T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/437
KARAR NO: 2021/854
ASIL VE BİRLEŞEN DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
ASIL VE BİRLEŞEN DAVA TARİHLERİ: 18/04/2017 - 10/07/2020
KARAR TARİHİ: 26/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA
DAVA: Davacılar vekili---- tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ----olup, herhangi bir yerde çalışmadığını, aylık ---- kira ödemekte olduğunu, eşinin dava konusu ettikleri şekilde ölümü ile gelir ve destek kaynağını yitirdiğini, biri--- yaşında diğeri henüz ---- aylık çocuğunun iaşesini dahi karşılayamayacak kadar yoksul duruma düştüğünü, harç ve yargılama giderlerini ödemelerinin mümkün olmadığını, sunacakları belgeler dikkate alınarak adli ----- yararlandırılmasını talep ettiklerini, kazaya yol açan ---- plakalı aracın kaza tarihinde davalılardan ---- adına kayıtlı olduğunu, davalılardan ----- aşırı alkollü ve aşırı süratli bir şekilde sevk ve idaresindeki --- tarihinde müteveffa ---- çarptığını ve ölümüne neden olduğunu, kazaya karışan aracın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla tedbir talep ettiklerini, aracın kaza tarihinde ---- nolu poliçe ile davalılardan ---- olduğundan kendi adına asaleten çocukları adına velayetten sigorta şirketine ---- tarihinde ----- cenaze ve defin giderlerinin ödenmesi için başvuru yaptıklarını ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, olay nedeniyle kazaya karışan araç sürücüsü---- tutuklandığını, hakkında bilinçli taksirle ölüme neden olmak suçundan ---- ile dava açıldığını, sürücünün alkollü bir şekilde maktule çarptığını kabul ettiğini, müvekkilinin olayda bir kusurunun bulunmadığını, davalı sürücünün olayda tam kusurlu olduğunu, müteveffanın kazadan önce sigortalı olarak ------ maaş aldığını, emsal ücret araştırması ile aldığı maaşın ispatlanacağını, kaza sebebiyle davacının eş ve çocuklarının maddi ve manevi desteğinden yoksun kaldıklarını, müvekkillerinin yakınlarının yardımı ile geçindiklerini, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili ---- kendi adına asaleten çocukları adına velayeten ----destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek ----- birlikte müştereken ve müteselsilen ödenmesini talep ettiklerini, müvekkili----- toprağı verdiğini, gelenek ve görenekleri uyarınca üç gün taziyeleri kabul ettiğini, geleneklere --- bulunulduğunu, cenazenin ---- götürülmesi, gömülmesi, ----süresince konuklara ikramda bulunulması, -------- cenaze - defin giderinin kaza tarihinde itibaren ----- davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ettiklerini, kaza nedeniyle müvekkili----eşini, hayat arkadaşını ve çocuklarının babasını kaybettiğini, müvekkilinin kaza tarihinde ikinci çocuğuna---- hamile olduğunu, kazadan iki hafta sonra çocuğun dünyaya geldiğini, müvekkilinin kazadan sonra ----- gelen oğlu --- hiçbir zaman babasını göremeyecek oluşu ile kahrolduğunu, davacı eşin genç yaşta dul kaldığını, davalı sürücü ----ve araç maliki olan davalı babası ---- müvekkillerini aramadığını, başsağlığı dilemediğini, bu durumun müvekkillerinin acısını artırdığını, müvekkilinin kazanın görüntülerini izlediğinde kazanın oluş şekline ve kaza neticesinde eşinin vücut bütünlüğünün bozulması nedeniyle derin bir travma yaşadığını, görüntüleri bir türlü unutamadığını, ----- yaşındaki oğlunun babasının neden ev gelmediğini her gün müvekkiline sorduğu için müvekkilinin derin ızdırap yaşadığını, çocukların ömür baba şefkatinden ve sevgisinden mahrum yaşayacaklarından dolayı üzüntü ve ızdırap duyacaklarını, bu nedenle manevi tazminat talep ettiklerini, müvekkili ---- müteveffanın annesi olduğunu, genç yaşta oğlunu yitirmenin derin acısını yaşadığını, diğer davacılar ------ müteveffanın kardeşleri olduklarını, müteveffanın en küçük kardeşleri olması ve aile bağlarının çok güçlü olması sebebiyle cinayet gibi yaşanan kaza nedeniyle kardeşlerini kaybetmenin derin ve ağır üzüntüsünü yaşadıklarını belirterek öncelikle adli yardım taleplerinin kabulüne, aracın ve davalı adına kayıtlı gayrimenkullerin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla tedbir kararı verilmesine, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili ------ destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile müvekkili ----ödenmesine, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile --- cenaze ve defin giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkili ------- manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ------ müştereken ve müteselsilen davalılar----- tahsili ile müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı ---- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; ölümlü trafik kazası sonucu davada diğer davalı müvekkili ---- sayılı dava dosyasında yargılanmakta olduğunu,---- tarihinde oluşturulan ara karar doğrultusunda kusur tespitine ilişkin raporun beklendiğini, yeni duruşma gününe kadar tüm kanıtların toplanmış olması nedeniyle karar aşamasında olduğunu, tedbir talebi yönünden bu aşamada taşınmazların saptanması ve tapu kayıtlarına tedbir konulması isteminin abartılı ve hukuksal olmayan bir istem olduğunu, müvekkilinin ise haksız eylemdeki ---- plakalı aracın ruhsat sahibi sıfatıyla davalı konumunda olduğunu, davacılara taziyeye istenmeyen ziyaretler çıkmaması sebebiyle gidilmediğini, müvekkilinin baş sağlığı için tedirgin olmalarının normal olduğunu, kazaya karışan araç üzerine ----- tarafından tedbir şerhinin konulduğunu, mahkemece de tedbirin sürmesi yönündeki bir karara itirazlarının bulunmadığını, yaşanan olayda--- ödemekle---- gereği sorumlu sigorta şirketinin sorumluluk limitleri düşünüldüğünde mahkemece saptanan bedelin karşılıksız kalma olasılığının zayıf bir ihtimal olduğunu, tazminat miktarının hesaplanmasında kusur oranlarının dikkate alınması ve buna göre indirip yapılmasının gerektiğini, ceza davası ve içeriği tutanaklar, belgeler dikkate alındığında diğer müvekkili ---- müteveffanın da asli ve yan kusurlarının olduğunun sabit olduğunu, kusur durumunun bilirkişi raporu ile belirleneceğini, diğer müvekkili ---- tek ve tam kusurlu olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, müteveffanın çalıştığı --- kavramının sözde kaldığını, ----- tanımın aylık ücreti yüksek gösterebilme kaygısı ile kullanıldığını, müteveffanın sigortalı ve kayıtlı çalışan biri olduğunu, gelirinin kayıt altında olduğunu, maaş gelirinin tanık ya da emsal bilgi ile kanıtlama isteğinin olağan ve hukuksal olmadığını, müteveffanın anılan işlerinde garson olarak sigortalı çalıştığını, aylık maaşının bordrolar ile makbuz karşılığı ya da banka hesabına ödendiğini, gerçek aylık gelirinin kayıtların incelenmesi ile saptanacağını, müteveffanın saptanacak gerçek gelirinden tazminat değerlerinin saptanması ilkeleri gereği müteveffaya ayrılacak pay sonrası kalan bölümün eş ve çocuklara destek değeri olarak dikkate alınması gerektiğini, davacılar tarafından istenen manevi tazminat miktarının fazla olduğunu, manevi tazminatın diğer tarafı yoksullaştıran sonuçlar yaratmaması ilkesi doğrultusunda olmasının temel ve esas olduğunu, bu nedenle davacıların tamamımın ekonomik ve sosyal durum araştırmalarının yapılması gerektiğini, dava konusu olayın dayanağının haksız eylem olduğunu, mahkemece kabul edilecek her iki tazminat yönünden de yasal faiz uygulanması gerektiğini belirterek davacıların istemlerini kısmen kabulüne, kısmen reddine, red değerleri üzerinden yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı---- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; ölümlü trafik kazası sonucu davada diğer davalı müvekkili ---- sayılı dava dosyasında yargılanmakta olduğunu, ----- oluşturulan ara karar doğrultusunda kusur tespitine ilişkin raporun beklendiğini, yeni duruşma gününe kadar tüm kanıtların toplanmış olması nedeniyle karar aşamasında olduğunu, tedbir talebi yönünden bu aşamada taşınmazların saptanması ve tapu kayıtlarına tedbir konulması isteminin abartılı ve hukuksal olmayan bir istem olduğunu, müvekkilinin ise haksız eylemdeki---- plakalı aracın ruhsat sahibi sıfatıyla davalı konumunda olduğunu, davacılara taziyeye istenmeyen ziyaretler çıkmaması sebebiyle gidilmediğini, müvekkilinin baş sağlığı için tedirgin olmalarının normal olduğunu, kazaya karışan araç üzerine savcılık tarafından tedbir şerhinin konulduğunu, mahkemece de tedbirin sürmesi yönündeki bir karara itirazlarının bulunmadığını, yaşanan olayda ---- koşulları gereği davalı tüzel kişiliğinde ödemekle zorunlu olan limit düşünüldüğünde davaya dahil edilecek -----sorumlu sigorta şirketinin sorumluluk limitleri düşünüldüğünde mahkemece saptanan bedelin karşılıksız kalma olasılığının zayıf bir ihtimal olduğunu, tazminat miktarının hesaplanmasında kusur oranlarının dikkate alınması ve buna göre indirip yapılmasının gerektiğini, ceza davası ve içeriği tutanaklar, belgeler dikkate alındığında diğer müvekkili ----- müteveffanın da asli ve yan kusurlarının olduğunun sabit olduğunu, kusur durumunun bilirkişi raporu ile belirleneceğini, diğer müvekkili---- tek ve tam kusurlu olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, müteveffanın çalıştığı --- tanımlanan ---- sözde kaldığını, ---- tanımın aylık ücreti yüksek gösterebilme kaygısı ile kullanıldığını, müteveffanın sigortalı ve kayıtlı çalışan biri olduğunu, gelirinin kayıt altında olduğunu, maaş gelirinin tanık ya da emsal bilgi ile kanıtlama isteğinin olağan ve hukuksal olmadığını, müteveffanın anılan işlerinde garson olarak sigortalı çalıştığını, aylık maaşının bordrolar ile makbuz karşılığı ya da banka hesabına ödendiğini, gerçek aylık gelirinin kayıtların incelenmesi ile saptanacağını, müteveffanın saptanacak gerçek gelirinden tazminat değerlerinin saptanması ilkeleri gereği müteveffaya ayrılacak pay sonrası kalan bölümün eş ve çocuklara destek değeri olarak dikkate alınması gerektiğini, davacılar tarafından istenen manevi tazminat miktarının fazla olduğunu, manevi tazminatın diğer tarafı yoksullaştıran sonuçlar yaratmaması ilkesi doğrultusunda olmasının temel ve esas olduğunu, bu nedenle davacıların tamamımın ekonomik ve sosyal durum araştırmalarının yapılması gerektiğini, dava konusu olayın dayanağının haksız eylem olduğunu, mahkemece kabul edilecek her iki tazminat yönünden de yasal faiz uygulanması gerektiğini belirterek davacıların istemlerini kısmen kabulüne, kısmen reddine, red değerleri üzerinden yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ---- tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava yoluna gidilmeden önce sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvurulması gerektiğini, başvuruda ----- belirlenen belgelerin sigorta şirketine sunulması gerektiğini, davacının başvurusunu eksik evrak nedeniyle sonuçlandırılamadığını, davacı tarafından geçerli bir başvuru yapılmadan açılan davanın usulden reddinin gerektiğini, kazaya karışan -- plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ---- sigortalı bulunduğunu, dava konusu zarara ilişkin olarak müvekkili şirketin sorumluluğu poliçe limiti olan ----- sınırlı olup, sigortalı arç sürücüsünün kusuru oranında ve zararı nispetinde olduğunu, vekalet ücreti sorumluluklarının da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığını, poliçe limiti üzerindeki zarardan müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı müteveffanın ölmeden önceki sürekli ve düzenli desteğini maddi olgularla ispat etmek zorunda olduğunu, aktüerya hesaplamasında dikkat edilmesi gereken hususun ölüm tarihi itibariyle müteveffanın yaşı olduğunu, müteveffanın gelir durumunun ispat yükümlülüğünün davacılara düştüğünü, mahkemece yaptırılacak tazminat hesabının ------dikkate alınarak yapılması gerektiğini, davacı tarafın faiz talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, ---- gereğince gerekli belgelerin eklenmek suretiyle sigorta şirketine müracaat tarihinden öncesinde sigorta şirketinin temerrüdünün söz konusu olmadığını, sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün belgelerin ibrazından itibaren --- iş günü içinde, böyle bir başvuru olmadığı takdirde ise davanın açıldığı tarihten itibaren muaccel hale geleceğini belirterek davanın reddine, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA (Mahkememizin---)
DAVA : Davacı vekili ---- tevzi tarihli dava dilekçesinde ; dava dışı sürücü ---aşırı alkollü ve aşırı süratli bir şekilde sevk ve idaresindeki ---- çarparak ölümüne neden olduğunu, kazaya yol açan ---adına kayıtlı olduğunu, aracın kaza tarihinde --- nolu poliçe ile davalılardan --- bulunduğunu, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalan müteveffanın eşi ----- sayılı dosyası ile dava açıldığını ve davanın halen derdest olduğunu, açılan bu davada dosyanın hesap için aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek rapor alındığını, raporda müteveffanın annesi olan müvekkili ---- içinde pay ayrılarak hesaplama yapıldığını, bu nedenle iş bu davayı açtıklarını belirterek iş bu dava dosyasının---- dosyası ile birleştirilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Birleşen dava dilekçesi ve tensip tutanağı davalı tarafa tebliğ edilmiş, davalı tarafça birleşen davaya ilişkin olarak cevap dilekçesi sunulmamıştır.
ISLAH :Davacılar vekili --- havale tarihli ıslah dilekçesinde özetle; asıl dava yönünden, müvekkili--- destekten yoksun kalma tazminatının; poliçe limitleri dahilinde hesaplanan ---- işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan---- kaza tarihinden itibaren --- işleyecek ----- birlikte diğer davalılar --- müştereken ve müteselsilen tahsili ile --- ödenmesine, müvekkili----- hesaplanan toplam ---destekten yoksun kalma tazminatının; poliçe limitleri dahilinde hesaplanan ---- kaza tarihinden itibaren --- işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan ----- kaza tarihinden itibaren -------faizi ile birlikte diğer davalılar ---- müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkilim ---- ödenmesine, ----destekten yoksun kalma tazminatının; poliçe limitleri dahilinde hesaplanan --- kaza tarihinden itibaren ---- işleyecek --- davalılardan --- kaza tarihinden itibaren ---- işleyecek ----diğer davalılar ---- müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkilim ---- ödenmesine, asıl dava yönünden, cenaze ve defin gideri olarak hesaplanan --- maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren ---- birlikte diğer davalılar ---- müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkilim ----ödenmesine, asıl davada hesaplanan maddi tazminat tutarı yönünden hesaplanacak yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkillerim ---- ödenmesine, asıl davada manevi tazminat taleplerinin kabulüne, birleşen davada müvekkili --- limitleri dahilinde hesaplanan ---- destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren---- -----faizi ile birlikte davalı--- tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle kusur ve davacıların desteklerini kaybedip kaybetmedikleri ile davalı tarafın zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, destekten yoksun kalma tazminatı(maddi tazminat), cenaze ve defin masrafı ile manevi tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)'nun 49. Maddesindeki 'Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.' şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER
Celp ve tetkik olunan ---- tarihli ölümlü/yaralamalı trafik kazası tespit tutanağına göre; ---üzerinde sürücü --- sevk ve idaresindeki---aracı ile gidiş yönüne göre sağ tarafta bulunan kaldırımdan karşıya geçmek için yola çıkmış olan yaya --- aracın sağ ön kısmı ile çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazada yaya --- yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde yaya --- olduğu,----- plakalı aracın da yine aynı kanunu-----kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Kaza tespit tutanağı ekinde sunulan alkol raporuna göre,----- olduğu tespit edilmiştir.
Dosyaya sunulan --- mirasçılık belgesine göre; --- tarihinde vefat eden müteveffa --- mirasçılarının ---- olarak tespit edildiği, dosya kapsamına alınan -------- göre davacılar ---- müteveffanın annesi,---- müteveffanın ---- olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik edilen --- plakalı aracın trafik tescil kayıtları incelendiğinde, aracın ---adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez --- tarafından tanzim edilen----tarihleri arasında geçerli olduğu, somut uyuşmazlığa konu trafik kazasını kapsadığı, sigortalısının----sigortalanan aracın ---- ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
---- dava dosyasının---- üzerinden celbolunarak yapılan incelenmesinde; somut uyuşmazlığa konu trafik kazası nedeniyle davalı ---- aleyhine taksirle ölüme neden olmak suçunda bahisle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda; ---- tarihli bilirkişi raporunda her ne kadar sanığın maktulün eşit derecede kusurlu olduğu bildirilmiş ise de; sanığın yasal sınırın çok üzerinde alkollü olduğu ve aşırı hızla kazaya sebebiyet verdiği mahkememizce anlaşılmış, maktulün de kusuru bulunmakla birlikte, sanığın kusurunun maktule oranla daha yoğun olduğuna vicdanen kanaat getirilmiştir. Sanığın kusurunun daha fazla olduğuna kanaat getirilmekle sanığa verilecek cezanın üst sınıra yakın olması gerektiği anlaşılmış, yine sanık hakkında bilinçli taksir nedeniyle verilen ceza artırılmış ve ---- uygulanmış, öte yandan verilen cezaya paralel olarak sanığın sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilerek...' gerekçesi ile davalı hakkında ----uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği, verilen kararın henüz kesinleşmediği, istinaf aşamasında olduğu görülmüştür.
Somut uyuşmazlığa konu trafik kazasındaki kusur durumunun tespiti için yaptırılan incelemeler sonucunda düzenlenen;
---- tarihli raporda, davacıların murisi yaya ----- kurallara uymadan karşıdan karşıya geçişi sırasında sol tarafını dikkatlice kontrol etmeden böylece gelmekte olan ve duramayacak kadar yaklaşmış araca rağmen karşıya geçme teşebbüsünde bulunduğundan olayda davalı sürücü kadar kusurlu görülerek kusur oranının yüzde % 50 'şer oranında kusurlu oldukları,
---tarihli raporda; tarafların kusura olan itirazlarının gerekçeli ve detaylı incelenerek değerlendirilmediği,
--- tarihli bir ----- oluşan heyetten alınan raporda; --- sürücünün dosyaya sunulu alkol ölçümüne dayanılarak kaza anında ------olduğu, sürücünün olay anında ----üzerinde alkollü olduğundan alkol etkisi ile kesin olarak güvenli sürüş yeteneğini kaybettiğinin tespit edildiği, bunun yanı sıra------ açıkça belirtildiği üzere sürücülerin trafikte araçları sevk ve idare ederken hızlarını görüş şartlarına, yolun ve trafik durumunun şartlarına göre azaltarak araçlarını kullanmalarının gerektiği, dava konusu olayda davalı araç sürücüsünün güvenli sürüş yeteneğini kaybedecek seviyede alkollü olarak araç kullanmasaydı ve meskul mahalde aydınlatmanın olmadığı ve far ışığı ile aracını sevk ve idare ederken aracının hızını yol şartlarına ve görüş şartlarına uydursa idi alacağı fren ve direksiyon tedbirleri ile ölümlü kazanın meydana gelmesini engelleyebileceği, bu durumda davalı ---- araç sürücüsü ---- vakti --------olmayan yolda ---- altındaki görüş şartlarında ---- aracının ---- gerektirdiği bir şekilde ayarlaması ve aslında alkollü olarak direksiyon başına hiç geçmemesi gerekirken bu kuralları ihlal ederek dikkatsiz, tedbirsiz, özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile davacıların murisi ---- ölümü ile sonuçlanan olayın meydana gelmesinde % 75 oranında kusurlu olduğu, davacıların murisinin gece vakti KTK.nun 68'inci maddesinde yayaların uyacakları kurallara uymadan karşıdan karşıya geçişini tamamladığı anda ------aracının sağ ön kısmının çarpmasına maruz kalarak vefat ettiği olayda karşıya geçmesi ardından yol kenarında park etmiş araçlar nedeniyle yaya olarak yolun kaplaması üzerinde kalacağını hesap etmeden ve arkasından gelen araçları kontrol etmeden dikkatsiz ve tedbirsiz davranışı sonucunda ölümü ile sonuçlanan kazada % 25 oranında kusurlu olduğu, davalı ----- alkol etkisi ile kesin olarak güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği, ancak kazanın meydana gelmesinden oluş şekli itibariyle kusur yönünden yapılan değerlendirmeye göre yaya -----kusurlu olarak rol oynadığından kazanın münhasıran alkole bağlı olarak meydana gelmediğinin---- tespit edildiği,
Yukarıda anlatılan teknik bilirkişi raporları arasında kusur oranları yönünden çelişki bulunduğundan mahkememizce çelişkinin giderilmesi için alınan,
--- tarihli ----- oluşan heyetten alınan raporda;--- ve tanık beyanı ile ortaya çıktığı gibi sürücü --------- göstergesi olduğu, kendisinin ticari araç sürücüleri için ----- çok aştığı ve meskul mahalde seyir istikametini dikkatle kontrol edip yayayı zamanında fark ederek korna, fren ve direksiyon tedbirlerine başvurmakta yetersiz kaldığı cihetle yayadan daha fazla kusurlu olduğu kanaatine varmış ve eşit kusur dağılımını isabetsiz bulmuştur. Sürücü, ---- maddelerini ihlal ettiğinden kazanın meydana gelmesinde % 75 oranında kusurludur. Aynı yasanın 68/c maddesi, yayaların taşıt yolunda trafiği tehlikeye düşürecek şekilde davranmalarını yasaklamıştır. Maktul yaya --- ise taşıt yolunda trafiğin akış istikametinde yürümüş ve sırtı araçlara dönük olduğu için yaklaşan tehlikeyi fark edememiştir. Olayda % 25 oranında kusurludur....'
Tespit edildiği görülmüştür.
Mahkememizce alınan kusura ilişkin tüm raporların dosya kapsamındaki deliller ve somut trafik kazasına ilişkin yapılan ceza yargılamasına ait ----dava dosyasındaki deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde uyuşmazlığa konu trafik kazasının ---davalı ---- adına kayıtlı ----- sol şeritte seyir alkollü olarak seyir halinde iken aracın seyir yönüne göre sağ tarafında yolda sağ şerit üzerinde park etmiş araçların yanında yol üzerinde yaya olarak bulunan davacıların murisi ---- aracının sağ ön tarafı ile çarpması şeklinde geldiği, kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelmediği anlaşılmakla en son alınan --- tarihli ----- bilirkişiden oluşan bilirkişi heyeti raporu ile ---- tarihli bir-------oluşan heyetten alınan raporun dosyadaki verilere uygun bilimsel ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
Asıl dava dosyasında davacı olup, asıl davada sadece manevi tazminat talep eden davacı --- tarafından Mahkememizin ---destekten yoksun kalma tazminat talepli dava açılmış olup, ---- Karar sayılı birleştirme kararı verilerek dava dosyası asıl dava dosyamız ile birleştirilmiştir.
Attüerya bilirkişi ---- tarihli raporunda özetle;
--- dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda; davacı ---- toplam destekten yoksun kalma zararının --- olduğu, müteveffanın kazanın meydana gelmesinde % 25 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda davalılardan talep edebileceği maddi zararın ----olabileceği, davalı ----- poliçe limitleri dahilinde hesaplanan zararın --- sorumlu olduğu, davacı --- toplam destekten yoksun kalma zararının ----- olduğu, müteveffanın kazanın meydana gelmesinde % 25 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda davalılardan talep edebileceği maddi zararın --- olabileceği, davalı --- poliçe limitleri dahilinde hesaplanan zararın --- sorumlu olduğu, davacı --- toplam destekten yoksun kalma zararının ---- olduğu, müteveffanın kazanın meydana gelmesinde % 25 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda davalılardan talep edebileceği maddi zararın--- olabileceği, davalı --- poliçe limitleri dahilinde hesaplanan zararın --- sorumlu olduğu, birleşen davacı anne---- toplam destekten yoksun kalma zararının ---- olduğu, müteveffanın kazanın meydana gelmesinde % 25 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda davalılardan talep edebileceği maddi zararın--- olabileceği, davalı ------ dahilinde hesaplanan zararın ----- sorumlu olduğu, manevi tazminatın tüm takdir ve münakaşasının mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir.
Kusur ve aktüer raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler-----
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmişse; cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar uğranılan zararlar olarak kabul edilir.-----
Destekten yoksun kalma zararları, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen ------- ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.----
Manevi Tazminat
Ölüm hâlinde, ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir----
UYGULANACAK MEVZUAT
---- kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında -----
------- tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen 'genel şartların uygulanacağı sözleşmeler'---------- maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan ---- tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır-----
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği ---- tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar --- tarihinde yürürlüğe giren --- yapılarak hüküm kurulması gerekir--------
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK'nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)'nıun 88. Maddesine göre de bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)'nıun 85. Maddesi; 'Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.' şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.--------
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.-------
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, ----- öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç ---- içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.---
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.----
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez-------
Davacı tarafın, ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; ----göre, aracın ---- davalı-----, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı ----- sorumlu olacağına karar vermek gerekir.------
TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü ve araç maliki, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur-----
Sigortacılar, hak sahibinin ---- ----belirlenen belgeleri, ------ kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde ------içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.-----
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, ----- kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, Nüfus Kaydı,Trafik Kazası Tespit Tutanağı, SGK müzekkeresi, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası,Kusur Tespiti, Ceza/Soruşturma Dosyası, Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırması, Hesap/Aktüer Raporu, Islah/Talep Arttırım, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; ---- tarihinde davalı ---- maliki olduğu diğer davalı --- sevk ve idaresindeki-----plakalı araç ile davacıların murisi --- yaya halinde iken çarpması şeklinde ölümlü trafik kazası meydana geldiği, kazada --- öldüğü, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü ---- % 75 oranında, müteveffanın ise % 25 oranında kusurlu oldukları, davacılar ---- müteveffa/desteğin eşi, diğer davacılar ---- müteveffa/desteğin çocukları, birleşen davacı --- müteveffa/desteğin annesi olduğu, asıl davadaki diğer davacıların müteveffanın kardeşleri olduğu, davada---- düzenleyen sigorta şirketinin de taraf olması nedeni ile poliçe tarihi itibariyle ----uygulanması gerektiği, bu doğrultuda hazırlanan gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporuna göre davacılardan ----yoksun kalması nedeniyle zarara uğradıkları, bir kısım davacıların desteklerini, bir kısım davacıların da ------ kaybetmiş olmanın verdiği üzüntü, duyulan acı, elem ve ızdırap ile desteğe hısımlık ve yakınlık derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, olayın oluş şekli, zararın ağırlık derecesi, kusur durumu nazara alınarak hakkaniyet ilkesi gereğince davacı taraf lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, davalı sürücü ve araç malikinin davacı tarafın maddi ve manevi zararından haksız fiil hükümlerine göre, --- plakalı aracı kaza tarihini kapsar şekilde ---- davacı tarafın maddi zararından kaza tarihindeki poliçe limitleri içinde kalmak kaydıyla KTK'nın 97. Maddesine göre, davalı işleten/malik'in ise davacı tarafın maddi ve manevi zararından, sürücü kusuru ve araçtaki bir bozukluğun birlikte kazaya neden olmuş olmaları ve kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini iddia ve ispat edilmediğinden KTK 85/1-4 ve 86. maddelerine göre işleten olarak kusursuz sorumluluk esaslarına göre müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, aracın ticari nitelikte olması nedeniyle talep gibi ---- uygulanması gerektiği, davalı sürücü ve işleten/araç maliki yönünden temerrütün haksız fiil tarihi itibari ile gerçekleştiği, davalı----yönünden dosya kapsamı itibari ile davalı ----- asıl davadaki davacılar yönünden başvuru tarihi ---nazara alınarak takip eden ----şirketi yönünden temerrütün oluştuğu tarih olarak kabul edilmesi gerektiği, sonuç ve vicdani kanaatine--- varılarak davanın destekten yoksun kalma tazminatı yönünden sigorta poliçesinin ---- limiti nazara alınarak kabulüne, manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi açıklandığı üzere;
1.ASIL DAVADA;
1-Maddi tazminata ilişkin davanın KABULÜ ile;
Davacı ---- destekten yoksun kalma tazminatının; davalı ---- sorumluluğunun poliçe limiti dahilinde --- sınırlı olmak kaydı ile davalı ---- tarihinden itibaren diğer davalılar--- itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte,
Davacı ---- destekten yoksun kalma tazminatının; davalı--- sorumluluğunun poliçe limiti dahilinde --- sınırlı olmak kaydı ile davalı ----tarihinden itibaren diğer davalılar ----- tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte
Davacı --- destekten yoksun kalma tazminatının; davalı --- sorumluluğunun poliçe limiti dahilinde --- sınırlı olmak kaydı ile davalı --- tarihinden itibaren diğer davalılar ---- tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte
Davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine
2-Cenaze ve defin gideri --- tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılar ---- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ---- ödenmesine
3-Manevi Tazminata ilişkin davaların KISMEN KABULÜ İLE;
-Davacı ---
-Davacı---
-Davacı ----
-Davacı ---
-Davacı ----
-Davacı---
-Davacı ----
-Davacı ----
-Davacı ----
-Davacı --- manevi tazminatların kaza tarihi -- tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizleri ile birlikte davalılar --- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
4-Manevi tazminat davasında fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN ---- SAYILI DAVA DOSYASINDA
1-Birleşen davanın KABULÜ ile; davacı --- destekten yoksun kalma tazminatının birleşen dava tarihi -- tarihinden itibaren----- birlikte birleşen davalı ---- tahsili ile birleşen davacıya ödenmesine, ----
ASIL DAVA HARÇ
Başlangıçta peşin olarak alınan 1.314,97 TL harcın ıslah/tamamlama harcı 1.707,60TL ile birlikte, alınması gerekli olan 40.982,89 TL harçtan mahsubu ile bakiye 37.960,32 TL karar ve ilam harcının -davalı ---- sınırlı olmak kaydıyla- davalılar 'dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
ASIL DAVA YARGILAMA MASRAFI
Davacıların yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 35,90 TL, posta ve tebligat gideri 344,90 TL, bilirkişi ücreti 7.150,00 TL olmak üzere toplam 7.530,80 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 5.105,50 TL yargılama masrafına, peşin harç 1.314,97 TL, ıslah/tamamlama harcı 1.707,6 TL ile birlikte eklenerek sonuç olarak 8.128,07 TL'nin -davalı ---- sorumluluğu 4.063,64 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılar 'dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 2.425,30 TL yargılama masrafının davacılar üzerinde bırakılmasına,
Davalı--- tebligat ve posta gideri olarak yapmış olduğu 50,00 TL yargılama masrafının davalının kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı ----tarafından tebligat ve posta gideri olarak yapılan 150,00 TL yargılama masrafının davanın reddedilen kısma oranı bulunan 101,69 TL'sinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine, kabul edilen kısma oranı bulunan 48,31 TL'sinin davalı üzerinde bırakılmasına,
ASIL DAVA VEKALET ÜCRETİ
Maddi tazminat davası yönünden davacılar yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 42.297,72 TL avukatlık ücretinin -davalı --- sorumluluğu 29.946,38 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
Manevi tazminat davası yönünden davacılar yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 12.975,00 TL avukatlık ücretinin davalılar ---- müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Manevi tazminat davası yönünden davalılar ----yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 12.975,00 TL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak bu davalılara verilmesine,
BİRLEŞEN DAVA HARÇ
Başlangıçta peşin olarak alınan 54,40 TL harcın alınması gerekli olan 2.052,83 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.998,43 TL karar ve ilam harcının davalı 'dan alınarak hazineye irat kaydına,
BİRLEŞEN DAVA YARGILAMA MASRAFI
Birleşen davada davacılarca yargılama sırasında yapılan 54,40 TL peşin harç ve 54,40 TL başvuru harcı toplamı 108,80 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
BİRLEŞEN DAVA VEKALET ÜCRETİ
Maddi tazminat davası yönünden davacı yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 4.507,76 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Asıl ve birleşen davada Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacılar birleşen davacı vekili ve asıl davalılardan ----- vekilinin yüzüne karşı, diğer asıl ve birleşen davalı ve vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ----Adliye Mahkemesi'ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/11/2021