Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2019/740 E. , 2021/1298 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/740
Karar No : 2021/1298
DAVACI : …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. ….
DAVANIN KONUSU : Davacının, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile irtibat ve iltisakının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptaline, bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesi ile parasal haklarının dava açılış tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte ödenmesine ve bu kararlar nedeniyle uğrağını ileri sürdüğü manevi zararlar karşılığı 750.000,00 TL manevi tazminatın dava açılış tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Hakkında herhangi bir disiplin soruşturması yapılmaksızın hukuka aykırı olarak meslekten çıkarma cezası verildiği, savunma hakkı verilmeksizin tesis edilen işlemin Anayasa'ya ve 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu hükümlerine aykırı olduğu, ölçülülük ilkesinin ihlal edildiği, kararı veren kurula yapılan yeniden inceleme talebinin etkin bir başvuru yolu olmadığı, dava konusu kararlarda kişiselleştirme yapılmadığı, somut gerekçelere yer verilmediği, suç ve cezaların şahsiliği ilkesinin, silahların eşitliği ilkesinin ve hak arama hürriyetinin ihlal edildiği, kararların gerekçesiz olduğu ve adil yargılanma hakkına aykırılık teşkil ettiği ileri sürülmüştür.
DAVALININ SAVUNMASI : Dava dilekçesinin usule aykırılıklar yönünden incelenerek tespit edilmesi halinde davanın öncelikle usul yönünden reddi gerektiği, öte yandan dava konusu kararların amacının Türk yargı sistemini tamamen ele geçirmeyi hedefleyen ve bu amaç doğrultusunda hareket eden illegal bir yapının bu amaca ulaşmasının önlenmesi ile Türk yargısının bağımsızlığının ve tarafsızlığının korunması olduğu ve yargı mensuplarına olağan dönemde uygulanan 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu ve 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanununun ilgili hükümlerine değil Anayasa'nın 120. ve 121. maddeleri ile 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu çerçevesinde yürürlüğe konulan 667 sayılı Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamesine dayanılarak tesis edildiği, disiplin cezası niteliğinde olmayıp 'göreve son' müessesesinin bir örneği olduğu, bu şekilde göreve son verme halinde zorunlu olmamasına rağmen ilgililere savunma haklarını kullanabilmeleri için 6087 sayılı Kanunun 33.maddesi uyarınca yeniden inceleme başvurusunda bulunma imkanı tanındığı, davacı hakkında tesis edilen kararlar ile ilgili olarak kişiselleştirmenin yapıldığı, dava konusu kararların hukuka ve mevzuata uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ: Davacının, Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptaline, bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının dava açma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemi yönünden davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddi; 750.000,00 TL manevi tazminatın dava açılış tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemi yönünden ise davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI …'NIN DÜŞÜNCESİ: Davacının 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulu'nun … tarih ve … sayılı Kararına karşı yaptığı yeniden inceleme talebinin reddi yolundaki … tarih ve … sayılı Genel Kurul Kararının iptaline, işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının dava açma tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte ve uğradığı manevi zarara karşılık 750.000 TL tazminatın da dava açma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir. Davalı yanın usule yönelik itirazları yerinde görülmediğinden işin esası incelenmiştir.
T.C. Anayasasının 138. maddesinde, 'Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.' hükmüne yer verilmiş, 139. maddesinde, 'Hakimler ve savcılar azlolunamaz. Meslekten çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymiş olanlar, görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceği kesin olarak anlaşılanlar veya meslekte kalmalarının uygun olmadığına karar verilenler hakkında kanundaki istisnalar saklıdır.' kuralı yer almıştır. 'Hakimler ve Savcılar Kurulu' başlıklı 159. maddesinin 8. fıkrasında da, 'Kurul, meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar; Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlar; ayrıca, Anayasa ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirir.' hükmü getirilmiş, bu maddenin 10. fıkrasında ise, 'Kurulun meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz.' hükmüne yer verilmiştir.
2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 'Hakimlik ve savcılık görevlerinin sona ermesi' başlıklı 53. maddesinde, 'Hakim ve savcıların: a) fıkrasında, bu Kanun hükümlerine göre meslekten çıkarılmaları veya meslekte kalmalarının uygun olmadığına karar verilmesi, b) fıkrasında, Haklarında soruşturma ve kovuşturma bulunması halleri hariç olmak üzere, mesleğe alınma koşullarından herhangi birini taşımadıklarının sonradan anlaşılması hallerinde görevleri sona erer.' şeklinde düzenleme yapılmıştır.
6087 sayılı Hakimler ve Savcılar Kurulu Kanunu'nun 'Kurulun görevleri' başlıklı 4. maddesinin; hakim ve savcılarla ilgili olarak (b) fıkrasının 6. bendinde meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, 7. bendinde, disiplin cezası verme, 8. bendinde de görevden uzaklaştırma işlemlerini yapmak Kurulun görevleri arasında sayılmıştır. 'Genel Kurulun Oluşumu ve Görevleri' başlıklı 7. maddesinin 2. fıkranın (ı) bendinde de, Adli ve İdari yargı hâkim ve savcıları hakkında meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma Genel Kurulun görevleri arasında sayılmış, 'Yeniden inceleme, itiraz ve yargı yolu' başlıklı 33. maddesinde ise, Genel Kurulun veya dairelerin, meslekten çıkarma cezasına ilişkin kesinleşmiş kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulabileceği, diğer kararlarının yargı denetimi dışında olduğu, meslekten çıkarma kararlarına karşı açılan iptal davalarının ilk derece mahkemesi olarak Danıştay'da görüleceği hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, kamu düzeni ve güvenliği açısından, Anayasa’nın 120. maddesi ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu çerçevesinde, Milli Güvenlik Kurulunun, Hükûmete olağanüstü hâl ilan edilmesi yönündeki … tarih ve … sayılı tavsiye kararı üzerine toplanan Bakanlar Kurulu'nca 15.7.2016 tarihinde başlatılan darbe girişimi üzerine ülke genelinde olağanüstü hâl ilan edilmesine karar verilmiş, bu karar Türkiye Büyük Millet Meclisinde onaylanarak 21.7.2016 tarihli ve 29777 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanununun 4. maddesi uyarınca Bakanlar Kurulunca 22.7.2016 tarihinde kararlaştırılan 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname 23.07.2016 tarihli ve 29779 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulmuş, 'Yargı mensupları ile bu meslekten sayılanlara ilişkin tedbirler' başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasında, 'Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen hâkim ve savcılar hakkında Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulunca meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına karar verilir.' şeklinde düzenleme yapılmış ve bu Kanun Hükmünde Kararname, 29.10.2016 tarih ve 29872 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6749 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun ile kanunlaşmıştır.
08.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7075 sayılı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 11. maddesinin 2. fıkrasında, '22.7.2016 tarih ve 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin 3'üncü maddesinin birinci fıkrası ile 18.10.2016 tarih ve 6749 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 3 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına karar verilenler, kararın kesinleşmesinden itibaren altmış gün içinde ilk derece mahkemesi olarak Danıştaya dava açabilir.' hükmü getirilmiştir.
Olayda, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararıyla, ilgililer hakkında Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna intikal eden şikâyet, ihbar, inceleme ve soruşturma dosyaları ile bu dosyalar hakkında verilen kararlar, mahallinde yapılan araştırmalar, FETÖ/PDY terör örgütü ile ilintili dosyalarda görev alan hâkim ve Cumhuriyet savcılarının bu dosyalarda yapmış oldukları işlemler ve verdikleri kararlar, örgüt mensuplarının haberleşme için kullandıkları şifreli programlarda yer alan kayıtlar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun FETÖ/PDY mensubu oldukları Emniyet Genel Müdürlüğü terörle mücadele birimlerince düzenlenen raporlarla sabit olan örgüt üyeleri hakkında tayin ettiği disiplin cezaları ve muhalefet şerhleri, sosyal çevre bilgileri ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından temin edilen bilgi ile belgeler, ilgililer hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmanın niteliği ve isnat edilen suçlamalar ile gözaltı ve tutuklama kararları, soruşturma kapsamında ifadelerine başvurulan hâkim ve Cumhuriyet savcılarının ifade ve sorgu tutanakları, itirafçıların beyanları birlikte dikkate alınarak ekli listede yer alan hâkim ve Cumhuriyet savcılarının 667 sayılı KHK’nın 3'üncü maddesinin (1) numaralı fıkrası kapsamında FETÖ/PDY örgütü ile iltisak ve irtibatlarının olduğu sabit görüldüğünden, adı geçenler hakkında 23/07/2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 667 sayılı Olağanüstü Hâl Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin 3'üncü maddesi uyarınca meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve ayrı ayrı olmak üzere meslekten çıkarılmalarına karar verilmiş ve davacının yeniden inceleme talebi, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulu'nun dava konusu … tarih ve … sayılı kararı ile reddedilmiştir.
Öte yandan, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun … tarih ve … Esas, … sayılı kararı ile onanarak kesinleşen Yargıtay ... Ceza Dairesinin … tarih ve … esas, … sayılı kararında, FETÖ/PDY'nin silahlı bir terör örgütü olduğu belirlenmiştir. Ayrıca ... Ağır Ceza Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararında da, FETÖ’nün yargı yapılanmasına ilişkin somut tespitlere yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelendiği tarih itibariyle davacı hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçuyla açılan kamu davasında ... Ağır Ceza Mahkemesi tarafından … gün ve E:…, K:… sayılı beraat kararı verilmiş ve 10.6.2019 tarihinde kesinleşmiştir. ... Ağır Ceza Mahkemesinin Beraat Kararında özetle; sanığın mahkumiyetine yeter derecede, kesin, inandırıcı ve her türlü şüpheden uzak delil elde edilemediğinden ve yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle CMK’nun 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verilmişse de, ceza yargılamasında hükme esas alınacak kanıtların kesin ve şüpheye yer bırakmayacak nitelikte olması gerektiği gibi adli ve idari soruşturmanın usulleri ve sonuçları da birbirinden farklıdır.
Üstün bir kamu gücü yetkisi niteliğindeki yargı yetkisini kullanan hakim ve savcıların da, Anayasa gereği tarafsız ve bağımsız olarak görev yapmaları, Anayasa’ya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre karar vermeleri ve Anayasal düzene sadakat göstermeleri, hukuk devletinde demokratik toplum düzeninin korunması açısından büyük önem arz etmektedir. Terör örgütleri ile milli güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen yapılara yönelik üyelik, mensubiyetin yanı sıra iltisak veya bunlarla irtibat, anayasal düzene sadakat yükümlülüğünün yitirildiğini ortaya koyan ve hakim ve savcılar hakkında olağanüstü tedbirin uygulanmasını gerektiren hallerdendir.
Dosyadaki mevcut belge ve bilgiler ile ... Ağır Ceza Mahkemesinin Uyap’taki … esas sayılı dosyasında mevcut tanık/şüpheli ifadeleri, davacıya ilişkin tespitler, dijital materyaller üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi, HTS kayıtları, adli soruşturma bilgileri ile Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 30.6.2017 tarihli ve 2017/6173 sayılı soruşturmasındaki bilgiler birlikte değerlendirildiğinde, üstün bir kamu gücü niteliğindeki yargı yetkisini kullanan davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varıldığından, meslekte kalmasının uygun olmadığına meslekten çıkarılmasına ilişkin dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu nedenle, davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulu'nun … tarih ve … sayılı Kararına karşı yaptığı yeniden inceleme talebinin reddi yolundaki … tarih ve … sayılı Genel Kurul Kararının iptali ile yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının tazmini ve manevi tazminat talebiyle açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki bilgi ve belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Davacı tarafından bakılmakta olan bu dava dosyası ile Dairemizin 2016/58679 sayılı esasında kayıtlı bulunan dava dosyasının taraflarının ve konusunun aynı olduğundan bahisle birleştirilmesi talebinde bulunulmuş ise de, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda davaların birleştirilmesine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı gibi anılan Kanun'da hüküm bulunmayan hallerde uygulanmak üzere sayma yoluyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na atıfta bulunulan 31. maddesinde de davaların birleştirilmesi usulüne yer verilmediği görüldüğünden bu istem yerinde görülmemiştir.
A) MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ
… tarih ve … sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu kararıyla, yargı mensubu olarak görev yapmakta olan davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebi anılan Kurul tarafından … tarih ve … sayılı kararla reddedilmiştir.
Davacı tarafından, meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin karar ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine dair kararın iptali ile bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine, parasal haklarının dava açılış tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte ödenmesine ve bu kararlar nedeniyle uğrağını ileri sürdüğü manevi zararlar karşılığı 750.000,00 TL manevi tazminatın dava açılış tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi talebiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
B) İNCELEME VE GEREKÇE
1)HAKİMLER VE SAVCILAR GENEL KURULU'NUN … TARİH VE … SAYILI KARARI İLE BU KARARA KARŞI YAPILAN YENİDEN İNCELEME TALEBİNİN REDDİNE DAİR AYNI KURUL'UN … TARİH VE … SAYILI KARARININ İPTALİNE, BU KARAR NEDENİYLE YOKSUN KALDIĞI ÖZLÜK HAKLARININ İADESİNE VE PARASAL HAKLARININ DAVA AÇILIŞ TARİHİNDEN İTİBAREN İŞLEYECEK YASAL FAİZİ İLE BİRLİKTE ÖDENMESİNE KARAR VERİLMESİ İSTEMİ YÖNÜNDEN:
Tarafları ve konusu aynı olan bir davanın, daha önce aynı veya başka bir mahkemede açıldığının ve görülmekte olduğunun saptanması halinde, usul hukukunun temel kavramlarından biri olan derdestlik müessesesinin ifade ettiği ''ilk davanın aynısı olan diğer davaların açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı'' olgusundan hareketle, sonraki davaların derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Derdestlik durumunun ortaya çıkması için; aynı davanın birden fazla açılmış olması ve birinci davanın görülmekte olması şartları birlikte gerçekleşmelidir. Davaların aynı dava olarak kabul edilebilmesi de; davaların taraflarının, konularının, dava konusu işlemlerin aynı olmasına bağlıdır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine dair aynı Kurul'un … tarih ve … sayılı kararının iptali ile bu karar nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine ve parasal haklarının dava açılış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı, bununla birlikte davacı tarafından aynı istemi de içeren Dairemizin E:2016/58679 sayılı dosyasına kayıtlı ayrı bir davanın daha açıldığı ve bu davanın Dairemizin 28/04/2021 tarih ve K:2021/1290 sayılı kararı ile reddine karar verildiği, anılan kararın ise henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
Buna göre, yukarıda belirtilen ve Dairemizin E:2016/58679 sayılı esasına kayıtlı dava ile bakılmakta olan davanın bu kısmının tarafları, konusu ve sebeplerinin aynı olduğu görüldüğünden, derdestlik nedeniyle davanın bu kısmının esasının incelenmesine hukuken imkan bulunmamaktadır.
2) DAVACININ HAKİMLER VE SAVCILAR GENEL KURULU'NUN … TARİH VE … SAYILI KARARI İLE BU KARARA KARŞI YAPILAN YENİDEN İNCELEME TALEBİNİN REDDİNE DAİR AYNI KURUL'UN … TARİH VE … SAYILI KARARLARI NEDENİYLE UĞRADIĞINI İLERİ SÜRDÜĞÜ MANEVİ ZARARLAR KARŞILIĞI 750.000,00 TL MANEVİ TAZMİNATIN DAVA AÇILIŞ TARİHİNDEN İTİBAREN İŞLEYECEK YASAL FAİZİYLE BİRLİKTE ÖDENMESİNE KARAR VERİLMESİ İSTEMİ YÖNÜNDEN:
Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile irtibat ve iltisakının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin … tarih ve … sayılı kararının iptali ile bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davada Dairemizin 28/04/2021 tarih ve E:2016/58679, K:2021/1290 sayılı kararıyla 'davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmemiştir.' gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin karar ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin kararda hukuka aykırılık görülmediğinden, bu kararlar nedeniyle uğradığını ileri sürdüğü manevi zararlara karşılık 750.000,00 TL manevi tazminatın dava açılış tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi isteminin de reddi gerekmektedir.
D) KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptali ile bu karar nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine ve parasal haklarının dava açılış tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesi istemi yönünden DAVANIN DERDESTLİK NEDENİYLE İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Davacının Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararları nedeniyle uğrağını ileri sürdüğü manevi zararlar karşılığı … TL manevi tazminatın dava açılış tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemi yönünden DAVANIN REDDİNE,,
3. Ayrıntısı aşağıda gösterilen … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacının adli yardım isteminin kabul edilmesinden sonra yapılan toplam … TL yargılama giderinden dosyada mevcut … TL gider avansı mahsup edildikten sonra kalan … TL'nin davacıdan tahsili için müzekkere yazılmasına,
4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
5. Davacının manevi tazminat isteminin de reddedilmesi nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesinin 4. fıkrası uyarınca … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 28/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.