10. Ceza Dairesi 2021/3611 E. , 2021/9354 K.
Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki ... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/05/2018 tarihli ve 2018/155 esas, 2018/495 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 05/02/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Şüpheli ... hakkında, 30/05/2017 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 12/06/2017 tarihli ve 2017/38981 soruşturma, 2017/472 sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetim süresi içinde tedaviye tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 26/10/2017 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre tebliğ edilerek infazı için 21/11/2017 tarihinde ... Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2-... Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, yükümlülüklerine uymamakta ısrar ettiği gerekçesiyle infaz dosyasının kapatılarak 26/01/2018 tarihinde ... Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3-... Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak 06/02/2018 tarihli, 2018/11103 soruşturma, 2018/3478 esas ve 2018/2936 sayılı iddianame ile, sanığın 5237 sayılı TCK’nın 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle ... 9. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4- ... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 16/05/2018 tarihli ve 2018/155 esas, 2018/495 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nın 51. maddesi gereğince cezanın ertelenmesine, 2 yıl denetim süresi belirlenmesine, adli sicil kaydında görülen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren ... 10.Ağır Ceza Mahkemesine ihbarda bulunulmasına, karar verildiği, kararın28/06/2018 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
5- Bu olaydan önce;
a) Şüphelinin 13/03/2015 tarihli uyuşturucu madde ticareti yapma suçu nedeniyle, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 29/04/2015 tarihli, 2015/28487 soruşturma, 2015/15601 esas ve 2015/1545 sayılı iddianamesi ile, TCK’nın 188/3,53,54 ve 63. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle ... 10. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
b) ... 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/02/2016 tarihli ve 2015/2016 esas, 2016/41 sayılı kararı ile; sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu kabul edilerek TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik TCK’nın
191/8. maddesi delaletiyle 5271 sayılı CMK’nın 231/5 maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 18/02/2016 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
c) Kanun yararına bozma istemine konu karar ile ihbarda bulunulması üzerine de, ... 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/12/2018 tarihli ve 2018/443 esas, 2018/436 sayılı kararı ile; hükmün açıklanmasına ve sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine,
d) ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 29/11/2019 tarihli ve 2019/815 esas, 2019/2709 sayılı kararı ile, “istinaf başvurusunun esastan reddine, ... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/155 esas ve 2018/495 sayılı kararına konu 30/05/2017 tarihli suçun ... 10. Ağır Ceza Mahkemesince zorunlu olarak verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali niteliğinde olduğu gerekçesiyle ... 9. Asliye Ceza Mahkemesi kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi için mahkemesine bildirimde bulunulmasına” karar verildiği,
e) Bildirim üzerine Cumhuriyet savcısının, ... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/05/2018 tarihli ve 2018/155 esas, 2018/495 sayılı kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesini talep ettiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ...'in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/05/2018 tarihli ve 2018/155 esas, 2018/495 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
6545 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi yeniden düzenlenmiş olup anılan maddenin 5. fıkrasında, “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.”, 8. fıkrasında “Bu Kanunun; a)188'inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, b)190'ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” ve 9. fıkrasında ise 'Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır' şeklindeki düzenlemelere yer verildiği,
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 07/10/2019 tarihli ve 2019/2219 esas, 2019/6135 karar sayılı ilâmında da kabul edildiği üzere, ilk suçtan dolayı 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Kanun’un 191. maddesi kapsamında verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde işlendiği iddia edilen ikinci suça ilişkin yargılama yapan Mahkemesince, ilk suça ilişkin olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı veren mahkemeye birleştirme talepli ihbarda bulunarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ilk suça ilişkin davanın derdest hale gelmesi sağlandıktan sonra, ikinci suça ilişkin davanın ilk suça ilişkin dava ile birleştirilmesine karar verilmesi, birleştirme kararı verildikten sonra her iki suça ilişkin deliller birlikte değerlendirilerek, ikinci suç bakımından mahkûmiyete yeterli delil bulunduğu ve bu suçun ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim
süresi içinde işlendiği tespit edilirse, bu suç sadece ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali sayılarak ilk suça ilişkin hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerektiği,
Somut olayda, sanığın ilk suçu olan 13/03/2015 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 29/04/2015 tarihli iddianameyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, ... 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/02/2016 tarihli ve 2015/206 esas, 2016/41 sayılı kararıyla mahkumiyetine, 6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanun'un geçici 7/2. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 18/02/2016 tarihinde kesinleştiği,
Sanığın denetim süresi içerisinde aynı nitelikte suç işlediğinin inceleme konusu olan ve ikinci suça ilişkin yargılama yapan Mahkemesince ihbarda bulunulması üzerine, ... 10. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 05/12/2018 tarihli ve 2018/443 esas, 2018/436 sayılı kararıyla hükmün açıklanması ile adı geçen sanığın mahkumiyetine karar verildiği, anılan kararın istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 29/11/2019 tarihli ve 2019/815 esas, 2019/2709 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek anılan kararın kesinleştiği,
Tüm bu bilgiler karşısında, inceleme konusu olan ve ikinci suça ilişkin yargılama yapan Mahkemesince, ilk suça ilişkin olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı veren mahkemeye birleştirme talepli ihbarda bulunup davanın derdest hale gelmesi sağlandıktan sonra, ikinci suça ilişkin dava ile birleştirilmesine karar verilmesi gerektiği, ancak ilk suça ilişkin kararın istinaf incelemesinden geçerek kesinleşmesi nedeniyle her iki dosyanın birleştirilerek görülme imkanının kalmadığının anlaşıldığı,
Bu durumda, sanığın 30/05/2017 tarihli ikinci eyleminin, ... 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/02/2016 tarihinde kesinleşen, 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun'un 191/8. maddesi gereğince zorunlu olarak verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair 27/01/2015 tarihli kararının 5 yıllık denetim süresi içinde işlenmiş olması nedeniyle bu kararın ihlali olarak değerlendirileceği ve 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapma yasağı nedeniyle ihlal olarak nitelendirilen ikinci suçtan sanığın mahkumiyetine karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek ... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/05/2018 tarihli ve 2018/155 esas, 2018/495 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 13/03/2015 tarihinde işlediği iddia olunan uyuşturucu madde ticareti yapma suçu nedeniyle, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 29/04/2015 tarihli, 2015/28487 soruşturma, 2015/15601 esas ve 2015/1545 sayılı iddianamesi ile ... 10. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, ... 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/02/2016 tarihli ve 2015/2016 esas, 2016/41 sayılı kararı ile; sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu kabul edilerek TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik TCK’nın 191/8.maddesi delaletiyle 5271 sayılı CMK’nın 231/5 maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 18/02/2016 tarihinde itiraz edilmeden kesinleşmesinden sonra, kanun yararına bozma istemine konu karar ile ihbarda bulunulması üzerine de, ... 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/12/2018 tarihli ve 2018/443 esas, 2018/436 sayılı kararı ile hükmün açıklandığı, anlaşılmaktadır.
28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/8. maddesinde yer alan, “Bu Kanunun;
a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti,
b) 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesinde belirtilen şartlar aranmaksızın sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin kanuni bir zorunluluk olduğu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/5. fıkrasında yer alan, “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki ve 9. fıkrasında yer alan 'Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır' şeklindeki düzenlemeler birlikte dikkate alındığında,
... 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/02/2016 tarihli ve 2015/2016 esas, 2016/41 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının TCK’nın 191/8. maddesine göre verildiği, kararın 18/02/2016 tarihinde kesinleştiği, kanuni zorunluluk nedeniyle verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının Cumhuriyet savcılıkları tarafından verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile aynı hukuki sonuçları doğuracağı anlaşıldığından; sanığın 30/05/2017 tarihli eylemini, ... 10. Ağır Ceza Mahkemesince zorunlu olarak verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde gerçekleştirmesi nedeniyle, 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapma yasağı bulunduğu ve bu suçun sadece ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali sayılabileceği, kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan eylem nedeniyle, mahkemesince açılan kamu davasında “düşme kararı” verilip ihbarda bulunulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-)Karar:
Açıklanan nedenlerle, kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan eylem nedeniyle, mahkemesince açılan kamu davasında 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince “düşme” kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; ... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/05/2018 tarihli ve 2018/155 esas, 2018/495 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
29/09//2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.