16. Ceza Dairesi 2019/7936 E. , 2019/5563 K.
İtiraz ile ilgili Mahkeme Kararı :... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 22.02.2018 tarih ve .... sayılı kararı
İtiraz ile ilgili Hüküm : TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
İtiraza Konu Olan Sanık : ...
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Dairemizce verilen 25.02.2019 gün ve ..... sayılı karara Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca itiraz edilmekle;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A) İtiraz Edilen Karar
'Silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... ... hakkında ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.12.2017 tarih ve 2017/50 (E) 2017/136 (K) sayılı ilamı ile 8 yıl 9 ay hapis cezasına mahkumiyetine dair karara karşı yapılan istinaf istemi üzerine... Bölge Adliye Mahkesi 2. Ceza Dairesinin 22.02.2018 gün ve 2018/309-326 (E.K.) sayılı ilamıyla istinaf isteminin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı sanıklar müdafilerinin temyizi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.11.2018 gün ve 2018/58904 sayılı tebliğnamesiyle hükmün onanması talep edilmiştir.
Yargıtay 16. Ceza Daresinin 25.02.2019 gün ve 2018/6639-2019/1203 Esas-Karar sayılı kararında;
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanıklar ... ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin CMK'nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tüm dosya kapsamı gözetilerek sanık ...'ın bylock programını telefonuna indirdiğini kabul etmesi ile diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanık ...'ın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağının dosya içerisinde bulunmaması sonuca etkili bulunmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükümlere esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar müdafileri ile sanık ...'ın temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme, örgüte üye olma, üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme veya örgüte bilerek isteyerek yardım etme suçlarında etkin pişmanlık, şahsi cezasızlık veya cezadan indirim yapılması gereken haller olarak kabul edilmiştir.
Amaç suçun işlenişine iştirak etmeksizin, hakkında bir soruşturma başlamadan önce örgütten gönüllü olarak ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi halinde (221/2 m.), hakkında soruşturma başladıktan sonra, gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi (221/4 m. ilk cümle), verilen bilgilerin samimi ve örgütlü suçlarla mücadelede yararlı olması halinde, sanık yakalandıktan sonra pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının önemli ölçüde yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermesi halinde (221/3 m.), sanık hakkında şahsi cezasızlık nedeni uygulanacaktır.
Amaç suça elverişli vahim nitelikte sayılan eylemler gerçekleştirilmeden yakalanan, örgüt kuran, yöneten, örgüte üye olan, üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek isteyerek yardım edenlerin örgütün yapısı ve faaliyetleri hakkında bilgi vermesi halinde cezadan indirim yapılacaktır (221/4. fıkra 2. cümle).
Sanığın soruşturma aşamasında kolluk, savcılık ve sorgu hakimliği, kovuşturma aşamasında da ilk derece mahkemesinde duruşmada etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini dile getirip örgüt mensupları ve faaliyetleri hakkında örgütte kaldığı süre ve konumu itibarıyla uyumlu olacak şekilde bilgi verdiğinin anlaşılması ve temyiz aşamasında vermiş olduğu dilekçede de etkin pişmanlıkla ilgili iradesini sürdürmesi karşısında; sanık hakkında TCK'nın 221/4-2. maddesinde yazılı etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alındığında tahliye talebinin reddine, 25.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildiği anlaşılmıştır.
B) İtiraz Nedenleri olarak ise;
Öncelikle itiraz konusu sanık ... hakkındaki onama kararına yönelik olup, diğer sanıklar hakkındaki ONAMA ve BOZMA yönündeki ilama yönelik herhangi bir itirazımız bulunmamaktadır.
Yargıtay C. Başsavcılığımız ile Yüksek Daire arasında çözümlenmesi gereken uyuşmazlık sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin tatbiki hususuna ilişkindir.
Her ne kadar sanık temyiz aşamasında etkin pişmanlıkta bulunduğuna ilişkin dilekçe ve eklerini dosyaya gönderdiği, söz konusu dilekçe ve ekleri Yüksek Daire heyetinin ilamından sonra Yüksek Daireye ulaştığı ve yine yasal mevzuat ile 16. Ceza Dairesinin yerleşik içtihatlara göre kararın kesinleşmesinden sonra etkin pişmanlık hükümlerinin tatbik edilemeyeceği sabit ise de;
Sanığın gerek soruşturma gerek kovuşturma ve gerek istinaf aşamasında etkin pişmanlıktan istifadeye ilişkin hukuken geçerli herhangi bir talep ya da başvuruda bulunmadığı, ancak temyiz aşamasında 22.02.2019 tarihli 3 sayfa ve eklerinden ibaret, içeriğinde daha önce vermiş olduğu savunması ve dosya kapsamı dışında yeni bilgiler olduğu anlaşılan dileçeyle 'etkin pişmanlık talebinde' bulunduğu anlaşılmıştır.
İlgil evrakın UYAP işlem kütüğünün incelenmesinde; söz konusu dilekçenin... Bölge Adliye 2. Ceza Dairesi vasıtasıyla Yargıtay 16. Ceza Dairesine aynı gün olan 22.02.2019 tarihinde UYAP sistemi üzerinden gönderildiği ve 16. Ceza Dairesine ulaştığı ancak söz konusu dilekçe ve eklerinin Yargıtay 16. Ceza Dairesinin ilam tarihi olan 25.02.2019 tarihinden 1 (bir) gün sonra 26.02.2019 tarihinde Yargıtay Yazı İşleri Müdürlüğü Yetkilisi tarafından görüldüğü (açıldığı) anlaşılmaktadır. Bu durumda ise doğal olarak söz konusu dilekçe ve eklerinin ilam tarihinden sonra görülmesi nedeniyle 'etkin pişmanlık' hususuna ilişkin olarak Yüksek Dairece herhangi bir inceleme ve kararında değerlendirme yapılamadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda sanığın kusurundan kaynaklanmayan söz konusu hususun sanık aleyhine olacak şekilde değerlendirilmesi yasaya ve hakkaniyete uygun düşmeyecektir.
Yukarıda arz ve izah edilen sebepler muvacehesinde, söz konusu olan ve halen UYAP kayıtlarında bulunan etkin pişmanlık talebine ilişkin dilekçe ve eklerinin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğundan ve bu husus değerlendirilmeden onama kararı verildiğinden söz konusu karara itiraz etmek zarureti hasıl olmuştur.
Tüm bunların ışığında öncelikle dosyanın yeniden ele alınarak, etkin pişmanlık talebine ilişkin dilekçe ve eklerinin onama ilamından önce Yüksek Daireye ulaştığının kabulü ile;
Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 09.04.2019 gün ve ..... Karar sayılı ilamı ve birçok kararında açıklandığı üzere;
Sanığın temyiz aşamasında 22.02.2019 tarihli dilekçesinde etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini bildirmesi ve bu yönde bilgi vermesi karşısında, duruşmada hazır edilerek beyanlarının alınıp verdiği bilgilerin, örgüt içerisindeki kaldığı süre, örgütsel faaliyet ve konumuna uygun faydalı bilgiler olup olmadığı ilgili birimlerden sorulup değerlendirilerek sonucuna göre hakkında 5237 sayılı TCK'nın 221. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı karar yerinde tartışılarak bir karar verilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle söz konusu ilama itiraz edilmesi zarureti hasıl olmuştur.
C) İtirazın Konusu;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı sanığın gerek soruşturma gerek kovuşturma ve gerek istinaf aşamasında etkin pişmanlıktan istifadeye ilişkin hukuken geçerli herhangi bir talep ya da başvuruda bulunmadığı, ancak temyiz aşamasında 22.02.2019 tarihli 3 sayfa ve eklerinden ibaret, içeriğinde daha önce vermiş olduğu savunması ve dosya kapsamı dışında yeni bilgiler olduğu anlaşılan dilekçeyle 'etkin pişmanlık talebinde' bulunduğu, ilgili evrakın UYAP işlem kütüğünün incelenmesinde; söz konusu dilekçenin... Bölge Adliye 2. Ceza Dairesi vasıtasıyla Yargıtay 16. Ceza Dairesine aynı gün olan 22.02.2019 tarihinde UYAP sistemi üzerinden gönderildiği ve 16. Ceza Dairesine ulaştığı ancak söz konusu dilekçe ve eklerinin Yargıtay 16. Ceza Dairesinin ilam tarihi olan 25.02.2019 tarihinden 1 (bir) gün sonra 26.02.2019 tarihinde Yargıtay Yazı İşleri Müdürlüğü Yetkilisi tarafından görüldüğü (açıldığı) anlaşıldığı, bu durumda ise doğal olarak söz konusu dilekçe ve eklerinin ilam tarihinden sonra görülmesi nedeniyle 'etkin pişmanlık' hususuna ilişkin olarak Yüksek Dairece herhangi bir inceleme ve kararında değerlendirme yapılamadığı, sanığın kusurundan kaynaklanmayan söz konusu hususun sanık aleyhine olacak şekilde değerlendirilmesi yasaya ve hakkaniyete uygun düşmeyeceği, bu nedenle, söz konusu olan ve halen UYAP kayıtlarında bulunan etkin pişmanlık talebine ilişkin dilekçe ve eklerinin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğundan ve bu husus değerlendirilmeden onama kararı verildiğinden söz konusu karara itiraz etmek zarureti hasıl olmuştur.
D) İtirazın ve Konunun Değerlendirilmesi;
Sanığın temyiz aşamasında 22.02.2019 tarihli 3 sayfa ve eklerinden ibaret, içeriğinde daha önce vermiş olduğu savunması ve dosya kapsamı dışında yeni bilgiler olduğu anlaşılan dilekçeyle 'etkin pişmanlık talebinde' bulunduğu, ilgili evrakın UYAP işlem kütüğünün incelenmesinde; söz konusu dilekçenin... Bölge Adliye 2. Ceza Dairesi vasıtasıyla Yargıtay 16. Ceza Dairesine aynı gün olan 22.02.2019 tarihinde UYAP sistemi üzerinden gönderildiği ve 16. Ceza Dairesine ulaştığı ancak
söz konusu dilekçe ve eklerinin Yargıtay 16. Ceza Dairesinin ilam tarihi olan 25.02.2019 tarihinden 1 (bir) gün sonra 26.02.2019 tarihinde Yargıtay Yazı İşleri Müdürlüğü Yetkilisi tarafından görüldüğü (açıldığı) anlaşılmakla; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
E) Karar;
I-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE,
II-Yargıtay Yüksek 16. Ceza Dairesinin 09.04.2019 gün ve 2019/503- 2019/2430 Esas-Karar sayılı ilamında sanık ... hakkındaki onama kararının KALDIRILMASINA,
III-Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığın temyiz aşamasında 22.02.2019 tarihli dilekçesinde etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini bildirmesi ve bu yönde bilgi vermesi karşısında, duruşmada hazır edilerek beyanlarının alınıp verdiği bilgilerin, örgüt içerisindeki kaldığı süre, örgütsel faaliyet ve konumuna uygun faydalı bilgiler olup olmadığı ilgili birimlerden sorulup değerlendirilerek sonucuna göre hakkında 5237 sayılı TCK'nın 221. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı karar yerinde tartışılarak bir karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK’nın 109/3-a maddesi gereğince “yurt dışına çıkamamak” adli kontrolü uygulanması suretiyle bozma nedenine göre sanık hakkındaki infazın 5275 sayılı Kanunun 98 ve müteakip maddeleri gereğince cezanın İNFAZININ DURDURULMASINA, infazın yapıldığı yer Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılarak, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değilse derhal salıverilmesinin istenmesine, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın ... 3. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.