(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/12856 E. , 2013/1821 K.
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı ... hükmün; Dairemizin 02/02/2012 gün ve 2012/393-2131 sayılı ilamıyla onanmasına oyçokluğı ile karar verilmiş, süresi içinde davacı ... vekili ile davalı ... Yönetimi vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... ... 17/08/2007 günlü dilekçesi ile; imar-ihya zilyetliğe dayalı olarak açılan dava sonucu ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/12/2002 gün ve 1998/817-1095 sayılı kesinleşen kararı ile ... ... adına tescil edilen taşınmazı, ... 4. Noterliğince düzenlenen 26/05/2005 gün 17535 yevmiye nolu TEMLİKNAME ile devir aldığını, kesinleşen karar gereği taşınmazın adına tescil edilmesi konusundaki isteğinin, tescile karar verilen yerin tescil harici, imar uygulaması sonucu yol ve yeşil alan olarak bırakılıp ve kullanım amacının değiştiği gerekçesi ile yerine getirilmeyeceğinin kendisine bildirilmesi nedeniyle, daha önce kesinleşen mahkeme kararı doğrultusunda, taşınmazın adına tescili isteğiyle Hazine, Orman Yönetimi, Tapu Kadastro ve Genel Müdürlüğü, ... ve ... Büyükşehir Belediye Başkanlığına husumet yönelterek dava açmıştır. Mahkemece, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, ... ve ..., aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, Orman Yönetimi ve Hazine aleyhine açılan davanın kabulüne, ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşen dosyası içinde bulunan 29/04/2000 tarihli bilirkişi raporunun eki olan krokide (A) ile gösterilen 12145 m2 yüzölçümlü taşınmazın davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Orman Yönetimi, Hazine ve ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir. Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2009/13974-16532 sayılı 10.10.2009 günlü bozma kararında özetle: [“İncelenen dosya kapsamına göre, davacının temlikname ile devralıp tescilini istediği taşınmazın, ... ... tarafından Hazine, Orman Yönetimi ve Kabasakal Köy Tüzel Kişiliği aleyhine açtığı dava sonucu, ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/12/2002 gün ve 1998/817 - 1095 sayılı kararı ile tesciline ilişkin verilen karar, Orman Yönetimi ve Hazinenin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 03/06/2003 gün ve 2003/4047 - 4830 sayılı kararı ile ONANDIĞI, karar düzeltme talebinin de 08/03/2004 tarihinde reddedilerek kesinleştiği, bu karar infazı yapılmadan tescil konusu taşınmazın ... 4. Noterliğinin 26/05/2005 gün ve 17535 numaralı TEMLİKNAME ile 20.000.- TL. bedel karşılığında davacı ... ...'e temliken satılmasından sonra, kararın infazı ve tapuya tescil edilmesi için Tapu Sicil Müdürlüğüne başvurulduğu, Tapu ve Kadastrosu Genel Müdürlüğü 12. Bölge Müdürlüğünün 24/02/2006 günlü yazıya 'tescil kararı verilen yerin tescil harici, imar uygulaması sonucu yol ve yeşil alan olarak bırakılan yerde kaldığı, kullanım amacının değiştiği, bu sebeple kararın infazının mümkün olmayacağının' bildirildiği, ... Büyükşehir Belediyesi
İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığının 19/03/2008 günlü yazı cevabında ise 'tescili istenilen 12145 m2 yüzölçümündeki alanın kadastro paftasına gösterilmemiş olması nedeniyle ... İlçe Belediyesince yaptırılan arazi ve arsa düzenlemesinde imar uygulamasına dahil edilmediği, ikinci kez ... Büyükşehir Belediyesince yaptırılan arsa ve arazi düzenlemesinde anılan bölgenin 2002 yılında kesinleşen Baharat IV Devlet Ormanı sınırları içinde kalması nedeniyle düzenlemeye alınmasının mümkün olmadığının' bildirildiği anlaşılmaktadır. Dairenin iade kararı üzerine alınan ... bilirkişinin 08/09/2009 günlü ek raporunda, hükmen tescile karar verilen (A) ile işaretli 12145 m2 yüzölçümündeki taşınmazın sarı renkle ... 158 m2 bölümün Belediye adına tapuda kayıtlı olan 5643 ada 1 nolu parsel içinde, yeşil renkle ... 278 m2 bölümünün imar yolu olarak ayrılan alanda kaldığı, 11.709 m2'lik bölümde kesinleşen orman kadastrosu alanında kaldığı bildirilmiştir. ... ... tarafından ... (4) Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan ilk tescil davasının yargılaması sırasında 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre 02/04/2001 tarihinde işe başlanılarak 26/11/2001 tarihinde ilân edilen orman kadastrosunda, çekişmeli taşınmazın Baharat IV Devlet Ormanı kapsamında bırakıldığı ve bu işlemin tescil kararı verilmeden kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacının temlikname ile devir aldığı taşınmazı, yörede yapılan arazi kadastrosu sırasında 'çalılık' niteliğiyle tesbit ve tescil harici bırakılmış, ... ... tarafından Hazine, Orman Yönetimi ve Kabasakal Köyü Tüzel Kişiliği aleyhine 1998 yılında M.Y.nın 713. (E.M.Y.639) maddesi gereğince açılan tescil davasının yargılaması sırasında çalışmaya başlayan Orman Kadastro Komisyonu tescil davasına konu olan taşınmaz ve etrafını orman sınırı içine almış, orman kadastrosunun yapıldığı tarihde devam etmekte olan tescil davası 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına da dönüşmüştür. Sözü edilen kanun gereğince orman kadastrosuna itiraz davalarının kadastro mahkemesinde görülmesi gerekir. Ne var ki; tescil davasının tarafları 'bu yerde orman kadastrosunun başladığını ve taşınmazın orman sınırları içine alındığını ve sonuçlarının 26/11/2001 tarihinde ilân edildiğini bu nedenle tescil davası elde tutularak orman kadastrosuna itiraz davası ayrılıp kadastro mahkemesine gönderilerek sonucunun beklenmesi ve orman kadastrosuna itiraz davasının kesinleşen sonucuna göre tescil davasının karara bağlanmasını' mahkemeye bildirmedikleri ve mahkemede kendiliğinden bu durumdan haberdar olmadığından, tescil davasına devam ederek davayı 19/12/2002 tarihinde karara bağlamış ve yine temyiz aşamasında da taraflar orman kadastrosundan söz etmediklerinden, mahkeme kararı 03/06/2003 tarihinde onanıp, karar düzeltme istemi de red edilerek 08/03/2004 tarihinde kesinleşmiştir. Sözü edilen sadece tescil davasına bakmakla görevli olan asliye hukuk mahkemesinin o tarihde orman kadastrosuna itiraz davasını iptal etme görevi bulunmadığı gibi verdiği tescil kararı ile de orman kadastrosu iptal edilmemiş, o davanın devamı sırasında 26/11/2001 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu 02/05/2002 tarihinde yani tescil davası 19/12/2002 tarihinde karara bağlanmadan önce kesinleşmiştir. Dava konusu 12.125 m2 yüzölçümündeki taşınmazın 158 m2'lik bölümünün halen belediye adına tapuda kayıtlı olan 5643 ada 1 sayılı parsel içinde 278 m2'lik bölümünün yol alanında, 11.709 m2'lik bölümün de kesinleşen orman alanında kaldığı anlaşılmaktadır. Orman kadastrosu ve 5643 ada 1 sayılı parsel içinde kalan bölümün tapu kaydı iptal edilmedikçe bu kararın infazı mümkün olmadığı gibi, daha önce tapuya tescil kararı verilen taşınmazın yeniden tesciline karar verilmesinin de kanunî dayanağı bulunmamaktadır. Bu aşamada davanın reddine karar verilmesi gerekirken, ... olduğu gibi hüküm kurulmuş olmasının usûl ve kanuna aykırı olduğu,' gereğine değinilerek Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA,''] oyçokluğı ile karar verilmiş, mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairenin 02/02/2012 gün ve 2012/393 - 2131 sayılı ilâmıyla '' Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,'' oyçokluğı ile karar verilmiştir.
1) Davalı ... Yönetimi vekili karar düzeltme dilekçesinde; mahkemeye sundukları 23.10.2007 tarihli cevap dilekçesinde, davanın reddi istemi yanında, taşınmazın orman olarak Hazine adına tescilini de talep ettiklerini, mahkemece, davanın reddine karar verildiği halde, taşınmazın orman olarak Hazine adına tescil edilmemesinin doğru oladığını, bu nedenle Yargıtay ilâmının düzeltilerek yerel mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
Davalı ... Yönetimi vekilinin karar düzeltme istemli dilekçesinin incelenmesinde; davalı ... Yönetimi vekili mahkemeye sundukları 23.10.2007 tarihli cevap dilekçesinde, davanın reddi istemi yanında taşınmazın orman olarak Hazine adına tescilinide talep ettikleri halde, usûlüne uygun bir şekilde davaya müdahil davacı sıfatı ile harçlı bir katılımları olamadığı gibi, davanın reddine ilişkin 28.10.2010 tarihli karar kendilerine tebliğ edildiği halde, bu kararı temyiz de etmemişlerdir, aleyhlerine olan kararı temyiz etmeyen, usûlüne uygun bir şekilde davaya müdahil davacı sıfatı ile harçlı bir katılımları olmayan Orman Yönetiminin karar düzeltme dilekçesinin reddi gerekmiştir.
2) Davacı gerçek kişi vekili karar düzeltme istemli dilekçesinde; dava tümden reddedildiği halde, peşin yatırılan maktu harcın mahsubu ile fazla yatırılan harcın yatıran davacı tarafa iadesine karar verilmesi gerekirken, nisbi harç hesabı ile bakiye karar ve ilâm harcının davacı taraftan tahsiline karar verilmesinin usûl ve kanuna aykırı olduğunu, ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/12/2002 gün ve 1998/817-1095 sayılı ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen tescil ilâmının idarece infaz edilmemesinin Anayasanın 138/4. maddesine aykırı olduğunu, kesinleşen mahkeme ilâmının infaz edilmemesi suretiyle Anayasaya aykırı bir şekilde müvekkilinin mağdur edildiğini, esasen yargılama devam ederken yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasının kesinleştiğinden söz edilemiyeceğini, kaldıki sözü edilen tescil ilâmında Orman Yönetimi ve Hazinenin ve Köy Tüzel Kişiliğinin taraf olduğunu ve tarafları yönünden bağlayıcı nitelikteki kesin hüküm olduğunu, mahkeme kararlarına yasama, yürütme organları ile idarenin uymak zorunluluğu olduğunu, daha sonra buranın belediyelik olduğunu ve imar planı uygulamasına esasen konu edilmediğini, kesinleşen mahkeme kararının infaz edilmemesi suretiyle oluşan mağduriyetlerinin giderilmesi için kesin bozma ilâmı doğrultusunda verilen davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanması yolundaki Daire ilâmının kaldırılarak kararın bozulmasını istemiştir.
Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ilk tescil davasının devamı sırasında yapılan ve 26/11/2001 tarihinde ilân edilerek tescil davasının karara bağlanmasından önce 26/05/2002 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu vardır.
Dava konusu taşınmazın, ... ... tarafından 08/10/1998 tarihinde Hazine, Orman Yönetimi ve Köy Tüzelkişiliği aleyhine açılan tescil davasının yargılaması sonunda ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/2/2000 gün ve 1998/817 Esas- 2000/1095 Karar sayılı kararı ile 12.145 m2 olarak davacı ... ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, Hazine ve Orman Yönetiminin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 03/06/2003 gün ve 2003/4047-4830 sayılı kararı ile onanmış, Hazine vekilinin karar düzeltme talebi de 08/03/2004 tarihinde ret edilerek kesinleşmiştir.
... ... ... 4. Noterliğinde düzenlenen 26/05/2005 tarih ve 17535 sayılı temlikname ile hak ve alacaklarını ... ...’e devretmiştir.
Kesinleşen tescil kararı gereğince taşınmazın Tapu Sicil Müdürlüğünce tapuya tescil edilmesi gerekirken, “Tesciline karar verilen yerin tescil harici bırakılan yere isabet ettiği ve bu yerin imar uygulaması sonucu yol ve yeşil alan olarak bırakıldığından kullanım amacının değiştiği düşünüldüğünde karar uygulanabilirlik özelliğini kaybettiği, bu durum itibariyle kararın uygulanamayacağı” belirtilerek tescil edilmemiştir.
Temyiz konusu bu davada taşınmazı temlik alan ... ... vekili, 17/08/2007 tarihli dilekçesi ile Hazine, Orman Yönetimi, ... Büyükşehir Belediyesi, ... İlçe Belediyesi ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü aleyhine 12.145 m2 taşınmazın tapuya tescil edilmemesi nedeniyle, ... Belediyesi tarafından yapılan imar düzenlemesinin de iptal
edildiğini belirterek taşınmazın tapu iptali ve tescilini talep etmektedir. Mahkemece, ... Belediyesi tarafından yapılan imar düzenlemesinin iptal edildiği, taşınmazın halen tescil hariciye durumunda olduğu, Hazine ve Orman Yönetiminin de ilk davada taraf olduğu gerekçesiyle ... Büyükşehir Belediyesi, ... Belediyesi ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davaların husumet yokluğu nedeniyle reddine, Orman Yönetimi ve Hazine aleyhine açılan davanın kabulüne, 12.145 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi tarafından esasa ilişkin olarak, ... Büyükşehir Belediyesi tarafından husumet yokluğu nedeniyle reddedilen davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi gerektiği yönünden temyiz edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde;
1) Taşınmazın bulunduğu alan Kabasakal Köyü sınırları içinde iken ... Belediyesi sınırları içine alındığı, daha sonra 27/04/2004 gün ve 42 sayılı kararla ... Büyükşehir mücavir alan sınırları içine alındığı, ... Belediyesince yaptırılan arazi ve arsa düzenlemesinde kadastro paftalarında yer almadığından imar uygulama alanına dahil edilmediği, ikinci kez ... Büyükşehir Belediyesince yaptırılan arsa ve arazi düzenlemesinde anılan bölge 20/05/2002 tarihinde kesinleşen orman kadastro haritasında Baharat IV Devlet Ormanı olarak tespitli olduğundan düzenlemeye alınmadığı, (... Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığının 19/03/2008 günlü yazısı);
2) Dairemizin iade kararları üzerine getirtilen belgelerden;
A) Asliye Hukuk Mahkemesinde ilk dava devam ederken taşınmazın bulunduğu bölgede 02/04/2001 tarihinde orman kadastrosuna başlandığı, 26/11/2001 tarihinde bitirildiği ve ilân edildiği; Orman Kadastro Haritalarının Büyükölçekli Haritalar Yapım Yönetmeliğine ve Tescile konu olan Harita ve Planlar Yönetmeliğine uygun yapılmadığından tescil işleminin yapılmadığı (... Kadastro Müdürlüğünün 17/10/2008 gün ve 3769, ... Orman İşletme Müdürlüğünün 17/06/2009 gün ve 3418 sayılı yazıları),
B) Dava konusu alanın çevresindeki kadastro parsellerinde ... Belediyesinin 08/06/1998 gün ve 3014 sayılı Encümen Kararı ile yapılan ilk imar düzenlemesinin idare mahkemesince iptal edildiği, ... Büyükşehir Belediye Encümeninin 28/09/2007 tarih ve 421 sayılı kararı ile yapılan arsa ve arazi düzenlemesinin de ... 2. İdare Mahkemesinin 23/09/2008 gün ve 2007/1438 Esas, 2008/1135 Karar sayılı kararı ile iptal edildiği (... Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığının 17/06/2009 gün ve 5046 sayılı yazısı) anlaşılmaktadır.
Bu durumda; Asliye Hukuk Mahkemesinde ilk dava devam ederken, davada Orman Yönetimi taraf olduğu halde, 02/04/2001 tarihinde orman kadastrosuna başlanmış, taşınmazın bulunduğu yer dava konusu olduğu ve o tarihte yürürlükte olan 20/09/1986 tarihli 6831 sayılı Orman Kanununa göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 26. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi gereğince, (Orman Kanununun 1. maddesi 1. fıkrasına göre, orman olması gereken yerler dava sonuna kadar Devlet Ormanı olarak sınırlandırılır.) işlem yapılması gerekirken, dava konusu olduğu belirtilmeden orman olarak sınırlandırılmış ve 26/11/2001 tarihinde ilân edilerek kesinleştirilmiş ise de, mahkemece daha sonra 19/12/2002 tarihinde taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlenerek davacı adına tescile karar verildiği ve kararın 20. Hukuk Dairesince onanarak kesinleştiğinden ve kararda Orman Yönetimi taraf olduğundan taşınmazın bulunduğu alanda kanun ve yönetmeliğe uymadan yapılan orman kadastrosu yok hükmündedir. Ayrıca, dava açılıp iptal edilmesine gerek yoktur.
... Belediyesi ve daha sonra ... Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan arsa ve arazi düzenlemeleri de idare mahkemesi kararlarıyla iptal edildiğinden, iptal edilmese dahi kesinleşmiş mahkeme kararına idari makamlar uymak zorunda olduğundan asliye hukuk mahkemesinin ilk kararının infaz edilmesi gerekir. Kaldı ki; Büyükşehir Belediyesinin bu konuda temyizi de yoktur.
O halde; Hazine ve Orman Yönetimi taraf olduğu, Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleşen ilk kararın Tapu Sicil Müdürlüğünce aynen yerine getirilmesi gerekir. Zira;
... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/12/2002 gün ve 1998/817-1095 sayılı ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen tescil ilâmının idarece infaz edilmemesi Anayasanın 138/4. maddesine aykırı olduğu gibi, aynı zamanda mahkeme ilâmlarının infaz edilmemesi hukukî ve cezai sorumluluk doğurur. Bu nedenle, aynı yerle ilgili açılan tescil davasının kesin hüküm ve hukuki yarar bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yerel mahkemenin 278 m2 bölümünün yol alanında, 158 m2 bölümünün halen belediye adına tapuda kayıtlı 5643 ada 1 sayılı parsel içerisinde, 11.709 m2 bölümünün kesinleşen orman alanında kaldığı, orman kadastrosu ve 5643 ada 1 sayılı parsel içinde kalan bölümün tapusu iptal edilmedikçe kararın infazının mümkün olmadığı ve daha önce tapuya tescil kararı verilen taşınmazın yeniden tesciline karar verilmesinin de kanunî dayanağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine dair karar dahi usûl ve kanuna aykırıdır. Bu nedenle; davacı gerçek kişi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairenin onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının yukarıdaki gerekçelerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda (1) numaralı bentde açıklanan nedenlerle; davalı ... Yönetimi vekilinin karar düzeltme istemli dilekçesinin REDDİNE, karar düzeltme harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine,
2) Yukarıda (2) numaralı bentde açıklanan nedenlerle; Davacı gerçek kişi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairenin 02/02/2012 gün ve 2012/393-2131 E.K. sayılı onama kararının KALDIRILMASINA, belirtilen nedenlerle Yerel Mahkemenin 28.10.2010 gün ve 2010/450-647 E.K.sayılı kararının BOZULMASINA, yatırdığı karar düzeltme ve temyiz harcının istek halinde gerçek kişiye iadesine 25/02/2013 günü oy birliği ile karar verildi.