Ceza Genel Kurulu 2019/267 E. , 2021/497 K.
Sanıklar ... ve ...’ın nitelikli hırsızlık suçundan TCK’nın 142/1-e ve 143. maddeleri uyarınca üç kez 4 yıl hapis cezası, teşebbüs aşamasında kalmış nitelikli hırsızlık suçundan ise aynı Kanun’un 142/1-e, 143 ve 35/2. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına, TCK’nın 53 ve 63. maddeleri uyarınca hak yoksunluklarına ve mahsuba, ayrıca aynı Kanun’un 54. maddesi uyarınca ... plakalı aracın zor alımına ilişkin ... 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 01.05.2008 tarihli ve 459-498 sayılı hükümlerin, katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 16.06.2014 tarih ve 3615-12213 sayı ile yargılama gideri ve TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin hükümler yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 26.02.2019 tarih ve 8517 sayı ile;
“1- Sanıklar ... ve ... hakkında tamamlanmış üç ayrı hırsızlık suçuna ilişkin 5237 sayılı TCK’nın 142/1-e maddesi gereğince temel ceza olarak tayin edilen 3 yıl hapis cezasının aynı Kanun’un 143. maddesi gereğince 1/4 oranında artırılırken hesap hatası sonucunda 3 yıl 9 ay yerine 4 yıl hapis cezası olarak hesaplanması sonucu fazla ceza tayin edildiği, teşebbüs aşamasında kalmış hırsızlık suçuna ilişkin ise 5237 sayılı TCK’nın 142/1-e maddesi gereğince temel ceza olarak tayin edilen 3 yıl hapis cezasının aynı Kanun’un 143. maddesi gereğince 1/4 oranında artırılırken hesap hatası sonucunda 3 yıl 9 ay yerine 4 yıl, teşebbüs hükümleri uygulandıktan sonra sonuç cezanın 1 yıl 10 ay 15 gün yerine 2 yıl hapis cezası olarak hesaplanması sonucu fazla ceza tayin edilmesi,
2- Araç sahibi katılan ... tarafından sanıklara sözlü anlaşmayla kiralandığı belirtilen ... plaka sayılı aracın haricen sanıklara satıldığı düşünülse bile TCK'nın 54/3. maddesindeki ‘Suçta kullanılan eşyanın müsadere edilmesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle hakkaniyete aykırı olacağı anlaşıldığında, müsaderesine hükmedilmeyebilir' şeklinde yasal düzenleme gözetilerek, 31.10.2005 tarihli tutanağa göre içerisinde üç adet büyük boy içi boş mazot bidonu olan ... plaka sayılı aracın ruhsat sahibine iadesi yerine, TCK'nın 54. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmiş olması,” isabetsizliklerinden hükümlerin bozularak düzeltilerek onanması gerektiğinden bahisle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK'nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 6. Ceza Dairesince 26.03.2019 tarih ve 696-2160 sayı ile; 1 numaralı itiraz sebebi yerinde görülerek önceki düzeltilerek onama kararı kaldırılıp bu husus yönünden tekrar düzeltilerek onama kararı verilmiş, 2 numaralı itiraz nedeni ise yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İtirazın kapsamına göre inceleme ... plakalı araçla ilgili verilen müsadere kararıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; ... plakalı aracın müsadere edilmesinin isabetli olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Sanıkların hırsızlık yapmaya karar vererek ...plakalı araçla inceleme dışı sanık ... ve sanık ...’nin, ... plakalı araçla ise sanık ...’in İzmir’den saat 23.00 sıralarında hareket ettikleri, saat 24.00 sıralarında ... ili otoyol girişinde durdukları ve burada mazot çalma hususunda anlaşarak plan yaptıkları, 31.10.2005 tarihinde gece değişik saatlerde mağdur ...'a ait ..., mağdur ...'e ait ...ve mağdur ...'e ait ... plakalı araçlardan mazot çalarak bunları yanlarında getirdikleri bidonlara doldurup ... plakalı araca koydukları, daha sonra saat 04.00 sıralarında mağdur ...'ya ait ... plakalı aracın yanına gelerek mazot deposunun şamandırasını pense ile kesip hortum takarak mazotu yanlarında getirdikleri bidonlara doldurdukları, bu bidonların bir kısmını aracın içerisine koydukları, olayın polise ihbar edilmesi üzerine çok sayıda polis ekibinin olay yerine intikal ederek sanık ...’ın olay yerinde suç üstü yakalandığı, olay yerinden yaklaşık 50 metre uzakta da diğer sanıkların yakalandıkları, yapılan üst aramasında Hyundai marka araca ait kumandalı bir anahtarın ele geçirilmesi üzerine olay yeri civarında yapılan araştırmada ... plakalı aracın olay yerinden 20-30 metre uzakta bulunduğu ve elde edilen bu anahtar ile aracın açıldığı, araç içerisinden 3 adet mazot bidonu, ...'a ait ruhsat, 2 adet açılmış sigara paketi, cüzdan (... adına vergi numarası bulunan kart) bulunduğu, bu aracın da suçta kullanıldığının bu şekilde tespit edildiği, ... plakalı araçtan elde edilen sağ ön kapı iç kısmındaki ve ön konsol üzerinde bulunan sigara paketi üzerindeki izlerin sanık ...'a ait olduğunun, suçta kullanılan ... plakalı araç sahibi olan katılan ...’ın aracının iade edilmesini talep etmiş ise de aracın katılanın elinden iyi niyetle çıktığı yönünde herhangi bir delil ileri sürmediği, bu nedenle sanıkların nitelikli hırsızlık suçundan cezalandırılmaları ve emanettin 2006/353 sırasında kayıtlı bulunan ve suçta kullanılan suç eşyaları ile suçta kullanılan ... ve ... plakalı araçların müsaderesine karar verilmesi talebiyle kamu davası açıldığı,
Görgü ve tespit tutanağında; mazot hırsızlığının yapıldığı 35 HMP 23 plakalı kamyonun doğuya bakan kısmının hemen yakınında bulunan ... plakalı Kia marka minibüste yapılan görgü ve tespitte, şoför mahalli arka kısmındaki koltukların sökülmüş olduğu ve bu kısımda 5 tane mavi renkli büyük boy içerisi mazot dolu bidon, yine bu kısımda 3 tane orta boy mavi renkli, 1 tane orta boy beyaz renkli, 1 tane orta boy sarı renkli içerisi mazot dolu bidonlar olduğu, ayrıca 6 tane orta boy beyaz renkli, 2 tane orta boy sarı renkli, 1 tane orta boy; 1 tane büyük boy mavi renkli olmak üzere toplam 10 tane boş bidon bulunduğu, Brimot marka iki tane akü, 2 tane 2.5 metre ve 1 tane 2 metre uzunluğunda sarı renkli hortum olduğu, Lider marka kırmızı renkli manuel tipi elle çevirmeli mazot pompası olduğu tespitlerine yer verildiği,
31.10.2005 tarihli takdir-i kıymet tutanağında; kıymet tespiti yapan kişinin BP benzin istasyonunda satış elemanı olarak çalıştığı, bu kişinin gösterilen bidonlar içerisindeki sıvı maddenin mazot olduğunu, 5 adet 60’lık, 5 adet 30’luk ve 1 adet 40’lık bidonlar içerisinde toplam 455 litre mazotun olduğunu, mazotun o tarihteki litre fiyatının 2.07 TL olduğunu ve bahse konu 455 litre mazotun fiyatının 940 TL olduğunu beyan ettiği,
31.10.2005 tarihli üst arama tutanağından; sanık ...’in yapılan üst aramasında ... plakalı araca düzenlenmiş sigorta belgesi, 04.09.2005 tarihli trafik ceza makbuzu, 1 adet Hyundai marka araca ait uzaktan kumandalı araç anahtarı çıktığı,
31.10.2005 tarihli tutanaktan; sanıklardan Menderes’in üst aramasında 1 adet Hyundai marka uzaktan kumandalı oto anahtarı çıkması üzerine olay yerine gidilerek anahtarın düğmesine basıldığında olay yerine yaklaşık 20-30 metre mesafede bulunan ... plakalı, gri renkli, panelvan tipi, kapalı kasa, Hyundai minibüsün lambaları yanarak kapılarının açıldığının, dıştan yapılan kontrolde aracın içerisinde 3 adet mazot bidonunun görüldüğünün, bahse konu aracın olayda yakalanan şahıslara ait olduğunun ve olayda kullanıldığının anlaşıldığının belirttiği,
Oto görgü ve tespit tutanağından; ... plakalı aracın gri renkli, Hundai marka, panelvan tipi, kapalı kasa minibüs olduğu, yandan sürgülü kapısının bulunduğu, aracın içerisinde aşırı derecede mazot kokusu olduğu, şoför mahallinin üstündeki güneşlikte araca ait ... adına kayıtlı ruhsat, torpido gözünde Harun Özoğul adına düzenlenmiş sağlık karnesi, 1 adet siyah renkli adi para cüzdanı ve cüzdan içerisinde ... adına kayıtlı vergi kimlik numarası kartı, 34 AJR 33 plakalı araca ait ruhsat ve 34 KUP 39 plakalı araca ait sigorta poliçesinin bulunduğu, aracın arka kısmının iki bölmeden ibaret bulunduğu, 1. bölmedeki koltuk kısmında 1 adet yastık, 2 adet battaniye, 2 adet eski mont olduğu, 2. bölme olan arka bagaj kısmında ise 3 adet büyük boy mavi renkli içi boş mazot bidonun olduğunun görüldüğünün yazıldığı,
Muhafaza altına alma tutanağından; ... plakalı araçla ilgili dıştan yapılan kontrolde aracın içerisinde 3 adet mazot bidonu olduğunun, ayrıca aracın içerisinden dışa doğru mazot damlaları aktığının ve yerde tahmini 40 cm çapındaki bölgede mazot birikintisi görüldüğünün, müracaat savcının talimatları doğrultusunda suça konu bu aracın muhafaza altına alındığının belirtildiği,
... (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 31.10.2005 tarihli ve 2005/1229 değişik iş sayılı kararı ile ... plakalı araç ve araçta ele geçen suç delillerine CMK’nın 127. maddesi gereğince el konulmasına karar verildiği,
... plakalı aracın Polnet üzerinden alınan bilgilerine göre; söz konusu aracın 1996 model, gümüş gri renkli, dizel, Hyundai marka kamyonet olduğu ve son işlem tarihinin 13.10.2005, araç sahibinin ... olduğu,
Katılan ... tarafından ... Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan 16.11.2005 tarihli dilekçede; 27.10.2005 tarihinde saat 17.00’de ... plakalı, Hyundai marka minibüsü 07.11.2005 tarihine kadar sanık ...’e kiraladığını, ancak bu tarihte minibüsü kimsenin getirmediğini, soruşturduğunda minibüsün ... ilinde suçta kullanıldığını ve el konulduğunu öğrendiğini, sanık ... ile kendisini arkadaşı olan galerici İsmet Atkaya’nın tanıştırdığını, sanığa aracı kiraya verdiğini ancak aralarında kira sözleşmesi yapmadıklarını, bu aracın ruhsatının kendisine ait olduğunu ve iadesini talep ettiğini belirttiği,
Anlaşılmaktadır.
Katılan ...’un talimatla tanık olarak alınan ifadesinde; Otokentte araba galerisi sahibi olduğunu, üzerine kayıtlı ... plakalı Hyundai minibüs tipi aracı aynı yerde Kaya Oto isimli galerinin sahibi olan İsmet Atkaya vasıtasıyla tanıştığı sanıklardan Menderes’e bayram tatilinde memleketi olan Erzurum’a gitmesi için günlüğü 50 TL’den 10 günlüğüne kiraya verdiğini, bunun karşılığında yazılı bir sözleşme yapmadıklarını, 100 TL kapora aldığını, onuncu günün sonunda araç iade edilmeyince İsmet ile birlikte sanık ...’e ulaşmaya çalıştıklarını ancak ulaşamadıklarını, daha sonradan aracının ...’da bir olayda kullanıldığını duyduğunu,
Tanık Aziz Çiftçi Mahkemede; ... plakalı Hyundai panelvan araç ile ilgili yaptığı tespitlerin doğru olduğunu, aracın içinde toplam 3 adet boş mavi büyük boy bidon bulunduğunu, bunlara henüz mazot konulmadığını, ayrıca araçta yatak, battaniye ve yastık gibi yatmaya yarayan araçların da olduğunu,
İnceleme dışı sanık ... Cumhuriyet Başsavcılığında; Eylül ayı ortalarından suç tarihine kadar diğer sanıklarla birlikte takılmaya başladığını, 31.10.2005 tarihinde saat 22.00-23.00 sıralarında ... plakalı minibüsle yanında sanık ... olduğu hâlde ...’a gelmek üzere yola çıktıklarını, ... plakalı Kia marka aracı ise sanık ...’in kullandığını, ... civarına geldiklerinde saatin 24.00 sıralarında olduğunu, ... otoyolu gişelerinde durduklarında diğer sanıkların kendisine mazot çalacaklarını söylediklerini, kendisinin de bunu kabul ettiğini, İmam Hatip Lisesi civarında bir kamyondan yanlarında bulunan pompalar ile sanık ...’in açmış olduğu mazot deposundan mazot çektiklerini, kendisinin de araçtan boş bidonu indirip dolduktan sonra tekrar Kia marka ... plakalı araca dolu bidonu koyduğunu, bu şekilde diğer sanıklarla birlikte 5-6 bidon yani yaklaşık 250-300 litre mazotu Kia marka araca koyduklarını, kamyonun yanından yaklaşık 20-25 metre uzakta bulunduğu sırada kendilerine doğru ekip otosu geldiğini görünce yavaş hareketlerle olay yerinden uzaklaşmaya çalıştığını, diğer sanıkların ise koşarak uzaklaştıklarını, polislerin kendisini yakalayarak mazot da kokması nedeniyle ekip otosuna aldıklarını, ... plakalı Hyundai marka aracı sanık Menderesin ... Oto isimli iş yerinden satın aldığını söylediğini,
Mahkemede; bahse konu ...plakalı Hyundai marka aracı sanık ... ile birlikte pazarlama işlerinde kullanmak üzere kiraladıklarını, ekonomik durumlarının bozuk olduğunu ve diğer sanıklarla birlikte ... iline hırsızlık yapmaya geldiklerini, ...plakalı araçta kendisi ile sanık ...’nin; ... plakalı araçta ise sanık ...’in olduğunu, ...’ın içine girdiklerinde İmam Hatip Lisesi civarında bir kamyon gördüklerini, kamyonun mazot deposunun altında gördükleri çıkış hortumunu elleriyle çekip çıkarttıklarını, bunun üzerine akan mazotu bidonlara doldurduklarını, tahminen 25-30 litrelik 5 bidon mazot çektiklerini, bu bidonları Kia marka ... plakalı araca taşıyarak koyduğunu, diğer sanıkların da kendisine yardım ettiklerini, bu sırada polislerin kendilerini görerek yakaladıklarını, Hyundai marka aracı sanık ... ile birlikte Bayram Bedel isimli kişiden kiraladıklarını, bu aracın trafik cezası olduğunu, bunu ödeyip bir kaç gün kullanacaklarını, Kia marka aracı da sanık ... ile kendisinin aldıklarını, araçlardan Hyundai’yi kendisinin, Kia’yı ise sanık Menderesin kullandığını, sorulduğunda ise galerici ile araba alacağını söyleyen Menderes’i kendisinin tanıştırdığını, daha sonra aracın alım satımının ne şekilde yapıldığını bilmediğini, bunu takiben Menderes’in bu aracın uzun süre kendilerinde kalacağını söylediğini, satın aldığını ya da kiraladığını beyan etmediğini, bu aracın Hyundai marka olduğunu,
İfade etmişlerdir.
Sanık ... Cumhuriyet Başsavcılığında; diğer sanıklarla yaklaşık 3 yıl önce tanıştığını, pazarcılık yaptığını, zaman zamanda bu işte kullanmak üzere ... olarak bildiği şahıs ile arkadaşı Bayram Bedel’den araba kiraladığını, olay tarihinden yaklaşık 10 gün önce de Kia marka aracı kiraladığını, olaydan 3 gün önce de Hyundai marka aracı kiraladığını, 30.10.2005 tarihinde saat 23.00 sıralarında diğer sanıkların kendisinden Kia marka aracı istemeleri üzerine bu aracı onlara teslim ettiğini, sanıkların geç kalması ve ehliyetlerinin bulunmaması nedeniyle korktuğu için kendisinin de aynı gece 00.40 sıralarında Hyundai marka aracı ile ...’a gitmek üzere hareket ettiğini, saat 02.45 sıralarında ...’a gelerek diğer sanıklara sorduğunda İmam Hatip Lisesi civarında olduklarını söylemeleri üzerine oraya Hyundai marka araçla gittiğinde diğer sanıkların bir kamyonun mazot deposundan çekmiş oldukları mazotları bidonlara koyduklarını, bu bidonları da Kia marka araca yüklediklerini gördüğünü, kendisinin de onlara yardım ettiğini, bu sırada polis ekipleri olay yerine gelince ehliyeti olmadığı ve aracın çalışır vaziyette bulunduğu için yakalanmamak için kaçtığını,
Mahkemede; olayın sanık ...’ın anlattığı şekilde olduğunu,
Sanık ... Cumhuriyet Başsavcılığında; 31.10.2005 tarihinde saat 01.30 sıralarında İzmir’den otostop yapmak suretiyle yanında diğer sanık ...’ta olduğu hâlde bir kamyonla ...’a geldiklerini, yaklaşık yarım saat ... içinde dolaştıklarını, İmam Hatip Lisesi civarında dolaştıkları sırada bir kamyonun yanında 3-4 bidon içerisinde mazot olduğunu gördüklerini, bu bidonlara yaklaştıkları sırada polis otosu gelince kendisinin kaçtığını, yanında sanık ...’in de olduğunu, kaçarken yakalandıklarını, sanık ...’in pazarcılık yaptığını bildiğini, ancak 35 plakalı Kia ve Hyundai marka araçları pazarcılık işinde kullanıp kullanmadığını veya aracın kimlere ait olduğunu bilmediğini,
Mahkemede; diğer iki sanığın savunmalarına katıldığını ve değiştirmek istediği bir hususun olmadığını,
Savunmuşlardır.
Müsadere, TCK'nın 'Genel Hükümler' başlıklı birinci kitabının, 'Yaptırımlar' başlıklı üçüncü kısmının, 'Güvenlik Tedbirleri' başlıklı ikinci bölümünün 'Eşya müsaderesi' başlıklı 54 ve 'Kazanç müsaderesi' başlıklı 55. maddelerinde düzenlenmiş olup uyuşmazlığın konusunu oluşturan 'Eşya müsaderesi' başlıklı 54. maddesi suç ve hüküm tarihinde;
'(1) İyiniyetli üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla, kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın müsaderesine hükmolunur. Suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan eşya, kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlâk açısından tehlikeli olması durumunda müsadere edilir.
(2) Birinci fıkra kapsamına giren eşyanın, ortadan kaldırılması, elden çıkarılması, tüketilmesi veya müsaderesinin başka bir surette imkânsız kılınması hâlinde; bu eşyanın değeri kadar para tutarının müsaderesine karar verilir.
(3) Suçta kullanılan eşyanın müsadere edilmesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle hakkaniyete aykırı olacağı anlaşıldığında, müsaderesine hükmedilmeyebilir.
(4) Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşya, müsadere edilir.
(5) Bir şeyin sadece bazı kısımlarının müsaderesi gerektiğinde, tümüne zarar verilmeksizin bu kısmı ayırmak olanaklı ise, sadece bu kısmın müsaderesine karar verilir.
(6) Birden fazla kişinin paydaş olduğu eşya ile ilgili olarak, sadece suça iştirak eden kişinin payının müsaderesine hükmolunur' şeklinde düzenlenmişken,
Anılan maddenin birinci fıkrasına, 02.12.2016 tarihli ve 29906 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile; “Eşyanın üzerinde iyiniyetli üçüncü kişiler lehine tesis edilmiş sınırlı ayni hakkın bulunması hâlinde müsadere kararı, bu hak saklı kalmak şartıyla verilir.” cümlesi eklenmiştir.
Müsadere, bir şeyin mülkiyetinin devlete geçmesi sonucunu doğurmakta olup TCK'da müsadere bir güvenlik tedbiri olarak kabul edilmiştir. Anılan Kanun’un 54. maddesinin birinci fıkrasına göre, kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşya, iyiniyetli üçüncü kişilere ait olmamak şartıyla müsadere edilir. Suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanmış olan eşya ise suçun icra hareketlerine henüz başlanmamışsa sadece bu nedenle müsadere edilemeyecek, ancak niteliği itibarıyla kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlak açısından tehlikeli olması durumunda eşyanın müsaderesine hükmedilecektir.
Kural olarak müsadereye hükmedilmesi için kasıtlı bir suçun işlenmesi zorunlu olmakla birlikte, bu suçtan dolayı bir kimsenin mutlaka cezaya mahkûm edilmesi gerekmemektedir. Örneğin suçun işlenmesinde kullanılan eşyanın, bunu kullanan fail akıl hastası olması nedeniyle cezalandırılamasa dahi müsaderesine hükmedilebilecektir.
Üçüncü fıkrada, müsaderede orantılılık kuralı kabul edilmiş olup, buna göre, suçta kullanılan eşyanın müsadere edilmesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağının ve bu nedenle hakkaniyete aykırı olacağının anlaşıldığı durumlarda, eşyanın müsaderesine hükmedilmeyebilecektir.
Maddenin dördüncü fıkrasına göre, üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşyanın, eylem suç oluşturmasa dahi her hâlde müsaderesine hükmolunacaktır.
Öte yandan, 'Suçun işlenmesinde kullanılan eşya' 05.01.1944 tarihli ve 33-1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; 'Suçta kullanılan veya kullanılmak üzere hazırlanan şeyden maksat, suçun işlenmesini kolaylaştıran harici bir vasıtadır ki o vasıtanın cürümden maksut olan gaye ile münasebeti mücerret suçun işlenmesinden beklenen neticenin elde edilmesine yardım etmiş olmaktan ibarettir.' şeklinde tanımlanmıştır. Bu bağlamda suçun işlenmesinde kullanılan eşyanın, suçun işlenmesini kolaylaştıran ve suçtan beklenen sonucu elde etmeye yardımcı olan dışsal araçlar olduğu kabul edilmektedir ..., Ceza Hukuku Genel Hükümler, Cilt: 3, Beta Yayınları, Eylül 1989, s. 95; ..., Ümanist Doktrin Açısından Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Cilt: 2, 12. Baskı, Seçkin Kitabevi, Ankara 1985, s. 386-387; Öykü Didem ..., Emniyet Tedbirleri, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, s. 191). Bu tür eşya suçun işlenmesi bakımından zorunlu olmamakla birlikte faile yardımcı olan eşyadır. Örneğin, üçüncü kattaki bir daireye girmek için kullanılan merdiven hırsızlık suçunun işlenmesi bakımından zorunlu bir araç iken, zemin kattaki dairenin penceresine tırmanmak için suçu kolaylaştıran bir araç olarak kabul edilebilecektir. Görüldüğü üzere, suçu kolaylaştıran ve yardımcı olan herhangi bir aracın, sınırlandırma olmaksızın suçta kullanıldığı kabul edilebilecektir ..., Türk Ceza Hukukunda Müsadere, Yayınlanmamış Doktora Tezi, s. 330-331).
Müsadereye ilişkin genel açıklamalardan sonra TCK’nın 54. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin irdelenmesi gerekmektedir.
TCK’nın “Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi” başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasındaki; “Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.” biçimindeki hüküm ile de işlenen fiil ile hükmolunan ceza ve güvenlik tedbirleri arasında “orantı” bulunması gerektiği vurgulanmıştır.
Türk Ceza Hukuku sistemimizde TCK’nın 54. maddesinde “müsaderesine hükmolunur”, “müsadere edilir” ve “müsaderesine karar verilir” denilmek suretiyle zorunlu müsadere sistemi kabul edilmiştir. Ancak TCK’nın 3. maddesinin 1. fıkrası ile suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunacağına ilişkin düzenleme doğrultusunda TCK’nın 54. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “Suçta kullanılan eşyanın müsadere edilmesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle hakkaniyete aykırı olacağı anlaşıldığında, müsaderesine hükmedilmeyebilir.” hükmü ve TCK’nın tüzel kişilerin sorumluluğuna ilişkin 60. maddesinin 3. fıkrasında yer verilen “Yukarıdaki fıkralar hükümlerinin uygulanmasının işlenen fiile nazaran daha ağır sonuçlar ortaya çıkarabileceği durumlarda hâkim bu tedbirlere hükmetmeyebilir.” şeklindeki düzenleme ile de müsaderenin güvenlik tedbiri olmasının bir diğer sonucu olarak orantılılık ilkesine yer verilmiş ve böylece zorunlu müsadere sistemi yumuşatılarak istisna getirilmiştir.
TCK’nın 54. maddesinin 3. fıkrası ile müsaderenin hakkaniyete uygun olması istenmiştir. Müsaderenin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle hakkaniyete aykırı olacağı anlaşıldığında suçta kullanılan eşyanın müsaderesine hükmedilmeyebilinir. Burada, hakkaniyetten maksat, müsaderenin kişinin yıkımına neden olmamasıdır. Yani müsadere kişinin hayatını idame ettirmesini imkansız kılmamalı ya da çok önemli ölçüde zorlaştırmamalıdır. Örneğin ormandan katırı ile kereste kaçıran failin, katırının müsadere edilmesi, hakkaniyete uygun değildir. Öyleyse “işlenen suça nazaran” ifadesinden sadece orantılılığı anlamamak gerekmektedir, çünkü orantılı olan her şey hakkaniyete uygun olmayabilir (..., Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, US-A Yayıncılık, 12. Baskı, Ankara, 2019, s. 482; ... Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Seçkin Yayınevi, 10. Baskı, Ankara, 2019, s. 632).
Hâkim, kararını verirken her somut olayı kendi içinde değerlendirerek, suçta kullanılan eşyanın müsadere edilmesi hâlinde, işlenen suça nazaran çok daha ağır bir durumun ortaya çıkıp çıkmayacağını ve kararın verilmesinin hakkaniyete aykırı olup olmayacağını araştıracak, vereceği kararın hakkaniyete aykırı olacağı kanaatine varması durumunda, suçta kullanılan eşyanın müsaderesine karar vermeyebilecektir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Sanıkların hırsızlık yapmaya karar vererek sanık ... ve inceleme dışı sanık ...'ın ...plakalı araçla, sanık ...’in ise ... plakalı araçla İzmir ilinden ... iline geldikleri, 31.10.2005 tarihinde gece değişik saatlerde mağdurlar ..., ... ve ...'e ait araçlardaki mazotları çalarak yanlarında getirdikleri bidonlara doldurup bu bidonları ... plakalı araca yükledikleri, daha sonra saat 04.00 sıralarında mağdur ...'ya ait ... plakalı aracın yanına gelerek mazot deposunun şamandırasını pense ile kesip hortum takarak mazotu çalacakları sırada olayın polise ihbar edilmesi üzerine eylemlerini tamamlayamadan yakalandıkları, sanık ... hakkında yapılan üst aramasında Hyundai marka bir araca ait kumandalı anahtarın ele geçirildiği, olay yeri civarında yapılan araştırmada bu anahtarın olay yerinden 20-30 metre uzaklıktaki ... plakalı araca ait olduğunun tespit edildiği, araç içerisinde yapılan incelemede aracın arka kısmının iki bölmeden ibaret olduğunun, birinci bölmedeki koltuk kısmında 1 adet yastık, 2 adet battaniye ve 2 adet eski mont; ikinci bölmesinde ise 3 adet büyük boy içi boş mazot bidonlarının bulunduğunun tespit edildiği, bunun üzerine suçta kullanılan ... plakalı aracın TCK’nın 54. maddesi uyarınca müsaderesine karar verildiği olayda; söz konusu aracın ruhsat sahibinin katılan ... olması, katılanın aşamalarda; ... plakalı aracı İsmet Atkaya isimli şahıs vasıtasıyla tanıştığı sanık ...’e kiraya verdiğini, ancak bunun karşılığında yazılı bir sözleşme düzenlemediklerini ileri sürmesi, sanık ...’in de söz konusu aracı kiraladığını kabul etmesi, her ne kadar inceleme dışı sanık ... soruşturma aşamasında; Menderes’in bu aracı ... Oto isimli iş yerinden satın aldığını söylediğini savunmuş ise de kovuşturma aşamasında beyanını değiştirerek bu aracın kiralandığını savunması, dosya kapsamı itibarıyla da Barış’ın savunması dışında söz konusu aracın katılan tarafından sanıklara satıldığına dair bir tespitin yapılmamış olmaması ve aracın resmîyette katılan adına kayıtlı olması, Türk Medeni Kanunu’nun 3. maddesinde de belirtildiği üzere asıl olanın iyi niyetin varlığının kabulü olup katılanın aracın suçta kullanılacağını bilerek sanıklara verdiğine veya kendisinden beklenen özeni göstermediğine ilişkin dosya kapsamı itibarıyla herhangi bir delil bulunamaması karşısında, TCK’nın 54. maddesindeki “İyiniyetli üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla, kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın müsaderesine hükmolunur.” şeklindeki düzenleme, ayrıca söz konusun aracın müsadere edilmesinin hakkaniyete de aykırı olacağı hususları birlikte göz önünde bulundurulduğunda, ...plakalı aracın ruhsat sahibi olan iyi niyetli katılan ...’a iadesine karar verilmesi gerektiği kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan bir Ceza Genel Kurulu Üyesi; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 26.03.2019 tarihli ve 696-2160 sayılı düzeltilerek onama kararına, '...sonucu fazla ceza tayin edilmesi,' kısmından sonra gelmek üzere söz konusu paragrafa '... plakalı aracın ruhsat sahibi olan iyi niyetli katılan ...’a iadesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,' ibaresinin; son paragraftaki '...1 yıl 10 ay 15 gün olarak düzeltilmesi' kısmı ile 'diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan' kısmı arasına ise 'hüküm fıkrasındaki ... plakalı aracın müsaderesine ilişkin kısmın çıkartılarak yerine '... plakalı aracın iyi niyetli olan ruhsat sahibi katılan ...’a iadesine' ibarelerinin EKLENMESİNE,
3- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 26.10.2021 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.