Dairesinin 10/07/2014 tarih ve E:2013/8188, K:2014/4746 sayılı bozma kararına uyularak, bozma kararında belirtilen hususlar hakkında yeniden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, davacıların müşterek malik oldukları tarlalarında meydana gelen yangın nedeniyle uğradıkları zararın hizmet kusuruna dayanılarak davalı idare tarafından karşılanmasının gerektiği sonucuna varıldığı, adli yargıda yapılan ve kendilerince yaptırılan bilirkişi incelemelerinde meydana gelen zararın toplam 31.982,02 TL olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, anılan tutarın dava açma tarihi olan 15/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki verilerin Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü verileri olması gerektiği, ancak raporda kullanılan verilerin bilimsellikten uzak olduğu, hangi ölçülere dayandığının belirtilmediği, davacının olay mahallinde bulduğu balata parçalarının yangından yıllar önce oraya düştüğü ve yıllardır da orada durduğu, kullandıkları fren sisteminin frenleme esnasında kıvılcım çıkmasına sebebiyet vermesinin söz konusu olmadığı, sunulan kamu hizmeti ile zarar arasında illiyet bağı bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
08/08/2011 tarihinde, Gaziantep ili, Islahiye ilçesi, … köyü civarında seyreden trenin geçişi sırasında oluşan kıvılcımın yakındaki otlara sıçraması sonucunda çıkan yangında davacılara ait … numaralı taşınmazda bulunan meyve ağaçlarının yanması nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zarar karşılığı 31.982,02 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; Gaziantep ili, Islahiye ilçesi, … köyü … Mevkii Pafta No:… Parsel No:… sayılı, bağ vasıflı taşınmazın malikleri tarafından; 08/08/2011 tarihinde T.C.D.D. Genel Müdürlüğü'ne ait … sefer sayılı trenin davacılara ait taşınmazın yakınındaki tüneller bölgesinden geçerken kıvılcım çıkartartarak demir yolu yanındaki kuru otların yanmasına sebep olduğu, yangının oradan da davacılara ait bağ vasfındaki taşınmaza sıçrayarak taşınmazda bulunan meyve ağaçlarının yanmasına sebebiyet verdiğinden bahisle … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası kapsamında delil tespiti istemiyle başvuruda bulunulduğu, keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda ziraat mühendisi tarafından düzenlenen 22/03/2012 tarihli bilirkişi raporunda, Gaziantep İli, İslahiye İlçesi, … Köyü sınırları dahilinde … parsel sayılı taşınmazda 08/08/2011 tarihinde yangın çıktığı, çıkan yangın sonucunda 30 yaşlarında 130 adet badem ağacının, 15 yaşlarında 17 adet antepfıstığı ağacının, 12 yaşlarında 400 adet bağ omcasının, yaşları 10-50 arasında değişen 9 adet zeytin ağacının, 10 yaşlarında 2 adet incir ağacının yanarak zarar gördükleri tespitlerine yer verilerek her bir ürün için üretim gelir ve gider kalemlerinin ayrıntılı olarak dökümü yapıldıktan sonra davacıların yangın nedeniyle uğradıkları toplam zararın 31.982,02 TL olduğunun belirtildiği, davacılar tarafından söz konusu zararın tazmini istemiyle yapılan başvurunun … tarih ve … sayılı işlem ile reddedilmesi üzerine maddi ve manevi tazminat istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı, ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile; olay nedeniyle … Sulh Ceza Mahkemesi'nde taksirle orman yangınına sebep olma suçlamasına yönelik olarak yapılan yargılama sırasında yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonrasında makine mühendisi tarafından hazırlanan 15/11/2012 tarihli rapor doğrultusunda, davalı idareye ait trenin bakımının yapılmadığı, buna bağlı olarak fren sisteminin arızalı olduğu ve demir tekerleğin dönmesini engellediği, bunun da, tekerleğin raylara baskı yapmasına neden olarak kıvılcım oluşmasına yol açtığı, dolayısıyla meyve ağaçlarının yanmasında, davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu gerekçesiyle ve davacıların Sulh Hukuk Mahkemesinden aldığı ziraat mühendisince hazırlanan 22/03/2012 tarihli bilirkişi raporunda yapılan zarar hesabının da göz önünde bulundurulması suretiyle maddi tazminat istemlerinin kabulüne, manevi tazminat istemlerinin reddine karar verildiği, Dairemizin 10/07/2014 tarih ve E:2013/8188, K:2014/4746 sayılı kararı ile; meyve ağaçlarının yanmasında davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğuna ilişkin olarak yapılan değerlendirmelerde hukuki isabetsizlik bulunmadığı ancak maddi zararın miktarına esas alınan 22/03/2012 tarihli bilirkişi raporunda kullanılan hesap yönteminin, genel olarak yeterli açıklıkta ifade edilmediği, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması veya ek rapor alınması suretiyle bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulması üzerine İdare Mahkemesince yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, Mahkemece yeniden yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor doğrultusunda 31.982,02 TL maddi tazminatın dava açma tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Temyizen incelenen kararda, meydana gelen olayda davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğuna ilişkin değerlendirmelerde hukuki isabetsizlik görülmemiştir.
İdare Mahkemesince Hükme Esas Alınan Bilirkişi Raporunun İncelenmesine Gelince;
İdare Mahkemesince Dairemizin bozma kararından sonra yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 26/10/2015 tarihli bilirkişi raporunda; Gaziantep İli, Islahiye İlçesi, … Köyü Parsel No:… sayılı taşınmazda 08/08/2011 tarihinde meydana gelen yangında 30 yaşlarında 130 adet badem ağacı, 15 yaşlarında 17 adet antepfıstığı ağacı, 12 yaşlarında 400 adet bağ omcasının, yaşları 10 ile 50 arasında değişen 9 adet zeytin ağacının, 10 yaşlarında 2 adet incir ağacının yanarak zarar gördüklerinin önceki bilirkişi raporlarından anlaşıldığı, ağaç bedellerinin gelir metoduna göre hesaplandığı, dava konusunun taşınmazın değeri olmayıp sadece topraksız olarak ağaç bedelinin hesaplanması olduğu, bunun hesaplanabilmesi için önce normal kuru tarım yapılan arazinin gelir metodu ile dekar bedelinin bulunması gerektiği, ikinci olarak ise normal kapama bir bahçenin bir dekarının bedelinin bulunarak taşınmazlar arasındaki farkın normal dikim normuna göre yetiştirilen ağaç bedeline bölünmesi ile ağaç bedellerin hesaplandığı, bir dekar arazinin değeri hesaplanırken K=R/F formülünün kullanıldığı, (bir dekar arazinin değeri (K) = Bir dekardaki net gelir (R) / Kapitalizasyon faiz oranı (F) ), kapitalizasyon faiz oranının (F) kısaca, taşınmazın yıllık net geliri ile gerçek satış bedeli arasındaki oran olarak tanımlanabileceği, bu oranın küçülmesinin arazinin değerini artırdığı, ülkemizde bölgelere özgü olarak kapitalizasyon faiz oranının belirlenmediği, Türkiye genelinde bu oranın %3 ilâ %15 arasında değiştiği, taşınmazın bulunduğu bölgede nüfus çok yoğun olmasına rağmen arazi kıt ise bu oranın çok düşük alındığı, Gaziantep İli'nin nüfus yoğunluğu ve toprak varlığı dikkate alındığında kıymet takdir raporlarında bu oranın %5 (0,05) olarak alındığı, K=R/F formülüne göre Gaziantep İlinde bir dekar kuru tarlanın değerinin 3.046 TL olduğu, yine aynı formüle göre Gaziantep İlinde bir dekar zeytin arazisinin değerinin ise 4.644,00 TL olduğu, zeytin ağacının ekim sıklığının 8X8 m² olduğu nazara alındığında (1000 m² / 64 m² = 15,4) bir dekara yaklaşık 15 adet zeytin ağacının dikilebileceği, bir dekar zeytin ağaçlı arazinin değerinden bir dekar kuru arazinin değeri düşüldüğünde (4.644 TL - 3.046 TL = 1598 TL) bir dekarda bulunan zeytin ağaçlarının toplam değerinin 1598 TL olduğu sonucuna varıldığı, bu miktarın bir dekara dikimi yapılabilecek zeytin ağacı sayısına bölümü yapıldığında ( 1598 TL / 15= 106,53 TL ) 106,53 TL olarak bir zeytin ağacının değerinin elde edildiği, davacının olayda 9 adet zeytin ağacının zarar gördüğü göz önünde bulundurulduğunda (9 X 106,53 TL= 958 TL) toplam 958 TL zeytin ağaçlarının yanmasından kaynaklı zararının bulunduğu, zeytin ağaçlarının yaşının 10 ilâ 50 arasında olmasına karşın değer tespiti yapılırken bu yaş farkının niçin dikkate alınmadığına ilişkin olarak; zeytin ağaçlarının verim çağına gelme yaşının 5-6 olarak kabul edildiği, verim çağına gelen bir ağacın ilk 2-3 yıldan yani 7-8 yaşlarından itibaren hele ki 10 yaşından sonra iyi ağaç olarak kabul edildiği, bu yaştan sonra ağaç yaşı büyümeye devam etse de her iki yılda bir düzgün budama yapılması gerektiği, düzgün budama yapılan ağacın ise yaşı büyümesine rağmen taç yapısının kontrol altına alınacağı ve sanki hep aynı taç yapısında gibi olduğu, yöredeki ekim, dikim, bakım unsurları göz önüne alındığında badem,incir ve zeytinin masraf unsurlarının il müdürlüğünce ayrı ayrı hesaplanmadığından badem ve incir ağaçları için hesaplamanın zeytin paralelinde yapıldığı, dolayısıyla K=R/F formülünde yine bir dekar zeytin arazisi değerinden bir dekar kuru arazinin değerinin düşülerek davacının antep fıstığı ve badem ağaçlarına ilişkin zarar hesabının yapıldığı, badem ve incir ağaçlarının 6x6 m² ekim sıklığına sahip olduğu, yukarıda ifade edilen aynı yöntemle hesaplama yapıldığında davacının 10.387 TL badem ağacı, 199,75 TL incir ağacı zararının bulunduğu, antep fıstığı ve bağ için ise zarar hesabının kendilerine özgü olarak yapıldığı, antep fıstığı ağacının 7x7 m² ekim sıklığına sahip olduğu, K=R/F formülüyle bir dekar antep fıstığı arazisinin 10.941 TL olarak değerinin hesaplandığı, yukarıda belirtilen hesap yöntemi uygulandığında davacının yangından kaynaklı 8.388 TL antep fıstığı ağacı zararının bulunduğu, bağın 4x4 m² dikim sıklığında ziraatinin yapıldığı, K=R/F formülüyle bir dekar bağ arazisinin 4.973 TL değerinin olduğu, yukarıda belirtilen hesap yöntemi uygulandığında davacının 12.047 TL bağ zararının bulunduğu, taşınmaz üzerindeki toplam maddi zararın 31.982,02 TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunda; badem ve incir ağaçları için yapılan zarar hesabında, ekim, dikim, bakım unsurları göz önüne alındığında aralarında yakınlık bulunduğundan hareketle zeytin arazisinin değerinden kuru arazinin değerinin çıkarılması yoluyla ağaç bedellerine ulaşıldığı ifade edilmişse de, badem ve incirin her ikisinin ekim sıklığının da 6X6 m² olduğu dikkate alındığında yukarıda zikredilen yöntem ile her iki ağacın değerinin de aynı çıkması gerekirken badem ağacının değerinin 79,90 TL, incir ağacının değerinin ise 59,90 TL olarak hesaplandığı, yine antep fıstığı için yapılan zarar hesabında ağaç bedeli belirlenirken K=R/F yöntemi uygulandığında bir dekar antep fıstığı arazisinin değerinin 10.941 TL olduğu, bir dekarda bulunan antep fıstığı ağaçlarının toplam değerinin (10.941 TL (antep fıstığı bulunan bir dekar arazi değeri) - 3.046 TL ( bir dekar kuru arazi değeri)= 7895 TL ) 7895 TL olarak hesaplanması gerektiği, ekim sıklığının 7X7 m² olduğu, bir dekara (1000 m²/ 49 m²= 20.4 ) yaklaşık 20 antep fıstığı ağacı dikilebileceği dikkate alındığında, bir adet antep fıstığı ağacının değerinin (7895 TL / 20= 394.75 TL) 394,75 TL olması gerekirken raporda 493,47 TL olarak hesaplandığı, raporda maddi hataların bulunduğu görüldüğünden, hükme esas alınabilecek nitelikte olmayan bilirkişi raporuna dayalı olarak davanın kabulü yönünde verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
Bu itibarla; İdare Mahkemesince, davacıların uğradığı gerçek zarar miktarının tespiti amacıyla yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekmektedir. Diğer taraftan da, dosya üzerinden yaptırılacak bilirkişi incelemesinde, davacıların zararının; … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Değişik iş sayılı dosyasındaki bilirkişi raporunda olayda zarar gördüğü belirtilen 17 adet 15 yaşlarında fıstık ağacı, 130 adet 30 yaşlarında badem ağacı, 400 adet 12 yaşlarında bağ tiyeği, 1 adeti 50, 1 adeti 20, 7 adeti 10 yaşlarında olan 9 adet zeytin ağacı, 2 adet 10 yaşlarında incir ağacının yerine dikilecek ağaçların resmi veya özel kişi ve kurumlardan satın alınması halinde olayın gerçekleştiği 08/08/2011 tarihinde ödenecek bedele göre hesaplanması gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın kabulüne ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.