Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/15606 E. , 2021/4448 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/15606
Karar No : 2021/4448
TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNAN (TARAFLAR) :
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Komiser yardımcısı olarak görev yapan davacı, 2014 yılı terfi döneminde komiser rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı maaş ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…., K:… sayılı kararıyla davanın reddine hükmedilmiş olup, anılan karar Danıştay Beşinci Dairesinin 21/02/2019 günlü, E:2016/20723, K:2019/1496 sayılı kararıyla bozulmuştur.
Anılan bozma kararı sonrasında … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla, davanın açıldığı tarihte davacının görev yaptığı Bayburt ilinin bağlı olduğu yargı çevresinin davanın devamı esnasında değişmesi sebebiyle, davanın yetki yönünden reddedilerek, dava dosyasının yetkili Erzurum İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Bozma kararına uymak suretiyle verilen … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla Merkez Değerlendirme Kurulu kararında yer verilen gerekçeler, uyuşmazlık konusu terfi döneminde terfiyi hak eden ve terfi ettirilen personele ilişkin liste ile bu listede yer alan personelin kıdem, sicil, ödül ve takdirnameleri, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışları ile geçmişte alınmış cezalar, geçirilen ve devam eden soruşturma bilgileri gözönünde bulundurulduğunda; davalı idarece liyakat değerlendirmesinde dikkate alınması gereken ölçütlerin, rütbe terfiine aday davacı yönünden eşit, objektif ve istikrarlı bir şekilde uygulanmadığı anlaşılmakta ise de, gelinen aşamada meydana gelen yeni hukuki durumlar, davacı hakkında açılan ceza davasında … Ağır Ceza Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karara konu fiillerin temadi etmesi, nitelik ve ağırlığı ile örgütün büyük bir gizlilik ve takiye içinde devleti ele geçirmek amacıyla yasadışı faaliyetlerde bulunduğu da dikkate alındığında, 2014 yılı terfi dönemine etkisinin olacağının açık olduğu, bu durumda, mevcut listedeki personelin rütbe terfiine ilişkin olarak yukarıda değinilen hususlar da göz önünde bulundurulmak suretiyle davacının durumunun liyakat yönünden 'yeniden' değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline; iptal kararının davacının doğrudan bir üst rütbeye terfi ettirilmesi sonucunu doğurmayacağı, bir üst rütbeye terfi ettirilip ettirilmeyeceği konusunda idare tarafından yeniden bir değerlendirme yapılmasınının gerektiği, bu aşamada davacının parasal ve özlük hak kaybının varlığından söz edilemeyeceği gerekçesiyle işlem nedeniyle yoksun kaldığı maaş ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi istemi yönünden davanın reddine hükmedilmiş; yargılama giderlerinin yarısı davacı üzerinde bırakılmış ve davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş olması sebebiyle komiserliğe terfi ettirilmesinin muhtemel olduğu, bu sebeple dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı maaş ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemi yönünden davanın reddine karar verilmesinin hukuka ve usule aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : 2014 yılında bir üst rütbeye terfi durumu değerlendirmeye alınan komiser yardımcıları için hazırlanan kıdem listesinde 361. sırada yer alan davacının terfi durumunun ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda değerlendirilmesi sonucunda hakkında 'terfi etmez' kararı verildiği, davacının 672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarıldığı, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmüştür.
DAVALI İDARENİN CEVABI : Dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı, davacının 672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarıldığı savunulmaktadır.
DAVACININ CEVABI : Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının esasına yönelik temyiz istemlerinin reddi ile Mahkeme kararının onanması; davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet bulunmadığından, bu kısma yönelik davacının temyiz talebinin kabulüyle, Mahkeme kararının yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik kısmının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararı uyarınca doğrudan Dairemiz esasına alınan dosyada, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Mahkeme kararının esasına yönelik tarafların temyiz istemlerine ilişkin olarak;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Mahkeme kararının yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin kısmına yönelik davacının temyiz istemine gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik 'Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar' başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde ise; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun ''Kararlarda bulunacak hususlar'' başlığını taşıyan 24. maddesinin (f) bendinde; kararlarda, yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği, 31. maddesinin göndermede bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde de; davaya göre Kanun uyarınca takdir olunacak vekalet ücretlerinin yargılama giderlerinden olduğu, 326. maddesinin birinci fıkrasında; kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, 330. maddesinde; davayı kaybeden taraf aleyhine vekalet ücretine hükmedileceği, 331. maddesinin 1. fıkrasında ise; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedileceği kuralına yer verilmiştir.
Bilindiği üzere, yargılama sonucu bir tarafa yargılama giderlerinin yükletilmesinin nedeni, o tarafın, dava açmak ya da dava açılmasına sebebiyet vermek suretiyle karşı tarafın yargılama masrafı yapmasına neden olmasıdır.
Somut olayda, davacının 'komiser rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin işlem' hakkında 'yeniden değerlendirme yapılması gerektiği' gerekçesiyle iptal kararı verilmiştir. Bu işleme bağlı olan maaş ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi talebi ile ilgili olarak ise, 'davacının bir üst rütbeye terfi ettirilip ettirilmeyeceği konusunda idare tarafından yeniden bir değerlendirme yapılacağı belirtilerek, bu aşamada davacının parasal ve özlük hak kaybının varlığından söz edilemeyeceği' gerekçesiyle bu kısım yönünden davanın reddi yolunda hüküm kurulmuştur. Ancak, bu 'ret hükmü' işlemin hukuka uygunluğunu saptayan ya da davacının haksız olduğunu ortaya koyan nitelikte bir hüküm olmayıp, yalnızca konuyla ilgili henüz karar verilemeyeceğini tespit etmektedir. Başka bir ifade ile davanın esası hakkında bir karar verilmiş değildir.
Bu itibarla, parasal ve özlük hak talebinin bağlı olduğu işlem hakkında iptal kararı verildiği ve temyizen incelenen kararda, dava konusu parasal ve özlük hak talebi hakkında 'hukuka aykırılık' yolunda bir tespit yapılmadığı dikkate alındığında, yargılama giderlerinin yarısının davacı üzerinde bırakılarak, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan, düzeltilmesi mümkün eksiklik olarak görüldüğünden, İdare Mahkemesince verilen kararın hüküm fıkrasında yer alan '...aşağıda dökümü yapılan 488,55-TL yargılama giderinden davadaki haklılık oranı uyarınca takdiren 244,28-TL'sinin ve 2020 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, kalan 244,28-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar düzeltme aşamasında davalı idarece karşılanan 41,70-TL posta giderinden davada haklılık oranına göre 20,85-TL'si ile 2020 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00-TL avukatlık ücretinin davacı tarafından davalı idareye ödenmesine, geriye kalan 20,85-TL yargılama giderinin davalı idare üzerinde bırakılmasına,...' ibaresinin '...aşağıda dökümü yapılan toplam 488,55-TL yargılama gideri ile 2020 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, karar düzeltme aşamasında davalı idare tarafından yapılan 41,70-TL yargılama giderinin davalı idare üzerinde bırakılmasına, ...' şeklinde düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİ ile … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının ONANMASINA oybirliğiyle,
2. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN REDDİ ile … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın işlem nedeniyle yoksun kaldığı maaş ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi istemi yönünden davanın reddine ilişkin kısmının ONANMASINA oybirliğiyle,
3. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN KABULÜ ile … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik hüküm fıkrasının yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA oyçokluğuyla,
4. Temyiz aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderinin yarısının davacı üzerinde bırakılmasına, diğer yarısının davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, davalı idare tarafından yapılan yargılama giderinin tamamının davalı idare üzerinde bırakılmasına,
5. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/11/2021 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik 'Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar' başlıklı 49. maddesinde; '1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay;
a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar.
b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar.' hükmüne yer verilmiştir.
Temyiz incelemesinde; incelemeye tabi karardaki gerekçenin değiştirilmesi veya maddi hata ve yanlışlıkların düzeltilmesi, eksikliklerin tamamlanması mümkün olmakla birlikte, hükmün sonucunu, kapsamını değiştirecek şekilde düzeltme yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Temyiz istemine konu Mahkeme kararı sonucunda haksızlığı yolunda bir tespit yapılmayan davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu husus, yukarıda belirtildiği üzere 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 'Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar' başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunmayıp; kararın bozulmasını gerektiren 'hukuka aykırılık' teşkil etmektedir.
Bu sebeple, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla, aksi yönde oluşan düzeltilerek onama kararına katılmıyoruz.