19. Ceza Dairesi 2016/10990 E. , 2017/4977 K.
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6222 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- 5271 sayılı CMK'nın 195. maddesine uygun şekilde ihtarda bulunulmadan sanığın yokluğunda karar verilmesi,
Kabule göre de;
2- 6222 sayılı Kanun'un 'seyirden yasaklanma' başlığı altında düzenlenen 18. maddesinde; '(3) Bu madde kapsamına giren suçlardan dolayı soruşturma başlatılması halinde şüpheli hakkında spor müsabakalarını seyirden yasaklama tedbiri derhal uygulamaya konulur. Soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından bu tedbirin kaldırılmasına karar verilmediği takdirde bu yasağın uygulanmasına koruma tedbiri olarak devam edilir.', '(8) Bu madde hükümlerine göre spor müsabakalarını seyirden yasaklanan kişi, yasaklama kararının sebebini oluşturan fiilin işlendiği müsabakanın tarafı olan ve taraftarı olduğu takımın katıldığı spor müsabakalarının yapılacağı gün, yurt içinde bulunduğu takdirde, müsabakanın başlangıç saatinde ve bundan bir saat sonra bulunduğu yere en yakın genel kolluk birimine başvurmakla yükümlüdür' ve '(9) Sekizinci fıkradaki yükümlülüğe aykırı hareket eden kişi, yirmibeş günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.' hükümleri düzenlenmiştir.
6222 sayılı Kanun'un Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 'müsabakaları seyirden yasaklanma tedbirine ilişkin usul ve esaslar' başlığı altında düzenlenen 22. maddesinde; '(1) Müsabakaları seyirden yasaklanma tedbirine ilişkin usul ve esaslar şunlardır:' 'a) Kanunda tanımlanan veya yollamada bulunan ilgili kanunlardaki suçlardan dolayı soruşturmayla ilgili işlemler Cumhuriyet savcısının sözlü ya da yazılı talimatı üzerine genel kolluk görevlileri tarafından başlatılır.' 'b) Kanun kapsamında haklarında soruşturma başlatılan kişilerle ilgili gerekli işlemler yapıldıktan sonra ilgililer hakkında genel kolluk tarafından resen müsabakaları seyirden yasaklanma tedbiri uygulanarak düzenlenen form ilgili spor güvenlik birimine gönderilir.' 'c) Seyirden yasaklanma tedbirinin, soruşturma evresinde Cumhuriyet Savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından kaldırılmasına karar verilmediği takdirde koruma tedbiri olarak uygulanmasına devam edilir.' ve 'f) Spor müsabakalarını seyirden yasaklanan kişi, yasaklanma kararının sebebini oluşturan fiilin işlendiği müsabakanın tarafı ve taraftarı olduğu takımın katıldığı spor müsabakalarının yapılacağı gün yurtiçinde bulunduğu takdirde, müsabakanın başlangıç saatinde ve bundan bir saat sonra bulunduğu yere en yakın polis merkezi amirliğine veya jandarma karakol komutanlığına başvurur.' hükümleri düzenlenmiştir.
5149 sayılı Kanundaki spor müsabakalarını seyirden men cezasının uygulanmasına yönelik yasaklı kişinin müsabakanın başlamasından iki saat önce bulunduğu yerin karakoluna giderek müsabaka sonuna kadar beklemesine ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesi tarafından “.... Hangi spor dalında ve hangi kategoride olduğuna ilişkin hüküm taşımaması nedeniyle “kurallarda belirlilik ve öngörülebilirlik” ve “ölçülülük” ilkelerine aykırı olduğu ve bu nedenle hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmadığı.... “ve”... İdare, kişi hürriyetini kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz...” gerekçeleriyle iptal edilmesi nedeniyle müsabakadan men cezasının uygulanabilirliği ortadan kalkmıştır. 6222 sayılı Kanun ile Anayasa Mahkemesinin 05/01/2006 tarih, 2005/55 E. 2006/4 sayılı kararındaki iptal gerekçesi de göz önünde bulundurularak anılan Kanun'un 18/8. maddesi yeniden anayasaya uygun olarak düzenlenmiştir.
Anayasa Mahkemesi'nin 11/09/2014 tarih 2013/157 E. 2014/138 sayılı karar içeriğinde; Erzurum 3. Sulh Ceza Mahkemesi, Demirci Sulh Ceza Mahkemesi ve Derik Sulh Ceza Mahkemesi'nin başvuru kararlarında, Cumhuriyet savcısının ya da mahkemenin kararı olmaksızın yasaklama tedbirinin uygulanmasının masumiyet karinesine aykırı olduğu, özgürlük ve güvenlik hakkı ile insan haklarına saygı yükümlülüğü ile bağdaşmadığı ve seyahat hakkının kısıtlandığı, bu tedbirlere karşı itiraz hakkının tanınmamasının hak arama hürriyetine ters düştüğü, temel hak ve özgürlüklerin ölçüsüz olarak sınırlandığı, ayrıca kurallarda yer alan 'taraftar' kavramı ile yükümlülüklerin uygulanmasına ilişkin kavramların belirsiz olduğu belirtilerek 6222 sayılı Kanun'un 18. maddesinin 3., 8. ve 9. fıkralarının, Anayasa'nın 2., 5., 10., 12., 13., 15., 19., 23., 36., 38. ve 59. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Anayasa Mahkemesi anılan kararında, söz konusu madde fıkralarının anayasaya aykırı olmadığını kabul etmiştir.
Anayasa Mahkemesi'nin 13/11/2014 tarih 2014/169 E. 2014/167 sayılı karar içeriğinde; Tavşanlı 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin başvuru kararında, suçta ve cezada, geçerli olan kanunilik ilkesi gereği idarenin düzenleyici işlemleri ile ceza ihdas edemeyeceği, suçu oluşturan eylemin ve suçun unsurlarının kanun ile belirlenmediği, seyirden yasaklama tedbirine ilişkin kararın kim tarafından verileceğinin ve uygulanacağının düzenlenmediği, bazı hususlarda kanun yerine yönetmelikle düzenleme yapıldığı, tedbire uyulmaması durumunda verilecek cezanın hapis cezası olarak infaz edilme ihtimalinin bulunmasına rağmen konunun yönetmelikle düzenlenmesi ve idareye bu konuda yetki verilmesinin kanunilik ilkesini ihlal ettiğini, ayrıca belirlilik ve öngörülebilirlik açısından da hukuka uygun olmadığını belirtilerek 6222 sayılı Kanun'un 18. maddesinin 3. fıkrasının birinci cümlesi ile 9. fıkrasının, Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Anayasa Mahkemesi anılan kararında, söz konusu madde fıkralarının anayasaya aykırı olmadığını kabul etmiştir.
Anayasa Mahkemesi'nin 18/02/2015 tarih 2015/19 E. 2015/17 sayılı karar içeriğinde; Sivas Çocuk Mahkemesi'nin başvuru kararında, hakkında soruşturma başlatılmış kimse hakkında hakim ya da mahkeme kararı olmaksızın kolluk tarafından idari bir işlem ile spor müsabakalarını seyirden men tedbiri uygulandığı, bu tedbirin açık ve belirli bir tedbir olmadığı ayrıca kuralların kanunilik ilkesini ve hiç kimsenin fiilin işlendiği zaman suç oluşturmayan fiilden mahkum edilemeyeceği kuralını ihlal ettiği belirtilerek 6222 sayılı Kanun'un 18. maddesinin 3. ve 9. fıkralarının, Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Anayasa Mahkemesi anılan kararında, söz konusu madde fıkralarının anayasaya aykırı olmadığını kabul etmiştir.
Ceza muhakemesinde koruma tedbirleri, kişinin suçluluğu yargı kararıyla tespit edilmeden önce temel bir hakkın sınırlandırılması sonucunu doğuran ve amacı muhakemenin yapılabilmesini veya ileride verilmesi muhtemel olan hükmün infazının yerine getirilmesini sağlamak olan işlemlerdir. Koruma tedbirleriyle ulaşılmak istenen amaçlar arasında şüpheli kişinin veya sanığın hazır bulunmasını ve delillerin karartılmamasını güvence altına almak başta gelir ayrıca koruma tedbirleriyle, kişi hak ve özgürlüklerini sınırlandırmanın kanunla yapılması, geçici olması ve amaç değil araç olması esastır.
6222 sayılı Kanun'un 18/3. maddesi uyarınca uygulanan 'seyirden yasaklama' tedbiri, Kanun'da tanımlanan veya yollamada bulunan ilgili kanunlardaki suçlardan birinin işlendiği şüphesinin olması ve bu şüphe nedeniyle hakkında soruşturma başlamış olması durumunda hiçbir karara gerek olmaksızın Kanun gereği derhal uygulamaya konulan 'özgün ve önleyici amaçlı koruma tedbiri'dir.
Seyirden yasaklama tedbiri bakımından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun'undaki koruma tedbirlerine ilişkin genel kuralların dışına çıkılmıştır. Nitekim, ceza yargılamasına konu seyirden yasaklama kararının sebebini oluşturan eylemden ayrı olarak mahkeme kararı olmaksızın uygulanması, ceza muhakemesinin yapılmasını veya yapılan muhakemenin sonunda verilecek kararları etkileme özelliğinin bulunmaması, verilmesi muhtemel hapis veya adli para cezasının infazını güvence altına alma ile delil temini ve muhafazası amaçlarını taşımaması, anılan Kanun'un 18/3. maddesi uyarınca yerine getirilen seyirden yasaklama tedbirini ceza yargılamasında uygulanan diğer koruma tedbirlerinden farklı kılmaktadır. Özellikleri dikkate alındığında seyirden yasaklama koruma tedbiri, klasik koruma tedbirlerinin sahip olduğu amaca hizmet etmemekte, suçun önlenmesi amacını taşıdığı anlaşılmaktadır.
6222 sayılı Kanun'da tanımlanan veya anılan Kanun'un yollamada bulunduğu diğer kanunlarda belirtilen suçlarla ilgili olarak başlatılan ceza muhakemesinin anılan Kanun'un 18/1. ve 18/6. maddesinde belirtilen kararlardan biri ile sonuçlanması halinde, koruma tedbiri niteliğinde olan seyirden yasaklama tedbiri, güvenlik tedbiri niteliğinde olan seyirden yasaklanma yaptırımına dönüşür ve anılan Kanun'un 18/1. ve 18/6. maddelerinde belirtilen sürelerle spor müsabakalarını seyirden yasaklanma tedbirinin uygulanmasına devam edilir.
6222 sayılı Kanun'un 18. maddesinde spor müsabakalarını seyirden yasaklama kurumu düzenlenmiştir. Anılan maddede, bu Kanunda tanımlanan veya yollamada bulunulan ilgili kanunlardaki suçlar nedeniyle koruma, güvenlik ve önleyici idari tedbiri olarak uygulama alanı bulmaktadır. Bu tedbir ile kişinin seyir hakkı kısıtlanmakla beraber diğer taraftan spor tutkusu nedeniyle malı ve canı tehlikede olan diğer izleyiciler korunmakta ve sporda her türlü düzensizliğin önlenmesi amaçlanmaktadır.
Seyirden yasaklama, anılan Kanun'un 18/1. maddesinde, 'kişinin müsabakaları ve antrenmanları izlemek amacıyla spor alanlarına girişinin yasaklanması' biçiminde tanımlanmıştır. Bu tanımda yer alan bazı kavramlara, 6222 sayılı Kanun'un 3. maddesinde yer verilmiştir.
Buna göre, 'spor müsabakası', federasyonların düzenlediği veya düzenlenmesine izin verdiği ya da katkıda bulunduğu her türlü sportif karşılaşma ve yarışmayı (3/1-ı), 'spor alanı', spor müsabakalarının veya antrenmanların gerçekleştirildiği alanlar ile seyircilere ait seyir alanları, sporculara ait soyunma odası ve bu Kanunun uygulanması kapsamında spor yapmaya elverişli alanları (3/1-g) ifade etmektedir. Bu kanunda tanımına yer verilmeyen kavramlara gelince, 'antrenman', spor müsabakaları için yapılan hazırlığı, 'Seyir/İzleme' ise, bir olayın gerçekleşmesini öğrenmek veya eğlenmek için takip etmeyi ifade etmektedir.
Böylelikle, seyirden yasaklamanın anlamı, hakkında bu tedbir uygulanan kişinin seyir/izleme amacıyla spor müsabakalarının veya antrenmanlarının gerçekleştirildiği alanlar ile seyircilere ait seyir alanlarında ve sınırlı sayıda sayılan diğer alanlarda bulunması yasak olup kişi hiçbir spor müsabakasını veya antrenmanını izleyemeyecektir. Örneğin, futbol müsabakası nedeniyle hakkında bu tedbir uygulanan kişi basketbol müsabakalarını da izleyemeyecektir. Seyirden yasaklanmanın uygulama alanı, seyirden yasaklanan kişinin müsabakanın başlangıç saatinde ve bundan bir saat sonra bulunduğu yere en yakın genel kolluk birimine başvurma yükümlülüğünden daha geniştir. Genel kolluk birimine başvurma yükümlülüğü, yasaklama kararının sebebini oluşturan fiilin işlendiği müsabakanın tarafı olan ve taraftarı olduğu takımın katıldığı spor müsabakaları ile sınırlıdır. Örneğin, A ve B spor kulüpleri arasında oynanan futbol müsabakasında seyirden yasaklanan bir kimse, sadece müsabakayı izlerken taraftarı olduğu A veya B spor kulübünün futbol müsabakası sırasında genel kolluk birimine başvurmakla yükümlüdür. Bu kimse, taraftarı olduğu A veya B spor kulübünün diğer spor dallarında (basketbol, hentbol ve sair) oynanan spor müsabakası sırasında genel kolluk birimine başvurma yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Spor alanlarında seyir/izleme amacı dışında bulunan kişiler (sporcular, antrenör, kolluk birimleri, sağlık çalışanları ve sair) hakkında koruma, güvenlik ve idari tedbir kararı gereğince spor müsabakalarını seyirden yasaklama hali uygulanamaz, anılan kişiler mesleki faaliyetlerini icra etmek için spor alanlarına girebilirler ve 6222 sayılı Kanun'un 18/9. maddesinde tanımlanan suç kapsamında haklı ve kabul edilebilir bir mazaret kabul edilebilir. Ancak, bu kişiler mesleki faaliyetleri dışında seyircilere ayrılan bölümde olmaları veya spor alanlarında seyir için bulunmaları halinde anılan yasak hali ve en yakın genel kolluk birimine başvurma yükümlülüğü söz konusu olacaktır.
Futbol dalında faaliyeti bulunan mevzuata uygun olarak kurulmuş ve TFF tarafından tescil edilmiş dernek veya şirket statüsündeki spor kulüpleri, TFF tarafından her futbol sezonunda açıklanan sezon planlamasına uygun olarak resmi müsabakaların sona erdiği veya resmi müsabakalara ara verildiği dönemlerde özel müsabaka ve turnuva yapabilmektedirler ancak yapılması düşünülen özel müsabaka veya turnuvalar için organizatör kulüp veya müsabaka organizatörü bir dilekçe ile TFF’ye başvuruda bulunarak yazılı izin almak zorundadır. TFF, 'Özel Müsabaka ve Turnuva Talimatı''nda yer alan kriterlere uygun başvuruları onaylamakla birlikte ilgili müsabaka veya turnuvaya hakem, gözlemci veya temsilci atamaktadır.
Böylelikle, futbol dalında 'özel müsabaka veya turnuva', TFF tarafından düzenlenmesine izin verilen ve katkıda bulunulan sportif karşılaşmayı ifade etmektedir. Bu halde, koruma, güvenlik veya önleyici idari tedbir gereği spor müsabakalarını seyirden yasaklanan kişi, hazırlık maçı olarak tabir edilen özel müsabaka veya turnuvayı hiçbir suretle izlemek için spor alanlarına giremeyeceği gibi yasaklama kararının sebebini oluşturan fiilin işlendiği müsabakanın tarafı olan ve taraftarı olduğu takımın katıldığı özel müsabaka veya turnuvanın yapılacağı gün, yurt içinde bulunduğu takdirde, müsabakanın başlangıç saatinde ve bundan bir saat sonra bulunduğu yere en yakın genel kolluk birimine başvurmakla yükümlüdür.
Yukarıda belirtilen kanun ve yönetmelik hükümleri, Anayasa Mahkemesi kararları ile koruma tedbiri olarak spor müsabakalarını seyirden yasaklama kararının hukuki niteliği karşısında, 28/12/2013 tarihinde Sanica Boru Elazığspor – Çaykur Rizespor futbol takımları arasında yapılan spor müsabakası sonrasında sanığın stadyum içerisinde 6222 sayılı Kanun'un 16/1. maddesi kapsamında yasak alanlara girme eylemi sonrası başlatılan soruşturma gereğince kolluk tarafından spor müsabakalarını seyirden yasaklama tedbiri uygulanmasında ve sanığın, yurt içinde bulunduğu takdirde, yasaklama kararının sebebini oluşturan fiilin işlendiği müsabakanın tarafı olan ve taraftarı olduğu takımın katıldığı spor müsabakasının başlangıç saatinde ve bundan bir saat sonra bulunduğu yere en yakın genel kolluk birimine başvurmasında hukuka aykırılık bulunmadığı ve bu tedbirin gereklerine uymayan sanığın eyleminin 6222 sayılı Kanun'un 18. maddesinin 9. fıkrasında tanımlanan suçu oluşturduğu gözetilmeden; sanığın mahkumiyeti yerine yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 29/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.