T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/759 Esas
KARAR NO : 2020/573
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/08/2017
KARAR TARİHİ : 27/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ...'a ait ... plakalı motorsikleti kullanan müvekkilinin kardeşi ...’ın 27/08/2015 tarihinde ... hizasında seyir halinde iken davalılardan ... sevk ve idaresinde bulunan ... plakalı aracın kendisine çarpması sonucunda yaralandığını, kaza sonucunda müvekkiline ait motorsikletin maddi hasar gördüğünü, davalı ...'ın kullanmakta olduğu ve kazaya neden olan ... plakalı araç davalılardan... adına kayıtlı olup, diğer davalı ... Sigorta şirketinden de sigortalı olduğunu, kaza sonrası davalı ... aleyhine ... 53.Asliye Ceza Mahkemesinin ... E sayılı dosyası ile taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan ceza davası açıldığını ve davalının kusuru tespit edilerek ceza verildiğini, ayrıca delil tespiti istemiyle dava açıldığını, ... 6. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... D.iş sayılı dosyası ile motosiklette meydana gelen hasar tespiti ile değer kaybının tespit edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkilinin aracında meydana gelen 3.000,00 TL hasar miktarı ve 2.000,00 TL değer kaybının olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekilince sunulan 30/01/2020 tarihli dilekçe ile davadaki hasar tazminatı talebi 9.419,74 TL'ye, değer kaybı tazminatı talebi 3.600,00 TL'ye yükseltilmiş, eksik peşin harç yatırılmıştır.
İradi taraf değişikliği öncesi davalı gösterilen ancak davacının iradi taraf değişikliği talebinin kabulü nedeniyle dosyada davalı sıfatı kalmayan (ilgili kişi) ... Sigorta A.Ş. vekilince yasal sürede cevap dilekçesi verilmemişse de, verilen beyan dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin dava konusu kazaya karışan araçla ilgili dava konusu hasar tarihini kapsayan poliçesi bulunmadığını beyan etmiştir.
Davalılardan ... Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı yönünden reddini talep ettiklerini, söz konusu davada 'iradi taraf değişikliği' yapılmak istense de bu hususun usule ve hukuka aykırı şekilde yapıldığından kabulünün mümkün olmadığını, davacı yanın müvekkili şirkete başvuru şartını yerine getirmediğini, davaya konu olay haksız fiil niteliğinde olup ticari iş söz konusu olmadığını, bu nedenle davacı yanın ticari faiz taleplerinin reddi gerektiğini beyan ederek, müvekkiline usule aykırı yöneltilen davanın zamanaşımı yönünden reddine, ayrıca başvuru şartının gerçek anlamda yerine getirilmemiş olması, davaya konu talebin zamanaşımına uğraması, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle meydana geldiği iddia edilen zararın kaza ile illiyeti bulunmaması nedenleriyle davanın reddine, dava açılmasına sebebiyet vermeyen müvekkili şirket hakkında kaza tarihinden itibaren faiz, yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmolunmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan... cevap dilekçesinde özetle; davaya konu olayın davacının kendi kusurundan ileri geldiğini, davacının kendi kusurundan haksız menfaat sağlamaya çalıştığını, davacının aracı ile kendisine ait ... plakalı aracın çarpıştığı yönündeki iddiaların dosyada mevcut resmi kayıtlarla yalanlandığını, çarpışma olmadığını, iddia edilen zarar ile ... plakalı araç arasında hiçbir illiyet bağı bulunmadığını belirterek, davacının hukuka aykırı ve hiçbir mesnedi bulunmayan davasının reddi ile yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan ... cevap dilekçesinde özetle; davacının motosikletine çarpmadığını, ayrıca tarafına ... 53.Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davada yargılamanın yokluğunda yapıldığını, hiçbir tanık dinlenmediğini, yanlı ve tek taraflı hazırlanan bilirkişi raporunun tebliğ edilmediğini, bilirkişi raporu düzenlenirken keşif yapılmadığını, yolun durumu, kazanın gerçekleşme biçimi ve sinyal verip vermediği hususunun netleştirilmediğini, sinyal verip vermediğine dair bir delil olmadan sinyal vermeden yanaştığı ve trafik ve sürüş güvenliğini tehlikeye attığı iddiasıyla verilen kusur oranın kabul etmediğini, davacının etkili tedbir alamamasının nedeninin bizzat kendisinin aşırı süratli olması olduğunu belirterek, haksız ve hukuksuz davanın reddini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle ZMMS şirketi, işleten ve sürücüden müştereken müteselsilen maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava kazaya karışan ... plakalı aracın ZMMS şirketi olarak ... Sigorta AŞ'ye karşı açılmışsa da, bu şirket tarafından verilen cevapta poliçelerinin bulunmadığının bildirilmesi üzerine davacı vekilince iradi taraf değişikliği talebi ve davanın ... Sig.AŞ'ye yöneltilmesi talep edilmiş, talebi HMK md 124 kapsamında tarafta kabul edilebilir yanılgı ve dürüstlük kuralına aykırı olmayan talep olarak değerlendirilerek mahkememizce kabul edilmiş, bu suretle ... Sig. davalı konumundan çıktığı için hakkında hüküm kurulmamış, ancak HMK md 124/4 uyarınca (başlıkta ilgili kişi olarak gösterilerek) aleyhine dava açılmasına sebep olmadığından, lehine yargılama gideri-vekalet ücreti takdir edilmiştir.
Dava dilekçesi tebliğinin usule uygun olmadığı anlaşılan davalı ...'a 05/03/2018 tarihli celsede elden tebligat yapılmış, cevap dilekçesi bu nedenle süresinde verilmiş kabul edilmiş, ön inceleme celsesinin tekrarlanmasına karar verilerek ön inceleme günü yüzüne karşı tefhim edilmiş, ön inceleme celsesi tekrarlanmışsa da kendisi katılmamıştır.
İradi taraf değişikliği yoluyla davalı olan ... Sig.AŞ vekilince iradi taraf değişikliğinin usule uygun yapılmadığı ileri sürülmüşse de, 14/05/2018 tarihli ön inceleme celsesinde ara kararla iradi taraf değişikliği talebinde bulunup bulunmadığı yönünden yasal hakkın hatırlatıldığı, bu hatırlatmanın da esasen davacı vekilinin beyanı üzerine yapıldığı, ancak şablon ön inceleme tutanağından tutanak yazılırken sehven beyanın yazılmamış olduğu, davacı vekilince iradi taraf değişikliğinin dosyaya sunulan 27/05/2018 tarihli dilekçe ile talep edildiği, talebinin HMK md 14/3 kapsamında dürüstlük kuralına aykırı olmayan, karşı tarafın (husumet değiştirilen ... Sig.AŞ'nin) kabulüne bağlı olmayan, tarafta kabul edilebilir yanılgı olarak değerlendirilerek mahkememizce kabul edildiği ve dava dilekçesinin talep üzerine taraf olarak husumet yöneltilen ... Sig.AŞ'ye usule uygun tebliğ edildiği, davalı Anadolu Sigortanın bu nedenle herhangi bir hak kaybına da neden olunmadığı, kendisine dava dilekçesiyle birlikte yasal ihtarlar, ön inceleme günü tebliğ edilmesine rağmen ön inceleme celsesine katılmayan Anadolu Sigorta'nın yokluğunda tekrarlanan 17/09/2018 tarihli ön inceleme celsesinde tutanakla tespit edilmiş, bu tutanak da anılan davalıya tebliğ edilmiştir. Aynı ön inceleme celsesinde, davacının dava öncesi ... Sig.AŞ'ye ZMMS Genel Şartlar ve KTK md 97'nin dava tarihinde yürürlükte olan hali gereği dava öncesi yazılı başvuru dava şartını yerine getirmediğinin tespit edilmesi nedeniyle, İstanbul BAM yerleşik içtihatlarında da kabul edildiği üzere tamamlanabilir dava şartı niteliğindeki bu aşamanın davacı tarafça tamamlanması sağlanmış, davacının yaptığı yazılı başvuru neticesinde talebi davalı sigorta şirketince kabul edilmediğinden, yargılamaya devam olunmuştur.
... 53.Asliye Ceza Mahkemesinin ... E sayılı dosyası, ... 6. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... D.iş sayılı dosyası, maddi hasarlı ve yaralamalı kaza tespit tutanağı, araç tescil kayıtları, kaza anını gösteren kamera görüntüleri, SBGM kayıtları, hasar dosyası, poliçe, kaza ve hasar fotoğrafları, tarafların ekonomik sosyal durum araştırmaları incelenmiş, kazada tarafların kusur oranları, davacı aracında kaza nedeniyle meydana gelen gerçek hasar zararı ve değer kaybı zararı hakkında trafik kazalarında uzman makine yüksek mühendisi bilirkişi aracılığıyla bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Davalıların cevap dilekçelerinde ve ıslaha karşı beyan dilekçelerinde ayrı ayrı ileri sürdükleri zamanaşımı def'i, TBK md 72 uyarınca yaralamalı kaza nedeniyle (uzamış zamanaşımı) ceza zamanaşımı uygulanması gerektiği ve taksirle yaralama suçuna ilişkin ceza zamanaşımı içinde dava açıldığından ve ıslah yapıldığından reddedilmiş, ayrıca dava dilekçesindeki talep tarihi itibariyle davalı Filiz ve Murat yönünden açılan dava TBK md 72'ye göre iki yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmış olduğundan, yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Nitekim Yargıtay 17 HD'nin 2016/13175 E 2017/10418 K sayılı kararı, fiil aynı zamanda bir suç oluşturuyorsa (taksirle yaralama) trafik kazalarında bedeni zarar dışındaki zarar taleplerinde de ceza zamanaşımının uygulanması gerektiği yönündedir.
Dava konusu kaza ve davacının yaralanması ile aracında oluşan hasar, iki aracın birbiriyle çarpışması neticesinde gerçekleşmemiştir. Ancak incelenen ... 53.Asliye Ceza Mah. ... E ceza davasında tespit ve kabul edildiği üzere, davacının maliki olduğu motorsikleti kullanan sürücünün motorsikletinden düşmesi ve motorsikletin zarar görmesine, davalı sürücü ...'ın kontrolsüz şekilde sağ şeritte giderken sola dönmesi neticesi, sol şeritte giden ve yakın mesafede olan, aniden motorsikletin önüne sola dönen davalı aracına çarpmamak için ani fren yaparak savrulması şeklinde kazanın meydana geldiği, ceza dosyasında davalı sürücünün asli kusurlu, davacı aracını kullanan sürücünün tali kusurlu olduğuna dair kaza anı kamera görüntüleri incelenerek düzenlenmiş bilirkişi raporu doğrultusunda davalı sürücü hakkında mahkumiyet hükmü kurulduğu, kararın kesinleşmiş olduğu, TBK md 74 gereği ceza mahkemesinde yapılan maddi vakıa tespitinin ve verilen kesinleşmiş mahkumiyet kararının hukuk yargılamasında mahkememiz açısından da bağlayıcı olduğu değerlendirilmiştir.
Mahkememizce, ceza dava dosyasındaki kamera görüntüleri de getirtilerek incelenmesi suretiyle alınan bilirkişi raporunda da, davalı sürücünün kazada %90 oranında, dava dışı (davacının aracını kullanan) sürücünün %10 kusurlu olduğu tespit edilip bildirilmiştir. Davadaki gerçek hasar zararı hususunda ise, davacının aracının kaza öncesi bir hasar kaydı bulunmadığı, davadan önce değişik iş dosyasında 15.09.2015 tarihinde motor üzerinde keşif yapılarak düzenlenen delil tespiti bilirkişi raporunda (kaza tarihinden 18 gün sonra keşif yapılmıştır) yapılan tespitlerin kazanın oluş şekline, alınan darbelere ve hasarın durumuna, hasar gören parçaların piyasa rayicine uygun olduğu belirtilerek, davalı sürücünün %90 kusuruna isabet eden gerçek hasar zararının 9.419,94 TL olduğu; davacının 2015 model (yani kaza tarihinde sıfır araç sayılabilen) aracında kaza öncesi hasarsız hali piyasa rayici ile kaza sonrası hasarlı hali piyasa rayici arasındaki farka göre 4.000,00 TL değer kaybı, davalı sürücü kusuruna isabet eden 3.600,00 TL değer kaybı olduğu tespit edilerek bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunda yapılan tespitler bilim ve fenne uygun, ceza dosyasında ve delil tespiti dosyasında yapılan tespitlerle uyumlu, kazanın oluş şekline uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gibi, değer kaybı tespit usulü de, Anayasa Mahkemesinin 09.10.2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin KTK md 90 hakkında verdiği iptal kararı, ZMMS Genel Şartlardaki değer kaybı hesap usulünün bu karar nedeniyle artık uygulanamayacağı ve gerekçeleri gözetildiğinde, TBK haksız fiil genel hükümlerine ve Yargıtay 17 HD ile BAM içtihatlarına da uygundur. Bu nedenle, davacı vekilinin ıslah dilekçesi de dikkate alınarak hükme esas alınmıştır.
Dava konusu kaza nedeniyle davacının aracında meydana gelen dava konusu hasar ve değer kaybı zararından davalıların TBK md 49 vd ile KTK md 85,90. Maddeler kapsamında kusuruna isabet eden oranda müştereken müteselsilen sorumlu oldukları, dosyamızda hesaplanan maddi tazminatın davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesinde araç başına maddi zarar teminatı limitinin (29.000,00 TL) altında kaldığı, ZMMS şirketinin sigortaladığı ... plakalı aracın ticari değil hususi araç olduğu, bu nedenle ancak yasal faiz talep edilebileceği, haksız fiil sorumluluğu nedeniyle davalı sürücü ve işletenin kaza tarihinde temerrüde düştüğü, ancak sigorta şirketinin kazadan ve tazminat talebinden ancak dava öncesi ihbar-başvuru veya dava açılmasıyla haberdar olabileceği, davalı sigorta şirketinin taraf değişikliği yoluyla davaya sonradan katılmış olması nedeniyle kaza veya dava tarihinde temerrüde düşmüş sayılamayacağı, ancak kendisine dava dilekçesinin tebliğ edildiği 13.06.2018 tarihinde temerrüde düşmüş sayılabileceği değerlendirilerek, sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi ve poliçe teminatıyla sınırlı sorumluluğu hükümde belirtilmek suretiyle, aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ ile,
9.419,74-TL araç hasarı zararı, 3.600,00-TL değer kaybından oluşan toplam 13.019,74-TL maddi tazminatın 27/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte (davalı ... Sigorta Şirketi 13/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulmak ve poliçe teminat limitini aşmamak koşuluyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken harç 889,38-TL olup, peşin alınan 85,39-TL ve 150,00-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 653,99-TL karar ve ilâm harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 116,79-TL ilk dava açma gideri, 150,00-TL ıslah harcı, 444,00-TL posta ve tebligat masrafı, 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.510,79-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,00-TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
5-.... Sigorta AŞ kendini vekille temsil ettirdiğinden, AAÜT uyarınca takdir edilen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin HMK md 124/4 gereği davacıdan tahsili ile ilgili bu kişiye verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider ve delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.27/11/2020
Katip
Hakim