10. Ceza Dairesi 2020/4962 E. , 2020/4531 K.
İtirazla İlgili Mahkeme Kararı : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesi’nin Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER:
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık hakkında Uşak 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yapılan yargılama sonucu 29.03.2018 tarihinde 2018/ 20 esas ve 2018/100 sayılı karar ile sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurusu İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 27.11.2018 tarih 2018/1355 esas ve 2018/ 386 sayılı kararı ile esastan reddedilmiştir.
Hüküm sanık müdafii tarafından tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesince 22.06.2020 tarih 2019/758 esas ve 2020/3091 sayılı karar ile sanık hakkındaki hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itiraz yazısında:
'Narkotik Suçlarla Şube Müdürlüğü Sokak Suçlarıyla Mücadele Büro Amirliği’nce, Uşak ili Aybey ve Köme mahalleleri civarında Hasret isimli şahsın uyuşturucu madde ticareti yaptığına ilişkin istihbari bilgiler elde edildiğine dair 04/05/2017 tarihli rapor tanzim edildiği, ardından yapılan araştırmada uyuşturucu madde satan şahsın ... isimli kişi olduğunun 10/05/2017 tarihli raporla belirlendiği, bilahare yapılan araştırmalarda şahsın, kendisinden uyuşturucu madde temin etmek isteyen müşterileri ile telefonla belirlediği bir yerde buluşarak uyuşturucu madde ticaretini gerçekleştirdiğinin tespit edildiği,
22/05/2017 günü hakkında uyuşturucu madde kullanmak suçundan soruşturma yapılan ...'dan 5 adet uyuşturucu hapın ele geçirildiği, ele geçirilen haplar üzerinde İzmir Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün IZM-KIM-17-07961 sayılı uzmanlık raporuna göre; ECSTASY olarak da bilinen ve bir Amfetamin türevi olan MDMA (N-Metil-3,4 Metilendioksiamfetamin) etken maddesi içerdiğinin tespit edildiği, ...’ın ifadesinde; '...'un kullandığı ... nolu GSM hattından arayarak ikametine gittiğinde ...'tan 100,00 TL karşılığında 5 adet uyuşturucu nitelikli sentetik hap satın aldığını' beyan ettiği,...’un uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair kuvvetli şüphe oluşması üzerine, kendisinin kullandığı ... nolu GSM hattının iki ay süreyle dinlenebilmesi için Uşak 2. Sulh Ceza Hakimliği’ nin 2017/1442 değişik iş sayılı kararı ile izin alınarak şüpheli hakkında iletişimin dinlenmesi tedbirinin uygulanmaya başlandığı, 23/07/2017 tarihinde de sanık hakkındaki tedbirin Uşak 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 2017/2117 değişik iş sayılı kararı ile bir ay süreyle uzatıldığı,
Sanık hakkında iletişimin tespiti tedbiri uygulandığı süre içinde uyuşturucu madde ticaretine yönelik telefon görüşmelerine rastlanılması üzerine, uyuşturucu madde ticaretine yönelik olarak yakalama işlemleri gerçekleştirildiği,
Bu kapsamda 25/06/2017 günü hakkında dinleme tedbiri bulunan sanığın telefonunu ... nolu ankesörlü hattan ve ... nolu telefondan arayan ... ile uyuşturucu madde temini yönünde konuşma yaptığının anlaşılması üzerine, buluşma noktası olarak verilen sanığın ikametinin civarında gerekli tertibatın alınarak beklendiği, yaklaşık 15-20 dakika sonra ... plakalı aracın sanığın ikametinin önünde durduğu, ...'ün araçtan inip, sanığın ikametine girdiği, yaklaşık 4-5 dakika sonra ikametten çıkıp araca bindiği, aracın takibe alınarak Sarayaltı Mahallesi Celal Bayar Caddesi üzerinde durdurulduğu, ...’ün araçtan inerken tedirgin hareketler sergilediğinin gözlemlenmesi üzerine kabaca yapılan üst yoklamasında, sağ çakmaklık cebindeki kabarıklığın ne olduğu sorulduğunda, yaklaşık 1-2 gram civarında esrar maddesini rızası ile görevlilere teslim etmesi üzerine muhafaza altına alındığı, ele geçirilen madde üzerinde İzmir Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce yapılan inceleme sonucu düzenlenen IZM-KIM-17-10447 uzmanlık numaralı rapora göre; net 0,8 gram ağırlığında kahve-yeşil renkli bitki kırıntısının tütünle karışık esrar aktif maddelerinden delta-9-tetrahidrokannabinol etken maddesini içeren bitki kırıntısı olduğunun tespit edildiği,
04/07/2017 günü hakkında dinleme tedbiri bulunan sanığın telefonunu, ... adına kayıtlı ... nolu GSM hattından arayan ... ile yaptığı telefon görüşmelerinin değerlendirilmesi sonucunda; ...'ın sanık ...'tan uyuşturucu madde temini yönünde konuşma yaptığının anlaşılması üzerine, sanığın ikametinin civarında gerekli tertibatın alınarak beklendiği, bir süre sonra ... plakalı motosikletin, sanığın ikametinin önünde durduğu, motosiklet sürücüsü ...'ın motosikletten inerek sanığın ikametine girdiği, yaklaşık 4-5 dakika sonra ikametten çıkarak motosikletine binen ve şahsın takibe alınıp, ... Caddesi üzerinde durdurulduğu, yapılan kontrol sırasında ...'a üzerinde herhangi bir suç unsuru olup olmadığı sorulduğunda, üzerinde bir kaç tane uyuşturucu hap olduğunu beyan ederek, cebinden çıkardığı toplam 5 adet uyuşturucu hapı rızası ile teslim etmesi üzerine hapların muhafaza altına alındığı, ele geçirilen haplar üzerinde İzmir Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce yapılan inceleme sonucu AMFETAMİN türevi olan MDMA (N-Metil-3,4 Metilendioksiamfetamin) etken maddesini içerdiğinin tespit edildiği,
Sanığın ikametinde yapılan aramada; beyaz kağıda sarılı vaziyette daralı tartımında 5 gram gelen toz esrar maddesi ile ikametin çatı kısmında 4 adet saksı içerisinde dikili vaziyette boyları 5 ile 20 cm arasında 7 kök hint kenevirinin ele geçirilerek muhafaza altına alındığı, ele geçirilen maddeler üzerinde İzmir Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü'nce yapılan inceleme sonucunda düzenlenen rapora göre; net 2,2 gram ağırlığında yeşil renkli bitki kırıntısının esrar aktif maddelerinden delta-9- tetrahidrakonnabinol etken maddesini içeren bitki kırıntısı olduğunun tespit edildiği ve elde edilebilecek esrar miktarının 1,98 gram olarak hesaplandığı, net 1 gram ağırlığında yeşil renkli köklü, saplı bitki fidelerinin, hint keneviri bitki fidesi olduğunun tespit edildiği; ancak, fideler küçük olduğundan mevcut haliyle esrar elde etmeye elverişli olmadığının belirtildiği,
Yapılan yargılamada Uşak 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 29/03/2018 gün 2018/20 esas ve 2018/100 sayılı karar ile, sanık hakkında 2313 sayılı Kanuna muhalefet suçundan beraat, uyuşturucu madde ticareti suçundan ise TCK’nın 188/3, 43/1, 62/1, 52/2-4, 58/6 maddeleri gereğince 10 yıl 5 ay hapis ve 240 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
Hükmün sanık ve müdafii tarafından istinaf kanun yoluna götürülmesi üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesi’nin 27/11/2018 gün 2018/1355 esas 2018/386 sayılı karar ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği,
Bu kez hükmün sanık müdafiince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesi’nin 22/06/2020 gün ve 2009/758 esas 2020/3091 sayılı kararı ile “Tüm dosya kapsamına göre; hükme esas alınan 22.05.2017 tarihli olayda haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan ayrı soruşturma yapılan ... ve ...'da ele geçen 5 adet mdma içeren tabletlerin sanık tarafından verildiğine dair tanık ...'nın kollukta müdafiisiz olarak alınan ve sonradan mahkemede döndüğü beyanı dışında yüklenen suçu işlediğine ilişkin her türlü şüpheden uzak mahkûmiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı; hükme esas alınan 25.06.2017 tarihli olayda hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan ayrı soruşturma yapılan ...'de ele geçen net 0,16 gr esrarın sanık tarafından verildiğine dair içeriğine değişik anlamlar yüklenebilen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında yüklenen suçu işlediğine ilişkin her türlü şüpheden uzak mahkûmiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı; hükme esas alınan 04.07.2017 tarihli olayda hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan ayrı soruşturma yapılan ...'da ele geçen 5 adet mdma içeren tabletin sanık tarafından verildiğine dair içeriğine değişik anlamlar yüklenebilen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında yüklenen suçu işlediğine ilişkin her türlü şüpheden uzak mahkûmiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı; sanığın evinde yapılan aramada kullanım sınırları içerisinde bulunan neti 1,98 gr olan esrar ele geçirildiği; sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması” gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararın bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda detayları ile anlatılan somut olayda, sanığın uyuşturucu madde ticareti suçu işlediğini gösterir yeterli delil bulunduğu düşüncesi ile sanık aleyhine itiraz edilmesi gerektiği düşünülmüştür.
Her ne kadar Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesi'nce uyuşturucu madde kullanıcısı oldukları anlaşılan kişilerde ele geçen uyuşturucu maddelerin, sanık tarafından verildiğine dair içeriğine değişik anlamlar yüklenebilen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında yüklenen suçu işlediğine ilişkin her türlü şüpheden uzak mahkûmiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesi ile karar verilmiş ise de; bu tespite katılmak mümkün değildir. Zira yargılama konusu olayda ele geçen uyuşturucu maddeler, telefon görüşmelerinden elde edilen bilgilerle ele geçirilmiştir. Bu durumda telefon görüşmelerinin maddi bulgularla desteklenmediğini ileri sürmek, ele geçirilen uyuşturucu maddeleri görmezden gelmek anlamına gelecektir.
Her şeyden önce, sanığın uyuşturucu madde ticareti ile uğraştığına ilişkin Sokak Suçlarıyla Mücadele Büro Amirliği’nce tutulan tutanaklar, iletişimin tespiti yolu ile elde edilen uyuşturucu madde ticareti yapıldığını gösteren konuşma içerikleri, bu konuşmalardan yola çıkılarak, sanıkla buluşan kullanıcıların takibine yönelik fiziki takipler ve sonrasında bu kişilerden elde edilen uyuşturucu maddeler, sonradan ifadesinden dönmüş olsa da hazırlık aşamasında ...’ın olaydan hemen sonra alınan ve olayla uyumlu sanıktan uyuşturucu madde temin ettiğine ilişkin beyanları, ile sanığın evinden ele geçirilen uyuşturucu maddeler karşısında sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığı anlaşılmaktadır. Nitekim, sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan mahkumiyet kararı veren Uşak Ağır Ceza Mahkemesi’nin kabulü ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesi’nin istinaf başvurusunun esastan ret kararının elde edilen deliller ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, hükmün onanması gerekirken yazılı şekilde bozma kararı verilmesi nedeniyle, Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesi’nin 22/06/2020 gün ve 2009/758 esas 2020/3091 sayılı bozma kararına sanık aleyhine itiraz etme gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.' denilerek temyize konu hükmün onanması talep edilmiştir.
C) CUMHURİYET BAŞSAVCISININ İTİRAZIYLA İLGİLİ YASA HÜKÜMLERİ:
1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 308. maddesi:
(1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, resen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kurulu'na itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
(2) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı Kanun'la eklenen fıkra) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
(3) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı Kanun'la eklenen fıkra) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderir.
2- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un geçici 5. maddesi (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı Kanun'la eklenen):
(1) Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 308 inci maddesinde yapılan değişiklikler, bu Kanunun yayımı tarihinde Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda bulunan ve henüz karara bağlanmamış dosyalar hakkında da uygulanır.
D) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ:
Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesinin itiraza konu olan kararının, itiraz yazısında ileri sürülen tüm nedenler tartışılıp değerlendirilerek verildiği ve kararda bir yanlışlık bulunmadığı anlaşıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı yerinde görülmemiştir.
İtirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderilmesine karar vermek gerekmektedir.
E) KARAR: Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının yerinde görülmediğine,
2- 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, itirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 29.09.2020 tarihinde Sayın Üye ...'ün karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesi'nin 22.06.2020 tarihli 2019/758 esas ve 2020/3091 sayılı kararındaki karşı oy gerekçemde belirtilen hususlar doğrultusunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi ve dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi yönündeki çoğunluğun görüşüne iştirak etmiyorum.