Ceza Genel Kurulu 2021/157 E. , 2021/309 K.
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 1. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 58-339
Kasten yaralama suçundan sanık ...'ın beraatine ilişkin ... (Yenihisar) 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 05.05.2016 tarihli ve 18-384 sayılı hükmün Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 3. Ceza Dairesince 10.12.2018 tarih ve 5499-19145 sayı ile;
“...Katılan hakkında ... Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen 05.09.2015 tarihli rapor içeriği ve katılanın anlatımları ile dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı suçun sübut bulduğu ve mahkûmiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, delillerin takdir ve değerlendirilmesinde hataya düşülerek yerinde olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 10.06.2019 tarih ve 58-339 sayı ile;
'...Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde gerek bozma öncesi sanık savunması ve katılan ile tanık beyanları, gerekse de bozma sonrası katılan beyanı ve sanık savunmaları bir bütün olarak değerlendirildiğinde katılanın sanık tarafından darbedildiğine dair aşamalardaki çelişkili anlatımları dikkate alındığında, isnat olunan suçun sanık tarafından gerçekleştirildiği hususunda mahkememizde şüphe hasıl olmuş, katılanın iddialarının kendisi ile yakın akrabalık ilişkileri bulunan tanıklar ... ve ... beyanları ile desteklendiği göz önünde bulundurulduğunda tanıkların da akrabalık dereceleri sebebi ile tarafsız yönde beyanda bulunabilecekleri hususunda yine Mahkememizde oluşan şüphe doğrultusunda ceza muhakemesi hukukuna hâkim olan şüpheden sanık yararlanır evrensel ilkesi gereğince Yargıtay bozma ilamına direnilerek sanığın yeniden beraatine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.'
şeklindeki gerekçeyle bozmaya direnerek önceki hüküm gibi sanığın beraatine karar vermiştir.
Bu hükmün de Cumhuriyet savcısı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.02.2020 tarihli ve 133673 sayılı 'bozma' istekli tebliğnamesi ile dosya, 6763 sayılı Kanun'un 36. maddesiyle değişik CMK'nın 307. maddesi uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 3. Ceza Dairesince 09.03.2020 tarih ve 1774-4748 sayı ile, direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmiş,
Ceza Genel Kurulu ise 26.11.2020 tarih ve 191-484 sayı ile;
'...Dosyanın hükmü temyiz eden Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca kamu davasına katılma konusunda bir karar verilmesi için öncelikle Yargıtay 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesine,' karar vermiştir.
Dosyanın devredildiği Yargıtay 1. Ceza Dairesince 06.04.2021 tarih ve 6990-6163 sayı ile;
'...6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un 20/2. maddesi uyarınca, sanık hakkında kasten yaralama suçundan açılan kamu davasında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının yokluğunda verilen hükmün tebliği üzerine, vekilinin temyiz dilekçesiyle sanığın cezalandırılmasını isteyerek katılma iradesini ortaya koyduğu anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK'nın 237/2 ve 260/1. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kamu davasına katılan olarak kabulüyle Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 09.03.2020 gün ve 2020/1774 Esas, 2020/4748 Karar sayılı ilamına istinaden direnme kararıyla ilgili gerekli değerlendirmenin yapılarak karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulunca incelenmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesine,' karar verilerek Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı kasten yaralama suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
... Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen 05.09.2015 tarihli raporda; katılanın sağ areola da ..., göğsünde ekimoz olduğu, yaralanmanın yaşamını tehlikeye sokmadığı, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte hafif olduğunun belirtildiği,
... Cumhuriyet Başsavcılığınca 10.09.2015 tarih ve 7594-617 sayı ile yetkisizlik kararı verilerek dosyanın ... (Yenihisar) Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
... Aile Mahkemesinin 11.09.2015 tarih ve 717 değişik iş sayılı kararı ile sanık hakkında 6284 sayılı Kanun’un 5. maddesinin birinci fıkrasının a-c-e-f bentlerinde düzenlenen tedbirlere hükmedildiği, 20.10.2015 tarihli aynı değişik iş sayılı kararı ile hükmedilen tedbirlerin kaldırılmasına karar verildiği,
Sanık hakkında üzerine atılı tehdit suçundan ... Cumhuriyet Başsavcılığının 22.12.2015 tarih ve 4754 sayı ile; kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği,
Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) Sistemi vasıtasıyla temin edilen nüfus kayıt tablosundan; 1966 ... doğumlu katılan ... ile 1949 Yenihisar doğumlu sanık ...’ın 22.05.2015 tarihinde evlendikleri, olaydan sonra sanığın açtığı boşanma davasının görüldüğü ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.05.2018 kesinleşme tarihli 426-25 sayılı kararı ile boşandıkları,
Anlaşılmaktadır.
Katılan ... 05.09.2015 tarihinde saat 22.00'de Kollukta; sanık ... ile 22.05.2015 tarihinde resmî nikâhla evlendiklerini, evlendikten sonra ... ilçesinde ikamet etmeye başladıklarını, burada iken eşi sanığın sürekli kıskançlık göstermeye başladığını, kendisine hitaben “Benden habersiz evden çıkmayacaksın, eve benden habersiz kimseyi almayacaksın. Eğer bunları yaparsan, seni öldürürüm, seni keserim” diye tehditler etmeye başladığını, elleri ile sıkmaya, her tarafını acıtmaya, en son uyurken göğüs uçlarını sıkıp kendisine zarar vermeye çalıştığını, durumu evden çıkamadığı için kimseye anlatamadığını, 10 günlüğüne memleketine gidip kafasını dinleyeceğini belirterek sanığı ikna ettiğini, ... iline geldikten sonra hastaneye gidip rapor aldığını, sanığın ... ilçesi, Yeni Mahalle, 818 Sokak, ... Apartmanı 24/12 numaralı yerde ikamet ettiğini, tehditlerde bulunup, kötü davranarak kendisini yaralayan eşinden şikâyetçi olduğunu, uzlaşmak istemediğini,
01.12.2015 tarihinde saat 16.30’da Kollukta; kendisinden şikâyetçi olan ...’ın nikâhlı eşi ve evleneli 6 ay olduğunu, evlenince ... ilinin ... ilçesine yerleştiklerini, evlendikten sonra kıskançlık yaparak kendisine darp ve tehdit olaylarında bulunduğunu, ... ilçesinden ayrılarak ... ilinde bulunan kızı ...’ın yanına geldiğini, eşinin kendisine yapmış olduğu darptan dolayı vücudunda meydana gelen ağrılarla ilgili olarak ... Eğitim Araştırma Hastanesine giderek konu ile ilgili darp raporu aldığını ve Polis Merkezine şikâyette bulunduğunu, can güvenliği için tedbir kararı istediğini, şikâyetinin ardından eşi sanık ...’ın kendisini arayarak yaptıklarından pişman olduğunu, şikâyetini geri almasını ve ... ilçesine dönmesini istediğini, kendisine inanarak ... ilçesine dönerek şikâyetini geri aldığını, şikâyetini geri aldıktan sonra sanığın kendisine hitaben “Beni nasıl şikâyet edersin, ben sana yapacağımı bilirim.” diyerek kapıyı üzerine kilitleyip evden çıkıp gittiğini, bu yaptığı fiziksel ve ruhsal baskıya daha fazla dayanamayarak tekrar ... iline geldiğini, ifadesindeki çelişkinin yuvasını kurtarmak için olduğunu, sanığın kendisine yaptıklarını yapmamış gibi yazılan dilekçeyi adını hatırlayamadığı sanığın avukatının ... ilçesinde bulunan avukatlık bürosunda avukatın bilgisayarda yazdığını, kendisinin de imzaladığını, sanığın yanında bulunduğu süre içerisinde şiddet ve hakarete uğradığını, kendisini kandırarak şikâyetini geri aldıran sanıktan davacı ve şikâyetçi olduğunu,
15.02.2016 tarihinde istinabe olunan Mahkemede; eşi sanık ile evlendiği tarihten 2-3 gün sonra kendisini sık sık darbetmeye başladığını, olay tarihinde de iddianamede belirtildiği şekilde kendisini darbettiğini, kendisi ile şu an boşanma aşamasında olduklarını ve davalarının devam ettiğini, bu olaydan önce de kendisi ile ters ilişkiye girdiğini, bu konuda kendisini çok zorladığını, vücuduna çok zarar verdiğini, eve kapatıp tehdit ettiği için diğer olaylarla ilgili rapor alamadığını, kızı tanık ... ile tanık ...’un bazı olaylara şahit olduğunu,
Tanık ... istinabe olunan Mahkemede; ...’da öğrenci olduğunu, olay tarihinde 1 aylığına tatil zamanı annesi katılan ve üvey babası sanığın yanına gittiğini, üvey babası sanığın kendisini istemediği için sürekli kavga ettiklerini, okulunun bitmesine de bir dönem kaldığını, kendilerinin yanında kalmasını istemediğini, bu nedenle ...’ya yerleşme kararı aldığını, bunun üzerine katılanın da kendisi ile kafasını dinlemek üzere ...’ya gelmek istediğini, annesinin sanığa ...’ya gitmek istediğini söylediğini, ısrar edince katılanı odaya çağırdığını, seslerini duyduğunu ve bulunduğu yerden de odanın içini gördüğünü, sanığın katılanın kolunu sıkarak “Orada fahişelik mi yapmaya gideceksin, beni terk edersen seni öldürürüm, ölümün benim elimden olur, ben kasap ...'ım, hayvan kesmek benim için neyse insan kesmek de benim için odur.” şeklinde sözler söylediğini, katılan soyunurken kollarındaki ve göğüs ucundaki morlukları gördüğünü, zaten annesinin gece ağlamalarını ve bağırmalarını duyduğunu, sanığın annesi katılana fiziki ve psikolojik şiddet uyguladığını,
Tanık ... istinabe olunan Mahkemede; olay günü sanık ve katılanın evinde olduğunu, evde kendisinden başka görümcesinin kızı tanık ... olduğunu, olaydan önce katılanın kendisine eşiyle mutsuz olduğunu, şiddet uyguladığını söylediğini, kendileri ile ...’ya gelmek istediğini, eşine söylemediğini, kendisi için eşinden izin almalarını istediğini, bunun üzerine sanığa “ Eşin bizimle gelsin, on gün kalsın, kafasını dağıtsın” dediğini, onun da “Olmaz” dediğini, bu konuşmadan sonra katılanı odaya çağırdığını, kolundan tutarak zorla odaya soktuğunu, oturduğu yerden görebildiğini, koyunu eliyle sıkıp burkarak “Beni terk edersen seni keserim, öldürürüm, benim kasap ... olduğumu unutuyorsun herhâlde..” şeklinde sözler söylediğini, daha sonra boynunu sıkarak yatağa doğru fırlattığını,
İfade etmişlerdir.
Sanık ... aşamalarda benzer şekilde; üzerine atılı suçlamayı kesinlikle kabul etmediğini, katılanın eşi olduğunu, kendisine boşanma davası açtığını, evlilik hayatları boyunca kesinlikle katılana yönelik herhangi bir fiziksel eyleminin olmadığını,Yargıtay bozma ilamına direnilmesini, mahkeme aksi hüküm kuracak olursa lehine kanun maddelerinin uygulanmasını ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini,
Savunmuştur.
Kasten yaralama suçu TCK’nın 86. maddesinde;
“(1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
(3) Kasten yaralama suçunun;
a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,
b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
e) Silâhla,
İşlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır” şeklinde düzenlenmiş, 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 11. maddesiyle 3. maddeye “canavarca hisle” şeklinde (f) bendi eklenmiş ve canavarca hisle işlenen kasten yaralama suçunda verilecek cezanın bir kat artırılacağı hüküm altına alınmıştır.
Maddenin birinci fıkrasında kasten yaralama suçunun tanımı yapılarak, kasten yaralamanın temel şekli düzenlenmiş, kişinin vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan her davranış, yaralama olarak kabul edilmiş, madde gerekçesinde bu husus açıkça vurgulanmıştır. Kasten yaralama fiilinin, kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde olması hâli ise ikinci fıkrada düzenlenmiş olup bu durumda birinci fıkradaki hapis cezasından daha az süreli bir hapis cezası ya da seçimlik olarak adli para cezası suçun yaptırımı olarak öngörülmüştür.
Kasten yaralama suçunda korunan hukuki yarar, kişinin vücut dokunulmazlığı ve beden bütünlüğüdür. Suçun konusu, mağdurun acı verilen veya bozulan bedeni veya ruhsal varlığıdır. Failin yaptığı hareket sonucu, maddede belirtilen sonuçlardan biri meydana gelirse, kasten yaralama suçunun oluşacağında tereddüt bulunmayıp, bu sonucu doğurmaya elverişli olan tüm hareketlerle, kasten yaralama suçunun işlenmesi mümkündür.
Bu bilgiler ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Sanık ... ve katılan ...’ın 22.05.2015 tarihinde resmî nikahla evlendikleri, bunun tarafların ikinci evliliği olduğu, evlendikten sonra sanığın memleketi olan ... ili, ... ilçesinde ikamet etmeye başladıkları, sanığın evliliğin başından itibaren sürekli eşi katılana yönelik kıskançlık sergilemesi nedeniyle aralarında sorunların baş gösterdiği, katılanın 03.09.2015 tarihinde memleketi olan ...'ya gittiği, 05.09.2015 tarihinde ise Karakola giderek eşi sanığın kendisini belli bir süre önce uyumakta iken göğüs uçlarını sıkmak suretiyle darp ettiğini iddia ettiği olayda; katılanın, sanığın göğüs uçlarını sıkarak kendisine zarar vermeye çalıştığına ilişkin aşamalardaki istikrarlı beyanları, bu beyanlarla örtüşen ve katılanda sağ areola ..., göğüste ekimoz bulunduğuna ilişkin adli rapor içeriği ve tanıklar ... ile ...'un anlatımları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın üzerine atılı kasten yaralama suçunun sabit olduğu anlaşıldığından, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeler ile Yerel Mahkemece sanığın beraatine karar verilmesinde isabet bulunmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün, sanığın kasten yaralama suçunun sabit olduğu gözetilmeden beraatine karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan beş Ceza Genel Kurul üyesi; sanığın üzerine atılı kasten yaralama suçunun sabit olmadığı görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1-... (Yenihisar) 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.06.2019 tarihli ve 58-339 sayılı direnme kararına konu beraat hükmünün, sanığın kasten yaralama suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
2-Dosyanın, mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 24.06.2021 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğu ile karar verildi.