9. Ceza Dairesi 2021/958 E. , 2021/3317 K.
Talep Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
25/10/2010 tarih ve 2009/1212 Esas, 2010/729 Karar
Suç : Başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması
6136 sayılı Kanun'a muhalefet ve başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda; 6136 sayılı Yasa'nın 13/1, TCK 53, 58/6-7 maddeleri uyarınca 2 yıl hapis ve 450 TL adli para cezası, TCK'nın 268/1 maddesi delaletiyle 267/1, TCK 53, 58/6-7 maddeleri uyarınca 3 yıl hapis cezası ile mahkumiyetine dair İzmir 11.Asliye Ceza Mahkemesinin 25/10/2010 tarih ve 2009/1212 Esas, 2010/729 Karar sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 24/02/2014 tarih ve 2013/17479 Esas, 2014/2134 karar sayılı ilamı ile temyiz isteminin süre yönünden reddine dair kararına karşı Yargıtay C.Başsavcılığının 10/06/2021 tarihli ve KD - 2021/62980 sayılı yazısı ile
'Yüksek Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 24.02.2014 gün ve 2013/17479 Esas, 2014/2134 Karar sayılı ilamı ile; İzmir 11.Asliye Ceza Mahkemesinin 25/10/2010 tarih ve 2009/1212 Esas, 2010/729 Karar sayılı hükmü ile; sanık ...'ın 6136 sayılı kanuna muhalefet ve Başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından 6136 sayılı yasanın 13/1, TCK 53, 58/6-7 maddeleri uyarınca 2 yıl hapis ve 450 TL adli para cezası ile TCK'nın 268/1 maddesi delaletiyle 267/1, TCK 53, 58/6-7 maddeleri uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kararlara yönelik temyiz isteğinin CMUK'un 310 ve 317. Maddeleri uyarınca reddine karar verilmiş ise de;
Hükümlü ...'ın 12/08/2020 tarihli dilekçesinde İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada TCK'nın 267/1 maddesi uyarınca 3 yıl hapis cezası aldığını, ancak aynı suç sebebiyle 21/04/2009 tarihinde İzmir 16. Ceza Mahkemesinden 10 hapis cezası aldığını, aynı suçtan çift ceza aldığını, her iki dosya incelendiğinde bu durumun anlaşılacağını belirtmesi üzerine dosyanın incelenmesinde;
İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesi kararına konu olayda, Gaziantep ilinden İzmir İline esrar maddesi getirecekleri tespit edilen sanık ... ile ... isimli kişilerin takip edildikleri, İzmir ili otogarında sanık ...'ın taşıdığı tekerlekli çantada 7 kg esrar, Erol Özcan isimli kişinin tekerlekli çantası ve bilgisayar çantasında 4 kg 30 gr esrar ve 1 adet Vizor marka 7,65 mm çapında ruhsatsız tabanca ele geçirildiği, sanık ... hakkında olay
nedeniyle Uyuşturucu madde ticareti yapma ve 6136 sayılı yasaya muhalefet suçlarından soruşturma başlatıldığı, yapılan soruşturma sırasında sanık ...'ın ... isimli kişi adına düzenlenmiş sahte kimlik belgesini kullandığı, sanık hakkında sahte kimlik belgesi kullanması olayı ile ilgili olarak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/97083 soruşturma nolu soruşturması ve 2008/33291 soruşturma nolu soruşturmalar iki ayrı soruşturma başlatıldığı,
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/33291 soruşturma sayılı dosyasından 25/04/2008 kabul tarihli iddianame ile ... ismine oluşturulmuş sahte kimlik belgesinin kullanılması nedeniyle sanık hakkında Resmi Belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan İzmir 1. Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, İzmir 1. Sulh Ceza Mahkemesince 25/04/2008 tarih, 2008/314 esas, 2008/354 karar sayılı kararı ile eylemin iftira suçunu oluşturduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosyanın İzmir 16. Asliye Ceza Mahkemesine gönderildiği, İzmir 16. Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde 21/04/2009 tarih, 2008/558 Esas ve 2009/357 karar sayılı kararı ile sanık hakkında başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması suçundan TCK'nın 268/1 maddesi yollaması ile TCK'nın 267/1, 62, 53 maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
Yine sanık hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/97083 soruşturma sayılı dosyasından 11/11/2009 kabul tarihli iddianame ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/33291 soruşturma nolu soruşturmasına konu olayla ilgili mükerrer soruşturma yapılarak İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde İzmir 11. Asliye Ceza mahkemesinin 25/10/2010 tarih, 2009/1212 esas, 2010/729 karar sayılı kararı ile 6136 sayılı kanunun 13/1, TCK 53, TCK 58/6 maddeleri uyarınca 2 yıl hapis 450 TL adli para cezası verildiği, yine başkasına ati kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan TCK'nın 268/1 maddesi delaletiyle 267/1, TCK 53, 58/6 maddeleri uyarınca 3 yıl hapis cezası verildiği, başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan İzmir 11. Asliye Ceza mahkemesinin 25/10/2010 tarih, 2009/1212 esas, 2010/729 karar sayılı kararı ile kurulan hükmün mükerrer nitelikte olduğu,
İzmir 11. Asliye Ceza mahkemesinin 25/10/2010 tarih, 2009/1212 esas, 2010/729 karar sayılı kararı ile kurulan mükerrer hükmün sanığın yokluğunda verildiği, gerekçeli kararın Beşhisar mahallesi 898.sokak No:24/2 Bağlar/Diyarbakır adresine tebliğe çıkarıldığı, tebligatın muhatabın adresten taşınmış olduğu gerekçesiyle iade edildiği, tebliğin iade edilmesi üzerine aynı adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu 35. Maddesine göre 13/10/2010 tarihinde tebligat yapılarak hapis cezalarına ilişkin kesinleştirme işleminin yapıldığı,
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre, tebligatın bilinen en son adrese yapılması gerektiği, tebligat yapılamaması halinde, adrese daha önce tebligat yapılmamış ise Tebligat Kanunu’nun 21, daha önce tebligat yapılmış ise 35. maddeye göre tebligat yapılması gerektiği, sanığın bildirdiği adresine, gerekçeli kararın tebliğine ilişkin çıkarılan tebligatın iade edilmesi üzerine daha önce bu adrese tebligat yapılmamasına karşın, yine aynı adrese Tebligat Kanunu'nun 35 maddesine göre tebliğ çıkarıldığı ve anılan kanuni düzenlemelere uyulmadan yapılan bu tebligatın geçerli olmaması nedeniyle öğrenme üzerine gerçekleştirilen temyiz isteminin süresinde olduğunun kabulünün gerektiği,
Sanık ...'ın 6136 sayılı kanuna Muhalefet ve Başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından İzmir 11. Asliye Ceza mahkemesinin 25/10/2010 tarih, 2009/1212 esas, 2010/729 karar sayılı kararı ile 6136 sayılı kanunun 13/1, TCK 53, TCK 58/6 maddeleri uyarınca 2 yıl hapis 450 TL adli para cezası, Başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan TCK'nın 268/1 maddesi delaletiyle 267/1, TCK 53, 58/6 maddeleri uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükümlerin temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nce;
Tebligat Kanunu 35. Maddeye göre yapılan tebligatı geçersiz kabul edip, sanık tarafından yapılan temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek;
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna
ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre,
6136 sayılı yasaya muhalafet suçundan verilen hükme ilişkin temyiz isteminin reddi ile hükmün ONANMASINA,
Başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılası suçundan 5271 sayılı CMK'nın 223. maddesinin 7. fıkrasında, “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.” hükmü uyarınca sanık hakkında aynı fiilden dolayı mükerrer dava açılmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkûmiyet hükmü kurulması nedeniyle İzmir 11. Asliye Ceza mahkemesinin 25/10/2010 tarih, 2009/1212 esas, 2010/729 karar sayılı kararı ile ve verilen hükmün BOZULMASINA karar verilmesi yerine,
Yüksek Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 24.02.2014 gün ve 2013/17479 Esas, 2014/2134 Karar sayılı ilamı ile; İzmir 11.Asliye Ceza Mahkemesinin 25/10/2010 tarih ve 2009/1212 Esas, 2010/729 Karar sayılı hükmü ile; sanık ...'ın 6136 sayılı kanuna muhalefet ve Başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından 6136 sayılı yasanın 13/1, TCK 53, 58/6-7 maddeleri uyarınca 2 yıl hapis ve 450 TL adli para cezası ile TCK'nın 268/1 maddesi delaletiyle 267/1, TCK 53, 58/6-7 maddeleri uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına kararlara yönelik temyiz isteğinin CMUK'un 310 ve 317. Maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi nedeniyle; Yüksek Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 24.02.2014 gün ve 2013/17479 Esas, 2014/2134 Karar sayılı ilamına yönelik olarak itiraz talebinde bulunulması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olan 6352 sayılı yasanın 99.maddesi ile değiştirilen 5271 sayılı CMK.nun 308.maddesi gereğince itirazın kabulü ile; Yüksek Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 24.02.2014 gün ve 2013/17479 Esas, 2014/2134 Karar sayılı ilamının kaldırılması, Sanık ...'ın İzmir 11.Asliye Ceza Mahkemesinin 25/10/2010 tarih ve 2009/1212 Esas, 2010/729 Karar sayılı hükmü ile; sanık ...'ın 6136 sayılı kanuna muhalefet suçundan kurulan 6136 sayılı yasanın 13/1, TCK 53, 58/6-7 maddeleri uyarınca 2 yıl hapis ve 450 TL adli para cezasına ilişkin hükmün onanması, Başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan TCK'nın 268/1 maddesi delaletiyle 267/1, TCK 53, 58/6-7 maddeleri uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün bozulması, İtiraz talebimizin kabul edilmemesi halinde ise; 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olan 6352 sayılı yasanın 99. maddesi ile değiştirilen 5271 sayılı CMK.nun 308.maddesi gereğince dosyanın Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderilmesi' itiraz isteminde bulunulması üzerine,
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İtiraza konu olan uyuşmazlık, aynı fiil nedeniyle aynı sanık hakkında mükerrer yargılama yapılarak, iki kez mahkumiyet kararı verilmiş olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir. Bu konuyla ilgili düzenlemelere bakıldığında, 1412 sayılı CMUK'un 253. maddesinin 3. fıkrasında; 'Aynı konuda, aynı sanık için evvelce verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava var ise davanın reddine karar verilir', 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 7. fıkrasında ise; 'Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir' hükmü yer almaktadır.
İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinin 7 numaralı Ek Protokolünün aynı suçtan iki kez yargılanmama ve cezalandırılmama hakkı başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasında; 'Hiç kimse bir devletin ceza yargılaması usulune ve yasaya uygun olarak kesin bir hükümle mahkum edildiği ya da beraat ettiği bir suçtan dolayı aynı devletin yargısal yetkisi altındaki yargılama usulleri çerçevesinde yeniden yargılanamaz veya mahkum edilemez' şeklinde düzenleme mevcuttur.
Nitekim, Ceza Genel Kurulu'nun 09/07/2013 gün ve 1518-354 sayılı kararında da, 'Bir filinden dolayı yargılanan kişinin aynı fiil nedeniyle tekrar yargılanmayacağını bilmesi kişi için bir güvence olup, bu güvence hukuk devleti olmanın bir gereğidir. Dolayısıyla bu güvencenin hayata geçirilebilmesi için, aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava bulunduğu takdirde, mükerrer yargılama yapılmasının engellenmesi amacıyla dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaksızın, davanın reddine' karar verileceği belirtilmiştir.
Açıklanan bu gerekçeler ışığında somut olayda Emniyet güçlerine yapılan bir ihbarda,
Denizli Aydın Güzergahı üzerinde uyuşturucu madde sevkiyatı yapılacağını bildirilmesi üzerine İzmir ili otogarında yapılan aramada sanık ...' a ait bavul içerisinde esrar maddesi ile bilgisayar çantası içerisine saklanmış vaziyette ruhsatsız tabanca ile tabancaya ait şarjör ve fişeğin ele geçirildiği, sanık ... hakkında olay nedeniyle uyuşturucu madde ticareti yapma ve 6136 sayılı Yasa'ya muhalefet suçlarından soruşturma başlatıldığı, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sırasında sanık ...'ın kendisini ... olarak tanıtarak ... isimli kişi adına düzenlenmiş sahte kimlik belgesini kullandığı, sanık hakkında sahte kimlik belgesi kullanma olayı ile ilgili olarak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca 2009/97083 nolu soruşturma ve 2008/33291 nolu soruşturma olmak üzere iki ayrı soruşturma başlatıldığı, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 16/04/2008 tarih ve 2008/33291 soruşturma sayılı dosyasının, İzmir 16. Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılaması neticesinde 21/04/2009 tarih, 2008/558 Esas ve 2009/357 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçundan TCK'nın 268/1 maddesi yollaması ile TCK'nın 267/1, 62, 53 maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, yine İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 03/11/2009 tarih ve 2009/97083 soruşturma sayılı dosyasının, İzmir 11. Asliye Ceza mahkemesinde yapılan yargılaması neticesinde 25/10/2010 tarih , 2009/1212 Esas ve 2010/729 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 6136 sayılı Kanun'un 13/1, TCK 53, TCK'nın 58/6 maddeleri uyarınca 2 yıl hapis 450 TL adli para cezası ve başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçundan TCK'nın 268/1 maddesi delaletiyle 267/1, TCK'nın 53, 58/6 maddeleri uyarınca 3 yıl hapis cezası verildiği, mağduru ve faili aynı olan başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan İzmir 11. Asliye Ceza mahkemesinin 25/10/2010 tarih, 2009/1212 Esas, 2010/729 Karar sayılı kararı ile kurulan hükmün mükerrer nitelikte olduğu, 5271 sayılı CMK'nın 223/7 maddesinde 'Aynı fiil nedeniyle aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.' hükmü gereğince sanık hakkında İzmir 11. Asliye Ceza mahkemesinin 25/10/2010 tarih, 2009/1212 Esas, 2010/729 Karar sayılı dosyasında davanın reddine karar verilmesi gerekirken sanık hakkında aynı fiilden dolayı mahkumiyet kararı verildiği,
Ayrıca İzmir 11. Asliye Ceza mahkemesinin 25/10/2010 tarih, 2009/1212 Esas, 2010/729 Karar sayılı kararı ile sanığın yokluğunda verilen mahkumiyet hükmünün, sanığın talimatla alınan sorgusu esnasında bildirdiği adrese tebliğe çıkarıldığı, söz konusu tebligatın muhatabın adresten taşındığı ve yeni adresininde bilinmediği gerekçesiyle mercine iade edilmesi üzerine yine bu adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat çıkarıldığı ve tebligatın 13/12/2010 tarihinde tebliğ edildiği, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi gereğince yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için, öncelikle aynı adrese daha önce usulüne uygun yapılmış bir tebligatın bulunması, geçerli tebligattan sonra muhatabın adresini değiştirmesi ve yeni adresini ilgili mercilere bildirmemesi, adres kayıt sisteminde de yerleşim yeri adresinin tespit edilememesinin gerektiği, ancak dosya kapsamında sanığın kovuşturma aşamasında bildirdiği adrese usulüne uygun şekilde yapılan bir tebligat bulunmadığından, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşıldığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı yerinde görülerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR;
1- Sanık hakkında mükerrer yargılama yapıldığı gözetilerek itirazın kabulü ile Dairemizin 24/02/2014 tarih ve 2013/17479 Esas, 2014/2134 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2- Sanığa gerekçeli kararın Tebligat Kanunu madde 35'te belirlenen usule aykırı tebliğ edildiği anlaşılmakla, temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilip, sanığın temyiz talebinin kabulüyle, İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/10/2010 tarih ve 2009/1212 Esas ve 2010/729 Karar sayılı hükmüne yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
Sanık hakkında '6136 sayılı kanuna muhalefet' suçundan kurulan hükmün yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik
görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık hakkında 'Başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması' suçundan kurulan hükmün incelenmesinde, İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/10/2010 tarih ve 2009/1212 Esas, 2010/729 Karar sayılı dava dosyasının konusunu oluşturan eylem ile İzmir 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/04/2009 tarih, 2008/558 Esas ve 2009/357 Karar sayılı dava dosyasının konusunu oluşturan eylemin aynı olduğu, her iki dava dosyasının konusunun ve taraflarının aynı olması sebebiyle, aynı sanık hakkında önceden verilmiş bir hüküm bulunduğu, mükerrer açılan davanın CMK'nın 223/7. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm verilmesi, kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçu yönünden kurulan hükmün BOZULMASINA, 25/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.