(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2010/968 E. , 2010/3934 K.
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve genel arazi kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ile davalılar ..., ..., ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, kadastro ekiplerince 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılan ancak kadastro komisyonunca orman sınırları dışına çıkarılan 107 ada 1 numaralı parselin içine kalan taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunu ve gerçek kişiler adına yapılan tespitlerin iptali ile orman vasfı ile hazine adına tescili talebi ile dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine ve ... İlçesi, ... Köyü 107 ada 1 numaralı parselin orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalılar ..., ..., ... tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince yapılan orman sınırlandırılması vardır.
Çekişmeli ... Köyü 107 ada 1 numaralı parsel yörede 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince yapılan orman sınırlandırması sırasında kadastro ekiplerince 2241987,01 m2 yüzölçümü ile orman vasfı ile hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi bu sınırlandırma sırasında ziraat alanı olarak orman sınırları dışında bırakılan ve birleştirilen 2008/12 esas sayılı dava dosyasında dava dilekçesine ekli krokide 2086-2087-2088 ve 2089 OTS noktaları ile çevrili; birleştirilen 2008/13 esas sayılı dava dosyasında dava dilekçesine ekli krokide 2057-2058 ...2065 ve 266 OTS noktaları ile çevrili, birleştirilen 2008/142 esas sayılı dava dosyasında dava dilekçesine ekli krokide 1536-1537....1543 ve 1544 OTS noktaları ile çevrili, birleştirilen 2008/11 esas sayılı dava dosyasında dava dilekçesine ekli krokide 2038-2039-20402041-2042ve 2047 OTS noktaları ile çevrili, birleştirilen 2008/15 esas sayılı dava dosyasında dava dilekçesine ekli krokide 2048-2049-2050....2055 OTS noktaları ile çevrili, birleştirilen 2008/16 esas sayılı dava dosyasında dava dilekçesine ekli krokide 2067-2068-2069 ve 2070 OTS noktaları ile çevrili ve ana dava dosyasında dava dilekçesine ekli krokide 508-509-2072-510-2071-14-13-12-2077-2076-20752074-2073 OTS noktaları ile çevrili, ve krokilerde kırmızı ile taralı olarak gösterilen taşınmazlara yönelik olarak dava açmıştır
Dava, kadastro komisyonunca orman sayılmayarak orman sınırları dışına çıkarılan 107 ada 1 sayılı parsele bitişik olan ve dava dilekçesine ekli krokideler de kırmızı ile taralı olarak gösterilen yerlere ilişkin olarak orman kadastrosuna ve genel arazi kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi gereğince yapılan ve kesinleşmeyen orman kadastrosu bulunmaktadır. Çekişmeli 107 ada 1 numaralı parsel orman olarak sınırlandırılmış ancak bu parselle çevrili olan ve dava dilekçelerine ekli krokilerde kırmızı taralı olarak gösterilen taşınmazlar ziraat alanı olarak tespit edilerek orman sınırları dışına bırakılmıştır.
Mahkemece dava edilen taşınmazın 107 ada 1 numaralı orman vasfı ile hazine adına hazine adına tespit edilen taşınmaz olduğu değerlendirilerek davanın reddine ve ... Köyü 107 ada 1 numaralı parselin orman vasfıyla hazine adına tapuya tesciline karar verilmişse de, bilindiği gibi halen yürürlükte olan yasalarımıza göre orman kadastrosu 6831 Sayılı Orman Yasası hükümlerine göre yapıldığı gibi 3402 Sayılı Kadastro Yasası hükümlerine göre de yapılmaktadır.
1) 6831 Sayılı Orman Yasası hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu;
6831 Sayılı Yasanın 4999 Sayılı Yasa ile değişik 7. maddesi hükümlerine göre 'Devlet Ormanlarının, hükmü şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanların, özel ormanların ve evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayin ve tespiti orman kadastro komisyonlarınca yapılır' aynı yasanın 11. maddesi uyarınca 'Orman Kadastro Komisyonlarınca tutanakların askı suretiyle ilanı, ilgililere şahsen tebliğ hükmündedir. Tutanak ve kararlara karşı askı tarihinden itibaren altı ay içinde kadastro mahkemelerine .... müracaatla sınırlamaya ve bu Yasanın 2. maddesine göre orman sınırı dışına çıkarma işlemlerine ... ve Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü ve hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler itiraz edebilir..... Hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler tarafından açılacak sınırlamaya itiraz davalarında (orman sınırı içine alınan yerler hakkında) hasım Orman Genel Müdürlüğü, 2. maddeye göre orman sınırı dışına çıkarma işlemlerine karşı açılacak davalarında ise hasım ... ve Orman Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğüdür. Orman Genel Müdürlüğünce (Kadastro Komisyonunca orman sınırı dışında bırakılan yerler hakkında) açılacak davalarda hasım, hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler ile ... ve Orman Bakanlığıdır.' Yargıtay uygulamalarına göre, orman kadastro komisyonlarının orman sınırı dışında bıraktığı yerlerin orman sınırı içine alınması konusunda Orman Bakanlığı ya da Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan orman kadastrosuna itiraz davalarının devamı sırasında, davaya konu taşınmazlarda kendilerine husumet yöneltilenler dışında başka hak sahiplerinin bulunduğunun anlaşılması halinde, o hak sahipleri de davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırıldıktan sonra, dava esas yönünden karara bağlanmaktadır.
2) 3402 Sayılı Kadastro Yasası hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu; 3402 Sayılı Yasanın 4/3. maddesi 5304 Sayılı Yasa ile değiştirilmeden önce bu madde hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunda, kadastro çalışma alanı sınırlarında orman bulunduğu takdirde; durum çalışmaya başlamadan iki ay önce Orman Genel Müdürlüğüne bildirilmekte ve Orman Genel Müdürlüğü tarafından bu yerde bulunan ormanların sınırlaması ve orman sınırı dışına çıkarma işlemleri 6831 Sayılı Orman Yasası hükümlerine göre orman kadastro komisyonlarınca tesbit ve haritasına işaretlenerek tutanaklarıyla birlikte kadastro ekiplerine teslim edilmekte ve bu yerlerin ölçü ve harita işlemleri orman kadastro komisyonunun düzenlediği harita ve tutanaklar esas alınarak kadastro ekiplerince ikmal edilmekte, eğer iki ay içinde orman kadastro komisyonları orman sınırını belirlemezse, kadastro alanı sınırları arazi kadastro ekipleri tarafından belirlenerek, çalışmalar yürütülmekte ve arazi kadastro ekiplerince bu şekilde tesbit ve ilan edilen yerlerde orman kadastro işlemleri de ikmal edilmiş sayılmakta ve Yasanın 9. maddesine göre yapılan itirazlar aynı yasanın 10. maddesi hükmüne göre komisyonlar tarafından incelendikten sonra ister orman kadastro komisyonları tarafından, isterse arazi kadastro ekipleri tarafından belirlenen orman parsellerine ait tespit tutanakları ile aynı çalışma alanında bulunan diğer taşınmazların kadastro tutanaklarına göre yapılan tesbitlere dayanılarak, düzenlenen askı cetvelleri ile pafta örnekleri 30 gün süre ile ilan edilmekte ve askı ilan süresi içinde itiraz edilmeyen tespit tutanakları kesinleştirilerek aynı Yasanın 12. maddesi gereğince tapuya tescil edilmekte, askı ilan süresi içinde kadastro mahkemelerinde dava açılan parsellerle ilgili uyuşmazlıklar 3402 Sayılı Yasanın 25, 26, 27, 28, 29 ve 30. madde hükümlerine göre karara bağlanmakta, daha önce orman kadastrosu kesinleşmiş yerlerde bu sınırlara aynen uyularak bu ormanlar hakkında aynı Yasanın 22/4. maddesi hükmü uyarınca işlem yapılmakta idi.
Ancak, 22.02.2005 gün ve 5304 Sayılı Yasa ile 3402 Sayılı Yasanın 4/3. maddesi değiştirilmiş ve 'çalışma alanında orman bulunması ve 6831 Sayılı Orman Kanununa göre orman kadastrosuna başlanılmamış olması halinde, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tesbiti kadastro ekibi tarafından yapılır. Ancak, bu çalışmalarda kadastro ekibine, Orman Genel Müdürlüğü taşra teşkilatınca görevlendirilecek en az bir orman yüksek mühendisi veya orman mühendisinin Tarım Müdürlüklerince görevlendirilerek bir yüksek ziraat mühendisi veya ziraat mühendisinin bildirimden itibaren yedi gün içerisinde iştirak ettirilmesi zorunludur. Bu çalışmalara muhtar ve bilirkişilerin katılmaması halinde çalışmalar re'sen devam ettirilir' şeklini almıştır.
3402 Sayılı Yasanın değişik 4/3. maddesi gereğince kurulan komisyonlara 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesini uygulama görevi verilmemiştir. Bu komisyonlar o çalışma alanında nitelik kaybetme araştırmasına girmeden öncesi ve halen orman olan taşınmazların orman niteliğiyle tespit tutanaklarını düzenlemekle görevlidir. Bu komisyonlarınca orman niteliğiyle tespit tutanağı düzenlenerek otuz günlük kısmi ilana çıkartılan taşınmazlar hakkında hak sahipleri, bu yerlerin orman niteliğini yitirdiği konusunda değil, sadece eskiden beri orman niteliğinde olmadığı konusunda kadastro mahkemesinde, Orman Genel Müdürlüğüne husumet yönelterek dava açacaklardır.
Ancak; orman niteliğinde tespit tutanakları düzenlenerek 30 günlük kısmi ilana çıkartılması halinde hak sahibi olan Orman Genel Müdürlüğü yada Hazine orman alanları dışında bırakılan taşınmazlar hakkında orman savı ile dava açabilecek midir? Hemen belirtmek gerekir ki; Yasalarımızda bunu engelleyen hiç bir hüküm bulunmamaktadır. Aksine 6831 Sayılı Yasanın 11/1.maddesi gereğince ... ve Orman Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü, kadastro sırasında orman sınırı dışında bırakılan orman alanlarının bulunduğunun tespiti halinde, bu yerlerin orman sınırı içine alması konusunda dava açmak zorundadır. 3402 Sayılı Yasanın 26/4. maddesi gereğince 'Kadastro Mahkemesinin yetkisi (görevi) her taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği günde başlar' orman parsellerinin kısmi ilana çıkartıldığı tarihte henüz tespit tutanakları düzenlenmeyen maliki, yüzölçümü ve geometrik durumu belli olmayan taşınmazlar hakkında ... ve Orman Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü 6831 Sayılı Yasasının 11/1. maddesinin verdiği dava açma yetkisini nasıl ve kime karşı kullanacaktır? 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi hükmüne göre 'Tutanak, harita ve kararlara karşı askı tarihinden itibaren altı ay içinde kadastro mahkemelerine müracaatla sınırlamaya ve 2'nci maddeye göre orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine ... ve Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü ve hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler itiraz edebilir' Görüldüğü gibi Yasa, ... ve Orman Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğüne aleyhlerine olan tutanak harita ve kararlara karşı itiraz davası açmakla yükümlü olduğu gibi 3224 Sayılı Orman Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Yasanın 2/g maddesi Orman Genel Müdürlüğüne 'orman kadastrosu ve mülkiyetle ilgili işlemlerini özel mevzuatına göre yürütmek' görevini vermiştir. 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince yapılan işlem 6831 Sayılı Orman Yasası ve 3402 Sayılı Kadastro Yasası aynı anda birlikte ve iç içe uygulanarak yapılan karma bir kadastro işlemdir. 3402 Sayılı Yasa ile 6831 Sayılı Yasanın hiçbir maddesini yürürlükten kaldırılmamış, aksine 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 16/D maddesinde ormanlar hakkında, bu yasada hüküm bulunmayan hallerde özel yasasının (6831 Sayılı Yasa) uygulanacağı öngörüldüğünden 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince yapılan orman kadastrosunda, bu yasanın belirlediği usul hükümleriyle birlikte, özel Yasa olan 6831 Sayılı Yasanın belirlediği hükümlerin de uygulanması gerekir. 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunda, orman sınırları içinde bırakılan taşınmazlar hakkında orman olduğu konusunda 'olumlu orman kadastro harita ve tutanağı' düzenlendiği kabul edilerek hak sahibi gerçek ve tüzel kişilere, orman sınırları dışında bırakılan, yani orman olmadığı konusunda 'olumsuz orman harita ve kadastro tutanağı' düzenlenmiş sayılan taşınmazlar hakkında, ... ve Orman Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğüne, askı ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açma olanağı 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesinde tanındığı gibi 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre yapılan orman kadastrosunda orman olduğu konusunda 'olumlu harita ve tespit tutanağı' düzenlenen parsellerde (kısmi ilana çıkartılan parseller ) hak sahibi gerçek ve tüzel kişilere tanınan dava hakkının, orman sınırı dışında bırakılarak o tarihte henüz arazi kadastro tespit tutanağı düzenlenmemiş olmakla birlikte 'olumsuz orman kadastro harita ve tutanağı' düzenlenmiş olduğu kabul edilerek 3402 Sayılı Yasanın 26/4. maddesindeki kadastro tespit tutanağının düzenlenme koşulu aranmadan bu taşınmazlar hakkında da ... ve Orman Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğüne de dava açma hakkının tanınmış olduğunun kabulü gerekir. Şunu da, belirtmek gerekir ki, kısmi ilana çıkartılan orman parsellerinden sonra kültür arazisi olarak tespit tutanakları düzenlenen taşınmazlar hakkında 3402 Sayılı Yasanın 9. maddesi gereğince ... ve Orman Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü, orman savı ile itiraz edebileceği gibi, itiraz edilmeyen yada itirazları komisyonca ret edilerek kültür arazisi niteliği ile tespit tutanakları düzenlenip 3402 Sayılı Yasının 11. maddesi gereğince askı ilanına çıkartılan parseller hakkında H.G.K.'nun 13.07.1996 gün 1996/20-459-556 ve 13.05.1996 gün ve 1996/20-566 - 1998/338 sayılı kararlarındaki ilke gereğince Orman Genel Müdürlüğü ile ... ve Orman Bakanlığının orman savı ile kadastro mahkemelerinde dava açabileceklerini yada H.G.K'nun 16.05.2001 gün ve 2001/20-401-416 sayılı kararında kabul edildiği gibi başkaları tarafından süresinde açılan davaya, aynı Yasanın 26/D maddesi gereğince katılabileceklerini önleyen hiç bir Yasa hükmü bulunmamaktadır.
3) Tespit tutanağı düzenlendikten sonra açılacak davalarda husumetin, tespit malikine yada kadastro komisyonunca malik sonradan değiştirilmişse onlara yöneltilerek açılması gerektiği usul hukukunun temel ilkesidir. Asıl sorun, orman niteliğindeki parsellerin kısmi ilana çıkartıldığı tarihte henüz kadastro tespit tutanağı düzenlenmediği için maliki, zilyedi, yüzölçümü ve geometrik durumu belli olmayan ancak orman sayılmayarak hakkında 'olumsuz kadastro harita ve tutanağı düzenlenmiş' sayılan taşınmazlar hakkında Orman Genel Müdürlüğü ya da ... ve Orman Bakanlığının kadastro mahkemesinde orman savı ile açacağı davada husumeti kime ya kimlere yöneltileceğidir.
Dava açıldığı sırada bu davanın sonucu kim yada kimleri etkileyeceği baştan belli ise, açılacak davada pasif husumet ehliyeti onlara ait olacağı Usul Hukukunun temel kuralıdır. Dava açıldığı sırada orman sınırları dışında bırakılan taşınmaz hakkında tespit tutanağı düzenlenmediğinden, taşınmazın gerçek hak sahibi belli değildir. ... ve Orman Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü taşınmazda hak sahibinin kimler olduğu konusunda otuz günlük askı ilan süresi içinde idari bir araştırma yapıp, bu araştırma sonucuna göre belirlenecek gerçek yada tüzel kişilere husumet yöneltilerek askı ilan süresi bitmeden dava açılmalıdır denebilirse de, bu kısa süre içinde, dava edilecek taşınmazda hak sahibi olanlar her zaman tespit edilemeyeceği gibi, yapılacak araştırma sonucu tespit edilecek hak sahipleri her zaman gerçeği de yansıtmayabilir. O halde, kısmi ilana çıkartılan orman parsellerinin dışında kalan taşınmazlar yönünden ... ve Orman Bakanlığı yada Orman Genel Müdürlüğü tarafından orman savı ile otuz günlük askı ilan süresi içinde kadastro mahkemelerinde açılacak orman kadastrosuna itiraz davalarında, yapılan kadastro işleminin özelliği ve açılacak davanın niteliği gereği, husumetin Hazine veya taşınmazın içinde bulunduğu Köy Tüzel kişiliği ya da taşınmazda hak sahibi olduğu varsayılan gerçek veya tüzel kişilere karşı açılabileceğini kabul etmek gerekir. Bu nedenle mahkemece dava konusu olan ve dava dilekçelerine ekli krokilerde kırmızı ile taralı olarak gösterilen ve ziraat alanı olarak orman sınırları dışında bırakıldığı anlaşılan taşınmazın genel arazi kadastrosu sırasında hangi parsel numaralarını aldığı tespit edilerek bu parsellere ilişkin kadastro tutanakları getirtilmeli, davaya konu taşınmazlarda hak sahibi olanların belirlenmesi yada malik hanesi açık bırakılarak düzenlenecek tespit tutanaklarının mahkemeye gönderilmesi halinde dava dosyası ile birleştirilip 3402 Sayılı Yasanın 27, 28 ve 29. maddeleri hükümlerine göre işlem yapıldıktan sonra tespit tutanaklarında isimleri geçen, ya da keşif
sırasında belirlenecek olan hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler davaya katılıp kendilerine duruşma günü tebliğ edilerek husumet yaygınlaştırılıp davada taraf oluşturulduktan sonra taraf delilleri ve 3402 Sayılı Yasanın 30. maddesi gereğince mahkemece lüzum görülen diğer deliller de toplanarak dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi adına tescil edilmesi gerekir.
Bu ilkeler gözönünde bulundurularak kadastro ekiplerince ekli krokilerde kırmızı ile taralı olarak gösterilen ve ziraat alanları içinde bulunan taşınmazlara ait kadastro paftası ve tespit tutanağı düzenlenmiş ise tutanakları getirtilerek tespit malikleri davaya dahil edildikten sonra işin esasına girilerek bu kısımların orman sayılan yerlerden olup olamadığı araştırılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile ... şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 29/03/2010 günü oybirliği ile karar verildi.