8. Hukuk Dairesi 2021/11199 E. , 2022/4048 K.
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davacılar ... ve arkadaşları vekili, davacı ... vekili, müdahil davacı ... vekili, davalılar ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Mahkemenin verdiği karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; “Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararı çerçevesinde işlem yapılıp karar verilmiş bulunmasına ve hükmün gerekçesine, dosyadaki belgelere göre yerinde olmayan ve bozma kararı ile kesinleşen yönlere de ilişkin bulunan temyiz itirazlarının reddi ile Daire bozma gereğine uygun bulunan hükmün onanmasına karar verilmiş olup, hükmün davacı ... katılanların karar düzeltme talepleri üzerine, karar düzeltme talebinin düzeltilmesi istenilen kararın dosya içeriğine, usul ve kanuna uygun bulunduğundan Hazinenin karar düzeltme isteğinin reddine; katılanların karar düzeltme isteği yönünden ise, Daire bozma kararına uyulduğu halde katılanlar hakkında dairece sevkedilen bozma kararının yerine getirilmemiş olduğu, Mahkemece bozma kararına uyulduğuna göre bozma kararı gereğince işlem yapılması ve Daire bozma kararında açıklandığı şekilde yeniden araştırma, inceleme ve uygulama yapılması gerektiği belirtilerek; dava konusu taşınmazda tapu kayıt malikleri, davaya katılanlar ile davalıların taşınmazın belirli bölümlerinde ayrı ayrı zilyet bulunduğu mahkemece kabul edildiğine göre daire bozma kararında açıklandığı biçimde hüküm gününde yürürlükte bulunan 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/B-c maddesi hükmünde öngörülen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin ilk kayıt malikleri yönünden araştırılması, taşınmazın hangi bölümlerinde davaya katılanların, hangi bölümlerinde davalı tarafın zilyet olduğunun ortaya konulması, tespit bilirkişileri ile Mahkemede dinlenen mahalli bilirkişiler ve tanıkların gerektiğinde yeniden dinlenmesi, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda müdahil davacı ... ... ve arkadaşlarının davalarının kabulüne, müdahil davacı ...’in davasının reddine, çekişmeli eski 164 parsel sayılı (yeni 102 ada 3 parsel) taşınmazın tapulama tespitinin iptali ile 12.12.2014 tarihli ek fen bilirkişi rapor ve krokisinde (M-1) ile gösterilen 1.484,91 metrekare, (N-1) ile gösterilen 4.795,87 metrekare, (O-1) ile gösterilen 33.539,56 metrekare, (Ö-1) ile gösterilen 19.372,54 metrekare, (Ş-1) ile gösterilen 11.118,55 metrekare, (T) harfi ile gösterilen 19.687,55 metrekare, (U) harfi ile gösterilen 17.174,82 metrekare, (Ü) harfiyle gösterilen 18.048,15 metrekare ve (V) harfiyle gösterilen 19.778,02 metrekarelik bölümlerin toplam 145.000,00 metrekarelik yüzölçümlü olarak eski 164 yeni 102 ada 3 parsel numarasıyla ve tarla vasfıyla ve 102 ada 3 parsel sayılı taşınmazdan 07.09.2012 tarihli ifraz beyannamesi ile tefrik edilen ve tapuda kaydı bulunmayan 4.769,51 metrekarelik 102 ada 4 parsel, 320,00 metrekarelik 102 ada 5 parsel ve 215,00 metrekarelik 102 ada 6 parsel sayılı kanal vasıflı taşınmazların hüküm yerinde gösterilen payları oranında davacı ... ve arkadaşları adına; aynı raporda (A) harfi ile gösterilen 7.998,57 metrekarelik bölümün tarla vasfıyla aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle ... Demiray adına; (B) harfi ile gösterilen 9.748,92 metrekarelik bölümün tarla vasfıyla aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle hüküm yerinde gösterilen payları oranında ... mirasçıları adına; (C) harfi ile gösterilen 10.990,77 metrekare, (P) harfi ile gösterilen 55.946,36 metrekare ve (O) harfi ile gösterilen 24.032,05 metrekarelik bölümlerin tarla vasfıyla aynı adanın son parsel numaraları verilmek suretiyle hüküm yerinde gösterilen payları oranında ... ... mirasçıları adına; (D) harfi ile gösterilen 12.510,62 metrekarelik bölümün tarla vasfıyla aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle hüküm yerinde gösterilen payları oranında ... mirasçıları adına; (E) harfi ile gösterilen 10.015,16 metrekarelik bölümün tarla vasfıyla aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle hüküm yerinde gösterilen payları oranında ... oğlu ... mirasçıları adına; (F) harfi ile gösterilen 10.208,09 metrekarelik bölümün tarla vasfıyla aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle ... adına; (G) harfi ile gösterilen 10.368,39 metrekarelik bölümün tarla vasfıyla aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle ... oğlu ... adına; (Ğ) harfi ile gösterilen 10.983,11 metrekarelik bölümün tarla vasfıyla aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle hüküm yerinde gösterilen payları oranında ... Özkale mirasçıları adına; (H) harfi ile gösterilen 9.657,59 metrekarelik bölümün tarla vasfıyla aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle hüküm yerinde gösterilen payları oranında ... ... mirasçıları adına; (I) harfi ile gösterilen 10.286,45 metrekarelik bölümün tarla vasfıyla aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle ... adına; (İ) harfi ile gösterilen 9.905,44 metrekarelik bölümün tarla vasfıyla aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle hüküm yerinde gösterilen payları oranında ... mirasçıları adına; (J) harfi ile gösterilen 9.257,17 metrekarelik bölümün tarla vasfıyla aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle hüküm yerinde gösterilen payları oranında ... mirasçıları adına; (K) harfi ile gösterilen 18.590,84 metrekarelik bölümün tarla vasfıyla aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle ... adına; (L) harfi ile gösterilen 42.576,37 metrekare ve (Ş) harfi ile gösterilen 10.538,21 metrekarelik bölümlerin tarla vasfıyla aynı adanın son parsel numaraları verilmek suretiyle hüküm yerinde gösterilen payları oranında ... ... mirasçıları adına; (M) harfi ile gösterilen 25.115,72 metrekarelik bölümün tarla vasfıyla aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle ... ... ... adına; (N) harfi ile gösterilen 18.021,82 metrekarelik bölümün tarla vasfıyla aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle ... adına; (Ö) harfi ile gösterilen 85.484,65 metrekarelik bölümün tarla vasfıyla aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle hüküm yerinde gösterilen payları oranında ... mirasçıları ile ... oğlu ... adına; (S) harfi ile gösterilen 22.568,37 metrekarelik bölümün ise tarla vasfıyla aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle hüküm yerinde gösterilen payları oranında ... ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve arkadaşları vekili, davacı ... vekili, müdahil davacı ... vekili, davalılar ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
1. Hükmü temyiz eden davacı ... ve arkadaşları vekiline gerekçeli kararın tebliğ edildiği 13.07.2015 tarihi ile temyiz tarihi olan 07.09.2015 tarihleri arasında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432/1. maddesinde öngörülen 15 günlük temyiz süresinin geçtiği anlaşılmıştır.
2.a. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, müdahil davacı ... vekilinin tüm, davacı ... vekili, davalılar ..., ... ve ...’nun ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2.b. Kadastro hakimi doğru, infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde hüküm kurmak zorunda olup, Mahkemece, dava konusu taşınmazın hükme esas alınan 12.12.2014 tarihli ek fen bilirkişi rapor ve krokisinde (M-1), (N-1), (O-1), (Ö-1), (Ş-1), (T), (U), (Ü) ve (V) harfleri ile gösterilen bölümleri ile 07.09.2012 tarihli ifraz beyannamesinde 102 ada 4, 5 ve 6 parsel numaralarıyla ve kanal vasfıyla gösterilen bölümler hüküm yerinde (3.628,800) pay kabul edildiği halde, toplamda (3.536,600) pay dağıtılmak suretiyle pay-payda eşitliği sağlanmadan 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 1. maddesine aykırı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, karar tarihinden sonra Mahkemece 15.07.2015 tarihli tashih şerhi ile kararda pay dağıtılan ... kızı ...’in hüküm yerinde “13.950” olan payının “103.950” olarak tashihen düzeltilmesine karar verilmiş ise de, yine de pay payda eşitliği sağlanmamış, hüküm yerinde pay dağıtılan Nebi kızı Fadime ... ile ... oğlu ... ...’in hükme esas alınan 12.02.2015 tarihli ek fen bilirkişi raporunda payları ayrı ayrı “1260” olarak gösterilmiş iken, Mahkemece hüküm yerinde bu kişilerin paylarının ayrı ayrı “160” olarak gösterilmek suretiyle pay-payda eşitliği sağlanmaması isabetsiz olmuştur.
Çekişmeli taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (M), (N), (S) ve (Ş) harfleri ile gösterilen bölümlerine ilişkin hükme yönelik davalı ...’in temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin kullanım durumları dikkate alınmak suretiyle teknik bilirkişi raporunda (M) harfi ile gösterilen bölümün ... oğlu ... ... ... adına, (N) harfi ile gösterilen bölümün ... oğlu ... adına, (S) harfi ile gösterilen bölümün ... oğlu ... ... mirasçıları adına ve (Ş) harfi ile gösterilen bölümün ise ... oğlu ... ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiştir. Ne var ki, adlarına tescil kararı verilen davalılar, çekişmeli taşınmazın tespit maliklerinden ... oğlu ...’in mirasçıları olup, bu kişiler ya da murisleri olan tespit maliki ... tarafından dava konusu taşınmaz hakkında açılmış bir dava, ya da eldeki davaya katılımları bulunmadığı gibi, Mahkemeye yargılama sırasında tespit malikleri ya da mirasçıları tarafından taşınmazın taksim edildiğine dair bir beyan veya belge sunulmadığı anlaşılmakta olup, Mahkemece hakkında dava açılmayan taşınmaz bölümleri yönünden tespit gibi tescillerine karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazdan ifraz edilmek suretiyle adı geçen davalılar adına tescillerine karar verilmesi yerinde olmamıştır. Ancak aleyhine karar verilen diğer tespit malikleri ya da mirasçıları hükmü temyiz etmediklerinden dolayı bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Bu durum karşısında Mahkemece, dava konusu taşınmazın tespit maliklerinden ...’in mirasçılarından olan davalı ...’in murisinden kendisine intikal eden miras payının adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu bölümlerin sadece ...’in diğer mirasçıları adına bölümler halinde tescil kararı verilmesi doğru olmamıştır.
Çekişmeli taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (N), (S) ve (Ş) harfleri ile gösterilen bölümlerine ilişkin hükme yönelik davalı ...’in temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; çekişmeli taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (N), (S) ve (Ş) harfleri ile gösterilen bölümlerine ilişkin davalı ...’in temyiz itirazları yönünden yukarıda yapılan açıklamalar davalı ... içinde geçerli olup, bu durum karşısında Mahkemece, dava konusu taşınmazın tespit maliklerinden ...’in mirasçılarından olan davalı ...’in murisinden kendisine intikal eden miras payının çekişmeli taşınmazın (N), (S) ve (Ş) harfleri ile gösterilen bölümlerinde adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu bölümlerin sadece ...’in diğer mirasçıları adına bölümler halinde tescil kararı verilmesi doğru olmamıştır. Davalı ...’in dava konusu taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (M) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin temyiz itirazları yönünden ise, Mahkemece bu bölümün ... oğlu ... ... ... adına tesciline karar verilmiş ise de, dosya arasında bulunan nüfus kayıtlarından ... oğlu ...’in ... ... ... adında mirasçısı bulunmadığı anlaşılmakla, taşınmazın bu bölümünün, davalı ...’in murisinden gelen payı göz önünde bulundurulmak suretiyle, ... oğlu ... adına tesciline karar verilmemiş olması isabetsiz olduğundan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ... ve arkadaşları vekilinin temyiz inceleme isteminin süre yönünden REDDİNE, (2.a.) nolu bentte açıklanan nedenlerle, müdahil davacı ... vekilinin tüm, davacı ... vekili, davalılar ..., ... ve ...’nun ise sair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine, (2.b.) nolu bentte yazılı nedenlerle davacı ... vekili, davalılar ..., ... ve ...’nun temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 26.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.