12. Ceza Dairesi 2013/25529 E. , 2014/18708 K.
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Sanıklar..., ... hakkında; Beraat
Sanık ... hakkında TCK'nın 85/2, 62/1,53/6 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanıklar ..., ... hakkında; TCK'nın 85/2, 62/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
Katılan sanık ... ... hakkında; TCK'nın 85/2, 62/1, 50/1-a, 4, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanıklar , ..., ..., ...'in beraatlerine, sanıklar ..., ..., ... ve katılan sanık ...'nın mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, katılan sanık müdafii, katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olayın meydana geldiği binanın arsası sanıklardan ...'e ait olup, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile... İnşaat firması sahibi sanık ...'ya verildiği, binanın yapı ruhsatının 28.01.1998 tarihinde alındığı, 2 bodrum kat, zemin, 3 normal kattan oluşan toplam 5 daireli binanın yapı kullanım izin belgesinin 06.05.2002 tarihli olup arsa sahibi ...'e 2 daire verildiği, 1 nolu dairede sanık ... ve ailesinin oturduğu, 3 nolu dairenin de sanık ... tarafından ölenlerden ...'nın annesi olan sanık ...'ya 01.08.2008 tarihinde kiralandığı, olay tarihi olan 01.01.2009 tarihinde gece mutfakta bulunan kombiden sızan karbonmonoksit gazından zehirlenen 7 kişinin öldüğü, bir üst kattaki dairede yaşayanların da zehirlenerek hastaneye kaldırıldıkları olayla ilgili olarak düzenlenen bilirkişi raporlarında; binanın baca yapım yönteminin hatalı olduğu, çatıya 4,5 metre kala bacada eksen sapması yapılarak bacanın duvar üzerinden çatıya çıkarıldığı, baca duvarının dış yüzeyinin ısı yalıtımının bulunmadığı, dolayısıyla yanan gazın bacada soğuyup yoğunlaşma nedeniyle bacadan atılamadığı ve gazın tekrar geriye dönüşü ve karbonmonoksitin daireye yayılmasına neden olduğu kanısına varılmış olup binaya ait bacanın hatalı olmasına rağmen projelere uygun olduğu yolunda uygunluk raporu düzenleyip onay veren görevliler hakkında zamanaşımı süresi içinde dava açılması mümkün görülmüştür.
1- Sanık ...'nın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ...'nın olayın meydana geldiği binanın yapımını üstlenen... İnşaat Şirketinin sahibi ve yetkilisi olduğu, aşamalardaki savunmalarında inşaat mühendisi olup, binanın kendisi tarafından yapıldığını, binanın bitirilmesinden sonra yapı kullanım izin belgesi ve iskan ruhsatının alınması için gerekli vize ve kontroller için başvuruda bulunup, baca test raporlarının da düzenlendiğini ve onay verildiğini arsa sahibine 2 daire verildikten sonra diğer daireleri sattığını beyan etmiştir.
Olayla ilgili olarak soruşturma aşamasında makine ve inşaat mühendisi bilirkişiler tarafından düzenlenen 22.06.2009 tarihli rapor ile; kovuşturma aşamasında mahkemece aldırılan 16.03.2010 tarihli raporun biri aynı zamanda doğalgaz uzmanı olan iki makine, bir inşaat mühendisince, 16.08.2010 tarihli raporun; makine yüksek mühendisi, inşaat mühendisi ve enerji uzmanı tarafından, 12.12.2011 tarihli raporun ikisi İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi, diğeri Gazikent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi olan bilirkişilerce, 03.10.2012 tarihli raporun da ikisi Orta Doğu Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümü, biri İnşaat Mühendisliği bölümü, ikisi Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyelerince düzenlendiği, tüm raporlarda sanık ile ilgili ortak görüşün; binanın teras (son) katında bacanın projede ön görüldüğünden farklı olarak dış duvar üzerinde çıkıntı şeklinde inşa edilerek bacanın güney cephede dış duvara bitişik şekilde örüldüğü, baca yüzeyinin hava ile temasının daha fazla olduğu, aşırı soğuk ve rüzgarlı günlerde bacanın daha kolay soğuyacağı ve baca içindeki gazın soğuyup baca içinde yoğunlaşması sonucu bacanın çekişinin azalacağı, binadaki bacanın yaklaşık 4,5 metresinin bu tür soğumaya maruz kaldığı dış cephe duvar üzerine örüldüğü ve yalıtımının bulunmadığı genelde baca sıcaklığının yüksek olmasının istenildiği, olay yeri ... Mahallesinin yüksek konumlu yerleşim yeri olup meteorolojiden alınan bilgiye göre olay gecesi yoğun bir hava akımı-rüzgar bulunduğu, bacadaki gazın yoğunlaşması nedeniyle bacanın randımanlı çekmediği ve yoğunlaşan karbonmonoksit gazının geri binaya dönerek kombi borusundaki deliklerden sızması sonucu ölüm olayının meydana geldiği ve bacayı projeye uygun yapmayan sanığın kusurlu olduğu; bu nedenle mahkumiyetine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... müdafiinin, projedeki bütün izinlerin alındığına, olay yerinde inceleme yapılmadan bilirkişi raporu düzenlendiğine, illiyet bağı kurulmadığına, eksik araştırma ile karar verildiğine, katılanlar ... ve ... vekilinin eksik ve hatalı değerlendirme yapıldığına ilişkin, katılanlar... ve ...vekilinin ise bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün 'Üye ... ve ...'ın sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi gerektiği yönünden' oyçokluğu ile ONANMASINA,
2- Sanıklar . ..., ... ve ...'in beraatlerine ilişkin hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklardan ... Mühendislik Müşavirlik Ltd. Şti'nin sahibi ve yetkili müdürü olup, kendisi mühendis olmadığı için çalıştırdığı mühendisler vasıtası ile faaliyetini yürüttüğünü, olayın meydana geldiği binanın ruhsat aşamasında doğalgaz projesinin...'da çalışan makina mühendisleri ile birlikte kendi elemanlarınca hazırlandığını, projeye uygunluk belgesinin... tarafından verildiğini, daha sonra belediye tarafından denetlenip onaylandığını, firmasının işinin; doğalgaz projesini çizip, tesisat döşemek olduğunu, tesisatın imalatının...firmasınca yapıldığını savunmuş olup, dosyada savunmasının aksine delil bulunmadığı gibi binadaki tesisatın 2001 yılında projelendirildiği, olayın meydana geldiği 2009 tarihi arasında uzunca bir süre geçtiği, bu süre zarfında baca bağlantısının yenilenmesi ve bakımlarının sözkonusu olduğu gibi projede sanığın imzasının bulunmadığı, çizilen projede kullanılacak boru kalınlığı, belirtilmemiş olsa da boru kalınlığının imalat yapan firma tarafından gözetilmesi gerektiği şirket sahibi ve müdürü olup konusunda uzman mühendisleri istihdam edip işini onlar vasıtası ile yaptığı gözetildiğinde sanığa yüklenecek kusur bulunmadığı, yine 2001 yılında binadaki doğalgaz tesisatını yapan...Ltd. Şti yetkilisi ...'nın da her ne kadar yeterli kalınlıkta olmayan baca bağlantı borusu kullanmış olmasına rağmen, borunun teknik ömrünün 2 yıl olduğu, borunun takılmasından geçen 7 yıl gibi uzun süre gözetildiğinde bu süre zarfında borunun yıpranmasının normal olduğu, yenilenmesi gerektiği nedeniyle sanığa kusur yüklenemeyeceği, yine olayın meydana geldiği binadaki doğalgaz sistemi ile ilgili olarak bir kısım bilirkişi raporlarında... genel müdürlüğünde görevli ..., ..., ..., ..., ... ve ...'a kusur yüklenilmiş ise de; sanık ...'ın 1994-2004 yılları arasında, ...'nın 2004-2007 yılları arasında... Genel Müdürlüğü, sanık ...'ın 2001 yılında... Genel Müdür Yardımcılığı, ...'in 2007-2009 yılları arasında... Doğalgaz AŞ. Genel Müdürlüğü, ...'ün 2007-2008 yılları arasında ... Doğalgaz Aş'de Genel Müdür Yardımcılığı, ...'ın da 2001 yılında Gaz Daire Başkanlığı görevlerini yürüttükleri, sanıkların görevde bulundukları zaman dilimi içerisinde mevcut yönetmeliklere aykırı hareket ettiklerine ilişkin delil bulunmadığı ve dosya içerisinde bulunan 16.03.2010 tarihli raporda ve mahkemenin anılan sanıklara kusur yüklenemeyeceği yolundaki kabulünde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, yine sanıklardan ...'in, ...Teknik Servis isimli firmanın sahibi olduğunu; servis hizmetini bizzat yapmadığını yanında yetkili eleman çalıştırdığını sanık ...'un makine mühendisi olup yanında çalıştığını ve ölüm olayının meydana geldiği dairedeki kombinin bakım ve tamiri işi için sanık ...'u gönderdiğini savunmuş, sanığın bu savunması sanık .... tarafından da doğrulanmış olup, firma sahibi olan sanık ...'in firmasında işin ehli makine mühendisi çalıştırıp kombinin bakım ve tamiri işi için bu sanığı görevlendirmiş olması nedeniyle firma sahibi sanık ...'e kusur yüklenmesi mümkün olmadığından mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda yüklenen suç açısından sanıkların kusuru bulunmadığının gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar...ve ... vekilinin, eksik ve hatalı değerlendirme yapıldığına, sanıkların kusuru bulunduğuna, beraatlerine karar verilemeyeceğine, 12.12.2011 tarihli rapora itibar edilerek sanıkların cezalandırılması gerektiğine ilişkin, katılanlar ... ve ... vekilinin ise bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık ... yararına hazine aleyhine maktu vekalet ücreti tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükme “2.400 TL maktu vekalet ücretinin hazineden alınarak beraatine karar verilen ve kendisini vekaletli müdafii ile temsil ettiren sanık ...'e ödenmesine' bendi eklenmek suretiyle sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkındaki hükümlerin DOĞRUDAN, sanık ... hakkındaki hüküm ise DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Sanıklar ..., ... ve ...'in mahkumiyetlerine ilişkin hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... müdafinin, sanığın tamirata geldiği tarihte kombinin bakımını daha önce kimin yaptığını öğrenemeyip kombiyi çalışır hale getirdiğine, cihaz ve esnek boru arasındaki bağlantının alüminyum bant ile yenilediğine, bu sırada fleksi ve bağlantı borusunda delik ve yırtık görmediğine, taşınma sırasında boruda delinme ve yırtılma olabileceğine, olaya müdahale eden ekiplerce acil durum prosedürü uygulansaydı olayın meydana gelmeyeceğine, olayın meydana gelmesinde bacanın etkili olduğuna ilişkin tüm temyiz itirazları ile sanıklar ... müdafii ve sanık ...'nın sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
1- Makine mühendisi sanık ..., sanık ...'in sahibi olduğu ...Teknik Servis isimli şirkette çalışmakta olup, ölüm olayının meydana geldiği dairenin sahibi ... tarafından kombinin arızalarının giderilmek üzere sanığın çağırıldığı dosya içerisindeki makbuzlara göre sanığın 24.10.2007 ve 18.03.2008 tarihinde iki kez kombiye bakım ve tamir yaptığı, 2007 tarihinde kombinin su kaçırdığı nedeniyle tamir edilip, bakımının yapıldığı, 2008 tarihinde ise pompa arızasının giderildiği, ancak olay sonrası kombi ve bağlantı borusunun üzerinde yapılan tespitlere göre bağlantı borusunun kalınlığının 1 mm olması gerekirken 0,5 mm olduğu ve sızdırmazlık bantının bulunmadığını gördüğü halde bu hataları servis kağıdına rapor edip kullanıcıyı bilgilendirmesi gerektiği halde bunları yapmadığı, bu nedenle tali kusurlu olduğunun kabulünde isabetsizlik bulunmamakta ise de; dosya içerisindeki adli sicil kaydına göre sabıkası bulunmayan, duruşma tutanaklarına yansımış herhangi bir olumsuzluğu tespit edilmeyen tali kusurlu sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının 'suçun işlenmesindeki özellikler' şeklindeki dosya kapsamına ve sanığın kişilik özelliklerine uygun düşmeyen gerekçe ile adli para cezasına çevrilmemesine karar verilmesi, 2-) Sanık ...'nın ölüm olayının meydana geldiği daireyi sanık ...'den 01.08.2008 tarihinde kiraladığı, ev sahibi... tarafından sanık ...'nın evi kiralamasından önce makine mühendisi sanık ... vasıtası ile kombinin arızalarının gidertilip, bakımını yaptırdığı, sanık ...'nın aşamalardaki savunmalarında olayın meydana geldiği daireye taşınmasından sonra kombiye bakım yaptırmadığını, ev sahibinin kendisine kombinin bakımını 2008 yılı Mart ayında yaptırdığını söylediğini, oturduğu 5 ay süresince kombide herhangi bir arıza olmadığını ve kombiyi teslim edildiği şekilde kullandığı ve menfezi açık tuttuğu şeklindeki savunması karşısında bu koşullarda kiracı olan sanığa yüklenecek kusur bulunmadığı ve beraatine karar verilmesi gerektiği halde 'bağlantı borusunun yıpranmış olduğunu görmesi ve ev sahibinden bacanın temizlenip temizlenmediğini sorması gerektiği' nedeniyle kusur yükleyen isabetsiz bilirkişi raporuna itibarla mahkumiyetine karar verilmesi
3- Sanık ...'in 23.09.2014 tarihinde UYAP'tan alınan nüfus kayıt örneğinden, hükümden sonra 22.04.2014 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından 5237 sayılı TCK'nın 64. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan sanık ... müdafii, sanık ... müdafii ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca sanık ... hakkındaki hükmün hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi gerektiği nedeniyle BOZULMASINA, Üye ... ve ...'ün muhalefeti ile oyçokluğu ile, sanıklar ... ve ... hakkındaki hükümlerin BOZULMASINA, oybirliğiyle 25.09.2014 tarihinde karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ :
Ölüm olayının meydana geldiği binanın yapımını üstlenen ...İnşaat Şti'nin sahibi ve yetkilisi olup inşaat mühendisi olan sanık ...'nın meydana gelen olayda binanın bacasının teras kat düzeyinde projede ön görüldüğünden farklı olarak dış duvar üzerinde çıkıntı şeklinde yaptığı, yalıtımının bulunmaması nedeniyle de baca yüzeyinin hava ile temasının fazla olduğu, aşırı soğuk ve rüzgarlı günlerde bacadaki çabuk soğuma nedeniyle baca içindeki gazın yoğunlaşıp bacadan çıkamayıp geri daire içine dönüp ölüme neden olduğu ve sanığın kusurunun bulunduğunun kabulünde isabetsizlik bulunmamakla birlikte; taksirli suçlarda TCK'nın 50/4. maddesi gereğince hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkün olup dosyadaki bilgilere göre adli sicil kaydında sabıkası bulunmayan, duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz bir davranışı tespit edilmeyen sanık
hakkında hükmedilen hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu gözetilip adli para cezasına çevrilmesi yerine 'suçun işlenmesindeki özelliklere göre' şeklindeki yetersiz gerekçeyle adli para cezasına çevrilmemesi yönündeki mahkeme hükmünün onanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.
KARŞI OYLAR :
7 kişinin ölümü ile sonuçlanan olayın meydana geldiği dairenin sahibi ... tarafından bu olaydan önce, ...'in sahibi olduğu ...Teknik servisinden kombinin arızalarının giderilmesi için servis hizmeti istendiği,...Teknik servisi tarafından elemanları Makine Mühendisi ve ehil bulunan sanık ...'un görevlendirildiği;
Dosya içerisinde bulunan makbuzlara göre 24.10.2007 ve 18.03.2008 tarihinde iki kez sanığın kombinin bakım ve tamirini yaptığı 2007 yılında kombinin su kaçırması nedeniyle tamir edilerek bakımı yapıldığı, 2008 yılında pompa arızasının giderildiği ancak olay sonrası kombi ve bağlantı borusunun kalınlığının 1 mm olması gerekirken 0,5 mm olduğu ve sızdırmazlık bantının bulunmadığını gördüğü halde bu hataları servis kağıdına rapor edip kullanıcıyı bilgilendirmesi gerektiği halde bunları yapmadığı sabit olduğundan,
Dosyada bulunan 16.03.2010, 16.08.2010 tarihli raporlarda sanığın tali ve ikinci derecede kusurlu 12.12. 2011 tarihli raporda asli kusurlu 03.10.2012 tarihli rapor ile de sanığın kusurlu olduğunun açıklandığı mahkemenin gerekçesinde 7 kişinin ölmesi ve kusur nisbetleri nazara alınarak sanığın taksire dayalı kusurun ağırlığı, suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği yer, suç konusunun önemi, meydana gelen neticenin ağırlığı birlikte değerlendirilerek takdiren ve teşdiden temel cezanın 5 yıl hapis, yine gerekçeler gösterilerek TCK'nın 62. maddesi gereğince indirim sonucu 4 yıl 2 ay hapis cezasına hükmedilmiştir.
'Suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak sanığa verilen hürriyeti bağlayıcı cezanın TCK'nın 50/4. maddesi uyarınca seçenek yaptırıma çevrilmesine yer olmadığına' şeklinde takdir hakkının kullanılarak para cezasına çevrilmemiştir.
7 kişinin ölümü ile sonuçlanan olayda temel ceza 5 yıl olarak belirlenerek, TCK'nın 62. maddesince yapılan indirim sonucu hükmedilen hapis cezasının TCK'nın 50/1. maddesinde belirtilen kanuni gerekçe olarak; 'Suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak cezanın TCK'nın 50/4. maddesi gereğince para cezasına çevrilmesine yer olmadığına' dair mahkeme heyetinin gerekçesi ile kanaat ve takdiri yerinde olup, yeterli ve isabetli bulunduğundan; sanık ... hakkındaki hükmün ONANMASI gerekirken çoğunluğun para cezasına çevrilmesi yönündeki görüşüne muhalifiz.