20. Ceza Dairesi 2018/1154 E. , 2019/1955 K.
Mahkeme : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : a)... Ağır Ceza Mahkemesi’nin 17/02/2017 - 2016/173 esas ve 2017/45 karar sayılı mahkûmiyet hükmü
b)... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi'nin 06.01.2017 tarih, 2017/1334 esas ve 2017/1430 karar sayılı İstinaf başvurusunun esatan reddi kararı
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm sanıklar müdafileri ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, temyiz incelemesi sanıklar ... ve ... yönünden müdafilerinin sürelerindeki talepleri nedeniyle duruşmalı olarak diğer sanıklar hakkında da duruşma talebi bulunmaması nedeniyle bu sanıklar yönünden duruşmasız olarak yapılmıştır, temyiz edenlerin sıfatı, başvurularının süreleri, kararların nitelikleri ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler dikkate alınarak, CMK'nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile sanıklar müdafileri ile sanık ...’ın temyiz dilekçelerinde belirttikleri temyiz sebeplerinin hükümlerin hukuki yönlerine ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede, sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükümlere ilişkin istinaf isteğinin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin kararı hukuka uygun bulunduğundan, sanıklar müdafileri ile sanık ...’ın yerinde görülmeyen temyiz isteklerinin CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanıklar hakkındaki salıverilme taleplerinin reddine, dosyanın ... Ağır Ceza Mahkemesi'ne kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmesine, 28/03/2019 tarihinde sanık ... yönünden Üye ...'in karşı oyu ve oyçokluğuyla diğer sanıklar yönünden oybirliğiyle karar verildi.
TEFHİM TUTANAĞI: 28.03.2019 tarihinde verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı 'in katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Av. ... ile sanık ... müdafii Av. ...'ın yokluklarında, 11.04.2019 tarihinde, açık olarak okundu.
KARŞI OY
(... hakkındaki hükme ilişkin)
Sanık ... aşamalardaki savunmalarında özetle; ... ve ... Kömeşçi'nin mahalleden arkadaşları olduğunu, ...'in ağabeyi ... Eşki’nin ... cezaevinde yatması nedeniyle onu görmeye gideceklerini, ...’in Diyarbakır'a ablasının oğlunun yanına uğrayacağını ve ... ile ...'in kendisine sende gel dediğini; kendisinin ...'da meydan mahallesinde küçük bir işyerinin olduğunu, ailevi sıkıntılarının olduğunu, kaynanasının Suriye'li olduğunu, kızını kendisinden almak istediğini, kendisinin de kaynanası ile tartışırken daha önceden uydu işini yaptığı için tanıştığı ...'in bunu gördüğünü, moralinin bozuk olduğunu gördüğünü, Diyarbakır'a gideceğini söylediğini, kendisininde gezme amaçlı ve kafa dağıtmak için ... ve ... ile gitmeyi kabul ettiğini, kendisinin dolaşmak maksatlı tamam dediğini, üçünün ...'dan beraber yola çıktıklarını, direkt Diyarbakır'a gittiklerini, Diyarbakır'da ...'in teyzesinin oğlu olan ... isimli şahsın evine gittiklerini, ...’in yanlarından ayrıldığını, yaklaşık olarak 2 - 3 saat gibi kaldıklarını, sonra ...'in geldiğini, daha sonra ...’e gittiklerini, kendisi misafir olduğundan onlar ne dediyse onlara uyduğunu, ... ve ...'ı tanımadığını, ele geçirilen uyuşturucu ile bir ilgisinin bulunmadığını, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini, gece saat 03.00 gibi Diyarbakır'dan yola çıktıklarını, Diyarbakır'dan çıkarken bir lokantada çorba içtiklerini, başka da bir yere uğramadıklarını, lokantada kimsenin yanlarına uğramadığını, ancak kendisinin eşi ile çok mesajlaştığından dolayı tam olarak etrafta ne olduğunu hatırlamadığını, daha sonra yola çıktıklarını, ... girişinde ekiplerin kendilerini durdurduğunu, üst araması ile birlikte arabayı aradıklarını, 20 dakika sonra bir kamyon geldiğini, o arabanın içinde esrar bulunduğunu, o sırada polislerin kendilerini de alıp götürdüklerini, kendisinin uyuşturucuyla herhangi bir alakasının olmadığını, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini savunmuştur.
Mahkemece ‘‘dosya içerisinde bulunan ihbar tutanağı, sanıklar ..., ... ve ...'ın ... plakalı öncü araçta olmaları ve sürekli şüpheli hareketler sergileyerek arkalarına bakmaları birbirleri ile göz teması kurmaları ilçemizin güneydoğu Anadolu ile batı illeri arasındaki köprü olup birçok öncü artçı araç seklinde vakanın yaşanması ve benzer vakalarda da öncü araçtakilerin yakalanmasından sonra aynı şekilde şüpheli hareketlerde bulunmaları ve bu şüpheli hareketleri neticesinde öncü araçların tespit edilmesi bu vakanın da birçok önceki vakada olduğu gibi bu türden olması, öncü araçtakilerin şüpheli hareketlerinden artçı aracın tespit edilmesi, öncü nitelikteki ... plakalı araçtan çok kısa bir süre sonra ... plakalı aracın polis uygulama noktasına gelmesi, öncü araçtaki sanık ...'in tanımadığını savunmasına rağmen artçı araçtaki ... île birçok kez görüşmüş olması, bu hususun sanıkların üzerlerinde bulunan telefonlardan tespit edilmesi, yine öncü araçtaki sanık ...'in tanımadığını söylemesine rağmen artçı araçtaki sanık ... ile birçok kez görüşmüş olması, yine artçı araçtaki sanık ...'ın öncü araçtaki ...
ile tanımadığını söylemesine rağmen görüşme gerçekleştirmesi, dosyada bulunan HTS kayıtları, dosyada bulunan HTS kayıtlarında sanıklar ..., ... ve ...'ın sadece Diyarbakır iline gittiklerini söylemelerine rağmen Mahkememizin diğer dosyalarında da çoğu kez görülmesine rağmen uyuşturucu maddesinin fazlaca alındığı Diyarbakır iIi Lice ilçesine ... plakalı araç ile gitmiş olmaları, her iki öncü ve artçı aracın önce ... ilinden Diyarbakır'a daha sonra da Diyarbakır İlinden ...'ya aynı gün içerisinde gidip gelmeleri, sanık ...'ın Emniyette ve Mahkememizde alınan ifadesinde suça konu uyuşturucuyu sanık ... ile birlikte Diyarbakır ilinden araca yüklediklerini eylemi birlikte gerçekleştirdiklerine ilişkin savunması, sanık ...'in sabıka kaydında daha önce uyuşturucu madde ticareti suçundan mahkum olması, öncü aracın sanık ...'in eşine ait olup içerisinde esrar maddesi bulanan aracın sanıklardan hiçbirine ait olmayan sanık ...'un şirketine ait olması, sanık ... ve öncü araçta bulunan sanıklar ... ve ...’in sanık ...'in ağabeyinin görüş günü olması sebebiyle birlikte ...'e geldiklerini savunmalarına rağmen suç tarihinde dosyada bulunan tutanak gereği sanık ...'in ağabeyinin acık görüşünün bulunmayıp çok uzun süre sonra açık görüşünün bulunması, yine sanık ...'un aracını emaneten sanık ...'a verdiği ...’ın aracın liftinin bozulması nedeniyle kendisini çağırdığını ve uyuşturucudan haberinin olmadığını savunmasına rağmen, aracın olay anında tutulan tutanakta aracın liftinin bozuk olmaması, yine sanık ...'ın aracın liftini kendisinin yaptığını savunarak sanık ...'un savunmalarını bertaraf etmiş olması, kaldı ki sanık ...'un sadece lift bozukluğu için ... ilinden Diyarbakır iline gitmesinin hayatın olağan akışı içerisinde olmaması, Emniyet birimlerinin en zaafiyetli olduğu zaman gece vakti düşünülerek öncü artçı araçların gecenin geç saatlerinde öncü ve artçı şekilde yolculuk yapmaları, sanıkların aynı gün içerisinde Diyarbakır iline gidip dönmelerinin hayatın olağan akışına aykırı olması, gecenin geç saatlerinde ... ilçesine gelmelerinin gerekçesinin sadece savunmadan ibaret olması, sanık ...'in üzerinde 39830 TL miktarında normalde taşınmaması gereken miktardan fazla para taşıması, bu miktardaki para ile bir gün de ev alınmasının hayatın olağan akışına aykırı bulunması ve uyuşturucu satıcılarının genel olarak keş para ile iş görmeleri, Mahkememizce bilirkişiden alınan rapor içeriği, bir bütün halinde değerlendirildiğinde sanıkların eylemlerinin sabit olduğu ve üç veya daha fazla kişi ile birlikte uyuşturucu madde ticareti suçunu işledikleri sanıkların cezalandırılmalarının gerektiği anlaşılmış ve bu manada hüküm tesis edilmiştir.’’
Gerekçesi ile tüm sanıklar hakkında mahkûmiyet kararı verilmiştir.
Bu gerekçe ve dosya kapsamına göre ise :
A-) 29.03.2016 tarih ve 15.40 sıralarında emniyet müdürlüğüne ...’nin uyuşturucu baronu olduğu şeklinde ihbar yapıldığı ancak Olay, Araç, Yakalama Tutanaklarına göre ihbara dayalı bir uygulama değil, doğu illerinden batı illerine uyuşturucu madde ve gümrük kaçağı sigara gidişini önlemek amacıyla kontrol noktası oluşturulduğu, tanık olarak dinlenen Polis memuru ... Kurt’unda olayla ilgili ihbar olduğuna dair bilgileri olmadığını, yapılan yol uygulamasında sanıkları yakaladıklarını beyan etmiş, iddianame içeriğinde de olay nedeniyle ihbar olduğuna ilişkin bir anlatımda bulunulmamıştır.
B-) Sanıkların kullandıkları telefon hatlarının yapılan incelenmesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda ...’nın sadece ... ile olay tarihinden çok önce 30.01.2016 tarihinde 3 kez, 02.02.2016 tarihinde 2 kez, 08.02.2016 tarihinde 1 kez, 20.02.2016 tarihinde 1 kez, 22.02.2016 tarihinde 1 kez, 06.03.2016 tarihinde 1 kez, en sonda olay tarihinden 13 gün önce 16.03.2016 tarihinde 1 kez görüşme yapıldığı sonrasında ve olay tarihinde başkaca bir görüşme yapılmadığı tespit edilmiştir. Görüşmelerin içeriği bilinmediği için işlenen suçla ilgisi kurulamaz.
C-) Sanık ...’ın, ...'in ağabeyi ... Eşki’nin ... Cezaevinde yatması nedeniyle onu görmeye gideceklerine ilişkin beyanının, ...’in ağabeyi ... Eşki’nin o tarihte açık görüşünün bulunmadığını bildiği ya da bilmesi gerektiği gibi bir durum, ...’ın suçunun delili olarak değerlendirilemez, zira sanığın savunmalarından bu hususu bildiği belli değildir.
D-) Sanık ...’ın her aşamada suça ilişkin bilgisi olmadığını beyan etmesi, diğer sanıkların ... aleyhine bir ifadelerinin bulunmaması ve öncü olduğu kabul edilen içinde uyuşturucu madde bulunmayan ... plakalı araçta ... ve ... ile birlikte bulunmasının, diğer sanıkların eylemine iştirak etmiş sayılacağı ya da onların suçuna yardımda bulunduğu anlamına nasıl geleceğine ilişkin bir gerekçe ortaya konulmamıştır.
Sanığın diğer sanıklarla Diyarbakır’a, ...’e gitmesi olgusunun TCK’nın 39. maddesi kapsamında suça yardım oluşturup oluşturmayacağı tartışılmamıştır. Diğer sanıkların suça ilişkin eylemlerinde sanık ...’ın fikir ve eylem birliğinin nasıl oluştuğu somut delillerle açıklanamamıştır. Bir kişinin, suç işleyen diğer kişilerin işlediği/işleyeceği suçtan haberi olmadan ve o suça ilişkin bir delili görmeden, onların suç kastını bilmeden aynı araçta birlikte seyahat etmesi eylemi, diğerlerinin işlediği suça iştirakin ispat aracı olamaz. Sanığın böyle bir saiki (faili suç işlemeye sevkeden his ) varsa bile saik suça ilişkin delil olamaz.
E-) Mahkeme, aşağıda yazılı şekilde gerekçesinde başka davaların konusu olan olaylardan hareketle
‘‘... Mahkememizin diğer dosyalarında da çoğu kez görülmesine rağmen uyuşturucu maddesinin fazlaca alındığı Diyarbakır iIi Lice ilçesine ... plakalı araç ile gitmiş olmaları,...’’ vakıasını sanık ...’ın mahkûmiyetine gerekçe yapmıştır. Başka davaların konusu olaylar bir başka davaya gerekçe olamaz,
Ayrıca; vakıanın (olayın) tek başına delil olabilmesi için o vakıanın, suç kastını, suça iştiraki ya da suça yardımı açıkça gösteren şüphe duyulmayacak biçimde olması gerekir.
Ceza Muhakemesinin en önemli ilkelerinden biri olan ve Latince 'İn dubio pro reo' olarak ifade edilen 'kuşkudan sanık yararlanır' ilkesi uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel şartı, suçun şüpheye yer vermeyen bir kesinlikte ispat edilmesidir.
Sanık tarafından gerçekleştirildiği şüpheli ve tam olarak aydınlatılmamış olaylar ve iddialar, sanığın aleyhine yorumlanarak mâhkumiyet hükmü kurulamaz.
Cezaya mahkûmiyet ulaşılan ihtimali kanaate değil, kesin ve açık ispata dayanmalıdır.
Yukarıda açıkladığım nedenlerle :
1-) Dosya kapsamına göre; 29.03.2016 tarihinde ... plakalı araçta esrar ele geçirilmesi üzerine, öncü kabul edilen araçta sanık ...'ın diğer sanıklar ... ve ... ile birlikte bulunması ve kullandığı telefon ile olay tarihinden en yakın 13 gün önce sadece ... ile yaptığı içeriği bilinmeyen telefon HTS kayıtları dışında, sanığın savunmasının aksine, her türlü kuşkudan uzak mahkûmiyetine yeterli kesin delil bulunmadığından, sanık ...'ın beraatine karar verilmesi gerektiğinden,
Kabûle göre de;
2-) Sanık ...'ın diğer sanıklarla aynı araçla Dyarbakır'a gitmesi ve birliktelik olgusunun TCK’nın 39. maddesi kapsamında suça yardım oluşturup oluşturmayacağı tartışılmadan mahkûmiyet hükmü kurulması nedeniyle, ... hakkındaki hükmün bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan, sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.