16. Ceza Dairesi 2017/158 E. , 2017/3633 K.
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, 6136 sayılı
Kanuna aykırılık, Devletin birliğini ve ülke
bütünlüğünü bozma, Mala zarar verme, 2911 sayılı
Kanuna aykırılık, Kara ulaşım araçlarını kaçırma veya
alıkoyma, Görevi yaptırmamak için direnme, Kişiyi
yerine getirdiği görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs
16.12.2014
Hüküm : A-Sanıklar ... ve ...
hakkında; mala zarar verme, kara ulaşım araçlarını
kaçırma veya alıkoyma, görevi yaptırmamak için
direnme, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle
öldürmeye teşebbüs ve 2911 sayılı Kanuna muhalefet
suçlarından ayrı ayrı beraat,
B-1-Sanıklar ... ve ...
hakkında;
a-TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın
62/1, 53, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
b-6136 sayılı Kanunun 13/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1,
TCK'nın 62/1, 52/2, 53, 54. maddeleri uyarınca
mahkumiyet,
2-Sanık ... hakkında; TCK'nın 314/2, 3713
sayılı Kanunun 5, TCK'nın 62/1, 53, 58/9. maddeleri
uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet; sanıklar ... ve ... hakkında 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan kurulan mahkumiyet; sanık ... hakkında mala zarar verme, kara ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma, görevi yaptırmamak için direnme, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs ve 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünde, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararı gözetilerek TCK'nın 53. maddesinin uygulanması, TCK'nın 58/9. maddesi infaz rejimi ile ilgili olup uygulanmaması kazanılmış hak oluşturmayacağı ve TCK'nın 52/4. maddesinin karar yerinde gösterilmemesi infaz aşamasında gözetileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle üye ...'ın sanık ...'ın silahlı terör örgütü üyesi olma suçunu temel cezanın en üst sınırdan tayin edilmesi gerektiğinden hükmün bozulması gerektiği karşı görüşü ve oyçokluğu ile mahkumiyet hükümlerinin; sanık ... hakkında mala zarar verme, kara ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma, görevi yaptırmamak için direnme, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs ve 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçlarının sanık tarafından işlendiğine dair her türlü şüpheden uzak, mahkumiyetine yeterli delil elde edilememesi gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle beraate ilişkin hükümlerin oybirliğiyle, sanık ...’ın örgüt üyeliği suçundan mahkumiyet hükmünün oyçokluğuyla ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet; mala zarar verme, kara ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma, görevi yaptırmamak için direnme, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs ve 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde ise;
a-06.02.2015 günü saat 10:00 sıralarında Diyarbakır İli, Bağlar İlçesi, Dicle Bulvarı üzerinde güvenlik güçleri tarafından önleme araması yaptıkları sırada, kontrol noktasına yaklaşık 100 metre mesafe kala arama işlemini fark eden sanık ...’in sevk ve idaresindeki ... plakalı otomobili durdurarak park edip yol kenarındaki fidanlıkta çalışan işçilerin yanına giderek yardım ediyor görüntüsü vermesi üzerine güvenlik güçlerinin durumdan şüphelenip söz konusu aracı kontrol ederek yaptıkları arama sonucunda araçta diğer sanık ... ile otomobilin arka koltuğunda saklanmış çok sayıda örgütsel doküman ile iki adet atışa hazır vaziyette tabanca ve bu tabancalara ait şarjörler ile mermiler ele geçirilmiştir. Aynı gün sanık ...’in ikametgahında usulüne uygun yapılan arama sonucunda evin terasında atılı vaziyette bulunan eşyalar arasında gizlenmiş kırmızı poşet içinde havluya sarılı iki adet tabanca da ele geçirilmiştir.
Her iki sanık ele geçirilen silahların ve örgütsel notların kendilerine ait olduğunu kabul etmemekle birlikte bulunma nedenlerini de makul gerekçelerle açıklayamamışlardır.
Silahlarda yapılan balistik inceleme sonucunda;
a-Otomobilde ele geçen ... marka..., ... nolu tabanca 16.12.2014 tarihinde polis memuru ...’in yaralanması ile sonuçlanan güvenlik güçleriyle terör örgütü mensupları arasında çıkan çatışma,
b-Sanık ...’in ikametinde ele geçen Star-Sacal marka 19615 seri numaralı 9 mm çaplı tabancanın 09.11.2014 tarihinde ... İnternet Cafe isimli işyerine yapılan saldırı,
c-Lama marka ... ibareli ... seri nolu tabancanın 12.01.2015 tarihinde güvenlik güçlerinin içinde bulunduğu zırhlı araca ateş edilmesi,
Olaylarında kullanıldığı tespit edilmiştir.
Ele geçen örgütsel dokümanlarda sanık ...’in yürüttüğü örgütsel faaliyetler, ajan olduğu düşünülen örgüt mensuplarının cezalandırılmasına ilişkin notlar, örgütün kırsal ihtiyaçlarının temini, yörede yaşayan vatandaşlar hakkındaki fişlemeler, güvenlik güçlerine silahlı saldırıya ilişkin planlamalar gibi hususların yer aldığı, bu dokümanların bir kısmında sanıklara ait parmak iziyle birlikte, el yazılarının bulunduğu, uzman bilirkişi raporlarıyla tespit edildiği, araçta ele geçen dokümanların içeriklerinden sanığın yürüttüğü tespit edilen örgütsel faaliyetlerin basit bir örgüt üyesinin faaliyetlerinin ötesinde, rapor alma, sorgulama, emir verme ve koordine etme gibi önemli görevler üstlendiği, iddia, savunma, arama kararı sonucunda ele geçen deliller, kriminal inceleme raporları, tanık beyanları ve müşteki anlatımları ile tüm dosya kapsamı içindeki delillerle uyumlu yerel mahkeme kabulünden anlaşılmıştır.
Oluş ve kabule göre;
A-Eylem tarihi ve sonrasında gerçekleşen olaylardan da açıkça anlaşılacağı üzere; Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde bir kısım şehir ve kasabalarda Devlet oteritesini yıpratarak, yaratılan can ve mal kaygısı ile korku ve panik oluşturarak, kaos ortamı yaratmak, şehrin giriş ve çıkışlara barikat kurup birçok yere hendek kazarak patlayıcı yerleştirmek suretiyle güvenlik güçleri ve kamu görevlilerinin görev yapması engellemeye çalışarak, bir kısım yerleşim yerlerinin örgüt kontrolüne sokularak kurtarılmış bölge oluşturma izlenimi vermeye çalıştıkları, yöre halkını zorla ikamete tabi tutmak suretiyle canlı kalkan oluşturulduğu, bu şekilde bölgede genel bir ayaklanma süreci başlatılmak istenmiştir.
Bu süreçte terör örgütü, yurt içinde kırsal alandaki ve yurt dışında bulunan silahlı mensuplarını şehir merkezlerine kaydırmıştır. Bunların yanında, yakalanmamaları amacıyla önceden deşifre olmamış kısa süreliğine de olsa askeri ve siyasi yönden eğittiği kişileri “kadro”olarak isimlendirdiği ve PKK/KCK terör örgütü çatısı altında ÖS/YDG-H (Öz Savunma/Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi) içinde toparlayarak terör eylemlerinde görevlendirmiştir.
Sanıkların kadro elamanları olduğu kabul edilmesine rağmen, terör örgütü üyesi olduğu ve örgüt hiyerarşisi içinde önemli görevler üstlendiğinde kuşku bulunmayan ...’in, yakalandığı gün Diyarbakır iline geldiğine ilişkin savunmasının aksi ispat edilemediğinden, önceden gerçekleşen vahim nitelikte kabul edilen güvenlik güçleriyle silahlı çatışma olaylarına katıldığı kabul edilemeyeceğinden, örgüt üyesi olarak cezalandırılmasında isabetsizlik yok ise de; polisi görünce suç delillerinin ele geçmemesi için kendisini gizlemeye çalışan, olay günü kullandığı araçta ve ev aramasında atışa hazır vaziyette dört adet farklı çap ve özelikte silahın, üç adedinin daha önce gerçekleştirilen silahlı çatışmalarda kullanılmış olması, örgütsel silahların zaman zaman el değiştirmesi mümkün ise de, bu silahların kendi eline ne şekilde geçtiğini hayatın olağan akışına uygun ve makul gerekçelerle açıklayamayan, eylem tarihlerinde Diyarbakır’da ikamet etiği, belediyede işçi olarak çalıştığı ve örgüt hiyerarşisine bağlı olduğu anlaşılan sanık ...'in, mevcut deliller çerçevesinde söz konusu amaç suçu gerçekleştirmeye elverişli güvenlik güçlerine saldırı ve öldürmeye teşebbüs gibi fiillere katıldığının kabulü gerektiği halde, dosya kapsamıyla uyumlu olmayan gerekçelerle, suçun sübut ve vasfında yanılgıya düşülerek, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi,
B-Yerel mahkemenin kabulüne göre, sanığın söz konusu eylemlerde ele geçen silahları bizzat kullanarak müşterek fail olarak suça iştirak etmese dahi, işlenecek fiili bilerek, suçta kullanılacak silahın teminini TCK 39/2-b maddesi kapsamında araç suça yardım eden olarak katıldığının kabulü gerekeceğinden, bu eylemin amaç suçu gerçekleştirmeye elverişli bulunduğunun gözetilmemesi ve bu hususun karar yerinde tartışmasız bırakılması,
C-Sanığın kiraladığı araçta ve evinde ele geçen tabancaların bağlantılı olduğu olaylardan 09.11.2014 tarihli olayda, taş, ses bombası ve silahlı saldırı eylemleri ile zarar gören ... İnternet Cafe isimli işyerinin sahibi müşteki ...'ın kolluk ifadesinde şikayetçi olduğu gözetilerek mala zarar verme suçunu;
D-12.01.2015 tarihli olayda, ellerinde havai fişek, EYP, uzun ve kısa namlulu silahlar bulunan 15 kişilik grubun lastik yakmak suretiyle yolu keserek sokağı trafiğe kapatıp kendilerine müdahale eden güvenlik güçlerinin zırhlı aracına ateş etmek şeklindeki eylemlerinin TCK'nın 179/1, 265. maddeleri kapsamında trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve görevi yaptırmamak için direnme ve 2911 sayılı Kanunun 32 ve 33. maddelerde tanımlanan suçları;
E-16.12.2014 tarihli olayda, çıkan çatışmada polis memuru ...'e yönelik ateş açılması sonucu sağ kol dirsek üzerinden yaralanmasına ilişkin eyleminin TCK'nın 82/1-g maddesi kapsamında kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs suçunu;
Oluşturacağı gözetilerek, sanığın eylemlerdeki konumuna göre hukuki durumunun belirlenmesi yerine, atılı suçlara sanığın katılmadığı kabul edilerek yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
F-TCK'nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, üye ...'ın sanık ... 'in silahlı terör örgütü üyesi olma suçundan temel cezanın eksik tayin edildiğinden ve yine sanık ... hakkında mala zarar verme, kara ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma, görevi yaptırmamak için direnme, öldürmeye teşebbüs, 2911 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından kurulan beraat hükümlerinin onanması gerektiği karşı görüşü ile 30.03.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
Sanık ... hakkında silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan onama; sanık ... hakkında silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile mala zarar verme, kara ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma, görevi yaptırmamak için direnme, kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs, 2911 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından kurulan beraat hükümlerinin bozulmasına ilişkin sayın çoğunluğun düşüncesine (sanık ... hakkında silahlı terör örgütünün üyesi olmak suçundan bozmanın gerekçesine yönelik olmak üzere) aşağıdaki gerekçelerle katılmak mümkün olmamıştır.
Sanıklar ... ve ... haklarında TCK'nın 302/1, 170/1-c-1, 151/1 223/1, 265/1-3-4, 82/1-g; 2911 sayılı Kanun 32/1, 33/1; 6136 13/1; 3713 sayılı Kanun 5; TCK 53/1, 54, 58/9, 63. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle dava açılmış; mahkemece sanıklar hakkında TCK'nın 302/1 maddesinde yazılı suç sübut bulmadığından geçitli suç olan 314/2 maddesi uyarınca sanıklar hakkında temel ceza 8 yıl belirlenmek suretiyle neticeten 10 yıl hapis cezasına hükmedilmiş; her iki sanık hakkında ayrıca 6136 sayılı Kanuna aykırılıktan mahkumiyet hükmü tesis edilmiş sanıklara atılı diğer suçlar sübut bulmadığından beraatlerine karar verilmiş ve sanıklar hakkındaki hükümler Cumhuriyet savcısı tarafından aleyhe temyiz edilmiştir.
Dairemizce ... hakkında silahlı örgüt üyesi olma ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından kurulan mahkumiyet hükmü ile mala zarar verme, kara ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma, görevi yaptırmamak için direnme, kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs, 2911 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından kurulan beraat hükümlerinin onanmasına karar verilmiş; sanık ... hakkında ise 6136 sayılı Kanuna aykırılıktan kurulan hükmün onamasına; silahlı örgüt üyesi olma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün TCK'nın 302 maddesinde yazılı suçu oluşturduğundan, mala zarar verme, kara ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma, görevi yaptırmamak için direnme, kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs, 2911 sayılı Kanuna aykırılık suçlarının da sübut bulduğundan bahisle bozulmasına karar verilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki ... hakkında silahlı örgüt üyesi olma suçundan kurulan hükme yönelik karşı görüşümüz bozmanın gerekçesine yöneliktir.
İddianamede, ...'ın kırsalla irtibatlı olarak şehirlerde eylem ve faaliyette bulunmak üzere oluşturulan ÖS/YDGH içerisinde faaliyette bulunduğu, bu yapılanma içinde faaliyette bulunanların hayatlarını tamamen örgütsel eylem ve faaliyetlere göre şekillendirdikleri ve ...'ın bu faaliyetler kapsamında örgütün üst düzey mensupları tarafından Diyarbakır'a gönderildiği; ...'in de, ...'ın Diyarbakır'daki faaliyetlerinde kuryeliğini yapmak, ...’ı gideceği yerlere getirip götürmek, örgütün mensuplarını ve örgüte ait silah ve mühimmatı taşıyıp saklamak ve barındırmalarını sağlamakla görevlendirildiği, bu kapsamda ... ve ... 09.11.2014 tarihinde Huzurevleri Mahallesinde ... İnternet Cafe'ye ateş edilmesi, taşlı ses bombalı saldırı eylemine; 16.12.2014 tarihinde ... Mahallesinde 59/32 kod nolu güvenlik güçleri ekibine silahlı ve EYB'li saldırı eylemine; 12.01.2015 tarihli Huzurevleri Mahallesinde korsan gösteri ve güvenlik güçlerinin zırhlı aracına ateş edilmesi eylemine katıldıkları iddia edilmiştir.
Sanıklar ... ve ... 06.02.2015 tarihinde durumundan şüphe edilmesi üzerine aynı otoda yakalanmışlar, ... tarafından araç firmasından kiralandığı anlaşılan araçta yapılan aramada, arka koltukta gizlenmiş halde Glock ve Walther marka 2 tabanca ve mermiler ile 27 adet doküman bulunmuştur. Yine sanıklar ... ve ...'in birlikte kaldığı, sanık ...'e ait evde yapılan aramada ise Llama ve ...2 ayrı tabanca evin üst kısmında gizlenmiş halde bulunmuştur. Silahlarda parmak izi tespit edilememiş olup, ev aramasında ele geçen Star marka tabanca 09.11.2014 tarihli ve Llama marka tabanca ise 12.01.2015 tarihli eylemlerde; araçta ele geçen ... marka tabanca ise 16.12.2014 tarihli eylemde kullanıldığı belirlenmiştir. Araçta ele geçen örgüt dokümanların sanıkların eli ürünü olmadığı anlaşılmış olup, dokümanların örgütte faaliyet gösteren kişiler bunlar, hakkındaki ajanlık iddiaları, gözaltı raporları ve faaliyetlere ilişkin olduğu iddianamede sanıklara atılı eylemlere ve bu eylemlerin faillerine ilişkin bilgi içermedikleri ancak doküman içeriklerinin de sıradan örgüt faaliyetlerine ilişkin olmadığı anlaşılmaktadır.
Sanıklar savunmalarında atılı suçları kabul etmemişler, araçtaki doküman ve silahlardan haberlerinin olmadığını, aracın başka bir kişi tarafından kiralandığını; yine evin üst kısmında açık alanda gizlenmiş halde bulunan silahların da kendilerine ait olmadığı savunmuşlardır.
16.12.2014 tarihli eylem nedeniyle şikayetçi olarak ifade veren ... ve bu eylemde basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanan ... kendilerine yönelik eylemi gerçekleştiren kişileri göremediklerini bu nedenle teşhiste bulunamayacaklarını aşamalarda beyan etmişlerdir.
Olay nedeniyle ifadelerine başvurulan diğer tutanak mümzileri de teşhise elverişli bir görgülerinin bulunmadığını bildirmişlerdir.
Sanıklardan ...'ın cep telefonunda PKK/KCK terör örgütünü öven müzik parçaları ve örgüt mensuplarının kırsalda çekilmiş görüntü kayıtlarının olduğu anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde bulunan güvenlik güçlerince düzenlenen 08.02.2015 tarihli değerlendirme ve tespit tutanağında; sanıklar ... ve ...'in ÖS/YDGH içerisinde faaliyet yürüten ve KADRO olarak nitelenen örgüt mensuplarından olduğu KADRO olarak nitelenen örgüt mensuplarının hayatlarını tamamen örgütsel eylem ve faaliyetlere göre şekillendirdikleri, ...'ın bu faaliyetleri için Diyarbakır'a gönderildiği, ...'ın bunun dışında Diyarbakır'la akraba, iş, öğrenim gibi bir aidiyetinin bulunmadığı; ...'in ise ...'ın faaliyetlerinde kuryeliğini yapmak bir yerden başka yere götürmek, ... gibi örgüt mensuplarının ve örgütün silah ve mühimmatlarını saklayıp barındırmakla görevlendirildiği değerlendirilmesine yer verilmiştir.
İddianamede sanıkların atılı suçları işlediği hususunda dayanılan delil ev aramasında ele geçen iki tabanca ile araçtaki aramada ele geçen bir tabancanın atılı eylemlerde kullanıldığının ekspertiz raporuyla belirlenmiş olmasıdır.
Sanıkların yakalandıkları araçta ele geçen ancak sanıkların eli ürünü olmadığı anlaşılan dokümanlarda örgütsel faaliyet gösteren kişilerce, yine örgütsel faaliyette bulunan kişiler hakkında hazırlanmış rapor ve bilgiler olduğu ve dokümanların içeriğinden sanıkların örgütsel konumlarının üst düzey olmakla birlikte görev yaptıkları yer ve örgüt içi hiyerarşisindeki konumları hususunda dosya içerisinde somut bir bilgiye ulaşmak mümkün olmadığından örgütte yönetici konumunda oldukları belirlenememektedir.
Mahkemece sanıklar ... ve ...'in TCK'nın 302 maddesi kapsamında değerlendirilen eylemlere katılıp katılmadıklarını tartışılmış ve sanıkların birlikte yakalandığı araçta ele geçen tabancalar ile sanıkların birlikte kaldıkları ancak ...'e ait evde ele geçen dört tabancadan üçünün eylemlerde kullanılmasına karşın bu silahların örgüt silahı olması ve örgüt silahlarının birden fazla örgüt mensubu tarafından değişik eylemlerde kullanıldığı saptamasına yer verilerek, ele geçen silahlarda parmak izi bulunmadığı, silahlardan iki tanesinin sanıkların birlikte yakalandığı araçta, diğer ikisinin ise sanık ...'in ev aramasında ele geçtiği ve eylemler nedeniyle şikayetçi ve tanıkların bir teşhisinin bulunmadığı yine sanıkların bu eylemlerde yer aldıkları hususunda başka bir delilde bulunmadığı değerlendirmesi ile devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma, mala zarar verme, kara ulaşım aracını alıkoyma, görevi yaptırmamak için direnme, öldürmeye teşebbüs, 2911 sayılı Kanuna aykırılık suçlarının sübut bulmadığına karar verilerek sanıklar hakkında devletin birliği ülke bütünlüğünü bozma suçu nedeniyle geçitli suç olan silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan temel ceza sekiz yıl tespit edilmek suretiyle mahkumiyet hükmü kurulmuştur. Anılan diğer suçlardan ise beraat kararı vermiştir.
Hemen ifade etmek gerekir ki mahkemenin her iki sanık yönünden de sübut bulmayan suçlara ilişkin gerekçesi yerindedir. Sanıklar olay akabinde eylem silahları ile olay yerinde yakalanmamışlardır. Sanıkların iddia konusu eylemlere katıldıkları hususunda şikayetçi, tanık ve başka dosya sanıklarının beyan ve teşhisi yoktur. Üç eylemde kullanılan tabancalar üzerinde parmak izi bulunmadığı gibi silahlarla birlikte ele geçen örgüsel değerlendirme ve raporlardan olduğu anlaşılan dokümanlarda da bu eylemlere ilişkin bir bilgi yoktur. Yine bu dokümanlar sanıkların eli ürün değildir. Örgüte ait olduğuna kuşku bulunmayan dördünden üç tanesi üç ayrı eylemde kullanılan tespit edilen silahların sanıkların birlikte kaldığı evde ve birlikte yakalandıkları araçta ele geçmesinin yan delillerle desteklenmemesi ve silahların örgüt silahı olduğu da nazara alındığında, sanıkların bu eylemlere katıldıkları hususunda kesin kanıya ulaşmak için yeterli değildir. Silahların bulunduğu evin ...'e ait olması suçun bu şekilde sübut bulduğuna delil teşkil etmez. Zira araçta yakalanan eylem de kullanılan silah yönünden de ... sorumlu tutulmuştur. Oysaki araçta her iki sanık birlikte yakalanmışlar ve bu araç daha sonra intihar ettiği anlaşılan ... tarafından kiralanmıştır. Yine sanık ...'in evinde ...'la birlikte kaldıklarının da dikkate alınması gerekmektedir. Kaldı ki iddianamede de yer verilen 08.02.2014 tarihli tutanağa göre ...'den daha üst konumda bulunduğu ve Diyarbakır'a eylem ve faaliyetlerde bulunmak için geldiği değerlendirilen ... hakkında örgüt üyeliğinden kurulan mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilirken, ...'ın kuryeliğini yapmak ve bu kişiyi ve silahları nakil ve saklama barındırma faaliyetleri ile görevlendirildiği değerlendirmesine yer verilen ... hakkında silahlı terör örgütü üyesi olmaktan kurulan mahkumiyet hükmünün, sanığın eyleminin devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu oluşturduğu ve bu kapsamda, mala zarar verme, kara ulaşım aracını alıkoyma, görevi yaptırmamak için direnme, öldürmeye teşebbüs, 2911 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından verilen beraat kararlarının bozulmasına yönelik düşünceye meydana gelen çelişki ve dosyaya yansıyan delil durumu itibariyle iştirak etmek mümkün olmamıştır.
Sanıkların silahlı örgüt üyesi olmak suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerindeki vasıflandırma dosyadaki deliller itibariyle yerinde ise de; ele geçen dokümanların içerikleri silahlar nazara alındığında silahlı terör örgütü yöneticisi oldukları hususunda somut bilgilere ulaşılamayan sanıkların, faaliyetlerindeki yoğunluk, ele geçen eylem silahları ve doküman içerikleri de gözetilerek silahlı örgüt üyesi olmak suçundan temel cezanın en üst hadden tayini gerektiğinden ... hakkında hükmün bozulması; ... hakkındaki silahlı terör örgütü üyesi olmaktan kurulan hükmün, ... hakkında yazılı gerekçe ile bozulması, yine ... hakkında mala zarar verme, kara ulaşım aracını alıkoyma, görevi yaptırmamak için direnme, öldürmeye teşebbüs, 2911 sayılı Kanuna aykırılık suçlarının kurulan beraat hükümlerinin onanması gerektiği görüşü ile sayın çoğunluğun ... hakkındaki onama; ... hakkındaki silahlı örgüt üyesi olmak suçundan kurulan hükmün değişik gerekçe ile bozulması yine ... hakkında mala zarar verme, kara ulaşım aracını alıkoyma, görevi yaptırmamak için direnme, öldürmeye teşebbüs, 2911 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından kurulan beraat hükümlerinin bozulmasına ilişkin düşünceye iştirak etmiyorum.
TEFHİM ŞERHİ:
30.03.2017 tarihinde verilen iş bu karar, Yargıtay Cumhuriyet savcısı ...'in huzurunda, duruşmada sanıklar ... ve ...’ın savunmalarını yapmış bulunan Av. ...’ın yokluğunda, 12.04.2017 tarihinde usulen ve açık olarak tefhim olundu.