9. Hukuk Dairesi 2017/12789 E. , 2019/21239 K.
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 06/11/2006 tarihinde sosyal haklar ve aylık ücret, ocak -temmuz aylarında ücret zammı karşılığında tır şoförü olarak işe başladığını, işe başlama tarihinden itibaren haftanın 7 günü 09.30-24.00 ve haftanın en az üç günü de tüm gece arabada yatarak davalının emir ve talimatları ile tır şoförü olarak çalışmasına ve zorla bila bedel fazla mesai yaptırılmasına rağmen verilmesi gereken ücretleri, masrafları, ulusal bayram genel tatil yevmiyeleri ile fazla mesai ücretlerinin hiç ödenmediğini, işe başladığı tarihten itibaren gerçek aylık ücretleri ile ulusal bayram genel tatil yevmiyeleri, fazla mesai ücretlerinin sigortaya ve maliyeye bildirilmediği ve hak etmiş olduğu kıdem tazminatının da ödenmediğini, davacının emekli olduğu ve kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde 02/02/2012 tarihinde iş akdini sonlandırdığını, akdin feshinden sonra da davalı işverenlikçe 8.398,83 TL ödeme yapıldığını, iş akdinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sonlandığı konusunun taraflar arasında uyuşmazlık dışı olduğunu, davacının hak ve alacaklarının gerçek ücretleri üzerinden hesaplanıp ödenmemesi nedeni ile eksik kalan kıdem tazminatı alacaklarının bakiye kısmı ile diğer dava konusu alacaklarının tahsili amacıyla işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, davalı işyerinde yurt içi nakliye işinde tır şoförü olarak çalışan davacıya en son aylık 940,50 TL brüt sabit asgari ücret ile birlikte ayrıca 1.550,70 TL Yurt içi harcırah bedelinin ücret olarak ödendiği ve en son aylık brüt 117,55 TL ilave yemek bedeli sosyal yardımının sağlandığını, çalışmış olduğu son 36 ay maaşlarının eksik ödendiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, bakiye ücret, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının kıdem tazminatının eksiksiz ödendiğini, bakiye kıdem tazminatı talebinin haksız olduğunu, iddia edilen harcırah ve yemek bedellerinin fahiş olduğunu, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacağı bulunmadığını dosyaya sunulan imzalı ihtirazi kayıtsız bordrolar karşısında aksini iddia eden davacının iddialarını yazılı delil ile ıspatlanması gerektiğini, taleplerin zamanaşımına ugradığını, yıllık ücretli izin ile asgari geçim indirimi alacağı bulunmadığını, ücret kesintisi iddiasının gerçek dışı olduğunu, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının 03/11/2006-02/02/2012 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı, tüm dosya kapsamından tır şoförü olarak görev yapan davacının asgari ücret + harcırah esası ile çalıştığı, harcırah yanında yemek, erzak, aile yardımı , çocuk parası ve prim ödemeleri ile çalıştığı, dosyada mevcut 02/02/2012 tarihli davacı istifa dilekçesi ile davalı işyeri kayıtlarından davacının emeklilik nedeni ile 02/02/2012 tarihinde davalı işyerinden ayrıldığı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına gelince; sunulan bordrolarda zamlı ulusal bayram ve genel tatil ücreti tahakkukları yer almadığı gibi işyerine dair puantaj kayıtları da sunulmadığı, tüm tanık beyanları ile davacı ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ispatladığı, ancak işverence bunun aksinin değil ise bu çalışmalar karşılığı ücretlerinin ödenmiş olduğu, banka kayıtları gibi yazılı belgelerle ispat edemediği, anılan sebeplerle davacının bu yöndeki taleplerinin yerinde olduğu değerlendirildiği, bilirkişice davalı tarafın zamanaşımı itirazları da değerlendirilerek hesaplanan miktardan, hastalık, istirahat, izin, doğum, ölüm, düğün, dernek vs sebeplerle her ulusal bayram ve genel tatil gününde çalışılması mümkün olmadığından hüküm fıkrasında gösterilen oranda hakkaniyet indirimi yapılarak kalan miktar üzerinden karar tesis olunduğu, davacının iş akdinin emeklilik nedeni ile kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sonlandırıldığı taraflar arasında ihtilafsız olup yukarıda açıklanan ücret ile harcırah, primler ve de sair sosyal haklar nazara alınmak sureti ile bulunan giydirilmiş brüt ücrete göre davacının hak ettiği toplam kıdem tazminatının 12.281,92TL olduğu, bundan davalı işverenlikçe yapılan brüt 7.626,18TL kıdem tazminatı ödemesi mahsup edildiğinde davacının işbu davamızla talep edebileceği bakiye kıdem tazminatı alacağının brüt 4.655,74TL olduğu anlaşılmakla bu miktar üzerinden karar tesis olunduğu, bilirkişi raporu ve dosya kapsamından davacının toplam 51,5 gün yıllık izin kullandığı, bakiye 18,5 günlük yıllık izin ücretinin de Şubat 2012 bordrosunda tahakkuk ettirilerek davadan önce davacıya ödendiği anlaşıldığından bu alacak taleplerinin reddi gerektiği, dosyaya sunulan bordrolar incelendiğinde, bordroların tamamında zamlı fazla mesai ücreti tahakkuklarının yer aldığı ve davacı tarafından bunların ihtirazi kayıtsız olarak imzalandığı, yerleşik Yargıtay kararlarına göre zamlı fazla mesai ücreti tahakkuku yer alan bordroların ihtirazi kayıtsız imzalanması, bankaya yatırılan tutarların çekincesiz tahsili halinde, tahakkuk ettirilenden fazla mesai yapıldığının ispat külfeti davacı üzerinde olup, dosyaya davacı tarafça bu mahiyette herhangi bir yazılı belge sunulmamış olduğundan yerleşik içtihatlar doğrultusunda fazla mesai ücreti alacağına dair talep de reddolunduğu, her ne kadar davacı vekilince söz konusu bordroların davacının iradesi dışında ve de kapalı zarf usulü davacıya imzalatıldığı savunulmuş ise de davacı vekilince iddiaları doğrultusunda sunulan bordroların üzerinden davamız tarihine kadar eski ve yeni borçlar yasasında öngörülen irade fesadına dair 1 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olduğundan ve yine belirtildiği üzere bu yönde ispat için aranan yazılı delil de sunulamadığından davacı vekilinin bu iddialarına itibar olunmadığı, dosyaya sunulan ücret bordroları incelendiğinde; eksik ücret ve eksik asgari geçim indirimi tahakkukuna rastlanılmadığından yukarıdaki paragrafta açıklanan ispat şartları da nazara alınarak davacının ücret ve ücret farkı alacağı ile agi taleplerinin de reddine karar verildiği, Mahkeme’nin kabulü veçhile ve yine aynı davalıya karşı başka Mahkemelerce bu yönde verilen red kararlarının onanmış olması da nazara alınarak ek raporlarla hesap edilen eksik ücret alacağı miktarlarına itibar edilmeksizin tüm açıklananlara göre davanın kısmen kabul kısmen reddine dair hüküm kurulduğu gerekçesi ile kıdem tazminatı ve ulusal bayram genel tatil ücreti haricindeki taleplerin reddine karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut uyuşmazlıkta, yıllık izin ücretinin hesabı bakımından;
Hükme esas bilirkişi raporunda hesaplama parasal olarak yapılmadığından, doğrudan kullanılan ve ödenen miktarın yıllık izin ücretini karşıladığı belirtildiğinden hangi ücret esas alınarak yıllık izin ücretinin hesaplandığı da belirlenememektedir.
Yıllık izin ücreti sabit ücrete harcırah/sefer primi eklenerek bulunacak aylık ücret üzerinden hesaplanmalı, varsa kullanılan yıllık izin süreleri ve iş aktinin sona ermesinden sonra yapılan ödeme düşülmeli, hesaplamanın nasıl yapıldığı denetime elverişli olmalı, bakiye yıllık izin ücreti bulunduğunun anlaşılması halinde hüküm altına alınmalıdır.
Mahkemece denetime elverişsiz rapora itibar edilerek karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 28/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.