1. Ceza Dairesi 2020/4958 E. , 2021/8966 K.
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama, mala zarar verme, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜMLER : 1) Sanık ... hakkında;
Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 5271 sayılı CMK'nin 223/2-e maddesi uyarınca beraat,
2) Sanık ... hakkında;
Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 5271 sayılı CMK'nin 223/2-e maddesi uyarınca beraat,
3) Sanık ... hakkında;
A) Kasten yaralama suçundan 5237 sayılı TCK'nin 86/1, 86/3-e, 87/2-b, 29, 62. maddeleri uyarınca 5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası,
B) Mala zarar verme suçundan 5237 sayılı TCK'nin 151/1, 62. maddeleri uyarınca 3 ay 10 gün hapis cezası,
4) Sanık ... hakkında;
A) Kasten yaralama suçundan 5237 sayılı TCK'nin 86/2, 86/3-e, 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası,
B) Mala zarar verme suçundan 5237 sayılı TCK'nin 151/1, 62. maddeleri uyarınca 3 ay 10 gün hapis cezası,
C) Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan 5237 sayılı TCK'nin 170/1-c, 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası,
D) 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan 6136 sayılı Kanunun 13/1 ve 5237 sayılı TCK'nin 62, 52. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 500 TL adli para cezası,
TÜRK MİLLETİ ADINA
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Müşteki sanık ...’ın 03.06.2016 tarihli celsede katılan sanık ...’dan şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini beyan etmesine rağmen katılma talebi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş ise de müşteki sanık müdafiinin süresinde temyiz dilekçesi verip sanık ... hakkındaki hükmü de temyiz ederek katılma iradesini gösterdiği, 5271 sayılı CMK'nin 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkının bulunduğu anlaşılmakla; CMK'nin 237/2. maddesi uyarınca davaya “katılan sanık” olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
Müşteki sanık ...’ın, diğer sanık ...’ın kendisine yönelik eylemi nedeniyle aynı zamanda müşteki sıfatının bulunduğu, düzenlenen iddianamede müşteki sanık sıfatıyla yer alan ...’ın savunması ve beyanı alınırken müşteki sıfatıyla yasal haklarının hatırlatılmadığı, sadece sanık sıfatıyla yasal hakları hatırlatılarak savunmasının alındığı, bu savunmasında şikayetçi olup olmadığı yönünden herhangi bir beyanının olmadığı ve müşteki sanık müdafiinin süresinde temyiz dilekçesi verip sanık ... hakkındaki hükmü de temyiz ederek katılma iradesini gösterdiği, 5271 sayılı CMK'nin 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkının bulunduğu anlaşılmakla; CMK'nin 237/2. maddesi uyarınca davaya “katılan sanık” olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
1) Sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik katılanlar ..., ... ve ... vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Atılı suçlardan doğrudan zarar görmediği için bu suçlar yönünden davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmayan katılanlar vekilinin temyiz isteminin 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunun 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
2) Sanıklar ... ve ... hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan ... vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından elde edilen delillerin mahkumiyete yeter nitelik ve derecede bulunmadığı mahkemece kabul ve takdir kılınıp beraatlerine hükmedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmediğinden katılan vekilinin; sanıkların suça iştirakının olduğuna ilişkin ve yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddiyle, hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
3) Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ... müdafiinin, katılan ... vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Sanık müdafiinin; meşru savunmaya, haksız tahrikin ağırlığına ilişkin ve yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine,
Ancak;
Katılan sanık ...'ın gazinoda konsomatris olarak çalıştığı, katılan sanık ... ile arkadaşlık yaptıkları, olaydan önce ...'ın gazinoya gelerek ...'la bir müddet konuştukları ve alkol aldıkları, aralarında tam olarak belirlenemeyen bir nedenle tartışma çıktığı, birbirlerine vurdukları, gazino görevlilerince ...'ın dışarı çıkarıldığı, ...'ın ağabeyleri katılan sanıklar ... ve ...'a telefon açarak durumu haber verdiği ve kendisini gazinodan almalarını istediği, saat 04:00 civarında ...'ın gazinodan ticari taksi ile ayrıldığı, .... ve ... ...'inde kendi arabaları ile ...'ı takip ettikleri, ...'ın Mamak semtinde bulunan evine geldikleri, ...'ın ...'ın evinin orada havaya birkaç el ateş ederek oradan uzaklaştığı, bunun üzerine ...'ın ...'ı telefonla aradığı, tarafların Haymana yolunda buluşmak üzere sözleştikleri, ..., ... ... ve ...'in, ...'in kullandığı araçla sözleştikleri yere gittikleri, ...'ın da tek başına aracı ile gelerek arabadan inmeden ruhsatsız tabancası ile ..., ... ... ve ...'ın bulunduğu araca ateş etmeye başladığı, ...'in kullandığı aracın kabortasına mermi isabet ederek camın patladığı, bu sırada ...'in elinin parmak kısmından yaralanması üzerine ... ...'in kapıyı açıp koltuk altında saklı tüfeği alarak ...'ın aracı ile kaçmakta iken arkasından birkaç el ateş ettiği, açılan ateş sonucu ...'ın göğüs sol arka duvarı 9-10. kot hizasından yaşamsal tehlike oluşacak nitelikte yaralandığı, akabinde ...'ın aracını ilerde bulunan benzinliğe çektiği, arabasından inmiş olduğu sırada sanık ...'ın koşarak sanık ...'ı yerde yaralı bir şekilde yakalayarak sağ diz eklemine doğru ateş edip ardından da yüzüne de tüfeğin dipçiyle vurarak multipl abrazyonlara, ekimoza, mandibula sol korpusta açık fraktüre ve sağ diz ekleminde parçalı açık fraktüre neden olacak şekilde yaraladığı olayda,
Kullanılan elverişli silah, hedef alınan vücut bölgeleri, atış sayısı ve mesafeleri nazara alındığında sanığın eylemi ile ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğunun kabulü ile kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması yerine suç vasfının belirlenmesinde hataya düşülerek yazılı şekilde kasten yaralama suçundan hüküm kurulması,
b) Güncel adli sicil kaydına göre tekerrüre esas başkaca mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında tekerrüre esas ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.02.2013 tarihli ve 2012/1199 Esas, 2013/94 Karar sayılı ilamına konu suç, TCK'nin 155/2. maddesi kapsamında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçuna ilişkin olduğu, 24.10.2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun'un 26. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesi gereğince uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenerek, sanık hakkında tekerrüre esas alınan suçun da uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla; TCK'nin 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek, sanık hakkında tekerrüre esas alınan hükme ilişkin uzlaştırma işlemi yapılıp yapılmadığı mahkemesinden sorularak sonucuna göre, sanık hakkında TCK'nin 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
c) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin, katılan vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA,
4) Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ... müdafiinin, katılan ... vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin edilmiş, takdiri indirim hükümlerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin; meşru savunmaya, katılan vekilinin; eylemin öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğuna ilişkin ve yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine,
Ancak;
a) Sanık hakkında katılana yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükümde, 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesi uyarınca (1/2) oranında haksız tahrik indirimi uygulandığı halde, kasten yaralama suçu ile aynı zaman dilimi içerisinde işlediği katılana yönelik mala zarar verme suçundan kurulan hükümde, herhangi bir gerekçe belirtilmeksizin, haksız tahrik indirimi uygulanmaması suretiyle hükümler arasında çelişkiye neden olunması,
b) Güncel adli sicil kaydına göre tekerrüre esas başkaca mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında tekerrüre esas ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.02.2013 tarihli ve 2012/1199 Esas, 2013/94 Karar sayılı ilamına konu suç, TCK'nin 155/2. maddesi kapsamında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçuna ilişkin olduğu, 24.10.2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun'un 26. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesi gereğince uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenerek, sanık hakkında tekerrüre esas alınan suçun da uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla; TCK'nin 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek, sanık hakkında tekerrüre esas alınan hükme ilişkin uzlaştırma işlemi yapılıp yapılmadığı mahkemesinden sorularak sonucuna göre, 5237 sayılı TCK'nin 58/3. maddesi uyarınca zorunlu olarak 5237 sayılı TCK'nin 151/1. maddesindeki seçimlik cezalardan hapis cezasına hükmolunması gerekip gerekmediğinin ve 5237 sayılı TCK'nin 50, 51, 58. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
c) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin, katılan vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA,
5)Sanık ... hakkında kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... müdafiinin, katılan ... vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin edilmiş, takdiri indirim hükümlerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin; maddi delil bulunmadığına, katılan vekilinin; eylemin öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğuna ilişkin ve yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine,
Ancak;
a) Güncel adli sicil kaydına göre tekerrüre esas başkaca mahkumiyeti bulunmayan sanığın tekerrüre esas alınan Karacabey Asliye Ceza Mahkemesinin 20.12.2012 tarihli ve 2012/445 Esas, 2012/1254 Karar sayılı ilamına konu suç 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun ek 5/1 maddesi kapsamında olup, 11.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3/12. fıkrası kapsamında kaldığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Kanunla değişik 3/12. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu; 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi ve 15.04.2020 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesindeki ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na eklenen geçici 12/1. maddesindeki ''Haklarında hüküm verilmiş olup da dosyası infaz aşamasında olanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren doksan gün içinde suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hazinesine ödedikleri takdirde Kanun'un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan düzenlemeden faydalanabilir.'' şeklindeki düzenleme gereğince, öncelikle uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı mahkemesinden sorulmak suretiyle tespit edilerek, sonucuna göre 5237 sayılı TCK'nin 58/3. maddesi uyarınca zorunlu olarak 5237 sayılı TCK'nin 86/2 ve 151/1. maddelerindeki seçimlik cezalardan hapis cezalarına hükmolunması gerekip gerekmediğinin ve 5237 sayılı TCK'nin 50, 51, 58. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin, katılan vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA,
6)Sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ... müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin edilmiş, takdiri indirim hükümlerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin; beraat etmesi gerektiğine ilişkin ve yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine,
Ancak;
a) Güncel adli sicil kaydına göre tekerrüre esas başkaca mahkumiyeti bulunmayan sanığın tekerrüre esas alınan Karacabey Asliye Ceza Mahkemesinin 20.12.2012 tarihli ve 2012/445 Esas, 2012/1254 Karar sayılı ilamına konu suç 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun ek 5/1 maddesi kapsamında olup, 11.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3/12. fıkrası kapsamında kaldığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Kanunla değişik 3/12. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu; 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi ve 15.04.2020 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesindeki ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na eklenen geçici 12/1. maddesindeki ''Haklarında hüküm verilmiş olup da dosyası infaz aşamasında olanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren doksan gün içinde suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hazinesine ödedikleri takdirde Kanun'un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan düzenlemeden faydalanabilir.'' şeklindeki düzenleme gereğince, öncelikle uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı mahkemesinden sorulmak suretiyle tespit edilerek, sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 50, 51, 58. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA,
7) Sanık ... hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ... müdafiinin, katılanlar ..., ... ve ... vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
a) Mahkemece 'sanık ...'ın katılan ...'ın evinin bulunduğu mahale havaya ateş etmesi eylemi meskun bir mahalde genel güvenliği kasten tehlikeye soktuğu' gerekçesiyle sanığın genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan mahkumiyetine karar verilmiş ise de, iddianamede söz konusu olayla ilgili soruşturmanın tefrik edildiğinin belirtilmesi ve açılmış bir dava bulunmadığı halde mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nin 225/1. maddesine aykırı davranılması,
Kabule göre de;
b) Güncel adli sicil kaydına göre tekerrüre esas başkaca mahkumiyeti bulunmayan sanığın tekerrüre esas alınan Karacabey Asliye Ceza Mahkemesinin 20.12.2012 tarih 2012/445 Esas 2012/1254 Karar sayılı ilamına konu suç 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun ek 5/1 maddesi kapsamında olup, 11.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3/12. fıkrası kapsamında kaldığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Kanunla değişik 3/12. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu; 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi ve 15.04.2020 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesindeki ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na eklenen geçici 12/1. maddesindeki ''Haklarında hüküm verilmiş olup da dosyası infaz aşamasında olanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren doksan gün içinde suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hazinesine ödedikleri takdirde Kanun'un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan düzenlemeden faydalanabilir.'' şeklindeki düzenleme gereğince, öncelikle uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı mahkemesinden sorulmak suretiyle tespit edilerek, sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
c) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin, katılanlar vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 25.05.2021 gününde oy birliği ile karar verildi.