T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/1797
KARAR NO : 2022/1344
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2021
NUMARASI : 2021/679 E. - 2021/886 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak
Taraflar arasında görülen davada Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 24/06/2021 tarih ve 2019/118 E. - 2021/641 K. sayılı kararının ve Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 20/12/2021 tarih ve 2021/679 E. - 2021/886 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında imzalanan 2016 yılı personel servisi kiralama hizmet alımına ilişkin sözleşme uyarınca davacının üzerine düşen edimi tam ve gereği gibi yerine getirdiğini, davalının ise eksik ücret ödediğini, sözleşme ve teknik şartname gereği davalıcıya ödenmeyen seferlerin tespiti ile ödenmeyen seferler bedeli olarak şimdilik 45.000,00 TL'nin 21/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından, Esenboğa Havalimanı güzergahında verilen personel servis taşıma işinin 3 adet 19-21 kişilik ve 4 adet 27-29 kişilik araçlar ile günde iki gidiş iki geliş olmak üzere 4 sefer olarak yapılmış olmasına karşın servis sefer sayılarını gösterir puantajların 2 sefer sayısı üzerinden düzenlenmiş olduğu, böylece dava konusu servis güzergahı bakımından fiilen yapılan sefer sayısının yarı oranında iş miktarı belirlenerek, davacı yüklenicinin aylık hak edişlerinde iş bedellerinin iş bu güzergah bakımından yarı oranda eksik hesaplanarak ödeme tahakkuk ettirilmiş olduğu, davacı yüklenici tarafından taraflar arasında akdedilmiş sözleşme eki Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin 42. maddesinde bildirilen usulde geçici hak edişlere yapılmış itirazı bulunmadığından, hak edişleri olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı, hak ediş raporunda yer almayan hak ediş raporlarının düzenlendiği döneme ilişkin hizmetler yönünden eksik ödenen iş bedellerinin tahsilini talep edemeyeceği, davacı yüklenicinin 21.09.2016 tarihli dilekçesi ile 2016 yılı 9, 10, 11 ve 12. aylarına ilişkin hak edişler düzenlenmeden önce olmak üzere, düzenlenecek hak edişlerde hak edişin unsuru olan iş miktarının belirlenmesine ilişkin itiraz etmiş olması nedeniyle, 2016 yılı 9, 10, 11 ve 12. aylarına ilişkin hak edişler bakımından Hizmet İşleri genel Şartnamesindeki usule göre itiraz edilmemiş olsa dahi bu aylara ilişkin eksik hizmet bedellerini talep edebileceği, davacı yüklenici tarafından talep edilebilecek eksik hizmet bedellerinin KDV hariç 150.768,04 TL olacağı anlaşıldığından davacı vekilinin ıslahı dikkate alınarak, davanın kabulüne, 150.768,04-TL alacağın, 45.000,00-TL'sine dava tarihinden, 105.768,04-TL'sine ıslah tarihi olan 24/06/2021 tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davanın adli mahkemelerde değil idari mahkemelerde görülmesi gerektiğini, ... hasım gösterilmek suretiyle açılmış ise de ...nün tüzel kişiliği bulunmadığından davalarda taraf olma ehliyeti olmadığını, müvekkili ile 31/12/2015 tarihinde 2016 yılı Personel Servisi Kiralama Hizmeti Alımına ait Sözleşme imzaladığını ve 57 adet servis aracı ile tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davanın Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesine açıldığı, bu mahkemece 2017/753 Esas, 2017/624 Karar ve 31/10/2017 Tarihli karar ile somut uyuşmazlıkta davalının tacir olmadığı, davanın niteliği gereği mutlak ticari dava olmadığı dikkate alındığında davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesinin olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş, bu karara yönelik olarak kanun yoluna başvurulmamıştır.
Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesince 2018/196 Esas, 2018/152 Karar ve 16/03/2018 Tarihli karar ile davanın taşıma sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı için istinaf kanun yoluna başvurulmamış olması nediyle HMK'nın 21. maddesi uyarınca resen yargı yerinin belirlenmesi için dosya Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesine gönderilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1197 Esas, 2019/65 Karar ve 16/01/2019 Tarihli kararı ile davanın hizmet alım sözleşmesinden kaynaklandığı belirlenerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu HMK'nın 21. ve 22. maddeleri uyarınca yargı yeri olarak belirlenmiştir.
Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesince 2019/118 Esas, 2021/641 Karar ve 24/06/2021 Tarihli karar ile davanın kabulü yönünde hüküm tesis edilmiş, bu karara yönelik olarak davalı tarafça süresinde istinaf itirazında bulunulmuştur.
Dairemizce verilen 2021/1551 Esas, 2021/1354 Karar ve 27/10/2021 Tarihli karar ile, davanın taşıma sözleşmesinden kaynaklanması, taşıma işleri hakkındaki maddi hukuk normları ile ilgili düzenlemelerin de TTK'nın 4. Kitabında yer aldığından, taşıma sözleşmelerden kaynaklanan tüm uyuşmazlıkların, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari iş ve ticari dava sayılacak olması nedeniyle dava konusu sözleşmeden kaynaklanan somut uyuşmazlığı görüp incelemeye de asliye ticaret mahkemesi görevli olduğunun belirlenmesinin ardından Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/679 Esas, 2021/886 Karar ve 20/12/2021 Tarihli kararı ile davanın kabulüne dair karar verilmiştir.
Ancak, HMK'nın 22/2. maddesi uyarınca, iki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararların kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenecek olup, HMK'nın 23/2. maddesine göre de, Bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca verilen yargı yeri belirlenmesi ile kanun yolu incelemesi sonucunda kesinleşen göreve veya yetkiye ilişkin kararlar, davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar. Dosya kapsamında yapılan yargılamada ise bu madde hükümleri sehven uygulanmamış olup, Yargıtayın somut uyuşmazlığa emsal olabilecek nitelikteki kararları değerlerdirilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin, 2020/3238 Esas, 2022/1021 Karar ve 11/02/2022 Tarihli kararında; İlk Derece Mahkemesinin yetkisizlik kararının Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin ilamıyla bozulduğu dikkate alındığında, HMK’nın Geçici 3/2 maddesi uyarınca temyiz incelemesinin 1080 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeler Kanunu’na tabii olması nedeniyle, İlk Derece Mahkemesinin nihai kararının kanun yolu incelenmesinin temyize tabii olmasına rağmen Bölge Adliye Mahkemesince esastan inceleme yapılması doğru görülmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf incelemesi sonucu verdiği kararının yok sayılarak kaldırılmasına karar verilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/1485 Esas, 2021/886 Karar ve 04/02/2021 Tarihli kararında da; Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf başvurusu esastan reddedilmiş, davalının istinaf başvurusu kabul edilerek yeniden hüküm kurulmuş, davacının temyiz talebi üzerine yapılan temyiz incelemesi sonucunda verilen karar ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına hükmedilmiş ise de, dosyanın sehven ilk derece mahkemesine gönderilmesini müteakip ilk derece mahkemesince bozma ilamına uyularak yeniden hüküm tesis edildiği, Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmış olduğundan, ilk derece mahkemesince Dairemiz bozma ilamına uyularak verilen kararın yok hükmünde olduğu belirtilmiş ve ilk derece mahkemesince verilen kararın bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2022/1754 Esas, 2022/13848 Karar ve Tarihli kararında da; Yargıtay bozma kararı sonrası Bölge Adliye Mahkemesince davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulması gerekirken İlk Derece Mahkemesince davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru olmayıp verilen karar yok hükmünde olduğu, için yetkili İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın yok hükmünde olduğunun tespitiyle, kararın bozulması suretiyle ortadan kaldırılmasına' karar verilmiştir.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2022/2708 Esas, 2022/7658 Karar ve Tarihli Kararında da; dava takip yetkisine ve davaya vekâlet ehliyetine sahip vekil tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmayan İlk Derece Mahkemesi kararının kesinleştiği, Bölge Adliye Mahkemesince bu nedenle istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde dava takip yetkisine ve davaya vekâlet ehliyetine sahip olmayan avukatın dilekçesine değer verilerek istinaf incelemesi yapılması ve dava hakkında yeniden hüküm kurulmasının yerinde olmadığı gerekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin kabulü ile davanın reddine dair kararının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan dosya safahatı ile emsal Yargıtay kararları dikkate alındığında, HMK'nın 21. maddesi uyarınca ilk derece mahkemeleri arasındaki yargı yerinin belirlenmesine yönelik bölge adliye mahkemesi kararının HMK'nın 23/2. maddesi uyarınca davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlayacak olduğu, bu hükümlerin sehven uygulanmamasının gerek Dairemizin 2021/1551 Esas, 2021/1354 Karar ve 27/10/2021 Tarihli kararını gerekse bu karara dayanılarak verilen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/679 Esas, 2021/886 Karar ve 20/12/2021 Tarihli kararını, yukarıda emsal olarak verilen Yargıtay kararlarında belirlendiği şekilde yok hükmünde bıraktığı, dolayısıyla Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2018/1197 Esas, 2019/65 Karar ve 16/01/2019 Tarihli kararı ile görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlendiğinden bu karardan sona verilen Dairemizin 2021/1551 Esas, 2021/1354 Karar ve 27/10/2021 Tarihli karar ile Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/679 Esas, 2021/886 Karar ve 20/12/2021 Tarihli kararının ilgili kanun maddelerinin sehven uygulanmaması nedeniyle verildiği, yukarıda ayrıntısı belirtilen Yargıtay kararlarında da bildirildiği üzere Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin kararından sonra verilen Dairemiz kararının ve Asliye Ticaret Mahkemesi kararının yok hükmünde olduğu anlaşılmış olup, bu nedenlerle Dairemizin 2021/1551 Esas, 2021/1354 Karar ve 27/10/2021 Tarihli kararı ile Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/679 Esas, 2021/886 Karar ve 20/12/2021 Tarihli kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiş, Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 2019/118 Esas, 2021/641 Karar ve 24/06/2021 Tarihli kararın istinaf incelemesine geçilmiştir.
Dava, alacak istemine ilişkin olup, inceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu servis güzergahı bakımından fiilen yapılan sefer sayısının yarı oranında iş miktarı belirlenerek, davacı yüklenicinin aylık hak edişlerinde iş bedellerinin iş bu güzergah bakımından yarı oranda eksik hesaplanarak ödeme tahakkuk ettirilmiş olduğu, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve dosya kapsamı ile uyumlu bulunduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesince, verilen 2019/118 Esas, 2021/641 Karar ve 24/06/2021 Tarihli kararına yönelik istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Yukarıda açıklanan gerekçe ile Dairemizin 2021/1551 Esas, 2021/1354 Karar ve 27/10/2021 Tarihli kararı ile Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/679 Esas, 2021/886 Karar ve 20/12/2021 Tarihli kararının yok sayılarak ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davalı vekilinin Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesince, verilen 2019/118 Esas, 2021/641 Karar ve 24/06/2021 Tarihli karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-Davalı harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Dairemizce Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesince, verilen 2019/118 Esas, 2021/641 Karar ve 24/06/2021 Tarihli kararına yönelik istinaf başvurusu incelendiğinden dosyanın görevli Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
7-Kararın bir örneğinin bilgi ve UYAP üzerinden dosyanın görevli mahkemesine aktarılması için Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 27/10/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/11/2022
Başkan
...
Üye
...
Üye
...
Katip
...