16. Ceza Dairesi 2018/4080 E. , 2019/2096 K.
I-TALEP:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.10.2018 tarih ve 2018/80397 sayılı yazısı ile,
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 23/02/2018 tarihli ve 2017/16589 soruşturma, 2018/1140 esas, 2018/239 sayılı iddianamenin iadesine dair Balıkesir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/03/2018 tarihli ve 2018/91 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair mercii Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/03/2018 tarihli ve 2018/760 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesince, “...şüpheliden ele geçirilen dijital materyallerin incelenmesinin devam ettiği, inceleme sonucu düzenlenecek olan raporun düzenlenmesi beklenmeden dava açıldığı.” hususu iddianamenin iadesi sebebi olarak gösterilmiş ise de,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanun'un 174/1. maddesinde iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, aynı Kanun'un 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukuki nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği,
Somut olayda, yapılan soruşturma kapsamında şüphelinin PDY/FETÖ silahlı terör örgütüne ait şirket ve öğrenci yurtlarında toplantı ve sohbetlere katıldığı, yurtların erzağını temin ettiği, Zaman Gazatesi abonesi olduğu, Zaman Gazetesine yapılan operasyonlar konusunda yapılan toplantılara katıldığı, yapılan aramalarda örgüt başı Fetullah Gülen’in yazmış olduğu kitap ve dijital materyallerin ele geçirildiği, ele geçen bir kısım materyallerde yapılan bilirkişi incelemelerinde örgüte ait Bugün Gazetesi, Kimse Yok mu Derneği, Yağmur Derneği, Yeni Dünya İletişim A.Ş tarafından hazırlanan örgütsel içeriklerin olduğunun belirlendiği, 1972 yılında örgüt başı Fetullah Gülen’in Edremit ilçesinde cuma günleri camilerde vaaz verirken bir kaç sohbetine katıldığı, HTS bilirkişi raporu ile diğer örgüt üyeleri ile yakın irtibat ve ilişkisine dair tespitlerinin olduğu anlaşılmakla, mevcut delillerin kamu davasının açılması için yeterli olduğu, yapılmakta olan dijital veri incelemesinin de tamamlanmasını müteakip, yargılamayı yapmakta olan Mahkemeye intikal ettirilebileceği, delillerin takdir ve değerlendirilmesinin mahkemesince yapılması gerektiği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli fadeli 24/09/2018 gün ve 94660652-105-10-7407-2018-Kyb sayılı yazılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak dairemize gönderilmiştir.
II-OLAY
... ilçesi FETÖ/PDY Silahlı terör örgütü yapılanmasına yönelik olarak yapılan soruşturma kapsamında ilçede faaliyet gösteren örgüte ait şirket ve yurtların ortakları ve çalışanlarının ifadeleri sonucunda;
... ilçesinde 2014 yılında örgüte ait Zaman Gazetesinde çalışan ...'in şüpheli sıfatı ile verdiği ifadesinde 17/25 Aralık 2013 tarihinden sonra gazete aboneliğini devam ettirdiği, 2012 yılında ... Dershanesi, 2015-2016 yılları arasında ... Kız Yurdu ve ... Yurdunda Yönetim Kurulu Başkanlığı, ... A.Ş'nin ise kurucu üyeliğini yapan ...'ın şüpheli sıfatı ile verdiği ifadesinde yurtta yapılan ve Risale-i Nur okunan toplantılara katıldığı, örgüte ait çeşitli kurumlarda çalışmalarından, Zaman Gazetesinin gayri resmi temsilciliğini yaptığından, yayınlarına abone olduğundan bahseden ....'nın şüpheli sıfatı ile alınan ifadesinde Zaman Gazetesine yönelik operasyonların yapıldığı tarihlerde ... Yurdunda yapılan toplantıya ve 2014 yılında bir binanın zemin katında Sızıntı Dergisinin aboneliğini arttırmak için yapılan toplantılara katıldığı, ... Kız Yurdunda aşçı yardımcısı olduğunu, komşusu olması nedeni ile de tanıdığını ve semt pazarlarında da alışveriş esnasında karşılaşmadığını beyan eden ...'nun; yurdun temizlik işlerini yapan ve yurtta işe başladığında yurt müdürünün isteği doğrultusunda Zaman gazetesine abone olduğunu belirten ...'in, aynı yurdun aşçılığını yapan ...'ın beyanlarında yurdun aşçı tarafından bildirilen ihtiyaçlarını haftalık olarak karşıladığı, örgüte ait eğitim kurumlarında ve yurtlarında belletmenlik, öğretmenlik, müdür yardımcılığı gibi görevlerde bulunduğunu, sohbetlere katıldığını ve 2014 yılında Erdek İlçe İmamının görevlendirmesi ile ... Yurdunda çalışmaya başladığını, ...'in örgütün ... imamı olduğunu beyan eden ...'ın şüpheli ifadesinde örgütün ... imamının kabul etmemesi üzerine kendi üzerine aracı almak sureti ile ... Kız öğrenci yurdunun öğrencilerini taşıma işini yaptığı, 2014 yılında yurtta yapılan sohbetlere katıldığı, tanık ... tarafından isimlerini belirttiği örgüt mensuplarından ... ve ...'in adamı olduğunu, minübüsle talebelere yardım adı altında köylerden FETÖ'ye para, buğday, hayvan vs topladığı, 2016 yılında Zaman Gazetesinde dağıtım işi yapan ...'in beyanlarında 17/25 aralık 2013 tarihinden sonra ikametine gazete dağıtımı yaptığını, ... yurdunda çalıştığını ve yurt müdürü tarafından adına ikinci bir hat çıkartıldığını belirten ...'in şüpheli sıfatı ile alınan ifadesinde yurdun ihtiyaçlarını getirdiği, 2012-2013 yıllarında yurt müdürlüğü yapan ...'un şüpheli sıfatı ile alınan ifadesinde yurdun ihtaçlarını getirdiği, yurtta öğrenci olarak kalan ve ... Şirketi, ... Yurdu, ... Yurdu, ... Desrhanesi, ... Köyleri Derneği'nin de yapıya ait olduğundan haberinin olduğunu belirten ...'ın şüpheli ifadesinde yurda malzeme getirip götürdüğü, 17.02.2017 tarihli bilirkişi raporu ile BTK kayıtlarında yapılan inceleme ile ifadelerde imam olarak belirtilen ... dahil olmak üzere soruşturma kapsamında isimleri geçen kişiler ile irtibatlarının olduğu, Bank Asya müşterisi olmadığı, 10.10.2016 tarihli bilirkişi raporu ile örgütle iltisaklı olduğu, yapılan incelemede de burs adı altında yardım topladığı ve mevzuata aykırı kayıtların bulunduğunun belirtildiği ... ve Köyleri Eğitim Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğine aidat ve bağış ödemelerinin olduğu, yapılan ev aramasında örgüt lideri Fetullah Gülen'e ait çok sayıda kitabın ve dini içerikli örgütle bağlantılı yayınların bulunduğu CD'lerin ele geçtiği, By'lock uygulamasını kullanmadığı, süreçteki ifadelerinde 1972 yılında Fetullah Gülen'in cuma vaazlarına katıldığını, zaman gazetesi abonesi olduğunu, belirtilen yurtların sorumlularının kendisine verdiği liste uyarınca verdikleri para ile malzeme alımı yaptığını, Fetullah Gülen'e ait kitapları okuduğu için evinde tuttuğunu, CD'leri izlemediğini, yardım toplamadığını, Fetullah Gülen'e sempatisinin olmadığını, belirtilen derneğe aidat ödemediğini, üye olmadığını, bağış yapmadığını, sohbetlere katılmadığını kendisine okunan isimlerin bir kısmını tanımadığını beyan eden, 1945 doğumlu olması hususu da dikkate alınarak hakkında adli kontrol tedbiri uygulanan, bir kısım malvarlıklarına el koyma kararı verilen, adli sicil ve arşiv kaydına rastlanılmayan, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçlarından yeterli delil elde edilemediğinden kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen, bir kısım dijital metaryallerde yapılan incelemede örgütsel içeriklerin bulunduğu, bilgisayar içeriklerine yönelik incelemenin ise henüz tamamlanamadığı belirtilerek, toplanan deliller kapsamında örgütle bağlantısını koparmadığı belirtilen şüpheli ...'in;
5237 sayılı Kanunun 314/2, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı TMK'nın 5, 7 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile 23.02.2018 tarihinde 2018/1140 soruşturma, 2018/239 numara ile tanzim iddianamenin, Balıkesir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/91 numaralı 09.03.2018 tarihli iddianamenin değerlendirilmesi kararı ile dijital metaryallere yönelik raporun düzenlenmesi beklenmeden suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan delilin toplanmadığından bahisle CMK'nın 174/1-a, b maddeleri gereğince iadesine dair verilen karara karşı, 13.03.2018 tarihinde Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığınca özetle kamu davası açmaya yeterli delilin bulunduğu, henüz incelemesi tamamlanmayan bilgisayarın atılı suçun delili olarak gösterilmediği, aksi düşünülse dahi rapor sonucunda suç unsuru bulunmasa da atılı suçtan kamu davası açılması gerekliliğine karar verildiği, aksi durumun soruşturmayı sürüncemede bırakacağı dikkate alınarak kararın kaldırılmasına yönelik yapılan itirazın, verilen kararda isabetsizlik görülmediğinden değişiklik yapılmasına yer olmadığına dair 13.03.2018 tarihinde karar verilerek mahkemesince itiraz mercine gönderildiği,
Cumhuriyet savcısının iddianamenin iadesine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğundan itirazın kabul edilerek iade kararının kaldırılmasına yönelik verdiği mütalaaya aykırı olarak, Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/760 D.iş sayılı 27.03.2018 tarihli kararı ile, dijital metaryal inceleme sonuçlarının suçun sübutunu mutlak etki edecek delillerden olduğu, bu delil toplanmadan açılacak kamu davasının CMK'nın 174/1-b maddesine açıkça aykırı olacağı, iade gerekçesinin bu yönü ile yerinde olduğundan itirazın reddine kesin olarak oybirliği ile karar verdiği görülmüştür.
III-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI
Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan soruşturma yapılan şüpheli hakkında, ele geçen bir kısım dijital materyallere ilişkin, suçun sübutuna etki edeceği mutlak delil niteliğinde kabul edilen inceleme raporu beklenilmeden düzenlenen iddianamenin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 174/1. maddesi gereğince iade edilmesinde ve bu karara karşı yapılan itirazın reddine dair verilen kararda hukuka aykırılık bulunup bulunmadığına ilişkindir.
IV-HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
Konuyla ilgili yasal düzenlemeler şöyledir:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu
Bir suçun işlendiğini öğrenen Cumhuriyet savcısının görevi
Madde 160
'(l)Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
(2) Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.”
“Kamu davasını açma görevi
Madde 170
(1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.
(3) Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede;
a) Şüphelinin kimliği,
b) Müdafii,
c) Maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliği,
d) Mağdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanunî temsilcisi,
e) Açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimliği,
f) Şikâyette bulunan kişinin kimliği,
g) Şikâyetin yapıldığı tarih,
h) Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri,
i) Yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,
j) Suçun delilleri,
k)Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri,
Gösterilir.
(4) İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır.
(5) İddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür.
(6) İddianamenin sonuç kısmında, işlenen suç dolayısıyla ilgili kanunda öngörülen ceza ve güvenlik tedbirlerinden hangilerine hükmedilmesinin istendiği; suçun tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ilgili tüzel kişi hakkında uygulanabilecek olan güvenlik tedbiri açıkça belirtilir.
İddianamenin İadesi
Madde 174
Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren on beş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a) 170'nci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b) Suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
c) Önödemeye veya uzlaşmaya tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen,
İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.
(2) Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
(3) En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.
(5) İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir.”
Ceza muhakemesinin amacı, maddi gerçeğin insan onuruna yaraşır biçimde araştırılıp bulunmasıdır.
Soruşturma evresinin asıl yetkilisi olan Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez ceza yargılamasının temel amacı olan maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturmaya başlayacaktır.
CMK’nın 160/1 maddesinde yer alan “bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâl” ifadesinden de anlaşılacağı üzere belli bir suç şüphesine karşı soruşturmaya başlanılabilmesinin maddi koşulu, o suça ilişkin başlangıç şüphesinin var olmasıdır. Başlangıç şüphesi, soyut bir izlenimle değil; suçun işlendiği izlenimini uyandıran somut vakıalar ile oluşur. Cumhuriyet savcısı, başlangıç şüphesinin olup olmadığını yani, suçun işlendiği izlenimini uyandıran somut vakıaların bulunup bulunmadığını değerlendirerek soruşturmaya başlayacaktır. Kısaca, başlangıç şüphesinin bulunup bulunmadığını değerlendirme yetkisi, Cumhuriyet savcısına aittir (Veli Özbek, Nihat M. Kanbur, Koray Doğan, Pınar Bacaksız, İlker Tepe, Ceza Muhakemesi Hukuku, Seçkin Yayınlar, Ankara, 2011, sayfa 186 ve devamı).
Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı iddianame düzenler. 'Yeterli şüphe', şüphelinin müsnet suçtan yargılanması için gerekli ve yeterli olan şüphe derecesini ifade eder. Bu şüphenin, hukuka uygun olarak elde edilmiş her türlü delile dayanması gerektiğinde kuşku yoktur. Cumhuriyet savcısı topladığı delillerin iddianame düzenlemek için yeterli olup olmadığını takdir edecek, delilleri olaylarla ilişkilendirerek yeterli şüpheyi ortaya koyacaktır. Kamu davasının açılmasında yeterli şüpheden bahsedebilmede önemli olan, suçun işlendiğine yönelik tartışılabilirlik ve mahkûmiyetin ne derecede mümkün olabilirliğidir.
5271 sayılı CMK'da düzenlenen iddianamenin iadesi kurumu, uzun süren yargılama süreçlerinin önüne geçilebilmesi ve davaların “tek celse”de bitirilebilmesini temin amacıyla getirilen yeniliklerden biridir. Bunun gerçekleştirilebilmesi, soruşturma safhasında mevcut tüm delillerin toplanmış olması ile mümkündür.
Somut olayda incelemeye konu karara dayanak teşkil eden iddianamenin iadesine ilişkin kararın gerekçesi; şüpheliden ele geçen dijital materyallere ilişkin inceleme raporunun beklenilmemesinin, suçun sübutuna etki edeceği mutlak delilin toplanmaması niteliğinde kabul edilerek CMK'nın 174/1-b maddesine muhalefet edilmesine dayandığı görülmektedir.
Ancak dosya kapsamına göre, ifadelerine başvurulan başkaca dosya şüphelilerin, tanık ve bilgi sahiplerinin anlatımları ile örgütün sohbet toplantılarına katıldığı, yurt ve eğitim kurumlarına erzak sağladığı, bağış topladığı, bilirkişi raporu ile örgütle iltisaklı derneğe mali yardımda bulunduğu, yapılan aramalar sonucunda örgüt liderine ait çok sayıda kitabın ve dini ve örgütsel dijital metaryalin ikametinde ele geçirildiği, HTS raporları ile de ilişki ve irtibatlarının tespit edildiği belirtilen şüpheli hakkında toplanan diğer delillerin örgüte üye olmak suçundan dava açılması için yeterli şüphe oluşturacak mahiyette olduğundan, iddianamenin iadesine dair Balıkesir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.03.2018 tarihli ve 2018/91 İddianame Değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.03.2018 tarihli ve 2018/760 Değişik iş sayılı kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
V-SONUÇ:
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.10.2018 tarih ve 2018/80397 sayılı kanun yararına bozma talebinin kabulü ile iddianamenin iadesine dair Balıkesir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.03.2018 tarihli ve 2018/91 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.03.2018 tarih ve 2017/760 Değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309/3 maddesi gereğince BOZULMASINA,
2-CMK 309/4-a maddesi uyarınca gereği yerine getirilmek üzere dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.