T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ... - ...
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : ...
KARAR NO : ...
KARAR TARİHİ : 30/09/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ...
ÜYE : ...
ÜYE : ...
KATİP : ...
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE ... TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 20/03/2020
NUMARASI : ... Esas
DAVACI : ... - (T.C. Kimlik No: ...)
VEKİLİ : Av.... - ...
DAVALILAR: 1- ... - (T.C. Kimlik No: ...)
VEKİLİ : Av.... - ...
2- ... -...
3- ... Sigorta Anonim Şirketi - ...
DAVA : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 30/09/2020
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 30/09/2020
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece ihtiyati haczin/tedbirin reddine dair verilen karara ilişkin davacı vekilinin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; davaya konu manevi tazminata ilişkin alacaklarının karşılıksız kalmaması için davalılardan Halil İbrahim İncegöz adına kayıtlı Aksaray ili Merkez ilçesi Ereğlikapı mahallesi ... ada .. parselde kayıtlı taşınmazın ve davalılardan ... adına kayıtlı ... plakalı aracın kayıtları üzerinde ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafın ihtiyati haciz talebine ilişkin herhangi bir cevap vermediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; 'Davacının davasında harca esas değer olarak 80.400,00 TL. istediği, bunun büyük bir kısmının (80.000,00 TL.sinin) manevi tazminat olduğu dolayısıyla, manevi tazminat değerlendirilmesinin yargılama neticesinde Mahkememizin kanaatine göre takdir edileceği, harca esasta dikkate alınan 400,00 TL.nin miktar bakımından düşük olup 400,00 TL.lik kısmı üzerinden ihtiyati haciz kararı vermenin de hayatın olağan akışına aykırı olduğundan davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. ' şeklinde davacının dava dilekçesindeki ihtiyati tedbir ya da ihtiyati haciz talebinin reddine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen ara kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin davaya konu kazada trafik kaza tespit tutanağı ile kusursuz olduğunun tespit olduğunu, kanunda ihtiyati tedbir ya da ihtiyati haciz hususunda maddi ve manevi tazminat noktasında bir ayrımın söz konusu olmadığını, somut olayda ihtiyati haczin ve ihtiyati tedbirin şartlarının ayrı ayrı bulunduğunu, müvekkilinin alacağının rehinle temin edilemediğini, alacağın kaza tarihi itibariyle muaccel durumda olduğunu, davalıların dava sonuna kadar mal varlıklarını kaçırma ihtimallerinin kuvvetle muhtemel olduğunu, bu aşamadaki taleplerinin dava sonunda müvekkilinin hakkının karşılıksız kalmamasını temin etmeye yönelik olduğunu beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafın istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda kasten yaralama nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden davalının malvarlığına ihtiyati haciz veya ihtiyati tedbir kararı verilmesinin istenmesi üzerine ilk derece mahkemesince tedbir talep edilen malvarlığının uyuşmazlık konusu olmaması nedeniyle ihtiyati tedbir talebinin reddine,manevi tazminat için de ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğinden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Bu kapsamda ihtiyati tedbir yönünden yapılan değerlendirmede
İhtiyati tedbir hukukumuzda geçici hukuki koruma olarak düzenlenmiştir.
HMK'nın 389.maddesinde; ''Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır” hükmünü taşımaktadır.
Davanın açılması ile hüküm arasında geçen zaman içinde dava konusunun çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir müessesesi kabul edilmiştir.(Pekcanıtez H.; Atalay O.; Özekes M., Medeni Usul Hukuku, Yetkin Yayınları, 13. Basım, Ankara 2012, S. 873)
HMK’ nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, genel bir ihtiyatî tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyatî tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır.
İhtiyatî tedbirde asıl olan ihtiyatî tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyatî tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyatî tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyatî tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyatî tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir.
Bu bakımdan İhtiyati tedbire esas olan hakkın iyi belirlenmesi gerekir. Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacaktır. Kanun, 'uyuşmazlık konusu hakkında' diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (m. 389/1). Ancak, özellikle dikkat edilmesi gereken husus, diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemesidir.
Bu bakımdan ; ihtiyati tedbir, aynı uyuşmazlık konusu olan taşınır veya taşınmaz malların,hak ve uyuşmazlıkların devrinin önlenmesi, dava sonuna kadar aynen muhafaza edilmesi veya bir tehlike yahut zararın önlenmesi amacıyla 6100 sayılı HMK'nun 389 vd. maddelerinde öngörülen durumlarda başvurulan bir yol olup ihtiyati tedbirde, hakkında tedbir kararı alınan şey, esasen asıl davanın konusudur.
Yukarıdaki açıklamalara göre davalı adına kayıtlı olan araç ve gayrimenkullerin HMK 389. maddesi kapsamında dava konusu uyuşmazlığı oluşturduğunun kabulü mümkün değildir.
Dava konusu uyuşmazlıktan kasıt davalı adına kayıtlı aracın veya gayrimenkullerin mülkiyetinin taraflar arasında çekişmeli olmasıdır. Davacının amacı trafik kazası neticesi yaralanmasına sebebiyet suçunu işlediği iddiasıyla uğramış olduğu maddi ve manevi tazminat alacağını güvence altına almaktır.
Mahkemece, yukarıdaki açıklamalar göz önünde bulundurulduğunda ihtiyati tedbir talebinin reddi kararı doğru olup, bu karara karşı istinaf başvurusu yerinde değildir.
İhtiyati haciz yönünden yapılan değerlendirmede ise;
Geçici hukuki koruma kurumu olan ihtiyati haciz ise İİK'nun 257 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.
İİK'nun 257. maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir.
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında maucceliyet kesbeder.
İİK'nun 259. maddesinde de teminat hususu düzenlenmiştir. Madde de “İhtiyati haciz isteyen alacaklı hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 87. maddesinde yazılı teminatı vermeye mecburdur.
Ancak alacak bir ilama müstenid ise teminat aranmaz.
Alacak ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata luzum olup olmadığını takdir eder.Bu açıklamalara göre ihtiyati haciz “Alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması”dır.
Geçici hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada (normal bir yargılamada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü, hakim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez. Ancak kanun koyucu bazen ya doğrudan kendisi düzenleme yaparak ya da işin niteliği ve olayın özelliği gereği hakime, bu durumu belirterek, ispat olgusunu düşürme imkanı vermiştir. Bu düşürülmüş ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir.
İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından dava konusu yapılan manevi tazminat alacağını teminen de ihtiyati haciz talep edilmiş mahkemece talebin reddine karar verilmiştir
Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki 'muacceliyet' kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır.
Dosyada delil olarak dayanılan Konya Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma dosyası içeriğinden,trafik kaza tespit tutanağından ve doktor raporuna göre davacının maddi zararlarının olabileceği kuvvetle muhtemeldir. Haksız fiil tarihi itibarıyla davacının maddi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir.
Yasal mevzuat uyarınca davacının maddi veya manevi zararları yönünden ihtiyati haciz kararı verilebileceği yönünden bir ayrım yoktur.Bu halde davacı gerek maddi gerekse manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.
Alacağın kesin olarak kanıtlanması gerekmez. Davacının alacağı rehinle de temin edilmediğine göre borçlunun elinde veya üçüncü kişilerde bulunan taşınır ve taşınmaz malları ile alacak ve diğer haklarından uygun miktarının ihtiyaten haczine karar verilmesi gerekir.
(Nitekim Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 2016/18144 E,2017/11201 K;aynı daire 2016/9800 E, 2017/8052 K, 2014/22955 esas 2017/3970 karar sayılı ilamları)
(Aynı mahiyette Yargıtay 4. HD nin T.C. 2014/1150 esas 2014/1621 karar sayılı, 2014/9434 esas 2014/13476 karar sayılı ilamları)
Bu durumda mahkemece,soruşturma dosyası,bu dosyada toplanan delililer ile tüm dosya kapsamı ve davanın niteliği nazara alınarak davacının TALEBİ İLE BAĞLI KALINARAK ve dava dilekçisinde belirtilen araç ve taşınmazın davalılar adına kayıtlı olması durumunda manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi yerinde olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İhtiyati Tedbir, İhtiyati haciz isteyen davacının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası üzerinden verilen 20/03/2020 tarihli ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz talebinin reddi kararının KALDIRILMASINA, YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
2-a)Davacı tarafın manevi tazminat için talep ettiği İhtiyati Tedbir isteminin REDDİNE,
Davacı vekilinin manevi tazminat için talep ettiği ihtiyati haciz talebine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/03/2020 tarih ve ... Esas sayılı ara kararının HMK.nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASI VE DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMAK suretiyle;
Buna göre;
1-a)Davacının İİK’nun 257.maddesindeki yasal koşullara uygun ihtiyati haciz talebinin KABULÜ ile;
Davacının talebi ile bağlı kalınarak dava dilekçesinde belirtmiş olduğu davalılardan Halil İbrahim İncegöz adına kayıtlı Aksaray ili Merkez ilçesi Ereğilikapı Mah. ... Ada ... parselde kayıtlı taşınmazın ve davalılardan ... adına kayıtlı ... plakalı aracın haczi kabil ve borca yeter miktardaki kesiminin İİK nun 257/1. maddesi uyarınca İHTİYATEN HACZİNE,
2-İ.İ.K.'nın 259/1.maddesi gereğince dava konusu alacağın harçlandırılmış dava değeri üzerinden %15'i oranında HMK'nun 87.maddesine göre nakdi teminat veya süresiz banka teminat mektubu alınmasına,
3-İhtiyati haciz kararının talep halinde 2004 Sayılı İİK'nun 261. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi'nin yargı çevresi içerisinde bulunan icra dairesine ibrazla yerine getirilmesine,
4-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan karar ilam harcının istek halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf giderlerinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate alınmasına,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Karar tebliği ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK'nun 362/1-(f) gereğince KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/09/2020
... ... ... ...
Başkan Üye Üye Katip
E imza E imza E imza E imza