Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2016/2223 E. , 2021/3736 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/2223
Karar No : 2021/3736
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1) ....
12) ...
VEKİLLERİ : Av. ..
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ....
VEKİLİ : Av. ....
İSTEMİN KONUSU : .... İdare Mahkemesinin .. tarih ve E:..., K:. sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, yakınları ...'ın 28/08/2011 tarihinde Hakkari ili, Çukurca ilçesi, ... Köyü yakınlarında gösteri yapan gruba güvenlik güçlerince müdahale edildiği esnada güvenlik güçlerinin kullandığı gaz silahından çıkan kapsülün isabet etmesi sonucu hayatını kaybettiğinden bahisle olayda idarenin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülerek müteveffanın eşi ... için 50.000,00 TL (miktar artırım dilekçesi ile 200.111.52 TL), çocukları ... ve ...'ın her biri için ayrı ayrı 25.000,00 TL, annesi ... için 3.000,00 TL (miktar artırım dilekçesi ile 17.453,16 TL) destekten yoksun kalma tazminatı niteliğinde maddi tazminat ve müteveffanın eşi ... için 100.000,00 TL, çocukları ... ve ...'ın her biri için ayrı ayrı 60.000,00 TL, annesi ... için 30.000,00 TL manevi tazminat, müteveffanın kardeşleri olan diğer davacıların her biri için de ayrı ayrı 15.000,00 TL manevi tazminat ile cenaze ve defin gideri olarak da 8.000,00 TL olmak üzere toplam 111.000,00 TL (miktar artırım dilekçesi ile 275.564,68 TL) maddi, 400.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:...., K:... sayılı kararında, dava konusu olayda davacıların yakını ...'ın hayatını kaybetmesi sonrasında ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan 28/08/2011 tarihli ölü muayene ve otopsi tutanağında, müteveffanın göğüs boşluğunda 1 adet 1x1 cm plastik mavi renkli kapak ve 8x4 cm'lik silindir şeklinde metalik kısmı bulunan bir cisim çıkarıldığının belirtildiği, ölüm sebebi olarak da ateşli silah yaralanması sonucu kaburga kırıkları ile birlikte akciğer ve kalp zarı yaralanması nedeniyle meydana gelen iç ve dış kanama olduğunun belirtildiği, bilahare Çukurca Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından müteveffanın vücudundan çıkan cisimler üzerinde yaptırılan incelemede, söz konusu cismin olay esnasında göstericilerin dağılması amacıyla kullanılan gaz fişeği kapsülü olduğu ve .... Jandarma Sınır Tugay Komutanlığı emrinde görevli personelin gaz atmak için kullandığı silahlara uygunluk gösterdiğinin bildirildiği, Çukurca Cumhuriyet Başsavcılığının ... tarih ve .. sayılı iddianamesi ile de, gaz kapsülünü atan jandarma personeli hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan dolayı iddianame düzenlenerek dava açıldığı, davacılar yakınının hayatını kaybetmesine sebep olan cismin gaz kapsülü olduğu ve bu gaz kapsülünün güvenlik güçlerince olaya müdahale sırasında atıldığı, güvenlik güçlerince durdurulan grubun dağıtılması sırasında, amaçlanan sonuca götürecek uygun yöntemlerle, göstericilerin can güvenliği gözetilerek, ölçülü bir müdahaleyle grubun dağıtılması mümkün iken bunun sınırları aşılarak, atılan gaz bombasının göstericilerin vücutlarına isabet etmemesi hususunda gerekli dikkat ve özenin gösterilmediği, güvenlik güçlerince atılan gaz fişeğinin davacıların yakını ...'a isabet etmesi sonucu hayatını kaybetmesine sebebiyet verildiği olayda, davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu ve oluşan zararın hizmet kusuru ilkesi gereğince karşılanması gerektiği gerekçesi ile davacılardan eş ...'ın, çocuklar ... ve ...'ın ve anne ...'ın vefat eden şahsın desteğinden yoksun kalması nedeniyle uğradığı maddi kaybın hesaplanması amacıyla yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen raporda eş ...'ın maddi zararının 200.111,52 TL, çocuklardan ...'ın maddi zararının 17.283,06 TL, ...'ın maddi zararının 16.849,50 TL, anne ...'ın maddi zararının 17.453,16 TL olarak belirlendiği, Mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınacak nitelikte bulunarak, davacılardan eş ...'ın 200.111,52 TL maddi tazminat isteminin tamamının, anne ...'ın 17.453,16 TL maddi tazminat isteminin tamamının, çocuklardan ...'ın 25.000,00 TL'lik maddi tazminat isteminin 17.283,06 TL'sinin, çocuklardan ...'ın 25.000,00 TL'lik maddi tazminat isteminin 16.849,50 TL'sinin kabulü ile anılan tutarların ..... Asliye Hukuk Mahkemesinde davanın açıldığı ... tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine, fazlaya ilişkin istemlerinin reddine, cenaze ve defin gideri olarak talep edilen 8.000,00 TL maddi tazminat isteminin davacılar tarafından hukuken kabul edilebilir somut (fatura vb.) bilgi - belge sunulamadığından reddine, dava konusu olayda idarenin kusuru, olayın oluş şekli, zararın niteliği göz önüne alınmak suretiyle davacıların olay nedeniyle duyduğu acı, üzüntü ve ruhsal sıkıntılarının kısmen de olsa dindirilmesi için takdiren eş ... için 15.000,00 TL, çocuklar ... ve ... için ayrı ayrı 15.000,00 TL, anne ... için 10.000,00 TL, kardeşler ..., ...için ayrı ayrı 5.000,00 TL manevi tazminat isteminin kabulü, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddi ile davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, cenaze ve defin giderleri için Yargıtay uygulamalarından hareketle ilgili Belediye Başkanlığından (mezarlıklar müdürlüğü) cenaze tarihi için ortalama cenaze ve defin masraflarının tespit edilerek hüküm kurulabileceği halde faturalandırılmadığı gerekçesiyle reddi yolunda verilen kararın hatalı olduğu, hükmedilen manevi tazminatın yaşanan olay karşısında düşük kaldığı ve yetersiz olduğu, davalı idare lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin hak arama hürriyetini engellediği; davalı idare tarafından, davacılar yakınının da içerisinde bulunduğu grubun yasa dışı gösteri yaptığı, grubun dağılması için gerekli ikaz ve anonslar yapıldığı halde gösterici grubun askere ve polise taş atarak karşılık verdiği, idarenin yasal sınırlar içerisinde müdahale ettiği, davanın reddine karar verillmesi gerektiği, davalı idarenin harçtan muaf olduğu ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ....
DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının faiz başlangıç tarihleri yönünden düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Dava, davacıların yakını ...'ın 28/08/2011 tarihinde Hakkari ili, Çukurca ilçesi, ... Köyü yakınlarında gösteri yapan gruba güvenlik güçlerince müdahele edildiği esnada güvenlik güçlerinin kullanıdığı gaz silahından çıkan kapsülün isabet etmesi sonucu hayatını kaybettiğinden bahisle olayda idarenin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülerek müteveffanın eşi ... için 50.000,00 TL (miktar artırım dilekçesi ile 200.111.52 TL), çocukları ... ve ...'ın her biri için ayrı ayrı 25.000,00 TL, annesi ... için 3.000,00 TL (miktar artırım dilekçesi ile 17.453,16 TL) destekten yoksun kalma tazminatı niteliğinde maddi tazminat ve müteveffanın eşi ... için 100.000,00 TL, çocukları ... ve ...'ın her biri için ayrı ayrı 60.000,00 TL, annesi ... için 30.000,00 TL manevi tazminat, müteveffanın kardeşleri olan diğer davacıların her biri için de ayrı ayrı 15.000,00 TL manevi tazminat ile cenaze ve defin gideri olarak da 8.000,00 TL olmak üzere toplam 111.000,00 TL (miktar artırım dilekçesi ile 275.564,68 TL) maddi, 400.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır.
Kamu hizmetlerinin yerine getirilmesi sırasında bu hizmetten doğan nedenlerle kişilerin uğradığı zararların hizmetin sahibi idarece karşılanması esas olmakla birlikte, tazminata hükmedilirken, olayın meydana geliş şekline göre zarara uğrayan kişilerin de kusurlu olup olmadığının, dolayısıyla olayda müterafik kusur bulunup bulunmadığının da ortaya konulması gerekmektedir. Müterafik kusur, zarara uğrayanın, zararın doğumuna veya zararın artmasına yardım/etki etmesidir. Böyle bir durumda, zarara uğrayana ve yakınlarına ödenecek tazminat miktarları müterafik kusur oranında orantısal olarak azaltılmalıdır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
A- İdare Mahkemesi Kararının, Davacıların Manevi Tazminat İstemlerinin Kısmen Kabulüne, Kısmen Reddine İlişkin Kısmı İle Cenaze Ve Defin Giderlerinin Reddine İlişkin Kısımlarının İncelenmesi:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın davanın manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin kısmı ile cenaze ve defin giderlerinin reddine ilişkin kısmı, usul ve hukuka uygun olup, taraflarca ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemektedir.
B- İdare Mahkemesi Kararının, Davacıların Maddi Tazminat İstemlerinin Kısmen Kabulüne, Kısmen Reddine İlişkin Kısmının İncelenmesi:
Dosyanın incelenmesinden; Hakkari ili Çukurca ilçe merkezinde yapılacak olan canlı kalkan yürüyüşü kapsamında toplanan grubun Çukurca ilçesi, ... Köyü girişinde Jandarma Komando Tabur Komutanlığı timlerince durdurulduğu, yapılan eylemin yasadışı olduğu, eylemlerine son vererek bölgeden ayrılmaları, ayrılmadıkları taktirde müdahale edileceğinin gruba bildirilmesine karşın grubun bölgeyi terk etmemesi üzerine, güvenlik güçlerince gaz bombaları ile gruba yönelik müdahaleye başlandığı, bu esnada davacıların yakını ...'ın vücuduna isabet eden bir cisim sonucu yaralandığı, hastaneye sevk edilirken de yolda vefat ettiği olay sonrasında Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan 28/08/2011 tarihli ölü muayene ve otopsi tutanağında, müteveffanın göğüs boşluğunda 1 adet 1x1 cm plastik mavi renkli kapak ve 8x4 cm'lik silindir şeklinde metalik kısmı bulunan bir cisim çıkarıldığının belirtildiği, ölüm sebebi olarak da ateşli silah yaralanması sonucu kaburga kırıkları ile birlikte akciğer ve kalp zarı yaralanması nedeniyle meydana gelen iç ve dış kanama olduğunun belirtildiği, bilahare Çukurca Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından maktülün vücudundan çıkan cisimler üzerinde yaptırılan incelemede, söz konusu cismin olay esnasında göstericilerin dağılması amacıyla kullanılan gaz fişeği kapsülü olduğu ve Çukurca 20. Jandarma Sınır Tugay Komutanlığı emrinde görevli personelin gaz atmak için kullandığı silahlara uygunluk gösterdiğinin bildirildiği, dava konusu olayın gerçekleşmesinde gerekli dikkat ve özenin gösterilmemesi nedeniyle davalı idarelerin hizmet kusuru bulunduğu ve oluşan zararın hizmet kusuru ilkesi gereğince karşılanması gerektiği açıktır.
Davacıların uğradıkları zararı doğuran olay her ne kadar davalı idarenin hizmet kusurundan kaynaklanmışsa da dava konusu olay öncesinde davacılar yakınının da dahil olduğu izinsiz gösteri grubunun dağılması yönünde yapılan ikazlara grubun riayet etmemesi, bilahare görevli kolluk güçlerine taş atışlarıyla karşılık vermesi neticesinde kolluk güçlerinin gösterici grubu dağıtmaya yönelik gaz bombası atması neticesinde gerçekleşen olayda davacılar yakını ...'ın da grup içerisinde yer almak suretiyle müterafik kusuru bulunduğu gözetilerek maddi tazminata hükmedilmesi gerekirken müteveffanın müterafik kusuru dikkate alınmaksızın verilen kararın maddi tazminat isteminin kabulü yönünden hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
3. .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:.., K:... sayılı kararının davanın, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile kısmen reddi ve cenaze defin giderlerinin reddine ilişkin kısmının ONANMASINA, maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. Kararın bozulan kısmına yönelik olarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 30/06/2021 tarihinde manevi tazminat ile cenaze ve defin giderleri yönünden oy birliğiyle, maddi tazminat yönünden oy çokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idarenin hukuki sorumluluğundan söz edebilmek için; ortada bir zararın bulunması, zarara sebebiyet veren işlem veya eylemin idareye yüklenebilir nitelikte olması ve zarar ile eylem arasında uygun illiyet bağının bulunması şartları aranmaktadır. Bu şartlardan birinin yokluğu, kural olarak idarenin sorumluluğunu ortadan kaldırır.
Kamu hizmetlerinin yerine getirilmesi sırasında bu hizmetten doğan nedenlerle kişilerin uğradığı zararların hizmetin sahibi idarece karşılanması esas olmakla birlikte, tazminata hükmedilirken, olayın meydana geliş şekline göre zarara uğrayan kişilerin de kusurlu olup olmadığının, dolayısıyla olayda müterafik kusur bulunup bulunmadığının da ortaya konulması gerekmektedir. Müterafik kusur, zarara uğrayanın, zararın doğumuna veya zararın artmasına etki etmesidir. Böyle bir durumda, zarara uğrayana ve yakınlarına ödenecek tazminat miktarları müterafik kusur oranında azaltılmalıdır.
Dava, davacıların yakını ...'ın 28/08/2011 tarihinde Hakkari ili, Çukurca ilçesi, ... Köyü yakınlarında gösteri yapan gruba güvenlik güçlerince müdahale edildiği esnada güvenlik güçlerinin kullandığı gaz silahından çıkan kapsülün isabet etmesi sonucu hayatını kaybettiğinden bahisle olayda idarenin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülerek müteveffanın eşi ... için 50.000,00 TL (miktar artırım dilekçesi ile 200.111.52 TL), çocukları ... ve ...'ın her biri için ayrı ayrı 25.000,00 TL, annesi ... için 3.000,00 TL (miktar artırım dilekçesi ile 17.453,16 TL) destekten yoksun kalma tazminatı niteliğinde maddi tazminat ve müteveffanın eşi ... için 100.000,00 TL, çocukları ... ve ...'ın her biri için ayrı ayrı 60.000,00 TL, annesi ... için 30.000,00 TL manevi tazminat, müteveffanın kardeşleri olan diğer davacıların her biri için de ayrı ayrı 15.000,00 TL manevi tazminat ile cenaze ve defin gideri olarak da 8.000,00 TL olmak üzere toplam 111.000,00 TL (miktar artırım dilekçesi ile 275.564,68 TL) maddi, 400.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu olayda Hakkari ili Çukurca ilçe merkezinde yapılacak olan canlı kalkan yürüyüşü kapsamında toplanan grubun Çukurca ilçesi, ... Köyü girişinde Jandarma Komando Tabur Komutanlığı timlerince durdurulduğu, yapılan eylemin yasadışı olduğu, eylemlerine son vererek bölgeden ayrılmaları, ayrılmadıkları taktirde müdahale edileceğinin gruba bildirilmesine karşın grubun bölgeyi terk etmemesi üzerine, güvenlik güçlerince gaz bombaları ile gruba yönelik müdahaleye başlandığı, bu esnada davacıların yakını ...'ın vücuduna isabet eden bir cisim sonucu yaralandığı, hastaneye sevk edilirken de yolda vefat ettiği olay sonrasında ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan 28/08/2011 tarihli ölü muayene ve otopsi tutanağında, müteveffanın göğüs boşluğunda 1 adet 1x1 cm plastik mavi renkli kapak ve 8x4 cm'lik silindir şeklinde metalik kısmı bulunan bir cisim çıkarıldığının belirtildiği, ölüm sebebi olarak da ateşli silah yaralanması sonucu kaburga kırıkları ile birlikte akciğer ve kalp zarı yaralanması nedeniyle meydana gelen iç ve dış kanama olduğunun belirtildiği, bilahare ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından maktülün vücudundan çıkan cisimler üzerinde yaptırılan incelemede, söz konusu cismin olay esnasında göstericilerin dağılması amacıyla kullanılan gaz fişeği kapsülü olduğu ve Çukurca 20. Jandarma Sınır Tugay Komutanlığı emrinde görevli personelin gaz atmak için kullandığı silahlara uygunluk gösterdiğinin bildirildiği, güvenlik güçlerince durdurulan grubun dağıtılması sırasında, amaçlanan sonuca götürecek uygun yöntemlerle, göstericilerin can güvenliği gözetilerek, ölçülü bir müdahaleyle grubun dağıtılması mümkün iken bunun sınırları aşılarak, atılan gaz bombasının göstericilerin vücutlarına isabet etmemesi hususunda gerekli dikkat ve özenin gösterilmediği, güvenlik güçlerince atılan gaz fişeğinin davacıların yakını ...'a isabet etmesi sonucu hayatını kaybetmesine sebebiyet verildiği olayda, davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu grup içerisinde yer almaktan öte herhangi bir kusuru bulunmayan davacılar yakınının ise müterafik kusurundan bahsedilemeyeceği, davacıların oluşan maddi zararlarının hizmet kusuru ilkesi gereğince karşılanması gerektiği oyuyla Daire kararının maddi tazminat miktarının müteveffanın olaydaki müterafik kusuru dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği yönündeki kararına katılmıyoruz.