Ceza Genel Kurulu 2021/103 E. , 2021/695 K.
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 1. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 9-72
Sanık ...'in kasten öldürme suçundan TCK'nın 81/1, 62/1, 53/1, 63 ve 54/1. maddeleri uyarınca 25 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, mahsuba ve müsadereye ilişkin İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 10.11.2016 tarihli ve 429-345 sayılı resen istinafa tabi hükme yönelik sanık müdafisi tarafından da istinaf başvurusunda bulunulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince 10.02.2017 tarih ve 106-116 sayı ile, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Hükmün sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 05.11.2019 tarih, 1492-4722 sayı ve oy çokluğuyla;
'...Sanıklardan ...'in, silahın kendisinde olduğu ve doldur boşalt yaparken ateş aldığı yönündeki beyanları ile olay yerinde bulunan sanıkların, maktulün kız kardeşi olan tanık ...'in ve sanık ...'in sanık ...'in savunmalarını doğrular nitelikteki beyanlarının bulunduğu, mahkeme aşamasında dinlenilen görgü tanıkları olan..., ... ve...'ın sanıklardan ...'in elinde silah bulunduğu ve silahın doldur boşalt yaparken ateş aldığını ifade ettikleri, buna karşın maktul ...'nın kardeşi ... ile babası ... ve yeğeni ...'nın, maktule yönelik ateş eden kişinin sanık ... olduğu yönündeki beyanlarının bulunması karşısında;
1- Olay günü ve saatine uygun bir vakitte, olay yerinde, maktule ateş eden kişinin sanık ... olduğunu söyleyen tanıkların da getirtilerek bu tanıkların ayrıntılı ifadelerine başvurularak keşif yapılmadan,
2- Dosya içerisinde bulunan, bilirkişi Mesut Hal tarafından düzenlenen 08.03.2016 tarihli raporda yer alan görüntülerin, olayın hangi aşamasına ilişkin olduğunun tespiti ile görüntülerdeki şahısların kimler olduğu yönünde teşhis yaptırılmadan ve yeterli bilirkişi raporu alınmadan eksik araştırma sonucu hüküm kurulması,' isabetsizliklerinden bozulmasına ve dosyanın İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş,
Daire Üyeleri C. Topaktaş ve İ. İlhan;
'...Dosya kapsamına yansıyan beyanlara göre maktulün kardeşi olup eşi Suriye'de bulunan evli ve 4 çocuklu tanık ...'nin sanık ... ile sevgili oldukları, cinsel birliktelik yaşadıkları, sanık ...'un, ...'nın kardeşi olan ... tarafından ...'nin evinde uygunsuz bir şekilde yakalanmasından sonra, ... ile sanık ... arasında kavga çıktığı, bu kavga sırasında...'un darbedildiği, öldürme olayının bu darp nedeniyle meydana geldiği, dolayısıyla asıl husumetli olanın ... olduğu anlaşılmaktadır. Tanık ...'nin beyanlarının sanık ... ile ilişkisine bağlı olarak taraflı olduğu anlaşılmaktadır. Yerel Mahkemede bu hususu göz önünde tutmuş olup, ...'nin beyanlarını hükme esas almamıştır. Sonradan duruşmaya getirilerek dinletilen tanıkların beyanları da birbirleri ile çelişkili olup Mahkemece hükme esas alınmamıştır. Aynı zamanda öldürme olayının görgü tanığı olan müşteki ... ve mağdur sanık ...'nın beyanlarını hükme esas almıştır. Bu kişilerin beyanları olayın oluşuna uygun düştüğü için Yerel Mahkemece diğer beyanlardan üstün tutulmuştur. Bu tanıklar sanık ...'un 30 metre mesafeden bir el ateş ettiğini iddia etmektedirler. Gerçekten de bir el ateş edilmiş olduğu olay yerinden elde edilen bir adet boş kovandan anlaşılmaktadır. Kriminal rapora göre olayda kullanılan silahın bir arızası var ise de, her seferinde aynı işlem tekrarlanarak silahın horozu her seferinde kaldırıldığında, olayda kullanılan silahla tek tek atış yapılabilmektedir. Hazırlık tahkikatı aşamasında dinlenilen ancak duruşmaya çağrılmayan tanık Muhammet Mağara da sanık ...'un ateş ettiğini söylemektedir.
Sanık ...'un ateş ettiği konusunda beyanlar hüküm kurmaya yeterli olup, öldürme suçunu işleyenin sanık ... olduğu anlaşılmaktadır.' şeklindeki düşüncelerle karşı oy kullanmışlardır.
İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi ise 20.02.2020 tarih ve 9-72 sayı ile;
'...Yargıtay 1. Ceza Dairesi Başkanlığının 05.11.2019 tarihli bozma ilamında belirtilen olay yerinde olay gün ve saatine uygun şekilde tanıklar da hazır olacak şekilde keşif yapılması gerektiğine ilişkin bozma ilamına, yapılacak keşfin sonuca herhangi bir etkisinin olmayacağı, kaldı ki söz konusu bozma ilamında ne şekilde sonuca etki edeceğinin belirtilmediği, yine 08.03.2016 tarihli bilirkişi Mesut Hal tarafından düzenlenen raporda yer alan görüntülerdeki kişiler ile ilgili olarak da aşamada ve mahkememizde sanıklara ve tanıklara sorulduğu, kaldı ki söz konusu görüntülerin olay anı olan silahın ateş edilmesini gösteren görüntüler de olmadığından bu yöndeki bozma ilamına da bu nedenle uyulmayarak sanık ...'in kasten öldürme suçundan mahkûmiyetine dair önceki kararda direnilmesinin somut olaya, yasal düzenlemelere, adalete ve hakkaniyete uygun düşeceği,' şeklindeki gerekçeyle bozmaya direnerek önceki hüküm gibi sanığın cezalandırılmasına karar vermiştir.
Direnme kararına konu bu hükmün de sanık müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.04.2020 tarihli ve 37253 sayılı 'bozma' istekli tebliğnamesiyle dosya 6763 sayılı Kanun'un 36. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 307. maddesi uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 23.02.2021 tarih, 1564-2214 sayı ve oy çokluğu ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanıklar ..., ... ... ve ... ... hakkında kasten öldürme, sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet etme suçlarından verilen beraat kararları temyiz edilmeksizin; sanık ... hakkında ... ...’e karşı kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı itiraz edilmeksizin; sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet etme suçundan verilen mahkûmiyet kararı ile sanık ... hakkında ... ve ...’e yönelik kasten yaralama suçundan verilen beraat kararları, bu kararlara yönelik istinaf taleplerinin Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesince reddedilmesi suretiyle kesinleşmiş olup direnmenin kapsamına göre inceleme, sanık ... hakkında kasten öldürme suçundan verilen mahkûmiyet hükmüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire çoğunluğu ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı kasten öldürme suçunun sübutu bakımından eksik araştırmayla mahkûmiyet kararı verilip verilmediğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından
23.09.2015 tarihli tutanakta; aynı tarihte saat 02.00 sıralarında Haber Merkezi'nden ... Mahallesi, Ulupınar Sokak'ta kavga ve silahla yaralama olayı olduğunun anons edilmesi üzerine olay yerine gidildiği, çok yoğun bir kalabalığın görüldüğü, çevreden edinilen bilgilere göre, sokakta yaşanan kavgada Suriye uyruklu ... isimli şahsın yaralandığı ve vatandaşlar vasıtasıyla Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldığı, Ulupınar Sokak, 38 sayılı yerin önünde 1 adet 7,65 mm kovan olduğu, 41 sayılı yerin önünde de kan izleri olduğunun belirtildiği,
23.09.2015 tarihli olay yeri inceleme raporunda; olay yerinde bulunan ekipten, olayın daha önce aralarında husumet olan iki grup arasında meydana geldiği ve bir şahsın yaralanarak Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldığı bilgisinin alındığı, olayın Ulupınar Sokak ile Cam Sokak kesişiminde 38 numaralı bina önünde meydana geldiği, bina önünde 1 adet kovan ile 41 numaralı ikamet önünde yolda kan benzeri lekeler olduğu, yine 40 numaralı ikametin önünde 34 GU 6741 plakalı otonun sol ön camının kırılmış olduğu, olayla ilgili yaralı şahsın el svaplarını almak için Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesine gidildiği ancak şahıs ameliyatta olduğu için el svapları alınamadığının bildirildiği,
28.09.2015 tarihli teşhis tutanağında; aynı tarihte saat 12.00 sıralarında daha önce de konu ile ilgili telefon görüşmesi yapılan ... ...’in telefonla görevlileri arayarak ... ..., ... ve ... ile birlikte Çakmak Mahallesi, Uzunayna Caddesi üzerindeki Vefa Pastanesi önünde teslim olacaklarını söylemesi üzerine bahse konu yere gidildiği, şahısların görevlilere teslim olduğu, yapılan şifahi görüşmede ... isimli şahsın, “Olay anında tabancanın kendisinde olduğunu, şahısların kalabalık bir şekilde üzerlerine geldiği sırada tabancayı doldur boşalt yaparken tabancanın ateş aldığını, tabanca bir kez patladıktan sonra da silahla birlikte olay yerinden kaçtığını, tabancayı Çırçır Mezarlığı diye bilinen bir yere attığını” beyan ettiği, suç aletini bulabilmek için Çırçır Mezarlığı isimli yere gidildiği, ...’in mezarlığın alt tarafında çalıların arasında poşet içerisinde saklamış olduğu tabancayı rızası ile teslim ettiği, tabancanın yapılan incelemesinde üzerinde FABRIQUE NATIONALE HERSTAL BELGIQE BROWNING'S PATENT DEPOSE ibaresi bulunan, 44534 seri numaralı, 7,65 mm çapında tabanca olduğu, tabancanın fişek yatağında sürülü vaziyette bir adet 7,65 MKE yapımı dolu fişek, tabancaya ait şarjör, şarjöre basılı vaziyette 1 adet MKE yapımı 7,65 mm çaplı dolu fişek olduğu, konuyla ilgili gerekli teşhis işleminin yapılabilmesi için olayın görgü tanıkları olan Suriye uyruklu ... ve ... isimli şahısların Büro Amirliğine çağrıldıkları, görgü tanıklarından olan ... isimli şahsa ulaşılamadığı, İstanbul Barosuna kayıtlı Avukat ... ve tercümede yardımcı olması amacı ile Süleyman Cılbak eşliğinde ... isimli şahsın teşhis odası renkli cam arkasına alınarak ... ..., ..., ... ve ... ...’le birlikte 3 polis memurunun soldan sağa doğru sıralanmış hâlde gösterildiğinde; 3 numaradaki şahsın kardeşi ...’ya ateş eden ...isimli şahıs olduğunu, 1 numaradaki şahsın...’un babası olduğunu ve olaya karıştığını, 7 numaradaki şahsın...’un kardeşi olduğunu ve olaya karıştığını, diğer şahısları ise ilk defa gördüğünü beyan ederek tam ve kesin olarak teşhis ettiği; yine aynı avukat ve tercüman eşliğinde ...’ya aynı şahısların yerleri değiştirilerek gösterildiğinde 4 numaradaki şahsın oğlu ...’ya ateş eden ...isimli şahıs olduğunu, 5 numaradaki şahsın ise...’un babası olduğunu ve olaya karıştığını, diğer şahısları ise ilk defa gördüğünü beyan ettiğinin belirtildiği,
Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen 28.09.2015 tarihli genel adli muayene raporlarında; inceleme dışı sanık ... ...'in vücudunda haricen travmatik bulguya rastlanılmadığı; inceleme dışı sanık ... ...'in sol kol dış yüzde 3x0,1 cm ebadında kabuklu sıyrık olduğu; inceleme dışı sanık ...'in sırtında sola eğimli 5x0,2 cm kabuklu sıyrık, hemen sağında orta hatta 2 adet 1x1 cm ve 1x0,5 cm ebadında koyu renkli lezyon olduğu; sanık ...'in sol omuz başında 2x1 cm ebadında kabuklu eski yara görüldüğü ifadelerine yer verildiği,
İstanbul Anadolu Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 02.10.2015 tarihli raporlarda; sanık ... ile inceleme dışı sanıklar ... ve ...'in yaralanmalarının basit bir tıbbi tedavi ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduklarının belirtildiği,
29.09.2015 tarihli ölü muayene tutanağında; tahminen 180 cm boyunda, 80-85 kg ağırlığında, kısa siyah saçlı, bıyıklı 6-7 günlük sakal traşlı, 30-35 yaşlarındaki erkek cesedinde, ölü katılığının devam ettiği, ölü morluklarının sırtta bası görmeyen yerlerde oluştuğu, sağ kol dış yüzde insan figürlü tatuaj ve sol meme üstünde tatuaj mevcut olduğu, alın orta sol tarafında üzeri sütüre muhtemel ateşli silah yarası, sol paryetotemporal bölgede, açıklığı öne doğru bakan hilal şeklinde alın üst orta kısmından saçlı deri sınırından başlayıp sol kulak üst ön kısmına kadar uzanan yaklaşık 25 cm uzunluğunda üzeri metal sütürlü kraniotomi yarası mevcut olduğu, ağzından köpüklü sıvı aktığı, Ümraniye EAH Anestezi servisi tarafından düzenlemiş 23.09.2015 yatış tarihli epikrizinde; “Baş bölgesinden kurşunlanma nedeni ile hastaneye gelen hastada subdural kanama tespit edildiği, GKS: 3, entübe, pupiller fiks dilate olduğu, operasyona alındığı, yapılan takip ve tedaviye rağmen 29.09.2015 tarihinde saat 07.30’da eks kabul edildiği”nin kayıtlı olduğu, harici muayene bulgularına göre her ne kadar kişinin ölüm sebebinin ateşli silah yaralanmasına bağlı beyin kanaması olduğu görünüyor ise de olayın mahiyeti nedeni ile klasik otopsi yapılmasının gerekli olduğu belirtilerek kesin ölüm sebebinin tespiti için cesedin sistematik otopsi yapılmak üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi Başkanlığına gönderilmesine karar verildiği,
Adli Tıp Kurumunca düzenlenen 03.12.2015 tarihli otopsi raporunda; 170 cm boyunda, 86 kg ağırlığında, 30-35 yaşlarında, kahverengi gözlü, kırçıl saçlı, kırçıl sakal ve bıyıklı, beyaz tenli erkek cesedinin sağ kol dış yan yüzde kadın fügürü ile altında arapça harfler ve “ZENAB” yazılı tatuaj, sol meme başı 2 cm üstünde “QMAN” yazılı tatuaj görüldüğü, alın orta hattın 1 cm solunda süture edilmiş yara açıldığında yara kenarları kısmen kurutlanmış 0,5 cm çaplı etrafında atış artıkları içermeyen ateşli silah mermi çekirdeği giriş yarası görüldüğü, frontoparietal bölgede orta hattan başlayıp sol kulak tragusu önüne kadar uzanan ''C'' harfi şeklinde, açıklığı öne bakan, süture edilmiş cerrrahi kesi, sağ comissura lateralisden başlayıp sol angulus mandibulaya kadar devam eden muhtemel entübasyon tüpünü sabitlemek için kullanılan materyalin basısına bağlı oluşmuş 8 cm uzunluğunda iz bulunduğu, skopi altında yapılan incelemede metalik cisim imajına rastlanmadığı, saçlı deri altının yaygın kanamalı ve ödemli görünümde izlendiği, sol temporal kas grubu üst kısmının cerrahi olarak çıkarılmış olduğu, sağ temporal kas grubunun sağlam bulunduğu, dış muayenede alın orta hattın 1 cm solunda tarif edilen ateşli silah mermi çekirdeği giriş yarasının altına uyan bölgede, etrafında is içermeyen 0,5 cm çaplı ateşli silah mermi çekirdeği giriş defekti olduğu, bu defektten kraniotomi alanına doğru uzanan lineer kırık hattı çıktığı, sol temporaparietal bölgede 8x9 cm ebadında etrafında burholl defektleri içeren kraniotomi defekti görüldüğü, kafatası kaide kemiklerinin sağlam olduğu, beyin, beyincik ve beyin sapı yüzeylerinde yaygın subaraknoidal kanama, doku kıvamında yumuşama ve formasyon kaybı görüldüğü, kesitlerinde ateşli silah mermi çekirdeği geçişine bağlı doku harabiyeti olduğu, kafatası defektleri dışında iskelet sisteminin sağlam bulunduğu; kişinin vücudunda 1 adet ateşli silah mermi çekirdeği giriş yarası tespit edilmiş olup müstakilen öldürücü nitelikte olduğu, ateşli silah mermi çekirdeği yarası cilt ve cilt altı bulgularına göre atışın uzak atış mesaafesinden yapılmış olduğu, kişinin vücuduna isabet eden 1 adet mermi çekirdeğinin ameliyat sırasında elde edilerek hastane polisine teslim edildiğinin anlaşıldığı, kişinin ölümünün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kafatası kırıkları ile birlikte beyin kanaması, beyin doku harabiyeti ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu kanaatinin bildirildiği,
İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 16.10.2015 tarihli uzmanlık raporunda; maktul ...’dan alınan el svap numuneleri ile mukayese flaster bant numunesi üzerinde atış artıklarına rastlanılmadığının bildirildiği,
İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 21.10.2015 tarihli uzmanlık raporunda; olay yerinden transfer edildiği bildirilen kan lekesine ait genotip özelliklerin maktul ...’nın genotip özellikleri ile uyumlu olduğunun belirtildiği,
İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 23.10.2015 tarihli uzmanlık raporunda; tetkik için gönderilen 7,65 mm çaplı Browning tipi fişek atar, yerli el yapısı, fişek yatağı dahil 9,5 cm namlu uzunluğunda yarı otomatik tabancanın yapılan muayenesinde; atış yapmak amacıyla sürgüsü geriye çekilip bırakıldığında, horoz mesnedi fonksiyonunu yerine getiremediğinden, kurulu durumda kalması gereken horozunun, sürgünün ileriye doğru hareketi ile birlikte kurulu durumda kalmayarak düştüğü ancak fişek yatağındaki fişeği patlatmadığı, bu durumda iken düşük pozisyondaki (kapalı konumdaki) horozunun el yardımıyla kurulu duruma getirilerek tetiğine baskı uygulandığında çap ve tipine uygun fişeği patlattığı, her bir atış için aynı durumun tekrarlanması gerektiğinin müşahede edildiği, birlikte gönderilen iki (2) adet fişeğin 7,65 mm çaplı Browning tipi olup çap ve tiplerine uygun silahlarda kullanılmak üzere imal edildikleri, söz konusu tabanca ve fişeklerin, 6136 sayılı Yasa’ya göre yasak niteliğini haiz ateşli silah ve fişeklerden oldukları; olay yerinden ele geçirilen kovan ile maktulün vücudundan çıkan mermi çekirdeğinin, inceleme konusu tabancadan atılmış olduklarının bildirildiği,
İnceleme dışı sanık ...'nın cep telefonundan alındığı belirtilen görüntülere ilişkin 08.03.2016 tarihli bilirkişi raporunda; kamera kaydının bir cep telefonu tarafından yüksek bir yerde çekildiği, kamera kaydında herhangi bir tarih ve saatin olmadığı, video izleme programına göre toplamda 59 saniyelik bir kaydın olduğu, kamera kaydında ses kaydının bulunduğu ancak havanın karanlık ve etrafta bulunan kişilerin kalabalık olmasından dolayı kimin konuştuğunun net bir şekilde tespit edilemediği, kamera kayıtları izlendiğinde, kalabalık bir grubun sokak arasından geldiği, bu esnada şişe veya cam türü bir şeylerin defalarca kırılma sesi geldiği, şahıslardan ikisinin elinde sopa türü bir parça olduğu, gelen kalabalık grubun bir kısmının beyaz renkli otomobile binerek uzaklaştıkları, bina kapısının önünde bulunan bayanların erkek şahısların arasına girdiklerinin görüldüğünün ifade edildiği,
Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü Parmak İzi Geliştirme Laboratuvarı Büro Amirliğince düzenlenen 01.04.2016 tarihli uzmanlık raporunda; olayda kullanılan tabanca ve şarjör üzerinde iz tespit edilemediğinin belirtildiği,
Anlaşılmaktadır.
Mağdur ... 23.09.2015 tarihinde saat 15.07'de Kollukta tercüman eşliğinde; “...... benim oğlum olur. Benim oğlum bir süre ... ve babasının yanında oto yıkamacıda çalıştı ve işi bıraktı. Bu gece yani 23.09.2015 günü saat 01.15 sıralarında evimizin kapısı çalındı. Ben o sırada uyuyordum, kapının sesine uyandım. Kapıya çıktığımda ... bahçedeydi, eve doğru yürüyordu. Ben...’a ‘Ne istiyorsun, hayırdır?’ dedim. Bana ‘Sizi Suriye’ye geri gönderecem’ dedi. ...bizim bahçeden çıkarak aynı sokaktaki akrabalarımızın evlerinin kapılarını çaldılar. Akrabalarımızın camlarını kırmaya başladılar. Ben de ne oluyor diye dışarı çıktım. Caddeye geldiğimde...’un babasının kullandığı arabayı gördüm. Araç içerisinde 4 kişi vardı. ...da aracın arkasından gidiyordu. Aracı benim üzerime sürdüler. Ben de kenara çekildim. Caddeden dönüp oğlum ...’ın evinin önüne yanaştılar. Bu sırada oğlum ... bahçe kapısının önünde bekliyordu. Bu sırada yaya olan ...belinden çıkardığı tabanca ile yaklaşık 30 metreden bir el ateş etti. Mermi oğlum ...’ın başına ibabet etti ve ... yere düştü. Ordan geçen bir araba ile oğlumu hastaneye götürdüler. Ben de başka bir araba ile arkalarından Ümraniye Devlet Hastanesine gittim.”
Savcılıkta; “23.09.2015 günü polis merkezinde vermiş olduğum ifadem doğrudur. Ekleyecek başka bir husus yoktur. Ölen benim oğlum olur. Öldüren kişi ...oğluma doğru 30 metreden bir el ateş etti. Bu olay bir kaza değildir. ... diğer oğlumdur. Onun herhangi bir kişiye vurduğunu görmedim. ... benim torunum olur. ... benim kızım olur. Soyadı Almustafa’dır. ... ise onun oğlu olur. Kendileri Muhammed torunum ve ... kızım Suriye’ye gittiler. Dönüp dönmeyeceklerini bilmiyorum. Suriye’de savaş vardır, bunun için Suriye’nin neresinde kalacaklar bilmiyorum. Suriye’ye niçin gittiklerini bilmiyorum.”,
Mahkemede tercüman eşliğinde; “2,5 yıldan beri eşim ve 11 çocuğumla İstanbul'da yaşıyorum. Ben ölen ... ve burada olan ...'nın evleri benim evimden ayrıdır. Gece evde yatarken sesler üzerine uyandım. Dışarıya çıktım, dışarıda caddede burada olan ... ... ile çocukları..., ..., ... ve tanımadığım birisini daha gördüm. Hepsi arabadan inmişti, benimle konuşmadılar. Ben de bir şey söylemedim. ...ve ... bana ‘Bütün Suriyeliler Suriye'ye gitsin’ diye söyledi. Kürtçe konuştular. Ben Kürtçe de bilirim. ... arabayı benim üzerime sürdü. Ben kaldırıma çıktım, kurtuldum, araba ile 200 metre kadar uzaktaki ...'ın evine gittiler, arkalarından ben de yürüyerek gittim. Burada olan ... elindeki tabancayı 30-35 metre uzaktaki ...’a doğrultup ateş etti. ...'ın yanında kardeşi ... ve 17 yaşlarında dayısının oğlu vardı. Üçü de yan yanaydı, ... doğrudan ...'ı mı hedef aldı bilmiyorum, bu konuda bir şey diyemem, ateş ettikten sonra ...da arabaya bindi, hepsi arabayla kaçıp gittiler. Beyaz renk araba ile gittiler.”; Kolluktaki beyanı okunarak sorulduğunda; “Arabada dört kişi vardı. ...arabanın arkasındaydı, ateş ettikten sonra arabaya binip gitti. ...ateş ederken diğerleri arabada kaldılar, inmediler. Suriyeli olarak Türkiye Cumhuriyetine bize çok iyi davranıldığı için şükranlarımızı sunuyorum. Kimseden şikâyetçi değilim. Allah’a havale ediyorum. Bu olaydan sonra kızım ...'yi hiç görmedim, nerede olduğunu da bilmiyorum, ateş eden kişinin ... olduğundan eminim ve bu konuda ısrarlıyım. ...'i daha önceden tanırım, sadece selam veriyordum.”, Tanık ...’in beyanı üzerine sorulduğunda; “SEGBİS ile beyanı alınan kızım ...'dir. Gece 01.30'du. Ben gözlerim ile gördüm. Ateş eden...'tu.”,
İnceleme dışı sanık ... 23.09.2015 tarihinde saat 15.49'da Kollukta tercüman eşliğinde; “...... beni abim olur. Aynı sokakta başka bir evde kalır. ... bir süre ...’in yanında oto yıkamada çalıştı. Sonra işten kovdular. Araları iyi değildi sonra barıştılar. Dün gece yani 22.09.2015 günü saat 11.30 sıralarında ben ablama kahve içmeye gittim. Ablamın evine girdiğimde içeride bir odadan sesler duydum. Kapıyı açıp baktığımda odada ablam ve ... oturuyorlardı. Ben bu duruma çok kızdım. Yunus’a ‘Ne işin var burada?’ dedim. Yunus’u tuttum tam dövecektim ...benden korktu ve kaçtı. Ben de abimin evine geçtim. Aradan bir yarım saat geçtikten sonra ...yanında 5 kişi ile beraber geldi ve bulunduğumuz eve saldırdılar. Bizi tehdit ederek ‘Bugün bu evden çıkacaksınız’ dediler. Ellerindeki sopaları bize gösterdiler. Bu sırada ... araya girdi. Arayı sakinleştirmeye çalıştı. ‘Kavga etmeyin konuşalım’ dedi. Ben bu sırada evin içerisindeydim. Bu sırada ...’in kardeşi olan ..., bulunduğumuz eve girdi. İçeride ben, çocuklar ve kadınlar vardı. Kadınlar içeride bağırınca ben de ...’a elimdeki sopayla vurdum. Ben ...'a vurunca bu şahıslar kaçtılar. Ben ve abim ... babamın evine gittik. Babama dikkatli olmasını söyledik. Ben ve abim babamın yanından ayrılıp eve doğru gittik. Eve girecekken ...bir araba ile geldi. Yanında 4-5 kişi vardı, bağırmaya başladılar. ... bahçe kapısı önündeydi. Arabayı ...’ın evinin biraz ilerisinde durdurdular. Bize doğru ‘Hadi gelin gelin’ diye bağırdılar. ...aracın arka tarafından dışarıdan ...’a doğru tabanca ile yaklaşık 35 metreden bir el ateş etti. ...’ın kafasına isabet etti. ... yere düştü. ...’ın vurulduğunu görünce ...arabaya binmeden koşarak kaçtı. Oradan geçen bir sivil araba ile ...’ı hastaneye götürdüler. Benim bu konu ile ilgili bildiklerim bundan ibarettir.”,
Savcılıkta tercüman eşliğinde; “Polis merkezinde vermiş olduğum ifadem doğrudur. Bu ifademe ekleyecek başka bir husus yoktur. Ben bu olay sırasında savunmak için bir kişiye sopayla vurdum. Bir kere koluna vurdum. Ancak kendimi savundum. Bize yabancı tanıtma belgesi verdiler, bunun dışında kimliğimizi belirten herhangi bir belge yoktur. Ancak biz yukarıda belirttiğimiz gibi Ümraniye'de oturuyoruz.”,
Mahkemede tercüman eşliğinde; “Yaklaşık 2,5 sene kadar önce Suriye’den ablam ..., ablamın 4 çocuğu babam ve ölen abim ... ile doğrudan İstanbul’a geldik. Ümraniye’de kalıyorduk, ablam ...çocukları ile ayrı bir evde kalıyordu. Oğlu çalışıp bakıyordu. Biz de yardımcı oluyorduk. Ablamın kocası bizimle gelmedi Suriye’de kaldı. Ölen abim ... burada olan Özbeylere ait Ümraniye’deki oto yıkama atölyesinde bir ara iki ay kadar çalışmıştı. Olayın olduğu gece saat 23.00 sıralarında ablam ...’nin evine gittim. Ablamı yarı çıplak olarak gördüm. ...ise odada saklanıyordu. Kendisine burada ne aradığını sordum. ...evden kaçıp gitti. Ben de yaklaşık 700 metre kadar uzaktaki Abim ...'nın evine gittim. Bu olaydan kimseye bahsetmeyecektim. Biz abimin evinde iken burada olan..., ... ve ..., ellerinde sopa ve bıçaklar olduğu hâlde abimin evine girdiler. ... ‘Problem çıkmasın ben konuşacağım’ dedi. Buna rağmen..., ... ve ... evin içinde ...'a saldırıp dövmeye başladılar. Ben de burada olan ... ...’e sopa ile vurdum. Her üçü kaçıp gitti. Camdan baktığımda burada olan ... ...'i arabanın içinde gördüm ve kendisine camdan ‘Çocuklarını al git’ diye söyledim. Beyaz renk Ford marka taksi ile gelmişlerdi. Komşular bunları CD’ye kaydetmişler. Benim de cep telefonumda kayıtlıdır. Bu kişiler gittikten 10 dakika sonra aynı araba ile geri geldiler. Ben bu sırada abim ... ile kapının önünde kendi aramızda olay nasıl oldu diye tartışıyorduk o sırada birlikte geldiler. Arabayı kullanan ...’ti. ...arabada değildi. Arabanın arkasından yaya geliyordu. Araba caddenin başında durdu, arabanın arkasında olan... '...' diye bağırarak 35 metreden ateş etti. Yanımızda amcamızın oğlu da vardı. ... köşede idi. Doğrudan ...’a doğru mu ateş etti niyeti neydi bilmiyorum, bunu Allah bilir. ...sadece bir el ateş etti, mermi de ...'a geldi. ...ateş ettikten sonra arabaya bindi hepsi arabayla kaçıp gittiler. ... 15 dakika kadar caddede kaldı. Eğer hemen hastaneye gitseydik ölmezdi. Arabamız yoktu. Ambulans da gelmedi. Komşuların arabası ile hastaneye götürdük. Ben kimseyi bıçaklamadım sadece ... ...'e sopa ile vurdum. Kimseden şikâyetim yoktur. Abimin ölümünden dolayı da şikâyetim yoktur. Allah’a havale ediyorum. Bu olay öncesi aramızda herhangi bir husumet yoktu. Kız kardeşim ...'nin nerede olduğunu ben de bilmiyorum, görüşmüyoruz.”; kendisine ait olduğunu söylediği cep telefonunda yer alan görüntüler izlenip sorulduğunda (Yapılan izlemede beyaz renkli bir araç ve ön kaputunda kırmızı renkli Saltur yazan minibüsün olduğu olay anına ilişkin herhangi bir görüntünün olmadığı, bir erkeğin önce görüldüğü daha sonra binadan 3-4 kişinin caddeye çıktığı görüldüğünün belirtildiği); “Görüntülerin yer aldığı ev komşuların evidir, komşular da sanıkların akrabalarıdır.'; tanık ...’in beyanı üzerine sorulduğunda; “SEGBİS ile beyanı alınan ablam ...'dir. Ablamın söylediklerini duydum, ablam yalan söylüyor. Ablam o sırada olayın olduğu yerde değildi. Onlar bize saldırdığı sırada çocuklarını alıp gitti.”,
... 23.09.2015 tarihinde saat 16.33'te Kollukta tercüman eşliğinde; “...... benim dayım olur. Ben dayımın yanında kalırım. Dayım ... bir süre ...’in yanında oto yıkamada çalıştı. ... ve ailesini bu sebeple tanırım. Dün gece yani 23.09.2015 günü saat 01.15 sıralarında ben dayımın evinde yatıyorken bağırma sesleri duydum. Dışarı çıktım. Dışarıda ... ve kardeşleri vardı. Dayılarımın üzerine yürüyorlardı. Ellerinde sopa ve bıçaklar vardı. Bizim akrabalar da toplanınca Yunuslar korkup kaçtı. Bizden başka çevdere oturan Türkler de yanımıza geldiler. Bizi kalabalık görünce ... ve yanındakiler kaçtılar. Yaklaşık 10 dakika sonra geri geldiler. Siyah bir araba vardı. ... bu arabanın arkasında yaya olarak geliyordu. ‘Ya buradan gideceksiniz ya da öleceksiniz’ diye bağırdı. Bu sırada dayım bahçe kapısı önünde duruyordu. ... belinden çıkardığı bir tabanca ile dayım ...’a doğru yaklaşık 30 metre mesafeden bir el ateş etti. Dayım yere düştü. Dayımı hemen hastaneye götürdüler.”,
Tanık ... 20.11.2015 tarihinde Savcılıkta tercüman eşliğinde; 'Saat akşam dokuz, ben...'u telefonla aradım. ...ile sevgililik ilişkim vardır. ...geldi eve, yarım saat sonra kardeşlerim eve geldiler. Kardeşim ..., Yunus'u tuttu ve dövdü. ...bir fırsat bulup kaçtı. Kardeşim ..., ...'e vurdu. ... olaylardan sonra geldi. Ona kimin vurduğunu görmedim. Kardeşlerim namus meselesi için geldiler. ...ile sevgililik ilişkim vardı. ... 50 metreden gitti, arabasından silahı aldı. Tabancayı tecrübe etti, bu arada fişek çıktı, gruba doğru geldi ve ... yaralandı, üç gün hastanede kaldı. İstemeden oldu. Kesinlikle maksatlı değildi. Biz bir gruptuk, herhangi birimize gelebilirdi.”,
Mahkemede tercüman eşliğinde: “Bu olaydan 8-9 ay kadar önce İstanbul'a gelmiştim, ölen kardeşim ...'nın yanında kalıyordum. ...'i de İstanbul'a geldikten bir ay kadar sonra tanımıştım. Yunus'u seviyordum. 2015 yılı Eylül ayında olan olayda olay yerindeydim. Daha önce ifade verdim aynısını tekrar ediyorum. Sadece ...'in havaya ateş ettiğini gördüm. Kesinlikle ...ateş etmedi. Kur-an'a da el basarak yemin ederim ki ...ateş etmedi. ...'i havaya ateş ederken gördüm. Babam yalan söylüyor. Olay yerine zaten daha sonra geldi. Amcamın oğulları ile kardeşlerim vardı, ...'in üzerine gittiler, ... de havaya ateş ediyordu. Onu gördüm, babam orada değildir. babam doğru söylesin.”, Mağdur ... ve inceleme dışı sanık ...’dan sorulduktan sonra, tekrar tanık ...'den sorulduğunda; “Yunus'un elinde hiçbir şey yoktu, sadece ...'in elinde silah vardı, o da havaya ateş ediyordu. O akşam saat 21-22 sıralarıydı, ölen kardeşimin evindeydim, evde kimse olmadığı için...'u aradım. ...eve geldi. Biz konuşurken kardeşlerim geldi. Amcamın oğulları Süleyman ve kardeşleri de vardı, Yunus'a sopa ile vurdular. Kardeşlerim...'u dışarı çıkmasın diye içeri aldılar, vurmaya başladılar. Sonra kardeşi ... geldi. Evin içinde boğuştular, Yunus'a bıçak ile bayağı vurdular. Arka taraftan ...dışarı çıktı, ...çıkınca diğerleri de peşinden çıktı. Dışarıda evin hemen önünde Süleyman elinde bıçak ile...'a vurmaya çalışıyordu. ... de oraya geldi. Konuşmaya çalışıyordu. ... de elindeki bıçak ile ...'e vurmaya çalışıyordu. O anda ... belinden tabanca çıkardı, havaya ateş açtı, kardeşimi ölürken görmedim, sadece ...'in havaya ateş açtığını gördüm.”,
İnceleme dışı sanık ... 28.09.2015 tarihinde Kollukta müdafi eşliğinde; '... isimli şahsı ve ailesini tanırım. Bu şahıs benim de çalışmış olduğum babam ... ...’e ait oto yıkamacıda bir süre işçi olarak çalışmıştı. Ne kendisiyle ne de ailesinden herhangi bir kimse ile geçmişe dönük bir husumetimiz vardır. 23.09.2015 günü saat 01.00 sıralarında ben evimize doğru gidiyordum. ... isimli şahsın ailesinin evi ile bizim evimiz de yakındır. Ben onların sokağından geçmek için sokağa girdiğimde abim...’u kalabalık bir grubun darbettiğini gördüm. Şahıslar Suriye vatandaşları idi. Ben de abimi bu şahıslardan kurtarmak ve şahısların abime vurmamaları için bağırdım. Çünkü kimisinin elinde sopa kimisinin elinde bıçak gibi kesici aletler vardı. Şahıslar kendi aralarında Arapça olduğunu düşündüğüm benim anlamadığım bir dilde konuşuryorlardı. Bu sırada bana da vurmaya başladılar. Ben bu esnada raporumda da yazılı olduğu hâliyle belimden yaralandım. Ben bu durumda bile kaçmaya ve abimi alıp uzaklaşmaya başladım. Kaçarken şahıslar hâlâ daha ellerinde sopa ve bıçaklarla gelmeye başladılar. Şahıslar gitgide kalabalıklaştı ve üzerimize gelmeye devam ettiler. Biz olayın ilk olduğu yerden 30-40 metre kadar uzaklaşmıştık ancak şahısların hâlâ daha üzerimize gelmelerinden dolayı korkup yaralanmamın da etkisiyle o anki korku panik ve üzerimize olan saldırıyı def etme maksadıyla üzerimde taşımış olduğum şahsıma ait ruhsatsız ve sonrasında görevli memurlara teslim ettiğim 7,65 mm çapındaki tabancamı çıkartıp ve elim yukarıda doldur boşalt yaparken 1 el ateş aldı. Ben de bunun üzerine silahın mekanizmasının bozuk olduğunu anladım. Peşinden babam ... olay yerine geldi bizi uzaklaştırdı. Peşinden o kalabalık gruptan birisinin yaralandığını gördük. İlk başta neresinden yaralandığını anlamamıştık peşinden babamın ricası ile komşularımız şahsı hastaneye götürdüler. Ben de kendi kendime atletimi yarama bastırdım yaptığım bu müdahale sonrasında pansumanlar ile Kurban Bayramı’nı geçirdim. Daha sonrasında yaralanan şahsın ... ... isimli komşumuz ve eski iş arkadaşım olduğunu ve yoğun bakımda tedavi gördüğünü öğrenince ifade için bugün Büro Amirliğinize teslim oldum. Benim yukarıda da beyan ettiğim gibi ... ... isimli şahısla ya da ailesiyle herhangi bir husumetim ve geçmişe dönük bir düşmanlığımız yoktur. Olay kalabalık bir grubun ellerinde bıçak ve sopalar ile üzerimize saldırması benim yaralanmam neticesinde belimdeki silahımı elime almam ve uyarı amaçlı havaya ateş etmek için doldur boşalt yaptığım anda bozuk olduğunu düşündüğüm silahın 1 el ateş alması neticesinde meydana gelmiştir. Kesinlikle hedef alarak yapmış olduğum bir eylem değildir, olayda kasıt da yoktur. Kaldı ki o kalabalık içerisinde 35-40 metre mesafeden hem kardeşim de onların içerisindeyken hem de hiçbir husumetim olmayan birisine kasıtlı olarak ateş etmem mümkün değildir. Ayrıca ... ile şahıslar arasında kavga olayı öncesinde meydana geldiği iddia edilen konulardan da ben olay sonrasında haberdar oldum. Orada bulunmam planlı bir şekilde değildir, tamamen tesadüf üzerine yoldan geçerken olaya şahit oldum. Her ne kadar istemeden de olsa böyle bir olaydan dolayı üzgünüm ve pişmanım. Pişman olduğum için de suç delili silah ile birlikte bugün teslim oldum. Bu olayda beni bıçakla yaralayan ...’in kardeşi olan ... isimli şahıstır yaralanmamdan dolayı da bu şahıstan davacı ve şikâyetçiyim. Adli mercilerce öngörülen koşullarda uzlaşmak isterim.”,
Savcılıkta; “28.09.2015 tarihinde Asayiş Büro Amirliğinde vermiş olduğum ifadem doğrdur, tekrar ederim. Bir kavga oldu, orada kardeşim ...vardı. Ben duyunca yardıma gittim. Daha sonra babam ... ve kardeşim ... geldiler. Babam ... ve kardeşim ... olaya karışmadı. Kardeşim ...zaten yaralıydı. Bana da ... adındaki şahıs bıçakla vurdu. ... adlı şahsın yanında birkaç kişi daha vardı. Onları tanımıyorum. ... isimli bayanı da tanımam. Bu kavga sırasında ben ölen kişiye doğrudan doğruya ateş etmedim. Üzerime geldikleri için onları korkutmak amacıyla taşıdığım silahı çıkardım, silahın mekanizması bozuktu, doldur boşalt yaparken silah istemeden ateş aldı ve ölen kişi yaralandı. Silahın mekanizmasının bozuk olduğundan bilgim yoktu. Sonuçta silah bendeydi, istemeden ateş aldı. Kardeşim ...bana bu süreçte yardım etmedi. Ölen kişi ile herhangi bir geçimsizliğimiz yoktu, iş arkadaşımdı, beraber çalışıyorduk. Üzgünüm, söyleyecek başka bir şeyim yoktur. ... adlı şahıstan şikâyetçiyim ancak uzlaşmak isterim.”,
Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Hâkimliğinde; “Bu konuda poliste ve savcılıkta verdiğim ifadeleri tekrar ediyorum. Kavga sırasında ben bıçaklandım bu nedenle silahı çıkarıp doldur boşalt yaparken silah ateş aldı, yaralama ya da öldürme kastım yoktu. Zaten kardeşim ...da o kalabalığın içindeydi böyle bir durumda silahla ateş etmem söz konusu olamazdı.”, Tutukluluğun gözden geçirilmesi talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Hâkimliğinde; 'Önceki beyanlarımı tekrar ediyorum. Kavga sırasında ben bıçaklandım. Silahı doldur boşalt yaparken silah ateş aldı. Silahın ateş aldığı sırada maktul ile benim aramda yaklaşık 40 metre mesafe vardı. Kasten ateş etmem söz konusu değildir. Ben silahı doldur boşalt yaptığım sırada abim ...maktul ve akrabaları arasındaydı. Karşılıklı olarak münakaşa ediyorlardı.”,
Mahkemede; “Abim...'un az önce söylediği gibi 2009 yılında Kağızman’dan Ümraniye’ye geldik. Son 1 yıldır Ümraniye’de babam adına kayıtlı oto yıkama iş yerini ailece işletiyorduk. Ölen ... bu olaydan önce yaklaşık 3-4 ay süre ile bize ait iş yerinde çalışmıştı. Bu nedenle tanıdığım birisidir. Aramızda herhangi bir husumet yoktur. Aynı zamanda bizim oturduğumuz eve 50-60 metre uzaktaki tek katlı gecekonduda kalıyorlardı. Burada olan ...’yı da daha önce görmüştüm. Şahsen tanırım fakat herhangi bir samimiyetim yoktur. Olayın olduğu 2015 yılı Eylül ayında saat 01.00 sıralarında iş yerini kapatmış evimize gelirken yolda sokak üzerinde kalabalık bir grup gördüm. Biraz daha yaklaşınca abim...'un bu grubun içinde olduğunu, dövüldüğünü görünce ‘Durun yapmayın’ diye bağırıp ayırmaya çalıştım. Bu defa kalabalıktan bir kısmı bana saldırdılar. Kaçmaya çalıştım. ... beni sırtımdan bıçakladı. Kendimi korumak için üzerimde bulunan ruhsatsız 7,65 mm çapındaki tabancayı çıkardım, havaya doğru kaldırdım, tabancanın ağzına mermi vermek isterken o heyecanla bir anda tabanca ateş aldı, yaklaşık 40 metre kadar ileride abim...'un da yakınlarında olan birisine mermi geldiğini gördüm. Bu kişinin ... olduğunu önce fark etmedim. Kardeşim ...’u da kalabalık içerisinde gördüm. Babam ... ise silah sesinden sonra olay yerine geldi. Etrafdakiler de araya girdiler, ortalık sakinleşti, bunu fırsat bilerek kaçıp gittim. Ertesi gün tabanca ile teslim oldum. Kasıtlı olarak hedef gözeterek ateş etmedim. Amacım üzerime gelmelerini engellemekti fakat tabanca biraz korku ve heyecandan telaştan ateş aldı. Bu olay nedeni ile yine de üzgün ve pişmanım. Beni bıçaklayan ...’dan herhangi bir şikâyetim yoktur, vazgeçiyorum.”,
İnceleme dışı sanık ... ... 28.09.2015 tarihinde Kollukta müdafi olmadan; 'Adresimizin yakınında Suriyeli komşularımız bulunmaktadır. Suriye uyruklu komşularımız ile aramız iyidir. Biribirimizi iyi tanırız. Bunlar arasında ...’ı da oto yıkamadan tanırım. Aramızda bir husumet yoktur. 23.09.2015 günü saat 01.00 civarlarında mahalleden bir arkadaşımla ikametimizin yakınlarında oturup sohbet ederken bir bağırış çağrış sesi duydum. Baktığımda kardeşim ...ve ...’in Suriyeliler ile kavga ettiğini, Suriyelilerin ellerinde bıçak ve sopalar olduğunu gördüm. Olayı ayırmak ve kardeşlerimi uzaklaştırmak isterken beni de darbettiler. Bu darbedenler arasında ...’ın kardeşi ... olduğunu gördüm. Kardeşim ...’in belinde bıçak yarası vardı, kan akıyordu. Suriyeliler kalabalıklaştı. Bize doğru Arapça bağırarak üzerimize geliyorlardı. Kardeşim ...’in elinde silah gördüm. Havaya doğru doldur boşalt yaparken silah bir el ateş aldı. 34-40 metre uzakta bir kişinin yaralandığını söylediler. Babam da gelmişti. Komşulardan yaralının hastaneye götürülmesini istedi. Kardeşim ... kesinlikle hedef alarak ateş etmedi. Biz olay yerinden uzaklaştık. Sonradan öğrendiğime göre kardeşim...’un Suriyeli bir kadın ile ilişkisi olması nedeni ile alıkonulması ve darbedilmesi üzerine kavga başlamış. Biz ...’ın hastanede olduğunu öğrenince polise gelerek olay hakkında bildiklerimizi anlattık. Beni darbeden ...’ın kardeşi ... isimli şahıstan davacı şikayetçiyim.”,
Savcılıkta; “Mahallemizde Yalçın isimli bir arkadaşımın evinin kapısının önünde oturuyorduk. Olay yeri bizim oturduğumuz yere yakındı, kalabalık sesler geliyordu, birlikte gittik, orası kalabalıktı, o bölgede oturan daha önce görmüş olduğum Suriye vatandaşı olan kişiler ...ile ...'e saldırıyordu, kalabalıklardı. Ben bunu görünce araya girdim. ...'in elinde silah vardı, havaya doğru doldur boşalt yaparken silah bir el ateş aldı ve uzakta olan bir kişinin yaralandığını söylediler. Kardeşim ... hedef alıp atış yapmadı. Babam ... ... benden sonra olay yerine geldi. Öğrendiğim kadarıyla kardeşim...'un Suriyeli bir kadın ile ilişkisi olmasından dolayı aynı gün...’un darbedilmesi ile bunun sonucunda bu kavganın başladığını öğrendim. Ben öldürme suçuna katılmadım. Suçsuzum.”,
Mahkemede; “Az önce savunmalarını yapan ...ve ...'in söylediği gibi 2009 yılından itibaren ailece Ümraniye’deyiz. Son 1 yıldır babamın adına kayıtlı oto yıkama iş yerini ailece işletiyoruz. Ölen ... oto yıkamada bir ara çalışmıştı, bu nedenle tanıdığım birisidir, iyi bir insandı. Olayın olduğu gün ben Ümraniye’de arkadaşlar ile halı sahada maç yapmaya gitmiş, saat 24.00 sıralarında maç bitiminden sonra arkadaşım ... ile geri dönerken onların evinin önünde oturup sohbet ederken ileriden sesler gelince seslerin geldiği yere doğru gittim. Kalabalık içerisinde abim ...ile kardeşim ...'in kalabalık içerisinde olduklarını ve dövüldüklerini gördüm. Araya girip ayırmak istedim. Bu defa bana saldırdılar. Kardeşim ... sırtından bıçaklanmıştı. Kan aktığını gördüm. Kardeşim ... ileri doğru kaçtı, bir ara elinde silah gördüm. ‘Durun yapmayın’ diye bağırıyordu. Sonra silahı havaya kaldırdığını ve silahının ateş aldığını da gördüm, 40-50 metre ileride silah sesinden sonra birinin yere düştüğünü de gördüm. Babam ... oraya silah sesinden sonra geldi. Sonra ben oradan ayrılıp eve gittim. Bana çok sayıda insan vurdu. ... da beni sağ kolumdan bıçakladı, eminim. ... Mustafadan bir şikâyetim yoktur, vazgeçiyorum.”,
İnceleme dışı sanık ... ... 28.09.2015 tarihinde Kollukta müdafi olmadan; “... ve ailesini oto yıkamada çalıştıklarından dolayı tanırım. Suriye uyruklulardır. Aynı zamanda onlar da beni tanırlar. İkametlerimiz de yakındır ve komşuyuzdur. 23.09.2015 günü saat 01.00 sıralarında yukarıda belirttiğim ikametimde yatıyordum. Bağırış çağrış sesine uyanarak dışarı çıktım. Olayın olduğu yer ile benim ikametim arası yakındır. Olayın olduğu sokağa giderken silah sesi duydum. Silahı kimin ateşlediğini görmedim. Olayın olduğu yere vardığımda kalabalık hâlde bulunan Suriyelilerin ellerinde bıçak, bazılarında ise sopa olduğunu gördüm. Oğlum ... Suriyeliler tarafından darbedilmişti. Oğlum ... de bıçaklanmıştı. Belinden kanlar akıyordu. Diğer oğlum ... da olay yerindeydi. Komşulardan yaralının hastaneye götürülmesini istedim. Sonra ben oğullarımı alıp eve gittim. Evde oğullarımla görüştüğümde ... bana saldırı esnasında korktuğunu, havaya ateş etmek üzere doldur boşalt yaptığında yanlışlıkla elinde bulunan tabancanın bir el patladığını ve ...’ın vurulduğunu ve pişman olduğunu söyledi. Sonradan öğrendiğime göre oğlum...’un ...’ın kız kardeşi ile ilişkisi varmış, bu sebeple ... ve kardeşlerinin bu duruma bozulduklarını, birleşerek oğullarım ...ve ...’e saldırdıklarını, olayın bu nedenle gerçekleştiğini öğrendim. Bugüne kadar iyi komşuluk ilişkimiz olan Suriyeliler ile hiçbir husumetimiz olmamıştır.”,
Savcılıkta; “28.09.2015 günlü karakolda verdiğim ifadem doğrudur. Ben olay yerine sonradan gittim. Mesafe yakındı, gittim. Bir hayli sesler geliyordu. Bunun için gittim. Silah ...'de idi. Ben ateş edilmesi olayını görmedim. Sonradan oğluma sorduğumda doldur boşalt yaparken yanlışlıkla silahın patladığını söyledi. ...'e sorduğumda bu şekilde belirtti ve kendini savunmak için yaptığını söyledi. Bana Suriyeli komşularımızın kendilerine saldırdığını belirtti. Ben öldürme fiiline katılmadım. Suçsuzum.”,
Mahkemede; “Çocuklarımın söylediği gibi 2009 yılından itibaren ailece İstanbuldayız. Ümraniye'de başkasına ait oto yıkama iş yerini ben kiraladım, ailece işletiyoruz. Ölen ... bir ara bu iş yerinde çalışmıştı, çok iyi bir insandı, burada olan kardeşi ... ile yine burada olan ... ... da tanırım. Olayın olduğu gün evde yatarken eşim dışarıda kavga oluyor diye söyleyip beni uyandırdı. Seslerin geldiği yere doğru yaklaşık 100 metre kadar ileriye gidince kalabalık bir grup gördüm. Ben giderken yolda silah sesi duydum. Gittiğimde ...'nın yerde yaralı olarak yattığını gördüm. Ben giderken her üç çocuğumun da eve doğru geldiğini gördüm. Bana ne olduğunu söylediler, o zaman olayı öğrendim. Her üçüne de kızıp bağırdım, onlar eve doğru gittiler, ben de olayın olduğu yere fazla yaklaşmadan gittim. Yerde yaralı kişiyi görünce komşulardan hastaneye götürmelerini rica ettim. Ben de çocuklarımın olayda yer aldığı söylendiği için çekindim, sonra eve geldim. Beyaz renk arabamız vardır fakat markası Ford olmayıp Jetta markadır. Zaten bizi tanıyan bilen kişilerdir. Benimle ilgili iddiaları doğru değildir.”,
Tanık... Mahkemede; “Burada olan sanıkları aynı mahallede oturduğumuz için tanırım. Suriye uyruklu oldukları söylenen ve burada olan mağdur ve mağdur sanığı ise önceden tanımam. 2015 yılı Eylül ayında saat 01-02 sıralarında amcamın oğlu ... ile evimizin önünde bulunduğumuz sırada, bulunduğumuz yere göre daha aşağıda kalan yerden sesler gelmeye başladı. Bir süre sonra şu an burada olan ...'in en az on kişilik ellerinde sopalar ve bıçaklar olan bir grup tarafından kovalandığını, en önde kaçmakta olan ...'in elinde ise havaya kaldırılmış şekilde tabanca olduğunu gördüm. Kendisini takip eden bahsettiğim kişiler ile arasında 30-35 metre kadar mesafe vardı. Ateş ettiğini görmedim fakat bir el silah sesi duydum. ...'i görmedim fakat orada olduğuna ilişkin seslerini duydum. Diğer ... ve ...'i orada görmedim, ben silah sesi duyduktan sonra eve girdim. Sonra ne olduğunu bilmiyorum.”,
Tanık ... Mahkemede; “Burada olan sanıkları mahalleden tanırım. 2015 yılı Kurban Bayramı öncesi arife günü veya bu günden bir gün önce aldığımız kurbanı evin bodrumuna amcamın oğlu ... ile yerleştirmek için evin dışında bulunduğumuz saat 01-01.30 sıralarında ileriden bağırışma sesleri geldi. Baktığımızda burada olan ...'in sağ elinde tabanca olduğu hâlde bize doğru koşarken gördüm. Kendisini ellerinde bıçak ve sopalar olan 10-15 kişilik grup kovalıyordu. ... ise 10-15 kişilik grup ile ...'in arasındaydı. ... bir süre sonra kaçmayı bıraktı kendisini kovalayan gruba doğru döndü. Elindeki silahı havaya doğru tuttu, galiba tam doldur boşalt yaparken silah bir el ateş aldı. Silah sesini duyunca korkup eve girdim, 3-4 dakika sonra zaten polisler geldi.”,
Tanık... Mahkemede; “27 yıldır Ümraniye'deyim. Son 5 yıldır ... Mahallesi'nde oturuyorum. Burada olan sanıkları önceden tanırım. Hâlen eskiden milletvekilliği yapan şimdi ise iş adamlığı yapan birisinin özel şoförlüğünü yapıyorum. Geçtiğimiz Kurban Bayramı arife günü saat 01.30 sıralarında şoförlüğünü yaptığım kişiyi evine bırakmış aracı da evimin önüne park etmek isterken sokağın ortasında kalabalık grup gördüm. Önce asker eğlencesi olduğunu zannettim, araçtan indiğimde asker eğlencesi olmadığını, 30-40 metre uzağımda 4-5 kişinin ...'i kovaladığını, bu kovalayan kişiden başka kalabalık bir grubun da arkalarında olduğunu gördüm. Önde kaçan ... bir ara durdu belinden silah çıkardı, kurma kolunu çekti, bir el tabanca ateş aldı, kovalayanların arkasında olan gruptan birisinin yere düştüğünü gördüm. Yere düşen kişinin bulunduğu grup içerisinden olan ... yanıma geldi, arkasında da ... Amca tek başına geliyordu. ...bana ‘Abi beni öldürüyorlar, buradan kaçır’ diye söyledi. Hemen arkasından babası ... Amca geldi bana ‘Yaralıyı hastaneye götürün’ dedi. O sırada Suriye plakalı bir araç geldi. Yerde yatan kişiyi arabaya alıp götürdüler. Kısa bir süre sonra polis geldi. Silah sesinden sonra ...'in kaçıp gittiğini gördüm. Elinde silah olan kişi ...'di, net bir şekilde gördüm, eminim.”,
Şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Sanık 28.09.2015 tarihinde Kollukta müdafi olmadan; “... ... isimli şahsı ben 7-8 aya yakındır tanırım. Bu şahıs bir süre benim babama ait oto yıkamacıda çalışmıştı, sonrasında işten ayrıldı. Ayrıca bu şahsın ablası olan soyadını bilmediğim ... isimli telefon numarası bende bulunmayan bir bayan ile de yaklaşık 4-5 aya yakındır gizlice görüşmekteyiz. Zira ben hâlihazırda resmî nikâhlı evli olduğumdan dolayı bu ilişkiyi gizli yaşamaktayız. 23.09.2015 günü ben ...’nın daveti üzerine kardeşi ...’in evine ...’yı ziyarete gittim. Burada bir süre oturduktan sonra bu ikamete 4-5 kişi geldi. Aralarında ... yoktu. Gelenlerden birisi ... ve ...’nın kardeşi ... idi, diğer 4 şahsı tanımıyorum, ilk defa orada gördüm. Şahıslar benim üzerime saldırıp tekme tokat vurmaya başladılar. Sonrasında ben gecekondu tarzındaki bu evin dış kapısının açık olduğunu fark edince şahısların elinden kurtulup sokağa doğru kaçtım ve bağırmaya başladım. Bu esnada tesadüfen sokaktan geçmekte olan kardeşim ... olayı görüp yanımıza geldi. Şahıslara bağırıp durmalarını söyledi. Bu esnada kalabalıktaki insan sayısı arttı. Çünkü mahallemizde çok sayıda Suriye vatandaşı ikamet etmektedir. İlk ikamete gelenlerin elinde ... de dâhil bıçak ve sopalar vardı. Peşinden kardeşimin müdahalesine rağmen şahıslar ısrarla üzerimize saldırmaya devam ettiler. Beni de darbettiler. ... de ... tarafından bıçakla yaralandı ve oradan geri geri uzaklaştığını gördüm. Ben kalabalığın içerisinde kaldım. Sonra da yine 3-5 kişinin ...’in peşinden koştuklarını gördüm. Bir ara ...’in elinde bir silah gördüm ve yukarı doğrulttuğunu ve ‘Gelmeyin üstüme durun vurmayın’ diye bağırdığını duydum. Bu sırada bir el silah sesi duydum. Peşinden olayla bir alakası olmayan ...’in yaralandığını gördüm. Babam da olay yerine gelmişti. Bizi olay yerinden uzaklaştırdı. Komşulardan da ...’i hastaneye götürmelerini rica etti. Biz de oradan ayrıldık. Daha sonrasında ...’in başından yaralandığını ve yoğun bakımda olduğunu öğrenince ifade için Büro Amirliğinize geldik. Ben kimseye silahla ateş etmedim. Benim ... ile olan ilişkimi bildikleri için şahısların beni cezaevine attırma maksadıyla bu yönde teşhis ettiklerini ve ifade verdiklerini düşünüyorum. Beni ve ailemizi de çok iyi tanımaktadırlar. Daha öncesine dayalı hiçbir husumetimiz de yoktur çok da iyi komşuluk ilişkilerimiz bulunmaktaydı. Beyanım haricinde de hiçbir suçlama kabul etmiyorum. Şahsıma ait www.facebook.com isimli internet sitesindeki ... isimli profilde olaydan bir gün öncesine ait beraber mangal yaparken çekmiş olduğumuz fotoğraflar da mevcuttur. Olay şahısların benim ve kardeşim ...’in üzerine saldırması neticesinde meydana gelmiştir. Ben de bu olayda çeştili yerlerimden yaralandım ancak şu aşamada benim şikâyetim yoktur, uzlaşmak istemem. Bu olayda ... da beni eve çağırarak tuzağa düşürmüştür. Şöyle ki ben şahsın daveti üzerine abisinin evine gittim. Peşinden 10 dakika sonra kardeşi ...’in de aralarında bulunduğu şahıslar eve girdi. Olayın meydana gelmesinden hemen sonra da ... burayı terk ederek Gaziantep ili üzerinden Suriye ülkesine gittiğini öğrendim.”,
Savcılıkta; “28.09.2015 tarihinde Asayiş Büro Amirliğinde vermiş olduğum ifadem doğrudur, tekrar ederim. Sürecin ilk anında ben vardım. Daha sonraları yardım etmek için kardeşim ... geldi. Olay sırasında ben ve kardeşim ... vardık. Babam ... ve diğer kardeşim ... yoklardı. Bir kavga olayı oldu. Ölen kişiye karşı kardeşim ... silahla ateş etmişti. Silahla doldur boşalt yaparken silahın patlaması sonucu bu fiili işledi. Silah bende değildi. Ben kimseye vurmadım. Kavga sırasında adı ... olan kişi beni darbetti. Ayağı ve yumruğu ile vurdu. Karşı tarafta ...’den başka 3-4 kişi daha vardı, onları tanımıyorum ancak bana vuran ...'dir. Olay bittikten sonra silah ...’de idi. Bana karşı yapılan teşhis işlemine ilişkin tutanağı kabul etmiyorum. ... isimli bayanı tanıyordum. Kendisi ile ilişkimiz vardı. Ancak ... isimli bayanın kimliğini ve adresini bilmem. Sadece ölen kişinin kardeşi olduğunu duydum. Söyleyeceklerim bundan ibarettir, suçsuzum, şikâyetim yoktur. Uzlaşmak isterim.”,
Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Hâkimliğinde; “Suçlamaları kabul etmiyorum. Karşı taraf beni çok iyi tanımaktadır ve beni sevmiyorlar ve beni özellikle suçluyorlar.”,
Mahkemede; “2009 yılına kadar Kağızman'da kalıyorduk. 2009 yılında ailece İstanbul’a gelip Ümraniye'ye yerleştik. Son 1 yıldır Ümraniye'de babamın adına kayıtlı oto yıkama iş yerini ailece işletiyorduk. Ölen Suriye vatandaşı ... bu olaydan 4-5 ay kadar önce babama ait oto yıkamada yaklaşık 3 ay süre ile çalıştığı için tanıdığım birisiydi. Kendisi de bizim evimize yakın yolun altında olan tek katlı gecekonduda kardeşleri ile birlikte kalıyordu. Benim ölen ... ile burada olan ...'nın kardeşleri olan ... diye bildiğim ...ile bu olaydan önce yaklaşık 3-4 aydır görüşüyorduk, ilişkimiz vardı. Olayın olduğu 2015 yılı Eylül ayında ... bana telefon açarak kardeşlerinin yakında oturan babasının evinde olduğunu söyleyerek evine çağırdı. Gece saat 24.00 veya 01.00 sıralarında bizim eve yaklaşık 50 metre kadar uzaklıktaki oturduğu tek katlı gecekondu tipindeki evine gittim. 5-10 dakika kadar sonra içeriye şu an burada olan ... ile şahsen tanıdığım Suriyeli olan 4-5 kişi daha girdi. Bana ‘Buraya niye geldin?’ diye söyleyip hep birlikte saldırdılar. Ahşap sopa ile bana vurmaya başladılar. Bir ara kapının açık olduğunu görünce kendimi dışarı attım. Dışarıda da yine Suriyeli olan en az 10 kişinin olduğunu gördüm. Dışarıda olan 10 kişilik grup da bana saldırınca kaçmaya çalıştım ama aralarında kaldım. Ölen ...'yı ilk kez o zaman kalabalık içerisinde gördüm. Bana saldıran kişileri engellemeye çalışıyordu. Kavgayı yatıştırmaya çalışıyordu. Sonrasında kardeşim ...'in de geldiğini gördüm. Kardeşim ... gelince bu defa bir kısmı kardeşime saldırdı. Sopa ve bıçak ile yaraladılar. Kardeşim ...'in yaklaşık 30-40 metre uzakta olduğunu görüyordum, sonra kardeşim ...'un da geldiğini gördüm. Kardeşim ...'a da saldırdılar. Kardeşim ... ‘Durun yapmayın’ diye bağırıyordu ve bir ara elinde silah gördüm. Tabancayı havaya doğru doğrulttuğu sırada silah ateş aldı. Benden 4-5 metre kadar uzakta olan ...'nın yere düştüğünü gördüm. O zaman yaralandığını anladım. Silah sesi üzerine ortalık biraz sakinleşti. Sonra babam ...'in geldiğini gördüm. Kardeşim ... kaçmıştı. Ben de eve gittim. Ateş eden kişi kesinlikle ben değilim. Bende silah yoktu. Bana ahşap sopa ile vuran ...'dan daha önce de söylediğim gibi herhangi bir şikâyetim yoktur. Söz konusu tabanca da bana ait değildir. Kardeşim ...'in tabancası olduğunu bile bilmiyordum. O tarihte 0539 942 97 77 nolu telefonu kullanıyordum.”,
Şeklinde savunma yapmıştır.
Ceza muhakemesinin amacı, her somut olayda kanuna ve usulüne uygun olarak toplanan delilerle maddi gerçeğe ulaşıp adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasının önüne geçebilmek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmektir. Gerek 1412 sayılı CMUK, gerekse 5271 sayılı CMK; adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinmiştir. Bu nedenle ulaşılma imkânı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur.
Bu bilgiler ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Sanık ... ile babası ve kardeşleri olup kasten öldürme suçundan haklarındaki beraat kararları kesinleşen inceleme dışı sanıklar ... ..., ... ve ... ...’in Ümraniye ilçesi, ... Mahallesinde yaşadıkları ve birlikte oto yıkamacı işlettikleri, ailesiyle birlikte Suriye’den göç eden ve sanıklarla aynı mahalleye yerleşen maktul ...’nın 3-4 ay kadar sanıklara ait oto yıkamacıda çalıştığı ancak sonradan işten ayrıldığı, maktul ve ailesiyle sanıkların birbirlerini bu şekilde tanıdıkları, evli olup iki çocuğu bulunan sanık ...’in, maktul ...’nın kız kardeşi olan tanık ... ile cinsel birlikteliğe varan ilişki içerisinde olduğu, eşi ve çocukları Suriye’de kalan tanık ...’in kardeşi olan inceleme dışı sanık ... ile aynı evde yaşadığı, yine tanık ...ile ...’nın babası olan mağdur ...’nın da aynı mahallede başka bir evde yaşadığı, 22.09.2015 tarihinde akşam evde tek başına bulunan tanık ...’nin sanık ...’u eve çağırdığı, bunun üzerine sanık ...’un saat 23.00 sıralarında tanık ...’nin evine gittiği, saat 23.30 sıralarında eve gelen ...’nın ablası tanık ...ve sanık ...’u yarı çıplak hâlde görmesi üzerine sanık ... ile ... arasında tartışma yaşandığı, tartışma sırasında bir fırsatını bulan sanık ...’un evden kaçarak uzaklaştığı, ...’nın ise ağabeyi olan maktul ...’nın evine gittiği, bu olaydan yaklaşık 1-2 saat sonra 23.09.2015 tarihinde saat 02.00 sıralarında sanık ... ile babası ve kardeşleri olan inceleme dışı sanıklar ..., ... ve ...’in, mağdur ...’nın evinin önüne beyaz renkli Jetta marka araçla geldikleri, aracı ...’in kullandığı, burada ellerindeki sopalarla ...’nın yaşadığı apartmanın zemin katındaki pencereleri kıran sanıkların bağırıp çağırarak tekrar araca binip maktul ...’nın yaşadığı az ilerideki eve doğru gittikleri, sanıklarla maktul ..., ... ve bazı Suriyeli kişiler arasında tartışma yaşandığı, ...’nın sopayla sanık ... ile inceleme dışı sanıklar ... ve ...’i darbettiği, arbede sırasında sanıkların bulunduğu yerden ateş edilen 7,65 mm çapındaki tabancadan çıkan mermi çekirdeğinin maktul ...’nın alnına isabet ettiği, sanık ... ile inceleme dışı sanıkların araçla olay yerinden kaçtıkları, ...’nın ise çevredekiler tarafından hastaneye götürüldüğü, sanık ... ile inceleme dışı sanıklar ..., ... ve ...’in 28.09.2015 tarihinde teslim oldukları, inceleme dışı sanık ...’in maktule kendisinin ateş ettiğini beyan ederek olay esnasında elinde olduğunu iddia ettiği 7,65 mm çaplı tabancanın yerini gösterdiği ve tabancayı bu şekilde teslim ettiği, aynı gün alınan raporlara göre sanık ... ile inceleme dışı sanıklar ... ve ...'un vücutlarında meydana gelen yaraların basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte oldukları, bir süre hastanede yoğun bakımda kalan ...’nın, 29.09.2015 tarihinde ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kafatası kırıkları ile birlikte beyin kanaması, beyin doku harabiyeti ve gelişen komplikasyonlar sonucu vefat ettiği, maktulün vücudundan çıkartılan mermi çekirdeğinin, ekspertiz raporuna göre inceleme dışı sanık ...’in teslim ettiği tabancadan atıldığının anlaşıldığı olayda;
Mağdur ... ile inceleme dışı sanık ...’nın aşamalarda istikrarlı bir şekilde maktule ateş eden kişinin sanık ... olduğunu beyan etmeleri ve 28.09.2015 tarihinde sanık ...’i kesin ve net olarak teşhis etmeleri, kovuşturma aşamasında kendisine ulaşılamayan tanık ...’nın da sanık ...’in elindeki tabancayla maktule ateş ettiğini belirtmesi, olay tarihi itibarıyla 22 yaşında olup bekâr olan ve hakkındaki beraat kararı kesinleşen inceleme dışı sanık ...’in maktule kendisinin ateş ettiğine dair beyanının, evli olup iki çocuğu bulunan ağabeyi sanık ...’i suçtan kurtarmaya yönelik olduğunun anlaşılması, maktule ateş eden kişinin inceleme dışı sanık ... olduğunu ifade eden tanık ... ile inceleme dışı sanıklar ... ve ...’un beyanlarının da aynı amaca yönelik olması, soruşturma aşamasında ifadeleri bulunmayıp kovuşturma aşamasında dinlenen ve maktule inceleme dışı sanık ...'in ateş ettiğini belirten tanıklar..., ... ve...'ın ifadeleri arasında çelişki bulunması, yine dosya arasında bulunan CD içerisindeki görüntülerin olayın birkaç dakika öncesine ait olduğunun anlaşılması ve ateş etme anına ilişkin görüntünün bulunmaması, tüm dosya kapsamı ve mevcut delillere göre karar verilebilmesinin mümkün olması karşısında; olay yerinde keşif yapılmasının ve görüntülerdeki kişilerin kimler olduğunun tespitinin sonuca etkili olmayacağı ve gelinen bu aşamada yargılamaya bir katkı sağlamayacağı anlaşıldığından sanık ... hakkında eksik araştırmayla hüküm kurulmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme gerekçesinin isabetli olduğuna, dosyanın esastan incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesine verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yerel Mahkemenin direnme gerekçesinin İSABETLİ OLDUĞUNA,
2- Dosyanın, esastan temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 29.12.2021 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.