Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2016/13987 E. , 2021/2604 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/13987
Karar No : 2021/2604
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacılar) : 1- Kendi adına asaleten …'ya
velayeten …
2- …
3- …
4- …
5- …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : … Belediyesi Başkanlığı
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava; davacılar … ile …'un müşterek çocuğu, diğer davacıların ise kardeşi olan ...'nun 20/06/2011 tarihinde, Adana ili, Seyhan ilçesi, … Mahallesi, … Sokak, No:… adresinde bulunan evin damında oynadığı sırada yüksek gerilim hattından kaynaklanan akıma kapılarak elektrik çarpması sonucu yaşamını yitirmesinde davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu iddiasıyla müteveffanın babası ... için 2.500,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi; annesi ... için 2.500,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi; kardeşleri … , … , … ve …'nun her biri için ayrı ayrı 20.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 5.000,00 TL maddi, 180.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; davacının binasının ruhsatsız olduğu, dolayısıyla meydana geldiği iddia edilen zarar ile davalı idarece sunulan hizmet arasında illiyet bağı bulunmadığı ve idarenin hizmet kusurundan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 125. maddesinde 'İdare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.' hükmü yer almaktadır.
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 14. maddesinde, belediyelerin mahalli müşterek nitelikte olmak şartıyla imar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı hizmetlerini yapmak veya yaptırmakla yükümlü olduğu kurula bağlanmıştır.
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 'Kullanma izni alınmamış yapılar' başlıklı 31. maddesinde, inşaatın bitme gününün, kullanma izninin verildiği tarih olduğu, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapıların, izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmayacakları, ancak kullanma izni alan bağımsız bölümlerin bu hizmetlerden istifade ettirileceği kuralına yer verilmiştir.
Aynı Kanun'un 32. maddesinde de, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak başlanan yapılar hakkında düzenlemeler yapılmıştır.
Öte yandan, Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği'nin 1. maddesinde, 'Bu Yönetmelik, elektrik kuvvetli akım tesislerinin kurulmasının, işletilmesinin ve bakımının can (insan hayatı) ve mal emniyeti bakımından güvenlikle yapılmasına ilişkin hükümleri kapsar.' hükmüne, 5.maddesinde, 'Kuvvetli akım tesisleri her türlü işletme durumunda, cana ve mala herhangi bir zarar vermeyecek ve tehlike oluşturmayacak bir biçimde yapılmalıdır' hükmüne, 67. maddenin a bendinde, 'Hava hatlarının denetimi: İşletme tarafından belirli sürelerde hava hatları ve direkler, topraklamalar dahil denetlenmeli ve yoklanmalıdır. Yoklama ve bakımın sonuçları düzenli olarak kaydedilmelidir.' hükmüne yer verilmiş olup 44-a. maddesinde, çeşitli işletme gerilimlerine göre hava hatlarında iletkenlerin en büyük salınım durumunda yapılara olan en küçük yatay uzaklıkları bir tablo halinde (Çizelge-5) düzenlenmiştir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri uyarınca, imarla ilgili hizmetleri yapmak veya yaptırmak belediyenin görev ve sorumlulukları arasında olup, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan yapıların, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılacağı, ayrıca kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapıların, izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmayacakları açıktır.
İdareler kural olarak yürüttükleri kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlüdürler. İdari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
Bir başka anlatımla, kamu idareleri, yürüttükleri hizmetin işleyişini sürekli kontrol etmek ve gerekli önlemleri almakla yükümlüdürler. Bu yükümlülüğün tam ve gereği gibi yerine getirilmemiş olması nedeniyle doğan zararların, hizmeti yürütmekle yükümlü bulunan idare tarafından tazmini gerekmektedir.
İdare, yasalarla kendisine görev olarak verilen kamu hizmetlerinin ifasında önce gerekli teşkilatı kurmak; bu teşkilatın ayni, şahsi ve mali imkan ve araçlarını hizmete hazır tutmak, hizmetin ifası sırasında hizmetin zamanında ve gereği gibi işlemesini devamlı olarak gözetmek ve hizmetin işleyişini kontrol etmek zorundadır. Gerek hizmetin ifası sırasındaki ayni, şahsi ve mali imkan ve araçlarının temin ve ifasındaki kusur, gerekse temin edilen bu araçlarla ifa olunan hizmetin geç işlemesi, gereği gibi veya hiç işlememesi; idareye zarar gören kimselerin bu nedenlerle doğan zararlarını tazmin sorumluluğunu yükler.
Ancak, ortada tazmini gereken zararın bulunmaması, zararın zarar gören kişinin veya üçüncü kişinin eyleminden doğması, mücbir sebeplerden kaynaklanması, zararla idari faaliyet arasında nedensellik bağının kurulamaması, idare hukukuna özgü tazmin nedenlerinin bulunmaması gibi durumlarda idarenin tazmin yükümlülüğü ortadan kalkar.
Dava dosyasında mevcut bilgi ve belgeler ile Dairemizce Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla ... Asliye Ceza Mahkemesinin …, …. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin … ve … esas sayılı dosyalarından erişilen bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden:
Davacılar ... ile ...'un müşterek çocuğu, diğer davacıların kardeşi olan 2003 doğumlu Ayşe Uğurlu'nun, 20/06/2011 tarihinde, 'Adana ili Seyhan ilçesi … Mahallesi … Sokak No:…' adresinde bulunan evin damında oynadığı sırada yüksek gerilim hattından kaynaklanan akıma kapılarak elektrik çarpması sonucu vefat ettiği,
Adana İl Emniyet Müdürlüğü'nce düzenlenen 30/06/2011 tarihli 'Olay Yeri İnceleme Raporu'nda, '... bahse konu ikametin sokak üzerinde 2 katlı betonarme yapıdan oluştuğu, giriş kapısının ön kısmında elektrik direğinin olduğu, ikametin damında yatakların, güneş enerjisinin ve çalıların olduğu, dam etrafının 80 cm yüksekliğinde örülü tuğla ile çevrili olduğu, ikamet damına 105 cm mesafede elektrik tellerinin bulunduğu, damda bulunan güneş enerjisinin ön kısmında ve çevrili tuğla yakınında 20x20 ebatlarında çukur oluştuğu (dam zemini), çukur karşısında örülü tuğla yüzeyinde siyah lekelerin olduğu, bahse konu çukurdan damın orta kısmına doğru siyah lekelerin bulunduğu,.. bahse konu dama yakın elektrik telinin bu olay sebebiyle zarar gördüğü...' bilgine yer verildiği,
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen … sayılı hazırlık soruşturması kapsamında 'elektrik direğinin yeri, konuta olan yakınlığı, bakım ve onarımında … Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin kusurunun olup olmadığı, kusuru var ise belirlenmesine' yönelik olarak 10/10/2011 tarihinde gerçekleştirilen keşif sonucu elektrik mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 14/10/2011 tarihli raporda; 'Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği'nin 44/a maddesinde belirtilen en küçük yatay uzaklığın 2 metre olduğu, olay anında bu mesafe 1,05 metre olduğundan TEDAŞ'ın asli kusurlu olduğu, hattın tehlikeli ve yakın olduğu, evin imarsız olduğu, bu nedenle çocuklarına dikkatli olmasını, tehlikeli bölgelerden uzak durmasını engelleyemeyen anne ve babanın tali kusurlu olduğu' yönünde görüş bildirildiği,
TEDAŞ Adana ili sistem işletme müdürü ... ile 'Adana İli Merkez İlçeler Arıza Onarım ve Bakım Hizmet Alım İşi'nin yüklenicisi olan şirket yetkilisi A.S. hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan dolayı ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin … esas sayılı dosyasında açılan ceza davasında; İstanbul Teknik Üniversitesi'nden seçilen bilirkişi heyetince hazırlanan 25/09/2013 tarihli bilirkişi raporunda; '1) Olayda enerji nakil hattının önce yapıldığı, binanın sonradan bu hatta güvenlik mesafelerini ihlal edecek şekilde yakın yapıldığı anlaşılmaktadır. Olay yerindeki binanın herhangi bir ruhsatı olmadığı söylenmektedir. Teknik olarak, bu bina ruhsatlı olsa da olmasa da insan sağlığı açısından ilgili Belediye'nin Fen İşleri Müdürlüğü'nün yapacağı denetimlerle binanın yapım aşamasında kontrollü bir şekilde enerji nakil hatlarına yakın olmamasının sağlanması gerektiği halde bunun yapılmadığı anlaşıldığından binanın yapım tarihindeki Seyhan ilçesi Fen İşleri Müdürü'nün olayın olmasında asli kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. 2) Elektrik mevzuatına göre enerji nakil hatlarının her sene periyodik denetimden geçirilmesi ve gerekirse bakım onarımların yapılması gerekmektedir. Olay yerindeki enerji nakil hattı ve bina arasındaki mesafenin yönetmelikte belirtilen güvenlik mesafesinin çok altında olduğu, bu durumun en basit bir denetimde bile gözden kaçmasının mümkün olmadığı görülmektedir. Bölgeden sorumlu Toroslar Adana İl Müdürlüğü elektrik enerjisinin dağıtımından sorumlu, bu konuda yetkili, elektrik enerjisinin özellikle yüksek gerilimin verebileceği kötü etkileri bilen idare olarak, verilen dilekçe sonrasında insan sağlığının her şeyin üstünde olduğunu bilerek Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği madde 5'e göre acilen No:10 ve No:12 ikamet edenlerden herhangi bir ücret talep etmeden hattın deplase işini yapmaları gerekirken bunu yapmadıklarından asli kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Bunun ceza dosyası olduğu dikkate alındığında kusurun şahsileştirilmesi gerektiğinden bu deplase işinden sorumlu olan … Edaş Adana İl Müdürlüğü Sistem İşletme Müdürü ...'nün olayın olmasında asli kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. 3)... TEDAŞ ile yüklenici şirket arasındaki sözleşme 31/05/2010 tarihinde imzalanmıştır. Olayın 29/06/2011 tarihinde olduğu dikkate alındığında arada geçen yaklaşık bir senelik sürede yüklenici firmanın imzaladıkları sözleşme maddeleri gereği gerekli güvenlik mesafelerinin ihlal edildiği yerlerin tespit edilmesi ve idareye rapor edilmesi gerekirken bunun yapılmadığı anlaşılmıştır. Bu yapılmadığından dolayı şirket sorumlusu ...'nin olayın olmasında tali kusurlu olduğu' değerlendirmesine yer verildiği,
Davacılar tarafından, 06/01/2014 tarihinde ... Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında işbu uyuşmazlığa konu olay sebebiyle Seyhan Belediye Başkanlığı, TEDAŞ ve yüklenici şirket aleyhine 5.000,00 TL maddi, 180.000,00 TL manevi tazminat istemiyle açılan davada;11/03/2016 tarihinde gerçekleştirilen keşif sonucu düzenlenen 15/03/2016 tarihli fen bilirkişisi raporunda, 'dava konusu yerin Adana ili, Seyhan ilçesi, … Mahallesi, … ada, … nolu parsel sınırları içerisinde kaldığı, imar uygulaması yapılmadığı, Seyhan Belediyesi tarafından yapılan belediye hizmetlerinden yararlandığı; parsel sınırları içerisinde …'a ait zemin + bir katlı evin mevcut olduğu' tespitlerine yer verildiği; tarafların kusur durumunun belirlenmesine yönelik olarak düzenlenen 31/03/2016 tarihli bilirkişi raporunda ise, '…'nun ölümüne sebep olan elektrik hattının evin çatısına 105 cm mesafede olduğu, mahalle muhtarı tarafından 21/03/2011 tarihinde (olaydan 3 ay önce) olayın meydana geldiği ev ile bitişiğindeki evin çatısına yakın geçen, enerji nakil hattının binadan uzaklaştırılması için TEDAŞ'a dilekçe verildiği, ancak TEDAŞ tarafından, yapılacak işin mahiyetinin ikamet sahipleri tarafından karşılanması gerektiği yönünde tebligat yapıldığı, ancak ödeme yapılmadığından hatta tadilat yapılmadığı; ...'nun dosyadaki ifadelerinde, eşinden ayrılmış olduğunu, çocuğunun velayetinin kendisinde olduğunu ve birlikte ikamet ettiklerini, olayın meydana geldiği evi eşinin yaptırdığını, evin ruhsatının olmadığını beyan ettiği; TEDAŞ'ın olayın meydana geldiği mahalledeki arıza, onarım ve bakım işlerini 18/10/2010 tarihinde hizmet alım sözleşmesi ile yüklenici şirkete vermiş olduğu, olay tarihi itibariyle hattın bakım ve onarımından bu şirketin sorumlu olduğu, olaydan sonra TEDAŞ ekipleri tarafından ikametin yanından geçen enerji nakil hattının, evin damından 1,5 metre kadar uzaklaştırılarak 2,50 m'ye tesis edildiği, olayın meydana geldiği ikametin, TEDAŞ'ın bölgedeki enerji nakil hattını tesis ettikten sonra kaçak olarak yapıldığı, hattın yapıldığı dönemde enerji nakil hattının altında bu evin olmadığı..' tespitlerine yer verilerek; '...Her ne kadar olayın meydana geldiği ikamet, TEDAŞ'ın bölgedeki elektrik nakil hattını tesis ettikten sonra, ruhsatsız ve kaçak olarak yapılmış ise de, mahalle muhtarı tarafından olayın meydana geldiği ikametlerin damına yakın geçen enerji nakil hatlarının, ikametlerden uzaklaştırılması için dilekçe verildiği, bölgedeki enerji nakil hatlarının bakım ve onarımından sorumlu firmanın mevzuat gereği sorumluluğu altındaki enerji nakil hatlarında gerekli periyodik bakımları yaparken ve elektrik aboneliği verildiğinde olayı fark ederek gerekli tedbirleri alması gerektiği halde Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği'nin 5. ve 67/A maddelerindeki yükümlülükleri yerine getirmeyen asıl işveren TEDAŞ ile alt işveren şirketin olayın meydana gelmesinde müteselsilen asli kusurlu olduğu ve kusur oranlarının %60 olduğu; enerji nakil hattına, ilgili Yönetmelik'te öngörülen mesafeden daha yakın inşaat yapılmasına engel olmayan ve kaçak yapıya su aboneliği gibi izin ve ruhsatları düzenleyen Seyhan Belediye Başkanlığı'nın olayın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu ve kusur oranının %30 olduğu; eşinden ayrı olduğu için ölen çocuğun velayeti üzerinde olan baba ...'nun çocuğunun enerji nakil hattına yakın, tehlikeli yerlerde oynamasına engel olmadığı veya engel olacak tedbirleri almadığından; çocuğun bakım ve gözetim sorumluluğunu yerine getirmeyerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesine göre tali kusurlu olduğu ve kusur oranının %10 olduğu' yönünde kanaat bildirildiği; 02/09/2016 tarihli hesap bilirkişisi raporunda ise, destekten yoksun kalma tazminat miktarının baba ... için 10.507,98 TL, anne ... için 48.518,46 TL olarak hesaplandığı; davalıların %90 kusur oranına göre bu tazminat miktarından, baba ... için TEDAŞ ve yüklenici şirketin 6.304,78 TL, Seyhan Belediye Başkanlığı'nın 3.152,39 TL; anne ... için TEDAŞ ve yüklenici şirketin 29.111,07 TL, Seyhan Belediye Başkanlığı'nın 14.555,53 TL sorumlu olduğunun belirtildiği;
Seyhan Belediye Başkanlığı yönünden tefrik edilen dosyada ... Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen … tarihli ve E:…, K:… sayılı görevsizlik kararının 24/11/2015 tarihinde kesinleşmesi üzerine 21/12/2015 tarihinde bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda aktarılan maddi ve hukuki verilere göre; enerji nakil hattına, ilgili Yönetmelik'te öngörülen mesafeden daha yakın şekilde kaçak inşaat yapılmasına engel olmayan ve kaçak yapıya su aboneliği gibi izin ve ruhsatları düzenleyen Seyhan Belediye Başkanlığı'nın olayın meydana gelmesinde hizmet kusuru bulunduğu açıktır.
Bu durumda, meydana geldiği iddia edilen zarar ile davalı idare eylemi arasında illiyet bağı bulunmadığı gerekçesiyle tazminat isteminin reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, ... Asliye Hukuk Mahkemesince davacılar lehine hükmedilen aynı tazminat unsurlarının davacılar tarafından tahsil edilip edilmediği de İdare Mahkemesince araştırılarak mükerrer ödemeye mahal vermeyecek şekilde karar verilmesi gerektiği de açıktır.
Açıklanan nedenlerle; ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 29/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.