(Kapatılan)15. Ceza Dairesi 2013/20992 E. , 2013/16195 K.
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Ortadan kaldırma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan da söz edilmesi o olay hakkında da dava açıldığını göstermeyeceği genel kuralına atıf yapan 15.07.2013 tarihli Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu kararı doğrultusunda sahtecilik suçundan haklarında açılmış bir dava bulunmayan sanıklar hakkında kamu kurumu zararına dolandırıcılık suçundan yapılan yargılama sonunda kurulan hükme yönelik incelemede;
1-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan ortadan kaldırma hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;
Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına,
kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK'nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için, eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir.
Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak yada bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.
Sanıklardan ...’nun, ... Esnaf ve Sanatkarlar Odasında üye kaydı olmadığı halde, bu odada 25.6.1980 tarihili kaydı varmış gibi usulsüz oda kaydı getirerek 14.7.1994 tarihinde Bağ-Kur Genel Müdürlüğüne başvurduğu ve bu sayede 7 yıl 4 ay 18 gün emekliliğe esas hizmet süresini haksız ve usulsüz olarak kazandığı, sanık ...’ın ... Madeni Sanatkarlar Odasında kaydı olmadığı halde 15.3.1985 tarihli üye kaydı varmış gibi usulsüz oda kaydı getirerek 19.2.1993 tarihinde Bağ-Kur Genel Müdürlüğüne başvurduğu ve usulsüz olarak 5 yıl 1 ay 21 gün emekliliğe esas hizmet süresi kazandığı, sanık ...’ın, ... Ağaç İşleri Odasında kaydı olmadığı halde 31.3.1981 tarihli üye kaydı varmış gibi usulsüz oda kaydı getirerek 20.05.1986 tarihinde Bağ-Kur Genel Müdürlüğüne başvurduğu ve bu sayede usul süz olarak 3 yıl 10 ay 3 gün emekliliğe esas hizmet süresi kazandığı,sanık ...’in ... Sobacılar ve Tenekeciler Odasında kaydı olmadığı halde 15.08.1984 tarihli üye kaydı varmış gibi
usulsüz oda kaydı getirerek Bağ-Kur Genel Müdürlüğüne 27.09.1993 tarihinde başvurduğu ve haksız olarak 4 yıl 4 ay 6 gün emekliliğe esas hizmet süresi kazandığı, sanık ...'ın ... Esnaf Odasında üye kaydı olmadığı halde 06.05.1987 tarihli üye kaydı varmış gibi usulsüz oda kaydı getirerek 23.06.1994 tarihinde Bağ-Kur Genel Müdürlüğüne başvurduğu ve bu sayede haksız olarak 2 yıl 5 ay 25 gün emekliliğe esas hizmet süresi kazandığı,sanık ...’ün ... Şoförler ve Otomobilciler Odasında kaydı olmadığı halde 31.03.1982 tarihli üye kaydı varmış gibi usulsüz oda kaydı getirerek 04.09.1991 tarihinde Bağ-Kur Genel Müdürlüğüne başvurduğu ve bu sayede haksız olarak 3 yıl 2 ay 23 gün emekliliğe esas hizmet süresi kazandığı, sanık ...’in ... Şoförler ve Otomobilciler Odasında kaydı olmadığı halde 30.03.1988 tarihli üye kaydı varmış gibi usulsüz oda kaydı getirerek 15.04.1992 tarihinde Bağ-Kur Genel Müdürlüğüne başvurduğu ve bu sayede haksız olarak 7 ay 17 gün emekliliğe esas hizmet süresi kazandığı, sanık ...’ın ... Madeni Sanatkarlar Odasında kaydı olmadığı halde 23.01.1981 tarihli üye kaydı varmış gibi usulsüz oda kaydı getirerek 17.01.1995 tarihinde Bağ-Kur Genel Müdürlüğüne başvurduğu ve bu sayede haksız olarak 12 yıl 7 ay 25 gün emekliliğe esas hizmet süresi kazandığı ve kendisine yaşlılık aylığı bağlattığı, sanık ...’ın ... Esnaf Odasında kaydı olmadığı halde 06.05.1987 tarihli üye kaydı varmış gibi usulsüz oda kaydı getirerek 31.10.1994 tarihinde Bağ-Kur genel Müdürlüğüne başvurduğu ve bu sayede haksız olarak 1 yıl 7 ay 19 gün emekliliğe esas hizmet süresi kazandığı,sanık ...’in ... Esnaf Odasında kaydı olmadığı halde 06.05.1987 tarihli üye kaydı varmış gibi usulsüz oda kaydı getirerek 23.06.1994 tarihinde Bağ-Kur Genel Müdürlüğüne başvurduğu ve bu sayede haksız yere 10 yıl 11 ay emekliliğe esas hizmet süresi kazandığı, sanık ...’nun ... Esnaf ve Sanatkarlar Odasına usulsüz oda kaydı yaptırdığı ve Bağ-Kur Müdürlüğüne başvurduğu tarih olan 14.07.1994 tarihinde oda başkanının sanık ... olduğu, Oda Genel Sekreterinin ise sanık ... olduğu, sözkonusu usulsüz işe giriş bildirgesi ve işi bırakma formunun her ikisi tarafından imzalanıp tasdik edildiği, ayrıca eski defterden yeni deftere aktarma yapılırken sanık ...'nın ismini usulsüz olarak üye defterine kaydettikleri, böylece sanık ...’nın eylemine iştirak ettikleri, ... Bağ-Kur İl Müdürlüğünde şube müdürü olan sanıklar ... ve ..., şef olan sanık ... ile
Memur olan sanık ...'in söz konusu usulsüz oda kayıtlarını geçerli saymak suretiyle sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...’nın eylemine yardım ettikleri, sanık ...’un ayrıca sanık ...’ın usulsüz oda kayıtlarını geçerli saymak suretiyle sanık ...’ın eylemine iştirak ettiği, sanık ...’ın usulsüz oda kaydı yaptırdığı sırada ... Madeni Sanatkarlar Odası Başkanı olan sanık ...'in söz konusu usulsüz olarak düzenlenen işe giriş bildirgesini ve işi bırakma belgesini tasdik edip imzalamak suretiyle sanık ...’ın eylemine iştirak ettiği, yine sanık ...’ın 15.3.1985 tarihli olarak usulsüz oda kaydı çıkarttığı sırada işe giriş ve ... bırakma formlarını imzalayıp vererek sanık ...’in eylemine iştirak ettiği, sanıklar ..., şef ... ile ...’ın sanık ...’ın usulsüz belgelerini geçerli saymak suretiyle 11.11.1995 tarihinde yaşlılık aylığı bağladıkları ve sanık ...’in eylemine iştirak ettikleri, sanık ...’ün, sanık ...’ın 08.07.1996 tarihinde getirdiği usulsüz oda kaydını geçerli sayarak ...’in eylemine iştirak ettiği, sanık ...’ın, ... Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanlığı yaptığı dönemde sanık ...’ü odaya kaydolmuş gibi göstererek yine sanık ...’i 30.03.1988'de odaya kaydolmuş gibi göstererek işe giriş bildirgesi ve ... bırakma formu imzalayıp verdiği, böylece sanıklar ... ve ...’in eylemine iştirak ettiği, sanık ...’un sanıklar ... ve ...’in usulsüz oda kaydı çıkarttığı sırada ... Esnaf Odası Başkanı olduğu, her ikisine ait işe giriş ve işi bırakma formlarını imzalayıp vererek sanıkların eylemine iştirak ettiği, sanıklar ..., ... ve ...’in, sanık ...’ın usulsüz belgelerini geçerli sayarak onun eylemine iştirak ettikleri, sanıklar ... ve ...’ın, sanık ...’in ibraz ettiği usulsüz belgeleri geçerli saydıkları ve bu doğrultuda işlem yaparak sanık ...'nın katılan Bağ-Kur Müdürlüğünü dolandırma eylemine yardım ettikleri, sanık ...’nün ... Tenekeciler ve Sobacılar Odası Başkanı olduğu, sanık ...’in odaya kaydı olmadığı halde 15.8.1984 tarihinde üye kaydı yapılmış gibi üye kayıt defterine ...’in ismini yazdığı ve böylece sanık ...’in Bağ-Kur müdürlüğünü dolandırma eylemine yardım etmek suretiyle iştirak ettiği ,sanık ...’in ... Madeni Sanatkarlar Odası Başkanı olduğu, dönemde sanık ...’ın ve ...’ın odaya
kaydı olmadığı halde ...’ı 15.03.1985'te kaydedilmiş gibi gösterdiği, ...’i 17.01.1995'te kaydedilmiş gibi gösterdiği, üye kayıt defterine bu şekilde usulsüz kayıt yaptığı, böylece sanıklar ... ve ...’in nitelikli dolandırıcılık eylemine yardım etmek suretiyle iştirak ettiği, sanık ...’in ... Ağaç İşleri ve İnşaat Sanatkarları Odası Başkanı olduğu dönemde sanık ... gerçekte odaya kayıtlı olmadığı halde 31.3.1981 tarihli olarak üye kaydı varmış gibi üye defterine ...’in ismini yazmak suretiyle sanık ...’in eylemine iştirak ettiğinin iddia edildiği olayda;
Sanıklar hakkında geriye dönük üye kaydı getirmek suretiyle Bağ-Kur'dan haksız hizmet süresi kazandıkları iddiasını içeren aynı olaylar konu edilerek isimsiz ihbar üzerine soruşturma yapılıp Başmüfettiş ... tarafından 03.11.1998 tarihli inceleme raporu sonunda incelenen oda kayıtları, defterler ve Bağ-Kur sigortalı dosyaları kayıtlarında bir usulsüzlük tespit edilmediğinin belirtildiği, yine Eylül 2004 tarihinde isimsiz bir ihbar üzerine aynı sanıklar ve aynı olaylar konu edilerek yeniden soruşturma yapılıp bu kez sanıklar hakkında dava açıldığının anlaşılması karşısında;
Sanık ... ile eylemine iştirak ettikleri iddia olunan sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... için 14.07.1994, sanık ... ile eylemine iştirak ettiği iddia olunan sanık ... için 19.02.1993, sanık ... İlhan ile eylemine iştirak ettiği iddia olunan sanık ... için 20.05.1986, sanık ... ile eylemine iştirak ettiği iddia olunan sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... için 27.09.1993, sanık ... ile eylemine iştirak ettiği iddia olunan sanıklar ... , ... ,... ve ... için 23.06.1994, sanık ... ile eylemine iştirak ettiği iddia olunan sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... için 04.09.1991, sanık ... ile eylemine iştirak ettiği iddia olunan sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... için 15.04.1992, sanık ... ile eylemine iştirak ettiği iddia olunan sanıklar ..., ..., ... ve ... için 31.10.1994, sanık ... ile eylemine iştirak ettiği iddia olunan sanıklar ..., ... ve ... için 23.06.1994 olan,
Ölen sanık ...'ın 09.11.1995 tarihinde emeklilik hakkı kazanıp son olarak 31.01.2005 tarihine kadar maaş aldığının Sosyal Güvenlik Kurumu'nun 13.08.2010 tarihli cevabi yazısı ile bildirilmiş olması karşısında, ölen sanığın eylemine iştirak ettikleri iddia olunan sanıklar ..., ... ve ... için 31.01.2005 olan suç tarihlerinden 20.01.2012 olan hüküm tarihine kadar 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5271 sayılı CMK'nın 223/8 maddeleri gereğince kamu davasının düşmesine karar verilmesi yerine, 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddeleri gereğince ortadan kaldırılmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılık aynı kanunun 322. maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; aynı Kanunun 322. maddesine göre hüküm fıkrasından bu kısmın çıkartılarak yerine 'kamu davasının 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 5271 sayılı CMUK'nın 223/8 maddeleri gereğince düşmesine' cümlesi eklenmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan ortadan kaldırma hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanığın hüküm tarihinden sonra 21.07.2012 tarihinde vefat ettiğinin UYAP'tan temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında; hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK'nın 64/1.maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.