1. Ceza Dairesi 2019/3081 E. , 2021/11213 K.
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Manisa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/03/2018 tarihli ve 2018/88 esas, 2018/210 sayılı kararı ile 2 yıl 3 ay 15 gün hapis cezasına hükümlü ...'ün iş bu cezasının infazı sırasında, denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanma talebinin reddine dair Osmaniye İnfaz Hakimliğinin 21/03/2019 tarihli ve 2019/1065 esas, 2019/1188 sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına, hükümlünün cezasının koşullu salıverme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına ilişkin Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/04/2019 tarihli ve 2019/607 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Manisa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/03/2018 tarihli ve 2018/88 esas, 2018/210 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 314/2, 221/4, 62/1 ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1. maddeleri gereğince 2 yıl 3 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılan terör suçlusu hükümlünün anılan cezasının infazı kapsamında ceza infaz kurumuna 09/01/2019 tarihinde girdiği ve bu kapsamda koşullu salıverilme tarihinin de 25/05/2019 olarak tespit edildiği,
5275 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A maddesinde '(1) Hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla; a) Açık ceza infaz kurumunda cezasının son altı ayını kesintisiz olarak geçiren, b) Çocuk eğitimevinde toplam cezasının beşte birini tamamlayan, koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalan iyi hâlli hükümlülerin talebi hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hükümlü hakkında hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak, infaz hâkimi tarafından karar verilebilir. (2) Açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartları oluşmasına karşın, iradesi dışındaki bir nedenle açık ceza infaz kurumuna ayrılamayan veya bu nedenle kapalı ceza infaz kurumuna geri gönderilen iyi hâlli hükümlüler, açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarının oluşmasından itibaren en az altı aylık sürenin geçmiş olması durumunda, diğer şartları da taşımaları hâlinde, birinci fıkrada düzenlenen infaz usulünden yararlanabilirler....',
6291 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile 5275 sayılı Kanun'a eklenen geçici 3/1-2. maddesinde '(1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla koşullu salıverilmelerine bir yıldan az süre kalan; a) Açık ceza infaz kurumunda bulunan, b) Kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarını taşıyan, iyi hâlli hükümlülerin talepleri hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilebilir. (2) Koşullu salıverilmelerine bir yıl kala açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkını kazanan hükümlüler, bu infaz usulünden en fazla altı ay süreyle yararlanırlar.' ile
6655 sayılı Kanun'un 5. maddesi ile değişik 6411 sayılı Kanun'un 13. maddesi ile 5275 sayılı Kanun'a eklenen geçici 4. maddesinde yer alan '(1) Bu Kanunun 105/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ve ikinci fıkrasında belirtilen altı aylık süre şartı ile birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen cezanın belirli bir süre infaz edilmesine ilişkin şart 31/12/2020 tarihine kadar uygulanmaz'
Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılma Yönetmeliğinin 6/2-ç maddesinde 'Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenlerin koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması şartı aranır.' şeklindeki düzenlemeler bir bütün halinde değerlendirildiğinde,
6291 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile 5275 sayılı Kanun'a eklenen geçici 3/2. maddesinde yer alan hükmün, yürürlük tarihi olan 11/04/2012 tarihi itibariyle anılan madde ile getirilen düzenlemeden istifade edebilecek olan hükümlülerin durumunu belirlediğinden olayda uygulama olanağı bulunmadığı, ancak belirtilen yasal düzenlemeden sonra yürürlüğe giren 6655 sayılı Kanun'un 5. maddesi ile değişik 6411 sayılı Kanun'un 13. maddesi ile 5275 sayılı Kanun'a eklenen geçici 4. maddesi gereğince, 5275 sayılı Kanun'un 105/A-1-a ve 105/A-2 madde ve bentlerinde yer alan 6 aylık süre şartının 31/12/2020 tarihine kadar uygulanmayacak olması ve hükümlünün de bu düzenlemeden istifade ettiği anlaşılmakla birlikte, hükümlü hakkında her ne kadar Toprakkale Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığını'nın 19/03/2019 tarihli ve 2019/151 sayılı iyi hal görüş bildirme kararında ise mensup olduğu örgütten ayrıldığına dair bir tespit yapılmamış ise de,
Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 29/04/2019 tarihli ve 2018/5550 esas, 2019/2373 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, denetimli serbestlikten yararlanmaya yönelik talebin reddine ilişkin İnfaz Hakimliği kararının kaldırılmasına yönelik mercii kararı yerinde ise de; Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılma Yönetmeliğinin 6/2-ç maddesinde öngörülen şekilde hükümlünün mensup olduğu örgütten ayrılıp ayrılmadığına ilişkin usulüne uygun bir rapor düzenlenmeden denetimli serbestli tedbiri uygulanmak suretiyle cezanın infazına karar verilemeyeceği, bu nedenle bu hususta usulüne uygun bir rapor tanzim edildikten sonra hukuki durumun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gerekçesiyle infaz hakimliği kararının kaldırılmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde ayrıca cezanın denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/04/2019 tarihli ve 2019/607 değişik iş sayılı kararının bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 22/07/2019 gün ve 94660652-105-80-7971-2019-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
A-) Hükümlü ...’ün, Manisa 4.Ağır Ceza Mahkemesinin 22.03.2018 tarihli ve 2018/88 esas, 2018/210 karar sayılı kararıyla silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 314/2, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 5/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 221/4, 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 3 ay 15 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hakkında 5237 sayılı TCK'nin 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verildiği, verilen bu kararın yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinin 16.10.2018 tarihli ve 2018/183 esas, 2018/220 karar sayılı kararı ile esastan reddine karar verilmesi suretiyle kesinleştiği,
Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 09.01.2019 tarihli müddetnameye göre koşullu salıverilme tarihinin 25.05.2019, bihakkın tahliye tarihinin ise 20.12.2019 olarak belirlendiği, açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlünün 19.03.2019 tarihli dilekçesiyle hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesini istediği,
Toprakkale Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının 19.03.2019 tarihli ve 2019/244 sayılı iyi hal kararına göre, hükümlünün iyi halli hükümlü olduğu, 27.03.2019 tarihli ve 2019/287 sayılı iyi hal kararına göre “hükümlünün kurumumuza vermiş olduğu dilekçesiyle kendi iradesiyle terör örgütü ile herhangi bir bağının olmadığını beyan ettiği, ayrıca kurum içerisinde terör örgütüyle bağı olduğuna dair herhangi bir emareye rastlanılmamıştır, iyi halli hükümlü olduğu,
Toprakkale Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığının 19.03.2019 tarihli ve 2019/151 sayılı iyi hal tespiti görüş bildirme kararına göre iyi halli hükümlü olduğu,
Toprakkale Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Psiko Sosyal Servisin 19.03.2019 tarihli ve 2019/72 sayılı raporuna göre hükümlünün toplumla bütünleşmeye hazır olduğunun bildirildiği,
Alınan karar ve raporların dosyası ile birlikte Osmaniye İnfaz Hakimliğine gönderildiği, İnfaz Hakimliğinin 21.03.2019 tarihli ve 2019/1065 esas, 2019/1188 karar sayılı kararıyla hükümlünün talebinin koşulları oluşmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği,
Hükümlünün İnfaz Hakimliğinin kararına karşı yasal süresi içerisinde itirazda bulunduğu,
İtiraz merci olan Osmaniye 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 01.04.2019 tarihli ve 2019/607 değişik iş sayılı kararı ile “TCK’nın 221. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümleri uygulanan hükümlü hakkında mensup olduğu örgütten ayrıldığı tespit olunması sebebiyle açık ceza infaz kurumuna ayrıldığı, bu aşamadan sonra hakkında aksi yönde terör örgütü ile iltisakının devam ettiğine ilişkin herhangi bir tespit bulunmayan hükümlü hakkında yeniden terör örgütünden ayrıldığına ilişkin tespitte bulunulmadığından bahisle denetimli serbestlik uygulamasından yararlandırılma isteğinin reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı” gerekçesiyle Osmaniye İnfaz Hakimliğinin 21.03.2019 tarihli ve 2019/1065 esas, 2019/1188 karar sayılı kararının kaldırılmasına, iyi halli olan hükümlünün cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verildiği anlaşılmıştır.
B-) KONU İLE İLGİLİ YASAL MEVZUAT:
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 3. maddesine göre;
26/09/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 302, 307, 309, 311, 312, 313, 314, 315 ve 320. maddeleri ile 310. maddesinin birinci fıkrasında yazılı suçlar, terör suçlarıdır.
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 4. maddesine göre;
Aşağıdaki suçlar 1. maddede belirtilen amaçlar doğrultusunda suç işlemek üzere kurulmuş bir terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlendiği takdirde, terör suçu sayılır:
a) Türk Ceza Kanununun 79, 80, 81, 82, 84, 86, 87, 96, 106, 107, 108, 109, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 142, 148, 149, 151, 152, 170, 172, 173, 174, 185, 188, 199, 200, 202, 204, 210, 213, 214, 215, 223, 224, 243, 244, 265, 294, 300, 316, 317, 318 ve 319. maddeleri ile 310. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suçlar.
b) 10/07/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan suçlar.
c) 31/08/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 110. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarında tanımlanan kasten orman yakma suçları.
ç) 10/07/2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar.
d) Anayasanın 120. maddesi gereğince olağanüstü hal ilan edilen bölgelerde, olağanüstü halin ilanına neden olan olaylara ilişkin suçlar.
e) 21/07/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68. maddesinde tanımlanan suç.
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 2. maddesine göre;
Birinci maddede belirlenen amaçlara ulaşmak için meydana getirilmiş örgütlerin mensubu olup da, bu amaçlar doğrultusunda diğerleri ile beraber veya tek başına suç işleyen veya amaçlanan suçu işlemese dahi örgütlerin mensubu olan kişi terör suçlusudur.
Terör örgütüne mensup olmasa dahi örgüt adına suç işleyenler de terör suçlusu sayılır.
5237 sayılı TCK'nin 6/1-j maddesine göre;
Örgüt mensubu suçlu deyiminden; bir suç örgütünü kuran, yöneten, örgüte katılan veya örgüt adına diğerleriyle birlikte veya tek başına suç işleyen kişi anlaşılır.
15/08/2016 tarihli 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 32. maddesiyle eklenen 09.11.2016 tarihli 6757 sayılı Kanunla değiştirilerek kabul edilen geçici 6. maddesine göre;
(1) 01/07/2016 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından; 26/09/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun kasten öldürme suçları (madde 81, 82), üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (madde 102, 103, 104, 105), özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar (madde 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (madde 188) ve İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/04/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar hariç olmak üzere, bu Kanunun;
a) 105/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bir yıl”lık süre “iki yıl”,
b) 107. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “üçte iki”lik oran “yarısı”, olarak uygulanır.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 14. maddesine göre;
.......
(2) Hükümlülerin açık cezaevlerine ayrılmalarına ilişkin esas ve usûller yönetmelikte gösterilir.
(3) İlk kez suç işleyen ve iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına hükümlü bulunanların cezaları doğrudan açık ceza infaz kurumlarında yerine getirilebilir.
Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin;
Doğrudan açık kuruma alınacak hükümlüler başlıklı 5. maddesine göre;
(1) Terör suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar hariç olmak üzere;
a) Kasıtlı suçlardan toplam üç yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm olanların,
b) Taksirli suçlardan toplam beş yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm olanların,
c) Adlî para cezası hapis cezasına çevrilenlerin,
ç) 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu gereğince tazyik hapsine tabi tutulanların cezaları doğrudan açık kurumlarda yerine getirilir.
Kapalı kurumdan açık kuruma ayrılacak hükümlüler başlıklı 6. maddesine göre;
(1) Hükümlülerden;
a) (Değişik:RG-22/8/2015-29453) Toplam (Değişik ibare:RG-22/2/2017-29987) cezaları on yıldan az olanlar bir ayını, on yıl ve yukarı olanlar ise onda birini kurumlarda infaz edip, iyi hâlli olan ve koşullu salıverilme tarihine yedi yıl veya daha az süre kalanlar,
b) Müebbet hapis cezasına mahkûm olup, koşullu salıverilme tarihine beş yıl veya daha az süre kalanlar,
c) Cezaları yüksek güvenlikli kapalı kurumlar veya diğer kapalı kurumların yüksek güvenlikli bölümlerinde infaz edilenlerden toplam cezalarının üçte birini bu kurumlarda iyi hâlli olarak geçiren ve koşullu salıverilme tarihine üç yıl veya daha az süre kalanlar açık kurumlara ayrılabilir.
(2) Açık kurumlara ayrılabilmek için, ayrıca;
.......
c) 29/07/2003 tarihli ve 4959 sayılı Topluma Kazandırma Kanunu, 30/07/1999 tarihli ve mülga 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri ile Mücadele Kanununun 14. maddesi ve 5237 sayılı Kanunun 221. maddesinden yararlananların koşullu salıverilme tarihine iki yıldan az süre kalması,
ç) Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenlerin koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması,
şartı aranır.
......
Açık kuruma ayrılamayacak hükümlüler başlıklı 8. maddesine göre; Kapalı kurumlarda bulunan hükümlülerden;
........
ç) Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, 6. maddenin ikinci fıkrasının (c) ve (ç) bentleri dışında kalanlar açık kurumlara ayrılamaz.
Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin;
Kapalı kurumdan açık kuruma ayırma kararı başlıklı 10. maddesine göre;
(1) Kapalı kurumlarda bulunan hükümlülerin talepleri üzerine, koşulları taşıdıklarının anlaşılması hâlinde kurum idare ve gözlem kurulu tarafından açık kurumlara ayrılmalarına karar verilir. Hükümlünün koşulları taşımadığının anlaşılması halinde ise talebin reddine dair verilen gerekçeli karar ilgiliye tebliğ edilir.
(2) Kararda; hükümlünün almış olduğu toplam ceza miktarı, koşullu salıverilme tarihi ve açık kuruma ayrılma hakkını kazandığı tarih ayrı ayrı belirtilir.
(3) İdare ve gözlem kurulu kararı ile birlikte;
a) İlâm,
b) Hükümlü bilgi cetveli,
c) Süre belgesi,
ç) İyi hâl kararı,
d) Gözlem ve sınıflandırma formu,
.......
(6) (Ek:RG-22/8/2015-29453) Açık kuruma ayrılma şartlarının varlığına rağmen, iradesi dışındaki bir nedenle açık kuruma ayrılamayan veya aynı nedenle kapalı kuruma geri gönderilen iyi halli hükümlüler, 5275 sayılı Kanunun 95 ve 105/A maddelerinin sağladığı izin ve denetimli serbestlik haklarından yararlandırılabilir.
07.09.2016 tarihinde eklenen geçici 1. maddeye göre;
5275 sayılı Kanunun Geçici 6. maddesi gereğince istisna tutulan suçlardan hükümlü olanlar hariç olmak üzere, 01/07/2016 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından, beş yıldan az hapis cezasının infazı için kapalı ceza infaz kurumuna alınan hükümlüler, en geç üç gün içerisinde yapılacak ilk gözlem sonucu iyi halli oldukları tespit edildiği takdirde bu Yönetmeliğin 10. maddesine göre açık kuruma ayrılabilir.
C-) HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
6291 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Kanuna eklenen 105/A maddesi, hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla koşullu salıverilme tarihine bir yıl veya daha az süre kalan iyi hâlli hükümlülerin talebi halinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hükümlü hakkında hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak, infaz hâkimi tarafından karar verilebileceğini hükme bağlamaktadır.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesine göre; denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı için hükümlünün cezasının son altı ayını kesintisiz olarak açık ceza infaz kurumunda geçirmesi, yada Açık Ceza İnfaz Kurumuna ayrılma şartları oluşmasına rağmen iradesi dışındaki nedenlerle açık ceza infaz kurumuna ayrılamaması veya bu nedenle kapalı ceza infaz kurumuna geri gönderilmesi, açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarının oluşmasından itibaren en az altı aylık sürenin geçmiş olması,
Çocuk Eğitim Evinde bulunan hükümlülerin toplam cezalarının 1/5'ini tamamlaması,
Koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalması, 15/08/2016 tarihli 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 32. maddesiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenen 09.11.2016 tarihli 6757 sayılı Kanunla değiştirilerek kabul edilen geçici 6. maddesine göre; 01/07/2016 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından; 26/09/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun kasten öldürme suçları (madde 81, 82), üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (madde 102, 103, 104, 105), özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar (madde 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (madde 188) ve İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar hariç olmak üzere diğer suçlardan hükümlüler yönünden koşullu salıverilmelerine iki yıl ya da daha az bir sürenin kalması,
İyi halli hükümlü olması,
Hükümlünün denetimli serbestlik tedbiri uygulanması yönünde talebinin bulunması, halinde, hükümlünün cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hükümlü hakkında hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak infaz hakimi tarafından karar verilebilir.
Ancak, 6655 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değişik 24.01.2013 tarihli ve 6411 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenen geçici 4. maddesine göre, 105/A maddesinde öngörülen altı aylık süre şartı ile Çocuk Eğitim Evinde bulunan hükümlülerin cezalarının belirli bir süre infaz edilmesine ilişkin şart 31.12.2020 tarihine kadar aranmayacağı yönündeki düzenleme karşısında İnfaz Hakimliğince, açık ceza infaz kurumuna ayrılan yada ayrılma hakkı bulunduğu halde iradesi dışındaki bir nedenle açık ceza infaz kurumuna ayrılamayan hükümlüler hakkında maddede öngörülen diğer koşulların gerçekleşmesi durumunda denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezanın infazına karar verilebilecektir.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesine göre denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına karar verilebilmesinin ön şartının çocuk eğitim evinde bulunan hükümlüler dışındaki hükümlüler açısından açık ceza infaz kurumuna ayrılma yada ayrılma hakkının bulunması olarak öngörülmesi nedeniyle açık ceza infaz kurumuna ayrılma ile ilgili düzenlemelerinde her olayda değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
02.09.2012 tarihli 28399 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği ile yine bu yönetmelikte değişiklik yapan 22.08.2015 tarihli ve 29453 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan hükümler birlikte değerlendirildiğinde;
Açık cezaevine doğrudan alınacak hükümlüler, yönetmeliğin 5. maddesinde sayılmış olup 'terör suçları ve örgüt faaliyeti kapsamında' işlenen suçlar hariç tutulmuştur.
Kapalı kurumdan açık kuruma ayrılabilecek olan hükümlüler yönetmeliğin 6. maddesinde gösterilmiştir. Terör suçlularının bu haktan yararlanabilmesi için haklarında 4959 sayılı Topluma Kazandırma Kanununun, 4422 sayılı Kanunun 14. maddesinin veya 5237 sayılı TCK'nin 221. maddesinin uygulanmış olması ya da terör veya örgütlü suçtan mahkum olanların mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararı ile tespit edilmiş olması gerekmektedir.
Yönetmeliğin 8. maddesine göre, yönetmeliğin 6/2-c ve ç bendi dışında kalan terör ve örgütlü suçlardan mahkum olanlar açık kuruma ayrılamayacaktır.
Terör ve örgütlü suçlardan mahkum olan kişilerin yönetmelikteki yukarıdaki istisnalar dışında açık ceza infaz kurumuna ayrılma imkanı bulunmamaktadır.
Bu açıklamalara göre somut olay değerlendirildiğinde; silahlı terör örgütü üyesi olma suçundan cezalandırılan ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 3. maddesine göre terör suçlusu olarak kabul edilen hükümlü hakkında 5237 sayılı TCK'nin 221/4. maddesindeki etkin pişmanlık hükümleri uygulandığından Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 6/2-c. maddesine göre açık ceza infaz kurumuna ayrılma imkanı bulunduğu, açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkı bulunan hükümlünün denetimli serbestlik tedbirinden yararlanması için 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesi uyarınca iyi halli hükümlü olduğunun tespit edilmesinin yeterli olduğu, koşullu salıverilme tarihi 25.05.2019, hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına ilişkin talep tarihi 19.03.2019 olduğu, açık ceza infaz kurumuna ayrılmasına karar verilen hükümlünün talep tarihi itibariyle denetimli serbestlik tedbirinden de yararlanma imkanının bulunduğu anlaşılmakla; kanun yararına bozma istem yazısında hükümlü hakkında idare ve gözlem kurulu tarafından düzenlenen ve yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan 27.03.2019 tarihli rapor dikkate alınmaksızın hükümlünün mensup olduğu örgütten ayrıldığına ilişkin tespit yapılmadığı gerekçesiyle hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz usulüne karar verilmesinin yerinde olmadığına yönelen ve haklı sebeplere dayanmayan kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
D-) KARAR:
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmediğinden, Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/04/2019 tarihli ve 2019/607 değişik iş sayılı kararına karşı CMK’nin 309. maddesi uyarınca yapılan ve haklı sebeplere dayanmayan kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25/06/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.