10. Hukuk Dairesi 2022/7094 E. , 2022/10062 K.
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
İlk DereceMahkemesi : Denizli 4. İş Mahkemesi
Dava, geçirdiği kazanın iş kazası olmadığının tespiti ve aksi kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının reddine dair karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; olay günü, kazalı ...'ın müvekkillerine ait işyeri binasının çatısının tamirat, tadilat vb. işleri sebebiyle ortaklık yaptığı Cafer Birtürk ile işyerine geldiğini, bu kişilere yapılması istenen işlerin anlatıldığını, bunun ardından, kazalı ...'ın, fiyat teklifi vermek için süre istediğini ve konuşmanın yapıldığı idari binadaki odadan dışarı çıktığını, ofisten dışarı çıktığı esnada müvekkilinin haberi olmadan çatıya çıkarak kendi dikkatsizliği sebebiyle düşmesi sonucunda yaralandığını, Pamukkale Üniversitesi Hastanesinde tedavi görmekte iken kazadan yaklaşık 5 ay sonra 14/07/2016 tarihinde vefat ettiğini, kaza sonrasında davalı ... tarafından yaptırılan inceleme sonucunda düzenlenen 06/09/2017 tarihli ve 104651/İR/35 sayılı rapor ile, olayın iş kazası olduğunun tespit edildiğini, rapor doğrultusunda müvekkilleri hakkında ceza yargılamasının yapıldığını ve idari para cezasının düzenlendiğini, olay sebebiyle müvekkilleri aleyhine kazalının ailesi tarafından maddi ve manevi tazminat talepli dava açıldığını, davalı Kurum tarafından da rücuan tazminat talepli dava açıldığını, bunların sonucunda müvekkillerinin maddi ve manevi anlamda zarara uğradığını ve uğramaya devam ettiğini, müteveffa kazalının müvekkillerinin işçisi olmaması sebebiyle söz konusu olayın iş kazası olmadığını, kazalının hastaneye kaldırılmasından kısa bir süre sonra hastanenin davalı Kurumun sağlık yardımlarına ilişkin sürenin bittiği gerekçesiyle tedavi masraflarının karşılanmayacağının bildirdiğini, bunun üzerine kazadan sonra müteveffanın her türlü sıkıntısı ile ilgilenen müvekkilinin, muhasebecisine, davalı ... arayarak masrafların karşılanmamasının sebebini öğrenmesini istediğini, bunun üzerine muhasebecisinin yaptığı görüşmede, Kurumun görevlilerinin, olayın, işyerinde gerçekleşmesi sebebiyle iş kazası olduğunu, bu sebeple bu kişinin sigortasını yapmaları gerektiğini, aksi halde çok ciddi cezalar ödeyeceklerini söylemesi üzerine müvekkillerinin, kazalının sigorta girişini yapmak ve davalı Kuruma iş kazası bildiriminde bulunmak zorunda kaldıklarını, kazalının, müvekkillerinin çalışanı olmadığını, kendi nam ve hesabına çalışan bir çatı ustası olduğunu, bu durumun, kazalının kolluk ifadesi ile kazalının birlikte iş yaptığı ve olay esnasında olay yerinde bulunan Cafer Birtürk'ün kolluk ifadesi ile sabit olduğunu, bu sebeple müvekkilleri ile kazalı arasında iş sözleşmesinin değil, eser sözleşmesinin olduğunu, Denizli 1. İş Mahkemesinin 2009/460 Esas sayılı dosyasında görülen Kurumun açtığı rücuan tazminat talepli davada, kazalı kurum sigortalısı ile müvekkilleri arasındaki işçi-işveren ilişkisinin varlığının ispat edilememesi, çatı yapım işi ile uğraşan kurum sigortalısı ile iş yeri arasında eser sözleşmesinin olduğu gerekçesi ile husumet sebebiyl davanın reddine karar verildiğini beyanla; müteveffa kurum sigortalısının müvekkillerinin işçisi olmadığının ve 25/02/2015 tarihinde işyerinde gerçekleşen olayın iş kazası olmadığının tespitine, kurum sigortalısı için müvekkilleri tarafından yapılmak zorunda kalınan hatalı sigortalılık kaydının ve ... Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının 06/09/2017 tarihli ve 104651/İR/35 sayılı raporunun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve yersiz olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, dava dilekçesinde yer verilen iddiaların hukuka uygun olmadığını, olaya ilişkin olarak Kurum tarafından yaptırılan araştırma sonucunda düzenlenen 06/09/2017 tarihli ve104651/İR/35 sayılı inceleme raporunun aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğunu, kurum işlemlerinin mevzuata uygun olduğunu, kurum kayıtları esas olup, bunların aksinin ancak eşdeğerde yazılı belgelerle ispat edilebileceğini beyanla; davanın reddini talep etmiştir.
Dahili davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi ...'ın, çatı ve soğuk demir işlerinde yevmiye usulü ile çalışan bir işçi olduğunu, müteveffanın bağımsız çalıştığını gösterir Bağ-Kur sigortalılık kaydının bulunmadığını, ayrıca bağımsız çalışmaları ile gelir elde ettiğine dair vergi sicil kaydının da bulunmadığını, müteveffanın, hizmet cetvelinden de anlaşılacağı üzere, değişik işyerlerinde kısa süreler ile benzer işlerde çalıştığını, müteveffanın, olay günü davacıların işyerinde çatı sökümü ve tamiri işinde çalışmaya gittiğini, bu esnada yanında kendisi gibi yevmiye usulü ile çalışan ... isimli işçinin bulunduğunu, çatıya ilk olarak ...'ın çıktığını ve takım çantasını yukarı çekmek için aşağıda bekleyen müteveffaya bir ip sarkıttığını, müteveffanın takım çantasını ipe bağlayınca ...'ın takım çantasını yukarı çektiğini, daha sonra aynı merdiven ile müteveffanın çatıya tırmandığını, işçilerin çatıya tırmandığı merdivenin, profil demirden yapılmış, yaklaşık 12-13 metre uzunluğunda, 40 cm genişliğinde ve 150-200 kilo ağırlığında olduğunu, bu ebatlardaki bir merdivenin insan kuvveti ile çatıya kurulmasının mümkün olmadığını, merdivenin, çalışmanın yapılmasından önce davacı işveren tarafından kurdurulduğunu, işçilerin söküm işine başlayacakları sırada kazanın meydana geldiğini ve müteveffanın çatıdan düşerek ağır yaralandığını, olaydan sonra hastaneye kaldırıldığını, davacı ...'nin hastane bahçesinde tanıkların huzurunda, bütün masrafları kendisinin karşılayacağını, müteveffanın sigorta girişinin yapılacağını ve kimsenin mağdur edilmeyeceğini söylediğini, daha sonra müvekkilleri haklarını aramaya çalışınca davacının yanında çalışan ya da menfaat ilişkisi olduğu kişileri tanıklığına dayanarak müteveffanın işçisi olduğunu reddettiğini, müteveffanın kendi inisiyatifi ile fiyat vermek amacıyla ve kendisinin bilgisi olmadan çatıya çıktığını iddia ettiğini, davacı hakkında olay sebebiyle Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/814-349 Esas ve Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda taksirle ölüme sebep olma suçundan davacının mahkumiyet karar verildiğini, bu kararın da istinaf denetiminden geçerek kesinleştiğini beyanla; davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece,'Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile, müteveffa 2001199608870 sigorta sicil numaralı ...'ın davacılar tarafından hizmet akdine tabi olarak çalıştırılan işçisi olmadığının tespitine ve müteveffa ...'ın 25/02/2016-14/07/2016 tarihleri arasında yapılan hizmet akdine tabi zorunlu sigortalılık süreleri tescilinin iptaline, belirtilen hususlar yönünden SGK Başkanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Baş müfettişi İlhan Tangobay tarafından düzenlenen 06/09/2017 tarihli ve 104651/35/İR/:35 sayılı inceleme raporunun iptaline, müteveffa ...'ın ölümüyle sonuçlanan 25/02/2016 tarihli olayın iş kazası olmadığının tespiti talebinin reddine,..' karar verilmiştir.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğunu, dava konusu olayın iş kazası olmadığını, bu yöndeki talebin reddinin hukuka aykırı olduğunu beyan ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen red kararının hukuka aykırı olduğunu, kararın kendi içinde de çelişkili olduğunu, 06/09/2017 tarihli inceleme raporununu da iptal edildiğini, eksik inceleme ve delillerin yanılgılı değerlendirilmesi neticesinde karar verildiğini beyan ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
Dahili davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle: davacı ile müteveffa arasında işçi-işveren ilişkisi olmadığı kararının hukuka aykırı olduğunu, ceza yargılaması sonunda verilen kararın kesinleştiğini, müteveffanın kendi nam ve hesabına çalışırken değil işverenin iş yerinde işveren tarafından talimatlandırıldığı işte işverene bağlı olarak çalıştığı sırada kazanın meydana geldiğini beyan ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve tüm taleplerin reddini istemiştir.
B-BAM KARARI
Yerel mahkeme kararı yerinde görülerek istinaf istemlerinin reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Taraf vekilleri istinaf dilekçe içeriklerini tekrarla kararın temyizen bozulmasını talep etmişlerdir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa'nın 13 ve devamı maddeleridir.
5510 sayılı Yasanın 13. maddesinin birinci fıkrasında iş kazası, “a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b)-(Değişik bend:17.04.2008-5754 S.K./8.mad) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
c)-Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d)-(Değişik bend:17.04.2008-5754 S.K./8.mad) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e)-Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olaydır.” şeklinde tanımlanmıştır.
Ne var ki, dava açılmadan önce veya açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması; eş söyleyişle tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması halinde, bu olayın hükümde göz önüne alınması ve Mahkemenin, davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir. Dava tüm tarafları bakımından konusuz kalmadıkça inceleme yapılması ve uyuşmazlığın sonuçlandırılması gerekir.
Somut olayda, davaya konu iş kazasına ilişkin Kurum tarafından düzenlenen 06.09.2017 tarihli inceleme raporunda,309 sicil sayılı davacı işverene ait haddehane mahiyetli işyerinde 25.02.2016 tarihinde davacı işverene ait fabrikan işyerinin çatı onarım işinde çatıdan düşerek yaralanan davalının uğradığı kazanın,müfettiş raporunda iş kazası olduğu sonucuna varıldığı,raporda olayın oluş şekli olarak da,davalı kazalının davacı işveren temsilcisinin beyanın aksine çatı onarımı için fiyat vermek üzere çatıya çıkması nedeniyle değil,çatı onarım işine başlamış olan kazalının bu işi yaparken çatının orta kısmında bulunan şeffaf saca basması nedeniyle yaklaşık 9 m yükseklikten düşerek yaralandığı sonra da hastanede vefat etmiş olduğu,yine rapordaki tespitlere göre kazanın meydana geldiği tarihten sonra davacı işveren adına 309 sicil no.lu kaza tarihi olan 25.02.2016 tarihi itibariyle kapsama girmiş olan çatı tamiri mahiyetli bir işyerinin davacının 02.03.2016 tarihinde verdiği işyeri bildirgesi ile tescil edildiği,yine davacı işverenin 02.03.2016 tarihinde davacı adına 25.02.2016 tarihli işe giriş bildirgesinin de verildiğinin,yine işveren tarafından söz konusu iş kazası bildiriminin 27.10.2016 tarihinde yapıldığının tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Davalılar murisinin davalı işyerindeki çatıdan düşmek suretiyle kazalının önce yaralandığı sonra vefat ettiği hususu ihtilafsız olup öte yandan yukarıda belirtilen tespitlere göre, Mahkemenin yazılı şekilde verdiği hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Dava konusu iş kazasının davacılara ait işyerinde meydana geldiği,davacı işverenin 27.10.2016 tarihinde iş kazası bildiriminde bulunduğu,02.03.2016 tarihinde de işverenlik tarafından kaza tarihi itibariyle işe giriş bildirgesinin verilmiş olduğu hususu ile davalılar murisinin kaza tarihinde 4/b sigortalılığı ile vergi mükellefiyetinin de olmadığı,yine meslek kuruluşları ve oda kaydının olmadığı hususları da irdelenmek suretiyle,ceza dosyası kapsamı dahil olmak üzere tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle meydana gelen kazanın, iş kazası olup olmadığı hususunda bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerince bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 29.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.