19. Ceza Dairesi 2019/27214 E. , 2019/10005 K.
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Düşme, Beraat, Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I- Sanık ... hakkında kurulan düşme hükmüne yönelik temyizin incelenmesinde;
Düşme kararına yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
II- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik temyizin incelenmesinde;
Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
III- Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyizin incelenmesinde;
Yükletilen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin Kanun'a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunlar’da öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1- TCK'nin 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken; adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi,
2- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve katılan vekili, sanık ... ile sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin BOZULMASINA, bu aykırılıklar yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 322. maddesi uyarınca, hükümlerden TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine ''24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına,' ibaresinin yazılmasına, hükümlerin TCK'nin 52/4. maddesinin uygulanmasına ilişkin '...ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine' kısmının çıkartılıp yerine ''ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarına'' yazılmak suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye kısmen uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
IV- Suça sürüklenen çocuk ... ve sanık ... hakkında 17/02/2013 tarihli fiile ilişkin kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyizin incelenmesinde; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1- Dava konusu edilen ve ele geçirilen gümrük kaçağı alkollü içecek miktarı nazara alındığında, cezaların şahsiliği ve uygulama birliğinin sağlanması bakımından ticari amaçla daha çok miktarda bandrolsüz alkollü içecek bulunduranlarla suça konu miktarda bandrolsüz alkollü içecek bulunduranlar arasında asgari ve azami had aralığında hakça oranda bir temel ceza belirlenmesi gerekirken dosya içeriğine uygun düşmeyen ve yasal olmayan gerekçeyle asgari hadden uzaklaşılarak fazla miktarda ceza tayini,
2- Suça sürüklenen çocuk ... sanık hakkında suç tarihinde ele geçirilen gümrük kaçağı bandrolsüz içkiler yanında sahte bandroller nedeniyle 4733 sayılı Kanun'un 8/4 ve 8/3. maddelerinden ayrı ayrı uygulama yapılmış ise de; 5237 sayılı TCK’nin 44. maddesi yollaması ile bir bütün halinde 4733 sayılı Kanunun 8/4. maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeden yazılı şekilde iki ayrı suç kabulüyle hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1- TCK'nin 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken; adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi,
2- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
V- Suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve sanık ... hakkında 03/03/2014 tarihli fiile ilişkin kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyizin incelenmesinde; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
Olay tutanağına göre, suça sürüklenen çocuk ...’ın yönetimindeki araçta 51 şişe gümrük kaçağı alkollü içecek ele geçirildiği, sanık ...’ın araç içinde ne şekilde suça iştirak ettiği ve gümrük kaçağı alkollü içecekleri ticari maksatla naklettiğine ilişkin mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi zorunluluğu karşısında; 5607 sayılı Kanun'un 4/2. maddesinde düzenlenen suçun üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi koşulunun gerçekleşmediği ve suça sürüklenen çocukların eyleminin bireysel kaçakçılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, toplu kaçakçılıktan artırım yapılarak fazla ceza tayin edilmesi,
Kabule göre de;
1- TCK'nin 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken; adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi,
2- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
VI- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet, sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyizin incelenmesinde;
Sanık ...’ın aşamalardaki savunmalarında; suça konu olayla ilgisi bulunmadığını, olay günü Tarsus’a çocuğunu görmeye gittiği ve bu nedenle araçta misafir olarak bulunduğunu ifade etmiş ise de, hakkında mahkumiyet kararı verilen diğer sanık ... ile sanık ... arasında geçen telefon konuşmalarına ait iletişim tespit tutanaklarında ‘Mırolar yakalandı galiba, teli açık Mıro konuşmıyor sesler geliyor’’ şeklindeki beyanlar ve gümrük kaçağı içkilerin araç içinde görünür vaziyette bulunması birlikte değerlendirildiğinde sanığın atılı suçu işlediği gözetilmeden mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1- Temel ceza üzerinden TCK'nin 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulduğunun anlaşılması karşısında; hükümden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun'un 3/18. maddesinde değişiklik yapıldığı gözetilerek, sanığın kaçak olarak ülkeye sokulan suça konu eşyayı ticari maksatla bulundurmak eyleminden dolayı 5607 sayılı Kanun'un 3/10. maddesindeki 'Kaçakçılık suçunun konusunu oluşturan eşyanın akaryakıt ile tütün, tütün mamulleri, etil alkol metanol ve alkollü içkiler olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarısından iki katına kadar arttırılır, ancak bu fıkranın uygulanması suretiyle verilecek ceza üç yıldan az olamaz.' şeklindeki düzenlemeye göre 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/5-10. maddeleri ile 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun'un 3/18. maddelerinin ilgili tüm hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Kanunun belirlenmesi zorunluluğu,
2- TCK'nin 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken; adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi,
3- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
VII- Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyizin incelenmesinde; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1- Temel ceza üzerinden TCK'nin 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulduğunun anlaşılması karşısında; hükümden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun'un 3/18. maddesinde değişiklik yapıldığı gözetilerek, sanığın kaçak olarak ülkeye sokulan suça konu eşyayı ticari maksatla bulundurmak eyleminden dolayı 5607 sayılı Kanun'un 3/10. maddesindeki 'Kaçakçılık suçunun konusunu oluşturan eşyanın akaryakıt ile tütün, tütün mamulleri, etil alkol metanol ve alkollü içkiler olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarısından iki katına kadar arttırılır, ancak bu fıkranın uygulanması suretiyle verilecek ceza üç yıldan az olamaz.' şeklindeki düzenlemeye göre 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/5-10. maddeleri ile 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun'un 3/18. maddelerinin ilgili tüm hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Kanun'un belirlenmesi zorunluluğu,
2- TCK'nin 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken; adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi,
3- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
VIII- Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyizin incelenmesinde; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
Sanıklar hakkında suç tarihlerinde ele geçirilen kaçak ve bandrolsüz içkiler yanında sahte bandroller nedeniyle 5607 sayılı Kanun'un 3/16 ve 3/18. maddelerinden ayrı ayrı uygulama yapılmış ise de; 5237 sayılı TCK’nin 44. maddesi yollaması ile bir bütün halinde 5607 sayılı Kanun'un 3/18. maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeden yazılı şekilde iki ayrı suç kabulüyle hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1- Temel ceza üzerinden TCK'nin 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulduğunun anlaşılması karşısında; hükümden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun'un 3/18. maddesinde değişiklik yapıldığı gözetilerek, sanığın kaçak olarak ülkeye sokulan suça konu eşyayı ticari maksatla bulundurmak eyleminden dolayı 5607 sayılı Kanun'un 3/10. maddesindeki 'Kaçakçılık suçunun konusunu oluşturan eşyanın akaryakıt ile tütün, tütün mamulleri, etil alkol metanol ve alkollü içkiler olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarısından iki katına kadar arttırılır, ancak bu fıkranın uygulanması suretiyle verilecek ceza üç yıldan az olamaz.' şeklindeki düzenlemeye göre 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/5-10. maddeleri ile 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun'un 3/18. maddelerinin ilgili tüm hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Kanun'un belirlenmesi zorunluluğu,
2- TCK'nin 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken; adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi,
3- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
IX- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyizin incelenmesinde; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
Sanık ...’ın işyerinde yapılan aramada ele geçirilen gümrük kaçağı 10 şişe bandrolsüz alkollü içkinin yanında 14 adet sahte bandrolün ele geçirilmesi karşısında; sanığın suçu üstlendiği anlaşılmakla sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1- TCK'nin 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken; adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi,
2- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
X- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyizin incelenmesinde; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
Park halindeki araç içerisinde yapılan aramada 480 adet, işyerinde yapılan aramada ise 192 adet bandrolsüz rakı ele geçirilen olayda, sanık ...’in diğer Sanık ... ile tanışmadığı, arkadaşı olan sanık ...’nın daveti üzerine kolileri araçtan işyerine taşımak için geldiğinin tespit edilmesi karşısında; sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nin 39/1. maddesi kapsamında suçun işlenmesine yardım eden olarak sorumlu tutulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1- TCK'nin 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken; adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi,
2- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve katılan vekili, sanıklar, sanıklar ile suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, bozmanın CMUK'nin 325. maddesi gereğince hükmü temyiz etmeyen sanık ...’a sirayetine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 25/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.