10. Ceza Dairesi 2020/6857 E. , 2021/4161 K.
Mahkeme : İZMİR Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : 1-Sanıklar ... (....), ..., ...., ..., ..., ... hakkında:
a-)Balıkesir 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 05/06/2017 tarihli, 2016/392 esas ve 2017/156 sayılı mahkumiyet hükümleri
b-)İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nin13/11/2018 tarih, 2017/2473 esas ve 2018/1687 sayılı kararı ile istinaf taleplerinin esastan reddi kararı
2-Sanıklar ... ve ... hakkında:
a-)Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 05/06/2017 tarihli, 2016/392 esas ve 2017/156 sayılı mahkumiyet hükümleri
b-)İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nin 13/11/2018 tarih, 2017/2473 esas ve 2018/1687 sayılı kararı ile İlk derece mahkemesinin mahkumiyet hükümleri kaldırılarak beraat hükümleri kurulması
3-Sanık ... hakkında:
a-)Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 05/06/2017 tarihli, 2016/392 esas ve 2017/156 sayılı mahkumiyet hükmü
b-)İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nin 13/11/2018 tarih, 2017/2473 esas ve 2018/1687 sayılı kararı ile İlk derece mahkemesinin mahkumiyet hükmü kaldırılarak beraat ve mahkumiyet hükümleri kurulması
4-Sanık ... hakkında:
a-)Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 05/06/2017 tarihli, 2016/392 esas ve 2017/156 sayılı mahkumiyet hükmü
b-)İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nin 13/11/2018 tarih, 2017/2473 esas ve 2018/1687 sayılı kararı ile İlk derece mahkemesinin mahkumiyet hükmü kaldırılarak değişen suç vasfına göre, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan düşme hükmü kurulmasına dair
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edenlerin sıfatları, başvurularının süreleri, kararların nitelikleri ve temyiz sebeplerine göre incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-Sanıklar ... (...), ..., ..., ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde:
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanıklar müdafilerinin ve Cumhuriyet Savcısının temyiz dilekçelerinde belirttikleri sebeplerin hükümlerin hukuki yönlerine ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Sanıklar ..., ... ve ... müdafilerinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin istemlerinin, 696 sayılı KHK'nın 100. maddesi ve 7079 sayılı Kanun'un 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 299. maddesi uyarınca takdiren reddine karar verilerek, duruşmasız olarak inceleme yapılmıştır.
İstinaf kararında, suç tarihinin 'sanıklar ..., ..., ... için 28/08/2016, sanık ... için 08/10/2016, sanık ... için 12/08/2016 ve 25/08/2016' yerine yazılı şekilde belirtilmiş olması, mahkemesince düzeltilmesi mümkün maddi yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Sanık ... hakkında, 5275 sayılı Yasanın 108/3. maddesinde, ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda hükümlünün koşullu salıvermeden yararlanamayacağı hususu düzenlenmiş olup, mahkemece sanık hakkında tekerrür uygulamasına esas alınan ilamda, 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinin uygulandığı ve bu nedenle sanığın ikinci kez mükerrir olduğu anlaşıldığı halde, cezanın ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmemesi, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanıklar ..., ... ve ... hakkında, 07.02.2018 tarihli bilirkişi raporunda suça konu sentetik kannabinoid sınıfından olan uyuşturucu maddenin eğitim kurumu ve caminin sınırına iki yüz metreden yakın mesafe içinde satıldığının belirtilmiş olması karşısında; bu hususun araştırılarak sonucuna göre TCK'nın 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılıp uzaklaşılmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik istinaf talebinin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3.Ceza Dairesi’nin kararı hukuka uygun bulunduğundan, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz istemlerinin CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süreler dikkate alınarak sanıklar ... ve Semih hakkındaki tahliye taleplerinin reddine,
B-Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan beraat hükmünün incelenmesinde:
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesinde belirttiği sebeplerin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
İstinaf kararında, suç tarihinin '19/07/2016' yerine yazılı şekilde belirtilmiş olması, mahkemesince düzeltilmesi mümkün maddi yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Eylemin sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığına ilişkin vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından; sanığın beraatına dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin kararı hukuka uygun bulunduğundan, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz isteklerinin CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
C-Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan düşme hükmünün incelenmesinde:
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği sebeplerin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan iddianame düzenlendiği, ilk derece mahkemesince uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkumiyet hükmü istinaf mahkemesince kaldırılarak değişen suç vasfına göre, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hakkında aynı eyleme dair kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı bir soruşturma bulunduğu gerekçesi ile verilen düşme kararını temyizde sanığın hukuki bir yararı olmadığı gibi, hükmün gerekçesine yönelik bir temyiz de bulunmadığından, bu konudaki temyiz isteminin CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
D-Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde:
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde belirttikleri sebeplerin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Sanık ve müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin istemlerinin, 696 sayılı KHK'nın 100. maddesi ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 299. maddesi uyarınca takdiren reddine karar verilerek, duruşmasız inceleme yapılmıştır.
1-Oluşa ve dosya içeriğine göre; 28/08/2016 tarihinde sanık ...'nın sanık ...'den temin ettiği ve bulunduğu araçta ele geçen kendisine ait olduğunu beyan ettiği net 0,1 gram sentetik kannabinoidi ve 1,12 gram esrarı haklarında kullanmak amacı ile uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen ... ve ...’a satmaya teşebbüs ettiğine ve söz konusu maddeyi satma veya başkalarına verme gibi kullanma dışında bir amaç için bulundurduğuna dair, tüm aşamalarda yüklenen suçu inkar eden sanığın savunmalarının aksine kuşku sınırlarını aşan, yeterli ve kesin delil bulunmadığı, sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi,
2-Sanık ...'nın 24/08/2016 tarihinde, hakkında kullanmak amacı ile uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen ...'a net 0,9 gram sentetik kannabinoidi temin ettiğine ilişkin, kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, içeriğine değişik anlamlar yüklenebilecek soyut telefon görüşmeleri ve Tolga'nın müdafisiz kolluk beyanı dışında kuşku sınırlarını aşan, kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
3-İstinaf kararında, suç tarihinin '24/08/2016' yerine yazılı şekilde belirtilmiş olması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olup, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3.Ceza Dairesinin, 13/11/2018 tarih, 2017/2473 esas ve 2018/1687 sayılı kararı hukuka aykırı bulunduğundan, 5271 sayılı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca, BOZULMASINA,
Bozmanın niteliğine göre sanığın bu suçtan TAHLİYESİNE, başka bir suçtan hükümlü ya da tutuklu bulunmadığı takdirde salıverilmesinin sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına,
E-Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde:
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği sebeplerin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Sanık müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteminin, 696 sayılı KHK'nın 100. maddesi ve 7079 sayılı Kanun'un 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 299. maddesi uyarınca takdiren reddine karar verilerek, duruşmasız inceleme yapılmıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK'nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde ' Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askeri ve sosyal amaçla toplu bulunan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır' şeklinde düzenlemenin bulunduğu, 31/07/2016 tarihli eylemin Kore Parkında, 28/08/2016 tarihli eylemin ise, tanıklar ... ve ...'a ait ... plaka sayılı araç içerisinde gerçekleştiği anlaşılmakla; 31/07/2016 tarihli satışın kanunda sayılı yerlerden olmayan park içerisinde, 28/08/2016 tarihli eylemin ise; haklarında kullanmak amacı ile uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen ... ve ...'in aracının içerisinde gerçekleşmiş olması ve aracın TCK'nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde belirtilen umumi veya umuma açık yerlerden olmaması karşısında, TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinin sanık hakkında uygulanamayacağının gözetilmemesi,
2-İstinaf kararında, suç tarihinin '29/08/2016 ve 13/07/2016' yerine yazı şekilde belirtilmiş olması,
3-TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak, 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olup, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3.Ceza Dairesinin, 13/11/2018 tarih, 2017/2473 esas ve 2018/1687 karar sayılı kararı hukuka aykırı bulunduğundan, 5271 sayılı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca, BOZULMASINA,
F-Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan beraat hükmünün incelenmesinde:
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, Cumhuriyet Savcısının temyiz dilekçesinde belirttiği sebeplerin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
1-Dosya kapsamına göre, sanığın 27/08/2016 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen ...’a ait araçta bulunduğu sırada yapılan aramada, ...’in olduğu şoför kısmında ve sanık ...'in üzerinde ...’e satmak amacı ile bulundurduğu net 2 gram sentetik kannabinoid (5-Fluoro-ADB) madde ve 3 adet MDMA ihtiva eden tabletlerin ele geçtiği olayda; fiziki takip, sanık ... ile ... arasındaki telefon görüşmelerine dair iletişim tespit çözüm tutanakları, sanık ...'in kolluk ve istinaf aşamasındaki ifadelerinde; ...'e üzerindeki maddelerden içmesi için teklif ettiğine ancak ...'in kabul etmediğine dair beyanı ve bu beyanın tanık ... tarafından doğrulanması birlikte değerlendirildiğinde, sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği sabit olduğu halde, bu suçtan mahkûmiyeti yerine beraatine karar verilmesi,
2-İstinaf kararında, suç tarihinin '27/08/2016' yerine yazı şekilde belirtilmiş olması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olup, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 13/11/2018 tarih, 2017/2473 esas ve 2018/1687 karar sayılı kararı hukuka aykırı bulunduğundan, 5271 sayılı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca, BOZULMASINA,
28/02/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 304/2. maddesi uyarınca takdiren dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi'ne gönderilmesine, hükmü kesinleşen sanıklar hakkında infaz işlemleri için kararın bir örneğinin Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine, 30.03.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.